kedi tüyü öksürük / Alerji Yapmayan Kediler Hangileridir? (Kedi Alerjisi)

Kedi Tüyü Öksürük

kedi tüyü öksürük

Kedilerde öksürük nedenleri

Aynı insanlar gibi kedilerde öksürebilir ancak insanlarda bazı zamanlarda bu durum ciddi sorunlar yaratmazken, kedilerde öksürük ciddi sonuçlara neden olabilir. Kedilerde öksürmenin genel olarak solunum ya da dolaşım sistemindeki hastalıklardan kaynaklandığını belirtelim. Solunum sistemindeki salgıları önleyen bir koruyucu mekanizma olan öksürük, aynı zamanda yabancı bir maddenin vücutta yer edinmeye çalışmasını da engeller. Bu uyarı işareti ile pek çok solunum yolu hastalığının erkenden teşhis edilmesini sağlar.

Vücudun en güçlü reflekslerinden biri olan öksürük, kedilerde otomatik ve istemsiz bir şekilde ortaya çıkar. Solunum yollarının açık tutulması ve yabancı maddelerin buralardan atılması, öksürük refleksi ile meydana gelir. Ayrıca öksürük, solunum yollarındaki tıkanıklığa ya da sıkıntıya karşı vücudun gösterdiği önemli bir direnç olarak bilinir. Peki kedilerde öksürük nedir? Kedilerde öksürük nedenleri nelerdir? Kedilerde öksürük tedavisi nasıl olmalıdır? Bu ve bunun gibi soruların yanıtını öğrenmek için okumaya devam edin…

İçindekiler

Öksürük Nedir?

Kuru ya da ıslak olmak üzere çeşitli türlere sahip olan öksürük, kedinizde kronik olarak görülebilir veya birdenbire ortaya çıkabilir. Saydıklarımızın dışında öksürük, kedinizde daha fazla komplikasyona sebep oluyorsa, altta yatan başka herhangi bir sorunun olup olmadığını anlamak için veterinere gitmelisiniz.

Diğer hayvanlarda yaygın olarak görülen öksürük, kedilerde daha nadir olarak görülür. Kediniz öksürdüğünde solunum yollarında, akciğerinde ya da boğazında iltihap veya tahriş edici bir madde vardır. Öte yandan sesleri birbirine benzediği için öksürüğü, öğürme ile karıştırmamalısınız. Ancak şiddetli öksürük, bazen öğürmeye neden olabilir. Ayrıca öksürük tek başına bir hastalık değildir ve mutlaka bir belirtisi vardır.

Kedilerde Islak Öksürük ve Kuru Öksürük

Veteriner hekimleri, fizik muayene ve testlerle kedi öksürüğünün nedenini teşhis ederken, kedi sahiplerinin ise öksürük nedenlerini anlamak için birkaç ipucuya ihtiyacı vardır. Bu ipucu da ıslak öksürük ya da kuru öksürük arasındaki farktır. Islak öksürükler, enfeksiyona tepki olarak solunum yollarında sık sık üretilen kalın mukus olan balgamı ortaya çıkarır. Artan balgam üretimi ise, vücudun virüsleri, bakterileri, hastalıklara karşı savaşan hücreleri ve diğer maddeleri akciğerden temizlemesine yardımcı olur. Kuru öksürükler ise fazla balgam çıkarmaz ve tipik olarak astım, solunan yabancı cisimler ve kanser gibi durumlarla bağlantılıdır. Bu iki ayrım belki çok fazla kuvvetli değildir ancak sizi ve veterinerizi bir tanıya yönlendirme konusunda fazlasıyla yardımcı olabilir.

Kedi Öksürüğü Sesi Nasıldır?

Kedi öksürüğünün sesinin kaba olduğunu ve öksüren kedinin ağzının genellikle açık ve boynunun ileri doğru uzadığını belirtmeliyiz. Ayrıca kediler öksürecekleri zaman gerekirse ayağa kalkarlar. Ancak cinslere ve yapılarına göre kedi öksürük sesleri farklı olabilir. Bazıları kuru ya da nemli olurken, bazıları da salya gibi akıntı şeklinde olabilir.

Kedilerde Öksürük Belirtileri

Kusan hasta kedi

  • Ani çökme
  • Öğürme
  • Öksürme
  • Kusma
  • Şiddetli ve gereğinden fazla olan öksürüklerde ağızdan kan gelmesi

Kedilerde Öksürük Nedenleri

Astım

Hırıltılı öksürüğe neden olan astım, kedilerin cinsine göre farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkar. Astım hastalığı yaşayan bir kedinin solunumu oldukça yavaş olabilir ve ara sıra anlık duraklamalar yaşayabilir. Eğer kediniz nefes alırken zorluk yaşıyor ya da nefes alırken bir hırıltısı varsa, gün içerisinde ağzı sürekli açıksa, yorgun ve bitkin bir vaziyette ise astım hastası olmuştur.

Kedilerin hava yollarını herhangi bir şey rahatsız ettiğince solunum boruları şişer ve küçülür. Bu da kedilerin zor nefes almasını sağlar ve hafif ve süreklilik gösteren öksürük alışkanlığını oluşturur. Astımın temel sebepleri arasında ise, polen, toz, kedi kumu tozu, sigara dumanı, parfüm kokusu, obezite, stres, mum gibi şeylerin ortama yaydığı duman, küflü ortamlar, ateş ve kimyasal temizleyiciler yer alıyor.

Aslında kedilerde astım çok sık rastlanan bir hastalık türü değildir ancak kediden kediye değişkenlik göstermektedir. Ve hafif olmakla beraber devamlı bir şekilde süren öksürük ile karşılaşırsanız, kedinizi hemen veterinere götürmelisiniz. Çünkü astım kolaylıkla ciddi ve tehlikeli bir şeye dönüşebilen bir hastalık türüdür. Erken müdahale edilmediği sürece kedilerin nefes almada güçlük çekmesi de oldukça yüksektir.

Alerji

Kedilerin alerjik reaksiyonlardan dolayı öksürmesi de bir muhtemeldir. Alerjik bir öksürük olduğunu tespit etmek ise bizler için zordur. Çünkü alerjinin belirtileri astım hastalığı ile benzerdir. Bu yüzden bu ayrımı yapması için veterinere gitmeniz gerekmektedir.

Akciğerlerde Mantar Enfeksiyonu

Mantar hastalığı denildiğinde ilk akla gelen ciltte olan mantarlardır. Ancak burada bahsedilen durum bu değildir. Kediniz dışarı çıkmayı seviyor ve çok fazla dışarıda takılıyorsa, bulunduğu ortamdan ve soluduğu topraktan bir mantar hastalığına yakalanma riski oldukça yüksektir.

Kalp Kurdu

Yaşadığınız bölge çok sıcaksa, sulak bir ortama sahipse ve aynı zamanda sivrisinekler de fazlaysa kedinizin kalp kurdu rahatsızlığı geçirmesi çok muhtemeldir. Çünkü kalp kurtları, sivrisinekler aracılığıyla kedinize bulaşır. Astım belirtilerine ek olarak iştahsızlık, kilo kaybı ve hızlı nefes alma gibi semptomlar, kalp kurdu belirtileri arasında yer alıyor.

Akciğer Kanseri

Kedinizin akciğerinde oluşan kanserli hücreler, kedinizin öksürmesine neden olan sebeplerden bir diğeridir. Erken teşhis yaparak kedinizin kısa sürede tedavi edilmesini sağlayabilir ve böylece kanserin yayılmasını önleyebilirsiniz. Geciken durumlarda ise ameliyat ile tümörün alınması gerekir.

Kalp Hastalıkları

Astım belirtilerine ek olarak baygınlık ve sıradan olmayan hareketler sergilemek gibi semptomlar, kalp hastalıkları belirtileri arasında yer alıyor. Sıradan olmayan hareketler nedir? diye merak ederseniz hemen bu konuya açıklık getirelim. Örneğin normalde kediniz saklanmıyorsa, böyle bir durumda saklanmayı tercih edebilir ya da yalnız kalmayı isteyebilir. Ancak bu ve bunun gibi belirtiler direkt kalp hastası olarak teşhis edilemez. Bunun için veteriner hekiminizden yardım almak en iyisidir.

Tasmalar

Kedinize taktığınız tasmalara çok dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın! Eğer tasma çok sıkı olursa, kedinizin soluk borusuna baskı uygulanmış olur ve bu durum uzun soluklu öksürüklere yol açar.

Kedime Yardımcı Olmak İçin Ne Yapmalıyım?

Öksürük belirtisi ile kedinizi veterinere götürdüğünüzde ona yardımcı olmak için teşhis sürecini hızlandırmanız ve tedavisine bir an önce başlanmasını sağlamalısınız. Bunun için de veterinere doğru ve faydalı bilgiler verdiğinizden emin olmalısınız. Örneğin öksürük kuru mu ıslak mı? Günün hangi saatlerinde sıklaşıyor? Öksürüğü özellikle tetikleyen faktörler var mı? gibi soruların cevabını bilmeli ve veteriner hekimiz ile paylaşmalısınız. Böylece veteriner hekiminiz doğru testleri seçerek en ideal tedavi yöntemini uygulayacaktır.

Kedilerde Öksürük Teşhisi

Veterinerde tedavi olan kedi

Öncelikle veteriner hekiminizin kediniz ile ilgili net ve doğru bir teşhis koyması gerektiği için, kedinizin sağlık durumunu, son yaptığı eylemleri ve belirtilerini eksiksiz bir şekilde aktarmalısınız. Kedilerde aksırma, hapşırma ve öksürme, çoğu durumda birbiriyle karıştırılır. Bu nedenle sizin anlattıklarınız ve kendi gözlemleri ile veteriner hekiminiz, kedinizdeki sorunun hapşırık mı, öksürük mü yoksa aksırma mı olduğuna karar verecek. Üstelik bu iki durumun çıkardığı sesler de birbirine çok benzediği için, büyük bir dikkatle dinlemek gerekmektedir. En belirgin özellik ise, hapşırık sırasında kedinizin ağzı kapalıyken, öksürük sırasında ağzı açık olabiliyor.

Aynı zamanda kedilerde öksürme sıklığı ve şiddeti de büyük önem taşıyor. Veteriner hekiminiz herhangi bir teşhis koymadan önce, sizden kedinizin öksürme sıklığını, ne şiddette ses çıkardığını, öksürürken herhangi başka bir refleksin ya da hareketin olup olmadığını soracak. Veteriner hekimi, öksürüğün devamlı olup olmadığına bakmak için bir takım suni yollar ile kedinizi öksürtmeye çalışacak. Eğer öksürük sorunu devamlıysa, öksürürken dışarıya mukus, sıvı ya da diğer maddeler çıkacaktır. Eğer öksürük sorunu düzenli ve sürekli değil ancak kuru öksürük ise, kediniz öksürürken ağzından herhangi bir şey çıkmayacaktır. Son olarak öksürük sorunu diğer hastalık belirtileri ile birlikte yaşanıyorsa, tedavi titizlikle yapılmalı ve teşhis net bir şekilde ortaya konmalıdır.

Tüm bu sürecin ardından veteriner hekiminiz, kedinize kan testi yapacak. Kan testinin yanında ise biyokimyasal sonuçların çıkartılması ve idrar tahlilin yapılması da gerekmektedir. Kan testinin yapılma amacı, kandaki bir takım maddelerden kaynaklı bir hastalık belirtisi varsa bunun ortaya çıkmasıdır. Çünkü bakteri veya farklı maddelerden dolayı vücut bir hastalığa yakalanmış olabilir. Ayrıca kedinizin burnu kanamışsa ya da öksürükle ağzından kan geldiyse, yapılan kan testleri ile birlikte dolaşım sisteminde bir sorun olup olmadığı da meydana çıkacaktır. Bu testlerin yanı sıra radyoterapi uygulamaları ve MRI gibi testler de öksürük sorununda yapılacak işlemlerdendir.

Öte yandan kedinizin solunum yoluna doğrudan bir gözlem yapılabilmesi için veteriner hekimi çeşitli aletleri kullanabilir. Parazitlere karşı yapılan testler de teşhis aşamasında büyük önem taşımaktadır. Veteriner hekimi, solunum yolunda herhangi bir noktadan sıvı alabilir ve alınan bu sıvının değerlendirilmesinin ardından öksürük sorununun ne ile ilgili olduğu ve neyden kaynaklandığı ortaya çıkabilir.

Kedilerde Öksürük Tedavisi

Tedavinin ana amacı öksürüğü ortadan kaldırmak ve öksürüğe neden olan ana sorunu iyileştirmek olduğu için, kediniz tıbbi işlemlere maruz kalabilir, hastanede tedavi görebilir ve bir takım ilaçları kullanması gerekebilir. Kedilerde öksürme ile ilgili ilerlemiş sorunlar varsa ve nefes almada zorluk çekiliyorsa, oksijen takviyesinde bulunabilir. Eğer kedinizde mikroplara dayalı bir sorun varsa, antibiyotik niteliğinde ilaçlar verilebilir. Tıbbi müdahale ve ilaçla tedavi için teşhisin net ve doğru bir şekilde veteriner hekiminiz tarafından konulması gerektiğini unutmayın!

Bazı öksürük problemleri herhangi bir ilaç kullanmadan geçirilebilirken, bazılarında da ilaç desteğine ihtiyaç duyulur. Aynı zamanda kedilerde öksürük sorununun kendisi çoğu zaman asıl sorun değildir, asıl sorun öksürük sorununu ortaya çıkaran ana hastalığın tespit edilip tedavi edilmesidir. Bastırılmış veya kısmen dindirilmiş öksürük, ileride ana problemin daha da büyümesine ve hastalığın kötüye gitmesine yol açabilir.

  • Astım: Astım tedavisi önemli bir hastalık türü olduğu için, herhangi bir ters durumda sonuçlar kötüye gidebilir. Astım tedavisinde ilk olarak ilaç tedavisi uygulamak gerekmektedir ve kedinizin ilaca karşı nasıl tepki verdiği ve nefes alıp vermesindeki değişiklik gözlemlenmelidir. Eğer astım kronik bir sorun haline geldiyse, kediniz uzun soluklu tedavilere maruz kalabilir ancak kısa süreli, anlık ya da dönemsel bir oluşum ise kısa sürede tedavi iyi sonuçlar verebilir. Kedinize astım teşhisi konulduğunda, kedinizi stresten uzak tutmalı ve temiz ortamlarda bulundurmalısınız. Kumuna da özen göstermelisiniz.
  • Alerji: Alerjik bir rahatsızlık olduğunda, veterineriniz ile konuştuktan sonra kedinizi alerjisi olduğu her şeyden uzak tutmanız gerekmektedir. Gıdaya bağlı bir alerji söz konusu ise mamalarını değiştirmeli ya da havadan kaynaklı bir alerji söz konusu ise ortamı iyice havalandırmalı ve temiz bir ortam sağlamalısınız.
  • Kalp kurdu: Ne yazık ki kalp kurdu, kesin tedavi edilebilir bir hastalık türü değildir. Tedavisi kontrol edilebilir olsa da çok zordur ve tedavi süresi 2 – 3 yıl kadar sürebilmektedir. Kalp kurdunu önlemekte çok mümkün değildir. Sivrisineklerden bulaşan bir hastalık olduğu için kediniz evde bile yaşasa evinize giren sıradan bir sivrisinek bile kedinizi rahatsız edebilir. Ayrıca kalp kurdu rahatsızlıklarının %25’inin ev kedilerine ait olduğu da söyleniyor.
  • Akciğer kanseri ve Kalp hastalıkları: Bu hastalıklar ile ilgili detaylı yorum yapamayız ancak kedinizin sağlığı için en temel şeyin temizlik olduğunu belirtmeliyiz.

Kedilerde Öksürüğün İyileşmesi

Teşhis ve tedavi süresi boyunca veteriner hekimizin tavsiyeleri ile bir takım çalışmaları hala devam edebilir. Bu noktada veteriner hekiminizi dinlemeli ve onun tavsiyelerini uygulamanız gerekmektedir. Kedinizin antibiyotik kullanımına devam etmesi gerekiyorsa, hem ilaç zamanlarını hem de ilacın tedarik edilmesini sağlamalısınız. Çoğu kedi sahibi, tedavi sürecinde ilaç kullanım konusunda unutkanlık yaşadığı ve dikkatsizliklerde bulunduğu için kedilerin sağlık durumu daha da kötüye gitmektedir. Bu nedenle sürekli olarak veterineriniz ile iletişim halinde olmalısınız.

Kedinizin ilaçlara ve tedaviye verdiği tepkiyi, belirtilerin ortaya çıkması ya da kaybolmasını, sağlık durumunu ve diğer hareketlerini rapor etmelisiniz. Son duruma göre veteriner hekiminiz size tavsiyelerde bulunabilir. Öte yandan tedavi boyunca ara sıra kedinizi kliğine götürmeli ve kontrol altında tutmalısınız. Böylece veterinerizin kedinizin tedavisini daha iyi takip etmesini sağlamış olacaksınız. Gerekli durumlarda uygulama zorunlu tutulur ve bazı uzun dönemli tedavi yöntemleri uygulanan kedilerin mutlaka belli zaman aralıklarla kliğine gelmesi ve veterinere gösterilmesi gerekir. Ayrıca kedi sahiplerinin ilaç takiplerinde hassas davranması şarttı ve gerektiği kadar verilmesi ve yüksek doz verilmemesi gerekmektedir.

Kedileri Öksürükten Korumanın Yolları

Sigara ve kedi

  • Kedinizin yanında sigara içmeyin ve kedinizi sigara dumanına maruz bırakmayın!
  • Parfüm, oda kokusu, halı temizleyicisi ve saç spreyi gibi ürünleri, kedinizin yanında kullanmayın!
  • Toz yapmayan ve kokusuz kedi kumunu kullanmaya özen gösterin ve düzenli olarak kum kabını temizleyin!
  • Kedinizi viral enfeksiyonlardan korumak için aşılarını düzenli olarak yaptırın!
  • Kedinizin iç ve dış parazit uygulamalarını düzenli olarak yaptırın!
  • Kedinizin aşırı kilo almasını engelleyin!
  • Kedinizin hayatından stresi çıkarın! Rutin değişikliğin, sıkılganlığın ve ilgisizliğin, kedinizi strese sokan temel şeylerin başında geldiğini unutmayın!
  • Özellikle kış aylarında, kuru hava şartlarından dolayı hava nemlendiricisi kullanın!

Sıkça Sorulan Sorular

Kediler tüy yuttuklarında öksürürler mi?

Kediler tüylerini dilleriyle tımar ettikleri için bu durum boğazlarında tüy yumağı oluşmasına neden olur. Böyle bir şeyle karşılaşırsanız, kedinizden öksürük değil de öğürme gibi bir ses duyabilirsiniz. Bu sesin solunum yolundan gelmediğini, sindirim sisteminden geldiğini belirtmeliyiz. Kediniz çok fazla tüy yuttuğu için, bu tüyleri çıkarmak istediğinden öğürüyordur. Eğer kediniz birkaç kez öksürüyor ve daha sonrasında ağzından tüy yumağı çıkıyorsa, öksürme nedeninin sebebi budur. Tüy yumağını çıkardıktan sonra zaten öksürük kendiliğinden kaybolacaktır. Ancak öksürük devam ederse, çok fazla zaman kaybetmeden veterinere gitmenizde fayda var.

Kedim öksürüyor kalp hastası olabilir mi?

Konjestif kalp yetmezliği, daha yaygın olarak köpeklerde ve insanlarda öksürüğe neden olabilir. Ancak kedilerde buna neden olmaz.

Kedim öksürürken kan kusuyor, ne yapmalıyım?

Sağlıklı bir kedide ara sıra öksürük panik yaratmaz. Ancak kan tüküren bir kediniz varsa, bu acil bir durum demektir. Travma, kan damarlarını aşındıran kanserler, şiddetli enfeksiyonlar ve normal kan pıhtılaşmasını engelleyen zehirlere maruz kalma gibi nedenler kan tükürmesine yol açabilir. Kediniz kan kusuyorsa, derhal veterineriniz ile iletişime geçmeniz gerekmektedir.

Alerji Yapmayan Kediler Hangileridir? (Kedi Alerjisi)

Pandemi nedeniyle mümkün olduğunca evden çıkamamaya özen gösteriyoruz. Ancak bu durumdan özellikle çocuklar sıkılmış durumda. Çocuklarının hem sıkılmasını önlemek hem de sorumluluk bilincine ulaşmasını sağlamak için aileler evcil hayvan edinmeye başladı. Ancak evde alerji, astım ve diğer alerjik rahatsızlıkları olan kişiler bu konu biraz endişe verici olabilir. Aileler hipoalerjenik yani alerji yapmayan kedi bulmaya çalışarak riski düşürmeye çalışıyor. Kedi alerjisini ve alerji yapmayan kedi var mı sorusunu detaylı bir şekilde sizler için anlattık.  

Kedi alerjisi nedir?

Kedi alerjisi, kediyle temas ettikten birtakım semptomlar yaşamanız ile kendini gösterir. Kediyi sevdiğinizde, okşadığında, hapşırma, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma gibi belirtileriniz varsa eğer muhtemelen kediye karşı alerjiniz vardır. Evcil hayvan alerjileri çok sık rastlanan alerjilerdendir ve bu alerjilerin en büyük sorumlularından biri de kedilerdir. Bağışıklık sisteminin kedinin deri döküntüsünde, tükürüğünde ya da idrarında bulunan bazı proteinleri zararlı olarak algılaması, kedi alerjisini başlatan ana nedendir. Kedi alerjisi günlük hayatı olumsuz etkileyecek alerjilerdendir. Ortamda kedi bulunmasa bile kedi alerjeni bulunabilir ve reaksiyon  belirtileri ortaya çıkabilir.

Kedi Alerjisinin Nedenleri Nelerdir?

Kedi alerjisinde en önemli nedenlerden biri genetik yatkınlıktır. Anne babadan birinde alerjik bir rahatsızlık varsa, çocukta da olma olasılığı çok yüksektir. Kedi alerjisi özellikle astım, alerjik nezle ve egzama olanlarda daha fazla oranda görülmektedir. Diğer hayvanlara karşı alerjisi olan kişilerde de kedi alerjisi gelişme olasılığı çok yüksektir. 

Kedi Alerjisinin Belirtileri

Kedi alerjisin belirtileri, kişinin ne kadar duyarlı olduğuna göre değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde belirtileri hafif olabilirken bazı kişilerde ise daha şiddetli belirtiler olabilir. kedi alerjisinin belirtileri, kedi alerjenine maruz kaldıktan kısa süre sonra ortaya çıkar. Kedi alerjisinin tipik belirtileri şunlardır:

  • Hapşırma,
  • Burun akıntısı ya da tıkanıklığı,
  • Alerjik rinit semptomları (gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık),
  • Burun tıkanıklığından kaynaklanan, sinüs bölgesinde ağrı,
  • Öksürük,
  • Nefes darlığı, hırıltılı solunum,
  • Deri döküntüleri, 
  • Kurdeşen.
  • Anafilaksi (alerjik şok).

**Kedi alerjisi olan kişilerde nadir de olsa alerjik şok gelişebilir. Alerjik şok, tüm vücudun etkilendiği şiddetli ve ciddi bir alerjik reaksiyondur. Acil tedavi gerektiren bu durum müdahale edilmediği durumlarda ölümcül olabilir. Ayrıca kedi ısırması sonrası alerjik şok gelişen vaka bildirimleri de bulunmaktadır.

Kedi Alerjisine Bağlı Astım ve Alerjik Rinit

Kedi alerjenine maruz kalma, kişileri daha duyarlı hale getirebilir. Kedi alerjenleri, astım ve alerjik riniti olan kişilerde belirtilerin şiddetlenmesine neden olabilir. kedi alerjisi olan ve kedi beslemeyen çocuklar, okulda ya da sosyal bir ortamda kedi alerjenine maruz kaldıktan sonra astım alevlenmeleri yaşayabilir. 

Alerji Yapmayan Kedi Var Mı?

Belirli bir kedi veya köpek ırkının “hipoalerjenik” olduğu fikri vardır. Bu fikirle bazı kedi ırkları pazarlanarak kazanç elde edilmeye çalışılmaktadır. Alerji yapmayan kedi cinsi, bilimsel olarak kanıtlanmış hipoalerjenik kedi veya köpek gibi reklamlar kullanılarak bazı evcil hayvanlar yüksek ücretlere pazarlanmaktadır.  Amerika’da geçmiş yıllarda genetiği değiştirilerek alerji yapmayan evcil hayvan üretildiği ve  evcil hayvanların alerji üretmediği ve alerjisi olanların % 96 oranında evcil hayvana karşı alerji belirtisi oluşturmadığı söylenerek çok yüksek ücretler karşılığına bu evcil hayvanlar pazarlanmıştır.Bununla birlikte, Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi ve Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Koleji dahil olmak üzere profesyonel kuruluşların web siteleri, bu iddiaları çürüten referanslara atıfta bulunmaktadır. Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi web sitesindeki kaynaklarda “gerçek anlamda hipoalerjenik türlerin olmadığı” belirtilmektedir. PubMed’in İnternet aramalarında “hipoalerjenik evcil hayvanlar” kavramını destekleyen kanıt bulunmamaktadır. Yani sonuç itibariyle alerji yapmayan kedi veya hipoalerjenik kedi yoktur. 

Hipoalerjenik Bir Evcil Hayvan İçin Bilimsel Kanıt Var mı?

Evcil hayvanlarının gen mutasyonları yoluyla daha düşük alerjenik miktarlarda evcil hayvan tüyü ürettiği iddia ediliyor. Bu fenotipe ulaşmak için; genetik mühendisliği kullanmak yerine, doğal olarak genetik kusura sahip seçilmiş hayvanlar ile bu durumun mümkün olduğu bildiriliyor.  Açıklanan bilimsel mantık ise şu yönde; genlerdeki mutasyon sonucu alerjiye neden olan alerjenlerin (Fel d 1 ve Can f 1) alerji yapmayacak hale getirildiği yönündedir. Ancak hipolalerjenik kedi için bilimsel bir kanıt yoktur.

Alerji Yapmadığı Söylenen Kedi Türleri Nelerdir?

İnternette alerji yapmayan veya hipoalerjenik kedi türü yazmanız durumunda karşınıza çıkması muhtemel kedi türleri şunlardır: 

Sibirya kedisi

Sibirya-kedisi

Tüyü olmasına rağmen daha az Feld 1 alerjeni (yaygın kedi alerjeni) ürettiği söylenir. 

Balinese kedisi (Bali kedisi)

Balinese kedisi

Siyam kedisine benzerliği ile dikkat çeker ve Balili kedilerin de daha az kedi alerjeni salgıladığı bildirilmektedir. 

Bengal kedisi

Bengal kedisi

Daha az tüy dökmesi ile daha az alerjen salgıladığı söylenmektedir. Bilimsel bir çalışma yoktur. Dünyanın en pahalı kedileri arasında yer alır. Evcil kedi ve vahşi kedinin melezlenmesi ile ortaya çıkan bir kedidir. 

Birmanya Kedisi

Birmanya Kedisi

Yumuşak huylu olmasından dolayı, aile kedisi olarak bilinen bu kedi türünün de daha az kedi alerjeni oluşturduğu söylenmektedir. 

Sfenk Kedisi

Sfenk Kedisi

Tüysüz olması ve daha az tüy dökmesi nedeniyle daha az alerji yaptığı düşünülmektedir. 

Russian Blue

Russian Blue

Mavi Rus kedisinin de daha az kedi alerjeni salgıladığı bildirilmiştir. Erkek cinslerin daha çok alerji oluşturdukları bildirilmiştir. 

Oriental Shorthair

Oriental Shorthair

Kısa tüyleri olması ve daha az tüy dökmelerinden dolayı daha az alerji yaptığı söylenir. 

Devon Rex

Devon Rex

Hipoalerjenik ve uysal kedi grubunda tanımlanmaktadır.

Cornish rex

Cornish rex

Hipoalerjenik olduğu bildirilen bu kedi çok uysal olmadığı için ailelere çok da önerilen bir kedi değildir. 

Javanese kedisi

Javanese kedisi

Bu kedi türünün de alerji yapma potansiyeli düşük olarak bildirilmektedir. 

Kedide Alerjiye Neden Olan Alerjenler

Evcil kedi tüyüne alerji dünya çapında alerjik astımın en önemli nedenlerinden biridir. Kedi alerjisi olan hastaların % 90 ile % 95’inde kandan veya ciltten yapılan alerji testinde kedi tüyüne karşı hassasiyet saptanmaktadır.  Kedinin en önemli alerjeni Fel d 1 alerjenidir. İkinci önemli olan Fel d 4 alerjenidir. Fel d 1 kedinin tükürüğünde, deri yağ bezlerinde ve erkek kedilerin idrarlarında bulunur. Fel d 1 alerjen büyüklüğü 5 mikrondan küçük olduğu için akciğerlere kadar ulaşarak astıma neden olma kapasitesi yüksektir.

Kedinin tüylerini yalaması, kedinin tüm alerjenlerinin kedi tüyünde bulunmasına neden olur. 

Sonuç olarak kedilerin alerjenleri; tükürüklerinde, deri döküntülerinde, idrarlarında ve tüylerinde. Kedilerin tüyleri ve deri döküntüleri alerjiden sorumludur. Kedi alerjenleri yatak döşemeleri ve halılarda da yoğun bir şekilde bulunur. 

Kediye Alerjiniz Varsa Diğer Hayvanlara Alerji Geliştirme Potansiyeliniz Yüksektir

Bir evcil hayvana alerjisi olanların % 75’inde 14 kat daha fazla oranda diğer hayvanlara da duyarlı olma olasılığı vardır. Bu nedenle bir evcil hayvana karşı alerjiniz varsa beslemek istediğiniz hayvana alerjim yok diye sevinmeyin. Çünkü ilerde alerji gelişme potansiyeli çok yüksektir. 

Kedi Alerjenleri Her Yerde Olabilir

Kedi içeren evlerde kedi alerjen seviyeleri önemli ölçüde daha yüksek olsa da,  okullar, sinemalar, motorlu taşıtlar, uçaklar ve hastaneler gibi kedileri barındırmayan ortamlarda da kedi alerjenleri mevcuttur. 

Kediye alerjisi olan çocukların evde kedi olmamasına rağmen kedi alerjeniyle karşılaşmasına bağlı alerji belirtileri ortaya çıkabilmektedir. Bunun nedeni kedisi olan çocuklarla okulda temas edilmesi veya birçok ortamda kedi alerjenlerinin olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kedi ve diğer evcil hayvan alerjenlerinin birçok ortamda olabileceği bilinmelidir. 

Kedi Alerjisi Teşhisi Nasıl Konulur

Kedi alerjiniz olduğundan şüpheleniyorsanız ya da herhangi bir belirtiniz varsa, bir alerji uzmanı ile görüşmeniz faydalı olacaktır. Alerji uzmanınız, mevcut durumunuza ve belirtilerinize göre size uygun teşhis ve tedavi yöntemini kullanacaktır. Kedi alerjisinin teşhisinde kullanılacak muhtemel testler şunlardır:

Deri Prick Testi

Deri prick testi,  kedi ve köpek alerjisi teşhisi için kullanılan en yaygın testtir.  Deri prick testleriyle kedi ve köpek alerjisi tanısı genellikle konulur ama bazen kandan bakılan testler de kedi ve köpek alerjisi tanısında kullanılabilir.

Serum Spesifik IgE Testi

Kedi alerjisi şüphesi olan kişinin tıbbi geçmişi ve deri testi sonucu çelişkili olduğunda, cilt testleri yapılamadığında, tanıyı desteklemek için ve immünoterapi öncesi serumda kediye spesifik IgE testi yapılabilir. 

Moleküler Alerji Testi

Moleküler alerji testi, özellikle çok sayıda alerjene karşı alerjisi olanlarda kullanılması faydalı olan ve kapsamlı sonuç veren bir testtir. Bu test, gerçek alerjileri ortaya koyar ve çapraz reaksiyonu dışlar. Kedi dışında başka hayvanlara karşı alerjiniz varsa eğer, moleküler alerji testi ile saptanabilir. Bu test ile kedinin alerjenlerin hangi moleküller olduğu saptanabilir. Kedinin alerjeninin, kedinin tüyü, tükürüğü ve idrarında olup olmadığı, alerjenin moleküllerinin tespit edilmesiyle ortaya çıkarılabilir. Alerji aşısında hangi alerjenlerin kullanılması gerektiği ortaya çıkabilmektedir. Kedi ve köpeğe alerjisi olan bir kişide alerjenin nedeni kedi olabilir ve köpekteki alerji çapraz reaksiyon nedeniyle olabilir. Bu  durum moleküler alerji testiyle ortaya çıkarılarak sadece kedi alerjisine aşı yapılmasıyla kedi ve köpeğe karşı olan alerji tedavi edilebilir. 

Moleküler alerji testi, alerjinin ciddiyeti hakkında ve vücudun alerjik yapısı hakkında önemli bilgiler sağlar.. 

Evcil Hayvan Alerjisi Olanlar Nasıl Tedavi Edilir?

Evcil hayvan alerjisini tedavi etmenin en etkili yolu, evcil hayvanı evden çıkarmaktır; ancak hastalar ve aileleri, evcil hayvanlarını evden çıkarmak istememektedir. Yayınlanmış hiçbir literatür “hipoalerjenik” kedi ve köpeklerin var olduğunu göstermediğinden, evcil hayvan sahiplerinin alerjenik tehlikeye maruziyetlerini azaltmak için etkili yaşam tarzı değişiklikleri uygulaması gerekir.

Kediyi Evden Uzaklaştırmak 

Kedi alerjisi olan kişi için ilk seçenek kediyi, evden uzaklaştırmak olacaktır. Ancak bu durum çoğu zaman veterinerler tarafından tavsiye edilen bir durum değildir ve kedi sahipleri de bu duruma uymaz. Buna ek olarak evdeki genel alerjen konsantrasyonu, bir evcil hayvanın çıkarılmasıyla muhtemelen azalacak olsa da, seviyeler, alerjik duyarlılığı önleyecek kadar yeterince azalmayabilir. En az 6 ay evin içindeki alerjenler mevcut olabilir. 

Evin Temizliği

Diğer bir adım, kapsamlı ev temizlik rejimlerini; yatakların üstünü örtmeyi, evdeki halıların kaldırılmasını ve sıkı dokunmuş antialerjik yatak ve yastık kılıfların kullanılmasını içerir. Bununla birlikte, bu tür müdahalelerin uygulanması gerçekçi değildir, pahalıdır ve klinik faydalar düşük olabilir.

Kedinin Yıkanması

Düzenli olarak bir kedi veya köpeği yıkamak, evcil hayvanın barındırdığı alerjen miktarını azaltır. Bununla birlikte, düzenli banyo yaparak alerjen seviyelerini düşürmenin yararlı etkileri kedilerde alerjen yükünün hızlı bir şekilde birikmesi nedeniyle köpeklere göre daha düşüktür. Veterinerinizin de tavsiyesiyle, haftada en az 2 kez yıkamak kedi alerjeni Fel d 1’de azalma yaptığı saptanmasından dolayı önerilebilir

Alerji Aşısı, Kedinizle Yaşamanızı Sağlayabilir 

Kediye karşı alerjiniz varsa veya alerji belirtileriniz varsa alerji aşısı ile bu durumdan kurtulabilirsiniz. Kediye karşı alerji aşısı; enjeksiyon ve dil altı aşısı şekilde yapılabilir. Türkiye’de dil altı aşısı mevcut olmadığı için enjeksiyon şeklinde aşı yapılmaktadır. 

Alerji aşısının gerekliliğine ve tedavisine alerji uzmanları karar vermelidir. Alerji aşısının deneyimli bir alerji uzmanı tarafında yapılması, kalıcı ve doğru sonuçlar alınmasında etkilidir. Alerji testinde birçok evcil hayvana ve birçok maddeye alerjinizin varsa eğer moleküler alerji testi yapılması faydalı olacaktır. Moleküler alerji testiyle gerçek alerjiler saptanarak çapraz reaksiyona bağlı alerjiler belirlenebilir. Bunun sonucu olarak bileşene dayalı ve çok daha etkili alerji aşıları ile tedavi yapılabilir. 

Alerji aşısının etkisi 6 ay ile 12 ay içinde kendini göstermektedir. Öncelikle haftada bir yapılıp kademeli olarak ilerlenir. Yapılan tedavi 3 ile 5 yıl sürebilir. 12 ay içinde tedavi başarılı olmazsa ve sonuç vermezse kesilir. Ancak alerji aşısının  başarı oranı çok yüksektir ve bu sayede kedinizle yaşamaya devam edebilirsiniz. Boşu boşuna hipoalerjenik kedi bulmaya çalışmanıza gerek yok. Alerjiniz varsa tedavisi alerji aşısıdır. Hipoalerjenik kedileri hiçbir alerji derneği önermemektedir. Bu nedenle tavsiyemiz hipoalerjenik kedi olduğuna inanmamanızı yönünde olacaktır. 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır