karadeniz eşkina takımı / Türkiye'nin Tuzlu Su Avlakları: Hangi Balık Nerede Tutulur? - Galata Balıkçılık

Karadeniz Eşkina Takımı

karadeniz eşkina takımı

Eşkina Balığı: Levrekten Sonra En Lezzetli Balık!

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balık en sevilen ve sıklıkla tüketilen besin maddeleri arasında yer alır. Başında yer alan taşları ile dikkat çeken eşkina balığı, son dönemlerde popülaritesi artan bir balık çeşididir. En lezzetli balıklar listesinin üst sıralarında kendine haklı ve sağlam bir yer edinen eşkina balığını daha yakından tanıyalım.

Halk arasında kara levreği ya da taş karakulağı olarak bilinen eşkina balığı ülkemizde bütün denizlerde yaşar. Lezzetli bir balık türü olan eşkina yosunlu ve kayalık bölgelerde bulunur. Özellikle Kuzey Ege, Marmara ve Karadeniz’de daha çok avlanır.

Eşkina balığını popüler yapan en önemli özellik ise başının her iki yanında bulunan ve taş gibi sert bir maddenin böbrek hastalıklarına iyi geldiği söylentisidir. Ancak bu bilginin bilimsel bir dayanağı yoktur. Hatta eşkina balığının sahip olduğu taşlarından dolayı balığa taş balığı da denmektedir.

Eşkina balığı kafasındaki taşların inciye benzetilmesinden dolayı da gizemli ve biraz mistik kabul edilen bir canlı türüdür. İnci benzetmesinin de etkisiyle rüyada ekşina balığı görmek de iyiye yorumlanır. Genel olarak balık kısmet ile sembolize edildiği için ekşina balığı da iyiye yorumlanır.

Eşkina Balığı

Eşkina Balığı Nedir?

  • Eşkina balığı boyutları açısından dolgun ve doyurucu bir balıktır.
  • Ortalama boyu 30 – 35 santimetre ve ağırlığı 600 – 800 gram olan eşkina balığı, denizin 1 metre ile 120 metre derinliklerinde bulunur.
  • Taşlı, yosunlu, çamurlu, kumlu, batık gemiler ve mercan alanlarda yaşamayı seven eşkina balığının boyu 80 santimetreye, ağırlığı da 9 kilograma kadar çıkabilir.
  • Mavruşgil adıyla da bilinen eşkina hemen hemen her tür kabuklu deniz canlısı, kaya balıkları, yumuşakçalar ve eklembacaklılar ile beslenir.
  • Patlıcan moru ve koyu kahverengi gövdeye sahip olan balığın dudak, göğüs ve anüs yüzgeçleri beyazdır.
  • Zıpkınla avcılık yapanlar balığın bu özelliğinden dolayı fener kullanmadan loş ve karanlık ortamlarda kolayca avlayabilir.
  • Eşkinalar ılıman denizleri sever. Sürü halinde yaşayan balıklarda dişiler sürüye hâkimdir.
  • Yumurtlama dönemlerinde büyük sürüler halinde toplanır ve kumlu zeminlere yumurtalarını bırakır.
  • Yumurtaları birçok balığın iştahını kabarttığından dolayı eşkinaların bulunduğu ortamlar diğer balıkları mıknatıs gibi çeker.
  • Bu balık bazı ülkelerde özellikle daha çok ilgi görmektedir. Farklı yerlerdeki isimleri şöyledir; eşkina balığı İngilizcesi Brown meagre, eşkina balığı Bulgarcası eškina риба’dır.
eşkina balığı

Eşkina Balığı Nasıl Pişirilir?

  • Eşkina balığı böbrek taşına iyi gelen minik taşlarıyla ünlü olduğu için eşkina balığı yenir mi diye de merak edilmektedir.
  • Eşkina balığı pişirilmesi oldukça kolaydır, levrek gibi her yöntem ile hazırlanabilir.
  • Her şekilde pişirilmeye uygun olan eşkina balığı ile ızgara, buğulama ve tavada kızartma yapılabilir.
  • Fırında ya da pilaki olarak da tüketilebilir.
  • Balık çorbası sevenler için beyaz eti ile ideal bir balık çeşidi olan eşkina balığının güveci de çok güzel olur.

Tarif için: Dağ Kekikli Eşkina

Eşkina Balığı Nasıl Temizlenir?

  • Eşkina nasıl temizlenir? Az kılçıklı bir yapıya sahip olan eşkina balığının pullarının temizlenmesi yeterlidir.
  • Ancak hiç kılçık sevmiyorsanız birkaç küçük bıçak darbesi ile orta kısmında yer alan kılçıkları piştikten sonra kolayca ayırabilirsiniz.

Eşkina Balığı Lezzetli Mi?

  • Eşkina balığı diğer adı minekop ve taş balığı olarak da bilinmektedir.
  • Bazı yerlerde mavroşgil olarak da bilinir. Beyaz ete sahip olan eşkina sürü halinde yaşar ancak göç etmeyen bir balıktır.
  • Eşkina balık türleri arasında endüstriyel avcılığı yapılamayan ender balıklardan biridir.
  • Balık lokantalarında levrekten sonra ikinci en lezzetli balıktır.

eşkina balığı

Eşkina Balığının Faydaları Nelerdir?

  • Eşkina, fosfor ve omega 3 yağ asidi açısından zengin bir balıktır. Bunun yanı sıra kalsiyum, iyot, demir ve selenyum gibi mineraller ile A, D, E, B12, B2 ve B3 vitaminleri içerir. Bu vitamin ve mineraller vücudun bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde düşürür.
  • Yüksek protein içeriğinden dolayı vücut hücrelerinin ve dokuların yenilenmesini, vücudun ihtiyaç duyduğu enerjinin karşılanmasını sağlar.
  • İçeriğindeki omega 3 yağ asitleri zihinsel yorgunluğun giderilmesinde önemli rol oynar.
  • Eşkinadaki demir içeriği kansızlığı önlemeye yardımcı olur.
  • Yüksek oranda kalsiyum içerir, özellikle çocukların kemik ve eklem gelişimleri için büyük önem taşır.
  • Cilt dokusunun yenilenmesini sağlayarak cildi güzelleştirir ve cinsel gücü arttırır.
  • Bilimsel bir kanıt olmamakla beraber eşkina balığının kafasında yer alan taşların limon ile karıştırılarak içilmesi böbrek taşlarına iyi gelebilir.
  • Kan basıncının düzenlenmesinde etkindir, kolesterolün düzenlenmesine yardımcı olur.
  • Beyin fonksiyonlarını artırırcı özelliğe sahiptir ve Alzheimer hastalığının tedavisinde olumlu etkileri vardır.
  • Antioksidan içeriğinden dolayı kanser hücresi oluşumunu engeller ve var olan kanserli hücrelerin yayılmasını önler.

Balık Kaç Kalori? Pişirme Çeşitlerine Göre Balık Kalori Değerleri

eşkina balığı

Eşkina Taşı Nedir?

  • Eşkina balığı özellikleri arasında öne çıkan bu balığa özel olan beyaz taştır.
  • Eşkina balığının her iki yanında yer alan ve sert bir yapısı olan taşlara otolit adı verilir.
  • Eşkina balığının asıl avlanma nedeni bu taş oluşumdur.
  • Otolit taşları çenesiz balıklar ve köpek balıkları ile vatozlar haricinde tüm balıklarda vardır.
  • Kalsiyum karbonat yapısında olan eşkina taşı beyaz renklidir.
  • Balığın denge ve işitme merkezinde görev alan eşkina taşı aynı zamanda balığın yaşam alanı ile ilgili de bilgiler verir.
  • Eşkina taşı üzerinde sadece mikroskop altında görülebilen halkalar yer alır.
  • Bu halkalarda balığın yaşı, boy ve yaş ilişkisi, beslenme durumu, mevsimsel büyüme ve üreme dönemleri ile ilgili birçok bilgiye ulaşılabilir.
  • Bilimsel bir geçerliliği olmamasına rağmen eşkina taşı halk arasındaki inanca göre böbrek taşlarının ve kumun düşürülmesine yardımcı olur.

eşkina balığı

Eşkina Taşı Nerede Bulunur?

  • Yakalanan eşkina balıklarının kafasında yer alan taşın çıkarılması oldukça kolaydır. Kimyasal yapılarından dolayı uzun süre bozulmadan bekleyebilir.
  • Eşkina balığı taşı eczanelerde, balık marketlerinde, balık halinde, büyük alışveriş merkezlerinin balık reyonlarında ve internet üzerinden satış yapan online marketlerde bulunur.
  • Eşkina balığı tozu hazır olarak alınıp tüketilebildiği gibi doğal olarak da hazırlanabilir.
  • Eczanelerde ve online internet mağazalarında ilaç kutusu şeklinde satışa sunulur.
  • Bununla birlikte eşkina balığı alarak kafasında yer alan otolit taşlarını kendiniz çıkartarak kullanabilirsiniz.
  • Eşkina balığı taşı çıkarma işlemi oldukça basittir.
  • Kafatasında doğru yere ulaşarak birkaç dakika içinde taşa ulaşabilirsiniz.
  • Eşkina balığı beyni yakınında bulunan taşlardan mucizevi etkiler alabilen kişiler vardır.

Eşkina Taşı Faydaları ve Zararları Nelerdir?

  • Böbrek taşı derdinin bir dermanı da denizde bulunmaktadır. Eşkina balığı taşı faydaları arasında en çok bilineni böbrek taşına iyi geliyor olmasıdır.
  • Eşkina balığının gözlerinin arkasında yer alan beyaz renkli otolit taşlarının böbrek taşı düşürmede faydalı olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır.
  • Un kıvamında dövülen eşkina taşları limon suyu ile karıştırılıp 2 gün buzdolabında bekletilir.
  • Eşkina balığı taşı kullanımı için ezilen un 1 çay kaşığı zeytinyağıyla karıştırılır.
  • Karışım içildiğinde böbrek taşlarını erittiği, böbrek taşı oluşumunu engellediği, böbreklerin hızlı çalışmasını sağladığı, böbrek taşı ve kumun bir daha oluşmasını önlediği söylenmektedir.
  • Ancak herhangi bir bilimsel kanıtı olmayan bu bilgilerin doktora danışılmadan uygulanmaması gerekir.
  • Eşkina taşının zararları ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur. Yine de kronik hastalığı olanların doktoruna danışmadan eşkina taşı kullanmamaları önerilir.

Detaylı bilgi için: Eşkina Balığı Taşı Faydaları Safra Kesesi ve Böbrek Taşına Kesin Çözüm

eşkina balığı

Eşkina Avı Nasıl Yapılır?

  • Gelelim eşkina nasıl yakalanır sorusuna. Eşkina balıkları sular soğumaya başladığında, ekim ayı gibi Marmara ve Ege kıyılarına doğru göç eder. Bu balıklar zıpkınla, ağla ve oltayla avlanabilir.
  • Olta ile avlanması için gereken çengel, misina gibi eşyaların yer aldığı eşkina takımı tercih edilir.
  • Eşkina avında en etkili yöntem dalyanlardır.
  • Dalyan kullanımı ilkbaharda göçe başlayan eşkinaları topluca imha edebilir.
  • Dalyan kullanılarak avlanma yapılan bölgelerde eşkinaların sayısı son derece düşer.
  • 2006 yılına kadar zıpkınla avlanması yasaklanan eşkina balığının avlanması günümüzde belirli bölgelerde serbest bırakılmıştır.
  • Eşkina balığının üreme mevsimi olan temmuz ve ağustos aylarında avlanması yasaktır.
  • Kışa doğru yağlanarak lezzeti artan eşkina balığının avlanma zamanı ekim ayından sonradır.
  • Büyük oluklar ve kayalıklarda yaşayan eşkina balığı avlanması zor bir balık türüdür.
  • umurtlamak için kıyılara geldiğinde av süreci başlar. Olta ile avlanmada eşkina yemi olarak, karidese benzeyen bir canlı olan teke kullanılır.

Balık Zehirlenmesi 10 Yaygın Belirtisi, Evde 5 Doğal Tedavi

eşkina balığı

Eşkina Balığı Fiyatı Ne Kadardır?

  • Eşkina balığı hemen hemen her mevsim avlanabilir.
  • Nisan ayında Marmara kıyılarında, mayıs ayında Karadeniz kıyılarında yaşayan eşkinalar bu bölgelerde sıklıkla tüketilir.
  • Büyük marketlerin balık reyonlarında ve balık hallerinde satışa sunulan eşkina balığı fiyat ortalaması kilogram başına 50 lira ile 100 lira arasında değişiklik göstermektedir.

En Kolay Balık ve Deniz Ürünleri Tarifleri

Balığın Yanında Ne Yenir? Balıkla İyi Giden 11 Enfes Meze

Balık Mevsimi Listesi – Hangi Ayda Hangi Balık Yenir? 12 Ay 12 Tarif

Balık Pişirme Teknikleri: 9 Değişik Yöntem, Fark Yaratan Püf Noktaları

Balık Kokusu Nasıl Gider? Artık Evinizde Rahatça Balık Pişirebilirsiniz!

Kıyıdan Eşkina Avcılığı











Eşkina taşlık, kırmalık, kayalık, oyuklu, mağaralı alanları kendine mesken edinmiş bir türdür. Hatta bugüne kadar izlediğim videolarda da gördüğüm kadarıyla kayalardan taşlardan pek ayrı yüzememektedir. Hemen hemen kayalıklardan 1 metre bile ayrılmıyor diyebilirim.

Ya kayaların aralarında ya büyük kayalıkların kumla birleştiği ve odacık gibi olan alt kısımlarında yada kayaların birbirine yakın oluşturduğu yarık, oluk, oda, mağara gibi yerlerin hemen içerisinde veya hemen dışarısında bulunuyorlar. Ayrıca batık gemiler, demir yığınları, araba hurdalarının döküldüğü yerler bu balığın sıkça yuvaladığı yerler arasındadır.
Çoğu zaman çok ağır hareket ediyorlar, çok yavaş manevralar yapıyorlar. 1 metrekarelik alanda dakikalarca dönüp duruyorlar. Yine izlediğim videolardan gördüğüm kadarıyla pek tek dolaşmıyorlar, genellikle 5-6-7 üyeli sürüler halinde geziyorlar. Bu mağara veya kayalıkların arasında, içinde ve çevresinde toplu halde geziniyorlar. Gündüzleri genellikle bu mağaraların oyukların içerisinde vakit geçirmekle birlikte hava kararmaya yakın ve gece bulundukları yerlerden ayrılarak yemlenmeye çıkıyorlar.
Farklı kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Eşkina’ nın sevdiği asıl derinlik 30-40 metre civarı iken Nisan Mayıs ve devamı aylarında yumurta bırakmak için suların da ılımanlaşması ile birlikte kıyı taşlarına geliyorlar. Esasen Marmara balığı olmakla beraber bir kısmı Nisan başlarından Haziran sonuna kadar Karadeniz'e çıktığı da söylenmektedir. Eylül aylarında ise bu göçün tersine olduğu söylenegelmektedir.



Eşkinanın tercih ettiği yemler :




Bu tamamen balığın beslenme alışkanlıkları ile alakalı bir durum. Ben yakaladığım tüm Eşkinaların içini açtığımda midelerinden yengeç çıktığını gördüm. Bozuk para büyüklüğünde yengeçler. Ama tabi ki suyun henüz soğuk olduğu nisan mayıs aylarında canlı yengeç bulmak pek kolay olmuyor. Eşkinanın rahat erişilebilir yegane yemi canlı tekedir. Tekenin canlı olması her şeyden daha önemlidir zira bir gün biz canlı tekelerle çok güzel balık alırken yanımızdaki bir kişi ölü teke taktığı için tüm gece bizi izlemişti. Canlı teke hayati bir unsur Eşkina için. Ayrıca edinilebilirse, kaya kurdu ve boru kurdu da verimli yemlerdir.

Canlı tekeyi Marinalarda balıkçı barınaklarında limanlarda iskelelerde teknelerin bağlandığı düz duvarların denize giren kısımlarındaki yosunluk midyelik alanlarda kepçemizi tarayarak çıkartabiliriz. Yahut bu tip durgun suyu olan yerlere sepet, kasa gibi şeyler bağlayarak ve bunların içini balık fazlalıkları, süpürge sapları artık kalın ipler vs gibi şeyler doldurarak suya veririz. Bir iki gün sonra denizden bir hamlede aldığımı sepetin içinde yeter miktarda teke girmiş olacaktır. Bu tip yollar sayısızdır, o bölgedeki avcılardan yada balıkçılardan bilgi alınarak en doğru yol öğrenilmelidir.
Tekeyi çıkardığımız yerde hemen yanımızdaki yarısına kadar su koyduğumuz kovaya aktarırız. Çünkü az önce de dediğimiz gibi canlı teke avın vazgeçilmez unsurudur. Hatta kovaya tekenin psikolojisini düzeltmek ve daha diri ve canlı kalmasını sağlamak için yosun midye gibi şeylerde atabiliriz.
Değinilmesi gereken önemli bir konu da tekelerin suyudur. Biz genelde tekeleri fazla fazla çıkarıyoruz, ufaklarını geri salıyoruz, irileri tercih ediyoruz. Elimizdeki tekeleri 2 yarı kovaya pay ediyoruz. Av süresince kovalardaki sulardaki oksijen azaldığından ve su ısındığından tekeleri canı gidiyor ve toplu ölümler gerçekleşiyor. Bu kesinlikle müsaade etmememiz gerek bir şey bunun için kovalardaki sular en fazla bir saatte bir değiştirilerek tekelere diri ve hareketli kalabilecekleri ortam sağlanmalıdır.
Kıyıdan av ile ilgili takım ve teknikler :

Öncelikle Eşkina yemli av sitemi ile avlanan bir balıktır. Rapala, çapari gibi oltalara pek rağbet etmemektedir. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bir keresinde sarı parlak tüylü tekli sıyırtma ile ufak bir eşkina tutup geri salmıştım, takımı lüfere yem yapmak için iri istavrit gelsin diye dipten çekiyordum, ve muhtemelen sarı tüyü tekeye benzettiği için atladı.
Kıyıdan Eşkina avı niteliği itibarı ile diğer balık avlarından daha zordur. Avı akşam güneş gittikten sonra sabah doğana kadar yapılabilir. Eşkina bilindiği üzere ışık ve sesten son derece ürken bir balıktır. Biz avlarımızda mümkün olduğunca sessiz davranmaya çalışıyoruz ve av yerimizi seçerken mümkün olduğunca hiç ışık olmayan yerleri seçiyoruz.
Gece karanlığında önümüzü görebilmek yem takım vs gibi şeylerle uğraşmak için yanımıza küçük bir ışık kaynağı almamız gerekiyor. Ancak bunu kullanırken kesinlikle suya tutmuyoruz. Bu bir fener bir kafa lambası olabilir. Karaya doğru tutarak kullanmamız ve hatta fazla da kullanmamız gerekiyor.
Av yerini seçerken dikkat etmemiz gereken unsurlar :
- Mümkün olduğunca sessiz bir yer olmalı.
- Mümkün olduğunca karanlık bir yer olmalı.
- Oltayı atacağımız yer mümkün olduğunca kayalık olmalı, sarp olmalı.
- Tabiki büyük balıklarla cebelleşecek kadar rahat hareket edebileceğimiz bir yer olmalı, ve tabiki kopan takımımı çıkarıp yerine yenisini takacak takımlarla iğnelerle vs. uğraşabilecek kadar bir alanımız olmalı.
- Ayrıca büyük balıklara kepçe vurabilecek kadar denize ve suya yakın bir yer olmalı.
Arkadaşlar bunları yazmamın sebebi Eşkinayı en çok bulma ihtimalimiz olan yere gitmez ve fakat tabiki olta atıp balık tutabileceğimiz ve uğraşabileceğimiz bir yere gitmek.
Bu konudaki bir çok tarif ve anlatım çok zor şartlarda ve yerlerde yapılacak olan av için yazımıştır, çok rahat aydınlık yerler için burada anlatılan bir çok husus gereksiz kalabilir. ancak eşkina balığı için mera da bu sayılan özelliklerin bulunması da gerekliliktir.
Biz Eşkina avına gittiğimizde genelde en dik sarp kayalık yerleri tercih ediyoruz. Haliyle o tip yerlerde meralarda olta atmak çekmek balığı almak yem takmak vs. problemli olabilir.
Öyle bazı yerler var ki, bırakın olta atmayı ayakta bile duramıyorsunuz, evet çok balık yapıyor muhtemelen çünkü çok kayalık ama olta atmak mümkün değil. İşte yukarıdaki maddeleri, hem en çok balığın yataklayabileceği hem de olta atılabilecek yeri tespit etmemiz amacıyla yazdım. İşte bu iki unsur bir araya geldiğinde artık gönül rahatlığıyla oraya yerleşebiliriz demektir.
Biz genelde av yerine güneş battıktan hemen sonra ama aydınlık saatlerde ulaşıyoruz. Av yerine her ne kadar alışıkta olsak gün gözüyle bir alışmakta ve görmekte fayda var. Vardıktan sonra öncelikle canlı canlı edindiğimiz tekelerin suyunu değiştirerek birkaç ayrı kovaya bölüyoruz ve sağlam yerlere koyuyoruz. Malum gece bir hata sonucu yemler devrilip keyif kaçırmamalı. Daha sonra yine gece oltamıza vurabilecek tehlikeli balıkları oltadan rahatça çıkarabilmek için aparatlarımızı ve bıçağımızı rahat bir yere koyuyoruz.
Arkadaşlar bi kere daha belirtmek istedim ki bu uyarıların hepsi rahatsız kayalık alanlarda ve karanlıkta avlanan arkadaşlar içindir. Çünkü en çok ve iri balığı bu tür alanlarda yakalarsınız. Tabi ki o kadar rahatsız bir yerde yakaladığımız balıkları kovaya falan koymak mümkün olmuyor, kovada balık dayandırmak bir yana kayıp zıplayıp hoplayıp düşecek olan balığı bir daha görmek mümkün olmuyor. Bunun için biz ava malzemelerimizi spor çanta içerisinde götürüyoruz ve yalanan balıkları da torbayla birlikte çantaya koyuyoruz.
Artık her şey yerli yerinde bıçağımız, canlı yemlerimiz, oturacağımız yer, her şey tamam. Sıra geldi yemleri takıp atmaya. Ama takımdan daha bahsetmedik.
Eşkina Takımları :

Eşkina için kullanılan takım genel itibariyle iki şekilde hazırlanmaktadır. Bu takımlardan biri beden köstek tipi dip oltasıdır, diğeri ise stoperli şamandıralı gece takımıdır.
Şamandıralı Takım :
Şamandıralı takım için öncelikle içine fosfor takılabilen ışıklı şamandıralardan edinmemiz gerekmektedir. Av yerindeki hazırlıklarımızı tamamlayınca fosforumuzu kırıp bu şamandıranın içindeki fosfor bölümüne yerleştiriyoruz ve kapağını iyice sıkıştırıyoruz. Daha sonra avlanacağımız meranın derinliğine göre bedenimizi hazırlamamız gerekiyor. Bu uzunluk kimi meralarda 1.5 metredir, kimilerinde 2 kimilerinde 3 metredir hatta daha fazla da olabilir. Tecrübe ve deneme ile doğru mesafe bulunabilir. Bu tip çalışmalar hep gündüz yapılıp geceye hazırlıklı girilmelidir. Yoksa aşağıda eşkinalar kol gezerken biz bütün gece istavritlerle uğraşabiliriz.
Uygun boyda kestiğimiz Bedenimizin altına iğnemizi bağlıyoruz. İğnenin hemen hemen 40 cm üzerine bir küçük (5-7gr) kıstırma kurşun ilave ediyoruz ki iğnemiz hemen aşağı insin ve şamandıramız dik pozisyonda dursun. Bu takımında birkaç farklı türevi vardır. Hatta bu takıma fazladan bir köstek ekleyenler de vardır fakat ben tavsiye etmiyorum. Şamandıralı takım birazdan anlatılacak olan kurşunlu dip takımına göre kayalık alanlarda daha az takılması hatta takılmaması sebebiyle bu yönden daha avantajlı sayılır.
Beden Üzeri Köstekli Dip Takımı :
İkinci ve daha fazla kullanıldığını düşündüğüm takım beden üzeri köstekli dip takımıdır. Ben de avlarımda bu takımı tercih etmekteyim. Bu takımın diğer beden üzeri köstekli takımlardan farkı, beden boylarının ve köstek boylarının biraz daha uzun tutulmasıdır.
Klasik bir yemli dip takımından çok büyük bir farkı yoktur. Yalnız sığ sularda balığın her türlü yakamozdan huylanacağını hesaba kattığımızda iğnelerin birbirinden aralıklı ve özellikle fırdöndüden biraz daha uzak tutulmasını tavsiye ediyorum. Ben genelde kendi kullandığım takımı tarif deyim. Bedeni 2 yada 2.5 metre kadar kesiyorum. Her iki ucuna da biri fırdöndüye bağlanmak diğeri de kurşun için olmak üzere 2 adet kasa yapıyorum. Daha sonra kösteklerimi hazırlıyorum. Köstek boylarını dediğim gibi uzun tutuyorum.
Kimi zaman Eşkina yemi ve iğneyi tamamen yutuyor çok iri eşkinalar misinayı bile 10 cm kadar yutabiliyor, bunun için avcı olması açısından köstekleri uzun uzun bağlamaktan çekinmeyin. Ben köstekleri 25-30 cm kadar boy kullanarak bağlıyorum. İki adet kösteği de hazırladıktan sonra. Alta gelecek olan kösteğin iğnesi kurşunumuza bir karış mesafe olacak kadar bedene bağlıyoruz. Diğer kösteği de her iki kösteğin de birbirine değmeyecek kadar ve yaklaşık 5 cm daha fazla olacak kadar yukarıya bağlıyoruz. İşte takım bu kadar.
Kurşun olarak ta ben 10-20 gr arası kurşunları tercih ediyorum, hem az takıyor hem de atılacak yere rahatlıkla atılabiliyor. Hatta kurşun yerine beton çivisi tabir edilen aynı gramajdaki iri çivilerden kullanırsanız takılma oranı bayağı düşüyor.
Takımı bedenimizden gelen fırdöndüye bağlarken kement sistemi ile bağlayalım ki tasmalama esnasında herhangi bir boşluk oluşmasın.
Geldik en önemli kısma. Arkadaşlar Eşkina avına giderken bu takımdan mutlaka ve mutlaka en az 5 adet yedek yapın derim. Av yerimiz kayalık olduğu için takılma ve kopma kesin olacaktır. Zaten bu avın doğal sürecinin içinde takılma ve kopma vardır. Bundan ben her zaman en az 3-4 yedek takım hazırlarım. Takılma ve kopma gerçekleştiği anda hiç canımı sıkmam hemen çeker yedek takımlarımdan birini takarak ava devam ederim. Takılır mı kopar mı diye düşünmeyin, takılır ve kopar. Hiç can sıkmayın moral bozmayın bu mutlaka olacak, siz ihtiyatlı ve sabırlı olun. Unutmayın ki bu işi her şeyden önce stres atmak ve keyif için yapıyoruz.
Değinmeden geçemeyeceğim birkaç ayrıntı var. Takılmaların büyük bir çoğunluğu kurşun sebebiyle değil kayalara keskin olan iğnelerimizin takılması yahut dipteki midyelerin iğnelerimizi veya misinalarımızı kaparak kendilerini kilitlemeleri sonucunda olduğunu tahmin ediyorum. Ben bunu bir nebze olsun aşabilmek adına iğnelerimizin köstekle birleştiği yere kösteği başladıktan sonra minicik bir mantar parçası ekledim ve kösteğin su içinde havaya kalkarak dipten biraz ayrıldığını ve takılmanın daha az gerçekleştiğini tecrübe ettim ve bu takımla balık ta tuttum, faydalı olduğunu söyleyebilirim, ancak .ok fazla kullanıldığını görmedim. Yine de tavsiye ederim. Yalnız mantar parçası çok dikkat çekici renkte yada büyüklükte olmamalı, Ufak bir parça mantar yeterli ve mümkünse şu piyasadaki renkli turuncu yada mavi mantarlardan olmasın bildiğimiz şarap mantarı olabilir. Hatta mantarı oraya kösteğin üstünden yada iğnenin kesin kısmından geçirip yerleştirdikten sonra bir damla Japon yapıştırıcısı dökerek yerine sabitlenmesini de sağlayabilirsiniz.
Ayrıca bu takımı tek köstekli yada üç köstekli olarak ta yapabilirsiniz, ancak ben iki kösteği tavsiye ediyorum. Bunun sebebi şimdiye kadar üç köstekli takımlarda en üst kösteğe hiç balık almadım. Genelde en alt köstek Eşkina alıyor zaman zaman da orta. Zaten burada yıllardır avlanan kişiler de 3. üst kösteği belki levrek gelir diye koyduklarını söylüyorlar. Zaman zaman bu üçüncü yukarıdaki kösteğe ispendek geldiği oluyor. Ama ben pek tavsiye etmiyorum. Hem teke harcamış oluyoruz hem bu iğneye yem takarak zaman kaybetmiş oluyoruz. Bence gereksiz bir uğraşı fazla köstekli takım yapmak.
Son zamanlarda düşündüğüm ayrı bir ayrıntı daha var bunu da sizle paylaşmak istiyorum. Buda beden köstekli dip takımını aynen kullanıyoruz ancak bir farklılık var. Makinemizden gelen fırdöndümüzün üstüne bir adet büyük şarap mantarı ilave ediyoruz. Yani şöyle fırdöndümüzü koparıyoruz, şarap mantarını diklemesine delip makinemizden gelen misinadan geçiriyoruz ve fırdöndümüzü geri bağlıyoruz. Takım şöyle oluyor. Beden mantar fırdöndü ve takım. Bu aslında dip oltasında takılmayı biraz daha önlemek için takımın nispeten daha dik durmasını sağlayacak bir yöntem. Henüz denemedim ama teorik olarak kafama yatıyor, bir de pratikte görmek gerek.
Av Şekli :
Hava kararmaya başladığında artık hazırladığımız bedenimizi yemleyerek önümüzde denize uzanan kayalara doğru atabiliriz. Benim avlandığım merada 10 ila 15 metre kadar ilerime atmam yeterli oluyor. Genelde takımı kamışın arkasına bile almıyorum, takımı ileri geri yaylandırarak ileri doğru bırakıyorum bu yeterli oluyor. Daha sonra takımın kayaların içinde olduğundan çok fazla oynamıyoruz biraz gerdirip bırakıyoruz.
Eşkina canlı ve hareketli yeme hasta olduğu için, ben bazen kısa aralıklarla yavaş yavaş sarım yapıyorum bu esnada atladığı da çok oluyor, unutulmaması ve denenmesi gerek bir ayrıntı, tabi bu seferde takılma çok oluyor.
Ben kamışın alt kısmına koruyucu bir karton yada mantar sardım kamışı 65-70 derecelik bir açı yapacak şekilde dik bir şekilde kayalara kıstırıyorum tabi bende hemen kamışın üzerinde oturuyorum. Tabi gece kamışımızın ucunu görebilmek için kamışımızın ucuna fosfor eklemeyi unutmuyoruz. Bunun yerini tutabilecek olan parlak kağıtlar jelatinlerde iş görebilir ama en sağlamı fosfor ayakları ile fosfor takmak.
Takımımızı rahatsız edebilecek başka balıklar da vardır. Kayabalığı, gelincik, iskorpit, ispari, izmarit, istavrit vs. Zaten vuruş tiplerinden anlayacaksınız zamanla.
Eşkinanın vuruşu genelde kamışın ucunun bir anda yavaşça veya sertçe denize doğru geniş açıyla eğilmesi şeklinde olur, biz buna basma deriz. Eşkina bastığı zaman kamışımızı sertçe tasmalamadan hafifçe yukarı doğru kaldırıyoruz ve balığın iğnede olup olmadığını kontrol ediyoruz. Balık iğnede değilse pür dikkat bir şekilde kamışımızı elimizde tutarak ikinci vuruşu bekliyoruz bir süre daha balık vurmazsa takımı toplayıp yemlere bakmakta fayda var. Eğer balık üzerinde ise, bu aşamada balığı derhal kayalardan kurtarmamız gerek, çünkü Eşkina yaklandığını anladığı anda çıktığı kayaya geri giriyor ve oltamız takılmış oluyor. İşte buna kesinlikle fırsat vermememiz gerekiyor.
Balık üstündeyse balığı kayalardan kamışı güçlü bir şekilde kaldırarak almamız gerekiyor. Yalnız bu aşamada ne çok sert ne çok yumuşak olunmalı. 3-4 kiloluk bir balık geldiği takdirde kayalardan alayım derken kamışı kırmak, takımı koparmak mümkündür. Bu olay tecrübeyle olgunlaşacak bir olaydır. Kamış yardımıyla balığı kayalardan ayırdığımız zaman artık hızlıca sararak mümkün olduğunca boşluk vermeyerek balığı yukarı almamız gerekiyor.
Şamandıralı olta ile avlanmadığımdan onu şekline bu aşamada girmiyorum. Ama basitçe eğinmek gerekirse, ışıklı şamandıradan gözümüzü bir an bile ayırmıyoruz. Şamandıramıza gelen vuruşları gördüğümüz zaman tetiğe geçmemiz gerek şamandıra battığı anda kamışımızı hafifçe kaldırıp balığın kamışın üzerinde oluğunu test ettikten sonra yukarıda bahsedilen aşamalara geçiyoruz.
Her zaman balığı yukarı almak çok kolay olmayabilir. Özellikle kiloluk ve üstü balıklarda zaten balık direneceğini hissettirir. Bu durumda Misinamızın iğnemizin ve hatta Kamış ve makinemizin sınırlarını iyi bilmemiz ve ona göre hareket etmememiz gerekir. Bu zamanla el melekeleriyle gelişecek olan bir şeydir. Böyle bir zorlamayla karşılaştığımız zaman birlikte avlanmaya gittiğimiz arkadaşımızı hemen kepçe konusunda ikna ediyoruz ve balığa kepçe vurması gerektiğini söylüyoruz.
Unutmayalım ki karanlık kayalık alanlarda avlanırken yardımlaşmak çok önemlidir. Bu durumda mücadele ederek balığı suyun yüzüne kadar çıkarıp önceden kepçeyi vuracağınızı belirlediğiniz bölgeye getirirsiniz ve arkadaşınızda kepçeyi vurup balığı alır. Tabi burada kepçeci rolünde sizde olabilirsiniz. Kepçeyi vururken de çok dikkat olmak gerekir suya doğru yaklaştığımız yerdeki kayalıklar ıslak veya yosunlu olabilir, işte bu tip ayrıntılara hep gündüzden gündüz gözü ile karar verilmeli, gece sürprizlerle karşılaşılmamalıdır. Benim avlandığım meralar çok dik ve sarp olduğu için zaman zaman kepçe vururken zorlanıyoruz kayıp düşüyoruz, çok dikkatli olmak gerek.
Peki balığı kayalardan kurtaramazsak ne olur ?
İlk aşamada Eşkina kamışınızı ay gibi eğdi bir kaldırdınız kamışı takım takılmış, bu çok rastlanan bir durum. Bu durumda takıma asılmak sinirlenmek en son yapılması gereken şeydir. Sabırlı bir şekilde beklememiz gerekiyor. Balık bir süre sonra girdiği delikten çıkıyor. Hatta bu durumda balığı rahatlatmak ve hatta misinamızı ve makinemizi de rahatlatmak için bir miktar boşluk kalama verebiliriz. Yada ufak ufak boşluklar vererek tekrar hafif hafif sararak balığın ve takımın durumunu test edebiliriz. Ben bu tip durumlarda sabrettim ve bu şekilde çok balık yakaladım. Eşkina mutlaka girdiği delikten dışarıya çıkıyor ve yeniden kamışa asılıyor.
Balığı çıkardık sudan, hemen galsamadan kavrıyoruz ve çırpınarak düşmesini engelliyoruz. Çok hareketli ve kafalı bir balık olduğundan ben kovaya falan koymuyorum doğrudan torbaya sarıp spor çantamın içine koyuyorum.
Arkadaşlar Eşkina balığı üreme ve büyüme bakımından çok yavaş olduğu için lütfen en azından 200-300-400 gr civarındaki balıkları geri salalım, çünkü emin olun o suda 2-3-4-5 kiloluk balıklar da var.
Takımda kullanılacak olan İğne :



Ben iğne olarak geçtiğimiz sene Mustad 505 kalite numaralı iğneyi kullanıyordum. Eşkina balığı yemi genellikle bütün halinde yuttuğu için kısa palalı güçlü çekeri kuvvetli iğneleri kullanmak daha faydalı oluyor.
Ancak bu sene Mustad 530 kalite numaralı iğneyi edindim, 505 e göre daha ince damağı çok daha keskin ve açılma bakımından çok daha sağlam olduğunu gördüm.
Peki kaç numara iğne kullanmalıyız. Bunu çok düşündüm eve geldiğimde yakaladığım eşkinaların ağız yapısını çok inceledim, ağzını açtığında yaklaşık 4-5 cm çapında bir daire meydana geliyor. Yani çok ufak iğneler kullanmak gerekmediğini düşünüyorum. Ayrıca Benin gözüm hem erişkinlerde 1-2-3 kiloluk balıklarda olduğundan dolayı ve küçük balıkta istemediğimden dolayı av selameti açısından büyük iğneleri tercih ediyorum.
Bu seneki ve bundan sonraki tercihim Mustad 530 No. 1/0.
Farklı platformlarda 3-4-5-6 hatta 7 numara iğneler kullanıldığını gördüm ben pek tavsiye etmiyorum zira 1 numara iğnem bile birkaç kez açık geldi. Bence 1 yada 1/0 bu balığın iğnesidir.
Takımda kullanılacak olan Misina :

Burası biraz çetrefilli bir konu. Kıyıda bu balığı sığ suda avlıyoruz, karanlık bir ortam ve yakamoz oluyor. Balık çok kafalı ve sert gelen ağır bir balık. Bu bilgiler hep birbiriyle çatışan sonuçlara varmamıza neden oluyor. Sığ su, yakamoz, ince florokarbon misinayı, eşkina sert ve kafalı ağır balık ise kalın ve çekeri kuvvetli misinayı çağrıştırıyor.
Ben 0.25 beden ve köstek yaptığımda çok balık kaçırdım tahminimce kiloluk gelen balıklar kösteklerimi kopardı. Sökmedi kopardı.
0.35 misina koyduğumda ise çevremde çok balık alınırken ben nispeten daha az balık aldım. (yalnız bazı günler 0.35 le at çek balık aldığımda oldu, beklide o alamadığım gün şansım yoktu, beklide su veya ayın durumuyla ilgili bir değişiklik sözkonusuydu)
Genelde büyük balık istediğim için gelirse kaçırmayayım diye son zamanlarda köstekleri 0.35 yapmaya başlamıştım. Ancak bu sene böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum. Hem ince hem çok sağlam hem de florokarbon kaplama olduğunu bildiğim Asso Double Strengh marka misina edindim. 0.26. Bunu denemeye karar verdim. Bendeki 0.35 kalınlığındaki misinanın 9.8 kg çekeri var. Bu 0.26 asso için verilen değer 11.9 kg. Hemde florokarbon kaplama. Denemeye ve kullanmaya değer görüyorum ama tabi ki suda tecrübe etmek gibi olmaz. Ama illa da ekonomi diyorsanız. En az 0.30- 0.35 kullanın derim, çok büyük balık geldiğinde oturup ağlamayın. Kimi yerlerde 0.45 misina tavsiye edildiğini görüyorum bence 3-4 metre sularda bu kadar kalın florokorbon özelliği olmayan misinaları kullanmak bir nevi intihar gibi bir şey. Tabi florokarbon misina kullanmak bilhassa sığ sular için en iyisi.
Yinede ortalama bir rakam söyle denirse benim kafamda hep iri balık olduğundan 0.35 kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Ben beden ile köstekleri aynı kalınlıkta kullanıyorum. İsteyen arkadaşlar kanımca 0.35 ten az olmamak kaydıyla bir değer düşük ile köstek bağlayabilir.
Az önce de dediğim gibi her zaman çeker değeri yükse olan fakat ince olan misinalar sığ sular için daha iyidir. Ben Asso misina kullanacağım 0.26 çekeri 11.9 kg. Çünkü daha çok balık vuruyor ince misinalara bu genelgeçer bir gerçek balıkçılıkta. Tabi işe yarayacak mı bilemiyorum ama denemekte her zaman fayda var.
Avımız sona erdikten sonra kovalarımızda teke kaldıysa bunlar suya iade ediyoruz hem yaşama şansı veriyoruz hem de bir nebze bölgedeki balığı yemlemiş oluyoruz.
Mazmuz :

Arkadaşlar Eşkina avında pek kullanılmayan Mazmuz dan bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz sene bunu 2-3 kere yaptık ve çok verim aldık.
Mazmuzumuzun amacı etraftaki iskorpit ispari istavrit vs. tüm balıkları önümüze toplamak. Mazmuzumuzu 2 kova kullanarak hazırlıyoruz (birde olabilir). Midye ekmek vs peynir suyu kokmuş ekşimiş yoğurt gibi şeyleri boca ederek midyelerim tümünü kırarak kovaları ağzına kadar dolduruyoruz. Ben midyeleri kocaya avuç avuç koydukça kırıyorum hepsini birden kırmak çok zor, zaten çok su veriyor. Ekmekleri ve diğer ne koyuyorsak malzemeyi de eze eze karıştırıyoruz. Bu hazırladığımız mazmuzu meraya avuç avuç hava kararmaktayken atıyoruz. Böylece çevredeki tüm yanaz balıklar buraya toplanıyor ve yemleniyor. Bir süre oltaya sürekli yanazlar vuruyor. Daha sonra belli bir saatten sonra doyan yanazlar çekiliyor ve eşkinalara kalıyor meydan. En büyük kiloluk balıklar biz mazmuz yaptığımız günlerin geç saatlerinde yakaladık. Eşkin avında pek kullanılmıyor bu yöntem ama ben verim aldım ve paylaşmak istedim. Tabi çok zahmetli ve zaman isteyen bir iş olduğundan her zaman uygulamak mümkün olmuyor. Sizde kendinize göre mazmuz mönüleri hazırlayabilirsiniz.
Bir solukta takımları bağladık, yemleri çıkardık, avımıza başladık, balıkları tuttuk ve avı tamamadık. Eksik yada yanlış olan hususlar mutlaka olmuştur elimdne geldiğince ekleme ve düzeltme yapmaya çalışacağım.


__________________
http://www.balikcilar.net/image.php?type=sigpic&userid=11&dateline=122962411  7
Balıkçılık sevgi,
Sabır,
Soğuk kanlılık ve refleks ister!!!!!
 http://www.balikcilar.net/kiyidan-eskina-avciligi-6264.html
oltacı tayfun çevrimdışı

Bunu E-postayla Gönder BlogThis! Twitter'da Paylaş Facebook'ta Paylaş

Gezen Olta Balık © 2013 Supported by Best Blogger Templates and Premium Blog Templates - Web Design

Haberler

Karadeniz’de bulunan balıkların avlanma zamanını sizler için hazırladık. Doğru zamanda ve doğru yerde doğru olta takımları ile avlanmak mümkün.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kefal:  

Mart, Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

Kırlangıç;

 

Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında avlanır.

 

 

 

Kofana;

Ocak, Şubat, Mart, Eylül, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Barbunya;

Yılın her mevsiminde avlanabilir.

 

 

 

Eşkina;

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında avlanır.

 

 

 

Hamsi;

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

İstavrit;

Yılın her mevsiminde avlanabilir.

 

 

 

Kalkan ;

 

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Kolyoz;

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Levrek;

Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında avlanır.

 

 

 

Minakop;

Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında avlanır.

 

 

 

Orkinos;

Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim Kasım aylarında avlanır.

 

 

 

Palamut;

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Tekir;

Yılın her mevsiminde avlanabilir.

 

 

 

Tirsi;

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Torik;

Ocak, Şubat, Mart, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Lüfer;

Ocak, Şubat, Mart, Eylül, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Mezgit;

Ocak, Şubat, Mart, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Uskumru;

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim Kasım, Aralık aylarında avlanır.

 

 

 

Zargana;

Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında avlanır.

 

HABER: NECO YARICI

Tuzlu su meraları hem yeni hem de tecrübeli balıkçılar için balıkçılıkta vazgeçilmezlerin başında gelir. Dünya’nın birçok noktası tuzlu su balıkçıları için sayısız mera seçeneğine sahiptir. Türkiye’de bereketli tuzlu su meralarına sahip ülkelerin başında gelir. Üç tarafının denizlerle çevrili olması ve balıkların göç noktası olan iki adet boğaza sahip olması da bereketinin daha da artmasına sebep olur.

Balık çeşidi konusunda da senelik ve mevsimlik olarak ikiye ayrılan Türkiye denizleri, farklı tekniklerle balık avlamak isteyenlere çeşitlilik sunar. LRF için birçok sığ koy ve liman içine sahip noktalar olduğu gibi İstanbul Boğazı gibi bir noktası da surf avı için oldukça elverişli bir meradır. Kısacası Türkiye tuzlu su meraları hem yeni hem de kurt balıkçılar için farklı deneyimlerin yaşanabileceği bir noktadır. Tuzlu su balıkları nelerdir sorusuna cevap almak için Tuzlu Suda Balık Avı Rehberi: Bilmeniz Gereken Her Şeyadlı blog yazımızda aradığın cevabı bulabilirsin. 

Marmara Bölgesi Tuzlu Su Avlakları

Bir iç deniz olan Marmara, tarih boyunca etrafına konumlanan medeniyetlere zengin balık yatakları sunmuştur. Özellikle İstanbul Boğazı dünyada bilinen balık göç yollarının başında gelir. Balığın bolluğu tarihsel buluntularda bizlere göz kırpar. Örneğin Bizans paralarının bazılarında palamut balığının resmi bizlere balığın İstanbul için ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. 

Olta balıkçılığında adeta bir kültür olan boğaz balıkçılığı hem kıyıdan hem de tekneden yapılabilir. Boğaz balıkçılığında özel bir yere sahip olan istavrit, senenin her ayında, yemli ve yemsiz veya birçok farklı teknik kullanılarak avlanabilir. Hem kurt balıkçılar hem de yeni başlayan balıkçılar için oldukça keyifli bir tür olarak bilinir. 

Elbette Boğaz’ın tuzlu su balık türleri arasında mevsimine göre ortaya çıkan türler de mevcuttur. Bu türlerin başında paşa balığı olarak bilinen lüfer gelir. Tekne ile açılarak avlanılan lüfer balıkçılar için adrenalin dolu bir avdır. Ayrıca Bizans ve Osmanlı toplumunda sevilerek tüketilen palamut da başta boğaz olmak üzere Marmara’nın tamamında mevsimine uygun olarak görülür. Bazı kurt balıkçılar hava durumunu ve ayın hallerini gözleyerek normalde kıyıya yanaşmayan palamut ve lüferi spin av takımı ile kıyıdan alabilirler. Usta bir balıkçı meranın koşullarını ve balığın özelliklerini bileceği gibi meteorolojiye de hakim olmalıdır. 

Marmara’nın Boğaz dışında kalan kısımları da balık çeşitliliği konusunda zengin alanlar olarak karşımıza çıkar. Özellikle Marmara çevresinde tatile çıkanlar LRF ile iri istavrit, izmarit, eşkine, mırmır ve ispari avlayabilirler. LRF takımının kolay taşınabilir olması da senin için ayrı bir avantajdır. 

Marmara Denizi aynı zamanda farklı balıkçılık teknikleri için bulunmaz imkanlar sunar. Boğaz çevresi yüksek akıntıya sahip olduğu için surf avı tercih edenlere keyifli avlar sunar. Surf ile avlanan tuzlu su balık çeşitleri çinekop, sarıkanat ve duruma göre istavrit olabilir. Çoklu avı mümkün kılan çapari ile istavrit alabileceğin gibi mevsime göre kurşun arkası rapala ile istavritin peşinde olan çinekop ve sarıkanatları da avlayabilirsin ☺. 

Tuzlu suda yaşayan balıkları avlamak için birçok ekipmana ihtiyaç duyacaksın. Tuzlu Su Avı İçin Olta Kamışı Rehberiadlı blog yazımıza göz atarak ekipman özelinde detaylı bilgiye sahip olabilirsin.

Karadeniz Bölgesi Tuzlu Su Avlakları

Bir diğer zengin avlak noktası olan Karadeniz, soğuk ve bol oksijene sahip suya sahiptir. Yenilen tuzlu su balıkları çeşidi konusunda oldukça geniş bir tür çeşidine de sahiptir. Karadenizli balıkçılar hem kıyı hem de kıyı balıkçılığı yaparak farklı türdeki balıkları avlayabilirler. Ancak Karadeniz balıkçısının avlamaktan hoşlandığı iki balık levrek ve lüferdir. Bu iki balık, gerek boyutu gerek hırçınlığı ile balıkçılara keyifli dakikalar yaşatabilir.

Palamut sezonluk olarak mevcutken kaya levreği senenin her döneminde bulunabilir. Ancak balıkların yumurta dökme döneminde av yapmamanı öneririz. Bu türlerin yanı sıra istavrit, eşkine, mırmır ve zargana da balıkçıların tercih ettiği avların başında gelir. 

LRF tekniği Karadeniz’de kıyı avını hareketlendirmiştir. Oldukça girintili ve kayalık meralara sahip Karadeniz sahili; eşkine, mırmır ve kaya levreği gibi keyifli avlara ev sahipliği yapar. İri bir balık olan eşkine, doğru LRF takımları ile adrenalin dolu bir av sunar. Karadeniz’de LRF avı yapmayı düşünüyorsan Tuzlu Su Avı İçin Olta Makinesi Rehberi blog yazımızdan sana uygun LRF olta makinesi modelleri hakkında bilgi alabilirsin.

Ege Bölgesi Tuzlu Su Avlakları

Marmara ve Karadeniz kadar bilinir olmasa da Ege Denizi de kendine has meraları ve balık türleri ile balıkçılar için keyifli avlar sunar. Aslında kıyılarının sahip olduğu girinti ve deniz altındaki boşlukları geniş sayıdaki balık türlerine ev sahipliği yaparlar. Uzun süre bu balık türlerinin görünür olmamasının sebebi ise kayalık yerde yapılan avların zorluğundan ileri gelmekteydi. Ege Denizi, özellikle LRF av tekniği ile oldukça sürpriz avlar yapabileceğin bölgelerin başında gelir.

Ege denizindeki balık çeşitliliği konusu üzerine tez yazılır denilirse yanılmış olmayız. Ancak balıkçıların Ege denizinde tercih ettiği balıklara bakacak olursak liste başını çeken türler; levrek granyöz (kaya levreği), kofana, sinarit, yazılı orkinos, baraküda, mercan, çupra ve liça olarak sayılabilir. Özellikle bu noktada sayılan balıkların birçoğu balıkçı ile mücadeleye girer. Adrenalin dolu bir av yaşamak isteyenler için bulunmaz bir fırsattır. 

LRF avının Ege denizi için oldukça uygun olduğundan bahsetmiştik. LRF avı ile Ege denizinde azman yani iri istavrit avı yapabilirsin. Özellikle LRF av tekniğine ilk adımını attıysan azman istavrit avı senin için oldukça keyifli geçecektir. Ayrıca tral balığı da LRF avında tercih edilen türler arasındadır. 

Ege denizi azman balıkların denizidir. Bu iri ve mücadeleci balıklar tekne avcılığından hoşlananlar için bulunmaz birer nimettir. Antenli mercan ve akya tekneden iri takımlar ile yapılabilecek keyifli avlardır. 

Tuzlu Suda Kullanmanız Gereken Misina ve İğneler adlı blog yazımızdan yararlanarak Ege denizinin çeşitliliği bol balıkları için takım oluşturmaya başlayabilirsin!

Akdeniz Bölgesi Tuzlu Su Avlakları

Türkiye’de sportif avcılığın Ege’den sonra en sık yapıldığı deniz Akdeniz bölgesidir. Geniş bir deniz olduğu için iri balıklara ev sahipliği yapar. Özellikle akya(kuzu) balığının en sık avlanıldığı noktadır. Tekne ile açıktan yapılan bu avda sağlam ekipmanların kullanılması gerekir. Ayrıca trofe av peşinde koşanlar için Akdeniz suları gizli kalmış akyalarla doludur ☺. 

Kıyı avını da mümkün kılan Akdeniz, LRF avı için uygun meralara sahiptir. Levrek başta olmak üzere, yazılı orkinos, liça, baraküda, mercan, kofana ve sinarit sıklıkla avlanılır. Ayrıca yine tekne avını tercih edenler için iri mercan ve orfoz balıkları da mevcuttur. Akdeniz’de yaşayan tuzlu su balıkları hangileridir sorusunun cevabını verdikten sonra seni bir noktada uyarmak istiyoruz. Son dönemlerde istilacı tür olarak ortaya çıkan balon balığı ve aslan balığı Akdeniz’de sıklıkla balıkçıların karşısına çıkmaktadır. Olası bir avında bu balıklardan herhangi biri ile karşılaşma durumunda el sürmemeni mutlaka belirtiyoruz. 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır