karınca nasıl / Evdeki Karıncalar Nasıl Yok Edilir? 6 Etkili Çözüm Önerisi

Karınca Nasıl

karınca nasıl

Zaten Destekçiyim

Karıncalar

Taksonomi

Tanım ve Genel Bilgiler

Genelde koyu kahverengi veya siyah renkli olan altı bacaklı, üç vütu bölmeli sosyal bacaklardır. Bazı türler açık krem renginde, kırmızı tonlarında ve hatta beyaz bile olabilir. Karıncaların birçoğunun görme yeteneği kısıtlıdır. Çünkü buna pek de ihtiyaç duymazlar. Salgıladıkları güçlü kimyasallar, feromonlar, haberleşmelerinin temelini oluşturur. Feromonlar, dokunmalar ve sesler yoluyla anlaşırlar. Yerlere diğer karıncalar tarafından takip edilebilecek koku izleri bırakarak ilerlerler ve bu kokuları uzun hareketli antenleri sayesinde algılarlar.

Antenleri kokunun yönü ve yoğunluğu gibi bilgileri sağlar. Hep gördüğümüz bir çizgi üstünde ilerleyen karınca topluluklarının bu hareketinin sebebi kokuyu takip ederek ilerlemeleridir. Örneğin bir yiyecek kaynağı bulan karınca bulduğu kaynaktan yuvasına dönerken gittiği yolu işaretler. İşaretlenen yolu fark eden diğer karıncalar da aynı yolu kullanarak yiyeceği bulur, parçalar ve yuvaya taşımaya başlar. Bu taşıma işlemi sırasında da yolu işaretlemeye devam ederler. Sonunda yiyecek kaynağı tükendiğinde veya ortadan kalktığında yuvaya dönen karıncalar artık yolu işaretlemeden döner ve koku havaya dağılır. Eğer yolları bir engel tarafından engellenirse yeni yollar keşfetmeye çalışır ve bu yeni yolları işaretlerler. Başarılı ve kolay geçilen güzergahları daha çok karınca kullanır, böylelikle daha çok karınca işaretler ve koku o tarafta yoğun olduğu için daha çok karınca tercih eder.

Camponotus cinsi, Kırklareli.Asrın Akıncıoğlu

Feromonlar sadece yol belirlemede kullanılmaz. Saldırıya uğramış bir karınca, daha uzaklardan fark edilebilen, kendisine diğer karıncaları çekecek ve onları bir saldırı çılgınlığının içine sokacak bir çeşit alarm feromonu salgılar. Hatta bazı karınca türlerinin düşman karınca türlerinin kafasını karıştırmak ve onları kendi aralarında savaştırmak için feromonları taklit bile edebildikleri bilinmektedir.

Feromonlar yiyeceklerle karıştırılarak yuvanın içerisine aktarılır ve haber gönderilir. Hatta ağızdan ağza veya anüs beslenmesi yoluyla yiyecekler ve feromonlar aktarılır (Trophallaxis). Böylece karıncaların hangi görev grubuna (yiyecek arama, yavru bakımı vb.) ait oldukları birbirleri tarafından anlaşılmış olur. Kraliçe karıncaların da kendilerine ait özel feromonları vardır. Kraliçe bir şekilde öldüğünde veya feromon üretmeyi kestiğinde işçi karıncalar yeni bir kraliçe karınca üretmeye girişirler.

Evrimsel Tarih ve Taksonomi

Karıncaların yaşayan en yakın akrabaları yaban arıları (wasp) ve arılardır. Tabii yaban arıları aslında "gerçek arı" değildir. Hymenoptera (Zar Kanatlılar) takımındaki sosyal böceklerdir. Fosil kayıtları ışığında günümüzden 100 milyon yıl önce Kretase döneminde yaban arısı benzeri atalarından ayrıldıkları düşünülmektedir. E. O. Wilson ve meslektaşları 1966 yılında günümüzden 92 milyon yıl eskiye dayanan, kehribar içerisinde hapsolmuş karınca (Sphecomyrma) fosilleri keşfettiler. Bu fosiller bazı eşek arılarında bulunan ancak modern karıncalarda bulunmayan bazı özellikler taşıyordu. 2006 yılında C. Moreau ve meslektaşları, yaptıkları araştırmada ise karıncaların düşünülenden on milyonlarca yıl daha önce, günümüzden 168 milyon yıl önce bir çok otçul böcek türünün yükselişine denk gelen bir dönemde ortaya çıktığını ileri sürdüler.

Karınca diye isimlendirdiğimiz canlılar Arthropoda (Eklem Bacaklılar) şubesinin Hymenoptera (Zar Kanatlılar) takımından Vespoidea üst familyasına ait Formicidae isimli bir sosyal böcekler familyasıdır. Yani farklılaşmış zarsı kanatlara sahip böceklerdir. Formicidae ailesi, içerisinde 12.000'den fazla türü barındırmaktadır.

Ekolojik Dağılım ve Habitat

Karıncalar günümüzde Antartika dışında tüm kıtalarda varlıklarını sürdürmektedirler. Kolonici anlayışları ve işgalci yayılış tarzlarıyla bazı buzul bölgeler hariç neredeyse tüm yaşam alanlarında gözlemlenmişlerdir. Tarihte yanlışlıkla insan yoluyla taşınan karıncalar kolonileşme ve yayılma faaliyetleri sonucunda bir çok bölgeye yayılmışlardır.

Messor cinsi bir major işçi, Kırklareli.Asrın Akıncıoğlu

Ortaya çıktıkları dönemde tüm böcek türlerinin %1'ine tekabül edecek kadar az olmalarına rağmen Paleojen döneminin başında baskın hale geldiler. Günümüzde ise hayvanların biyokütlesinin %20'sini karıncalar oluşturmaktadır. Yani etraftan rastgele bir hayvan seçecek olursanız matematiksel olarak her 5 canlıdan 1'i karınca olacaktır.

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak... Daha fazla göster

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

Davranış ve Etoloji

Bazı karıncaların karınlarındaki bir bölge ve alt çenelerini kullanarak özel sesler çıkardıkları ve bu sesler yoluyla da haberleştikleri bilinmektedir. Küçük korubeni kelebeği (Phengaris alcon) ve karınca yuvası böcekleri (Paussus sp.), karıncaların bu haberleşme mekanizmalarının içerisinde başarıyla sızmayı başaran türlerdir.

Küçük korubeni kelebeği yumurtalarını karınca yuvasına bıraktıktan sonra larvalar, karınca larvalarıyla benzer frekansta sesler çıkarmaya başlarlar. İleri safhalarda korubeni larvaları kraliçe karıncayı taklit etmeye başlar. Bu durum bütün koloninin onları beslemeye çalışmasına yol açar. Öyle ki kendi larvalarını beslemez olurlar ve karınca larvaları ölür. Pupa oluşturan korubeni larvaları ise gelişimlerini tamamladıktan sonra yuvadan çıkarlar.

Süper Organizma Davranışı

Karıncalar genellikle göç ederken tehditle karşılaşma, aşılması gereken güçlü bir engelin varlığı, bazen de ulaşılması zor yiyecek kaynaklarına ulaşmaya çalışırken süper organizma davranışını gösterirler. Karıncalarda süper organizma davranışı karıncaların birbirlerini çok sıkı kavrayarak adeta tek bir organizma gibi hareket etmelerine verilen isimdir (sadece karıncalar değil, mercanlar gibi kolonileşen hayvanlarda da gözlenir). Bu davranış kraliçeyi, larvaları ve yumurtaları merkezinde tutan etten bir küre, suda yüzebilen bir sal yapımı, ulaşılması gereken yere yapılan bir köprü yapımı gibi süreçleri içerir! Tüm bu yapılar oluşturulurken sadece ama sadece karıncalar kullanılır. Başka dal, taş gibi materyaller dahi kullanılmaz.

Küçük olanlar minor işçi, büyük olanlar major işçi.Asrın Akıncıoğlu

Koloniler ve Süper Koloniler

Karınca kolonileri genelde 3 basit temel birimden oluşur. Kraliçe, işçi, asker. Erkek karıncalar ise belli zamanlarda üretilir, kraliçe ile çiftleşir ve ölürler. Kraliçe karınca iri ve bazı türlerde kanatlıdır, belli dönemlerde erkek karıncalarla çiftleşir ve yumurtlar. Dışarıya çıkmaz ve adeta bir bebek gibi korunur. Her kolonide tek bir kraliçe bulunmayabilir. Birden çok kraliçeye sahip koloniler de vardır. İşçi karıncalar ufak yapılı ve küçük kafalı olup yemek taşıma, larvalar ve kraliçenin bakımı, yuvanın temizliği gibi işlerle ilgilenirken, asker karıncalar daha iri, büyük kafalı ve büyük çeneli olup yuvanın ve karınca topluluğunun güvenliğini sağlarlar. Savaş durumunda asker karıncalarının yetersiz kaldığı zamanlarda bazı türlerin işçi karıncalarının patlayıp etrafa toksik maddeler saçarak intihar saldırısında bulunduğu da tespit edilmiştir.

Genetik ve çevresel faktörler koloni büyüklüğünü etkiler. Her türün genel koloni büyüklüğü ve yayılımı farklıdır. Toprakta yaşayan türlerin sayıları genelde ağaçta yaşayan türlere göre daha fazladır. Mevsimden mevsime aynı kolonideki birey sayısı azalıp artabilir. Formica yessensis türü 306 milyon işçi karıncaya sahip koloniler kurabilirken Formica fusca bazen sadece 500 işçiyle yetinir.

Kendinden kat kat ağır bir besin taşıyan işçi, Kırklareli.Asrın Akıncıoğlu

Süper koloniler ise birçok koloninin birleşmesi sonucu çok geniş alanlara yayılan karınca kolonileridir. Birleşen kolonilerin bireyler çiftleşmeyi önleyen genetik farklılıkları taşımaya devam eder ancak birbirlerine saldırganlık göstermezler ve beraber hareket ederler. 2000 yılında rapor edilen bilinen en büyük süper koloni yerin altında 2.7 km2 bir alana yayılmış ve tünellerle birbirine bağlı 45.000 yuvadan ve 300 milyonu aşkın işçi karınca ve bir milyon kraliçe karıncadan oluşmaktaydı!

2009 yılında Japonya, Avrupa ve Kaliforniya'da bulunan süper koloniler üzerinde yapılan araştırmada, karıncaların hidrokarbonların kimyasal profilleri ve birbirleriyle agresif olmayan tımarlama davranışları incelendi. Bu inceleme sonucunda bu 3 süper koloninin aslında birbirleriyle bağlantılı tek bir küresel mega-koloni olduğu ortaya çıktı. Yani bu milyarlara ulaşan sayılarıyla insanlardan sonraki en kalabalık hayvan topluluğuydu.

Avrupa bal arısı (Apis mellifera) ile beslenen bir grup karınca (Formicidae sp.), Kırklareli.Asrın Akıncıoğlu

Diyet ve Metabolizma

Karıncalar genellikle hepçil hayvanlardır. Fakat bazı türler avcı ve etçildir. Bazı türlerde dolaylı otçulluk gözlemlenmektedir. Toplu halde diğer böcekleri avladıkları, ölü böcekleri parçalara ayırıp tükettikleri bilinmektedir. Yaprak kesici karıncalardan en büyükleri sapları keser küçükleri yaprakları küçük parçalara böler ancak bu yaprakları yemek için kesmezler. Belli bölgelerden kesilip alınmış mantarları yuvalarının özel odalarına yerleştirir ve onları bu yapraklarla beslerler.

Mantarlar için zehirli kimyasallar içeren yapraklar fark edildiği zaman bu yaprakların toplanmasına son verilir. Mantarlar tarafından üretilen gongylidia adı verilen yapılar mantarlardan toplanır ve tüketilmek üzere tüm koloniye dağıtılır. Karıncaların dış yüzeyindeki simbiyotik bakteriler, yuvaya sokulan ve mantarlara zarar verebilecek bakterileri öldüren antibiyotikler üretirler.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Kaynaklar ve İleri Okuma

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır