kazada asli kusur tali kusur / Yargıtay Ceza Genel Kurulu / Esas /5 Karar - Yargıtay Kararları - Full & Egal

Kazada Asli Kusur Tali Kusur

kazada asli kusur tali kusur

Ceza Genel Kurulu         / E.  ,  /5 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı :

Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık 'ın beraatine ilişkin Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen tarihli ve sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Dairesince tarih ve sayı ile;
" günü saat sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki 01 66 plakalı otomobil ile Bakımyurdu Caddesi üzerinden Güney Kuşak Bulvarından havaalanı istikametine seyri sırasında No sayılı yer önüne geldiğinde, karşı şeritten gelen sürücü belgesiz 'un sevk ve idaresindeki 01 62 plakalı motosikletin şerit ihlali yapması sonucu, her iki aracın sanığa ait şeritte çarpışmaları şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın aşamalarındaki savunmalarında, olay sırasında yasal hız limitinin üzerinde km/saat hızının olduğunu beyan etmesi ve düzenlenen kroki ile kaza tutanağında sanığın aracına ait fren izlerinin karşı şeritte başlayıp, sağa yönelmesi karşısında; sanığın olayda alt derecede tali kusurlu olmasına rağmen, atılı suçtan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise tarih ve sayı ile;
"Tüm dosya kapsamı, Yargıtay Ceza Dairesi kararı, dosyada mevcut bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporu ve dosyada bulunan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın günü saat sıralarında 01 66 plakalı otomobil ile seyri sırasında No sayılı yer önüne geldiğinde, karşı şeritte bulunan, sürücü belgesi olmayan 'un idaresindeki 01 62 plakalı motosiklet kontrolsüz şekilde önündeki aracı sollamış sanığın bulunduğu şeride girmiş, şerit ihlali yapmış, otomobilin önünü kapatarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Sanık aşamalarda alınan beyanında hızının km/saat olduğunu beyan etmiş, düzenlenen kroki ve kaza tutanağında sanığın çarpışmayı önlemek için fren yapıp sağa kaçtığı dolayısıyla sanığın o kısa an için üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Güney Kuşak Bulvarından havaalanı istikametine seyir sırasında kullanılan güzergâhta saatte km/saat hız ile otomobil kullanmak hayatın olağan akışına son derece uygun olup, sanık seyir hâlindeyken her ne kadar km/saat hız ile seyir hâlinde olsa da sanığın hız limitinin bir miktar üzerinde olmasının kazanın meydana gelmesinde etkisinin olmadığı, yasal hız limitinde olsa da meydana gelen olayın aynı şekilde cereyan edeceği keza kazanın motosiklet sürücüsünün kontrolsüz davranışından meydana geldiği Mahkememizce kabul görmüştür. Aralık ayının günü, saat sıralarında karanlık bir ortamda karşıdan aniden gelen bir motosiklete karşı otomobil sürücünün yapabileceği çok fazla bir manevra imkânı bulunmamakla birlikte sanığın gereken manevrayı yaptığı, ancak kazanın meydana gelmesini engelleyemediği, kazanın sanığın yönetimindeki aracın hızından bağımsız olarak meydana geldiği ve olayın sanığın inisiyatifi dışında gerçekleştiği ve sanığın mevcut kazada kusurunun bulunmadığı," gerekçesiyle bozma kararına direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar verilmiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından vekâlet ücreti yönünden ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tarihli ve sayılı "onama" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca tarih ve sayı ile; sayılı Kanun'un maddesi ile sayılı Kanun'a eklenen geçici madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay Ceza Dairesince tarih ve sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; birden fazla kişinin ölümüyle neticelenen trafik kazasında sanığın kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin maddesi uyarınca öncelikle;
1- Sanığın kusur durumuna ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen tarihli rapor ile hükme esas alınan İstanbul Teknik Üniversitesince trafik uzmanı üç kişilik heyet tarafından düzenlenen tarihli rapor arasındaki çelişkinin giderilmesine,
2- Yerel Mahkemece verilen ilk hükmün temyizi aşamasında, katılan vekili tarafından açılan tazminat davasına ilişkin olduğu bildirilen Adana (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin / esas sayılı dosyası ile UYAP sisteminde görünen ve sanık aleyhine açılan tazminat davasına ilişkin olduğu anlaşılan Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin / esas sayılı dosyasının getirtilmesine,
Gerek olup olmadığı bu bağlamda sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
tarihli trafik kazası tespit tutanağında; kazanın meskûn mahalde, aydınlatmanın olduğu, çift yönlü, 14 metre genişliğinde, parke kaplama, düz ve eğimsiz yolda, açık havada, kuru zeminde, gece vakti meydana geldiği, sürücü belgesiz 'un sevk ve idaresindeki 01 62 plakalı motosiklet ile havaalanı kavşağı istikametinden Bakımyurdu Caddesini takiben Güney Kuşak Bulvarı istikametine seyir hâlinde iken karşı yönün trafiğini kontrol etmeden, önünde aynı istikamette seyreden aracı sollamak amacıyla karşı yönden gelen araçların kullandığı şeride geçtiği sırada aracının ön kısmıyla, Güven Kuşak Bulvarı istikametinden Bakımyurdu Caddesini takiben havaalanı kavşağı istikametine seyir hâlinde bulunan aracı sollayıp tekrar kendi şeridine geçen sürücü idaresindeki 01 66 plakalı otomobilin ön orta kısmına çarpması sonucunda meydana gelen ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı kazada motosiklet sürücüsü 'un olay yerinde, aynı araçta yolcu konumunda bulunan 'in ise tedavi görmek için kaldırıldığı Karşıyaka Devlet Hastanesinde vefat ettikleri, çarpışmanın etkisiyle motosikletin 16,8 metre geriye savrulduğu, otomobilin her iki şeridi ayıran yol şerit çizgisi üzerinden gidiş istikametine doğru sağa yönelen 8,5 metre fren izi bıraktığı, otomobilin sol arka sinyal lambası ile yol şerit çizgisi arasında 70 cm, sol ön farı ile yol şerit çizgisi arasında 1 metre, sağ arka sinyal lambası ile yaya kaldırımı arasında 4,5 metre, sağ ön farı ile yaya kaldırımı arasında ise 3,7 metre mesafe bulunduğu tespitlerine yer verilerek kazanın oluşumunda sürücü 'un "şeride tecavüz etmeme" kuralını ihlal ederek asli kusurlu olduğu, sanık 'ın ise kazanın meydana geldiği yerdeki trafik yoğunluğu ve çarpışma sonrası araç üzerindeki hasar dikkate alındığında sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 52/1-b maddesindeki "hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma" kuralını ihlal ederek kusurlu olduğu yönünde düşünce bildirildiği,
tarihli ölü muayene tutanağına göre; 'un ölümünün trafik kazasından husulü mümkün genel beden travmasına bağlı kafa kemikleri kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve büyük damar yaralanmasından gelişen dış kanama sonucu, 'in ölümünün trafik kazası ile oluşması mümkün, genel beden travmasına bağlı iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu,
Tarafların kusur durumuna ilişkin olarak aldırılan raporlardan;
1- tarihli bilirkişi raporunda; sürücü belgesiz motosiklet sürücüsü ölen 'un “şeride tecavüz etmeme” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, sanık 'ın ise “aracın hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma” kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu,
2- Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının tarihli raporunda; sürücü belgesiz 'un sevk ve idaresindeki motosiklet ile gece vakti, meskûn mahalde, çift yönlü yolu takiben seyredip aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde, önünde seyreden aracı sollamak için karşı istikametten gelen trafiği kontrol etmeden, hatalı biçimde sol şeride geçip şerit ihlali yaparak, karşı istikametten gelmekte olan sanığın kullandığı otomobil ile önlemsizce çarpışması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsiz, tedbirsiz, kurallara aykırı hareketi asli kusurlu olduğu, sanık 'ın ise sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti, meskun mahalde, çift yönlü yolu takiben seyredip aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde hızı konusunda verdiği ifade, aracına ait mahalde tespit edilen fren izi mesafesi ve konumu, motosikletin çarpışma sonrası savrulduğu mesafe ve çarpışmanın şiddeti de gözetildiğinde, hızını mahal şartlarına göre ayarlamayıp karşı istikametten şerit ihlali yaparak gelen motosiklet ile yol ortalarından sağa frenli vaziyette çarpışması sonucu meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile sayılı Kanun'un 52/1-b maddesindeki "Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak" kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu,
3- İstanbul Teknik Üniversitesinden trafik uzmanı üç kişilik heyet tarafından düzenlenen tarihli raporda; ölen sürücü 'un yönetimindeki motosikletle seyredip olay mahalline gelirken devamlı çizgi bulunduğunu görebileceğinden geliş yoluna girmemesi ancak kendi yolunda kalarak önündeki aracı sollaması, şartlar müsait değilse sollama yapmaması, en azından yolu kontrol edip karşıdan vasıta gelmediği bir sırada sollama yapması gerekirken bu kurallara uymadığı, kontrolsüz bir şekilde önündeki aracı sollayarak geliş yoluna girdiği, karşıdan gelen sanığın yönetimindeki otomobilin önünü kapatarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, sayılı Kanun'un 47/1-c-d (Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu) maddelerini ihlal ettiği, şerit tecavüzünde bulunarak asli-tam kusurlu olduğu, sanık 'ın kendi yolunda seyrettiği, sollama yaparak şerit tecavüzünde bulunan ölen 'un yönetimindeki motosikletle çarpışmayı önlemek için fren yapıp sağa kaçtığı, kazanın kendisinin inisiyatifi dışında meydana gelmesi nedeniyle kusursuz olduğu, araçların çarpışma anındaki hızlarının iki aracın hızlarının toplamı kadar olduğu, çarpışma anında sanığın yönetimindeki aracın hızını tespit mümkün olmadığı gibi kazanın sanığın aracının hızından bağımsız olarak meydana geldiği, bu itibarla sanığı kusurlu bulan görüşe iştirak edilmediği,
Yönünde kanaatlere yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan kollukta; oğlu İsmail'in motosiklet ile trafik kazası geçirip ağır şekilde yaralandığını ve sonrasında hastanede vefat ettiğini öğrendiğini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Katılan kollukta; oğlu Mahmut'un motosiklet ile trafik kazası geçirip vefat ettiğini öğrendiğini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Beyan etmişlerdir.
Sanık, müdafisi huzurunda kollukta; tarihinde saat sıralarında sevk ve idaresinde bulunan 01 66 plaka sayılı otomobili ile Bakımyurdu Caddesini takiben havaalanı istikametine doğru yaklaşık km/saat hızla seyir hâlinde iken Seyhan Tıp Merkezi civarına geldiğinde karşı istikametten gelmekte olan sarı renkli ticari taksiyi sollayan motosikletin kendisinin bulunduğu şeride geçtiğini, fren yapmasına rağmen motosikletin hızlı olduğunu ve kullandığı otomobile çarptığını, motosikletin çarpmanın etkisiyle 10 metre kadar geriye savrulduğunu, motosiklette iki kişinin olduğunu, sorguda; olay anında yolun sağ şeridinde seyir hâlindeyken karşı yönden gelen aracı sollayan müteveffanın kullandığı motosikletin kendisinin bulunduğu şeride geçerek gelip aracına çarptığını, motosikletin çok hızlı olduğunu, mahkemede; karşıdan gelen ticari taksiyi hatalı olarak sollayan motosikletin kendi şeridine girdiğini, kaçma imkânının olmadığını, çarpışmanın meydana geldiğini, üçüncü viteste ve 50 km/saat hızla gittiğini, bozmadan sonra; aracını 3. viteste kullandığını, motosiklet sürücüsünün şerit ihlali yapmak suretiyle hatalı sollama yaptığını, kendisinin sağ şeritte olduğunu, sol şeritten sağ şeride doğru geçtiği bilgisinin yanlış olduğunu, fren izinin kavisli olmasının sebebinin olay sırasında karşıdan gelen ticari taksiyi görmesi üzerine iyice sağa yanaşmasından kaynaklandığını savunmuştur.
Katılan vekilinin Yerel Mahkemece verilen ilk hükmün temyizi aşamasında verdiği dilekçe ekinde bulunan Adana 5. Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben düzenlenmiş tarihli bilirkişi raporunda; meydana gelen trafik kazasının oluşumunda müteveffa motosiklet sürücüsü 'un asli kusurlu olup kusur oranının %75 olduğu, otomobil sürücüsü 'ın ise tali kusurlu olup kusur oranının %25 olduğu yönünde kanaatlere yer verildiği,
UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede;
1- Adana (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin / esas sayılı dosyasının davacılarının katılan ile Meral Karabulut olduğu, davalısının AXA Sigorta A.Ş. olduğu, davanın ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davası olduğu, Adana 5. Asliye Ticaret Mahkemesince tarih ve sayı ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin tarihinde kesinleştiği, kararın gerekçesinde kusur durumuna ilişkin tarihli rapora atıfla müteveffa motosiklet sürücüsü 'un asli kusurlu olduğunun, otomobil sürücüsü sanık 'ın ise tali kusurlu olduğunun kabul edildiği,
2- Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin / esas sayılı dosyasının davacılarının katılan ile Meral Karabulut olduğu, davalılarının AXA Sigorta A.Ş. ve sanık olduğu, davanın ölüm sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davaları olduğu, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesince tarih ve sayı ile maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, hükmün kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı, kararın gerekçesinde kusur durumuna ilişkin kusur bilirkişisi öğretim görevlisi tarafından düzenlenen tarihli rapora (Adana 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin / esas sayılı dosyasına rapor hazırlayan bilirkişi tarafından düzenlenmiş) atıfla müteveffa motosiklet sürücüsü 'un asli kusurlu olduğunun, otomobil sürücüsü sanık 'ın ise tali kusurlu olduğunun kabul edildiği,
Görülmektedir.
Uyuşmazlıklar konusunda isabetli bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi bakımından öncelikle taksir ve unsurları üzerinde durulup taksir ve taksirle ölüme neden olma suçuna ilişkin hükümler gözden geçirilmelidir.
sayılı TCK'nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisinde "kanunda tanımlanmış haksızlık" olarak ifade edilen suç; kural olarak ancak kastla, kanunda açıkça gösterilen hâllerde ise taksirle de işlenebilir. İstisnai bir kusurluluk şekli olan taksirde, fai

                                    K  A  R  A  R

                    T.C.

UYU&#;MAZLIK MAHKEMES&#;

          ESAS NO     : /

          KARAR NO : /

          KARAR TR  :

ÖZET : Karayolunda meydana gelen trafik kazas&#;nda u&#;ran&#;lan zarar&#;n tazmini istemiyle aç&#;lan davan&#;n, say&#;l&#; Yasan&#;n tarihinde yürürlü&#;e giren maddesi kapsam&#;nda ADL&#; YARGI YER&#;NDE çözümlenmesi gerekti&#;i hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Davac&#;      : monash.pw Ticaret Ltd. &#;ti.

Vekilleri    : Av. M. A.- Av. &#;.Y.

Daval&#;       : Karayollar&#; Genel Müdürlü&#;ü

Vekili        : Av. E.A.

 

O L A Y        : Davac&#; vekili dilekçesinde; müvekkili &#;irketin &#;oförü olan Y. K.'&#;n tarihinde motosiklet sürücüsü R. K,TL manevi tazminata hükmedildi&#;ini;  tazminata ili&#;kin karar   davac&#;lar vekili taraf&#;ndan temyiz edilmi&#; ise de Yarg&#;tay Hukuk Dairesinin / E, / K, Say&#;l&#; ilam&#; ile onand&#;&#;&#;n&#;; müvekkili &#;irketin mahkemece hükmedilen manevi tazminat&#;,  toplamda ,TL olarak,   tarihinde defaten ödedi&#;ini; belirttikleri  üzere; daval&#; Kurumun  hizmet kusuru i&#;ledi&#;i gerekçesi ile tali kusurlu bulundu&#;unu,  zarar&#;n tamam&#;n&#; müvekkilinin ödedi&#;ini,  daval&#; Kurumun ise sorumluluk oran&#;n&#;n taraflar&#;nca  bilinmedi&#;ini, bu nedenle de belirsiz alacak davas&#; açmak zorunda kald&#;klar&#;n&#; ifade ederek; fazlaya ili&#;kin haklar&#; sakl&#; kalmak kayd&#; ile; daval&#; Kurumun hizmet kusurunun bilirki&#;i incelemesi ile kusur oran&#;n&#;n belirlenerek olu&#;an zarardan &#;imdilik 5,,monash.pw ödeme tarihinden itibaren i&#;leyecek yasal faizi ile birlikte daval&#;dan tahsiline karar verilmesi istemiyle  idari  yarg&#; yerinde dava açm&#;&#;t&#;r.

KONYA 2.&#;DARE MAHKEMES&#;: gün ve E/, K/ say&#; ile, &#;(&#;) say&#;l&#; Karayollar&#; Trafik Kanununun monash.pwinde, Kanunun amac&#;n&#;n karayollar&#;nda can ve mal güvenli&#;i yönünden trafik düzenini sa&#;layacak ve trafik güvenli&#;ini ilgilendiren tüm konularda al&#;nacak önlemleri belirlemek oldu&#;u; &#;Kapsam&#; ba&#;l&#;kl&#; 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kurallar&#;, &#;artlar&#;, hak ve yükümlülükleri bunlar&#;n uygulamas&#;n&#; ve denetlenmesini ilgili kurulu&#;lar&#; ve bunlar&#;n görev, yetki ve sorumluluk, çal&#;&#;ma usulleri ile di&#;er hükümleri kapsad&#;&#;&#; ve bu kanunun karayollar&#;nda uygulanaca&#;&#; belirtilmi&#;, 3. maddesinde karayolu, trafik için kamunun yararlanmas&#;na aç&#;k olan arazi &#;eridi, köprüler ve alanlar olarak tan&#;mlanm&#;&#;t&#;r.

Öte yandan say&#;l&#; Yasan&#;n 19/01/ günlü Resmi Gazete'de yay&#;mlanarak yürürlü&#;e giren say&#;l&#; Yasan&#;n maddesiyle de&#;i&#;ik maddesinde &#;&#;&#;leteni veya sahibi Devlet ve di&#;er kamu kurulu&#;lar&#; olan araçlar&#;n sebebiyet verdi&#;i zararlara ili&#;kin olanlar&#; dahil, bu Kanundan do&#;an sorumluluk davalar&#;, adli yarg&#;da görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olmas&#;, bu f&#;kra hükmünün uygulanmas&#;n&#; önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalar&#;nda da bu kanun hükümleri uygulan&#;r. Motorlu araç kazalar&#;ndan dolay&#; hukuki sorumlulu&#;a ili&#;kin davalar, sigortac&#;n&#;n merkez veya &#;ubesinin veya sigorta sözle&#;mesini yapan acentenin bulundu&#;u yer mahkemelerinden birinde aç&#;labilece&#;i gibi kazan&#;n vuku buldu&#;u yer mahkemesinde de aç&#;labilir" hükmü yer alm&#;&#;t&#;r.

Dava dosyas&#;n&#;n incelenmesinden, davac&#; Y. P. ve Ticaret LTD. &#;T&#;.'nin &#;oförünün 21/05/ tarihinde bir motorsiklet sürücüsüne çarpmas&#; nedeniyle ölümlü trafik kazas&#; meydana gelmesi sonucu Y&#;ld&#;z Petrol ve Ticaret LTD. &#;T&#;.'nin &#;oförünün bu kazada asli kusurlu bulunmas&#; sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yap&#;lan yarg&#;lama sonucunda mahkemece hükmedilen manevi tazminat&#;n 31/08/ tarihinde monash.pw A.&#;. taraf&#;ndan ödenmesi üzerine daval&#; kurumun da tali kusurlu say&#;ld&#;&#;&#; ileri sürülerek ,00TL tazminat ödenmesi istemiyle bak&#;lmakta olan davan&#;n aç&#;ld&#;&#;&#; anla&#;&#;lmaktad&#;r.

Bu durumda, Say&#;l&#; Kanun'un 19/01/ tarihinde yürürlü&#;e giren

Aç&#;klanan nedenlerle; davan&#;n say&#;l&#; &#;dari Yarg&#;lama Usulü Yasas&#;n&#;n 15/1-a maddesi uyar&#;nca görev yönünden reddine(&#;)&#; karar vermi&#;, bu karar kesinle&#;mi&#;tir.

Davac&#; vekili, bu kez ayn&#; istemle adli yarg&#; yerinde dava açm&#;&#;t&#;r.

Konya monash.pw Hukuk Mahkemesi; gün ve E/, K/5 say&#; ile, Mahkemelerinin bu davaya bakmakla görevli ve yetkili bulunmad&#;&#;&#; gerekçesiyle, Mahkemelerinin görevsizli&#;ine, bu nedenle davan&#;n usulden reddine karar vermi&#;; istinaf yoluna ba&#;vurulmas&#; üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi monash.pw Dairesi: gün ve E/, K/ say&#; ile, &#;(&#;)mahkemece, idari yarg&#;n&#;n görevli oldu&#;u nazara al&#;narak Uyu&#;mazl&#;k Mahkemesi Kanununun maddesi gere&#;ince dava dosyas&#;ndaki yarg&#;lamay&#; durdurmak suretiyle ( say&#;l&#; UMK'n&#;n 19/1. maddesi) her iki dosyan&#;n kül halinde yarg&#; yolu uyu&#;mazl&#;&#;&#;n&#;n çözümlenmesi amac&#;yla Uyu&#;mazl&#;k Mahkemesine gönderilmesi, Uyu&#;mazl&#;k Mahkemesinin karar&#; beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yaz&#;l&#; oldu&#;u gibi davan&#;n yarg&#; yolu bak&#;m&#;ndan reddine karar verilerek dosya esas&#;n&#;n kapat&#;lmas&#; do&#;ru görülmedi&#;inden davac&#; vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK'n&#;n /1-amaddesi uyar&#;nca yerel mahkeme karar&#;n&#;n kald&#;r&#;lmas&#;na ve davan&#;n yeniden görülüp yukar&#;da aç&#;kland&#;&#;&#; &#;ekilde Uyu&#;mazl&#;k Mahkemesi Kanunu'nun maddesi gere&#;ince i&#;lem yap&#;lmas&#; için dosyan&#;n karar&#; veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmi&#; ve a&#;a&#;&#;daki &#;ekilde hüküm kurulmu&#;tur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukar&#;da aç&#;kland&#;&#;&#; üzere;

1-Davac&#; vekilinin istinaf ba&#;vurusunun KABULÜ ile, Konya 2 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin / Esas, /5 Karar say&#;l&#; 15/01/ tarihli karar&#;n&#;n KALDIRILMASINA,

2-HMK'n&#;n /monash.pwsi gere&#;ince, dosyan&#;n yeniden görülmek üzere üzere karar&#; veren mahkemeye GÖNDER&#;LMES&#;NE(&#;)&#; kesin olmak üzere karar vermi&#;tir.

KONYA monash.pw&#;YE HUKUK MAHKEMES&#;: gün ve E/ say&#; ile, &#;(&#;)1-Uyu&#;mazl&#;k Mahkemesi Kanunu'nun maddesi gere&#;ince dava dosyas&#;ndaki yarg&#;lamay&#; durdurmak suretiyle (&#;) her iki dosyan&#;n kül halinde yarg&#; yolu uyu&#;mazl&#;&#;&#;n çözümlenmesi amac&#;yla UYU&#;MAZLIK MAHKEMES&#;'NE GÖNDER&#;LMES&#;NE,

2-Mahkememiz dosyas&#;ndaki yarg&#;laman&#;n Uyu&#;mazl&#;k Mahkemesi'nden dönünceye kadar durdurulmas&#;na&#;&#; karar vermi&#;tir.

&#;NCELEME VE GEREKÇE:

Uyu&#;mazl&#;k Mahkemesi&#;nin, Hicabi DURSUN&#;un Ba&#;kanl&#;&#;&#;nda, Üyeler: &#;ükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un kat&#;l&#;mlar&#;yla yap&#;lan günlü toplant&#;s&#;nda:

I-&#;LK &#;NCELEME: Dosya üzerinde say&#;l&#; Yasa&#;n&#;n maddesi uyar&#;nca yap&#;lan incelemeye göre; Asliye Hukuk Mahkemesince, adli yarg&#; dosyas&#;n&#;n asl&#; ve idari yarg&#; dosyas&#;n&#;n UYAP sistemi üzerinden temin edilen bir örne&#;i ile birlikte say&#;l&#; Yasa&#;n&#;n maddesinde öngörülen &#;ekilde ba&#;vuruldu&#;u ve usule ili&#;kin herhangi bir noksanl&#;k bulunmad&#;&#;&#; anla&#;&#;ld&#;&#;&#;ndan, adli ve idari yarg&#; yerleri aras&#;nda do&#;an görev uyu&#;mazl&#;&#;&#;n&#;n esas&#;n&#;n incelenmesine oy birli&#;i ile karar verildi.

II-ESASIN &#;NCELENMES&#;: Raportör-Hâkim Ta&#;k&#;n ÇEL&#;K&#;in, davan&#;n çözümünde adli yarg&#;n&#;n görevli oldu&#;u yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Ba&#;savc&#;larca görevlendirilen Yarg&#;tay Cumhuriyet Savc&#;s&#; Halil &#;brahim Ç&#;FTÇ&#;&#;nin davada adli yarg&#;n&#;n, Dan&#;&#;tay Savc&#;s&#; Yakup BAL&#;&#;n ise idari yarg&#;n&#;n görevli oldu&#;u yolundaki sözlü aç&#;klamalar&#; da dinlendikten sonra GERE&#;&#; GÖRÜ&#;ÜLÜP DÜ&#;ÜNÜLDÜ:

Dava, davac&#; &#;irketin &#;oförünün yapt&#;&#;&#; trafik kazas&#; nedeniyle ölen ki&#;inin yak&#;nlar&#;n&#;n açt&#;&#;&#; tazminat davas&#;n&#;n yarg&#;lamas&#; s&#;ras&#;nda ve Adli T&#;p Kurumunca düzenlenen  raporda,  kazan&#;n meydana gelmesinde daval&#; idarenin de sorumlulu&#;unun bulundu&#;u belirtildi&#;inden ve olu&#;an zarar&#;n tamam&#;n&#;n davac&#; &#;irketçe ödendi&#;inden bahisle; daval&#; Kurumun kusur oran&#;n&#;n belirlenerek,  olu&#;an zarardan &#;imdilik 5,,monash.pw ödeme tarihinden itibaren i&#;leyecek yasal faizi ile birlikte daval&#;dan tahsiline karar verilmesi istemiyle aç&#;lm&#;&#;t&#;r.

Tazminat davas&#;na bakan Asliye Hukuk Mahkemesince,   kusur ve sorumluluk oranlar&#; esas al&#;narak bir saptama yap&#;lmad&#;&#;&#;;  daval&#; &#;dare yönünden de olayda hizmet kusuru bulundu&#;u gerekçesiyle görevsizlik karar&#; verildi&#;i görüldü&#;ünden,  görev uyu&#;mazl&#;&#;&#;na konu edilen bu davan&#;n, bir rücu davas&#; olarak nitelendirilmesi olana&#;&#; bulunmamaktad&#;r.

say&#;l&#; Karayollar&#; Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amac&#;n&#;n karayollar&#;nda can ve mal güvenli&#;i yönünden trafik düzenini sa&#;layacak ve trafik güvenli&#;ini ilgilendiren tüm konularda al&#;nacak önlemleri belirlemek oldu&#;u; &#;Kapsam&#; ba&#;l&#;kl&#; 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kurallar&#;, &#;artlar&#;, hak ve yükümlülükleri bunlar&#;n uygulamas&#;n&#; ve denetlenmesini ilgili kurulu&#;lar&#; ve bunlar&#;n görev, yetki ve sorumluluk, çal&#;&#;ma usulleri ile di&#;er hükümleri kapsad&#;&#;&#; ve bu kanunun karayollar&#;nda uygulanaca&#;&#; belirtilmi&#;; ayn&#; Kanunun,  &#;Karayollar&#; Genel Müdürlü&#;ünün görev ve yetkileri&#; ba&#;l&#;kl&#; 7. maddesinde; &#; Karayollar&#; Genel Müdürlü&#;ünün bu Kanunla ilgili görev ve yetkileri &#;unlard&#;r:

a) Yap&#;m ve bak&#;mdan sorumlu oldu&#;u karayollar&#;nda can ve mal güvenli&#;i yönünden gerekli düzenleme ve i&#;aretlemeleri yaparak önlemleri almak ve ald&#;rmak,

b) Tüm karayollar&#;ndaki i&#;aretleme standartlar&#;n&#; tespit etmek, yay&#;nlamak ve kontrol etmek,

c) (Mülga: 17/10/ - /47 md.)

d) Trafik ve araç tekni&#;ine ait görü&#; bildirmek, karayolu güvenli&#;ini ilgilendiren konulardaki projeleri incelemek ve onaylamak,

e) Yap&#;m ve bak&#;m&#;ndan sorumlu oldu&#;u karayollar&#;nda, &#;çi&#;leri Bakanl&#;&#;&#;n&#;n uygun görü&#;ü al&#;nmak suretiyle, yönetmelikte belirlenen h&#;z s&#;n&#;rlar&#;n&#;n üstünde veya alt&#;nda h&#;z s&#;n&#;rlar&#; belirlemek ve i&#;aretlemek,

f) Trafik kazalar&#;n&#;n olu&#; nedenlerine göre verileri haz&#;rlamak ve karayollar&#;nda, gerekli önleyici teknik tedbirleri almak veya ald&#;rmak,

g) Yap&#;m ve bak&#;m&#;ndan sorumlu oldu&#;u karayollar&#;nda trafik güvenli&#;ini ilgilendiren kav&#;ak, durak yeri, ayd&#;nlatma, yol d&#;&#;&#; park yerleri ve benzeri tesisleri yapmak, yapt&#;rmak veya di&#;er kurulu&#;larca haz&#;rlanan projeleri tetkik ve uygun olanlar&#; tasdik etmek,

h) Yetkili birimlerce veya trafik zab&#;tas&#;nca tespit edilen trafik kaza analizi sonucu, altyap&#; ve yolun fiziki yap&#;s&#; ile i&#;aretlemeye dayal&#; kaza sebepleri göz önünde bulundurularak önerilen gerekli önlemleri almak veya ald&#;rmak,

i) (Mülga: 3/5/ &#; /4 md.)

j) (De&#;i&#;ik: 17/10/ - /5 md.) Trafik zab&#;tas&#;n&#;n görev ve yetkileri sakl&#; kalmak üzere Bu Kanunun 13,14,16,17,18,47/a ve 65 inci maddeleri hükümlerine ayk&#;r&#; hareket edenler hakk&#;nda suç veya ceza tutana&#;&#; düzenlemek; 47 nci maddenin (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen kural ihlallerinin tespiti halinde, durumu bir tutanakla belirlemek ve gerekli i&#;lemin yap&#;lmas&#; için en yak&#;n trafik kurulu&#;una teslim etmek,

k) Bu Kanunla ve bu Kanuna göre ç&#;kar&#;lm&#;&#; olan yönetmeliklerle verilen di&#;er görevleri yapmakt&#;r.

(Son f&#;kra Mülga : 28/3/ - /16 md.)&#;  hükmüne yer verilmi&#;tir.

Öte yandan say&#;l&#; Yasan&#;n günlü Resmi Gazetede yay&#;mlanarak yürürlü&#;e giren say&#;l&#; Yasan&#;n maddesiyle de&#;i&#;ik maddesinde &#;&#;&#;leteni veya sahibi Devlet ve di&#;er kamu kurulu&#;lar&#; olan araçlar&#;n sebebiyet verdi&#;i zararlara ili&#;kin olanlar&#; dahil, bu Kanundan do&#;an sorumluluk davalar&#;, adli yarg&#;da görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olmas&#;, bu f&#;kra hükmünün uygulanmas&#;n&#; önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalar&#;nda da bu Kanun hükümleri uygulan&#;r.

Motorlu araç kazalar&#;ndan dolay&#; hukuki sorumlulu&#;a ili&#;kin davalar, sigortac&#;n&#;n merkez veya &#;ubesinin veya sigorta sözle&#;mesini yapan acentenin bulundu&#;u yer mahkemelerinden birinde aç&#;labilece&#;i gibi kazan&#;n vuku buldu&#;u yer mahkemesinde de aç&#;labilir&#;; Geçici maddesinde de &#;Bu Kanunun uncu maddesinin birinci f&#;kras&#;n&#;n göreve ili&#;kin hükmü, yürürlü&#;e girdi&#;i tarihten önce idari yarg&#;da ve Askeri Yüksek &#;dare Mahkemesinde aç&#;lm&#;&#; bulunan davalara uygulanmaz&#; denilmi&#;tir.

sinin ödeme tarihinden itibaren i&#;leyecek yasal faizi ile birlikte daval&#;dan tahsiline karar verilmesi istemiyle  dava aç&#;ld&#;&#;&#; anla&#;&#;lmaktad&#;r.

say&#;l&#; Kanunun uncu maddesinin birinci f&#;kras&#;n&#;n iptali istemiyle Bursa monash.pw Hukuk Mahkemesi ve Batman monash.pw Hukuk Mahkemesince yap&#;lan itiraz ba&#;vurular&#; üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, &#;u gerekçesi ile an&#;lan kural&#; Anayasaya ayk&#;r&#; görmemi&#; ve iptal istemini oy birli&#;iyle reddetmi&#;tir: &#;&#; Anayasa Mahkemesi&#;nin daha önceki kimi kararlar&#;nda da belirtildi&#;i üzere, tarihsel geli&#;ime paralel olarak Anayasa&#;da adli ve idari yarg&#; ay&#;r&#;m&#;na gidilmemi&#; ve idari uyu&#;mazl&#;klar&#;n çözümünde idare ve vergi mahkemeleriyle Dan&#;&#;tay yetkili k&#;l&#;nm&#;&#;t&#;r. Bu nedenle, genel olarak idare hukuku alan&#;na giren konularda idari yarg&#;, özel hukuk alan&#;na giren konularda adli yarg&#; görevli olacakt&#;r. Bu durumda, idari yarg&#;n&#;n görev alan&#;na giren bir uyu&#;mazl&#;&#;&#;n çözümünde adli yarg&#;n&#;n görevlendirilmesi konusunda kanun koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulundu&#;unu söylemek olanakl&#; de&#;ildir. Ancak, idari yarg&#;n&#;n denetimine ba&#;l&#; olmas&#; gereken idari bir uyu&#;mazl&#;&#;&#;n çözümü, hakl&#; neden ve kamu yarar&#;n&#;n bulunmas&#; halinde kanun koyucu taraf&#;ndan adli yarg&#;ya b&#;rak&#;labilir. &#;tiraz konusu kural, trafik kazas&#;nda zarar görenin asker ki&#;i ya da memur olmas&#;na, arac&#;n askeri hizmete ili&#;kin olmas&#;na veya olay&#;n hemzemin geçitte meydana gelmesi durumlar&#;na göre farkl&#; yarg&#; kollar&#;nda görülmekte olan say&#;l&#; Kanun&#;dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalar&#;n&#;n adli yarg&#;da görülece&#;ini öngörmektedir. &#;tiraz konusu düzenlemenin gerekçesinde de ifade edildi&#;i gibi, askeri idari yarg&#;, idari yarg&#; veya adli yarg&#; kollar&#; aras&#;nda uygulamada var olan yarg&#; yolu belirsizli&#;i giderilerek söz konusu davalarla ilgili olarak yeknesak bir usul belirlenmektedir. Ayn&#; tür davalar&#;n ayn&#; yarg&#; yolunda çözümlenmesi sa&#;lanarak davalar&#;n görülmesi ve çözümlenmesinin h&#;zland&#;r&#;ld&#;&#;&#;, bu suretle k&#;sa sürede sonuç al&#;nmas&#;n&#;n olanakl&#; k&#;l&#;nd&#;&#;&#; ve bunun söz konusu davalar&#;n adli yarg&#;da görülece&#;i yolunda getirilen düzenlemenin kamu yarar&#;na yönelik oldu&#;u anla&#;&#;lmaktad&#;r. Öte yandan, say&#;l&#; Kanun&#;da tan&#;mlanan Karayolu &#;eridi üzerindeki araç trafi&#;inden kaynaklanan sorumluluklar&#;n, özel hukuk alan&#;na girdi&#;i konusunda bir tart&#;&#;ma bulunmamaktad&#;r. &#;dare taraf&#;ndan kamu gücünden kaynaklanan bir yetkinin kullan&#;lmas&#; söz konusu olmad&#;&#;&#; gibi, ayn&#; karayolu üzerinde ayn&#; seyir çizgisinde hareket eden, bu nedenle ayn&#; tür risk üreten araçlar aras&#;nda özel-kamu ay&#;r&#;m&#; yap&#;lmas&#;n&#; gerektiren bir neden de yoktur.Aç&#;klanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa&#;n&#;n 2., ve maddelerine ayk&#;r&#; de&#;ildir. &#;tiraz&#;n reddi gerekir&#;&#; (Any. monash.pw tarih ve E/68, K/ say&#;l&#; karar&#;; R.G. , Say&#;: , s)

Anayasa&#;n&#;n inci maddesinin son f&#;kras&#;nda &#; Di&#;er mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi aras&#;ndaki görev uyu&#;mazl&#;klar&#;nda, Anayasa Mahkemesi&#;nin karar&#; esas al&#;n&#;r.&#; denilmektedir. Anayasa Mahkemesi&#;nin yukar&#;da gerekçesine yer verilen karar&#;, yasa koyucunun idari yarg&#;n&#;n görevine giren bir konuyu adli yarg&#;n&#;n görevine verebilece&#;ine, dolay&#;s&#;yla say&#;l&#; Kanunun uncu maddesinin birinci f&#;kras&#; ile öngörülen, bu Kanun&#;dan do&#;an tüm sorumluluk davalar&#;n&#;n adli yarg&#;da görülmesi düzenlemesinin Anayasa&#;ya ayk&#;r&#; bulunmad&#;&#;&#;na dair olup, esas itibariyle görev konusunda verilmi&#; bir karard&#;r ve Anayasa&#;n&#;n inci maddesi uyar&#;nca, ba&#;ta Mahkememiz olmak üzere di&#;er yarg&#; organlar&#; bak&#;m&#;ndan da uyulmas&#; zorunlu bir karar mesabesindedir.

Bu durumda, say&#;l&#; Yasan&#;n tarihinde yürürlü&#;e giren

Aç&#;klanan nedenlerle, Konya monash.pw Hukuk Mahkemesince, gün ve E/ say&#; ile yap&#;lan ba&#;vurunun reddi gerekmi&#;tir.

 

S O N U Ç   : Davan&#;n çözümünde ADL&#; YARGININ görevli oldu&#;una, bu nedenle Konya monash.pw Hukuk Mahkemesince, gün ve E/ say&#; ile yap&#;lan BA&#;VURUNUN REDD&#;NE, gününde OY B&#;RL&#;&#;&#; &#;LE KES&#;N OLARAK karar verildi.

 

 

      Ba&#;kan                          Üye                                  Üye                                  Üye                    

       Hicabi                         &#;ükrü                             Mehmet                              Birol        

    DURSUN                     BOZER                            AKSU                             SONER            

 

 

 

                                            Üye                                  Üye                                  Üye                    

                                    Süleyman Hilmi                   Aydemir                            Nurdane           

                                           AYDIN                            TUNÇ                             TOPUZ               

 

 

 

 

 

Anayasa Mahkemesi Kararı

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı: /

Karar Sayısı: /31

Karar Günü:

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN :Sultanbeyli Asliye Ceza Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU : günlü, sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun maddesinin günlü, sayılı Yasa ile eklenen beşinci fıkrasının Anayasa’nın 2., 5., , , ve maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.

I- OLAY

Seyir halindeki araç ile yapılan kaza sonucunda, dikkatsizlik ve tedbirsizlikle asli kusurlu olarak ölüme sebebiyet vermek suçundan açılan davada, Anayasa’ya aykırılık savını ciddi bulan Mahkeme, itiraz konusu kuralın iptali için başvurmuştur.

II - İTİRAZIN GEREKÇESİ

Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:

“ sayılı Kanunun /5 “Ölümle biten trafik kazalarına asli kusurlu olarak sebebiyet veren sürücülerin sürücü belgeleri 1 yıl süre ile geri alınır” maddesi emredici bir özellik arz etmektedir. Halbuki aynı Kanunun /2. maddesi ise Anayasamızın 2, 5, maddelerinde yazılı kurallara uygun bir şekilde yapılmış “Diğer cürümlerden mahkumiyeti halinde, mahkemece ceza süresini geçmemek üzere geçici olarak sürücü belgelerinin geri alınmasına da karar verilebilir.” diyerek sürücü belgelerinin geri alınmasını hâkimin takdirine bırakmıştır.

sayılı Kanunun maddesi asli kusurlu sayılan halleri madde madde belirtmiş olup doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, şeride tecavüz etme, kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama gibi hallerdir. Bu gibi hallerde asli kusurlu olarak ölüme sebebiyet veren şahısın sürücü belgesi 1 yıl süre ile geri alınacaktır. Bu maddedeki ölüme sebebiyet şahıslara karşı işlenen kasti olmayan bir suçtur. Cezası ise /1. maddede 2 seneden 5 seneye; /2. maddede ise 4 seneden l0 seneye kadar hapistir.

Türk Ceza Kanunumuzda Devletin şahsiyetine karşı işlenen , Adabı umumiye nizamına aykırı işlenen maddesi ve bilhassa örnek olması için şahıslara karşı kasten işlenen suçlardan adam öldürmeyi kapsayan , , gibi maddelerden mahkum olanlara, dikkatsizlik ve tedbirsizlik suçundan maddede verilecek cezadan çok ağır nitelikte olan ve ölüm cezasına kadar uzanan cezaverilmektedir.

monash.pw , , , maddelerinden yargılanıp mahkum olan sanıklara uygulanacak cezanın miktarı ve niteliği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet verme suçundan daha ağır olduğu ve /2. maddede belirtilen sürücü belgesinin geri alınması hâkiminin takdirine bırakılmış olmasına rağmen kasti olmayan dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebebiyet suçunda takdir hakkının kendisinden alınması halinde kanunu uygulayan hâkimin Anayasanın maddesinde belirtilen” Hakimler Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler” maddesindeki ölçüyü uygularken olayın işleniş şekli, özellikleri, sanığın kimliği, işi, çalışma ortamı gibi hallerini değerlendirip tedbirle ilgili takdirini kullanamayacağından vicdani bir rahatlık içinde olmayacaktır. Kişilerin devlete ve kurumlarına güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını geliştirmeleri, sosyal olarak rahat bir ortam içinde yaşantılarını devam ettirmeleri, hukuk devleti düzeninde gerçekleştirilebileceği, sosyal hukuk devletinin bu tür gelişmeleri sağlayan her türlü önlemi almasının zorunlu bulunduğu hususları anayasal kurallardan olduğundan eşitsizlik yaratan ve karar verirken de uyguladığı kanunların önemini ve ağırlığını bilen yargıcın vicdani duygularıyla arzu etmediği halde 1 yıl süre ile sürücü belgesinin geri alınması kararını zorunlu olarak vermesi, Anayasanın /1. maddesinde belirtilen hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar vermek ilkesine ve uyguladığı diğer maddelerdeki ceza eşitliğine aykırı olacaktır.

Karayolları Trafik Kanununun maddesinde asli kusurlu olan haller sayılmış olup örneğin bu hallerden birini işleyip yapılan keşif sonunda 3/8 nisbetinde kusuru belirlenen sanığın monash.pw /1-son maddesiyle verilecek ceza takdiri olarak 9 ay hapis olarak verildiği takdirde ayrıca /5 maddenin uygulaması ile 1 yıl süre ile ehliyeti geri alınacaktır. Bu durum, verilen asli ceza süresinden fazla tali ceza verilmesi yani tedbirli cezanın asıl cezadan fazla olması halini meydana getirecektir. Bu hal uygulanan ceza kurallarına da aykırıdır. Bu konuda sayılı Kanunun /2. maddesi “Ceza süresini geçmemek üzere geçici olarak sürücü belgesinin geri alınması” maddesiyle de ters düşmekte, eşitsizlik yaratmaktadır.

sayılı Kanunun /son maddesi “Geçici olarak sürücü belgelerinin geri alınması hürriyeti bağlayıcı ceza hükümlerinin infazından sonra yerine getirilir.” demektedir.

Kendisini ve ailesini şoförlük yaparak geçindiren bir şahıs hakkında asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği kasti olmayan ölümle biten olayında sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınması zaruri olduğu durumda çalışamayacak veya kanunsuz bir şekilde kaçak çalışma yaparak ekonomik ihtiyaçlarını giderecektir. Zira bu şahısın başka mesleği de yoktur. Hakimin takdir hakkını sınırlayan şekilde ehliyetin geri alınması durumunda geri alma kararı, asıl ceza olan hapis veya hapisten çevirme para cezasının çok üzerinde önem arz edecek, bu madde gereğince belgesi geri alınan şahsın bazı kurumlarca iş akdi feshedilecektir. İşsiz bir halde kalacaktır. Gerçekten de özel bir iş yerinde şoför olarak çalışan ancak sürücü belgesini 1 yıl süre ile kullanamayan şahıs nasıl çalıştırılacaktır? Bizim uyguladığımız bu olayda sanığın ehliyetine bir yıl el konulması halinde iş sözleşmesi gereği kendisinin işten çıkarılma durumu mevcut olacaktır. Türkiye ve dünya şartlarında kolaylıkla istenilen işi bulmak mümkün de değildir. Bu durumda ceza sadece sanığa değil ailesine de verilmiş olacak ve onların aile düzeninin bozulmasına, ekonomik yönden büyük bir tehlike ortamına atılmasına sebep olacaktır. Halbuki bu tür olayda hakimin “sürücü belgesinin geri alınabilir” şeklinde bir maddeyi uygulama olanağı olsa olayları ve sanığın işi, kişiliği, sosyal yapısı, cezanın kendisine ve ailesine vereceği olumlu ve olumsuz etkileri değerlendirip takdir hakkını kullanacak ve bu halde çok daha adil bir karar verilmiş olacaktır.

Yukarda belirtilen sanığın ceza sonucu çalışma imkanının elinden alınması halinde Anayasanın 5. maddesinde “Devletin amaç ve görevleri, kişilerin ve toplumun refah ve huzurunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” maddesine aykırı bir durum ortaya çıkmaktadır. Hâkimin takdir hakkı olmaksızın, belgenin geri alınarak çalışmayı engellemek, kişi ve ailesinin tehlike ortamına atılmasına sebep verecek onların refah ve huzurunu bozacaktır. Halbuki refah ve huzuru sağlamak ve sosyal hukuk ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde ortaya çıkan engelleri kaldırmak devlete verilen Anayasal bir görevdir. Kanunlar da bunları düzenleyecek yönde olmalıdır. Anayasanın maddesinde belirtilen Devlet, “Çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli önlemleri alır.” kuralı, sayılı Kanunun /5. maddesinin uygulaması halinde yara alacaktır.

sayılı Kanunun l18/5. maddesi tarih ve sayılı Kanunla Karayolları Trafik Kanununa ilave edilmiş ve tarihinde yayınlanarak yürürlülüğe girmiştir. Bu tarihe kadar bu olaylara uygulanan madde aynı Kanunun /2. maddesi olup sürücü belgesinin geri alınması hakimin takdirine bırakılmıştır. Yürürlüğe girmesine rağmen sakıncalar yaratan, yararından çok zarar getiren /5. madde olmasa dahi onun yerine /2. madde dolduracaktır. Bu nedenle l18/5. maddeye hiç gerek yoktur.

Sanık savunmasında kendisini bekleyen tehlikeyi açıkça belirtmiştir. Bu durum sadece kendisi için değil toplumun diğer kesimleri için de mevcuttur. sayılı Kanunun /5. maddenin getirdiği bu yenilik Anayasamızın sosyal hukuk devleti, eşitlik, çalışma hakkı gibi temel kurallardan tamamen uzaklaşan refah ve huzuru bozan bir ortam getirmektedir.

Sonuç olarak; sayılı Kanunun /5. maddesi, izah edilen nedenlerle Anayasamızın 2, 5, 10, 11, 49, maddelerine aykırıdır. Bu nedenle /5. maddenin uygulaması yönünden bekletici mesele yapılmasına ve sayılı Kanunun /5. maddesinin iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş olmakla;

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği gibi;

1- “Ölümle biten trafik kazalarına asli kusurlu olarak sebebiyet veren sürücülerin sürücü belgeleri 1 yıl süre ile geri alınır” şeklindeki sayılı Kanunun /5 maddesi;

a) Anayasanın 2. maddesinde Cumhuriyetin Nitelikleri başlığındaki “Türkiye Cumhuriyeti, adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı sosyal bir hukuk devletidir.”

b) Anayasanın 5. maddesinde Devletin Temel Amaç ve Görevleri başlığındaki “Devletin amaç ve görevleri, kişilerin ve toplumun refah ve huzurunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır”

c) Anayasanın maddesinde “Kanun önünde eşitlik,”

d) Anayasanın maddesinde“Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz”

e) Anayasanın maddesinde “Çalışma hakkı”

f) Anayasanın maddesinde “Hakimler Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler”

Maddelerine aykırı olduğu kanaati oluşmakla, sayılı Kanunun /5. maddesinin iptal edilmesi için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesine.

2- Dosyanın Anayasa Mahkemesince konu ile ilgili karar verilinceye kadar sayılı Kanunun /5. maddesinin uygulanması açısından bekletici mesele yapı1masına,

Sanıkların yüzüne karşı, C. Savcısı Necdet KADIOĞLU’nun huzuruyla talebe uygun olarak karar verildi.”

III - YASA METİNLERİ

A - İtiraz Konusu Yasa Kuralı

sayılı Yasa’nın maddesinin sayılı Yasa ile eklenen itiraz konusu beşinci fıkrası şöyledir:

“Ölümle sonuçlanan trafik kazalarına asli kusurlu olarak sebebiyet veren sürücülerin sürücü belgeleri ise 1 yıl süre ile geri alınır.”

B - Dayanılan Anayasa Kuralları

Başvuru kararında, Anayasa’nın 2., 5., , , ve maddelerine dayanılmıştır.

IV - İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca,Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU,Mahir Can ILICAK, Rüştü SÖNMEZ, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU ve Ahmet AKYALÇIN’ın katılmalarıyla günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

V - ESASIN İNCELENMESİ

Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Başvuru kararında, sayılı Yasa’nın maddesinin itiraz konusu beşinci fıkrasının, emredici bir kural niteliğinde olduğu, sürücü belgesinin geri alınmasında hâkimin takdir hakkının bulunmamasının,Anayasa’nın maddesinin birinci fıkrasında belirtilen, hukuka uygun olarakvicdanî kanaatlerinegöre karar vermek ilkesine aykırı olduğu, asli kusurlu olarak ölüme sebebiyet veren sürücüye; asli ceza süresinden fazla fer’i ceza öngörüldüğü, bu durumun eşitsizlik yaratacağı, geçimini sürücülükle sağlayan kişinin sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınması sonucu işini kaybedeceği, çalışamayan bir kişinin kendisi ile birlikte ailesinin de refah ve huzurunun bozulacağı, bu nedenlerle itiraz konusu kuralın Anayasa’nın 2., 5., , , ve maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

İtiraz konusu kuralla; ölümle sonuçlanan trafik kazalarına asli kusurlu olarak sebebiyet veren sürücülerin sürücü belgelerinin “1 yıl süre ile geri alınacağı” öngörülmektedir.

A - Anayasa’nın2., 5., , ve Maddeleri Yönlerinden İnceleme

Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti; insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini gerçekleştiren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde Anayasa’nın ve yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Bu bağlamda, hukuk devletinde yasa koyucu, yasaların yalnız Anayasa’ya değil, evrensel hukuk ilkelerine de uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.

Anayasa’nın 5. maddesinde de kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak, devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır.

Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin genel durumu, sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın gereksinmeleri gözönüne alınarak saptanacak ceza politikasına göre belirlenir. Bu nedenle, yasa koyucunun, ceza politikasını, öncelikle Anayasa’nın 2. maddesinde nitelikleri, 5. maddesinde de temel amaç ve görevleri belirtilen hukuk devletine ve adalet ilkesine uygun olarak belirlemesi gerekir. Yasa koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği ve ceza sistemini tamamlayan müesseseler konusunda takdir yetkisine sahiptir. Yasa koyucu, bu takdir yetkisi içinde kamusal düzeni, güven ve huzuru bozan eylemlerden öngördüklerini suç olarak belirleyebilir, bunlara verilecekcezaları tür ve ağırlık olarak saptayabilir ve yine benimsediği ilkeler doğrultusunda bunlar için farklı cezalar öngörebilir; kimi suçların niteliğini, işlenme biçimini, kişi, toplum ve devletin uğraması mümkün zararların içerik ve yoğunluğunu, toplumsal barışın ihlâl derecesini, suçtan zarar görenlerin kimliğini, cezaların caydırıcılığını ve toplumun değer yargılarını dikkate alarak düzenlemeyapabilir.

Ceza hukukunda, doğrudan doğruya bir suçun karşılığı olmak üzere öngörülen asli cezaların yanında, asli cezanın etkisini artırmak, suç işlenmesindecaydırıcılığısağlamak için bu cezaya ek olarak, fer’i ve mütemmim cezalar ile kimi hak yoksunluklarıgetirilmektedir. Yasa koyucu, asli cezalara bağlı olarak kimi kısıtlılıklar öngörüp öngörmeme konularında daanayasal ilkeler çerçevesinde takdir hakkına sahiptir.

İtiraz konusu kural, toplumu yakından ilgilendiren, can ve mal kaybına neden olarak; insanın maddi ve manevi varlığını, toplumun, refah, huzur ve mutluluğunu etkileyen trafik kazalarının önlenmesi için en etkin tedbir olan trafik cezalarının,caydırıcılık ve etkinlik niteliğine ağırlık kazandırılması amacıyla getirilmiştir. Yasa koyucunun, anayasal sınırları aşmadan takdir yetkisini kullanarak düzenlediğikural, hukuk devleti ilkesineaykırı değildir; Devlet’in Anayasa’nın 5. maddesinde belirlenen temel amaç ve görevleriyle de çelişmemektedir.

Anayasa’nın maddesinde belirtilen eşitlik ilkesi, birbirleriyle aynı durumda olanlara, ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur. Anayasa’nın amaçladığı hukuksal eşitlik olup eylemli, mutlak eşitlik değildir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş olmaz.

İtiraz konusu kuralla, ölümle sonuçlanan trafik kazalarınaasli kusurlu olarak sebebiyet veren sürücüler, sürücü belgelerinin geri alınması yönünden aynı kurala bağlı tutulduğundan eşitlik ilkesine aykırılık görülmemiştir.

Öte yandan, Anayasa’nın maddesinde, çalışmanın, herkesin hakkı ve ödevi olduğu, devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları, işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı belirtilmektedir.

Yasa koyucu, toplum hayatını yakından ilgilendiren trafik cezalarının caydırıcılık ve etkinlik niteliğine ağırlık kazandırılması amacıyla belirlediği suç ve cezayı, araç kullanma ve dolayısıyla sürücü belgesi ile doğrudan ilgili görmüştür. Sürücü belgesinin geçici süre ile geri alınmasının, çalışma hak ve ödevini engellediğinden söz edilemez.

Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa’nın2., 5., , ve maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

B - Anayasa’nın Maddesi Yönünden İnceleme

Anayasa’nın maddesinin birinci fıkrasında, hâkimlerin görevlerinde bağımsız oldukları, Anayasa’ya, yasalara ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verecekleri belirtilmektedir.

Hâkimler, verecekleri hükümlerde, Anayasa’ya, yasalara ve hukukun temel kurallarına dayanacaklar, bu objektif kurallarla birlikte delillerin takdirinde ve bunun sonucunda hükme varışlarında vicdanî kanaatlerine göre hareket edeceklerdir. Hâkim, hangi suça hangi cezanın verileceğini saptarken vicdanî kanaatinden önce Anayasa, yasa ve hukuk kuralları ile bağlıdır; belli anayasal ilkelere bağlı kalmak koşuluyla, tanımlayıp öğelerini belirlediği suç karşılığında uygulanacak yaptırımların türlerini, ölçülerini, hangi sınırlar içinde uygulanabileceğini, nelerin ne ölçüde hafifletici neden olacaklarını kurala bağlamak yasa koyucunun yetkisindedir.

Hâkimin vicdanî kanaati, ancak delillerin takdirinde, nesnel kuralların yorumunda ve bunların öznel durumlara uygulanmasında rol oynar. Hâkim, Anayasa ve yasa gibi pozitif hukuk kuralları ile hukukun genel ilkelerini uygularken, özellikle, fiilin işlenmiş olup olmadığının, işlenmiş ise ne gibi etkiler altında işlenmiş olduğunun ve suçun hangi ceza kuralı kapsamına girdiğinin saptanmasında, vicdanî kanaatine göre hareket etme durumundadır.

İtiraz konusu kuralda, suç ve ceza yasa ile tanımlanmıştır. Hâkimin takdir hakkı, yasada öngörülen koşullarla sınırlıdır. Ölümle sonuçlanan trafik kazalarınaasli kusurlu olarak sebebiyet veren sürücülerin, sürücü belgelerinin 1 yıl süre ile geri alınmasına hükmedilmesi, hâkimin olayın ve delillerin takdiri konusundaki yetkisinin sınırlandırılmasıanlamınagelmez.Hâkim,vicdanîkanaatinegörekararvermesini önleyecek herhangi bir dış etkenle karşı karşıya değildir. Olayın ve delillerin takdirinde hâkim tamamen bağımsız olup, Anayasa’ya, yasaya ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatine göre hareket edebilme ve cezayı somut olarak uygulama olanağına sahiptir.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

VI - SONUÇ

günlü, sayılı“Karayolları TrafikKanunu”nun maddesinin sayılı Yasa ile eklenen beşinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkanvekili

Haşim KILIÇ

Üye

Sacit ADALI

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Üye

Tülay TUĞCU

Üye

Ahmet AKYALÇIN

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Mustafa YILDIRIM

Üye

Cafer ŞAT

Üye

A. Necmi ÖZLER

Üye

Ali GÜZEL

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır