Kas anatomisi insan vücudunda bulunan iskelet sistemini oluşturan ve vücudun hareket etmesini sağlayan kasların sistemsel bütünlüğüdür. Kas anatomisinde bulunan Her kas, lif (fibril) denen binlerce silindirik kas hücresinden oluşur. Kas Anatomisi yapısı bakımından 3 şekilde incelenmektedir. Bunlar çizgli kaslar, düz kaslar ve kalp kasıdır.
Kasın oluşumu % 75’i sudan, % 20’si proteinden ve % 5’i de inorganik tuzlardan, yüksek enerjili demirlerden, üre ve LA’dan, kalsiyum-magnezyum-fosfor gibi minerallerden, bazı enzim ve pigmentlerden, sodyum-potasyum ve klor iyonlarından, aminoasit-yağ ve CHO’lardan oluşur.
Kasları inceleyen bilim dalına, myologia-miyoloji denir. Latincede ”Musculus” kas demektir. Kısaca “M” harfi ile gösterilir (M. Deltoideus gibi)
Hareket, kasların en başta gelen fonksiyonudur. İskelet sistemi, kasların yardımıyla vücudun hareketini sağlar. İskeletin üzerine yapışarak vücuda şekil verir. İskelet kasları, kasılma esnasında ısı oluşturur. (Vücut ısısının %85‟ini kaslar oluşturur organların yapısında bulunan kaslar (kalp, dolaşım, solunum, sindirim, üriner, genital sistem, göz) bu organların önemli fonksiyonlarını yapmasını ve organizmanın düzenli olarak çalışmasını sağlar.
Kaslar Üç Şekilde incelenir.
İskelet kası olarak bilinen, İsteğimiz dahilinde beyin omur ilik sistemi kontrolünde çalışan, birden fazla çekirdekli olan ve iskelet sistemimizi oluşturan kas grubudur. Çok sayıda kas lifinden oluşurlar. Kas lifleri kalın ve uzundur. Çok sayıda hücre çekirdeğine sahiptir
İskelet kasları vücut ağırlığının %40’ ını oluşturur. Kasların yaklaşık %75’ i sudan ibarettir. Düzenli çalışma sonucunda kas dokusunda meydana gelen kitlesel artışa hipertrofi denir. Eğer kas dokusu uzun süre hareketsiz olarak kalırsa ya da kas dokusunda bir hasar meydana gelirse kas dokusunda kitlesel olarak azalma ve gerileme ortaya çıkar. Bu duruma atrofi denir.
Her hangi Bir kasın hareketi oluşturabilmesi için en az iki ayrı kemiğe bağlı olması ve bir eklemi çaprazlaması gerekmektedir.
İskelet kasını incelediğimizde kasın iki ucu ve bir de gövdesinin (karın bölgesinin) olduğunu görürüz. Kasların kemiklere tutunmasını sağlayan yerlere Tendon veya Kiriş denir. Bu yapılar kasların meydana getirdiği kuvveti kemiklere aktarır. Tendonlar genellikle yuvarlaktır.
Bursa, tendonlarla kemikler arasında bulunan, içi sıvı dolu kaygan keselerdir. Bursalar kas ve tendonların kolay kaymalarını sağlayarak fonksiyonlarını kolaylaştırır.
Vagina tendinis: Tendonların çevresini saran iki yapraklı, içi synovia (eklem sıvısı) dolu keselerdir.
Kasın kemiklere yapışan uçlarından başlangıç olanına Origo (başlangıç), bitiş olanına ise İnsertio (sonlanış) denir. Origo genellikle gövdeye yakın, insertio ise gövdeye uzakta kalan kısımdır.
Origo, kas hareket ettiğinde sabit kalan uç kısımdan başlar. İnsertio ise kas hereket ettiğinde hareket eden ucu tarif eder
Kasın tendonları arasında bulunan ve kas lifinin şişkin kısmına kasın gövdesi yani Karın (venter) denir. Kaslar genellikle tek karınlıdır, ancak iki karınlı olan kaslar da vardır.
Kas gövdesinin origoya yakın kısmına Caput (baş) denir. Bazı kas yapıları iki, üç veya dört başlı olabilir.
Örn:
Kas gövdesinin dışını saran bağ dokusuna epimisyum denir. Epimisyum ile sarılı olan kas gövdesinden enine, daha küçük lif demetlerinden meydana gelen yere fasiculus denir.
Her bir fasiculusu saran bağ dokusuna perimisyum denir. Her bir fasiculus’ta çok sayıda kas lifinden meydana gelmiştir. Her bir kas lifini saran bağ dokusuna endomisyum denir.
Sinergist kaslar – Kas tonusu – Antagonist – İskemi – Nekroz Nedir?
Aynı fonksiyona yönelik görev yapan kaslara sinergist kaslar denir. Birbirine zıt bir şekilde görev yapan kaslara ise antagonist kaslar denir. Kasların dinlenme halinde sahip olduğu istem dışı gerginliğe kas tonusu denir. Kas dokusunun aktif olarak çalışabilmesi için gerekli olan oksijeni ve besini çevredeki kan damarlarından alır. Kas dokusunun yeterince kan alamadığı zaman oluşan duruma İskemi denir. Kasın motor innervasyonu sipinal ve kranial sinirlerle sağlanır. İskemi zamanında kontrol altına alınmadığında ve kas dokusuna yeterli kan gitmediğinde dokunun çürüyerek ölmesine sebep olan Nekroz oluşur.
Omuz kası 3 baştan oluşur. Ön (Anterior Deltoid), orta (Lateral Deltoid) , arka (Posterior Deltoid). Bu büyük kasların yanında, kesinlikle küçümsenmemesi gerek 4 tane daha kas vardır. Bu kaslar rotator manşet kasları olarak geçer. Toplamda 6 tane omuz kası vardır.
Rotator Cuff (Manşet): M. supraspinatus, m. infraspinatus, m. teres minor, m. subscapularis’in kirişlerinin oluşturduğu bir yapıdır. Bu yapı omuz eklemi kapsülüne yapışarak omuz eklemini önden, yukarıdan ve arkadan kuvvetlendirir.
M. teres major Scapulanın dış kenarının alt kısmında bulunur. Teres minör ise skapulanın dış kenarının üst kısmında
• M. teres major kola adduksuyon ve iç rotasyon yaptırır. (vücuda yaklaştırma hareketi)
• M. teres minor ise dış rotasyon yaptırır.
Omuzun ön kısmını kaplayan kas yapısıdır. Kolu ileri ve yukarı doğru kaldırma ve ikincil görevleri ise, kolu yana doğru kaldırmak ve kolu gövdeye doğru çapraz bir şekilde kaldırmak, kolu içeri doğru çevirmek.
Omuzlara geniş görüntüsünü veren kas kütlesi. Lateral (yan) deltoid’in görevi kolu yana doğru kaldırmaktır. Kollarınızı yana açıp kanat çırparmış gibi yaptığınızda lateral deltoidin çalıştığını göreceksiniz.
Omuzun arka tarafında kalan deltoid kası. Omzun dışarı doğru dönmesi sırasında ve kolların arkaya doğru çekilmesi sırasında çalışır
(Büyük Göğüs Kası) Göğüs ön duvarının büyük bir kısmını örten, geniş yelpaze şeklinde bir kastır
(Küçük Göğüs Kası) Büyük göğüs kasının altında üçgen şeklinde bir kastır. Omuzu öne ve aşağı doğru çeker
(Köprücük Altı Kası) 1. kaburga ile klavikula arasında küçük bir kastır. Omzu aşağı içe ve öne çeker. Koltukaltı damar ve sinir ağını korur.
Yumruk atma sırasında aktif olduğu için boksör kası olarak bilinir. Serratus anterior kaburgalar ile skapula arasındadır. Dışardan bakıldığında tam olarak göğüs altı ile mide kasları arasında yer alır. Serratus antreior kası omuza hareket yaptıran en kuvvetli kaslardan biridir
İlk dokuz kaburganın dış yüzlerinden başlayıp kürek kemiğinin iç yan kenarında sonlanan, kürek kemiğini göğüs arka duvarına bağlayıcı, öne çekici ve kol yukarı kalkarken kürek kemiğine rotasyon yaptırıcı, ön kaburgaları saran dişli kas parçasıdır. Skapulayı öne çeker, yukarıya rotasyon yaptırır. Skapula sabit iken kaburgaları kaldırarak soluk almaya yardım eder.
Nefes alıp verirken bazı kaslar devreye girer. Bu kaslar göğüs kafesinizin büyümesine ve tekrar eski haline gelmesine yardımcı olan inspirasyon ve ekspirasyon kaslarıdır. Akciğerlerlere nefes alındığında göğüs kafesi genişler, bu durumda inspirasyon kasları devreye girerken, akciğerlerden kirli havayı dışarı atmak için nefes verildiğinde ekspirasyon kasları göğüs kafesini deprese eder.
A) İnspirasyon Kasları
B) Ekspirasyon Kasları
Biceps kasları (İki başlı kas-Pazu), anatomik olarak iki ayrı parçadan oluşur. İki ayrı bağlantı noktasından başlayarak tek noktada, bicipital aponeurosis tendonuna bağlanarak sonlanır.
long head, insan vücudunun anatomik duruşuna göre biceps kaslarının dışarıya bakan kısmı. Short head ise Ön kol kasının, anatomik duruşa göre, kol kaslarının vücut içine bakan kısmında yer alır.
Kolun arka yüzünde bulunan kalın bir kastır. Üç başlıdır. Bir başı skapulanın tuberculum infraglenoidale’sinden, iki başı ise humerus’un arka yüzünden başlar. Kasın tendonu olecranon’da sonlanır. Ön kolun en kuvvetli ekstensor kasıdır. Bu kasın derin liflerinden ayrılan ve dirsek ekleminin kapsülüne yapışan zayıf kas lifleri bulunur. Bu lifler ön kolun extensiyonu esnasında dirsek eklemi kapsülünü gererek kemikler arasında sıkışmasını engeller. Kolun ve ön kolun arka yüzündeki tüm kasların sinir n. radialis’tir.
Kolun ön yüzünde ve biceps brachii’nin derininde bulunur.-Tuberositas deltoidea’nın alt tarafında, humerus’un alt yarımından ve septum intermusculare brachii mediale ve laterale’den başlar.-Tuberositas ulnae’ya yapışarak sonlanır.
Görevi: Ön kola ve ön kol sabit ise kola dirsek ekleminde fleksiyon yaptırır.
Kolun ön yüzünde ve m. biceps brachii’nin derininde bulunur. Humerus’un alt yarısından başlar. Tuberositas ulnae’ya yapışarak sonlanır. Ön kola ve ön kol sabit ise kola fleksiyon yaptırır.
Ön kolu saran derin faysa (Fascia antebrachii) el bileğinde transvers yönde uzanan liflerle takviye edilerek hareketler esnasında kas kirişlerinin eklem ekseninden uzaklaşmasını önlemiştir. Radius ve ulnaya yapışan bu oluşumun önde bulunanına retinaculum flexorum, arkada bulunanına retinaculum extensorum denir.
Sırt kasları yüzeysel, orta ve derin tabaka olmak üzere üç kısımda incelenir.
Yüzeysel sırt kasları (Deriye en yakın kısımda bulunan kaslar)
Orta tabaka sırt kasları
Derin tabaka sırt kasları
Quadriceps Kasları
Gluteus kasları (kalça kasları)
Hamstring kasları (Uyluk arka bölge kasları)
Kasık ve Uyluk Kasları
İç uyluk kasları
İsteğimiz dışında çalışan, tek çekirdekli olan düz kaslar bağırsakların, damarların ve iç organlarımızda bulunan kas gruplarıdır.
İsteğimiz dışında çalışan, yapı olarak çizgili kaslara benzeyen, hızlı ve ritmik bir şekilde çalışan kas türüdür.
Kas-Anatomisi pdf İndir
Kas sistemi, vücut kaslarından (iskelet kasları, kalp kası ve düz kaslar) ve bu kasları iskelete bağlayan tendonlardan (kası kemiğe birleştiren sert, yoğun fibröz bantlar) oluşur. Kas, vücudumuzda kuvvet yaratabilen ve uzunluğu değiştirebilen bir doku türüdür.
Vücudumuzda üç farklı kas türü vardır, bunlar:
Düz kaslar; istemsiz olarak çalışan, vücuttaki çoğu kan damarını, bezleri ve organların duvarlarını oluşturan çizgili olmayan kas türüdür. Kan ve sıvıların çeşitli oranlarda damarlara ve organlara girmesine izin veren genişleme veya daralmadan sorumludur.
Mikroskop altında bakıldığında hem iskelet kaslarında hem de kalp kaslarında çizgiler vardır. Düz kasta ise çizgiler yoktur. Bunun nedeni miyozinin homojen dağılımıdır. Düz kaslar, hücre şekli açısından diğer ikisinden farklıdır. Düz kasların hücreleri tipik olarak iğ şeklindedir ve çekirdekler merkezi olarak yerleştirilmiştir. Hücreler, iskelet kası hücrelerine göre daha yüksek aktin / miyozin oranına sahiptir. Düz kas, tek birimli (üniter) ve çok birimli düz kaslar olarak çeşitlendirilebilir.
Düz kas dokuları örnek verecek olursak; başlıca arter duvarlarında, kıl foliküllerinde, bağırsaklarda (özellikle kuşlarda taşlık), mesane, boğaz, rahim, akciğerler ve diğer iç organlarda bulunur. Bu organların ritmik istemsiz hareketlerinden sorumludurlar.
Kasılmaları iskelet kasına göre nispeten yavaştır. Yine de düz kas dokuları, iskelet kası dokularından daha uzun süre kasılır. Kasılma sistemi ve kontrolü, hareketli doku hücrelerine (örneğin fibroblastlar, lökositler) benzemektedir.
Düz kaslar, çeşitli sistemler tarafından damarlara ve organlara basınç uygulamak için kullanılan bir kas dokusu türüdür. Düz kas, kas hücrelerinin tabakalarından veya iplikçiklerinden oluşur. Bu hücrelerin, hücre içinden geçen ve diğer proteinlerin bir çerçevesi tarafından desteklenen aktin ve miyozin lifleri vardır. ATP miyozin tarafından kullanılmak üzere serbest bırakıldığından düz kas belirli uyaranlar altında kasılır. Salınan ATP miktarı, uyaranların yoğunluğuna bağlıdır ve iskelet kasının “açık veya kapalı” kasılmasının aksine düz kasın kademeli bir kasılmaya sahip olmasına izin verir.
Düz kasın işlevi oldukça fazladır ve her organ sistemindeki işlevleri bu makaleye sığmayacak kadar geniş kapsamlıdır. Basit olması açısından düz kasın organ sistemlerindeki temel işlevlerini aşağıdaki gibi listeleyebiliriz:
Düz kaslar, kasılma ve tutma kabiliyeti nedeniyle vücudun birçok yerinde, birçok işlev için kasılmaktadır. Yukarıda listelenenlerin yanı sıra, tüylerin ürpermesinden, vücudunuzdaki birçok sfinkterin kasılmasından ve hatta sıvıları basınç uygulayarak organların içinden geçirmekten sorumludur. Düz kas, iskelet veya kalp kası kadar hızlı büzülmez veya gevşemezken, tutarlı, elastik gerginlik sağlar.
Kaynaklar: Düz kaslar (wikipedia.org), Düz kasın özellikleri (kenhub.com)
Tepkini Göster
düz kasiskelet kasıistemsizkalp kasıkaslar
Kalp kası yapı bakımından çizgili kaslara benzese de kas liflerinin konumu itibarı ile bazı farklılıklar gösterir. Ayrıca tıpkı düz kaslar gibi insan kontrolü altında değildir.