kayseri müslüm sinema / Müslüm filmi 6 milyon izleyiciyi aştı

Kayseri Müslüm Sinema

kayseri müslüm sinema

Bir Hayatın Hikayesi "Müslüm Filmi"

Evet! Müslüm Gürses, babaların babası. Bence halkın, milletin ve öncelikle Türkiye devletinin sevgilisi, dostu Müslüm baba. O Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan kıvırcık saçlı, mimikler, bıyıklar, kılık kıyafetiyle tanılan Mehmet Akbaş'ın oğludur.

Bildiğimiz kadarıyla Adana da pek şansı dönmemiştir. Bundan dolayı annesi ve kardeşi vefat etmiştir. Aslında o zamanlar dönmese bile şuan da göründüğü kadarıyla Müslüm Gürses en çok Adana'da sevilmiş, Adana'da yası tutulmuştur.

Geçtiğimiz günlerde hatta Adana Demirspor ve Eskişehirspor maçında Müslüm Baba'nın "kaç kadeh kırıldı" adlı parçası söylendi. Buradan da anlıyoruz ki Müslüm Baba Adana'da çok seviliyor, sayılıyor ve hiçbir zamanda unutulmuyor. O toprak altına girse de hala milletin gönlünde kalbindedir.

Müslüm Gürses'i annesi ve kardeşinin ölümü, babayı içine kapanık yapmış, kimseyle konuşmuyor sadece müziğiyle ilgileniyormuş. Bu durum tabi ki de arkadaş ortamını ve çevresindekilerin de dikkatini mutlaka çekmiştir. Çok üzüntülü bir yaşamı olması bir nevze de olsa psikolojik açıdan etkilemiştir.

Hayata karşı yaşadığı olumsuz olaylar müziğine de yansıdığı için onun gibi hayatı olan üzülen insanların da bu sebepten ötürü müziği sevilmiştir. Yani hep acı çeken insanların hayatı Müslüm Baba'nın parçalarında anlatılıyor bu sebeple seviliyordu. Gelin acıma yoldaş olun!

Hatta farkındaysanız konserlerinde koluna veya vücudunun herhangi yerine jilet vuran insanlar vardı. Bu çok acı olması gerek. Jilet vuran insanlara neden yaptığını, canına zarar verdiğini söyleyen bir muhabir röportajında Müslüm Baba'yı seviyoruz, onun için canım feda diyenler bile vardı. Çünkü onlar da Müslüm Baba'nın hayatı gibi acılar yaşamışlardı.

Bu kadar hüzünden sonra gelelim filme...

"Müslüm " Yapımcılığını Mustafa Uslu ve Nuri Yıldırım'ın, yönetmenliğini ise Ketche üstlenmiştir. Film halk tarafından merak duygusu yarattı.

İki fragmanı da çıkan Müslüm filmi izleyicilerini etkilemiş, Müslüm Baba'yı tekrardan akıllara getirmiştir.

Müslüm Gürses'in hayatını ele alan bu film Şanlı Urfa Halfeti'de başladı ve Adana'da çekimlere devam edildi.

Oyuncuları: Çok sevdiğim abim Erkan Can, Timuçin Esen, Zerrin Tekindor, Ayça Bingöl, Turgut Tunçalp, Taner Ölmez, Erkan Avcı ve Güven Kıraç yer alıyor.

sözlükte "Müslüm" filmi ile ilgili görüşlere baktım ve oralarda da sonuçlar çok iyi. İnsanlar beğenmiş ve şuan sinemalara çıktığında güzel bir gişe alacağını düşünüyorum.

Bazıları keşke Müslüm baba yaşıyor olsa ve bu film o zaman çekilseydi diyenler oldu. Bazıları ise bir hikayeyi sinemaya dökmek zor olsa gerek ama fragmana bakıldığında  üstesinden gelinmiş dedi. Bazı izleyiciler de senaryoyu Hakan Günday üstlenmiş o zaman projeyi Hakan abime güvenimin tam olmasından, güzel bir film ortaya çıkacak dedi.

Ben de tüm set oyuncularını, yönetmeninden yapımcısına, senaryosuna kadar eşlik eden emeği geçen herkese teşekkür ederim. İnşallah emekler boşa çıkmaz, bol gişeler alırsınız.

"Müslüm" filmi 26 Ekim'de Sinemalarda herkesi bekleriz.

MEKANIN CENNET OLSUN MÜSLÜM BABA

Ünlü Sanatçı Müslüm Gürses tedavi gördüğü Şişli Memorial hastanesinde yaşama veda etti. Yaklaşık 4 aydır Memorial Hastanesi'nde yoğun bakımda tutulan Müslüm Gürses böbrek, karaciğer ve akciğerinde oluşan enfeksiyon nedeniyle yaşamını kaybetti.

DOKTORU KAYBEDEBİLİRİZ DEMİŞTİ

Müslüm Gürses'in doktoru Deniz Şener, durumu kritik kaybedebiliriz açıklamasında bulunmuştu.

Müslüm Gürses kimdir?





7 Mayıs 1953'de Şanlıurfa-Halfeti'de dünyaya gelen Müslüm Gürses'in gerçek adı Müslüm Akbaş'tır. Son yıllarda bazı pop ve rock tarzındaki parçaları da repertuarına katarak Nilüfer'in Olmadı Yar isimli şarkısını, Teoman'ın Paramparça ve Tarkan'ın İkimizin Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi. 1979 yılında ilk defa "İsyankar" filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, toplam 38 sinema filminde rol almıştır.




Çocukluğu

7 Mayıs 1953'de Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi'nin Fıstıközü köyünde kerpiç bir evde dünyaya geldi. Annesinin adı Emine'dir. Babası Mehmet Akbaş rençberlik yapar, türkü söylemeyi sever, bağlama çalardı. Akbaş çiftinin Müslüm'den sonra Ahmet ve Zeyno adında bir erkek, bir de kız çocukları oldu.




Müslüm Gürses'in çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa'da geçti. Gürses üç yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana'ya göç ettiler.

SON EKLENEN GALERİLER

Diğer Haberler

  • Kendini odaya kilitledi, dışarı çıkmak için muhtardan 'seçim sandığı' istedi02 Şubat 2023 Perşembe 15:36
  • Aranan 6 şahıs da yakalandı09 Ocak 2023 Pazartesi 12:50
  • 85 ton kaçak akaryakıt, sahte alkol, tarihi eserler ve kaçak sigaralar ele geçirildi01 Ocak 2023 Pazar 00:09
  • 110 polis ile eş zamanlı şafak operasyonu: 22 gözaltı29 Aralık 2022 Perşembe 16:13
  • Kocasinan Taşhan'da kazı çalışması devam ediyor24 Aralık 2022 Cumartesi 10:47
  • “Kayseri yeraltı konusunda muazzam zengin bir şehir”20 Aralık 2022 Salı 12:23
  • Ticari araç çarptı: 2 yaralı11 Aralık 2022 Pazar 13:00
  • Talas'ta kültür sanat dolu Aralık ayı08 Aralık 2022 Perşembe 13:03
  • "İçiciyim" dedi, 12 yıl hapis yedi07 Aralık 2022 Çarşamba 15:29
  • Ehliyet pasaport 2023 harcı zammı çok büyük! Kırmızı ışık, hız, alkol ve emniyet kemeri cezası uçtu24 Kasım 2022 Perşembe 12:04
  • Ucuza satan dayak yerse fiyatlar düşmez!

    Kayseri Otobüs Terminali'nde bir firma, yolcu sayısının düşmesinden dolayı okul tatillerinde vatandaşın gidip, gelebilmesi için fiyatları aşağı çekti.
    Firma Ankara'ya otobüs biletini 250 TL'den 100 TL'ye, İstanbul biletlerini de 600 TL bandından 300'e indirdi.
    Diğer illere kalkan otobüslerde de fiyatları neredeyse yarı yarıya düşürmüşler. Yani arz-talep dengesi ve serbest piyasa kuralları işlemiş.

    ÖNCE TEHDİT ETMİŞLER
    Ancak Kayseri'deki büyük bir otobüs firmasının elemanları "Vay siz nasıl fiyat düşürürsünüz?", "Bizi mağdur ediyorsunuz!" diye indirim yapan firmanın yazıhanesini bastı.



    Saldırganlar, kapıları tekmeleyerek bilgisayarları ve yazıcıları yere fırlattı.
    Saldırıyı gerçekleştirenler daha önce de indirim yapan başka bir firmayı da tehdit etmiş iyi mi?
    Zihniyet şu; seferleri iptal edilsin, otobüsler boş gitsin ama fiyatlar düşmesin!
    Buna benzer haberleri hep okuyoruz. Meyve-sebze hallerinde indirim yapanlara, ucuza ekmek satan fırınlara vs. hep saldırılar düzenleniyor.
    Aslında bu tür saldırılar, TV haberlerinde güvenlik kamerası görüntüleri izlenip geçilecek hadiseler değil!
    Ülkemizde birçok sektörde piyasayı ele geçirenler, rekabet için indirim yapanların üstüne hemen çöküyor! Fiyat yükselince serbest piyasa oluyor, fiyatı düşürenler olunca 'bozguncu' oluyor ve hemen orman kanunları devreye giriyor!
    Bazı sektörlerde üretilen ürünlere talep azalıyor ama yine fiyat inmiyor. Elbette bunun bir de enflasyon hesabı var ama yükselen fiyatın eski seviyesine inmemesi bir Türkiye klasiğidir! Örneğin meyve-sebzede bolluk olunca bile ürün çöpe atılır ama fiyat inmez.

    YARGILANMALARI LAZIM
    Zarar etseler de indirmezler!
    Fiyat indirdiği için rakiplerini tehdit eden, saldıranların yaptıkları yanlarına kâr kaldığı sürece yükselen fiyatlar inmez!
    Normalde serbest piyasanın işleyişine baskıyla çomak sokan firmalar hemen kapatılmalı ve saldıranlar yargılanıp cezaevine atılmalı!
    Stokçular, fırsatçılar, rekabete sopayla saldıranlar karşılarında otorite görmezlerse, piyasayı istedikleri gibi yönlendirmeye devam ederler!

    ***


    MARVEL FURYASI BİTER Mİ?
    Usta yönetmen Quentin Tarantino'ya neden saygın sinemacılar Ryan Coogler, Sam Raimi gibi bir 'süper kahraman' filmi yönetmediği sorulmuş.
    Tarantino da "Böyle filmler yapmak için kiralık işçi olmanız lazım. Ben kiralık işçi değilim. İş aramıyorum" demiş. Ve Marvel serilerinin başını çektiği süper kahraman filmleri furyasını, 1960'lardaki stüdyo müzikalleri patlamasıyla karşılaştırmış.



    Yani Tarantino da şimdi olmasa bile bir gün 'süper kahraman' filmleri furyasının biteceğine inanıyor.
    Ben Martin Scorsese'nin Marvel serileri için "Bunlar sinema değil, başka bir şey, lunapark eğlenceleri" sözüne daha çok katılıyorum.
    Ancak bu içi boş, klişeler yumağı, efekt bombardımanı 'süper kahraman' filmleri milyarlarca dolar gişe hasılatı sağlıyor.
    En kötüsü de dijital platformlara direnen sinema salonlarının kapanmama nedeni 'süper kahraman' filmleri!
    Belki de 'anlatı', 'epik drama' filmlerinin devri kapandı! 'Schindler'in Listesi', 'Piyanist', 'Titanik', 'Fight Club' filmleri bugün çekilmiş olsa yine büyük kitleler tarafından izlenir mi?
    Bence izleyecek olanlar bile sinema biletine 80-100 lira vermek yerine bu yapımların dijital platformlara düşmesini bekler!

    ***


    BARIŞ MANÇOFİLMİ!
    Sinema ve dizi sektörünün iki önemli ismi Timur Savcı ve Cemal Okan, Barış Manço'nun hayatını filme çekmek için çalışmalara başlamış.
    Manço'nun müzikal kariyerine odaklanacak filmin çekimlerinin 2023 yılında başlaması planlanıyor.
    Bergen, Müslüm Gürses filmlerinden çok daha önce bu film çekilmeliydi.
    Muhteşem bir müzik ve TV kariyeri olan, 7'den 77'ye her yaştan, insana seslenebilen, Uzakdoğu'da bile hayran kitlesi oluşturmayı başaran bir efsaneydi Manço.



    Aslında hayatı dolu dolu yaşayan Manço'dan birkaç film çıkar. Bu projede senaryo yazmak filmi çekmekden bile zor olabilir!
    Ülkemizde son dönemde biyografi filmleri büyük ilgi görüyor. Ancak gişe başarısı ve sinemasal kalite doğru orantılı olmuyor.
    Sanatçıyı ya da tarihsel bir karakteri aşırı derecede yüceltmek, öyküye objektif yaklaşamamak, dramatik öğeleri abartmak gibi bazı temel hatalar yapılıyor.
    Bir türlü Batı normlarında eleştirisel dengeyi sağlayabilmiş biyografik filmler çekemiyoruz.
    Umarım Barış Manço'ya yakışır bir film izleriz.

    ***


    KAHVALTIDANÖNCE Mİ, SONRA MI?
    Genelde kahvaltıdan sonra diş fırçalanır değil mi? Ama North Carolina Üniversitesi'nden Dr. Apoena de Aguiar Ribeiro farklı düşünüyor.
    Dr. Ribeiro New York Times'a yaptığı açıklamada, uyandığında insanın ağzındaki bakteri seviyesi en üst seviyeye çıktığını bu yüzden kahvaltıdan önce diş fırçalamanın bu bakterileri temizlediğini söylüyor.



    Diş için koruyucu faktörlerden biri olan tükürük üretimini hızlandırmak için de kahvaltıdan önce diş fırçalamak gerekiyormuş.
    Dr. Carlos G. Cabezas ise kahvaltıda birçok insanın şekerli karbonhidratlar tükettiğini ama bakterilerin de beslenirken fermente edilebilir karbonhidratları sevdiklerini söylüyor.
    Cabezas, kahvaltıdan önce dış fırçalanırsa, günün geri kalanında çoğalabilecek ve asit üretebilecek bakterilerin ağzınızda kalacağına da dikkat çekiyor.
    Bazı uzmanlar da yemekten hemen sonra diş fırçalamanın özellikle de kahve veya portakal suyu gibi asitli içecekler tüketildiyse, diş minesine zarar vereceğini savunuyor.
    Özetle haberde de belirtildiği gibi her uzmanın haklı olduğu noktalar var.
    Peki, ne yapacağız?
    Hem kahvaltıdan önce hem de kahvaltıdan sonra diş fırçalasak orta yolu bulur muyuz?
    O zaman da diş macununda bulunan florür maddesini yüksek miktarda almanın zararını çeker miyiz? Bence bu sonuca bağlanmayacak bir tartışma!

    ***


    Altyazı
    ''Korktukça tutsak, ümit ettikçe özgürsünüz. '' (Esaretin Bedeli)

    Özel bir şirkette satış personeli olarak çalışan İbiş, 2013'te hayata veda eden Müslüm Gürses'e hayranlığı dolayısıyla sanatçının ilk çıkardığı kaset ve plaklarının yanında posterlerini, sinema afişlerini, albüm kapaklarını ve gazete kupürlerini evinin duvarlarında sergiliyor. Evinde 3 bine yakın Müslüm Gürses materyali bulunduran İbiş, sanatçının plak ve kasetlerine gözü gibi bakarak temizliğini yapıyor. ‘Müslüm Baba’ sevgisinin 16 yaşında başladığını belirten İbiş, arkadaşlarıyla işe giderken ilk defa sanatçının 1986 yılında çıkardığı "Küskünüm" albümünden "Seni yazdım kalbime" şarkısını dinlediğini söyledi. Şarkıyı çok beğendiğini ve bir ay boyunca aynı şarkıyı dinlediğini anlatan İbiş, "Ondan sonra Müslüm Gürses'in diğer şarkılarını araştırdım ve bir CD yaptırdım. O CD'deki şarkıları dinledikçe içimdeki hayranlık duygusu artmaya başladı. Sonra kasetlerini toplamaya başladım. Bir iki kaset derken Müslüm Gürses'in 1978 yılından itibaren dolum kasetlerinden başlayarak en son 2010 yılında çıkardığı 'Yalan dünya' albümüne kadar bütün albümlerini topladım, elimde yaklaşık 180 kaset var. Bu kaset arşivinin dışında poster merakım başladı, gazete kupürü, albüm afişleri, sinema afişleri başladı. Şu an elimde sanatçıya dair yaklaşık 3 bin gazete kupürü, poster, resim, albüm kapağı var" diye konuştu. İbiş, sanatçının 1981'de çıkardığı "Mutlu ol yeter" dönem baskı plağı olmak üzere çeşitli plaklarının da elinde olduğunu ancak ağırlıklı olarak kasetleri muhafaza ettiğini belirtti.
    MÜZE GİBİ
    Evinin duvarlarını sanatçının posteri, gazete kupürleri, albüm kapaklarıyla donattığını dile getiren İbiş, "Burayı hobi amaçlı yaptım, bazen arkadaşlar geliyor fotoğraf çektiriyor. Bazıları müze gibi diyor. Müslüm Gürses hayranlarının olduğu sitelerde paylaşıyorum. Şehir dışından gelip burayı görmek istiyorlar. Bu da benim hoşuma gidiyor. Bazı arkadaşlardan 'Burası adeta Müslüm Gürses'in yaşam müzesi olmuş.' gibi sözler duyuyorum" şeklinde konuştu. İbiş, sanatçının cenaze törenine katılamadığı için çok üzüldüğünü belirterek, "Müslüm Gürses vefat ettiğinde cenazesine katılmak için atkı yaptırdım ama cenazeye gidemedim. Bu atkı yatağımın başucunda durur. Müslüm Gürses sevgim her şeyin üstünde" dedi. Müslüm Gürses materyallerini biriktirmek için hatırı sayılır harcama yaptığını aktaran İbiş, "1979 yapımı 'Kul sevdası' filminin orijinal afişini 4-5 yıl önce 250 liraya almıştım. Müslüm Gürses için harcadığım para hiç gözüme görünmüyor. Bir kasete 200 lira verdiğim olmuştur." ifadelerini kullandı. Bekar olan Nuh İbiş, sanatçının birçok kasetinin jelatinini dahi açmadığını belirterek, "Benim Müslüm Gürses'e olan sevgim çok farklı boyutlarda. Belki ileride ailevi durumlardan dolayı bunları kaldırmak zorunda kalacağım. Kaldırsam dahi bunları çok güzel muhafaza edip ileride çocuklarıma göstermek istiyorum’’ diyerek, açıklamasını tamamladı. (Ömer Ertuğrul/aa)

    nest...

    oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır