kediler ne sıklıkla hamile kalır / Kediler Ne Zaman Hamile Kalır? - Kedi Sevgisi

Kediler Ne Sıklıkla Hamile Kalır

kediler ne sıklıkla hamile kalır

Kediler ne zaman hamile kalır? sorusu, minik patileri sahiplenen bireyler için çok önemli bir sorunsaldır. Çünkü hamilelik ile hatalı uygulamalar, kedinin sağlığını büyük oranda riske atar. Her ne kadar kızana girse de vaktinden önce kedinin çiftleştirilmemesi gerektiği de buna bir örnektir. Bu sebeple kedilerin hamilelikle alakalı tercihlere sağlık yönünden ele almakta fayda var. Bu yazımızda dişi kedilerdeki hamilelik konusunda tüm merak edilen hususlara ulaşacaksınız.

kediler-ne-zaman-hamile-kalir

Dişi Kediler Ne Zaman Hamile Kalır?

Dişi kedi sahipleri, minik dostlarına büyük sevgi besler. Onunla geçen her an özel bir niteliğe sahiptir. Hamilelik de bu anların en özel ve anlamlı olan kısmıdır. Çiftleşmesinden doğumun gerçekleştiği süre içerisinde tabir yerindeyse anne baba heyecanıyla ilgilenildiğini söylemek mümkün. Fakat hatalı dönemlerde gerçekleşen hamilelik, kediler için ciddi sağlık faktörüdür. Peki dişi kediler ne zaman hamile kalır? İşte detaylar…

Kedilerin hamilelik dönemi çok erken dönemde başlar. Bu süre ortalama kediler 4 aylıkken gerçekleşir. Yani kediler doğumundan itibaren dördüncü ayın sonun hamile kalabilir. Fakat bu hamile kalması gerektiği anlamına gelmesin. Çünkü bu dönemlerde hamilelik çok risklidir. Eğer kedinizin yavruluk döneminde hamile kaldığını düşünüyorsanız mutlaka veterinere götürmelisiniz. Ayrıca kediler ne zaman hamile kalır? sorusuyla karşılaşmamak için kısırlaştırma yöntemine başvurabilirsiniz. Kedi kısırlaştırmak, erken hamileliklerin yaşanmaması için en etkili çözümdür.

Eğer kedinizi çok küçük yaşta sahiplendiyseniz, minik dostunuzun kısa sürede hızla büyüdüğüne tanıklık edeceksiniz. Gözünüzün önündeki bu hızlı değişim, sizi hamilelik konusunda yanıltabilir. Kedi sahiplerinin en sık yaptığı hatalardan biri, kedisinin fiziksel hacmine bakarak çiftleştirmektir. Özellikle de kedi kızgınlık döneminde çok iştahlı olunca, bireyler yelkenleri suya indiriyor dersek yanılmış olmayız. Kediler ne zaman hamile kalır? konusu bu sebeple önemli…

Yavru Kediler Ne zaman Hamile Kalır?

Kedi sahiplenildiğinde onun her türlü sorumluğu bireylere aittir. Kediler her ne kadar kendi kendilerine yeten güçlü canlılarmış gibi görünseler de evcil hayata geçtikleri için çoğu ihtiyaçlarında sahiplerine muhtaç kalırlar. Yavru kediler ne zaman hamile kalır? sorusu da bu sorumluluğun bir göstergesidir. Bu sebeple kediniz için iyi bir aile planlaması yapmanız gerekiyor. Bilimsel verileri göz önünde bulundurarak minik dostunuzun ne zaman çiftleşmesi gerektiği ve hamileliğini siz düzenlemelisiniz.

Yavru kediler ergenliğe girmeye başladıkları andan itibaren çiftleşme isteği duyarlar. Genellikle bu durum 4 aylıktan sonra gerçekleşir. Ancak bu yaş onların çiftleşmesi ve hamile kalması için uygun değil. Bilimsel veriler kediler için en ideal çiftleşme yaşının 10 aylık ve sonrası olduğunu söylüyor. Eğer ki çiftleşme konusunda kedinizi takip edemeyeceğinizi düşünüyorsanız mutlaka onu kısırlaştırma yöntemine gidin.

kediler-ne-zaman-hamile-kalir

Yavru Kedinin Hamile Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Yavru kedi hamile kalır mı? sorusu sık gündeme geliyor. Öncelikle belirtmeliyiz ki yavru kediler de hamile kalabilir ve bu durum risklidir. İstemeden kalsa bile erken tanı konulduğunda sürecin risksiz bir şekilde atlatılması mümkün. Sokaktan sahiplendiğiniz ya da başka bir yerden aldığınız kedinin hamile olup olmadığını anlamanın birçok yöntemi var. Bunları şu şekilde listelemek mümkün:

  • Hamile kediler sabahları uyanınca huysuz davranışlarda bulunur.
  • Meme uçlarında yavaş yavaş pembeleşme ve hacimsel açıdan büyüme görülür.
  • Kilo artışı görülür. Buna bağlı olarak karın bölgesinde şişme meydana gelir.
  • Hamilelikte kedilerin uyku sürelerinde artış olur.

Kediniz yavruysa ve eğer yukarıdaki belirtileri taşıyorsa, vakit kaybetmeden veterinere uğrayın. Konumuzu verimli ve öğretici bulduysanız Güncel Kedi İsim Önerileri yazımız ilginizi çekecektir. Sosyal medya hesabımıza da bekliyoruz…

Kedilerde Gebelik: Gebelik dişi kedilerde ( Ortalama 63 ) gündür.. Ortalama yavru sayısı dört tür. Kedimin gebe olduğunu nasıl anlarım?Veteriner hekiminizin gebeliğin kesin teşhisini koyması için kedinin gebe kalışından itibaren gün geçmesi gerekir. Teşhis için ultrasound kullanılabilir, karın duvarından yavruların hissedilmesi de kullanılabilir. Kedide karın bölgesindeki hacim artışı 1. Ayın sonundan önce belli olmaz. Bu arada kedinin iştahı dikkat çekici şekilde artar. Kediyi bu dönemde normalin altında beslemeyiniz. Bazı kedilerde meme bezlerinde büyüme ve pembe renk oluşumu hamileliğin erken dönemlerinde, 22günlükten itibaren görülebilir. Kedinin doğum sancıları ne zaman başlar?
Birçok kedi doğuma saat kala doğum için hazırlanırlar. Bazıları yuva hazırlamaya gün önceden bile başlayabilir. Doğum yapacak kedinize ıssız bir köşede bir sepet hazırlamak çok önemlidir. Çünkü kediler meraklı bakışlardan uzak durmayı severler. Doğumdan sonraki günlerde yine sepetini loş bir yere bırakınız. Kedinize gebeliği sırasında yüksek kaliteli mama verdiyseniz doğum sırasında fazla sorun yaşamamalısınız.

Kedinin normal vücut sıcaklığı C olduğu halde , doğum yaklaşırken bu 1 derece düşer. Doğum sancıları başladıktan sonra ilk yavrunun gelmesi 4 saati bulabilir. Yavrular doğarken önce baş kısmı da gelebilir, kuyruk kısmı da. Her yavrunun doğumu arasında ortalama dakika geçebilirken bu süre 2 saate kadar da uzayabilir. Bu andan itibaren kedi sepetinden ayrılmaz. Bu durum yavrularını doğuruncaya ve onları ilk kez emzirinceye kadar sürer. Kedi yana yatarak doğurur. Her yavrunun ve plasantanın çıkarılışı iki üç kontraksiyonda hemen olur. İki doğum arasında yavrunun döl yatağındaki pozisyonuna göre , 10 dakikadan 1 saate kadar giden bir süre vardır. Her yavrunun doğumunda anne onun her türlü ihtiyacı ile ilgilenir. Göbek kordonunu çiğner ve koparır. Plasentayı yer. Plasenta içinde bulunan bazı hormonlar sütün artmasına yardım eder. Daha sonra anne yavruyu yalayarak kurutur. Bütün bu işlemler sırasında kediye müdahale etmeyiniz. Bir köşede göz ucu ile kendinizi belli etmeden onu izleyiniz. Sepete ancak sizi çağırdığı zaman yaklaşınız. Anne yavruları il ilgili tüm işlemler bittiği zaman size göstermek isteyecek ve çağıracaktır. Eğer anormal derecede miyavladığını görürseniz ve yavru suları akmış ise ve ya kontraksiyonlar yetersi ise , kısaca anormal bazı noktalar görürseniz, beklemeden onu Veteriner Hekime götürünüz.

Eğer doğan kedilerin babası aynı evde ise çok dikkatli olunuz. Kedi ileri derecedeki iç güdüsü ile dişinin yavruları emzirme döneminden evvel kızgınlık göstermeyeceğini anlar. Bu da onun canını sıkar. Bunun için dişi kedinin biran evvel kızgınlık göstermesi amacıyla yeni doğan yavruları öldürmeye karar verebilir. Anne kedi bunu bilir. Onun için kendi soyundan gelen tüm erkeklerin sepete yaklaşmalarına engel olur. Fakat yinede doğal gereksinimlerini karşılamak için bazen sepetin yanından ayrılabilir. Bu durumda sepetin ve annenin bulunduğu odanın kapısının kapalı olmasına dikkat ediniz.

Anne kedi yalnız yavruları beslemekle kalmaz onlara kendi bildiği her şeyi öğretir. Kedi yavruları kör ve sağır doğarlar . yavruların 8 .günden itibaren gözleri açılmaya başlar ve Günde ise gürültülere karşı reaksiyon gösterirler. Günden itibaren tam anlamı ile görür ve duyarlar.

Kedilerde Üreme

Üreme; canlı vücudu için çok önemli bir fizyolojik olaydır ; çünkü canlılığın devamı için üreme şarttır. Üremenin olabilmesi için fizyolojik gelişimini tamamlamış erkek ve dişinin uygun şartlar altında bir araya gelmesi gerekir. Üreme fizyolojisinde dişi üzerine büyük sorumluluklar düşer. Meydana gelebilecek herhangi bir bozukluk sadece anneyi değil yavruyu da etkiler. Yavru ilk doğduğunda genital organlar gelişimini tamamlamamıştır. Erginliğe geçiş ile birlikte fizyolojik gelişim tamamlanır ve yavru oluşumu sağlanabilir. Bu fizyolojik olayların gidişinde her zaman tam bir düzen olmayabilir. Bu düzensizlikler de üreme ile ilgili problemler ve hastalıklar olarak karşımıza çıkabilir.

DİŞİ KEDİLERDE ÜREME

Dişi kedilerin ergenlik yaşı ( seksüel olgunluk ) çoğunlukla ay arasındadır. Hastalık, beslenme ,ırk farklılıkları, iklimsel farklılıklar ve genetik faktörler bu sürenin uzamasına etki eden faktörlerdir. Dişi kediler için en uygun çiftleşme zamanı ise genellikle aylar arasındadır. Dişi kedilerin kızgınlık ( östrus ) dönemine geldiklerini anlamak mümkündür. Kedinizin kuyruğunun üst kısmına dokunduğunuzda hemen poposunu kaldırarak tepki verir ve çoğunlukla yumuşak sesler çıkarır . Haraketlilik ve oyunculuk artar. Dışarı çıkma isteği fazladır. Sürekli yalanma ve temizlenme isteği vardır . Dişi kedilerin kızgınlık ( östrus ) süresi ortalama 12 gündür. İki östrus dönemi arasındaki süre ortalama aydır. Zaman zaman hormonal bozukluklar, hastalıklar, stres, iklimsel faktörler gibi sebeblerden dolayı bu süre artabilir veya azalabilir.

Dişi kediler östrus döneminin herhangi bir gününde çiftleşebilir ve çiftleşme sonunda gebelik meydana gelecektir. Kedilerde gebelik süresi gündür. Kedilerde bir doğumda yavru sayısı genellikle arasında değişir. Dişi kedi sahiplerinin kedilerinden yavru almaya karar verdiklerinde unutmamaları gereken birçok önemli nokta vardır. Öncelikle doğacak yavruların sahiplendirilmesi konusu göz önünde tutulmalıdır. Eğer anne yavruları ile ilgilenmezse tüm yavruların bakımının (mamalarını vermek,ciş ve kakalarını yaptırmak,ısınma sorununu çözmek gibi) kedi sahibine kalacağı unutulmamalıdır.

Güç doğum gibi anneyi ve yavruları etkileyebilecek bazı doğum problemleri ile karşılaşma ihtimali ve yavruları sahiplendirene kadar onların bakımı için yapılması gereken harcamaları göz önünde bulundurulmalıdır. Dişi kedi sahipleri kedilerini çiftleştirmeye karar verdikten sonra mutlaka veteriner hekimle görüşerek kedinin doğumuna engel bir şey olup olmadığını öğrenmeli ve kedisini genel bir kontroldan geçirmelidir. Genelde dişinin daha rahat ve huzurlu olabilmesi kendi mekanında olması uygundur. Dişi kediyle çiftleştirilecek erkek kedinin de, sağlık durumunun, mizacının ve genetik bir probleminin olup olmadığı öğrenilmelidir. Çiftleştirme genelde dişinin daha rahat ve huzurlu olabilmesi açısından kendi mekanında olmalıdır. Gebelik dönemine gelindiğinde en önemli konu beslenmedir. Bu dönemde annenin ihtiyaçları çok fazla artacağı için ona verilecek gıdalar özenle seçilmelidir.

Veteriner hekim gerekli görürse vitamin ve mineral takviyesi yapılabilir. Gebelik döneminde kedinin fazla kilo alması engellenmelidir. Hamileliğin seyri sırasında ( günlerde) veteriner hekime götürülerek hamilelik sürecinin normal olup olmadığı kontrol ettirilmelidir. Çiftleşmeden en az 27 gün sonra ultrason bakısı ile yavruların sağlıklı gelişip gelişmediği ve sayısı öğrenilebilir. Doğumun son günlerinde memeler iyice büyür ve hafifce dokunulduğunda uçlarından süt sızar. Çok çabuk yorulur. Huzursuzluk, iştahsızlık ve gizlenme isteği vardır. Karnı iyice gerilmiş ve yavru sayısına bağlı olarak oldukça büyümüştür. Doğum iyice yaklaştığında sancı hali çok belirginleşir. Doğuma bir veya iki saat kala vulvadan bir miktar sıvı akar ve bu doğumun başlayacağının en önemli belirtisidir. Kediler çoğunlukla kendi başlarına rahatlıkla doğum yapabilirler.

Sadece her hangi bir problem olduğunda müdahale etmek gerekir. Yavrular doğduklarında bir kese içindedirler ve göbek kordonuyla anneye bağlıdımonash.pwe doğum sırasında anne yavruların göbek kordonlarını keser ve üzerlerindeki zar tabakasını temizler ; ancak bazı durumlarda bunu kedinin sahibinin yapması gerekebilir. Bu nedenle kedi sahibinin elinin altında keskin bir makas, biraz dikiş ipliği ve birazda antiseptik olarak biokadin veya tendürdiyot bulunması gerekir. Yavru doğduğunda üzerindeki zar tabakası elle yırtılır ve yavrunun üzerinden alınır.

Göbek kordonu göbeğin yaklaşık 2 cm ilerisinden bağlanır. Bolca antiseptik sürülür ve bağlanılan yerin 1 cm ilerisinden kordon kesilir. Eğer anne yavruyu yalayıp temizlemiyorsa temiz ve kuru bir havlu ile yavru kurulanır. Normal bir doğumda doğum aralığı dakika kadardır. (Bazı doğumlarda bu sürenin saate kadar uzadığı görülmüştür) Doğum sırasında eğer yavrunun bir kısmı doğum kanalından çıkmış ve o şekilde sıkışıp kalmışşa anneye yardım etmek gerekir. Bunun için annenin her ıkınması sırasında yavrunun geliş poziyonuna göre arka veya ön bacaklarından dikkatlice çekerek yavruyu dışarı almak gerekir. Eğer anne sık sık ıkındığı halde yavruyu doğuramıyorsa ya yavru çok büyük veya geliş pozisyonu terstir ve bu önemli bir sorundur.

Bu durumda en fazla 30 dakika bekleyip hemen veteriner hekime başvurulmalıdır. Her yavru ie birlikte düşmesi gereken plesanta artığının doğumdan sonra atılıp atılmadığına dikkat edilmelidir ; çünkü herhangi bir plesanta artığının içeride kalması daha sonra ciddi sorunlara yol açabilir. Doğum yapan kediler normal koşullarda yavrularıyla aşırı ilgilidirler ;ancak bazı acemi anneler yavrularından uzaklaşabilir veya yavruya zarar verecek kasıtlı davranışlarda bulunabilir. Böyle durumlarda anneye engel olmak ya da yavruları anneden uzaklaştırmak gerekir.

Eğer yavru sayısı çok fazla ise hepsinin birden anne tarafından beslenmesi çok zor olacaktır. Bu nedenle yavruların bir kısmı biberonla beslenmeli anneye yardımcı olunmalıdır. Aksi takdirde anne beslenemeyerek zayıf kalan yavruları içgüdüsel olarak iyice kendinden uzaklaştıracaktır. Doğumdan sonra annenin beslenmesi normal beslenme dönemine göre çok daha güçlü olmak zorundadır. Bunun için mutlaka veteriner hekime danışılarak bilgi alınmalıdır. Doğum bittikten sonra da anneden bir müddet daha akıntı gelmesi normaldir ; ancak bu süre çok uzarsa ( gün) mutlaka veteriner hekimle görüşülmelidir.

ERKEK KEDİLERDE ÜREME

Erkek kedilerde ilk seksüel olgunluk yaşı aydır. Bu süre ırka, iklime , genetik faktörlere, beslenmeye bağlı olarak değişebilir. Erkek kedilerde ilk çiftleşme zamanı ise genellikle aydır. Erkek kedilerde çiftleşme siklusu için belirli bir zaman yoktur. Herhangi bir sağlık problemi yoksa her zaman çiftleşmeye hazırdır. Erkek kedi çiftleştirilmeden önce veteriner hekime götürülerek parazit ve genel sağlık kontroller, yaptırılmalı , aşıları tamamlatılmalıdır. Çiftleşeceği dişinin de kontrol altında ve sağlıklı olmasına özen gösterilmelidir.

DİŞİ KEDİLERDE ÜREME PROBLEMLERİ

A) ABORTUS

Normal bir gebelik sırasında çeşitli nedenlere bağlı olarak yavrunun vaktinden önce uterus dışına çıkmasına yavru atma yani abortus denilir. Erken doğum olayı ile abortusu birbiriyle karıştırmamak gerekir ; çünkü erken doğum olaylarında yavru yaşama şansına sahiptir. Yavru atma olaylarında ise yavru anne karnındayken ölür vücut tarafından yabancı cisim olarak değerlendirilir ve dışarı atılır. Yavru atma gebeliğin ilk dönemlerinde olabileceği gibi daha ileri dönemlerde de şekillenebilir. Bazen yavru atmaların farkına varılmayabilir ve hayvanın hamile kalmadığı düşünülür. Özellikle gebeliğin tam olarak tanısının konulamadığı erken devrelerde şekillenen abortus olaylarını belirlemek genellikle atılan yavruların anne tarafından yenilmesi veya saklanması nedeniyle mümkün olmayabilir. Ayrıca kedilerde, çoğunlukla hamilelik sırasındaki yavru ölümlerinde yavrular atılmayarak vücut tarafından mumifiye veya masere edilebilir ve herhangi bir belirti görülmeyebilir. Abortuslar oluşum nedenlerine göre ; enfeksiyöz ve enfeksiyöz olmayan yavru atmalar olarak gruplandırılır.

Enfeksiyona Bağlı Yavru Atmalar

Hamile kedilerde herhangi bir hastalığın etkisi ile şekillenebileceği gibi uterustaki bir enfeksiyona bağlı olarak da gelişebilir. Kedilerde Salmonella, monash.pw ve Toxoplasma gondi gibi bakteriyel, Panleukopeni veya FIV gibi viral enfeksiyonlar yavru atmaya neden olabilir. Yüksek beden ısısı, anemi ve dehidrasyon ile seyreden ve genel durumun bozulduğu sistemik hastalıklar sırasında da yavru atmalar şekillenebilir.

Enfeksiyona Bağlı Olmaksızın Meydana Gelen Yavru Atmalar

Bu tür yavru atmaların belirgin bir sebebi yoktur. Yaralanma , düşme vb. bir nedene bağlı olarak yavrunun ölmesi, bazen de uterustaki bir anomalinin varlığına bağlı olarak yavru gelişiminin durması nedeniyle abortus şekillenebilir. Ayrıca hormonal yetersizlikler, diabetes mellitus gibi endokrin sistemle ilgili bozukluklar, vitamin yetersizlikleri ve beslenme bozuklukları da yavru atmalara sebep olabilir. Enfeksiyöz veya enfeksiyöz olmayan abortusların belirtileri arasında gebeliğin ilerleyen dönemlerinde iştahsızlık, kusma, beden ısısında artma, durgunluk ve abdominal kontraksiyonlar sayılabilir.

Abortuslarda elbetteki en belirgin semptom ölü yavrunun görülmesidir. Ayrıca vajinal akıntı da önemli bir bulgudur. Böyle bir durumda vakit kaybedilmeden veteriner hekime başvurulması gerekmektedir. Yapılacak ultrasonografik bakılar hem yavru hem de annedeki gelişim ve bozukluklar hakkında daha kesin bilgi verecektir. Zorunlu olmadıkça medikal bir tedaviden kaçınılmalıdır. Eğer yavru atıldı ise uterusun pyometra ( rahim enfeksiyonu ) veya mumufiye yavru yönünden muayene edilmesi gerekmektedir. Uterus içinde atılamayan mumifiye yavruların varlığı ya da pyometra söz konusu ise operatif müdahale gerekmektedir. Toxoplazma enfeksiyonunun tespit edildiği kediler çiftleştirilmemelidir.

B) ANOMALİLER

Uterus Dışı Gebelikler

Döllenmiş yumurtanın çeşitli nedenlerle uterusa ulaşamayarak başka bir yerde gelişmesine uterus dışı gebelik denilir. Kedilerde oldukça nadir görülür. Uterus dışı gebelik yerleşim yerine göre ovarium gebeliği, oviduct gebeliği ve abdominal ( karın boşluğu ) gebelik olmak üzere 3 &#; e ayrılır . Ovarium ve oviduct gebeliği kedilerde pek gözlenen anomalilerden değildir; ancak abdominal gebelik görülebilir. Abdominal gebelik ya döllenmiş yumurtanın döl kanalına girememesi veya uterusta meydana gelen bir yırtıktan karın boşluğuna düşmesi sonucu meydana gelir. Abdominal gebelikde, döllenmiş yumurta karın boşluğunda plasenta oluşturarak gelişmeye devam eder. Bu gelişim hiç bir zaman tam bir yavru gelişimi şeklinde olmadığından doğum ile sonuçlanmaz. Çoğunlukla belli bir gelişimden sonra yavru ölür veya mumifiye olur. Uterus dışı gebeliğin teşhisi çok zordur. Annede meydana gelen belirtiler yardımıyla veya karın boşluğunun tesadüfen açılması ile teşhis konulur.

Mola

Gebeliğin erken dönemlerinde embriyonun ölmesi ancak yavru zarlarının gelişmeye devam etmesi sonucu oluşan içi sıvı dolu kitlelere mola denir. Genellikle yavrulardan biri gelişirken diğeri gelişemez ve mola oluşumu şekillenir. Tespit edilmesi oldukça güçtür ; ancak doğum sırasında dikkat edilirse görülebilir. Tespit edildikten sonra operatif olarak alınması mümkündür.

Gebelik Rezorpsiyonu

Gebeliğin ilk dönemlerinde yavrunun ölmesi ve vücudun bu dokuları emmesi ile şekillenen ve nadir görülen bir olaydır. Hiç farkedilemeyebilir ; kızgınlıklar arasındaki sürenin uzaması önemli bir bulgudur.

Mumifikasyon

Yavru zarları ve yavru yumuşak doku sıvılarının emilmesi sonucu yavrunun sert deri ile kaplanarak iskelet halini almasıdır. Kedilerde köpeklere göre daha sık görülür. Beslenme yetersizliği , hormonal yetersizlik ve travma nedeniyle oluşabilir. Ultrasonografik muayene ile teşhis edilir. Mumifikasyon sonucu genellikle abortus şekillenir. Abortus şekillenmemişse mumifiye yavru operatif olarak alınabileceği gibi hormon uygulanarak suni doğum ile yavrunun atılması da gerçekleştirilebilir.

Maserasyon

Uterusta ölen yavrunun yumuşak dokularının sulu kahverengi bir kitle halini alması ve yavru iskelet kemiklerinin yumuşayarak birbirinden ayrılmasıdır. Bu erime nedeniyle uterusta iltihabik bir yapı meydana gelir. Sürekli sancı, kilo kaybı ve vulvadan gelen zamanla irinli bir hal alan koyu renkli akıntı en önemli bulgulardır. Tedavi operatiftir, uterusun alınması gerekir.

C ) KEDİLERDE İSTENMEYEN GEBELİKLER

İstenmeyen gebelikler oldukça sık görülen bir durumdur. Kızgınlık döneminde kediler kaçmaya çok meyillidirler ve engel olmak genellikle oldukça zordur. Dişi kedinin kontrol dışında çiftleşmesi sahibi açısından bir takım problemler yaratabilir. Farklı ırklarla çiftleşme nedeniyle doğacak yavruları sahiplendirme güçlüğü bu problemlerin başında gelir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için alınabilecek en iyi önlem dişi kedilerin çiftleşme döneminde çok dikkatli olmak ve kaçmasını engellemektir. Östrus döneminin hormon kullanılarak bastırılması , kısırlaştırma, istenmeyen çiftleşme gerçekleşmiş ise hormon kullanılarak yavru oluşumunun önüne geçilmesi istenmeyen bir gebeliğin önlenmesinde kullanılan yöntemlerdir.

Dişi kedinin çiftleştiği görüldüğünde onun hamile kalması önlenmek isteniyorsa vakit kaybetmeden veteriner hekime başvurulmalıdır. Üç gün ara ile yapılacak hormon uygulaması ile sorun büyük ölçüde çözümlenebilir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli unsur zamandır. Çiftleşmeden sonraki 3 gün içinde yapılan uygulamalarda başarı şansı yüksektir. Hormon uygulamalarında amaç döllenmiş yumurtanın uterusa yerleşmesini yani implantasyon denilen bağlanmayı önlemektir. İstenmeyen gebeliklerde uygulanabilecek diğer bir yöntem ise operatif olarak yavrunun alınmasıdır.

Operasyon ile sadece yavru alınabilir ; ancak yavru ile birlikte uterus ve yumurtalıkları da alınması veteriner hekimlerce daha çok tercih edilen bir yöntemdir ve daha sonraki dönemlerde de oluşabilecek istemeyen gebeliklerin de önüne geçer. Uzun süreli hormon tedavisi ile östrusun ertelenmesi veya bastırılması bir takım problemlere sebep olabilmektedir. Bu sebepler arasında en sık görüleni rahim iltihaplarıdır.

D ) KEDİLERDE YALANCI GEBELİK

Kızgınlık dönemi sonrasında çiftleşme olmadığı halde gebelik belirtilerinin görülmesi yalancı gebelik olarak adlandırılır. Kedilerde ovulasyonun, çiftleşmeyle birlikte başlaması nedeniyle köpeklere oranla daha az görülür ve belirtiler dikkat çekici değildir. Kedilerdeki yalancı gebelikte nadir olaraak memelerde süt birikimi görülür. Bu dönemde uterus dokusunda hormon etkisi ile değişimler olmaktadır. Arka arkaya şekillenen kızgınlık sonrası yaşanan yalancı gebelik olaylarında rahim iltihabı meydana gelme riski oldukça fazladır. Yalancı gebelikte memelerde süt birikimi şekillendiği takdirde buna bağlı olarak ağrı ve yangı görülebilir. Bu nedenle yapılacak ilk iş sütün geriletilmesine yönelik bir tedavi olmalıdır. Ancak uygulanacak hormon tedavilerinin sakıncaları da göz önünde bulundurulmalıdır.

E ) KISIRLIK

Dişi kedilerde çeşitli nedenlere bağlı olarak hamile kalamama ve yavru alamama haline kısırlık denir ; ancak kedilerde kısırlık köpeklere oranla daha nadir görülür. Kısırlık; doğmasal ya da edinsel nedenlere bağlı olarak geçici veya kalıcı olarak şekillenebilir. Sonradan oluşan kısırlıkların tedavi ile giderilme olasılığı yüksek olmasına karşın doğmasal olan kısırlıkların giderilmesi pek mümkün değildir. Dişi genital organlarındaki yapısal veya işlevsel bozukluklar, hastalıklar, beslenme, çevresel faktörler kısırlığın sebeplerindendir.

Dişi genital organlarında yapısal bozukluklar doğmasal veya edinseldir. Genital organlarda anatomik olarak normal yapının bozulmasına bağlı olarak çoğunlukla fonksiyonel bozukluklar da gelişmiştir. Dişi kedilerde infertiliteye (kısırlık) neden olan kalıcı hymen (zar) ve tek kornu olması nadir görülen doğmasal bir anomalidir; ancak yavru almak çok ender de olsa görülebilir. Dişi kedilerde nadir olarak görülen hermaphroidismus da ( çift cinsiyetlilik ) bir infertilite sebebidir. Operatif olarak ve hormonal tedavi ile hasta tek cinsiyetli hale getirilebilir; ancak yavru almak pek mümkün değildir. Ovariumdaki gelişim bozuklukları ,ovaryumların tek veya iki taraflı olmaması, ovaryumların gelişmemesi gibi anomaliler de kısırlığa neden olmakla birlikte ovarium kistleri dişi kedilerde görülme olasılığı en yüksek olan infertilite nedenidir. Kedilerde ovarium kistleri genellikle tek taraflı şekillenir. Metastaz özelliği olmamasına karşın klinik belirtilerin geç görülmesine bağlı olarak geç tespit edilir ve tedavi yöntemi olarak kısırlaştırma tercih edildiğinden kalıcı bir infertiliteye neden olur.

Dişi genital organlarında işlevsel bozukluklar, çoğunlukla kalıcı olmayan ve uygun tedavilerle yavru alma olasılığı yüksek olan fonksiyonel bozukluklardır ; ancak ovariumla ilgili anomaliler geliştiğinde kalıcı bir infertiliteye de neden olabilir. Östrusun olmaması , düzensizliği vb. seksüel siklus ile alakalı bozukluklar infertilite nedenleri arasında sayılabilir. Ayrıca kedilerde, sık östrus nedeniyle hormon uygulamaları ve buna bağlı olarak şekillenen ovaryum kistleri, pyometra ve metritis de infertilite önemli infertilite sebeplerindendir. Vulva, vagina ve uterustaki her türlü yapısal değişiklik çiftleşmeye engel olacağından direkt olarak kısırlık nedenleri olarak sayılabilir. Uygun bir tedavi uygulanırsa iyileşebilir ve yavru almak mümkün olur.

Genital Hastalıklar, genital kanalı etkileyerek infertiliteye neden olur; ancak genellikle medikal tedavilere cevap verdiklerinden uzun süreli uygun tedaviler sonrasında yavru almak mümkün olabilir. Enfeksiyöz karakterli vulvitis, vajinitis, metritis ve pyometra gibi hastalıklar ile Toxoplasma gondi enfeksiyonları da kısırlık nedenidir. Uterus mukozasındaki enfeksiyonlara bağlı oluşan hasarlar nedeniyle yavrunun uterusa implante olamaması infertilite sebebidir ; ancak kedilerde sıklıkla yavruların mumifikasyonu, masserasyonu ve buna bağlı infertilite şekillenme olasılığı daha yüksektir.

Beslenme ve çevresel faktörler, dişilerin fertilite yeteneğini etkileyen nedenlerden biridir. Aşırı beslenme, fazla kilolar, proteince fakir gıdalarla beslenme dişilerde fertiliteyi olumsuz etkileyen faktörlerdir. Dişilerde aşırı kilo kadar ileri derecede zayıflığın da ovulasyon yeteneğini düşürdüğü monash.pwı dişiler görünürde hiç bir neden olmadığı halde erkek kediyi kabul etmeyebilir. Bu durum sadece o erkek kedi ile ilgili olabileceğinden başka bir erkek seçmek durumun çözümü için faydalıdır. Ayrıca dişiler kendi ortamlarında daha rahat olacağından mekan değişikliği gibi bir nedenle de çitleşmeyebilirler.

ERKEK KEDİLERDE ÜREME PROBLEMLERİ

KISIRLIK

Doğmasal , edinsel ve çevresel faktörler erkek kedilerin dölleme yeteneğinin olmaması durumuna kısırlık denilir. Erkek kedilerde kısırlığın oluşumunda genetik nedenler , hastalıklar , anomaliler , beslenme ve yaş gibi çevresel faktörler önemli rol monash.pw kedilerde psikolojik nedenler ( kötü şartlar , alışık olmadığı ortamlar ) çiftleşme isteğinin olmaması en sık görülen faktördür. Seksüel isteksizliğin nedenleri genelde fiziki veya psikolojik olduğundan olumsuz şartların düzeltilmesi ve hormon tedavileri ile kolaylıkla giderilebilir ve kalıcı bir infertilite şekillenmez.

Çiftleşme yeteneğinin olmamasının nedenleri ise genellikle edinseldir ve kalıcı bir infertilite söz konusu şekilenmez . Erkekde çiftleşme isteği olmasına karşın ağrıya neden olan penis yarası veya aşırı kilo gibi nedenlerle çiftleşmekten sakınabilir. Sebepler giderildiğinde ise yavru alınabilir.

İnfertilite nedenleri arasında spermin dölleme yeteneğinin olmaması tespiti en güç olan faktördür. Erkekte çiftleşme isteği ve çiftleşme var olduğu halde spermin dölleme yeteneğinin olmaması , az sperm üretimi veya hiç sperm üretilmemesi gibi bir nedenden dolayı kısırlık söz konusu olabilir. Bu nedenlerin oluşumuna erkek genital organlarında özellikle de testislerde kalıcı olabilen fonksiyonel bozukluklar neden olduğundan kısırlığın giderilmesi mümkün olmayabilir. Erkeklerde kalıcı kısırlığın şekillenmesinde en önemli neden anomalilerdir. Çoğunlukla doğmasal olarak şekillenirler ve hemen hemen geri dönüşümleri imkansızdır. Kriptorşizm ( testislerin keseye inmemesi ) anomali olarak şekillenir ve ancak tek taraflı şekillendiği durumlarda yavru alınabilir. Testislerin hiç olmaması, gelişmemesi veya sonradan atrofiye olması, doğuştan tek testis olması, kanalların yapışık veya dar olması, sperm üretiminin olmaması gibi doğmasal veya edinsel nedenlere bağlı olarak gelişen anomaliler de genellikle yavru almak mümkün değildir.

Ender görülmekle beraber hermaphroditismus (çift cinsiyet) olaylarında kalıcı bir infertilite şekillenebilir. Anomalilerde genellikle çiftleşme isteği ve çiftleşme vardır ancak yavru almak pek mümkün değildir. Yetersiz beslenme ve buna bağlı olarak gelişen zayıflık gibi bir metabolik yetersizlikler ise libidonun düşük olmasına neden olur. Ayrıca beslenmenin sperm üretimi ve miktarı üzerine direk etkisi vardır. Özellikle protein ve fosfor yönünden zayıf gıdalarla beslenen erkeklerde sperm üretimi düşüktür. Yaşlanma ile vücudun genel olarak tüm fonksiyonlarında görülen azalma üreme yeteneğinde de düşmeye neden olur. Endokrin bezlerin faliyetindeki azalmalar, testesteron salgılanmasındaki azalmalar ve yaşlanma ile artan eklem hastalıkları fertilitenin azalmasına neden olabilir.

DİŞİ KEDİLERDE KISIRLAŞTIRMA VE FAYDALARI

Dişi kedileri kısırlaştırmanın öncelikli yararı, östrus döneminin ömür boyu ortadan kalkmasıdır. Kızgınlık periyoduyla ilgili davranış bozuklukları, sinirlilik ve evden kaçmalar ortadan kalkacaktır. Zamansız ve istenmeyen çiftleşmeler olmayacaktır. Yumurtalıklar ve rahim alındığından bunlara ait kist, kanser ve iltihaplanma gibi olası riskler ortadan kalkacaktır. Özellikle ileri yaştaki kısırlaştırılmamış dişi kedilerde rahim iltihapları tehlikeli problemlerdir. Zaman zaman maddi açıdan bakıldığında kısırlaştırma operasyonu ekstra bir gider olarak düşünülse de daha sonra yapmanız muhtemel olan birçok harcamayı ortadan kaldıracaktır.

Yayınlanan Genel

Evinde kedi beslemekte olan insanlar sahip oldukları kediler kaç ayda doğurur, merak ediyor. Zira şirinliği ve doğallıklarıyla çok fazla insanın kalbini fetheden sevimli dostlarımız merak uyandırır. Dünyanın en çok sevilmekte olan ve en çok evde beslenmekte olan hayvanları arasında kediler bulunur. Bu nedenle sosyal medyada her gün yüzlerce kedi videosu ve fotoğrafı paylaşılır.

Kedi sahipleri minik dostlarına daha iyi bakabilmek onlarla daha iyi ilgilenebilmek için kaç ayda bir doğurduklarını da bilmek ister.  Kediler yılda 3 kez kızgınlık dönemi geçirir. Ve ocak ile eylül ayları arasında doğumu yaşarlar. Kuzey yarım kürede üreme zamanı ocak ayının sonuna doğru başlar. Ağustos ve eylül aylarında biter. Kedilerin hamilelikleri ise yaklaşık 2 (58 ila 65 gün) aydır. Yani sağlıklı bir kedi ortalama 4 ayda bir doğum yapabilir. Tabi buna kızgınlık dönemi etki etmektedir. Kedi Kızgınlık döneminde 3 ila 4 kez çiftleştiyse hamile kalabilir.

Kediler Kaç Yaşında Doğurur?

Kediler kaç ayda doğurur, genelde bilinir. Peki, kediler kaç yaşında yeterli olgunluğa sahip olur ve doğurur? Kediler cinsel olgunluk yaşına ağırlıklarının yüzde 80’ine (2,,2kg) vardıklarında sahip olurlar. Kedilerin bu kilolara ulaşması için 6 ila 9 aylık olmaları gerekir. Bu arada safkan olan kedi melez kediye oranla daha geç cinsel olgunluğa sahip olur. Sokak kedileri ev kedilerine göre daha erken bir zamanda cinsel olgunluğa sahip olurlar.

Dişi kediler de kızgınlık dönemi ise daha farklıdır. İlk kızgınlık dönemlerini 5 ila 12 aylıkken yaşarlar. Kızgınlık döneminde çiftleşen kedi hamile kalarak doğurabilir. Bazen 4 aylık kedinin çiftleştiği takdirde doğurabildiği de olur. Oysa dişi kediler için en ideal anne olma yaşı 1,5 yaştır ve 6 yaşına kadar doğum yaparlar. 8 yaşından büyük veya bir yaşından küçük kedilerde hamilelik halinde düşük, anormal doğum ya da prematüre bebek gibi sorunlar yaşanır.

Kedi ebeveynleri için kediler kaç ayda doğurur, sorusu yerini kediler kaç yaşında doğurur, sorusuna bıraktı. Kedilerin hamile kalma ayları tam olarak söylenemese de genelde çiftleşmeye başladıkları aylarda olur. Bu ise kediden kediye değişkenlik gösterse de genelde 6 ila 9 ay arasındadır. Ancak veterinerler kedi sahiplerini çiftleştirme konusunda kedinin yaşını doldurmasının beklenmesi konusunda uyarırlar. Bu durum biyolojik gelişimleri için büyük bir önem taşımaktadır.

Kediler Bir Yılda Kaç Doğum Yapabilir?

Bir kedi yıl içinde 3 kez doğum yapabilir. Dişi kediler ortalama 2 ay hamile kalır. Yani kedilerin hamilelik süreleri 58 ila 65 gün arasında değişkenlik gösterirken genellikle 63 gün sürer. Bir seferde doğan yavruların sayısı ise 2 ila 5 arasındadır. Dişi bir kedi yılda en az 3 kez kızgınlık dönemine girer.

Kızgınlık döneminde kedide ortaya çıkan baskı ve hormonal değişiklikler fiziksel hasara neden olabilir. Bu nedenle evcil kedilerin kısırlaştırma ya da çiftleştirme seçeneklerinden birisine karar verilmesi kedinin sağlığı için çok önemlidir.

Kediler Kaç Ay Hamile Kalır?

Çok fazla üreme potansiyeli sahibi olan kediler kaç ayda doğurur, sorusu merak uyandırıyor. Kızgınlık döneminden sonra çiftleşme olmadığı halde hamilelik belirtisinin olması yalancı gebelik, diye isimlendirilir. Kediler genel olarak 6 ila 9 ay arasında cinsel olgunluğa ulaşır. Ancak bazen kedilerin daha erken ya da daha geç cinsel olgunluğa ulaştığı da görülür.

Kedi sahiplerinin öğrenmek istediği ise kediler kaç ay hamile kalır, sorusunun cevabı… Kedilerde hamilelik süresi 58 ila 65 gün arasında değişse de genelde 63 gün hamilelik dönemleri sürer. Yani ortalama2 ay içinde kediler doğurur. Şayet 65 gün olmasına rağmen doğum başlamamışsa veterinere gidilmesi gerekir. Hamilelik sürecinde kedinin düzenli aralıklarla veterinere götürülmesi kontrolünün yaptırılması önemlidir.

Erken dönem ya da geç dönem doğum için ise mutlaka veterinere gidilmesi gerekir.

Kedilerin hamilelik süresi nedir?

Kediler ortalama olarak 58 – 67 gün arasında hamilelik süresi yaşamaktadır.

Kedilerin hamilelik süresinde bulantı yaşanır mı?

Evet, kediler hamilelik süresince bulantı gibi sorunlarla karşılaşabilmektedir.

Puanla!

[Toplam: 7 Ortalama: ]

monash.pw'da Tavsiye Edilenler

sevcan

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır