İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Homeopati Hekimi Yegane Özcan, karpuzun içeriğindeki A ve C vitamininin kuru ve kırılgan saçları nemlendirerek canlılık kattığını belirtti.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Homeopati Hekimi Yegane Özcan, yazın en güzel meyvelerinden olan vitamin ve besin deposu karpuzun sadece lezzetli bir besin değil aynı zamanda güzelliğin anahtarı olduğunu aktardı.
Karpuzun içeriğindeki A vitaminin cildi ve saçı nemli tutmaya yardımcı olduğunu ve cildi sıkı tutan yeni kolajen, elastin hücrelerinin sağlıklı büyümesini desteklediğini bildiren Özcan, 'Bir fincan karpuz günlük A vitamini değerinin neredeyse dörtte birini içerir. C vitamini saçın sağlıklı büyümesi için gerekli olan kolajen sentezini artırarak, kafa derisindeki kan dolaşımını iyileştirir ve kuru ve kırılgan saçlardan kurtarır.' ifadelerini kullandı.
Su ve lif içeriği yüksek bir meyve olarak bilinen karpuzun vitamin ve mineral deposu olduğunu aktaran Özcan, şunları kaydetti:
'Karpuz başta anemi, damar sertliği, hipertansiyon, karaciğer hastalığı, safra kesesi-idrar yolu taşları, artrit, GUT ve obezite için faydalıdır. A, B vitaminleri (B1, B2, B6, B9 ve PP), C, E, magnezyum, potasyum, kalsiyum, fosfor, demir ve sodyum içerir. Karpuzun suyu sindirim, dolaşım ve sinir sistemlerinin iyi çalışmasını sağlar, karaciğeri ve böbrekleri toksinlerden temizler. Gut riskini azaltır, cildi ve gastrointestinal sistemin işleyişini iyileştirir. Fazla kilolardan kurtulmak isteyenlere önerilir. Suyu vücuttan hızla uzaklaştırır, tokluk hissi verir ve en düşük kalorili gıdalardan biridir.'
- '2 yaşın altındaki çocuklar tüketmemeli'
Homeopati Hekimi Yegane Özcan, karpuzdaki yüksek likopenin hücreleri hasardan koruyarak kalp hastalığı riskini azalttığını vurguladı.
Özcan, karpuzun faydaları hakkında şu bilgileri verdi:'
'Kolesterol birikintilerinin neden olduğu kalp hastalığının gelişimi diyete karpuz dahil edilerek önlenebilir. Meyvedeki fazlaca miktarda magnezyum, diğer faydalı maddelerin (kalsiyum, sodyum, potasyum) emilimini sağlar. İç organlar, özellikle kalp için de yararlıdır. Anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Likopen sayesinde karpuzun antienflamatuar ve antioksidan etkileri vardır. İkincisi yaşlanma sürecini yavaşlatır. Likopen kan pıhtılarını azaltır, damar sağlığını destekler ve osteoporoz (iskelet hastalığı) riskini azaltır. Kan serumunda ve yağ dokusunda ne kadar fazla likopen varsa, ateroskleroz (büyük kan damarlarında hasar) ve kanser geliştirme olasılığı o kadar düşüktür.'
ABD'deki bilim insanlarının karpuz suyunun kötü kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olduğunu kanıtlayan bir araştırmaya imza attıklarını aktaran Özcan, şöyle devam etti:
'Kentucky ve Purdue Üniversitesinden bilim adamları, sitrülin içeren karpuz suyunun kötü kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olduğunu kanıtladı. Sitrülinin bir başka yararlı özelliği ise ruh halini iyileştirme özelliğidir. Ayrıca karpuz, kronik iltihabı azaltmaya yardımcı olan kolin içerir. Antrenmandan sonra kas ağrısını azaltmaya yardımcı olur. Sinir sisteminin normal işleyişini destekler, tahriş olmuş sinirleri yatıştırır. Hipertansiyonu düşürmeye yardımcı olur.'
Aşırı karpuz tüketimin yan etkilerinin olabileceğinin altını çizen Özcan, 'Şeker hastaları dikkatli olmalı. Hamile kadınlar, karpuz tüketimine bağlı şişkinlik yaşayabileceklerinden dolayı az miktarda tüketmeli. Gıda alerjilerine çok sık neden olabileceğinden 2 yaşın altındaki çocuklar tüketmemeli.' ifadelerini kullandı.
Karpuzun serinleten lezzeti, protein yönünden zengin hellim ya da peynirle bir araya gelince, tatlı-tuzlu dengesini oluşturuyor. Sindirim sistemine iyi gelen bu tat, aynı zamanda vücudun sıvı ihtiyacının karşılanmasına da yardımcı oluyor. Ancak bu leziz ikilinin fazla tüketilmesi sağlık sorunlarına davetiye çıkartabiliyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan, karpuz-peynir ikilisinin aşırı tüketilmemesi gerektiğini vurgulayarak “Bu ikili, günde bir kez ara öğün olarak ve haftada en fazla kez tüketilebilir. Fazlası ciltte sivilce sorunlarından kan şekeri yüksekliğine ve karaciğerde yağlanmaya uzanan bir dizi soruna neden olabiliyor” diye uyarıyor.
ANA ÖĞÜN OLARAK TÜKETMEYİN
Su yönünden zengin bir içeriğe sahip olan karpuz, serinlemek için en çok tercih edilen meyvelerin başında geliyor. Aynı zamanda karpuzun potasyum içeriğinden dolayı kas ve eklem ağrılarına da iyi geldiğini anlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan, “Özellikle spor sonrasında karpuz suyu içmek kas sistemi için çok faydalıdır” diyor.
Karpuz-hellim tek başına öğün olarak tüketmenin sakıncalarına değinen Yeşim Özcan, bu konuda “Karpuz, şeker oranı yüksek olduğundan insülin salgısını artırıp göbek çevresi yağlanmasına sebep olur.
Hellim ya da peynirin fazla tüketilmesi de vücuda gereğinden fazla yağ ve tuz alınması, yani kilo anlamına gelebilir.
Bu nedenle karpuz-hellim veya peynir ikilisinde porsiyon miktarı göz önünde tutulmalı” uyarısında bulunuyor.
PORSİYON MİKTARINA DİKKAT!
Peki, ideal porsiyon miktarı nedir? Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan ara öğün olarak iki ince dilim karpuz ile bir dilim peynirin yeterli olacağını söyleyerek iştah kontrolü açısından en uygun zamanın da öğleden sonraki ara öğün olduğunu kaydediyor. Bu öneriler dikkate alınmadığında ise çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşıldığını anlatan Yeşim Özcan, bu konuda şöyle bilgi veriyor:
“Karpuz fazla tüketildiğinde kan şekeri dengesi bozuluyor ve daha hızlı acıkmaya, fazla yemeye neden oluyor. Ayrıca mide ve bağırsak düzeni etkilendiği için gaz ve şişkinlik gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bir başka tehlike de karpuzun içeriğindeki fazla şekerin karaciğer yağlanması gibi sorunlara yol açabilme riski. Peynirin aşırı tüketimi de tuz nedeniyle tansiyon sorunlarına, ciltte sivilcelere ve yüksek yağ içeriği nedeniyle fazla kiloya dönüşebiliyor.”
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için