karbon ve oksijen döngüsü / Karbon Döngüsü Nedir? | Semtrio

Karbon Ve Oksijen Döngüsü

karbon ve oksijen döngüsü

Karbon döngüsü nedir ve nasıl gerçekleşir? Karbon döngüsü aşamaları, yararları ve zararları

Haberin Devamı

Atmosfer; Atmosfer bir diğer adı ile hava küre de karbon, karbondioksit şeklinde bulunmaktadır.

Hidrosfer; Hidrosfer'in diğer adı su küredir. burada karbon, bikarbonat ve karbondioksit şeklinde bulunmaktadır.

Litosfer; Litosfer'in diğer bir adı taş küredir. Burada karbon, petrol, kömür ve doğal gaz olarak yer alır.

Biyosfer; Biyosfer'in diğer adı canlılar küresidir. Karbon canlı bünyasinde organik molekül şeklinde yer almaktadır.

Karbon Döngüsü Aşamaları, Yararları ve Zararları

 Karbondioksitte bulunan karbon fotosentezin gerçekleşmesi açısından çok önemlidir. Karbondioksit günlük olarak ve mevsimlik olarak sıcaklıkların çok fazla düşmesine ya da yükselmesine engel olur.

 Denizler ve atmosfer arasında bir karbon alış verişi vardır. Ancak bu alış veriş oldukça yavaş bir şekilde gerçekleşmektedir. Karalarda erozyon olduğu zaman organik ve inorganik maddeler yardımı ile denizlere karbon taşınmış olur.

 Karadan erozyonla gelen ve kabuklu canlılarda ile deniz hayvanları aracılığı ile oluşturulmuş olan organik karbon, bikarbonat ve karbonat ile birlikte deniz tabanına çökerek burada tortullarda birikmektedir. Burada bulunan karbon neredeyse binlerce yıl karbon döngüsüne katılmadan durabilmektedir. Bu nedenle de deniz ve okyanuslarda karbon depolama gerçekleşmiş olur. Özellikle denizler karbon döngüsünün düzenlenmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir.

Haberin Devamı

 Havada bulunan karbondioksit besleyici tuz ve sular ile birlikte fotosentez işleminde kullanılmaktadır. Fotosentez sonucunda oksijen ile organik maddeler de açığa çıkmaktadır. Yeşil yapraklı bitkiler havada bulunan karbondioksiti alırlar ve bunu oksijen ile birlikte organik maddelere dönüştürürler. Bitkide bulunan karbon ise bitki ile beslenen canlılara oradan da besin zinciri yardımı ile diğer canlılara geçmektedir.

 solunum işlemi ise fotosentezin tam tersi niteliğindedir. Bu işlemde organik maddeler oksijen ile birlikte yakılmaktadır. Böylece atmosfere karbondioksit ile birlikte su verilir. Oksijensiz solunum yapan canlılar ise glikozu alkol ile karbondioksite çevirmektedir. Bu işleme de fermantasyon yani mayalanma ismi verilir. Bu şekilde elde edilen enerji metabolik işlemlerde kullanılmaktadır. Organik maddelerin parçalanması yolu ile ortaya çıkan serbest karbondioksit karbon döngüsüne tekrar katılmaktadır.

Haberin Devamı

 Sanayinin gelişmesi ile birlikte insanoğlu doğrudan havaya karbon göndermeye başlamıştır. bu da karbon döngüsünün değişmesine sebep olmuştur. Karbon döngüsünde meydana gelen en büyük etki ise fosil yakıtların yakılması ile birlikte atmosfere karbon gönderilmesi olayıdır.

 Bunların dışından insan, okyanuslardaki karbon döngüsünü de doğrudan etkilemektedir. İklimlerin değişmesi ile birlikte okyanus ısısında artış görülmüş bu durum ekosistemdeki canlıları da olumsuz bir şekilde etkilemiştir.

 Canlıların solunum gerçekleştirmesi, ölen canlıların çürümeye başlaması, orman yangınları, kireçtaşı kayalarının sürekli ayrışması ile karbondioksit miktarı da artmaktadır. Ayrıca yanar dağlar da karada bulunan en büyük karbon kaynakları arasında bulunmaktadır. 

kaynağı değiştir]

Derin karbon döngüsü,  hava küre (atmosfer),  karasal biyosfer, okyanus ve jeosfer boyunca karbon hareketi kadar iyi anlaşılmasa da, yine de çok önemli bir süreçtir. Derin karbon döngüsü, Dünya'nın yüzeyindeki ve atmosferindeki karbonun hareketine yakından bağlıdır. Süreç olmasaydı, atmosferde karbon kalır ve uzun süre aşırı yüksek seviyelerde birikirdi.[20] Bu nedenle, karbonun Dünya'ya dönmesine izin vererek, derin karbon döngüsü yaşamın var olması için gereken karasal koşulların korunmasında kritik bir rol oynar.

Ayrıca, süreç aynı zamanda gezegenden taşıdığı büyük miktardaki karbon nedeniyle de önemlidir. Aslında, bazaltik magmanın bileşimini incelemek ve volkanlardan karbondioksit akışını ölçmek, mantodaki karbon miktarının aslında Dünya yüzeyinde bin faktörden daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.[21] Derin toprak karbon işlemlerinin delinmesi ve fiziksel olarak gözlemlenmesi, alt manto ve çekirdeği Dünya’ya sırasıyla 660 ila 2.891 km ve 2.891 ila 6.371 km derinliğe kadar uzandığı için son derece zordur. Buna göre, derin Dünya'da karbonun rolü hakkında kesin olarak pek bir şey bilinmemektedir. Bununla birlikte, birçoğu derin Dünya koşullarının laboratuvar denemelerinden gelen birkaç kanıt parçası, elementin alt mantoya doğru hareketinin yanı sıra karbonun bahsedilen katmanın aşırı sıcaklıklarında ve basınçlarında aldığı formları da göstermiştir. Ayrıca, sismoloji gibi teknikler, Dünya'nın çekirdeğindeki potansiyel karbon varlığının daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır.

Tetrahedral olarak oksijene bağlı karbon diyagramı.

Alt mantodaki karbon[değiştir

Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

Oksijen ve Karbon Döngüsü nedir?


OKSİJEN DÖNGÜSÜ
Oksijen döngüsü insan yaşamında çok önemli bir yere sahiptir. Oksijen döngüsünü daha iyi anlamak için madde döngüsünü iyi bilmeliyiz.

Madde Döngüsü

Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılığın aksamadan devam edebilmesi için bazı önemli maddelerin kullanılan kadar da üretilmesi gerekmektedir.

Doğada ekolojik olan bu maddeler canlılar ve çevreleri arasında alınıp verilir. Bu maddeler güneş enerjisi yardımıyla belirli yörüngeleri izleyerek dolaşımlarını tamamlarlar. Maddelerin ekosistemdeki bu dolaşımına madde döngüsü denir. Tüm maddeler döngü yoluyla sürekli olarak canlılar tarafından yeniden kullanılır.

Canlılar için gerekli olup, devredilmesi gereken maddelerin en önemlileri; oksijen, su, azot, karbon, fosfor ve kükürttür. Bu madde döngülerindeki en önemli rolü saprofitler ve kemosentetik bakteriler üstlenmektedir. Çünkü bunlar doğada her an toprağa düşen organik artıkları ve cesetleri ayrıştırarak inorganik maddelere dönüştürürler. Daha sonra bu yollarla serbest kalan inorganik maddeler yeniden fotosentez ve kemosentez yoluyla kullanılır hale getirilir.

Fotosentez ve kemosentez olaylarıyla tekrar inorganik maddeler organik maddelere dönüştürülür. Bu organik artıklar yaprak, odun, kaya parçaları ve hayvan leşleri olabilir. Doğada hiçbir zaman madde kaybı söz konusu değildir.

Oksijen Döngüsü

Bu çevrimin karbon çevrimi ile sıkı ilişkisi vardır. Atmosferdeki mevcut oksijen, ekosistemlerin tüm bölümlerini aktif olarak etkiler. Bugün primer üretici olarak adlandırdığımız bitkiler tarafından üretilir. Oksijen kantitatif olarak canlı maddenin başlıca bileşimini oluştururlar. Dokudaki su göz önüne alınırsa insan vücudu %62,8 oksijen ve %19,4 karbon içerir. Biyosfer ölçeğinde bunu düşünürsek, hidrojen ve karbonun önünde oksijen birinci sırayı alır.

Oksijen çevrimi çok karışıktır, çünkü çok sayıda uygun kimyasal yolların bileşimi sonucu ve çeşitli şekiller altında oluşur. Oksijen çevrimi litosfer ve atmosfer arasında veya hidrosferle çeşitli çevreler arasında gerçekleşir.

Atmosfer oksijeninin kökeni biyojendir. ilk zamanlarda karasal ilkel atmosferde oksijen çok azdı. Oksijen daha sonra ototrof organizmalar tarafından gerçekleşmiştir.

Antekambriyende (birinci zamandan önceki devir) büyük Fe2O3 formasyonları ilkel organizmaların faaliyetinde önemli olmuştur. Bugün kabul edilmektedirki çok eski fotosentetik organizmalar F2O3 şekli altında hidrosferdeki demiroksit iyonlarıdır.

Gezegenimizde bulunabilen ilk kayaç katmanlarının oluştuğu, aynı zamanda yaşamın ortaya çıktığı dönemdir. Okyanuslarda, prokaryotik tek hücreli organizmalar bu dönemde ortaya çıkmıştır. Fotosentetik Siyanobakteriler, popülâsyonlarının artmasına paralel olarak giderek daha fazla oksijeni okyanuslara salmaya başlamışlardır. Başlarda bu oksijen, deniz suyundaki çözünmüş haldeki demirle birleşmiş, oluşan demiroksit okyanus dibine çökmüştür. Deniz suyundaki çözünmüş demirin bu yolla tasfiyesinden sonradır ki fotosentetik bakterilerce üretilen oksijen deniz suyunda çözünmeye, sonra da atmosfere karışmaya başlamıştır.[3]

Bugün atmosferde oksijen miktarının %1’e indiği atmosferin yüksek kısımlarında 35–50 km’ıer arasında oluşan ozon tabakası bir ekran görevi yaparak ultraviyole ışınlarının en zararlı olanları tutar. Anaerobik solunumda sonra fotosentez evrimi gerçekleşti, yani fotosentez yapabilen canlılar ortaya çıktı. Bu canlılar su ve karbon dioksiti kullanarak glikoz ve oksijen üretmeye başladılar. Serbest oksijen böylece atmosferin stratosfer adı verilen tabakasında birikmeye başladı. Morötesi ışınlar, bu tabakadaki oksijen moleküllerine (O2) çarparak bu moleküllerin iki oksijen atomuna (O + O) bölünmesi sebep oldu. Bu oksijen atomları da oksijen molekülleriyle birleşerek ozonu oluşturdular. (O + O2 › O3). Ozon tabakası bu şekilde oluştu. Ayrıca bu tepkimeler günümüzde de aynı şekilde oluşmakta. Ozon tabakasının üstünde yeterince oksijen bulunmadığı için tabakanın kalınlığı sınırlı. Daha alt tabakalara da morötesi ışınlar ulaşamıyor.

Her ne kadar moleküler oksijen suyun ayrışmasından meydana gelse de yüksek atmosferdeki yüksek enerjili radyasyonların etkisi altında atmosfer oksijeni biyojen kökenli olarak kabul edilir.

Oksijen çevrimi büyük bir kısmı ile atmosfer ile canlılar arasında gerçekleşir oksijenin fotasentez sırasında gaz şeklinde çıkışı solunum sırasında oksijenin hidrojene taşınması ile suyun oluşması, organik maddelerin parçalanması ve bunun hettorottoflar tarafından kullanılması birbirinin karşıtı reaksiyonlardır

Buna göre oksijen çevrimi büyük bir kısmıyla karbondiosidin tersi yönünüdedir ve birinin hareketi diğerinin tes yönünde gerçekleşmesiyle sonuçlanır.

Atmosfer oksijenin tüketilmesi ve pirimer üreticiler tarafından yenilenmesi oldukça hızlı bir uyum içersinde gerçekleşir. Bugün kabuledilmektedir ki tüm atmosfer oksijeni ikibin yıldır çevrimdedir. Buna karşılık hidrosferdeki tüm su molekülerinin fotolizi canlılar tarafından tekrar sentezi için iki milyon yıl gereklidir.

Atmosferdeki karbondioksid’e gelince bunun yenilenmesi için 300 yıl gerekir. Bugün normal koşullarda solunum ve fotosentez, insan etkisi hariç tutulursa, tam olarak dengelenmesi atmosfere hiç oksijen birikmesi ve oksijen miktarının sabit kalması ile mümkün olur. Karbonun bitki ve hayvan kütlelerinde ve de fosil hidrokarbonlar ve grafit şekli altındabirikmesi atmosferde ve sedimanlarda total oksijenin devamı içindedir. Jeolojik devirlerde gerçekleşen oksijen kütlesinin büyük bir kısmı atmosferde kalmamış ancak demiroksit, sülfat ve karbonat şekil altında lithosferde birikmiştir. 590. 10.14 ton olarak gösterilen karşılık 39.10.14 ton oksijen denizlerde ve karalardaki sularda ya gaz ya da erimiş sülfat şekli altında hareket eder.


kaynağı değiştir]

Hava Küredeki karbon iki ana biçimde bulunur: karbondioksit ve metan. Bu gazların her ikisi de ısıyı hava kürede emerek tutar ve bundan dolayı bu gazlar sera etkisinden kısmen sorumludurlar.[2] Metan, karbondioksite oranla hacim başına daha büyük bir sera etkisi üretir ancak karbondioksitten daha düşük yoğunlaşmada bulunur ve karbondioksitten daha kısa ömürlüdür. Bu sebepler karbondioksiti, bu iki gaz içerisinde en önemli sera gazı haline getirir.[6]

Karbondioksit hava küreden öncelikle fotosentez yoluyla uzaklaştırılır. Daha sonra kara ve okyanus biyosferlerine girer. Karbondioksit ayrıca doğrudan hava küreden su kütlelerine (okyanus, göller, vb.) doğru çözülür. Suda çözündüğünde, karbondioksit su molekülleri ile tepkimeye girer ve okyanus asitliğine katkıda bulunan karbonik asit oluşturur. Daha sonra ayrışma yoluyla kayaçlar tarafından emilir. Ayrıca temas ettiği diğer yüzeyleri asitleştirebilir veya okyanusu yıkayabilir.[7]

Son iki yüzyıldaki insan faaliyetleri, hem ekosistemlerin atmosferden karbondioksit çıkarma yeteneğini değiştirerek hem de doğrudan, örneğin fosil yakarak, atmosferdeki karbon miktarını, özellikle karbondioksit biçiminde önemli ölçüde artırdı.[2]

Çok uzak bir gelecekte (örneğin 2-3 milyar yıl), karbonat-silikat döngüsü yoluyla karbondioksitin toprağa emilme hızı, yaşlandıkça güneşte beklenen değişikliklerden dolayı muhtemelen artacaktır. Güneş'in beklenen artan parlaklığı büyük olasılıkla yüzey hava şartlarını hızlandıracaktır.[8] Bu durum, atmosferdeki karbondioksitin çoğunun Dünya kabuğuna karbonat olarak girmesine neden olur.

ToprakCO2 akışını ölçen portatif toprak solunum sistemi.

Karasal biyosfer[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır