kedinin alt karnının sarkması / KHEDİ - Kedi Hekimliği Derneği

Kedinin Alt Karnının Sarkması

kedinin alt karnının sarkması

Kedimin karnında beze gibi bir şey var &#; Karnındaki yumru nedir?

Türkiye&#;nin monash.pw 1 Numaralı Online Pet Shop Mağazası

monash.pw&#;da her zaman uygun fiyatlar!

Sizde bu değerli bilgileri önerin.

Kedi Hastalıkları

Kedimin karnında beze gibi bir şey var &#; Karnındaki yumru nedir?

Kedinizi severken elinize bir yumru/deri birikintisi gelmiş olabilir. O bundan rahatsız görünmüyor ve her sağlıklı kedi gibi mamasını yiyip, koşup, zıplayıp, idrarını yapıyor ve tuvalete çıkıyor olsa da bu herhangi bir sorun olmadığı anlamına gelmez. Dolayısıyla kedinizin karnında ortaya çıkan bu yumrunun veteriner hekim tarafından muayene edilmesi gerekiyor. Bu yumrunun derinin içinde mi yoksa altındaki dokuda mı olduğu tespit edilmelidir. Bu kitlenin iyi huylu olup olmadığı ve çıkarılması gerekip gerekmediği belirlenir.

İçindekiler

İyi Huylu Yumrular

  • Bu tür kitleler kanser değildir.
  • Hücrelerin fazla büyümesinden kaynaklanır.
  • Vücuda yayılmazlar.
  • Vücudun bazı kısımlarında ortaya çıktıkları zaman problem yaratabilirler.

Kötü Huylu Yumrular

  • Kötü huylu yumrular kanserdir.
  • Vücuda yayılabilir.
  • İyi huylu yumrulara kıyasla daha hızlı büyürler.

Kedilerin Vücutlarında Yumruların Görüldüğü Bölgeler

  • Kulak yumruları
  • Cilt yumruları
  • Dalak, karaciğer, böbrek, mide, bağırsak, yumurtalık ve rahim tümörleri
  • Meme tümörleri
  • Beyin ve omurilik tümörleri
  • Kalp tümörleri, akciğer tümörleri ve tiroid tümörleri
  • Kemik tümörleri

Bir kedinin Derisindeki Yumruların Yaygın Sebepleri

Hafif Travmalar: Küçük bir çarpma sonucunda meydana gelebilen ve kendi kendine iyileşen yumrulardır. Enfekte olması olasıdır. Ayrıca aşı olan kedilerde birkaç gün şişlik olur. Daha fazla sürerse veteriner hekiminize başvurmalısınız. Ayrıca aşı veya enjeksiyon sonrası, aşı/enjeksiyon yerlerinin ovuşturulması ilacın yayılıp yumrulaşmaması açısından önemlidir.

Apseler: Kedinizin ısırılması veya çizilmesi durumunda oluşan irin dolu, şişmiş yerledir. Her zamanki hallerine göre daha yorgun olabilir ve mama yemek istemezler. Veteriner hekiminiz kediniz için antibiyotik ve anti-inflamatuar ilaç verebilir. Bu yumruyu temiz tutmak için olduğu noktanın etrafındaki tüyleri temizleyebilirler. Eğer apse derin ise cerrahi müdahale gerekebilir.

Tümörler: Yağ dokudan köken alan lipomlar, kedinizin vücudunda herhangi bir noktada bulunabilirler. Kanser olarak adlandırılmaz. Kedinizin hareket kabiliyetini sınırlamadıkça ameliyat gerektirmez. Yaşlı ve kilolu kedilerde görülme olasılığı daha yüksektir. Yumrunun kanser olup olmadığını anlamak için veteriner hekiminiz numune almak için iğne kullanacaktır. Yalnızca zararsız bir lipomsa bir girişimde bulunmayabilirler. Fakat büyürse veya karakteri değişirse işte o zaman ameliyat ile engellemeyi tavsiye ederler.

Mast hücre tümörleri, baş ve boyun bölgesi başta olmak üzere kedinizin cildinde rastlanabilir. Bu durumdaki kedilerin baş boyun bölgesi kaşıntılı ya da kırmızı olabilir. Agresif kanserli tümör olan fibrosarkomlar, vücutlarının herhangi bir noktasında ortaya çıkabilir. Eğer kedinizin son tümör yerinde yumru oluştuysa, veteriner hekiminiz hemen muayene etmelidir.

Kedilerde en sık görülen kanser çeşitlerinden biri olan meme kanseri ya da meme bezi tümörleri kedinizin karın bölgesinin çevresinde, meme uçlarına yakın yerlerde meydana gelir. Yeterli büyüklüğe ulaşmadan önce fark etmek zordur. Bu tümörlerin % 85&#;i kanserli olduğu için dikkatinizi çektiği gibi veteriner hekiminize götürün. Kedinizi erken dönemde kısırlaştırarak meme kanseri tehlikesini % 90 önleyebilirsiniz.

Bir diğer sık rastlanan kanser türü lenfomadır. Lenfomanın belirtilerinde bir bacak arkasındaki, çene altındaki lenf yumrularının ele gelecek şişkinliğe ulaşmasıdır. böyle bir durumda bir veteriner hekim muayenesi tavsiye edilmektedir.

Kedinizdeki kanserli dokuyu tedavi etmek için cerrahi işlem, kemoterapi veya radyoterapi gibi yöntemler önerilebilir. Veteriner hekiminiz sizi onkoloğa sevk edebilir. Meme kanseri söz konusu olduğunda meme bezinin tümü alınarak iyi bir tedavi uygulanabilir. Ameliyat sonrasında radyoterapi veya kemoterapi tavsiye edilebilir.

Akne: İnsanlarda da olduğu gibi kedilerin çenelerinde ya da yüzlerinde siyah noktalar olabilir. Deri yüzeyinin altındaki minik şişlikler olarak tanımlanabilir. Eğer enfekte olursa, kolayca fark edebilirsiniz. Veteriner hekiminiz sivilce olduğunu söylüyorsa, yağı çıkarmak için özel bir yıkama, silme veya ilaç kullanmanızı önerebilir.

Keneler: Sadece sokak kedilerinde kene görülmez, sizin küçük evcil dostunuzda da kene görülebilir. Parazitler, köpeklere ya da insanlara tutunarak eve ulaşacağı gibi buradan kedinize geçebilir. Eğer uzun süre kedinizin cildine gömülü şekilde kalırsa, yumru görünümünde olacaktır. Veteriner hekiminiz keneyi çıkartarak kedinizi sağlığına kavuşturacaktır.

Böcek ısırıkları: Arı, sivrisinek, yaban arısı, örümcek, karınca gibi küçük böcekler kedilerde şişliğe sebep olabilmektedir. Isırık olan bölgeler şişer ve kızarır. Kulak, burun ve diğer noktalarda vücut daha da büyük tepkiler verebilir. Ağrılarını hafifletmek için soğuk kompres uygulanabilir. Veteriner hekiminizin vereceği antihistaminik  veya steroid ilaçlarla şişlik hafifletilir. Kedilerin bazısı pire ısırıklarına karşı hassasiyet gösterebilirler. Fakat yumru oluşmasından ziyade kızarık ve ağrı olması yüksek ihtimaldir. Önlemek adına pire kontrollerinin takibini yaptığınızdan emin olun!

Veteriner Hekimini Hangi Durumlarda Ziyaret Etmelisiniz? 

  • Büyük bir yumru,
  • Aniden ortaya çıkan yumru,
  • Var olan bir yumrunun zamanla boyutu, hissi ya da dokusu değiştiğinde,
  • Yumru sert ve hareketsiz olduğunda,
  • Siyah ya da mor renkliyse,
  • Kediniz yumrudan rahatsız oluyor ve yumru günlük hareket kabiliyetini etkiliyorsa,
  • Yumru açık yara ya da ülserse,
  • İrin ya da akıntı varsa,
  • Kedinizde uyuşukluk, iştahsızlık, ishal ya da depresyon görülüyorsa veteriner hekiminizi ziyaret etmeniz gerecektir.

Teşhis

Kedinizdeki yumrunun iyi ya da kötü huylu olduğunu tespit etmek adına, veteriner hekiminiz histopatolojik bir değerlendirme yapmak için ince iğne aspirasyon yöntemini kullanabilir ya da tümörden alınan doku parçasını laboratuvara gönderebilir. Röntgen ya da ultrason kullanılarak kitle varlığı teşhis edilebilir. Eğer meme kanseri net şekilde teşhis edilirse, kedinin meme uçlarının, bezlerin ve alt bölgedeki dokunun çıkarılması için mastektomi yapılacaktır. Eğer tümör yaklaşık 3 cm büyüklüğünden küçükse hayatta kalma oranları yüksektir.

Sıkça Sorulan Sorular

Bu tümörler iyi huyludur. Sert ya da içi sıvı dolu yumuşak yumrulardır. Genelde tüysüz olarak göze çarparlar. Fibromlar kötü huylu olmadığı sürece ya da kedinizin günlük aktivitesini kısıtlamadığı takdirde tedavi ettirmek, sizin seçiminize bağlıdır. Bazen fibromlar hayli büyüyebilir.

 

Kanser belirtileri zayıf olabileceği gibi sinsi bir hastalık olduğu da bilinen bir bilgidir. En sık görülen semptomlardan biri de yumru ve şişliklerdir. Bu şişliklerin boyutları değişken olabilir. Veteriner hekimizin yapacağı kolay bir test ile tedavi planı belirlenebilir.

Yumrunun boyutu büyüyor, değişiyor, yayılıyor, ağrı yapıyor, sertleşiyor, kanınıyor ya da akıntı oluyorsa ciddi bir şeyler olduğunu düşünmelisiniz.

Kedinizi severken elinize bir yumru geldiyse, veteriner hekimine gitmelisiniz. Bu yumru çıkarılmaz ise, yakından izlenmelidir. Büyüme, doku değişimi, kana ve ağrı gibi durumlarda yeniden veterinerinize başvurmalısınız.

Herhangi bir travmatik yaralanma olmadan da kendiliğinden meydana gelebilir. İç kanama semptomları arasında halsizlik, uyuşukluk, iştahsızlık, şişkinlik meydana gelebilir. Kanamanın şiddeti fazlaysa ve tedavi edilmezse ölüm ile sonuçlanabilir.

Tedavi edilmediği takdirde, teşhisin konulduğu zamandan sonra 2 yıl kadar yaşayabilirler. Kemoterapi ile bu yaşam süresi biraz daha uzatılabilir. Ancak lenfomalar, bilhassa da kedi lösemi virüsü var ise herhangi bir tedavi sonuç vermez.

Vücuttaki kollajen dokusu olan ve kıkırdaktan kaynaklanan kondrosarkom, hızlı yayılarak az rastlanan bir tümöt türüdür. Kedinin gırtlak ve trakeasını etkileyen farklı gırtlak tümörlerindendir.

 

Bağırsak tümörlerinin kesin bir sebebi yoktur. Genellikle yaşlı kedilerde görülürler.

Apseler kendi kendilerine açılabilir ve kedinin yarası enfekte olabilir. Bu da irin olmasına sebebiyet verir. Tedavi edilmezse riskli hale gelebilir.

Meme tümörünün en belirgin semptomu, karın derisinin altında bir veya daha fazla kitlenin ele gelecek düzeyde olmasıdır. Meme ucunun yanında ya da içinde de olabileceği gibi meme zincirini de takip edebilir. Yumruların boyutu ve görüntüsü değişim gösterebilir.

Eğer kedi ilk etapta kilolu ise lipom az hem daha belirgin hem de büyük olur. Kedi kilo verdiği zaman lipom küçülür ancak kaybolmaz. Lipom iyi huylu olduğundan dokular istila etmez ve kötü bir netice yaratarak yayılmaz.

Tedavi ediliği takdride %50 ila %70 arasında belirtiler yok olabilir. Bu süreç 4 ila 12 ay arasında sürmektedir. Ek olarak bazı durumlarda kediniz 2,5 yıl ve daha fazla uzun süre yaşam sürebilirler.

Kedilerde yumru ve şişlikler sıklıkla görülebilir. Bunları genelde kedilerini haftalık olarak tımar eden sahipler farkeder. Kimi kitle yavaş büyürken kimi kitle hızlı şekilde büyür. Bu kitleler deri yüzeyinde, deri içinde ve altında ortaya çıkabilir.

Kanserli yumrular genellikle boyut değiştirir, iyileşmez, sertleşir, uyuşur, dışkılama alışkanlıkları değişir.

Çalışma Saatlerimiz

Anasayfa › Makaleler › Kediler › Kedilerde bağırsak sorunları

Kedilerde bağırsak sorunları

Kediniz aşırı miktarda yemek yer ise veya toksik maddeler içeren çöpleri yutarsa, mide bağırsak rahatsızlıkları çekecektir ,gazı olacak, ishal olacaktır. Yuttuğu şeyin içinde tüyler veya küçük kemikler bulunuyorsa, dışkısı sert olacak ve kedi kabızlık çmonash.pw makalede kedilerde sık karşılaşılan sorunlara değinilecektir

Bağırsak anatomisi

Bağırsaklar ince ve kalın bağırsak olarak ikiye ayrılır, hem kalınlık ve uzunluk, hem de fonksiyonları bakımından birbirlerinden farklıdırlar. Yetişkin bir kedinin kalın bağırsağının uzunluğu yaklaşık 20 cm'dir, ama çekildiğinde neredeyse cm boyunda olan ince bağırsağına göre daha kısadır.

Kalın bağırsağın başlıca görevi, depolamaktır, dışkı maddelerini saklar ve zamanı geldiğinde yavaş yavaş dışarıya atar; aynı zamanda bedenin su ve tuzunu emer eder.

Kalın bağırsağın ilk bölümü, bizim apandisitimize benzer cecum'dur. Cecum, kolona geçer, yani suyun tutulduğu ve dışkının oluştuğu bölüm. Kolon pelvis'ten geçerken rektum'a dönüşür. Rektum, dışkı anüs yolu ile dışarıya atılıncaya kadar, dışkıyı saklayan kısımdır. Dışkı sindirilemeyen besin maddeleri, su, bağırsak ve karaciğer salgılarından oluşur.

Gaz

Gaz; şişkinlik, gurultu ve zaman zaman yellenme gibi belirtilerle ortaya çıkar. Gazın en yaygın iki nedeni, hava yutmak ve bazı besinlerdeki bakteriyel fermantasyonlardır. Fasulye türü sebzeler, her zaman gaz yapar, bazı hayvanlarda süt ve süt ürünleri de gaza neden olur. Bozulmuş yiyecekler de, metan gibi kokulu gazlara neden olur.

Gaz ile baş etmenin yolu, yüksek sindirilebilirliği olan, düşük lifli, ortalama değerde protein ve yağ içeren bir mamaya geçmekle başlar. Ayrıca günde birkaç öğün vermek, kedinin tek bir öğünü acele ile yiyip hava yutmasını da önler.

Kabızlık

Kabızlık, dışkının kolon ve rektumda tutularak düzensiz veya hiç dışkılayamamak, olarak tarif edilir. Daha yaşlı kediler kabızlığa daha çok yakalanırlar, çünkü karaciğer ve bağırsak fonksiyonları zayıflamış ve bağırsaklar hareketliliklerini büyük ölçüde yitirmişlerdir. Hareketsiz ve şişman kediler özellikle kabızlığa yakalanırlar, aynı kemik veya böcek ve küçük avları yiyen ve tüy yumağı yutmuş kediler gibi. Kabızlığın nedenleri çok farklıdır ve her yaşta kedi, yavru kediler dahil, kabızlık çekebilir.

Kabızlığın tedavisi, öncelikle acil durumları düzeltmeye yöneliktir. Bir kedide ciddi oranda su kaybı bulunuyorsa, tedaviye damar içi sıvı serumları ile başlamalıdır. Ondan sonra katılaşmış dışkıyı almak ve son olarak da, mümkünse kabızlığın nedenini çözmek gerekir.

Katılaşmış dışkıyı çıkartmak için veteriner hekiminiz kedinizi anesteziye alıp, sıcak su lavmanları ile sertleşmiş dışkıyı eli ile çıkartmaya çalışabilir. Daha ağır durumlarda, mesela pelvis kemiğinin kırılmış olması sonucunda bağırsak geçişlerinin daralması yüzünden kabızlık yaşanıyorsa, veteriner hekim kesin bir çözüm için ameliyat önerebilir.

Çok şükür ki, kabızlık çoğu zaman bu kadar umutsuz bir durum değildir ve diyet veya laksatiflerle tedavi edilebilir. Kronik kabızlık, suyu tutup dışkı miktarını arttıran lifli besinler ile çözülebilir. Dışkı miktarının artması, dışkılama refleksini stimüle eder, sindirilmemiş besinlerin bağırsak sisteminde kaldığı süreyi kısaltır ve daha yumuşak, dolayısyla atılmas daha kolay olan bir dışkı yaratır. Lifler, daha yüksek lifli mamalar veya lif içeren kapsüller ile verilebilir.

Kedinizi, çok miktarda su içmesi ve bağırsak faaliyetlerini stimüle etmesi için yemekten bir saat sonra hareket etmesi için cesaretlendirin.

İshal

İshal, normalin ötesinde dışkı miktarında, sıklığı ve sululuğunda artış demektir. "Normal"i tarif etmek ise güçtür. Bazı kedilerin bağırsak hareketleri normalde serttir, diğerlerininki ise daha yumuşak; ayrıca dışkının yapısı kedinin yediği şeye göre de değişir. Kedinizin günlük dışkılama şeklini bilmek, farklı bir şey gördüğünüzde bir sorun olduğunu anlamanıza yardım eder. İshal belirtileri, tuvalet kutusunun içinde veya normalde temiz bir kedi olmasına rağmen, vücudunda görülebilir veya uzun tüylü bir kedinin tüylerinde.

İshal, sorunun devam ettiği süreye göre akut veya kronik olarak ikiye ayrılır. Ayrıca, ince bağırsak ve kalın bağırsak ishali olarak da sınıflandırılabilir. Bu tip sınıflandırmalar veteriner hekiminiz için yararlıdır, çünkü böylece ishalin nedenini daha kolay tespit edebilir.

Kalın bağırsak ishali yaşayan bir hastanın dışkısında çoğu zaman sümüksü dokular ve taze kan bulunur ve kendisini kasılmalar ve sık sık küçük miktarlarda yarı sert dışkılama ile gömonash.pw bağırsak ishalinde ise dışkı yumuşak, su gibi ve koyu renktedir.

İshalin nedenleri arasında enfeksiyon yapıcı unsurlar (parazit, virüs, bakteri, mantar), besine karşı aşırı duyarlılık, organ fonksiyon bozuklukları, bazı haplar, stres ve yangılı bağırsak hastalığı gibi hastalıklar bulunur.

İshal, uzun süreli olursa veya çok gençlerde, çok yaşlılarda veya başka hastalıklar yüzünden zayıf düşmüş olanlarda ciddi olabilir. Kısa süreli ishal yaşayan sağlıklı kediler, veteriner hekiminizin önerileri ile evde tedavi edilebilirler.

İdiyopatik jüvenil ishal

İdiyopatik jüvenil ishal teşhisi konulmuş yavru kediler, düşük seviyede bir kalın bağırsak yangısına benzeyen kronik, çok miktarlı ishal yaşarlar. Kedi yavruları canlı dikkatli ve iştahlıdır. Ancak veteriner hekimler tüm teşhis menüsünü kullanıp tükettikten sonra (parazitler, bakteriler, enfeksiyon hastalıkları ve organ fonksiyon bozuklukları için laboratuvar testleri; besin alerjisi testleri; ve yangılı bağırsak hastalığı kuşkusu ile yapılan bağırsak biyopsisi) havluyu atmak ve ishalin idiyopatik olduğunu bildirmek zorundadır. (idiyopatik: Nedeni bilinmeyen bir şekilde gelişen ve nereden geldiği anlaşılamayan bir durum.)

Tedavi, bağırsakları koruyan ilaçlar ve kedinin beslenmesinde değişiklikleri içerir. Küçük miktarlarla öğünler vermek de işe yarar. Allah’tan, kedi yavrulan bir yaşına geldiğinde bu durum bir anda kendiliğinden ortadan kalkar.

Yangılı bağırsak hastalığı

Yangılı bağırsak hastalığında, ince ve/veya kalın bağırsak mukozasının, genellikle bağışıklık sistemine bağlı yangılı hücreler ile sarılması ile oluşan çeşitli kronik sendromlara denir. Nedeni yok ise - bakteri, parazit veya besin alerjileri - bu hastalığa idiyopatik yangılı bağırsak hastalığı denir.

Bu rahatsızlık genellikle orta yaşlı ve yaşlı kedileri etkiler, ama bazen yavru kedilerde de görülür. Klinik belirtileri, kusma, taze kan ve sümüksü doku bulunduran ishal, gaz (hem guruldama, hem şişkinlik) iştahsızlık veya doymak bilmeyen bir iştah ve kötü tüylerdir. El ile muayenede veteriner hekim, bağırsak duvarlarının kalınlaştığını ve karnındaki lenf bezlerinin şişmiş olduğunu farkedebilir. Laboratuvar testleri ile yukarıda sözü edilen başka hastalıkların olup olmadığı teşhis edilir. YBH'nin son testi, kalın bağırsak mukozasından alınan bir biyopsi testidir. Biyopsi iki şekilde uygulanabilir. Kedi anesteziye alındıktan sonra veteriner hekim fiberoptik bir endoskopu anüs yolu ile kolona sokar ve patolojik muayene için bir kaç küçük parça alır. Diğer yöntemde karın boşluğu ameliyat ile açılır, veteriner hekim bağırsakların içini görür ve istediği dokuyu biyopsi için seçer.

YBH için tedavi planı beslenme rejimi ve ilaçlar kapsar. Beslenme rejimi, ishal icin uygulamanın benzeridir. Birkaç haftalık yağsız, yavan ev yemeklerinden sonra lif içeren bir hazır mamaya geçebilir veya kedinin günlük besinlerine lif katabilirsiniz. Bisküviler ve diğer besin katkılarından kaçınmalıdır.

Antienflamatuvar özellikleri yüzünden ağızdan alınan kortikosteroidler YBH'nin tedavisinde seçilen ilaçlardır. Öncelikle yüksek bir dozla başlanan ilaç kullanımı, sonra her iki günde bir verilen daha düşük bir doza indirilir.

YBH'h kedilerin durumunu kontrol altında tutmak zor değildir, ama kesin tedavisi güçtür. Sadece rejim ile bile bazı kedilerde belirtiler hafifletilebilir.

Megacolon

Megacolon, colon çapının genişlemiş olduğu, dolayısıyla kalın bağırsakların hareketliliğinin azaldığı ve kabızlığın sonuçta ortaya çıktığı bir duruma denilir. Kabızlık, megacolona neden olmaz, ama megacolon hastası olan kediler kabızlık çeker, çünkü diski genişlemiş olan bölgede kalır. Idiyopatik megacolon daha çok orta yaşlı ve yaşlı kedilerde görülür.

Bu durum yıllarca sürebilir, başta zaman zaman kabızlık çekerken, sonraları hiç dışkılayamayan bir bağırsağa dönüşebilir. Bu ise acil bir durumdur, çünkü kedi su kaybeder ve kusar. Veteriner hekim el ile muayenede ve dijital rektal muayene ile sert bir dışkı kütlesi hissedebilir. Tedavinin Şekli, kabızlık tedavisi gibidir ve kedinin yaşamının sonuna kadar devam ettirilmelidir.

Rejim ve ilaç tedavilerine yanıt vermeyen kedilerde ameliyat söz konusu olabilir. Veteriner hekimin elinde pek çok ameliyat seçeneği vardır, ama genellikle balon gibi şişmiş bir bağırsak kısmı tamamen kesilip alınır . Çoğu kedi bu durumdan hemen sonra kabızlıklarından kurtulurlar.

Her kedi yaşamı boyunca birkaç kez gaz, kabızlık ve ishal durumları yaşar. Çoğu durum birkaç gün içinde giderilir, bazıları daha kronik, hatta bazen yaşamı tehdit eden hastalıklara dönüşür. Kedinizin sağlığını, onun tuvalet alışkanlıklarını gözlemleyerek, acil durumlarda veteriner hekiminize dam§arak ve onu her zaman sağlıklı bir besin ile besleyerek hem hafif, hem de ciddi rahatsızlıklardan koruyabilirsiniz.

Kabızlığın nedenleri

• Sindirilemeyen maddelerin yutulması: tüy, kemik, yün, kumaş.
• Hareketsizlik: hastalık veya şişmanlık.
• Acil dışkılama: anal keselerde apse, tümörler, anüs çevresinde yaralar.
• Pelvisin daralmasma neden olan pelvis kemiği kırılmaları, colon veya rektumu tıkayan kütleler, anüsün yetersiz açıklığı gibi doğuştan gelen bozukluklar.
• Nörolojik hastalıklar: megacolon, paraplegia, omurga kemiği formasyon bozuklukları, omurga veya beyinde yangılar.
• Diğer: potasyum eksikliği, susuz kalma, bazı ilaçlar, kirli tuvalet kutusu, tuvalet kutusunun değişmesi v.s. İshalli Kediyi Aç Bırakmak veya Beslemek

Veteriner hekimler, ishalli bir kediyi 12 ila 48 saat aç bırakmayı öneriyorlar. Bu açlık dönemi, bağırsağın normal sindirim, absorpsiyon ve dışkı yapma faaliyetlerine ara verip dinlenmesini sağlar. Vücuda hiç bir yiyecek girmezse, hiç bir yiyecek de ishal şeklinde dışarıya çıkmaz.

Kedinizi yeniden beslemeye başlarken, yavan, yağsız ve kolay sindirilebilir bir yiyecek üç ila yedi gün boyunca(sık sık ve küçük öğünler halinde) verin. Protein kaynağı olarak önerilenler tavuk, kuzu, balık ve orta derecede pişmiş yumurtadır. Haşlanmış pirinç sindirilebilir bir karbonhidrat kaynağıdır. Kemiksiz ve derisiz, yağsız tavuk ğöğsü, yağsız bir pirinç ile birlikte oldukça iyi bir besin sunuyor. Ama bu aslında doğru ve dengeli bir kedi besini olmadığından, kedinizi uzun süre yalnızca bunlarla beslemekten kaçınmalısınız. İshal bir hafta içinde kesilmezse veteriner hekiminize danışın.

Kedi, bu yavan ev yemeğini kabul edebiliyor ve dışkı normal sıklığa ve yapıya dönüşüyorsa, yavaş yavaş (birkaç günlük bir süre içinde) kediyi normal şekilde beslemeye başlayabilirsiniz. Kronik kalın bağırsak ishali yaşayan kedilere, normal besinlerine lif katılması yarar sağlar. Ayrıca her zaman bol miktarda taze su bulundurun. Kedi kusuyor ve suyu içinde tutamıyorsa, veteriner hekiminize danışın.

Kedilerde Sarkık Göbeğin Sırları

Şişman kediler oldukça sevimli gözükürler ve kedilerin sallanan göbekleri ile koşmaları insanlar için şefkat ve sevgi uyandıran bir görüntü oluşmasına neden olur. Ancak kedilerle ilgili pek çok konuda olduğu gibi kedilerin sallanan sarkık göbeklerinin de bir sırrı var. Kedilerde ilkel kese ya da primordial pouch olarak adlandırılan ve göbek kısmında bulunan yapı onların gözümüze çok sevimli gelmesine neden olsa da aslında işin özünde onların avcı olduklarının evrimsel bir kanıtı denilebilir. Bu yazımızda kedilerde göbek sarkması olarak ifade edilen ilkel kese hakkında bilinmeyenleri ele alacağız.

Kedilerde İlkel Kese Nedir?

Kedinin karnında yer alan ve yürüdüğünde sağa sola doğru sallanan yumuşak bir doku bulunmaktadır. Her ne kadar bu doku ilk görüldüğünde akla kedilerde göbek sarkması gelse de aslında bu varsayım doğru değildir. Kedilerde göbek sarkması olarak ifade edilen durum şişmanlık ya da kilo vermeye bağlı deformasyon anlamına gelmeyebilir. Özetle her göbeği sarkık kedi kilolu ya da kilo alıp vermiş demek değildir.

Kedilerin karın bölgesinde bulunan ve sarkık bir göbek görünüme sahip olan dokuya ilkel kese ya da primordial pouch adı verilmektedir. Deri, kürk ve yağ tabakasından oluşan bu kese herhangi bir hastalık ya da şişmanlık belirtisi değildir ve kedilerin doğal bir parçasıdır. İlkel kese tüm kedilerde bulunur. Ancak kesenin boyutları kediye göre değişiklik gösterebilir. Bazı kediler oldukça büyük bir keseye sahipken bazı kedilerde bu kese fark edilemeyecek kadar küçük boyuttadır. Kediler özellikle koşturduğunda ilkel kese rahat bir şekilde görülebilir. Kedilerde ilkel kesenin olduğu bölgeye dokunulduğunda oldukça yumuşak jöle benzeri bir doku olduğu hissedilir. Bazı kediler bu bölgeye dokunulmasından hiç hoşlanmazlar. Bu durum onların keseden rahatsız olduğu anlamına gelmez sadece karın bölgelerine dokunulmasından hoşlanmadıklarını ifade eder.

pencere önünde duran papyonlu kedi

Kedilerde İlkel Kesenin İşlevi

Kedilerde ilkel kesenin neden bulunduğu kesin olarak bilinememektedir. Ancak bu dokuyla ilgili bazı teoriler bulunmaktadır.

Koruma

Kedilerde ilkel kesenin işlevi tam olarak bilinememekle beraber bu dokunun görevine ait birçok teori bulunmaktadır. Bu teorilerden üç tanesi genel anlamda kabul görmektedir. İlk teori kedilere koruma sağlamasıdır. Kese stratejik olarak iç organların üzerinde yer alır. Kediler birbirleriyle oynarken ya da kavga ederken arka patileriyle tavşan tekmesi adı verilen tekmeler atarlar. Bu tekmeler her ne kadar zararsız gibi gözükse de hedefini tutturan bir tekme iç organların ciddi biçimde zarar görmesine neden olabilir. Ancak sarkık kese kedilerin iç organlarını koruyan ekstra bir katman görevi görerek olası yaralanmalara engel olur.

Hareket Avantajı

Kediler son derece çevik hayvanlardır. İlkel kese onların daha hızlı hareket edebilmelerine yardımcı olur. Koşarlarken gerginleşen bu kese onlara ekstra esneklik ve daha ileri uzanma yeteneği sağlayabilmektedir. Kediler bu özellikleri sayesinde avcılardan kaçabilirler ya da avlarını kolay bir şekilde yakalayabilirler.

Ekstra Alan

İlkel kesenin sağladığı bir diğer yararın büyük bir öğün için depolama alanı sağlaması olduğu düşünülmektedir. Vahşi doğada yaşayan kediler, evcil kediler gibi günde 2 - 3 öğün beslenemezler. Avlandıklarında olabildiğince çok yemek yerler ve bu keselerinde büyük miktarda yağ saklayabilirler. İlkel keseler sadece ev kedilerinde değil, vaşak, çita, aslan ya da kaplan gibi diğer tüm kedi türlerinde de bulunmaktadır. Üstelik büyük kedi türlerinde de aynı görevi görmekte, yani kedilerin besin depolamasına olanak sağlamaktadır.

bankta duran kedi

Obezite ile İlkel Kesenin Farkları

Obezite, ilkel kese ile sık sık karıştırılabilmektedir. Kilo sorununun ev kedilerinde yaygın olarak görülmesi bu karıştırmanın temelinde yer alır. Obezite tıpkı insanlarda olduğu gibi evcil kedilerde de ciddi problemlere yol açabilen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle obez kedilerin dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi ve beslenmesi gerekmektedir. Obez kedilerin beslenme planlarında veteriner hekimlerin de onayı ile diyet kedi maması tercih edilmesi önerilir. Kilo sorunu olan kediler için özel olarak formüle edilen diyet kedi maması çeşitlerini burayı tıklayarak inceleyebilirsiniz.

İlkel kese sarkık deridir ve kediler koştuğunda sağa sola doğru sallanmaktadır. Yukarıdan bakıldığında ise görülmemektedir. Obez kedilerin karınları ise daha yuvarlak şekillidir. Kediler koştuğunda kaburgalarının dışarıdan fark edilebilir olması gerekmektedir. Aksi durumda kedide obezite olduğu anlaşılmaktadır. Obez kedilerde sadece karın bölgesi değil tüm vücutta büyüme görülmektedir. Diğer tarafta sarkık kesede ise sadece karın bölgesinde doku fazlalığı olarak göze çarpan bir yapı yer almaktadır.

İlkel Kese Kısırlaştırma Sonrasında mı Ortaya Çıkar?

Bazı kişiler ilkel kesenin kısırlaştırma sonrasında ortaya çıktığını düşünmektedir. Ancak bu tam anlamıyla doğru bir düşünce değildir. Kısırlaştırma ile ilkel kesenin gelişiminin herhangi bir ilgisi bulunmadığı bilinmektedir. Bu yaygın kanının oluşmasının birincil nedeni ise ilkel kesenin gelişme dönemidir. Kedilerde ilkel kese yaklaşık olarak altıncı aydan itibaren gelişmeye başlamaktadır. Evcil kediler yine altı aylık olduklarından itibaren kısırlaştırılmaya başlanırlar. Bu süreçlerin denk gelmesi nedeniyle birçok kişi kedilerin ilkel keselerinin kısırlaştırma sonrasında ortaya çıktığını düşünmesine neden olmaktadır.


Aysegül Tunçay fotoğrafı
Aysegül TunçayTüm Yazıları

Uzun yıllardır sağlık, teknoloji, tekstil, kozmetik, evcil hayvan sağlığı ve ürünleri ile ilgili içerik üreten Ayşegül Tunçay Bilcen, sosyal medya yönetimi ve dijital pazarlama alanında da uzmanlaşmıştır. İçerik üretimi ve evcil hayvan bakımı ile ilgili deneyimleriyle monash.pw blog sayfasında yılından beri blog içeriği yazmaktadır.

“Seğiren deri sendromu” veya “psikomotor epilepsi” olarak da bilinen  hiperestezik kedi sendromu (FHS), sırt, kuyruk ve pelvik uzuvların yoğun olarak yalanması veya ısırılması ile karakterize bir bozukluktur. Deri ile birlikte sinirler ve nöromüsküler sistem de etkilenir. Semptomlar herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Safkanlar özellikle Siyam, Habeş kedisi, Birmanya ve Himalaya kedilerinde bu sendromun daha sık görüldüğü bildirilse de diğer ırklarda da görülebilmektedir.

BELIRTILER

FHS belirtileri tipik olarak saniyelerden birkaç dakikaya kadar sürebilen zaman dilimleri (epizotlar) halinde ortaya çıkar. Kedi, belirtilerin ortaya çıktığı bu epizotlar arasında normal davranır ve daha sonra tekrar FHS ile ilişkili belirtiler gösterir. Bu belirtiler arasında derinin seğirmesi, kuyruğun şiddetli bir şekilde yere vurulması ile sırt, kuyruk ve pelvik uzuvların yalanması ve tekrarlı olarak ısırılması yer alır. Etkilenen kedilerin göz bebekleri genellikle genişlemiş olarak gözlemlenir, çoğu kedi bu esnada tedirgindir ve düzensiz davranışlar sergiler.

Muayene sırasında genellikle kedinin kendisini şiddetli yalaması nedeniyle kırık tüyler ve alopesi dikkati çekerken nörolojik problemler  gözlemlenmez. Sırttaki kasların uyarılmasının bazı kedileri irrite ettiği ve bunun da epizotlara neden olabileceği bildirilmiştir.

NEDENLERİ

FSH nadir görülen bir sendromdur ve kesin nedeni bilinmemektedir. Bazı davranış problemleri, epileptoid nöbet bozuklukları veya diğer nörolojik sorunlar nedeniyle gelişebilir. Sinirli veya hiperaktif kedilerin daha fazla risk altında olduğuna inanılmaktadır. Çevresel stresin de sendromu tetikleyebileceği düşünülmektedir. FHS ile ilişkili semptomlara katkıda bulunan birden fazla faktör olabileceği öne sürülmektedir.

TEŞHİS

Bozukluğun bilinen bir fiziksel nedeni olmadığından, teşhisi zordur. Öncelikle kedinin hastalık geçmişi ve günlük rutini değerlendirilmeli ve benzer semptomlara neden olan diğer hastalıklar elimine edilmelidir. Kesin tanı koymak için özel bir test yoktur.
Hiperestezik kedi sendromunun ayırıcı tanısında, deri hastalıkları ve ön beyinde davranış değişikliklerine veya nöbetlere neden olabilen bozukluklar mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. MRI gibi görüntüleme yöntemleri, bu tür nörolojik problemleri saptayabilir.

TEDAVİ

FHS’nun özel bir tedavisi yoktur. Bununla birlikte, epizotları baskılamak için çeşitli ilaçlar uygulanabilir. Davranış modifikasyonunun, bazı kedilerde en azından sorunları azaltmada yararlı olduğu kanıtlanmıştır.

YAŞAM VE YÖNETİM

Evde, epizotları beraberinde getiren çevresel unsurlar ortadan kaldırılmalıdır. Aşırı yalamanın kediye verdiği zarar şiddetli ise bir süre yakalık kullanılabilir. Sadece kuyrukta görülen yaralanmalarda ise bandaj etkili olabilir.

ÖNLEME

Bozukluğun bilinen bir nedeni olmadığından, kedinin çevresinde stres oluşturabilecek öğelerin ortadan kaldırılması son derece önemlidir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır