kaza namazı nedir ne zaman kılınır / Geçmiş namazların kazası nasıl kılınır? 5 vakit kaza namazının kılınışı - Masiva Haberleri

Kaza Namazı Nedir Ne Zaman Kılınır

kaza namazı nedir ne zaman kılınır

Kaza namazı nasıl ve ne zaman kılınır? 1 günlük kaza namazı kaç rekat?

Kaza namazı nasıl ve ne zaman kılınır? 1 günlük kaza namazı kaç rekat?

Vaktinde kılınamayan kaza namazı borçlarını bir an önce ödemek gerekir ki ahirette hesabımız kolay olabilsin. Peki kaza namazı nasıl kılınmalı, kaza namazı rekat sayısı kaçtır? Kaza namazının delili nedir? Peygamberimizin kaza namazı ile ilgili hadis-i şerifleri...

Vakti kaçmış ya da hastalık gibi mazeretlerden dolayı namazını kılamayan Müslümanların gündelik yaşantısında yerine getirmeleri gereken ilk ibadet, kaza namazı borçlarıdır. Ahirette hesaba çekileceğimiz ilk amel şüphesiz namaz olacağı için nafile ibadetlerden önce farz olan ibadetlerimize öncelik vermeli, 5 vakit namazımızı kılmalıyız. Ahirete namaz borcu ile gitmemek için bir an evvel kaza namazı borçlarımızı ödeyip, ibadetlerimize öyle devam etmeliyiz. Kitabımız olan Kuran-ı Kerim'de vaktinde kılınmayan namazların kazaya bırakılmasına dair açıkça ifade edilmemesi ile birlikte Peygamber Efendimiz (SAV)'in zamanında kılamadığı namazları kaza ettiği ve bu davranışı ashabına önerdiği bilinmektedir.

  • Öyle ki Efendimiz (SAV),  “Kim namazı unutursa veya uyuyup kalırsa hatırlayınca onu kılsın. Onun kefareti ancak budur.” (Buhârî) buyurmuştur.
  • Kazaya bırakılan namazlar ile her ne kadar borç ödenmiş olsa da işlenen her günah için ayrıca tövbe edip, Allah'tan af dilenmelidir.

Geçmiş namazların kazası nasıl yapılır? 5 vakit kaza namazının kılınışıİLİŞKİLİ HABERGeçmiş namazların kazası nasıl yapılır? 5 vakit kaza namazının kılınışı

KAZA NAMAZI KAÇ REKAT, 1 GÜNLÜK KAZA NAMAZI TOPLAM KAÇ REKAT?

Kaza namazı ne zaman kılınır? Kaza namazı nasıl kılınır?

Kaza namazı ne zaman kılınır? Kaza namazı nasıl kılınır?

Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazının farzlarını topladığımızda; 2+4+4+3+4= 17 rekattir. Yatsı namazının vitiri de vacip olduğundan dolayı 1 günlük kaza namazı rekatı 20 dir.

Kılınmayan sünnetlerin vakti geçtikten sonra kazası yapılmaz. Ancak kazaya kalan sabah namazı, aynı gün zevalden (öğle) önce kaza edildiğinde sünneti ile beraber kazası yapılır. (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 223). Çünkü Efendimiz (SAV) kılamadığı sabah namazını öğleden önce kaza ederken, sünnetiyle beraber kaza etmiştir. (Ebû Dâvûd, Salât).

Namazı geç kılmak günah mı? Namaz kılamayan kişi ne yapmalı?İLİŞKİLİ HABERNamazı geç kılmak günah mı? Namaz kılamayan kişi ne yapmalı?

KAZA NAMAZININ DELİLİ NEDİR? KAZA NAMAZI VAR MI?

PEYGAMBERİMİZ KAZA NAMAZI KILMIŞ MIYDI?

Kaza namazı nasıl kılınır?

Kaza namazı nasıl kılınır?

Hendek Savaşında savaşın şiddetli bir hal almasından dolayı, İkindi namazını kılamayan Peygamberimiz (SAV)'in durumu ile ilgili: “Bizi ikindi namazından alıkoydular. Allah da onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun.” şeklinde beddua etmiş ve ikindi namazını akşam ile yatsı arasında kaza etmiştir (Müslim, Mesâcid, 205). Hayber Fethi dönüşünde de, bir yerde konakladıklarında uyuyakalmışlar ve vaktinde kılamadıkları sabah namazını güneş doğduktan sonra kaza etmişlerdir. (Müslim, Mesâcid, 309). Hadis-i şeriflerden de anlaşılacağı gibi kaza namazı vardır ve Efendimiz (SAV)'de kaza namazını kılmıştır.

KAZA NAMAZI NASIL KILINIR? KAZA NAMAZINI SIRAYLA KILMAK ŞART MI?

Kaza namazı kılınışı! Kaza namazı ne zaman kılınır?

Kaza namazı kılınışı! Kaza namazı ne zaman kılınır?

Ezan okunduğunda farz namazlar nasıl kılınırsa kaza namazı da aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Geçmiş kaza namazlarını hesaplayıp ona göre kılmak isterseniz sıralı gitmek mantıklı olabilir. Ancak kaza namazını sırayla kılmak da şart değildir.

KAZA NAMAZI NE ZAMAN KILINIR? KAZA NAMAZININ KILINMAYACAĞI VAKİTLER

Farz namazların kılınması tahrimen mekruh, yani haram vakitler üçtür. Bu vakitlerin dışında her vakit kaza namazı kılınabilir. Günlük farz namazları kılarken hemen peşine kaza namazlarını da kılabilirsiniz. Ancak kaza namazı için mekruh vakitler şöyledir:

- Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz kılınmaz.
- Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz.
- Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç kaza namazı kılınmaz.

Kaza namazı kaç rekat, kaza namazı borcu

Kaza namazı kaç rekat, kaza namazı borcu

Cemaatle namaz nasıl kılınır? Namaza geç kalındığında rekat tamamlama

İLİŞKİLİ HABER

Cemaatle namaz nasıl kılınır? Namaza geç kalındığında rekat tamamlama5 vakit namaza nasıl başlanır? Namazda üşengeçlik neden olur? Namazı bırakmamak için dua

İLİŞKİLİ HABER

5 vakit namaza nasıl başlanır? Namazda üşengeçlik neden olur? Namazı bırakmamak için dua

Bir namazı vaktinde kılmaya eda, vaktinden sonra kılmaya kazâ denir. Vaktinde kılınamayan namaza fâite çoğulu fevâit denir ki, vakti içinde yakalanamamış namaz anlamındadır. Vaktinde kılınamamış namazı ifade için "kaçmış" anlamındaki fâite kelimesinin kullanılmış olması, bir Müslümanın namazı kasten terk etmeyeceğini, vakti içinde eda edeceğini, ancak uyuma ve unutma gibi elde olmayan nedenlerle namazın "kaçmış" olabileceğini hissettirmesi bakımından manidar bir seçimdir.

KAZA NAMAZININ SEBEPLERİ NELER?

Namaz belli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir farz olduğu için, bir mazeret olmaksızın tembellik ve ihmal yüzünden bile bile namazı vaktinde kılmayan kimse günahkâr olur. Hz. Peygamber, uyuyakalma ve unutmayı bir mazeret kabul etmiş ve bu iki sebepten biriyle bir namazın vaktinde kılınamaması durumunda, hatırlanıldığı vakit kılınmasını söylemiştir. Hz. Peygamber'in bu husustaki ifadesi şöyledir:

"Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, hatırladığı vakit o namazı kılsın; o vakit, kaçırdığı namazın vaktidir" (Buhârî, "Mevâkit", 37; Müslim, "Mesâcid", 314-316).

Hadîs-i şeriflerde genel olarak namazın sadece uyku ve unutma durumunda, vaktinin haricinde kılınabileceği üzerinde durulmuştur. Bazı bilginler bu iki mazeretin sınırlayıcı olduğunu düşünerek, tembellik ve ihmal yüzünden bilerek ve farkında olarak namazın kılınmaması durumunda, bu namazı kazâ etmenin gerekmediği kanaatine varmışlar ve namazı farkında olarak vaktinde kılmayanların, o namazı kazâ etme haklarının olmadığını, tövbe ve istiğfar etmeleri gerektiğini öne sürmüşlerdir. Zâhirîlerden İbn Hazm ve daha birkaç bilgin bu görüştedir. Bu görüş sahipleri, namazın kendi vaktinde kılınmasının önemini, bu hususa titizlik göstermek gerektiğini ve namazı ihmal ve tembellik sebebiyle bilerek vaktinde kılmamanın içten yapılacak tövbe dışında, telâfi edilemez bir günah olduğunu vurgulamışlardır.

KAZA NAMAZI NE ZAMAN KILINIR?

Ancak Hanefîlerin de içinde bulunduğu büyük çoğunluğu oluşturan fakihlere göre; uyku veya unutma gibi insanın iradesini elinden alan bir özür nedeniyle bir namazı kazâ etmek gerekince, bilerek kılmama halinde haydi haydi kazâ gerekir. Bu görüş sahipleri de, namazı kazâya bırakmanın büyük bir günah olduğunu, bundan dolayı tövbe etmek gerektiğini söylemişler, fakat namaz Müslümanın Allah'a karşı olan bir borcu olduğu için, bunu gecikmeli de olsa ödemek durumunda olduğunu dikkate almışlar ve kazâyı bir telâfi yolu olarak görmüşlerdir. Bu durumda kişi, namazı vaktinde kılmadığı için günahkâr olmuştur, fakat daha sonra kazâ ettiği için, namazı terketme günahından kurtulmuş veya bu günahının affedilmesi yönünde önemli bir adım atmıştır.

"(Farz) namazını (bilerek) geçiren kimse, ailesini ve malını kaybetmiş gibidir."

(İbn Hanbel, V, 429)

SÜNNET NAMAZLARIN KAZASI OLUR MU?

Vaktinde kılınamamış olan beş vakit farz namazın kazâsı farz, vitir namazının kazâsı ise vâcip olur. Sünnet namazlar, kural olarak, kazâ edilmez. Bununla birlikte bazı durumlarda, başka bir namazın vakti girmediği sürece kazâ edilebilir. Meselâ sabah namazının farzı ile birlikte sünneti de vaktinde kılınmamışsa, o günün öğle namazı vaktinden önce farz ile birlikte kazâ edilir. Yine, öğle namazının ilk sünneti cemaatle farza yetişmek için terkedilecek olsa, farzdan sonra kazâ edilebilir. Kazâya kalan ilk sünnetin, farzdan hemen sonra, son sünnetten önce kazâ edileceği görüşü fetvaya esas olmuştur. Bununla birlikte son sünnetten sonra kazâ edilebileceği görüşü de vardır. Böylece hem bir sünnet vakti içinde iki defa geri bırakılmamış hem de son sünnetin yeri değişmemiş olur.

Namazın tertibinin iki defa değişmemesi için bunu uygun görenler de vardır. Cuma namazının ilk dört rek'at sünneti hakkında da bu öne alma veya geriye bırakma uygulaması geçerlidir. Terkedilen diğer sünnetler kazâ edilmez. Başlandıktan sonra her nasılsa tamamlanmadan yarıda kesilen veya bozulan herhangi bir nâfile namazın kazâsı gereklidir ve bu konu sünnetlerin kazâsı konusuyla ilgili değildir. Meselâ öğle namazının son sünnetine başlamış olan kimse cenaze namazını kaçırmamak için bu sünneti yarıda bıraksa, başlanmış bir nâfile ibadetin tamamlanması gerektiği için, bu iki rek'at sünneti kılması sünnet olmaktan çıkar, vâcip haline gelir.

NAMAZI KAZAYA BIRAKMANIN GÜNAHI

Namaz belli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir farz olduğu için, bir özür olmaksızın namazın vaktinde kılınmayıp kazâya bırakılması büyük günahtır ve namazı kazâ etmek bu günahı kaldırmaz. Kaçırılan namazı kazâ etmek, namazı terk etme günahını kaldırır, fakat vaktinden sonraya bırakma günahını kaldırmaz. Bunun için ayrıca tövbe ve istiğfar etmek gerekir.

Meşrû bir mazeret sebebiyle namazın kazâya kalması veya bırakılması günah olmaz. Düşman korkusu veya bir ebenin doğum yapacak kadının başından ayrılması halinde çocuğun veya annesinin zarar göreceğinden korkması meşrû birer mazerettir. Nitekim Hz. Peygamber, Hendek Savaşı'nda namazlarını tehir etmiştir. Abdullah b. Mes'ûd'un bu olaya ilişkin anlatımı şöyledir:

"Müşrikler, Hendek Savaşı'nda Resûlullah'ı dört vakit namaz kılmaktan alıkoydular. Nihayet, gecenin Allah'ın bildiği kadar bir kısmı geçtikten sonra Bilâl ezan okudu ve kamet getirdi; Hz. Peygamber ikindiyi kıldırdı; sonra Bilâl kamet getirdi, Hz. Peygamber akşam namazını kıldırdı; sonra kamet getirdi, Hz. Peygamber yatsı namazını kıldırdı"

(Buhârî, "Mevâkýt", 36, 38; Tecrîd-i Sarîh Tercümesi, II, 535).

Bunu mazeret sebebiyle ikiden fazla namazın cem'i olarak da değerlendirmek mümkündür ve bu örnek saatlerce süren ameliyatlarda doktorlar için bir ruhsat kapısı oluşturmaktadır. Uyku ve unutma gibi bir özür sebebiyle namazı geçen kimse günahkâr olmaz. Çünkü Hz. Peygamber, uyku sebebiyle namazı kılamadıklarından şikâyet edenlere şöyle demiştir:

"Uyku ihmal değildir. İhmal ancak uyanıklık halinde olandır. Sizden biri namazını unutur veya uyku yüzünden kılamazsa, hatırladığı zaman onu kılsın" (Müslim, "Mesâcid", 311; Ebû Dâvûd, "Salât", 11).

Ancak namazı kaçırmamak için vaktinde uyanmak üzere tedbir almak elbetteki uygun olur.

KAZA GEREKTİRMEYEN DURUMLAR

Hayız ve nifas hallerinde kadınlardan namaz borcu düşer. Yani kadınlardan bu hallerinde namaz kılmaları istenmediği gibi, bu halde iken kılmadıkları namazları daha sonra kazâ etmeleri de istenmemiştir.

Beş vakit namaz süresince ve daha fazla devam eden akıl hastalığı veya bayılma yahut koma halinde namaz borcu düşer. Ancak bu durumlar beş vakit ve daha az bir müddet devam ederse bakılır: Ayıldığı zaman abdest alıp, iftitah tekbiri alacak kadar bir zaman kalmışsa o vaktin namazını kazâ etmesi gerekir.

Dinden dönmüş (mürted) kişinin, irtidat süresince veya daha önce kılmadığı namazları kazâ etmesi gerekmez. Daha önce hac yapmışsa, yeniden bu görevi eda etmesi gerekir. Müslüman toplumların dışında başka bir toplumda İslâm'a giren, yani yabancı bir ülkede Müslüman olan kimse namazın farz olduğunu ve nasıl kılındığını öğreninceye kadar mâzur sayılır. Çünkü böylesi bir durumda bazı emir ve yasakların ayrıntılarını bilmemek mazeret kabul edilir.

KAZA NAMAZI NASIL KILINIR?

Kaza namazı kılacak olan kişinin kılacağı namazı belirleyerek niyet etmesi asıldır. Fakat üzerinde çok sayıda kaza namazı varsa, geçmiş namazları kaza ederken, "Vaktinde kılamadığım ilk sabah/ ilk öğle/ ilk ikindi/ ilk akşam/ ilk yatsı namazını kılmaya" şeklinde niyet edebileceği gibi, " kılamadığım son sabah/ son öğle/ son ikindi/ son akşam/ son yatsı namazını kılmaya" şeklinde de niyet edebilir.

Hanefîlere göre kazâya kalmış bir namaz, vakti içinde nasıl eda edilecek idiyse daha sonra kazâ edilirken o şekilde kılınır. Meselâ seferde iken dört rek'atlı bir namazı kaçıran kimse bunu ister seferde isterse aslî vatanına döndükten sonra kazâ etsin, iki rek'at olarak kılar. Aynı mantığın gereği olarak, normal zamanda kazâya kalmış olan dört rek'atlı bir namazı sefer esnasında kazâ edecek olan kişi de sefer haline bakılmaksızın bu namazı dört rek'at olarak kaza edecektir.

Şâfiî ve Hanbelîlere göre kazâ namazı kılınırken, kazânın yapılacağı yer ve zaman dikkate alınır. Seferî olan kimse kazâya kalmış dört rek'atlı namazı iki rek'at olarak kazâ eder. Bu namazın seferde veya ikamet halinde iken kazâya kalmış olması, hükmü değiştirmez. Seferde kazâya kalan namaz da, ikamet halinde kazâ edilince dört rek'at olarak kılınır. Çünkü kısaltmanın sebebi olan yolculuk kalkmıştır.

Namazlar kazâ edilirken gizli okunacak namazda kıraat gizli yapılır. Açıktan okunacak namazı imam kıldırırsa açıktan okur; tek başına kılınırsa açık veya gizli okumak tercihe kalmıştır.

Namazı kazâ edecek kişi tertip sahibi ise, yani o zamana kadar altı vakit veya daha fazla namazı kazâya kalmamış bir kimse ise, kazâ namazı ile vakit namazı arasında sıraya uyması gerekir. Tertip sahibi değilse bu namazı kazâ etmeden diğerlerini kılabilir.

Sabah namazının kazası: 2 rekât farzı kılınır.
Öğle namazının kazası: 4 rekât farzı kılınır.
İkindi namazının kazası: 4 rekât farzı kılınır.
Akşam namazının kazası: 3 rekât farzı kılınır.
Yatsı namazının kazası: 4 rekât farzı kılınır.
Vitir namazının kazası: 3 rekât aynen kılınır.

Bu farzların kazalarının kılınış şekli vakit namazlarıyla aynıdır. Kaza namazında kılınan bu farzların kılınışı vakit namazının farzlarının kılınışıyla aynıdır. Yani kazaya kalan namazın kılınma şekli, kaza edilecek vakit namazının kılınma şekliyle aynıdır tek ayrım kaza namazlarında kaza edilen vakit namazının farzlarının kılınıyor olmasıdır.

Tertip sahibi olan bir kimsenin bir farz namazını veya Ebû Hanîfe'ye göre vâcip olan vitir namazını özürsüz yere veya hayız, nifas gibi namazı düşüren nitelikte olmayan bir özür sebebiyle vaktinde kılmamış olması halinde bu namazı ilk vakit namazından önce kazâ etmesi gerekir. Meselâ tertip sahibi kimse sabah namazı vaktinde uyuyup kalsa bu namazı öğle namazından önce kazâ etmesi gerekir. Eğer öğle namazını önce kılarsa sıra gözetilmediği için bu namaz İmam Muhammed'e göre fâsid olur.

Ebû Yûsuf'a göre ise namaz fâsid olmaz, fakat farzlıktan çıkıp nâfileye dönüşmüş olur. Ebû Hanîfe'ye göre ise bu namazın sıhhati askıdadır. Şöyle ki, kişi bundan sonra o sabah namazını kazâ etmeden beş vakit namazını daha eda edecek olursa bu altı vaktin hepsi de sahihe dönüşür. Fakat böyle beş vakit namazını kılmadan kılamadığı o sabah namazını kaza ederse arada kılmış olduğu vakit namazları fâsid olup yeniden kılınmaları gerekir.

Tertip sahibinin sıra gözetmesinin delili, Resûlullah'ın Hendek Savaşı'nda dört vakit namazı kılamayınca bunları sıraya koyarak ve vakit namazından önce kılmasıdır. İbn Ömer'in "Sizden her kim bir namazı kılamaz da, ancak imamla birlikte namaz kılarken hatırlarsa namazını tamamlasın. Bundan sonra unuttuğu namazı kılsın. Sonra da imamla birlikte kıldığı namazı iade etsin" (Zeylaî, Nasbü'r-râye, II, 62) şeklindeki ifadesi de bu konudaki dayanaklardan biridir.

Tertip, üç durumda düşer:

1. Kazâya kalan namazların sayısının vitir dışında altı vakit ve daha fazla olması.

2. Vaktin hem kazâ hem de vakit namazı kılmaya yetmeyecek kadar sıkışık ve dar olması.

3. Vakit namazının kılınışı sırasında kazâya kalmış namazı olduğunun hatırlanmaması.

KAZA NAMAZI NE ZAMAN KILINIR?

Tertip düştükten sonra, kazâ için belirli bir vakit kalmaz; mekruh vakitler dışında istediği zamanda kazâ namazı kılınabilir. Mekruh vakitlere girmemesi şartıyla, sabah namazından ve ikindi namazından sonra da kazâ kılınabilir.

Kazâya kalmış namazları kazâ ile meşgul olmak, nâfile namaz kılmaktan önemli ve önceliklidir. Hanefî mezhebinde tasvip edilen görüşe göre, vakit namazlarıyla birlikte kılınan düzenli nâfileler (revâtib sünnetler) bunun dışındadır. Yani revâtib sünnetlere de riayet gösterilmeli ve bu sünnetler, kazâ namazı kılmak gerekçesiyle terkedilmemelidir.

KAZA NAMAZINDAN NASIL NİYET EDİLİR?

Üzerinde çok sayıda kazâ namazı bulunan, meselâ namaza geç yaşlarda başlamış olan kişi, geçmiş namazları kazâ ederken "Vaktine yetişip de kılamadığım ilk sabah /ilk öğle /ilk ikindi /ilk akşam /ilk yatsı namazını kılmaya" şeklinde niyet edebileceği gibi, "Vaktine yetişip de kılamadığım son sabah … namazını kılmaya" şeklinde de niyet edebilir. Böylece hangi namazı kazâ ettiği bir ölçüde belirli (muayyen) hale gelmiş olur.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır