Giriş: - - Güncelleme: -
Erzurum'un önemli damak zevklerinden biri olan cağ kebabı, son günlerde tadından çok hangi yöreye ait olduğu tartışmasıyla gündeme geldi. Artvin Yusufelili ustaların, "Cağ kebabı bizim" sözleri, Dadaşları kızdırdı. Erzurumlu ustalar, yılında, coğrafi işaret tescil belgesi verildiğini ve bu nedenle cağ kebabının Erzurum yöresine ait olduğunu söyledi.
Artvin'in Yusufeli ilçesindeki ustaların, cağ kebabının ilçeye ait bir tat olduğuna dair açıklaması, tartışmaları da beraberinde getirdi. yılında coğrafi işaret tescil belgesi verilen cağ kebabını Artvinlilerin sahiplenmesine Erzurum'daki cağ kebabı ustaları ve kent sakinleri tepki gösterdi.
Cağ kebabının mucidi olarak anılan işletmeci Kemal Koç, eşsiz lezzetin Osmanlı'dan kalma olduğunu belirtti. O dönemlerde evlerde, köylerde, yol üzerlerinde yapılan bir kebap olduğunu, ancak cağ kebap ismi ile anılmadığını belirten Koç, "Cağlara 'bizo' derlerdi. Ben yılında 4 masa ile bu işe başladım. İş yerinin camlarına 'Meşhur Tortum kebabı cağlı' yazdım. Yani tabakla değil de cağlarla veriliyor anlamına gelirdi. Müşterilerin cağ kebap talebi arttı, salonu büyüttük. O dönem hiçbir ilde cağ kebabı satışı yoktu. 3 yıl içerisinde bunu meşhur ettim, yaydım. Tortum, Oltu, Olur, Şenkaya, Yusufeli 'bizim' diyor. Doğruyu söyleyelim hepimizin kebabı. Dedelerimizden kalma ama bunu meşhur eden benim. Cağ kebap ismi yoktu. Ben cağlı yazdım. Şimdi herkes sahip çıkıyor. Kimin en iyi yaptığını müşteri bilir. Biz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Kemal Kılıçdaroğlu'na, Meral Akşener'e, Numan Kurtulmuş'a yedirdik. Başka kebapçı yoktu hep bize geliyorlardı. Biz dünyaya yaydık. Benim ustalardan biri Çin'e gitti. Şimdi oradaki Türkler gelip, buradan ustayı alıp götürüyorlar. ay öğreniyor, sonra ustayı gönderiyor. Erzurum'da şimdi 55 cağ kebapçı var" diye konuştu.
Cağ kebabının çok özel bir lezzet olduğunu bildiren işletmeci Muammer Tanhaş ise, "60 yaşındayım, ben kendimi bildiğimden beri Erzurum'da Tortum cağ kebabı diye anılıyordu. Oltulular tescilini yaptı ama Oltu da zaten Erzurum'un ilçesi. Eskiden köylerde toplanırlarmış ahbaplık yapanlar kuzuyu, koyunu kesermiş, ağaç dallarında pişirirlermiş. Kemal Bey bunu Erzurum'a getirmiş, ticarileştirmiş, reklamını yapmış. Biz Tortum cağ kebabı diye duyduk 40 senedir. İyi bir cağ kebabı olması için süreci şöyle işliyor. Hayvan kesildikten sonra bir gün dinlendirilir. Daha sonra tamamen sinirleri temizlenir. Soğan, karabiber ve baharatıyla terbiyesi yapılır. Soğuk hava deposunda biz 3 gün dinlendiriyoruz. Beklettikten sonra şişe takıp, müşteriye sunuyoruz" dedi.
Erzurum'da yenilen cağ kebabının tadının hiçbir yerde olmadığını söyleyen müşteriler de, cağ kebabının Erzurum'a ait olduğunu, başka yerde bu tadı almanın mümkün olmadığını söyledi.
Artvin'in Yusufeli ilçesinden gelen cağ kebap satıcı Murat Baytar, bu ünlü kebabın başkentinin Yusufeli olduğunu, ama patentinin Erzurumluların aldığı söyleyerek, "Kesinlikle Bilecik'ten Erzurum’a meydan okuyorum. Cağ kebap Artvin’dir, ama patenti Erzurumlular almışlar. Biz burada Bileciklilere bunu ispat edeceğiz. Cağ kebabının Erzurum’un değil de Artvin’in olduğunu biz burada ispatlayacağız. Tüm Türkiye’de bunu böyle bilsin ki cağ kebabının asıl doğuş yeri Artvin Yusufeli’dir" dedi.
Murat Baytar, bu iddiasına bir örnek verirken, "Kars kaşarının patentini Kars almış, ama ilk kaşarın eski kaşarın doğuşu Erzurum’dur. Ama Kars bunun patentini almıştır. Dünyaca da bilinir ki Kars’ındır eski kaşar. Artvin cağ kebabı Artvin Yusufeli’nden doğmuştur. Ama patentini Erzurum almıştır" dedi.
Cağ kebap satıcı Murat Baytar, Yusufeli cağ kebabının Erzurum cağ kebabından daha lezzetli olduğunu söyleyerek, "Lezzet olmasının sebebi kuzularımız, etimiz doğası. Çünkü Erzurum’da kuzular kış ayında çok zor otlayabilir, ama Artvin’de dağlık alanda kuzularımız, koçlarımız her zaman yılın 12 ayı doğayla baş başa olduğundan dolayı etin yumuşaklığındandır. Biz buradan iddia ediyoruz. Cağ kebabı kesinlikle Artvin’indir" dedi.
Osmanlı Mutfağında orman kebabı, çoban kebabı, çömlek kebabı, çevirme kebap, Hacı Osman kebabı, süt kebabı, şiş kebabı, tas kebabı, kuşbaşı kebap, kuyu kebabı, kırma kebap, külbastı kebap, muhzır kebabı gibi kebaplar kebap sınıfından sayılmıştır. Bu kebapların tariflerine, basılı ilk yemek kitabı olan Melceü’t-Tabbâhîn (Aşçıların sığınağı) adlı yemek kitabında da rastlanır.[16]
Bilecik'te Karadeniz Günleri kapsamnda kurulan yöresel ürünler pazarnda, Karadeniz'in tereyandan tutun Akçaabat köftesine, lahana çorbasndan hamsili pilava, kömeden kuymaa, Kastamonu sucuk ve pastrmasndan Artvin'in Yusufeli ca kebabna kadar birçok ürün yer ald. Bu ürünler arasnda en iddial olduklar yöresel yemekler arasnda ca kebab gösterilirken, akllara 'ca kebap Erzurum'un mu Artvin'in mi?' sorularn getirdi.
Artvin'in Yusufeli ilçesinden gelen ca kebap satc Murat Baytar, bu ünlü kebabn bakentinin Yusufeli olduunu, ama patentinin Erzurumlularn ald söyleyerek, "Kesinlikle Bilecik'ten Erzurum’a meydan okuyorum. Ca kebap Artvin’dir, ama patenti Erzurumlular almlar. Biz burada Bileciklilere bunu ispat edeceiz. Ca kebabnn Erzurum’un deil de Artvin’in olduunu biz burada ispatlayacaz. Tüm Türkiye’de bunu böyle bilsin ki ca kebabnn asl dou yeri Artvin Yusufeli’dir" dedi.
Murat Baytar bu iddiasna bir örnek verirken, "Kars kaarnn patentini Kars alm, ama ilk kaarn eski kaarn douu Erzurum’dur. Ama Kars bunun patentini almtr. Dünyaca da bilinir ki Kars’ndr eski kaar. Artvin ca kebab Artvin Yusufeli’nden domutur. Ama patentini Erzurum almtr" dedi.
Ca kebap satc Murat Baytar, Yusufeli ca kebabnn Erzurum ca kebabndan daha lezzetli olduunu söyleyerek, "Lezzet olmasnn sebebi kuzularmz, etimiz doas. Çünkü Erzurum’da kuzular k aynda çok zor otlayabilir, ama Artvin’de dalk alanda kuzularmz, koçlarmz her zaman yln 12 ay doayla ba baa olduundan dolay etin yumuaklndandr. Biz buradan iddia ediyoruz. Ca kebab kesinlikle Artvin’indir" dedi.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Selçuklu mutfağından Osmanlı saray mutfağına kadar uzanan geniş dönemde kebap hep sarayların mutfağında olmuştur. Birçok Osmanlı padişahının en sevdiği yemekler arasında tandır kebabı, kuzu kebabı, tas kebabı ve şiş kebap bulunmaktadır. Döner olarak bilinen döner kebabı, Türk mutfağının ününü tüm dünyaya duyurmuştur.
Kıymadan yapılan kebapların zırhlarla çekilmesi, birçok baharatın yanı sıra karabiber ve tuz ile harmanlanması, şişe takılması ve pişirilmesi başlı başına ustalık gerektiren bir iştir. Kebap başta domates, soğan, biber ve patlıcan olmak üzere birçok sebze ile servis edilmekte yanında birçok salata ile birlikte de sunulabilmektedir.
Bunların yanı sıra patlıcanlı kebap, domatesli kebap, soğanlı kebap başta olmak üzere birçok sebzeyle birlikte de kebap hazırlanmaktadır. En iyi kebabın kuzu etinden yapıldığını her fırsatta dile getiren kebap ustaları, etin zırhla çekilmesi gerektiğini de ısrarla vurgulamaktadır.
Kebap eti hazırlanmadan önce yağ ve sinirlerinden ayrılması, özel olarak terbiye edilmesi, etin içerisine hiçbir sakatat etinin konulmaması da iyi bir kebap elde etmek için oldukça önemli hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır.