karum ne demek tarih / One moment, please

Karum Ne Demek Tarih

karum ne demek tarih

Karum Nedir? Karum Hangi Uygarlıkta Görülür, İlk Nerede ve Ne Zaman Kuruldu?

Giriş Tarihi: Son Güncelleme:

Geçmişte eski uygarlıklar tarafından, birbirinden farklı yerleşim yerleri ve ticaret merkezleri inşa edilmiştir. Bu yapılar, teknolojinin henüz ortaya çıkmadığı dönemlerde, insan yaşamını olabildiğince kolaylaştırmak için yapılmıştır. Karum nedir diyenler öncelikle, Asur Medeniyeti'ne ilişkin bir kavram olduğunu bilmelidir. Tarih ile ilgilenen ve araştırma yapan kişiler, karum neresi diye merak eder. Peki, Karum nedir? Karum hangi uygarlığa aittir ve tarihte ne anlama gelir? İşte Karum ne demek sorusuna dair merak edilen detaylar yazımızda…

Karum Nedir? Karum Hangi Uygarlıkta Görülür, İlk Nerede ve Ne Zaman Kuruldu?

M.Ö. yirminci yüzyıl civarında, Güneydoğu Anadolu'da yer alan Dicle Vadisi'nde, Semitik bir halk olan Asurlular yaşamıştır. Yüzyıllar boyunca, Babil'i ve tüm Orta Doğu'yu işgal eden muazzam bir imparatorluk olarak varlıklarını korumuşlardır. Başkentlerine, tanrıları olan "Assur"un adını vermişlerdir. Asurlular için ticaret ve zenginlik büyük öneme sahip kavramlardır. Karum nedir diyenler bu terimin, Asurluların ticari faaliyetleri açısından büyük öneme sahip olduğunu bilmelidir. Peki, Karum nedir? Karum hangi uygarlığa aittir ve tarihte ne anlama gelir? İşte karum ne demek diye araştıranlar ve karum neresi diye merak edenler için detaylar…

Karum Nedir?

Asurlular, Hititler ve Babiller gibi güçlü ve tehlikeli komşulara karşı yüzyıllarca mücadele vermişlerdir. Hiyerarşik olan toplumsal bir düzene sahip olmuşlardır. Onlara göre toplum, köleler, köylüler, tüccarlar, zanaatkârlar, büyük toprak sahipleri, devlet görevlileri ve rahiplerden ibarettir. Köleler en alt tabakayı meydana getirirken, toprak sahipleri, tüccarlar ve diğer zenginler özgür vatandaşlardır. Karumlar, Asur Medeniyeti'nin ticaret merkezleridir. Asur diline göre, liman ve rıhtım anlamlarını taşır. Konum olarak yerleşim merkezinin hemen yanı başında yer alır. Genel olarak Asur burjuvazisinin yönetimi altındadır. Tüccar burjuvalar görünürde karumdan, yani farklı ticaret kolonilerinden sorumlu olsalar da, dolaylı olarak yönetimi etkilerler. Bir Asur kralının, din adamlarının, zengin toprak sahiplerinin ve tüccarların (burjuvazi) desteğini alması çok önemlidir.

Karumların Kurulma Amacı Nedir?

Geçmişten bu yana bütün medeniyetlerin, imparatorlukların ve devletlerin gelişmesine yardımcı olan en büyük güç; ticarettir. Kadim uygarlıklardan biri olan Asurlular, güçlü ve zengin bir devlet olmak, Hititler ve Babiller başta olmak üzere diğer medeniyetleri geride bırakmak ve ticari faaliyetlerini artırmak için karumları kurmuşlardır. İleri gelen tüccarlar, karum loncalarında söz sahibi olmuş ve ticaret kolonilerine yön vermişlerdir. Asur Devleti'nin yerleşim merkezlerinin çok yakınında yer alan karumlar, ticaretin kalbinin attığı yer olmuşlardır. İpek ve Baharat yoluna çok yakın olan Asurlular, bunu avantaja çevirmek için karumlardan yararlanmışlardır. Buradaki en önemli amaç, ticaret üzerinde mutlak bir güç elde etmek ve stratejik konumlarda söz sahibi olmaktır.

ARKADAŞINA GÖNDER

Karum Nedir? Karum Hangi Uygarlıkta Görülür, İlk Nerede ve Ne Zaman Kuruldu?

SON DAKİKA

Karum Nedir, Ne İ&#;in Kullanılır? Tarihte İlk Karum Ne Zaman, Nerede Kurulmuştur?

Karum, kurulan ticari yerleşkelerin ismidir. Kurulan Karumlar sayesinde ticari yerleşkelerde artmıştır. İnsanlığın gelişimi açısından da oldukça önemli bir adımdır.

Karum Nedir? Ne İçin Kullanılır?

Karum, Asur Devleti ile birlikte tarihe geçmiş olan bir isimdir. Karum, ticaret yapılan alan, pazaryeri anlamındadır. İlk çağlarda ortaya çıkmıştır. İlk Çağlarda insanlar zamanla göçebe hayattan yerleşik hayata geçiş yapmaya başlamıştır. Yerleşik hayatın başlaması ile birlikte ticari yaşamda daha aktifleşmiş ve ticaretin devamlılığı açısından özel alanlar kurulmuştur.

Karum, kurulan ticari yerleşkelerin ismidir. Kurulan Karumlar sayesinde ticari yerleşkelerde artmıştır. İnsanlığın gelişimi açısından da oldukça önemli bir adımdır.

Tarihte İlk Karum Ne Zaman Nerede Kuruldu?

Karum, tarihte oldukça eski zamanlara dayanan bir sözcüktür. İlk kez Karum Asurlularda görülmüştür. Ticaret olarak gelişmiş olan Asur Devleti, ilk Karumun sahibidir. Tarihte ilk Karum Kaniş bölgesinde görülmüştür. Bu bölge Kültepe olarak da bilinir. Kültepe Kaniş, Kayseri ilinde yer almaktadır. Kayseri iline ait bir bölgedir.

Genel olarak kent yaşamına yakın olarak yerlerde kurulan Karumlar, ilk kez Kültepe de ve Anadolu Bölgesinde kurulmuştur. Karum, sadece Anadolu üzerinde değil sonralarda liman ve rıhtımlarda da kurulmuştur. Ticaretin aktif olarak var olduğu yerlerde ticari kolonilere rastlamak mümkündür.

İlk Karum Kültepe Kaniş bölgesinde yer alsa da sadece bura ile sınırlı kalmamıştır. Daha sonraları önemli alışveriş yollarına, göç yollarına ve limanlara da kurulmuştur. Ancak genel olarak insanların daha aktif olabilmesi için yerleşim merkezlerine yakın alanlar tercih edilmiştir.

Karum Hangi Uygarlıkta Görüldü?

Karum, ilk çağlarda ortaya çıkan bir kavramdır. Bu kavram ticari hayat ile birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Çünkü Karum, ticaretin gerçekleştiği yer anlamındadır. Karumlar, Asur Devleti döneminde kurulmuştur. Asurluların ticaret yapmakta olduğu pazaryerleri Karum adını almıştır.

Asurlular, tarih boyunca yaptıkları önemli ticaret olayları ile bilinmektedir. Hatta ticaret devleti olarak da bilinir. İpek ve baharat yollarında da adından söz ettiren Asur Devleti ticaret anlamında önemli olan Karumlarında kurucusudur. Kurulan Karumlar yalnız yerleşke yerlerine yakın olarak değil önemli ticaret yolları üzerinde de yer alır.

Karum ve Ticaret Kolonileri

Tarihte yerleşik hayata geçilmesi ile birlikte ticari yaşama olan önemde artmıştır. İnsanların düzenli bir yaşam sürmesi yeni ihtiyaçları da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle alışverişe olan ilgi de artmıştır. Ticari koloniler, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için farklı ürünlerin bir arada bulunduğu merkezlerdir. Ticari koloniler aynı zamanda Karum adı ile de bilinir. İkisi birbiri ile aynı anlamı taşımaktadır. Her ikisi de ticaretin aktif olarak gerçekleştiği yerlerdir.

Hüseyin Sever

Anahtar Kelimeler: Anadolu, Kaniš Karum, Kültepe, Tablet, Asur Ticaret Kolonileri Çağı

Son yıllarda yapılmış olan kazılar neticesinde, bu gün sayıları ı civarında olan Kültepe (Kapadokya) tabletleri arasında aile hukukuna temas eden vesikalann adedi az olduğu gibi, ifade tarzları da kalıplaşmış ve monoton bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.

Prof. Dr. Emin Bilgiç, yılına kadar muhtelif yerlerde yayınlanmış ve yayınlanmamış aile hukuku ile ilgili yirmiye yakın belge tesbit ederek "Hititlerden Önceki Anadolu Halkının Evlilik Hukukunun Orijinal Tarafları (D.T.C.F.D. IX 3, s. 'de)" adı altında yayınlamıştır.

Bunlardan beş adedi evlenme vesikası olup, bu belgelere ilave olarak, AKT I, s. , No: Asurlu Idi-Adad ile Anadolu'nun yerlisi bayan Anana'nın evliliği konusunda olan, No: 77'de ise; Cı-Su'en adlı bir Asurlu ile, yine bir Asurlu olup, Ennam-A§Sur'un kız kardeşi olarak geçmekte olan Eta-RI'nin evlenmelerine ait bu iki belge de yukandakilere ilave edilmiştir.

Ayrıca yine aynı eserde toplanmış olan sekiz adet ayrılma belgesi olarak adlandırılanlardan da beşi yerli erkeklerle evli olan yerli kadınlara, üçü de Asurlu erkeklerle evlenmiş olan yerli kadınlara aittir.

Bunlardan başka boşanma ile ilgili vesikalardan bir tanesi: KKS, s. , No: 36'da neşredilmiş olan, yerli (Anadolulu) bayan klarnağarna ile yine yerli (Anadolulu) erkek I-Janalyana'nın ayrılmalarına dâir bir belgedir [1].

İkinci ve en yeni olan belgemizi aşağıya alıyoruz:

Boşanma ile ilgili yeni vesikamız, Asurlu tüccarlardan Ağğur-taklaku ile Anadolu'nun yerlisi bayan akriuğwa'nın boşanmalan ile ilgilidir.

Burada, kadın ve erkek boşanma, yeniden evlenme, boşandıktan sonra yeni eş seçme hususunda tamamen eşit haklara sahiptirler. Altıncı satı rda zikredildiği üzere: "O kadı nı n fiatı (bedeli) konusunda (da) (taraflar biribirlerine) dönmeyecekler (hukuki bir talepte bulunmayacaldar)" sözünden de; Bayan akriuğwa için önceden ödenmiş olan para ile ilgili bir talepte bulunmayacaklarını n ve bu konuda da mutabık kaldıkları= bir delili olarak kabül edilmelidir.

Bu ifâdelerden anlaşıldığına göre; diğer boşanma vesikalannın aksine, burada para konusu edilmemiş olup, her iki tarafın nzası ile gerçekleşmiş bir boşanmadır.

Kt.n/k

Oy. ) Sa-ak-ri-uğ-wa a-ğa-at 2) A-ğür-tak-lâ-ku mu-tum 3) ü a-ğatum i-ne-zi-bu 4) a-bu-um a-na a-lyi-im a-na 5) mi-ma ğu-mi-ğu l i-tüwa- ar 6) lu a-na i-tü-ru 7) lu a-na 8) nu-a-im lu a-na monash.pw 9) a-ğar ta-lâ-ak to) ü A-ğür-tak-lâ-ku a-ğa-at 12) e-ha-az K. 13) a-Iyu-um a-na Ay. 14) a-na 15) mi-ma ğu-mi-ğu 16) lâ i-tü-wa-ar 17) İGİ A-lu-lu DUMU Wa-al-ha-âğ-na 18) İGİ Sa-ta-ah-§u DUMU Da-lâ-âğ ı g) İGİ A-ni-na İGİ İ-di-A-ğur 20) İGİ LAma- na-aly-ğu

(I-2) Sakriuğwa, Ağğur-taklaku'nun kansıdır. () Koca ve karı boşandı lar (Koca ve karı biribirlerinden ayrı ldılar). () Taraflardan biri diğerine herhangi bir şey için dönmeyecek (herhangi hukuki bir talepte bulunmayacak). (6) O kadını n fiatı (bedeli) hususunda da (taraflar biribirlerine) dönmeyecekler (bir itirazda bulunmayacaklar). () Sakriuğwa, ister bir yerliye, isterse bir tüccara (Asur'lu tüccara) kalbinin istediği yere gidecek

(gönlünün istediği veya sevdiği birisi ile evlenebilecek). ) Ve ASğiırtaldaku (da) kalbinin istediği (bir) kadını alacak (gönlünün sevdiği bir kadınla evlenebilecek). () Taraflardan birisi diğerine herhangi bir şey için dönmeyecek (hukuki bir itirazda bulunmayaeak).(17) Walba§na'nın oğlu Alulu'nun huzurunda.(18) Daliğ'ın oğlu t-atı§u' .3nun huzurunda.( 9) Anini'nin huzurunda. Idi-A§§ur'un huzurunda.(2o) U§manah §u' [3] nun huzurunda.

Adli protokoller bizim metnimizde olduğu şekilde umumiyetle Asurlular [4] tarafından açılan dâvâlarda ve az sayıda olmak üzere Anadolu'nun yerlileri arasında vukubulmaktadır [5].

Bizim mahkeme zaptına göre, genç kızın erkek kardeşi (belki de ağabeyi) olan Pilah-Ikar, dâvâlı olan (dâvâ konusu edilen) Amur-Ikar'ı mahkemenin ve üç şahidin huzurunda, kız kardeşi ile evlenmeye davet etmektedir. Kızın erkek kardeşinin nişanlısı olan Amur-Htar ise evlenmeyi kabül etmemektedir. Metnimizin satı rlarında kaleme alındığı şekilde dâmât adayının şu sözlerini okumaktayız:

"Günler geçiyor (metin: günler ölüyor/öldü) ve ben de ihtiyarlıyorum (yaşım epeyce ilerledi/yaşlanıyorum)"

Bu sözlerden anladığımıza göre, Anadolu'da kız ve erkeklerin çocuk yaşlarda nişanlandıklarmı açık bir şekilde ortaya koymaktadır 6. Yukarıda geçen satırlardan ayrıca, Amur-I§tar'ın genç kıza göre daha yaşlı olduğu kanaati hâsıl olmaktadır.

Burada Amur-IStar'ın mahkeme huzurundaki sözlü beyanı ile, "nişan hediyesi olan kemerin kendisine verilmemesi ve ağabeyine (büyük kardeşine) de bu konuda hiç bir bilgi verilmemesi sebeplerinden dolayı", üç adet şâhidin de onun söylediklerini teyid etmeleri üzerine, aralarındaki nişan akdinin bozulmasına küfi gelmiştir.

Bugüne kadar neşredilmiş Kültepe Tabletleri arasında aile hukuku ile ilgili olanları arasında, nişan akdi konusunda yazılı bir vesika elegeçmerniş bulunmaktadır. Bu durumdan anladığımız kadarıyla, nişanlanmalar aileler arasında akdedilmekte olup, yazılı bir belge tanzim etmeye lüzum görmemekteydiler.

Elimizde bulunan mahkeme zaptı, Kani § kârumu tarafından nişanın bozulduğuna ve genç erkeğin başka bir Asurlu kız ile evlenebileceğine karar vermiş olan en önemli ve en azından şimdilik eşine pek rastlanmamış, adli protokollerden ender olanlarından bir tanesidir.

M.Ö. ı goo- 7oo yılları arasında, Asur Ticaret Kolineleri Çağı olarak adlandırılan yıllık bir dönemde kaleme alınmış olan bu hukuki belgeler Anadolu'da, adet ve geleneklerin hâlâ süregelmekte olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu adet ve geleneklerin sosyal düzene göre tanzim edilmiş hukuki müeyyidelere göre, bugün dünyanın en modem ülkelerinde olduğu şekilde, kadın-erkek eşitliği mevcuttu. Anadolu kadını evlenirken, Asur ülkesinde olduğu gibi, erkeğe satılmaz, başkasına da devredilmezdi. Kadına da erkeğe tanındığı şekilde, boşanma hakkı tanınmakta ve çocuklar da mahkeme kararı ile kendilerine verilmekteydi. Bu durum, Anadolu'nun en eski toplumlarının öz kavramı olan ana-erkil aile geleneğinin devamlılığını sağlayan izleri olsa gerektir.

Asur Ticaret Kolonileri Çağında, Anadolu kadını, dâima erkekle eşit muâmeleye tabi olmuş, hiç bir zaman ikinci sınıf bir varlık olarak farzedilmemiştir. Aynı zamanda bu çağın kadını sadece ana ve ev kadını (evin hanımı veya annesi) olmayıp, tek başına ülkesini yöneten, erkeği kral ile birlikte devlet otorite ve iktidarını yüklenmiş, ortaklanyla beraber ticaretle uğraşan, son derece gelişmiş kişiliği ile erkeğine paralel ve atbaşı biı mevkii işgâl etmekte olduğunu görmekteyiz. Bu çağda Anadolu kadınının, diğer Önasya ve Mezopotamya'da göremediğimiz geniş yetkileriyle önemli ve sosyal bir yapıya sahip olduğu gerçeği de ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Ki. 88/k

Oy. ) Pilab-iğtar, Amur-iğtar'a karşı bizi (şahit olarak) tuttu ve,
) Pilab-lğtar, (Amur-iğtar'a) şöyle söylüyor:
Sen benim babama (kızınla evleneceğim diye) söz verdin.
Buraya gel (ve) karını al(kannla evlen).
7) Amur-İğtanda) (Pilab-iğtar'a) şöyle söylüyor:
) Her ne kadar senin babana, (kız kardeşinle evleneceğim diye)
söz verdim ise de;

K. ) Kayı n pederin yerine (kayı n pederi temsilen) nişan hediyesi olan Ay. belimin kemerini bana vermediğin gibi, (üstelik) benim kardeşime de (Ağabeyime de) (bu konuda hiçbirşey) söylemedin.

) Günler geçiyor (O zamandan beri çok zaman geçti) ve ben de ihtiyarlıyorum (yaşım epeyce ilerledi), ve ikinci defa olarak bir Asurlu kız ile evleniyorum.

) Senin kız kardeşinle evlenmeyeceğim (luzkardeşini almayacağım). Bu sözler (ve) (iffideler) üzerine Kâniğ kârumu bizim ile ilgili bu konudaki hükmünü verdi. Ve tanrı K. Ağğur'un kı lıcının huzurunda şahitliğimizi yaptık (iradelerimizi verdik)

ŞAHITLER:
) İli-Alim'in oğlu Kuzizia'nın huzurunda.
sK. Idi-İğtar'ın oğlu Ab-ğalim'in huzurunda.
Dada'nın oğlu Bur-Sü'en'in huzurunda.

FILOLOJİK İZAHLAR:

1) St ba-a-am : bâ'u = gelmek fiilinden yapılmış, Imperatif 2. teldl şahıs "gel" anlamı için bkz. AHw. /a; CAD b /f TCL 21, : 10 = "ba-a-am ana GN itiia alikma"; CCT 4, 39/a r. ı o=" ba-a-am iğtha adi Alim akul"; TCL 21,,17 "ba-aam lege"; CCT 3,29,18 = "ba-a-nim erbama"; TuM ı , 19/b: 14 also 20/a = "also ba-a-am malliam come and pay me in full"; BIN 4, teblet ii, cf. MVAG 35,74 No. : İİ — "ba-a-am ana Alim şiamma".

2) St Eski Asurca'da "abâzum" fiili mastar hâlinde: "bir kız ile evlilik bağı kurmak, bir kız ile evlenmek, bir kadını eş olarak almak" anlamı için bkz. AHw. 18/b ve w; CAD A/1 /b— "ahu- uz" 'eş olarak al/evlen' anlamında imperatif (emir kipi); Kadınlar için ise: "ana mutim nadânum — bir kızı kocaya vermek", anlamı için bkz. CAD M/2 v.d; CAD S ; Belleten 51, sayı: wo, S. 42 , not: ı o.

3) St.ı o: e-ma-e "emum = kayınpeder". anlamı için bkz. K. Hecker, GKT= Grammatik der Kültepe Texte, 62/d: "e-mi-i-ma lâ e-mu-kâ= ist mein Schwiegervater nicht auch deiner"; VAT , 25; Ayrıca bkz. AHw. /b: "e-ml-i-ma la e-mu-u-ka-ist ist mein Schwiegervater nict deiner?"; monash.pw, 18/3,, not. 49, PN e-mi-ğu EL ,10; bit e-rni-a BIN VI, ,8; CAD E /b: OA: J. Lewy, monash.pw 18/3, not "ğumma Lü ana bit e-me-Su zubullâ izbil u aSSassu metat monash.pw e-mi-su ibağği ha-di-ma e-mu monash.pw e-mi-Su ki ağSatiSu mette ihhaz".

St.ı : "iS-ra-am a-na 12) qâ-ab-li-a": iSrum I: AHw/a: "eine Wollbinde"; aA: J. Lewy, HUCA 27,34, not! iS-ra-am kauft!; VAT ,13; KTHahn 7,34; ICK 1,88,16 (MGiS-ram); TC 1,19,19; iSram Talhaditam 3,; cf. titâm u iS-ra-am CCT 3,25,27,31; BIN 4,4,88,monash.pw,f. (cf. eSretu 2a) x iğra-tim/tum ı 8o, 7; CCT 5,41a, 29; CAD İ/J /b: iSru A Yünden yapılmış kemer veya çarşaf gibi özel giyim eşyası. OA: Pl. iSrâtum.

KTHahn 7, "iğ-ra-am PN naS'akkum PN= ist brin-ging you one iSram-belt."

TCL IV, 19, "1 iS-ra-am u ı patram natbaham damqam Sebilamma— send me one iSram and one good butcher knife".

TCL XXI, ,8: "iğ-ra-am Talhatitam one iğram- garment of Talhat-quality(or make). cf. ana ı 6 iS-ra-tim 3 Talhate aSqul= I paid (x copper) to three natives of Talhat for ı6 i.-garments. BIN IV, ,7, also 3 iS-ra-tum 2/3 monash.pw URUDU three İ.—gar-ments (costing) forty schekels of copper OIP XXVII, 58,26, also 1 iS-ra-am BIN IV, 88,4 and 5; ı TCJG iS-ra-am kisâm tadmiqtaka PN naS'akkum PN= is bringing you one i.-belt (with an attocked money bag as a present for you Hrozny Kültepe 88,16; iS-ra-am aqqablia §rmama= buy me one i.-belt to (put around) my waist= bana beli-mi saracak şekilde bir kemer satın al"; VAT , 13, cited by J. Lewy, HUCA 27,34, not. Il 7.
Her ne kadar K. Balkan, Belleten 51, sayı: , s. 'de: "Nişanın görüldüğü şekilde erkek tarafından resmi bir beyanla bozulması, erkeği, ailesi tarafından kızın ailesine verildiğini düşünebileceğimiz nişan hediyelerini geri almak hakkında her-halde yoksun bırakmaktadır. Bununla beraber Kültepe tabletle-rinde herhangi bir nişan hediyesi söz konusu edilmemiştir". Sayfa 'de de: "Kapadokya metinlerinde bir nişan hediyesi söz konusu edilmemiştir. Fakat kızın erkeği koca olarak kabül etmemesi herhalde bir kızı, erkeğin ailesi tarafından kızın aile-sine verildiği farzedilecek nişan hediyeleri üzerindeki tasarrufun-dan mahrum bırakmaktır". diye söz etmekte ise de; Bizim met-nimizin ı satırlannda bahsi geçen eşyanın, yukarıdaki kay-naklardan da anlaşılacağı üzere, Asur Ticaret Kolonileri Çağın-da nişan hediyesi olarak "belkemeri" verilmiş olduğunu görüyoruz.

Dipnotlar

  1. MatouS'-M. Matou§ova-Rajmova, KKS— Kappadokische Keilschriftafeln Mit Siegeln. Prag Ayrıca V. Donbaz, Some Remarkable Contracts of I-B Period Kültepe Tablets. (Studies in Honor of Tahsin tizgüç, Anatolia and the Ancient Near E ast) s. 8o v.d.
  2. Bkz. BIN IV, s. ,5; s,6,10; E monash.pwns, PNC— Personal Names from Cuneiform Inscriptions of Cappadocia. New Hewen s.6o/b: "Sa-ak-ri-as-wa"
  3. Bkz. E. Bilgiç, Afo XV, s.3 ve n. 8, s. ; E. Bilgiç, Die E inheimischen Appellativa der kappadokischen Texte und ihre Bedeutung für die anatolischen Sprachen. T.T.K. Basımevi. Ankara s ve
  4. Eisser-Lewy, MVAeG 33, S. v.d.; E. Bilgiç, TDCFD. IX,3, s. ; M. Darga, Eski Anadolu'da Kadın. s
  5. 6 Bkz. Belleten 51, sayı: , S. , n. ı 2; Aynca bkz. E. Ercan, Beşik Kertrne, Folklora Doğru ; A. Petekçi, Bozkı r ilçesinde Beşik Kertme, Türk Folklor Araştırmalan ; S.V. örnek, Türk Halk Bilimi v.d. ve Geleneksel Kültürümüzde Çocuk v.d.; M. Tezcan, Beşik Kertmesi, Kongre Bildirileri v.d.

Şekil ve Tablolar

Karum nedir ve ne i&#;in kullanılır? Tarihte ilk karum nerede ve nerede kurulmuştur

Haberin Devamı

Günümüzde duyduğumuz birçok kelime bizlere yabancı gelmektedir. Tarihte yaşamış olan topluluklar bu kelimeleri sıklıkla kullanmışlardır. Karum'da bunlardan birisidir. Günümüzde yaygın olmasa da tarihte çok kullanılan bir kelime olmuştur. Zaten karum hakkındaki bilgileri öğrendikten sonra aslında bildiğiniz bir kelime oluğunu göreceksiniz.

Karum Nedir?

 Karum, tarihte kullanılmış olan ticaret merkezlerine verilen bir isimdir. Asur Devleti'nin konuştuğu dile göre karumu değerlendirdiğimiz zaman liman ve rıhtım olduğunu görmekteyiz. Buna göre baktığımızda karum adı verilen yerlerde önemli bir ticaret yapısı olduğu düşünülür. O yüzden tarihi açıdan karumların önemi bir hayli fazladır.

 Tarihin inceleme alanı çok geniş olduğu için karum adı verilen ticaret alanları oldukça değer kazanmış oluyor. Araştırmalara konu olan bu yerler, dönemin toplulukları hakkında önemli bilgiler edinilmesine yardımcı olmuştur. Karum adı verilen yerlerin bir ticaret merkezi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Durum böyle olunca yaşamın önemli parçalarından birisi olarak karum dikkat çeker.

Haberin Devamı

 Karum'u kullanan en önemli devlet Asurlular'dır. Asur Devleti için karumların önemi oldukça fazlaydı. Çünkü, bu yerler tam anlamıyla bir ticaret merkeziydi. Karum olarak adlandırılan yerler için Asur Ticaret Kolonileri demekte doğru bir ifade olur. Buradan anladığımıza göre tek bir karum yoktu. Yani çok sayıda ticaret merkezi olması gerekmekteydi.

Karum Ne İçin Kullanılır?

 Karum'un kullanılma amacı genel olarak ticaret amaçlıydı. Bu yerlerde önemli şekilde ticaret yapılmaktaydı. Bu ticaret çok önemli bir geçim alanının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tabi, bu ticaret dönemin şartlarına uygun bir şekilde yapılmaktaydı. Yani bugünle geçmişin arasında birçok fark olabilir. Bu açıdan karum adı verilen alanlar dönemine göre vazgeçilmez yerlerden birisi olmayı başarmıştır.

 Ticaret alanları zamanla yaygınlaşarak koloni halini almıştır. Bu koloniler dönemin temel yapısını oluşturmuştur. Karum adı verilen yerler kentlerin yakınlarında bulunurdu. Bunun amacı ise daha korunaklı olmaları için bu şekilde yapılmıştır diye yorumlanabilir. Tabi o zamanki topluluklar bu yerleri farklı amaçlar içinde kentin yakınlarına yapmış olabilir. Tarihi araştırmalar genellikle doğru sonuçlar ortaya koysa da zaman zaman yanılmalar olabilir.

Haberin Devamı

Tarihte İlk Karum Nerede ve Ne Zaman Kurulmuştur?

 Asurlular, bulundukları konumdan dolayı ticaretin önemli noktalarından birisinde bulunmaktaydı. İpek ve baharat yollarına yakın olan Asurlular için ticaret kolonileri kurmak kaçınılmaz bir durum olmuştur.

 Tarihte İlk karum, Kaniş adı verilen bölgede kurulmuştur. Bu bölgenin günümüzdeki yeri ise Kayseri'de bulunmaktadır. Kültepe olarak bilinen bu yerde birçok arkeolojik kazı yapılmıştır. O yüzden bu bölgenin önemi oldukça fazladır. Ticaret kolonileri sayesinde büyük bir mücadele ortaya çıkmıştır. Bu mücadele dolayısıyla sömürgecilik benzeri durumların ortaya çıktığı söylenebilir. Asurlular'da her zaman için bulundukları bölgeyi kontrol altına tutmaya çalışmışlardır. Yani karum adı verilen yerler önemle korunan yerlerin başında gelmiştir.

Haberin Devamı

 Tarihte kurulan ilk karumun M.Ö 'li yıllara dayandığı düşünülmektedir. Oldukça eski bir kültüre sahip olan bu ticaret merkezleri bulunduğu dönem için vazgeçilmez alanlardan birisi olmuştur. Günümüzde ise çok önemli bilgilere ulaşılması açısından karumların değerli olduğunu söyleyebiliriz.

 Kültepe olarak bilinen yerde yapılan çalışmalar hala devam etmektedir. Günümüzden uzun bir zaman öncesine dayanan bu ticaret merkezinin bir konaklama yeri olarak kullanıldığıda bilinmektedir. Ticaret amacı ile kurulan bu merkeze gelenler burada hem ticaret yapabiliyor hem de konaklayabiliyordu.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır