kas gevşetici iğne adeti geciktirirmi / "Adet döneminde ağrınız artmadan ağrı kesici alın"

Kas Gevşetici Iğne Adeti Geciktirirmi

kas gevşetici iğne adeti geciktirirmi

Adet gecikmesinde ne yapılmalı?

PembeNar Özel

Sosyal hayat içerisinde kadınların çekindikleri ve rahatsız oldukları konulardan birisi de zamansız adet görmektir. Örneğin izin döneminde adet görecek olan ya da düğününe birkaç hafta kala, balayı döneminde adet göreceğini fark eden kadın doğal olarak huzursuz olur. Bu adet dönemini atlatmak ya da en azından işi sona erene kadar geciktirmek için yöntemler araştırmaya başlar. Bu yöntemlerin çoğu eşinden dostundan duyduğu ya da daha önce başka bir arkadaşının kullandığı yöntemdir. Oysa bu tür bir bilgi neticesinde elde edilen ilacı kullanmak ya da eczaneye giderek adet geciktirici ilaç almak zaman zaman oldukça olumsuz sonuçlar verebilir.

Ya da daha kötüsü adet kanamasının zamanından önce getirmek için eczaneden adet söktürücü olarak ta bilinen ancak aslında hiçbir şekilde bu amaç için kullanılmayan ilaçlardan temin ederek kanamasını vaktinden önce görmeye çalışabilir. Bu tür davranışlar kişinin hormonal dengesinde sonradan düzeltilmesi çok zor düzensizliklere neden olabilir.

Adet söktürücü iğneler zararlı mı?

Bazı eczacıların farkında olmadığı ise hekimin bu ilacı yazarken adet gecikmesinin altında yatan patolojik bir durum olmadığını saptadığıdır. Örneğin gebe olduğu için adet gecikmesi olan bir kişinin eczaneye giderek adet söktürücü iğne istediğini düşünelim. Eczacının da gebelik testi yaptığını ve sonuç negatif çıktığı için kadını bu tür bir iğne yaptığını farz edelim. İdrarda yapılan gebelik testlerinin yanılma oranının kısmen yüksek olduğunu düşündüğümüzde bu kadın iğneden sonra da adet görmeyecektir.

Eğer gebelik ürünü içeride hayatını kaybeder ise kanama olmayacağından kadının hayatını dahi tehdit edebilecek komplikasyonlar ortaya çıkabilecektir. Ya da bu kadının gebeliği bir dış gebelik ise, gebelik rüptüre olabilecek ve iç kanama nedeni ile kadının hayatı yine tehlikeye girebilecektir. Gebelik olmasa bile adet gecikmesinin nedeni hormon salgılayan bir yumurtalık kisti olabilir. Bu durumda da hastanın tedavisi yetersiz kalacaktır. Olası bir komplikasyonda eczacının sorumluluğu yoktur. Oysa hekim bu tür bir vakada jinekolojik muayene, ultrasonografi ve kan tetkiklerini yaparak adet gecikmesinin patolojik bir nedene dayanmadığını göstererek ilaç reçete eder.

Adet kanamasının tarihi uygunsuz bir zamana denk geldiğinde en uygun yöntem kanamayı erkene almaya çalışmak değil geciktirmektir. Bu amaçla çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Örneğin doğum kontrol hapı kullanıyorsanız iki kutu arasında bir hafta ara vermeyerek, ilk kutu bitiminde hemen yeni bir kutuya başlayarak o periodunuzu geciktirebilirsiniz. İkinci kutudan sonra ise ara vermeniz gereklidir. Eğer herhangi bir ilaç kullanmıyorsanız doktorunuzla görüşmelisiniz. Kendisi size uygun bir ilaç önerecektir. Bu tür ilaçlar kullanmak için kist vb. gibi herhangi bir patolojik durum olmamalıdır. Unutmayın adet geciktirmek amacı ile alınan ilaçlar en fazla 10 gün süre ile kullanılmalı ve beklenen adet kanamasından 3 gün önce başlanmalıdır.

Gelişim Haber

Aşırı kas gerginlikleri ciddi kas yaralanmalarına neden olabiliyor. Ağrı ve spazımları gidermek için kas gevşeticilerin fazla kullanıldığını ve bu durumun başka sorunlara sebebiyet verdiğini ifade eden Fizyoterapist Çağıl Ertürk, “Böyle bir sorun manuel terapistin elleriyle tedavi edebilir. Fakat kişiler çok fazla ilaç kullandığında, yan etkilerle ve hastalığın seyri değiştiğinde meydana gelen sorunlarla mücadele etmek durumunda kalabilir” dedi.

Kas gerginliğinden kaynaklanan ağrıyı azaltmak için iki seçenek olduğunu dile getiren belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Çağıl Ertürk, “Bu yöntemleri doğal ve tıbbi olarak ayırabiliriz. Bu noktada biz fizyoterapistler doğal bir yöntem olarak manuel tedavi yöntemlerinden yararlanıyoruz. Manuel tedavi yöntemleri el ile yapılan bütün tedavi yöntemlerini kapsar ve uygulamanın etkili olabilmesi için anatomi bilgisine ve etkili el becerisine ihtiyaç vardır” diye konuştu.

“KASIN ORİJİNAL FORMUNA GERİ DÖNDÜRÜLMESİ GEREKİR”

Kasların fizyolojik olarak iyileşme sürecini tamamlarken kendi yapısında bazı değişiklikleri de beraberinde getirdiğini Ertürk, “Yaralanmış bir kas normal iyileşme sürecini tamamlamış olsa bile kasın elastikiyetini ve fonksiyonunu geri kazandıramadığımız takdirde günlük yaşantıda kendini belli eden ağrıları devam eder. Bu nedenle uygulanan yöntemlerle kasın orijinal formuna geri döndürülmesi gerekir” dedi.

“KAS GEVŞETİCİLERİ BİLİNÇSİZCE KULLANILIYOR”

İnsanların günümüzde, doğal yöntemlerle geçebilecek bir yaralanma ve ağrıya sahip olsalar bile genellikle tam olarak ne yapacaklarını bilemedikleri için kendi belirledikleri şekilde tıbbi yöntemlere başvurduklarını belirten Öztürk, “İnsanlar kendi tedavilerini kendileri planlıyor ve sonucunda gerçek şifaya kavuşamıyorlar. Bilinçsiz medikal tedavi kullanımının başında ağrı ve kas spazmlarını gidermek için kullanılan kas gevşetici ilaçlar geliyor. Kişiler bilinçsiz kullanım sonucunda birçok ilaçta olduğu gibi bunlarda da çeşitli yan etkilere maruz kalıyor. Uyuşukluk, baş dönmesi, ağız kuruluğu, üriner retensiyon ve olası bağımlılık bu ilaçların bilinen yan etkileri arasında” ifadelerini kullandı.

“FAZLA İLAÇ KULLANIMI İLE BASİT BİR HASTALIK SEYİR DEĞİŞTİREBİLİR”

Manuel terapistlerin başvurduğu doğal yöntemlerin insanın doğasına uygun, bedenin kendi kendini iyileştirebileceği bir seyir izlediğine vurgu yapan Fizyoterapist Çağıl Öztürk, şöyle konuştu:

“Hamile bir kadını düşündüğümüzde gebeliğin ilerleyen aylarında değişen fiziksel görünümle birlikte kas-iskelet problemleri kendini gösteriyor. Gebelikte bazı ilaçların kullanımı da mümkün olmadığından kişi keyifle geçirmesi gereken bu süreci ağrılarla ve inaktif olarak geçirmek zorunda kalıyor. Bazen kas ağrısı olarak kendini gösteren ağrılar, aslında iç organ ya da çok derinde yer alan yapılardan kaynaklı olabilir ve kendini yansıyan ağrı olarak vücudun çeşitli bölgelerinde gösterebilir. Aslında böyle bir sorun manuel terapistin elleriyle tedavi edebilir. Fakat kişiler çok fazla ilaç kullandığında, yan etkilerle ve hastalığın seyri değiştiğinde meydana gelen sorunlarla mücadele etmek durumunda kalabilir.”

“DOĞAL YAĞLARLA DA AĞRILAR GİDERİLEBİLİR”

Fizyoterapist Öztürk, kas gevşetici etkisi olan doğal yağlar hakkında da bilgiler verdi. Arnika yağının antienflamatuar etkisinin olduğunu belirten Öztürk, “Yağ ödem ve iltihap azaltarak, beraberinde de ağrıları yok ediyor. Ülkemizde öküzgözü, dağ tütünü, masti çiçeği gibi adlarla da adlandırılıyor” dedi.

Nane yağının, fibromiyalji ve miyofasiyal ağrı sendromu olan hastalarda ağrıyı hafiflettiğini vurgulayan Öztürk, “’da yapılan bir çalışmada, nane yağının hem müthiş bir ağrı kesici hem de kas gevşetici olduğu ortaya çıktı. Susam yağı da Güney Asya’da oldukça popüler şifa bulmak amaçlı kullanılan bir yağ. 5 bin yıl öncesinde bile susam yağının tedavi amaçlı kullanıldığını söylemek mümkün. Vücutta en hızlı emilen ve cilt altı dokularına absorbe olan yağlardan biri olarak bilinen susam yağı, antienflamatuar özelliği sayesinde vücudun içinde ya da dışında oluşan iltihaplı bölgelerin hızla iyileşmesine destek veriyor” diye konuştu.

“LİSANSLI BİR TERAPİST AĞRIYI HAFİFLETEBİLİR”

Doğal yağlarla vücut anatomi ve fizyolojisini bilen bir fizyoterapist sayesinde, hasarlı bölgeye yapılan doğru masaj teknikleriyle, vücuda zarar verecek oranda ilaç kullanmadan ağrılardan kurtulmanın mümkün olduğunu vurgulayan Öztürk, lisanslı bir terapistin, cerrahi veya diğer müdahalelere ihtiyaç duymadan gerginliği ve ağrıyı hafifletebileceğini belirtti.


“Gereksiz yere kullanılan kas gevşeticiler hastalığın seyrini değiştiriyor”Eklenme Tarihi: :   10 Ekim &#;arşamba

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır