Mide şişkinliği neden olur? Bu sorunun birçok farklı yanıtı olabilir. Yaralı bağırsak ya da mide bakterileri bir miktar gaz oluşturur. Bu, kişiyi rahatsız etmemekle birlikte kişinin sağlığı açısından da sorun teşkil etmez. Fakat vücuttaki gaz miktarı artarak hava, organların duvarlarında gerginlik yaparsa o zaman tahliye etmekte zorluk çekilir. Bu durum da kişide nefes almada zorluk, çarpıntı, sürekli geğirme isteği gibi etkilere neden olur. Midede şişkinlik hissi oluşur. Peki bu durumda mide şişkinliğine ne iyi gelir, şişkinlik nasıl giderilir? İşte mide şişkinliği neden olur ve nasıl soruları başta olmak konuyla ilgili merak edilen detaylar
Mide şişkinliği her üç insandan birinde meydana gelebilen bir durumdur. Kimileri tedavileri evde uygulayarak mide şişkinliğinden kurtulur kimileri de geçmeyen şişkinlikler için hastaneye başvurur. Eğer sizde de hafif mide şişkinlikleri varsa mide şişkinliğine iyi gelen doğal ve bitkisel çözümler listemizi evde uygulayabilirsiniz. İşte o liste:
Mide şişkinliği evde tedavi yöntemlerden biri de egzersizlerdir. Düzenli yürüyüş, karın ve bağırsak bölgesini harekete geçirerek hareketler, yemeklerden sonra sindirimi destelemek için sporlar gibi yöntemleri de uygulamamız gerekir. Bir soda içerek arından bulunduğumuz ortamda yürüyüşler yaparak fazla gazı vücudunuzdan atabilmeniz mümkündür.
Mide şişkinliğine neden etkenin en çok gaz sıkışması yüzünden olduğuna değinmiştik. Bu bağlamda midede oluşan gazı çıkarabilmek için öncelikle gazı oluşturan etkeni azaltmamız gerek. Genelde yemek yerken soluduğumuz fazla hava gaz olarak geri atılıyor. Çözüm yöntemi için ilk adım yemek yerken acele etmemeli ve yavaş yemeliyiz. Yemek yerken konuşmamak gerekir.
Gazlı içeceklerden faydalanarak gazı dışarı atabiliriz. Özellikle sodalardan yararlanabiliriz. Yürüyüş ve bazı egzersizler midede oluşan gazı dışarı atmaya yardımcı olur. Düzenli egzersizler yapabiliriz. Mide şişkinliğine iyi gelen şeyler arasında evde uygulayabileceğiniz bitkisel ve doğal çözümlerde vardır.
Mide şişkinliği için önerilen sabit bir ilaç yoktur. Uzmanlar genelde bağırsakları çalıştıracak ve sindirimi harekete geçirecek ilaçlar tavsiye etmektedir. Özellikle gaz sancısı çekenler için lavman tedavisi uygulanarak fazla olan gazın dışarı atılması sağlanır.
Mide neden şişer dersek; mide ve karın şişkinliklerine neden olan en belirgin etken sindirim sistemi bozuklukları diyebiliriz. Buna en çok kendimiz etken oluruz. Düzensiz ve bilinçsiz beslenme gibi kişisel etkenler diyebiliriz. Kabızlık, ülser, Çölyak, safra kesesi gibi birçok rahatsızlık ve hastalıklar mide şişkinliğine neden olabilmektedir. İşte mide şişkinliği nedenleri:
Dengesiz beslenme veya yanlış beslenme sonucu hem mide bulantısı hem de mide şişkinliği gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Bu iki durumun aynı anda olması da günlük yaşantımızı tamamıyla olumsuz etkileyebilir. Bu sorunun önüne geçebilmek için yemek yerken dikkat etmemiz gereken bazı kurallar vardır. Bunlar arasında; hızlı yemek yememek, mideyi yoracak gıdalardan uzak durmak, yağlı ve katı gıdalardan uzak durmak ve hamur işi yemek türlerini fazla tüketmemek gibi dikkat etmemiz gereken durumlar yer alır.
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu mide şişkinliği nasıl giderilir sorusuna yanıt olarak kür önerisinde bulundu. Eğer sürekli mide şişkinliği yaşıyorsanız ve ilaçlar işe yaramıyorsa bu kürü deneyebilirsiniz. İşte Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun önerdiği o kür tarifi…
KULLANICILARIN MERAK ETTİĞİ DİĞER SORULAR
Şişkinlik nedir?
Toplumun büyük bir bölümünü etkileyen mide ve bağırsak şişkinliklerinin birçok farklı nedeni olabilir. Vücutta yararlı bağırsak ve mide bakterilerinin oluşturduğu bir miktar gaz her zaman bulunur. Bu gaz miktarı ne sağlık üzerine olumsuz etki yaratır ne de kişileri rahatsız eder. Ancak ne zamanki vücuttaki gaz miktarı artar ve vücut bu gazı tahliye etmekte zorlanır, işte o zaman sindirim sisteminde oluşan fazla hava organların duvarlarında gerilime neden olur. Mide ve bağırsak gibi sindirim sitemi organlarında yaşanan bu duvar gerilimi sinir uçlarının uyarılmasına yol açarak nefes darlığı, çarpıntı, kontrolsüz gaz çıkarma, sık geğirme isteği, düzensiz tuvalete çıkma, karın ağrısı ve patlayacakmış hissi veren şişkinliklere neden olur.
Karın şişkinliği neden olur?
Karın şişkinliğine ne iyi gelir
Karın şişkinliği, midede oluşan gazların etkisi ile ortaya çıkar ve sıkışan gazlar mide duvarlarındaki sinir uçlarını uyararak mide ağrısına da yol açabilir.
Peki, mide gazına ne iyi gelir? Midede gaz oluşumunu engellemenin en etkili yollarından biri özellikle yemek sırasında yutulan havanın azaltılmasıdır. Bunu sağlayabilmek için yemeklerin yavaş yavaş yenmesi ve iyice çiğnenmesi önerilir. Ayrıca yemek yerken konuşmak hava yutmayı artıracağından dolayı yemek sırasında mümkün olduğunca konuşulmamalıdır. Peki, mide ağrısına ne iyi gelir? Mide ağrısının en büyük nedenlerinden biri strestir. Yoğun strese maruz kalan kişilerde gastrit, ülser ve spazm problemleri görülme riski daha yüksektir. Stresli ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmak ve baş edilemediği durumlarda profesyonel bir destek almak mide ağrılarına iyi gelebilir.
Şişkinliğin tedavisi
Diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi mide ve bağırsak şişkinliğinin tedavisi de nedene göre yapılır. Şişkinliğin temelinde yatan sorunun bulunması için endeskopi ve kolonoskopi gibi tanı yöntemleri kullanılabilir. Doktor tarafından gerekli görüldüğünde nedene bağlı olarak ilaç tedavisi uygulanabilir. Probiyotik kullanımı önerilebilir. Genel olarak mide ve bağırsak şişkinliklerinin tedavisinde yaşam şeklinin değiştirilmesi istenir. 3 ana ve 3 ara öğün şeklinde düzenlenen, az az sık sık yemek yemeye yönelten beslenme programları uygulanabilir. Tuvalet alışkanlığının edinilmesi ve gün içerisinde en az 3 litre su içilmesi önerilebilir. Hastalar yüzme, koşu, yürüyüş, plates, yoga gibi fiziksel aktivitelere yönlendirilebilir.
Çocuklarda büyüme geriliği ve ishalle belirti verebilen çölyak hastalığı, yetişkinlerde ise demir eksikliği, gaz ve şişkinlikle kendini belli ediyor. Masum şikayetlerle ortaya çıkan çölyak hastalığı, genellikle belirtilerinin benzerliğinden dolayı farklı rahatsızlıklarla karıştırılabiliyor. Glutenli gıdalardan uzak durarak beslenmek, çölyak hastalığının kontrol altına alınmasında önemli rol oynuyor. Memorial Hizmet Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü Doktorları, “9 Mayıs Dünya Çölyakla Mücadele Günü” öncesinde, çölyak hastalığı ve yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Çölyak, bazı gıdalarda bulunan glutene karşı vücudun gösterdiği immün reaksiyon sonucu ortaya çıkmaktadır. İnce bağırsağın üst kısmında bağırsağın iç yüzünü örten hücrelerde oluşan hasar nedeni ile besin emiliminde bozulma yaşanmaktadır. Belirtiler hastanın yaşı ve ince bağırsağın tutulum genişliğine göre farklılık gösterebilmektedir. Sindirim sistemi şikayeti olmayan hastalarda tespit edilen demir eksikliğinin nedeninin, demir emilimini bozan çölyak hastalığı olabileceği akla getirilmelidir.
Çölyak hastalığı çocukluk yaşlarında ortaya çıkabileceği gibi ilerleyen yaşlarda da kendini gösterebilmektedir. Özellikle 2 yaşından küçük çocuklarda ishal ve büyüme geriliği ile belirti vermektedir. Yetişkinlerde ise;
Hastalığın çok hafif seyir göstermesi ve belirtilerin farklı rahatsızlıklarla karıştırılması, teşhisin gecikmesine ve ileri yaşlarda tanı konulmasına neden olabilmektedir.
Çölyak hastalığından şüphelenilen hastanın endoskopik incelemesinde onikiparmak bağırsağı normal bile görünse, biyopsi ile incelenmesi gerekmektedir. Alınan biyopsi örneklerinin patolojik incelemesinde çölyak hastalığına bağlı tipik değişikliklerin görülmesi, tanı için gerekli ve önemlidir. Bununla birlikte hastaların %40’ında karaciğer enzimlerinde yükseklik saptanabilmektedir. Çölyak hastalığının tedavisi, içeriğinde gluten bulunan gıdaların olmadığı bir diyettir. Diyete tam uyan bir hastada ince bağırsak hücre yapısı sıklıkla ayda normale gelmektedir. Tanı konduğunda pozitif olan antikorlar, glütensiz diyet sayesinde 3 ay gibi bir sürede gerilemektedir. Ancak hasta diyetini bozup tekrar az ya da çok gluten içeren gıda tüketmeye başlarsa, hastanın tüm şikayet ve belirtileri hızla geri dönmektedir.
Çölyak hastaları buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllardan uzak durmalıdır. Bisküviler, hazır çorba ve köfteler, malt içecekler, gluten içeren sakız ile çikolatalar çölyak hastaları için uygun değildir. Bunun yanında paket etler ve sosis gibi bazı gıdalarda dolgu malzemesi olarak buğday kullanılabilmektedir. Hazır gıdalarda sıklıkla kullanılan glutene maruz kalmamak için çölyak hastalarının iyi bir etiket okuyucusu olması gerekmektedir. Çölyak hastaları glutensiz ama sağlıklı beslenme alışkanlığı yaşam şekli haline getirmelidir. Mısır, pirinç, patates, nohut, fasulye, mercimek, kestane, soya, gibi besinleri ve bu besinlerden elde edilen un ve nişastaları rahatlıkla tüketilebilmektedir. Bunların yanında; ceviz, fındık gibi kuruyemişler, incir, kuru üzüm, kümes hayvanları ve kırmızı et, tüm sebze ve meyveler, bakliyatların tüm çeşitleri, yumurta, bal gibi gıdalar rahatlıkla tüketilebilmektedir. Çölyak hastası olanların birçoğunun laktoz hassasiyeti olduğu göz önüne alınarak, süt ve süt ürünleri tüketilirken dikkat edilmelidir.