kefe sancağı / Kefe - Vikipedi

Kefe Sancağı

kefe sancağı

Kefe şehri hakkında

Kırım yarımadasının güneydoğu kıyısında yer alır. İlkçağ'lardan itibaren Kıpçak steplerini Karadeniz'e, Anadolu yarımadasına ve özellikle İstanbul'a bağlayan önemli bir liman ve yerleşme yeri olarak ön plana çıkmıştır. Kefe'nin kuruluş tarihi hakkında kesin bilgi bulunmamakla beraber buranın milâttan önce VI. yüzyıldan itibaren önem kazandığı, bir Milet kolonisi olarak ortaya çıktığı belirtilir. Şehir antik dönemde Theodosia adıyla anılırken Kepoi, Kapha veya Kafa ismi ilk defa Constantine Porphyrogenitus'un eserinde geçer (m.ö. IV. yüzyıl). Burası Roma hâkimiyeti sırasında (m.ö. I. yüzyıl) Caphum adıyla bilinmekteydi. Kaffa yahut Kefe adı ise özellikle XIII. yüzyıldan başlayarak yaygınlık kazanmıştır. IV. yüzyıldan itibaren Asya'dan Avrupa istikametinde vuku bulan Türk yayılması sonunda ortaya çıkan Türk devletleri zamanında Kırım yarımadası etnik bakımdan Türk nüfusu ile tanışırken Kefe Bizans'a bağlı bir liman durumundaydı. Ancak iç işlerinde serbest bir idare ile yönetiliyordu. XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu Selçuklu Devleti'nin Kırım bölgesiyle ilgilenmesi sonucu Kefe Türk tüccarlarının yoğun faaliyetine sahne oldu.

Kıpçaklar'ın Kalka savaşı ile () Moğollar'a yenilmesinin ardından Altın Orda Hanlığı'nın Doğu Avrupa'dan Türkistan'a kadar uzanan sahada kurduğu idarenin içinde yer alan Kefe aynı dönemde İtalyan kolonizasyonu ile tanıştı. Altın Orda'dan yerleşme izni almak suretiyle Kefe'ye gelen Cenevizliler ( yılı civarı) Altın Orda'nın zayıflamasından istifade ederek buraya hâkim oldular. İstanbul'dan Hazar ötesine uzanan büyük ticarî faaliyetin merkezi haline gelen ve merkez Cenova tarafından tayin edilen bir podesta tarafından yönetilen Kefe, Ceneviz hâkimiyetinden sonra Kırım yarımadasının en büyük şehri haline geldi. Yarımadanın ticarî faaliyetinin en büyük kaynağı Asya'dan Astarhan'a, oradan Azak ve Taman kanalıyla Kırım yarımadasına ulaşan büyük ticaret yolu idi (Turan, s. 67 vd.).

'lu yıllarda Kefe'yi gören İbn Battûta buranın halkının çoğunluğunu Cenevizliler'in teşkil ettiğini, ancak müslümanlara ait mescidlerin de bulunduğunu, limanının yaklaşık gemi alabilecek kapasitede olduğunu yazar (Seyahatnâme, I, ). Cenevizliler şehri tahkim etmişler ve yılları arasında kuvvetli surlarla çevirmişlerdi. yıllarında şehir sur dışında büyüyünce eklenen varoş kesimine dış surlar yapılmıştı. 'lere doğru Kefe'de müslüman nüfus yoğunluğu arttı, şehir daha da kozmopolit bir özellik kazandı. Bu sıralarda şehirde yaklaşık kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir.

Altın Orda'nın parçalanması üzerine ortaya çıkan Kırım Hanlığı'nın kurucusu I. Hacı Giray, yılında Cenevizliler'i ağır bir bozguna uğrattıktan sonra onlarla yaptığı antlaşmada Kefe'nin hukukî bakımdan hâkimi oldu. Hacı Giray zamanında Kefe Cenevizlileri'ne karşı Kırım Hanlığı ve Osmanlı Devleti ittifak içinde bulundular. Fâtih Sultan Mehmed İstanbul'u fethederek Ceneviz'in Kuzey ve Güney Karadeniz'deki kolonileriyle bağlantısını kesti. Amasra'dan Trabzon'a uzanan sahil şeridinin zaptı ile Kefe'deki Cenevizliler tecrit edilmiş bir duruma düştüler.

Hacı Giray'ın vefatının () ardından Kırım Hanlığı'nın büyük bir iç mücadeleye sahne olması, bundan faydalanan Cenevizliler'in hanlık üzerinde yoğun baskı kurması, hanlığın yönetiminde gerçek gücü temsil eden kabilelerin Osmanlı Devleti ile temasa geçmesine yol açtı. Fâtih Sultan Mehmed ile Kırım Karaçi beylerinden Eminek arasındaki temaslar sonunda Osmanlı Devleti Kırım sahillerinin zaptı için davet edildi, söz konusu harekâtın gerçekleşmesi halinde Kefe'nin Osmanlı hâkimiyetine bırakılacağı kararlaştırıldı (Öztürk, s. 25). Fâtih Sultan Mehmed, Gedik Ahmed Paşa'yı parçalık bir donanma ile Kefe seferine gönderdi, harekât sonunda Kefe ile beraber bütün sahil şeridi fethedildi (Safer / Haziran ). Kefe ve bağlı şehirlerin fethi Kuzey Karadeniz'in güç dengelerinde değişiklikler meydana getirdi. Kırım Hanlığı himaye altına alındı. Batıdan doğuya Sarıkirman, İnkerman, Mengub, Şuma, Demirci, Uluüzen, Üsküt, Üzen, Arpadi, Ayayorin, Taşlı, Soğuksu, Otuzlar köylerinden Sarıgöl'e doğru uzanan hat Osmanlı-Kırım sınırlarını teşkil etti ve bu şeritte Kefe sancak beyliği kuruldu (a.g.e., s. vd.).

Fetihten itibaren Kefe, Osmanlı'nın kuzey politikasının başlıca ana üssü haline geldi. Kırım Hanlığı'nın sürekli kontrol edilmesinde ve Osmanlı-Rus ilişkilerinin yürütülmesinde en büyük rolü üstlenen şehir, II. Bayezid'in oğlu Şehzade Mehmed ve Yavuz Sultan Selim'in oğlu Süleyman'ın şahsında şehzade sancağı haline geldi; II. Bayezid ve oğlu Selim arasında cereyan eden iktidar mücadelesinde Selim'in güç aldığı bir merkez oldu. Ruslar'ın Kazan () ve Astarhan'ın () işgalinden sonra Karadeniz sahillerine ulaşmaları şehrin siyasî önemini arttırdı. Astarhan seferi bizzat Kefe beyi tarafından yürütüldü. Kefe 'den itibaren başlayıp aralıklarla 'a kadar süren Osmanlı-İran savaşlarında Rumeli sancaklarından doğu cephesine yapılan sevkiyatın ana üssü özelliği kazandı ve bu dönemlerde eyalet merkezi konumuna yükseldi.

Osmanlı idarî sistemine geçmesinin ardından sancak haline getirilen Kefe'nin merkez olduğu bölgede XVI. yüzyılda Mengub, Suğdak (Sudak), Kerç, Azak ve Taman adlı beş kaza mevcuttu. Kaza statüsünde bulunmayan Balıklagu (Balıklava) ve İnkerman da Mengub'a bağlı eski tarihi olan önemli şehirlerdi.

Bu dönemde şehrin fizikî şeması, ana hatlarıyla Osmanlı öncesinde teşekkül etmiş olan Venedik ve Ceneviz izlerini taşıyordu. Şehir İçkale (Frenkhisarı), Dışkale ve Toprakkale olmak üzere üç kısımdan oluşuyordu. 'de İçkale'de on mahalle bulunmaktaydı ve nüfus bakımından kalabalık olanları Mercan Ağa Mescidi, Çeneli Mescidi, Hoca Câfer Mescidi, Atçı Mahmud Mescidi ve Hacı Kişver Mescidi mahalleleri teşkil ediyordu. Dışkale'de on sekiz mahalle vardı. En büyük mahalle Hatun Mescidi adını taşıyordu. Toprakkale'de ise on bir mahalle mevcuttu. 'de İçkale'de on dokuz mahalle bulunmaktaydı. Toprakkale kısmı şehrin varoşunu oluşturduğundan burada yılına nisbetle bazı önemli değişiklikler olmuş, mahalle sayısı yedi olarak tesbit edilmiştir. Bunun sebebi Dışkale'nin nüfus bakımından büyümesi ve varoştaki bir kısım mahalleleri de içine almasıdır. Rum, Ermeni, Rus, Çerkez ve yahudilerden oluşan gayri müslimlerden Rum ve Ermeniler'e ait on dört mahalle yer alıyordu. Rus, Çerkez, yahudi ve 'de varlıkları tesbit edilen Trabzonlu cemaati ise topluluk şeklinde herhangi bir mahalle adı belirtilmeksizin kaydedilmişti. Gayri müslim unsurlar Dışkale'de yaşıyorlardı. 'de müslümanlar , Ermeniler , Rumlar , diğerleri dolayında nüfusa sahiptiler. 'de özellikle müslüman nüfusta artış olduğu ve müslümanların en kalabalık topluluğu oluşturduğu dikkati çeker. dolayına ulaşan bu nüfusa karşılık Ermeniler'in , Rumlar'ın , diğerlerinin ise dolayında nüfusu vardı. Genel nüfusta belirli bir düşüş olmakla beraber müslüman sayısındaki artış dışarıdan şehre yönelik göçlerin bir sonucu olmalıdır. Kefe bu durumunu XVI. yüzyıl boyunca korudu. XVII. yüzyılda nüfusu biraz daha arttı. Yüzyılın ortalarında burada hâne ( kişi) tesbit edilmişti. Evliya Çelebi müslümanların seksen mahallede oturduklarını yazar ve Ermeni, Rum, yahudi topluluklarıyla birlikte toplam mahalle sayısının 'ye ulaştığını belirtir. Şehirdeki toplam hâne sayısını olarak verir. Fakir Tatarlar'ın topraklı varoşta çadırlarda yaşadıklarına da temas eder. Ona göre burada on büyük cami, elli mescid, dükkân, kırk üç han vardı. Büyük camiler içinde Şehzade Süleyman Camii, Müftü Camii, Yenicami, Gölbaşı Camii, Tâcir Hacı Nebi Camii, Kulekapısı Camii'nin adlarını sayar (Seyahatnâme, VII, vd.). Şehirde dalda üretim yapan meslek grupları faaliyet gösteriyordu, fakat özellikle ticarî faaliyetler ön plandaydı.

Kefe'nin bir ticaret şehri olması dolayısıyla çok işlek limanı, iskelesi ve gümrüğü bulunmaktaydı. Kefe Gümrüğü Osmanlı Devleti'nin dört gümrük bölgesinden biriydi (An Economic and Social History of the Ottoman Empire, s. ). Kefe'de Osmanlı klasik sisteminin temelini teşkil eden timar mevcut değildi. Bunun yerine XVI. yüzyıla kadar emanet, daha sonra iltizam usulüyle işletilen mukātaa sistemi vardı. Kırım hanlarının sâlyâneleri dahil olmak üzere sancağın askerî ve idarî personeline yıllık ve üç yıllık zamanlara göre oluşturulan sancak bütçelerine göre maaş veriliyordu. Kefe'nin kefevî denilen ve değeri osmânî akçeye göre belirlenen parası mevcuttu. XVI. yüzyılın başlarında osmânî akçeye göre 1/2 olan kefevî akçe asrın sonlarına doğru 1/48'e gerilemişti. Piyasa ile resmî kurlar arasında üç katına yaklaşan farklar mevcuttu. Hassa tâcirleriyle piyasa tüccarı arasında sürekli bir rekabet mevcut olduğundan karaborsa sık karşılaşılan bir olgu idi (Öztürk, s. vd.). Azak ve Taman'dan Hazar'a kadar geniş bir hinterlandı olan Kefe, Deştikıpçak'ın hayvansal ürünlerinin İstanbul'a nakledildiği yer olmakla dikkat çeker. İstanbul'un yağ ihtiyacı büyük çapta buradan karşılanıyordu. Rusya içlerinden gelen kürklerle büyük bir ticarî değeri olan esirler de Kefe vasıtasıyla naklediliyordu. Sancak gelirleri arasında en büyük pay gümrüğe aitti. Anadolu ile Karadeniz şehirleri arasında kurulmuş bulunan çok yönlü örgütlü iktisadî ve ticarî ilişki Kefe vasıtasıyla Kuzey Karadeniz'i de ihtiva ediyor, Osmanlı iktisadî şebekesinin kuzey ayağı Kefe ve mülhakatına bağlı bulunuyordu. Kefe, Anadolu'nun yünlü ve pamuklulardan oluşan tekstil ürünlerini kuzeye, kuzeyin deri ve Azak denizinin zengin balık ürünlerini İstanbul'a ve Anadolu'ya ulaştıran antrepo durumundaydı.

XVII. yüzyılda Kefe sık sık Kazak ve Rus saldırılarına mâruz kaldı, bu yüzden kale surları birkaç defa tahkim edildi. Osmanlı-Rus savaşları sırasında Mayıs 'da Rus ordusunun saldırısına uğradı. Bu sebeple Kefe, Ruslar'a karşı oluşturulan Kırım seraskerliğinin ana üssü oldu. savaşı sırasında Ruslar tarafından işgal edildi (). Şehrin Türk ahalisi Kırım içlerine ve Anadolu'ya kaçtı. Bu esnada Kefe'nin nüfusu dolayındaydı ve 50 kadar cami, elli altı kilise bulunuyordu. İkinci Rus saldırısı ve işgali 'de gerçekleşti ve Ruslar anlaşmaya rağmen Kefe'yi ellerinde tuttular. 'te Kefe kesin olarak Rus hâkimiyeti altına girdi. Bu sırada şehirde yirmi dokuz cami, on üç Rum, yirmi iki Ermeni kilisesi, 'ü Türkler'e ait olmak üzere evin mevcut olduğu tesbit edilmişti. II. Katerina şehrin adını Theodosia (Rusça Feodosia) olarak değiştirdi. Fakat Kefe adı kısa süre için de olsa kullanılmaya devam etti. Şehirdeki Türk nüfusu gerek gönüllü gerekse zorla göç ettirildi. Böylece Kefe kalabalık bir şehir olmaktan çıkıp harap bir taş yığını haline geldi. 'lerde burayı ziyaret eden Clarke, Rus yıkımına bizzat şahit olmuş, Kefe'de yalnız elli hâneden müteşekkil bir nüfus bulunduğunu belirtmiştir. Ruslar, ayrıca birçok cami ve mescidi yıkarak buradan elde ettikleri kurşunu silâh ve teçhizat imalinde kullandılar (Clarke, s. vd.).

XIX. yüzyılın sonlarına doğru nüfus yavaş da olsa artış gösterdi. 'de şehirde kişinin yaşadığı tesbit edilmiştir. Bunun ancak kadarını Kırım Türkleri oluşturuyordu. II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından işgal edilen Kefe bugün Ukrayna'ya bağlı nüfusa sahip ( tah.) bir gıda sanayi merkezi (özellikle balık konserveciliği), balıkçılık limanı ve sayfiye şehridir. Kefe'de tarihî surların bir bölümü hâlâ ayaktadır. Ayrıca Osmanlı döneminden kalma birkaç cami bugüne ulaşmıştır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Tez NoİndirmeTez KünyeDurumu
Kefe Mukataası Ahkam Defteri () (inceleme, transkripsiyon) / Kefe Mukataasi Ahkam Defteri () (inceleme, transkripsiyon)
Yazar:HÜLYA POLAT YILMAZ
Danışman: DOÇ. DR. MURAT ULUSKAN
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü / Türk Tarihi Ana Bilim Dalı / Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin yüzyıl = century ; yüzyıl = century ; Ahkam Defterleri = Records of Provosions ; Kefe = Caffa ; Mukataa = Muqataa ; Osmanlı Devleti = Ottoman State ; Osmanlı tarihi = Ottoman history ; Saruhan Sancağı = Saruhan Sanjak Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe

s. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Kâmil Kepeci Tasnifi numarada kayıtlı Kefe Mukataası Ahkâm defteri, yılları arasında Kırım'ın Kefe, Taman, Kerş, Balıklağo, Azak gibi kentleri ile Saruhan, Hudâvendigâr, Karesi, Kütahya, Karahisar-ı Sâhib, Yeni Hamid, Alâiye, Aydın, Muğla, Manisa, Ankara, Sultanönü, Biga ve Kocaeli sancaklarında ve sancaklara bağlı şehir ve kasabalarda mukataa sistemin işleyişi ve yaşanan aksaklıklara dair önemli bilgileri ihtiva etmektedir. Maliye tarafından yazılan hükümlerde, devletin mukataalar üzerinde izlediği yolu, mukataaların ne şekilde verildiği ve işletildiği, gelirlerinin nelerden ibaret olduğu gibi bilgiler bulunmaktadır. Bu çalışmada, defterde bulunan hükümlerin transkripsiyon, özet ve değerlendirmeleri yapılarak, yılları arasında Kefe ve Saruhan Nezaretine bağlı mukataalar gruplandırılarak incelenmeye çalışılmıştır. The Prime Minister's Ottoman Archives, Kâmil Kepeci classification registered in the number , the Kefe Mukatai Ahkâm Defteri in , between and in the towns of Crimea such as Kefe, Taman, Kerş, Balıklağo, Azak and in the Saruhan, Hudâvendigâr, Karesi, Kütahya, Karahisar-i Sâhib, Yeni Hamid , Alâiye, Aydın, Muğla, Manisa, Ankara, Sultanönü, Biga and Kocaeli sanjacks and towns and villages connected to sanjakcs contains important information about the functioning and living troubles of the Mukataa system.(One of the most important issues in the history of Ottoman finance is the Mukataa institution, which is the means of financing the government expenditures.) In the words written by the Finance on behalf of the Sultan, there are information such as the way the state watched the Mukataa, how the Mukataa were laid and executed, and what constitutes the income staff. In this study, the transcription, summary and evaluations of the provisions in the book were carried out and the Mukataa system connected to the bureau supervision between was processed and the Mukataa groups were tried to be examined.

KEFE MUKATAASI AHKAM DEFTERİ

Şer’iye Sicili’nin tarihi II. Osman’ın () saltanatının sonlarına, I. Mustafa’nın ikinci Saltanat dönemine () ve IV. Murat’ın () Saltanatının ilk günlerine rastlamaktadır. Şer’iye Sicili’ne Manastır Şer’i Mahkemesi’ne gelen davalarla ilgili tutulan tutanaklar ve İstanbul’dan (veya Edirne gibi diğer merkezlerden) Manastır Kadılığı’na gönderilen ferman, berat ve hüccetlerin birer suretleri kaydedilmiştir. Şer’i Mahkemenin görev alanı ve bakmakla yükümlü olduğu dava ve müracaat konuları, günümüzdeki mahkemelere oranla çok daha geniştir. Bundan dolayı, ele aldığımız Şer’iye Sicili’nde anlaşmazlıkların çözülmesi, herhangi bir olaydan dolayı meydana gelen kavga, hırsızlık vb. istenmeyen olaylara bakılması ve ceza gerektiren olaylarda cezanın tespit edilmesinin yanı sıra yine herhangi bir konu üzerinde verilen kararın onaylanarak resmileştirilmesiyle ilgili kayıtlar da bulunmaktadır. Her türlü satışlar, boşanmalar, miras taksîmatı, vakıf gelirleri veya mütevellileri, köle azadı, vergilerin tahsili, hibe vb. konular Şer’i Mahkemede onaylanarak resmi kayıtlara geçirilmiştir. İncelediğimiz Şer’iye Sicilinde ağırlıklı olarak iktisadi faaliyetlerin onaylanmasına dair kayıtlar bulunmaktadır. Bunlar, mülk satışları, para veya mal alacak-verecekleri vb. anlaşmazlıklardır. Satışların bir kısmı mülk statüsünde olan menzil (ev ve çevresindeki bahçe, ağaçlar, kuyu monash.pw oluşan arazi parçası) satışları oluşturmaktadır. Bağ, çiftlik, Bahçe, değirmen ve dükkan satışları da mülk satışlarını takip etmektedir. Tarlaların devir edilmesine dair kayıtlar mülk satışlarına göre çok azdır. Ayrıca sicilimizde Osmanlı Devleti Toprak Yönetimi ile ilgili bilgiler de bulunmaktadır. Tımar, zeamet ve haslarla ilgili kayıtlar bize önemli bilgiler sunmaktadır. Şer’iye Sicilimizin içerisinde aile ile ilgili konular da vardır. Bu konular; boşanmaların onaylanması, kassam tarafından tespit edilen ve varisler arasında paylaştırılan terekelerin kaydedilmesi, varislerin hisselerini teslim aldıkları ibraz etmeleri, yetim kalmış veya bakacak kimsesi olmayan çocuklara vasi tespiti ve nafaka bağlanması gibi aileyi ilgilendiren hukuki meselelerdir. Vergilerin tahsîli ile ilgili anlaşmazlıklara veya usulsüzlük iddialarına dair davaların da Şer’i Mahkemenin görevi dahilinde olduğu görülmektedir. Bu gibi davalara ait kayıtlardan vergi muafiyeti, vergilerin miktarı, vergilerin tahsîli ile ilgili anlaşmazlıklar ve bu anlaşmazlıkların kimler arasında olduğuna dair bilgiler elde edebiliyoruz. Vergilerin tahsili ile ilgili kayıtlar Osmanlı Devleti’nin vergi sistemi ile ilgili bilgileri de ulaştırmaktadır. Osmanlı Devleti’nde vakıfların oluşturulması ve işletilmesinin de şer’i mahkemenin izni ve denetimi ile gerçekleştirildiği görülür. Bu vesile ile incelediğimiz Şer’iye Sicilinde, Manastırda kurulmuş olan bazı vakıflar, bu vakıfların teşkili, işleyişi, vakıflara mütevellî tayini vakıflara ait dükkan, mahalle, köylerin de kayıtları bulunmaktadır. Manastırdaki papazlarla ilgili davalara bakmak Şer’i Mahkemenin görevleri arasında bulunmaktadır. Sicilimizde papazların görevlendirilmesi, güvenliklerinin sağlanmasıyla ilgili kayıtlara rastlamak mümkündür. Şer’i hukuka karşı sorumlu oldukları için Gayrimüslimler de bütün konularda şer’i mahkemeye başvurabilmekte idiler. Kayıtların bir kısmını ise cinayet, gasp, iftira, hızsızlık, fuhuş, diğer bir insana rahatsızlık verme, başka birisinin malına zarar verme gibi adi suçlar oluşturmaktadır. Şer‘îye Sicili’ne kaydolunmuş olan ferman, berat , hüccet vb. suretler de idari teşkilat hakkında bize önemli bilgiler vermektedir. Askerî (idarî) teşkilatta yer alan görevlilerin isimlerini, görev sürelerini, bu görevlere nasıl atandıklarını ve bu görevlilerle ilgili sorunları ferman, berat ve hüccet suretlerinden öğrenebilmek mümkün olabilmektedir. Bunlara ek olarak,Gayrimüslimlerin nasıl bir kılık kıyafetle dolaşacaklarının düzenlenmesi, tütün ekiminin-içiminin-satışının yasaklanması,Yeniçeri ocağına oğlan toplanması, eşkıyalık hareketleri ve asayişsizliğe karşı alınan tedbirler, bir ölüm olayının araştırılması, köle azadı, fazla vergi alınması üzerine halkın şikayette bulunması,tımar-zeamet-iltizam tevcihi, imam-müezzin-mütevelli görevlendirilmeleriyle ilgili kayıtlar da bulunmaktadır. İki Numaralı Manastır Şer’iye Sicili’nin ilk ve son sayfası okunaksızdır. Sicilimizde Manastır Şer‘i Mahkemesi’nin, şer‘i ve örfi hukuku titiz bir şekilde uyguladığı görülmektedir. Ayrıca Şer‘i Mahkeme’ye intikal eden davaların sonunda şiddet içeren hüküm verilmemiş, taraflar arasında anlaşmanın sağlanmasına ve tarafların mağdur kalmamasına özen gösterilmiştir. Seferlere katılmama, görevi ihmal etme gibi yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin imtiyazlarını kaybettikleri görülmektedir. Çeşitli vesilelerle kişilerin haklarına müdahalede bulunanların merkezi yada yerel idarece engellendiğini tespit edebiliyoruz. Devlet görevlilerinin ya da diğer şahısların sosyal ve ekonomik durumlarına kısmen değinilmektedir. Ayrı yerlerde yaşayan Müslüman ya da Gayrimüslimin; öşür, cizye, agnam gibi vergileri ödemekle mükellef olduklarını, bazen vergilerin ağır gelmesinden dolayı halkın şikayette bulunabildiğini, halkın bir kesiminin vergiden muaf tutulduğunu, farklı vergilerin toplanmasını, devrin vergi memurlarının tayin edilmesini, görevlilerin ihmalkarlıklarını, vergi türlerini, bunların değerlerini, toplandıkları zamanı ve toplanmasına son verildiği zamanı tespit edilebiliyoruz. İdarenin ve toplumsal düzenin sağlanabilmesi için haramilerin faaliyetlerinin engellenmesi doğrultusunda bazı düzenlemeler yapıldığı, halkın da yardımıyla suçluların yakalandıkları görülmektedir. Özellikle Gayrimüslimlerin, huzurlarının kaçmaması, bazı baskılara maruz olmamak için suçluyu yakalayıp teslim ettiklerini tespit etmek mümkündür. Hırsızlık, fuhuş, yaralama, cinayet gibi suçları işleyenlerin, gerekli araştırmalar yapıldıktan ve şahitler dinlendikten sonra yargılandıkları görülmektedir. Şer‘i Mahkeme’de; mülk alımı-satımı, alacak-verecek, miras, vasi tayin etme gibi konuların görülmesi yada kaydedilmesi, bize sosyal ve ekonomik hayat için önemli bilgiler vermektedir. İnsanların mesleklerine, imal ettikleri mallara, bu malların satıldıkları yerlere kısmen de olsa işaret edilmektedir. Kayıtlardaki fermanlar, beratlar ve sair belgeler doğrultusunda idari, ekonomik, zirai, dini, toplumsal birtakım veriler tespit edilmektedir. müderris, vakıf görevlisi, vergi memurlarının tayin edilmesi, Yeniçeri ocağına oğlan alınması, asayişin düzenlenmesi, Müslüman olmayan ahalinin din değiştirmesi, ölen kimselerin çocuklarına vasi tayin edilmesi, vakf edilen mallar ve vakıflar hakkında bilgi edinilebilmesi ile imparatorluğun genel yapılanmasını anlayabilmek mümkündür. Vakıfların teşekkülünün ve faaliyetinin Manastır Kadısı’nın, dolayısıyla merkezi idarenin denetiminde gerçekleştiği, vakıfların toplumsal açıdan önemli olduğu görülmektedir. Vakıfların şahıslara borç vermesi, okul, cami, konaklama imkanı sunması gibi. Manastır Şer‘iye sicilinin, XVII. yüzyıl başlarındaki aile yapısı ile ilgili bilgiler de verdiği, boşanmalarda erkeğin kadını yada kadının erkeği boşaması şeklinde olduğu, kadının mihir ve nafaka gibi haklarından vazgeçebildiği, muhallefat kayıtlarından erkeklerin birden fazla eşle evlenmesinin pek yaygın olmadığı , mihrin evliliklerde kadın için bir tür güvence oluşturduğu, yetimlere vasi tayin edildiği gibi uygulamalar görülmektedir. İncelediğimiz sicilden XVII. Yüzyılın başlarında Manastır’daki iktisadi hayat ile ilgili bilgilere de ulaşabilmek mümkündür. Müslümanlar ile Gayrimüslimler arasında satışların, borçlanmanın gerçekleştiği, kadınların da borçlanabildikleri ve satış yapabildikleri görülmektedir. Kayıtlardan mahkemeye bildirilmek suretiyle kölelerin azat edildiği anlaşılmakta ve kölelerin ırkıyetinin de belirtildiği görülmektedir. Sonuç olarak sicilin tutulduğu dönemde, halkın genel olarak uyum içerisinde olduğunu ve bazı olumsuzluklara rağmen merkezi idarenin genelde duruma hakim olduğunu söyleyebiliriz.

kırım map

KEFE SANCAĞI

Osmanlıların kayıtlarına bakınca kırım yarımadasında tatarların azınlık olduğu görükmekte . gerçek tatar nüfusunun yarım adanın dışında azak denizinin dogusunda ve batısında oldugudur .

Kırım tatarları genelıkle osmanlı ıdaresınde 10 ile 20 bin bir kuvetle azerbaycan üzerine saldırkları ve katliam yağma yaptıkları bilinmektedir .

Kırım tatarları 2. viyana kuşatması sırasında osmanlı ordusunu terketmiş ve osmanlı monash.pw kuşatmasında yenilmesine sepep olmuşlardır .

Kırımda 2 adet bektaşi tekkesi vardı
Sarı saltık ın kendi yaptrdıgı tekke
Sümbül Baba Tekkesi ..

&#; Hazarlar Kırıma girdi
&#; Kumanlar kırımı aldı
&#; Kumanlar ile tatar savaşlarının yaşanması bölgede
&#; Anadolu selcuklu devleti sogudakı alarak kırımı ele geçirdi

&#; Tatarlar kumanları bölgeden sürdü
&#; Altın orda devleti kırım yarımadasını kısmen aldı
&#; 60 Sarı saltık 40 bin türkmenle kırıma sinop üzerinden geçti

&#; Altın orda devleti yıklınca kırım ve kazan tatarları ikiye bölündü

&#; Tatarlar kırımı ele geçirdi
&#; Kırım yarımadası osmanlıya tatarlarca verildi çünkü kırım yarım adasındaki hırstıanlar ile probleminide osmanlıya devretiler böylece .

&#; Osmanlı emrinde tatarlar akırmana saldırması
&#; Tatarlar osmanlıya yardım için azerbaycana girmesi ve cok şehri yağmalaması

&#; 20 bin tatar ordusu safevileri arkadan vurmak için şirvana girdi ve bölgeyi aldı kür şamahı ve salyanda katliamlar yaptılar .

&#; Tatarlar Safevi ordusuna yenilmesi ve adil giray esir düştü ve öldürldü

&#; 2. Mehmet giray 30 bin kişilik ordu ile derbendi geçip karabağ ve gencede büyük bir yağma hareketi başlattı ve savaş olmadan tatarlar geri döndü

&#; Tatar komutanı gazi giray karabağda safevi ordusuna gece yaptıgı baskınla savası kazandı .

&#; Gazi giray karabagdaki zaferin getrdiği hırsla şamahıyı kusattı ve aldı . Safevi ordusu şirvanı tatarlardan geri aldı ve şabranda yapılan meydan muharebesınde tatarlar büyük kayıp yaşadı ve gazi giray safevilerin eline esir düştü

&#; Kışında oğlunu kurtarmak için 2. mehmet gıray şirvana kadar ilerlerledi ama safevi ile savasmaktan vaz geçip geri döndü bunun üzerine osmanlı ile arasında problem cıktı

&#; 2. Mehmed gırayın osmanlıya itarsizlliğinden dolayı kırım hanlıgından azl edildi . Osmanlı ordusu kefeyi tutdu bunun üzerine 2. Mehmed giray kefeyi kuşattı . osmanlı donanması kefeye ulasarak 2. mehmed gırayı yendiler ve 2. mehmed giray osmanlılar tarafından öldürldü . kırım tatarları arasında taht mücadelesınden dolayı iç savas cıktı

&#; 2. Gazi giray azerbaycan a sefer yapma hazırlıgndayken öldürldü .

&#; Kırım tatarları sah abbas ıle savasması için 5 bin tatar ordusunu osmanlıya katılması için gemılerle istanbula gönderdi . önceden kafkasyadan safevileri arkadan vuran tatarlar bu sefer direk osmanlı ordusuna katılmak için istanbula gittiler

&#; Osmanlı Kırım tatarlarının derbend üzerinden şirvana saldırmasını istedi . Tatar hanın kardeşi 20 bin tatarla kafkasyadan geri döndü çünkü sah abbasın kendini gurcistanda beklediğini bildirmişlerdi . osmanlı ile tatarlar arasında yeni problemler çıktı

&#; Canibeg giray komutasıyla 30 bin tatar trabzon uzerınden karaya cıkarak ilerdi ve nahcıvan culfada büyük yagma katliamlar yaptı .

&#; Tatar ordusu Bitlis uzerınden nahcıvana tekrar girdi 30– koyun, 4– at, deve ve kadar esirle tatvandaki osmanlı ordusuna katıldı

&#; Agustos ayı başlarında Tatar öncülügnde osmanlı ordusu tebriz yakınlarında kırköprü savasında safevi ordusunun saldırısyla yenildiler ve buyuk kayıp yasadılar ve kırım hanı canıbeg esir düşmekten son anda kurtuldu

&#; tatarlar arasında iç savasın tekrar alevlenmes i
&#; tatarlar bağdat seferi için mardinde ve erzurumda kışladı

&#; Osmanlı tatarların safevi seferlerine katılmadığı için art arda canı beg giray azledildi yerine inayet giray getirldi oda osmanlıya itatsizlık edıınce bunların yerine bahadır giray han olarak atandı .

&#; Bahadır giray revan seferi için sinop uzerinden azerbaycana saldırdı ve yağma katlıamlar yaptılar ve şirvana kadar ilerlediler

&#; Tatarlar 2. viyana kuşatması sırasında çekilip savas alanını terk etiler ve osmanlı viyanada tatarlar yüzünden ağır yenilgi aldılar .

&#; &#; II. Mengli Giray&#;dan Tebriz Seferi&#;ne askerle katıldı

&#; 10 bin tatar ordusu makuya saldırdı
&#; Rus ordusu kırımı aldı
&#; Kırım savaşı başladı
&#; Fransa ve ingilizler osmanlıya 70 bin kkişilk ordu ile destek verdiler ve kırım osmanlıya geçti

&#; 77 Kırım ruslara geçti
&#; Kırımda tatarlar devlet kurdu
&#; kırım devleti sovyetlere katıldı ve özerk oldular
&#; Almanlar kırımı aldı
&#; Sovyetler kırımı almanlardan aldı ve kırımdan tatar sürgünleri başladı

&#; Kırım&#;ın Ukrayna&#;ya bağlanması.
&#; Kırım Tatarlarına itibarları iade edildi ancak Vatan&#;a dönüş izni verilmedi.

&#; Vatan&#;a dönüş izni ve özellikle Özbekistan&#;dan Kırım&#;a göçlerin başlaması

&#; Kırım Tatar Milli Meclisi&#;nin açılması
&#; Rusya&#;nın Kırım&#;ı işgal ve ilhakı

KEFE LİVASI

Kefe kazası
Azak kazası
Kerş kazası
Mangub kazası
Soğudak kazası
Taman kazası

KAZA İ KEFE

Hāne-i Toplam :
Müslim hane
Hristian hane :
Müezzzin imam nefer : 87

KAZA İ SOĞUDAK

Hāne-i müslim : 58
Hāne-i Hristian

KAZA İ MANGUP

Hāne-i müslim :
Hāne-i Hristian

KAZA İ KERŞ

Hāne-i müslim : 75
Hāne-i hristian : 97

KAZA İ TAMAN

Hāne-i müslim : 25
Hāne-i hristian

KAZA İ AZAK

Müslim Hane :
Hrıstıan hane : 38

KEFE SANCAĞI TOPLAM

Hāne-i Toplam :
Müslimān hane
Hrıstıan hane :

Cami mescid : 22
İmam muezzın : 95
Kadı adet : 6
Köy : 64
Tekke : 1
Donanma ve sipahi :

KEFE  KÖYLERİ

Adıhut (?) :
Adıhud (?) memlahası:
Adıhut (?) kl.: ,
[Adım-çokrak k.], bk. İnim-çokrağı
k., Mangub kz.
Aleksi-eğri:
Alpu k., Mangub kz. :
Alubka k., Mangub kz.:
Aluşte k., Soğudak kz.:
Arpadi k., Soğudak kz.:
Aryanda k., Mangub kz. :
Ayho (?) k., Mangub kz.:
Ayo-Todor k., Mangub kz.:
Ayo-Yorgi m., Soğudak nf.:
Ayo-Yorin k., Soğudak kz.:
Azak: , , ,
Azak kl.: , , ,
Azak kz.:
Azak nf.:
Azak-kal‘ası varoşu:
Bāb-ı Kulle, Kefe nf.:
Bāb-ı Tatarān, Kefe nf.: ,
Bahādır k., Mangub kz.:
Balıklağu: ,
Balıklağu kl.:
Balıklağu nf., Mangub kz.: ,
Bartender [Bartenet] k., Mangub
[Bartenet k.], bk. Bartender k., Mangub kz.
Bay-Boğa çr.:
Baydar k., Mangub kz.:
[Beçikan k.], bk. Biçun k., Mangub
Biçun [Beçikan] k., Mangub kz.:
Cāmi‘ m., Balıklağu nf., Mangub kz.:
Cāmi‘ m., Mangub nf.:
Cāmi‘-i Cedīd m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe
Cāmi‘-i Hācī-Nebī m., Frenk-hisārı [kl.], Kefe nf.:
Cāmi‘-i Hamza-i Bosna m., Kal‘a-i
Hāk, Kefe nf.:
Cāmi‘-i Kāsım-Paşa m., Kal‘a-i
Bīrūn, Kefe nf.:  “Adıhun” şeklinde yazılmıştır.
Cāmi‘-i Kebīr m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe
Cāmi‘-i Şehzāde m., Kerş nf.:
Cankublı k., Kerş kz.:
Ceneviz kl., Azak nf.:
Çakma: ,
Çerkes (civārı, cānibi) : , ,
Çerkes-Kirman k., Mangub kz.:
Çerkesān m., Tay-Bey k., Kefe nf.:
Çıfud b.:
Çölmekci k., bk. Biçun [Beçikan] k.,
Mangub kz.
Çölmekci k., Soğudak kz.:
Çurguna k., Mangub kz. :
Değirmenlü k., Mangub kz. :
Demürci k., Soğudak kz.:
Dere m., Yalta k., Mangub kz. :
Duvak k., Soğudak kz. :
Eflak: ,
Ermeniyān m., Balıklağu nf.,
Mangub kz.:
Ermeniyān m., Mangub nf.:
Ermeniyān m., Soğudak nf.:
Faros k., Mangub kz.:
Filakos çf., Balıklağu, Mangub kz.:
Foti[-Salası] k., Mangub kz.:
Frenk-hisārı kl.:
Frenk-hisārı [kl.], Kefe nf.: , 4
Gavri k., Mangub kz.:
Hācī-Boncuk k., Kerş kz.:
Hācī-Tarhān:
Hāk kl., Azak nf.:
Hāk kl., Kefe nf.: ,
Has-Petre k., Mangub kz.:
Hayto k., Mangub kz. : ,
Hızır-İlyās k., Kerş kz.:
Hisār-ı Bīrūn, Kefe nf.:
İnim-çokrağı [Adım-çokrak] k.,
Mangub kz.:
İn-kirman kl.:
İn-kirman nf., Mangub kz.:
İn-kirman: ,
İstanbul:  “Hācī-Muçuk” şeklindedir.

Kādī-Mevlānā-Bāyezīd md., Nehor k.,
Balıklağu kz.:
Kal‘a-i Bīrūn, Balıklağu nf., Mangub
Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Kal‘a-i Bīrūn, Soğudak nf.:
Kal‘a-i Efrenc, Kefe nf.:
Kalendi k., Mangub kz.:
Kamara k., Mangub kz.:
Kapishor k., Soğudak kz.:
Karafu [Karanu] k., Mangub kz.:
[Karanu k.], bk. Karafu k., Mangub kz.
Kāsım-Paşa m., Taman nf.:
Kefe:
Kefe iskelesi: ,
Kefe kl.:
Kefe kulesi:
Lampad-ı Büzürk k., Mangub kz.:
Lampad-ı Küçük k., Mangub kz.:
Limone k., Mangub kz.:
Manastır k., Soğudak kz.:
Mangub kl.:
Mangub kz.: ,
Mangub nf.:
Markuri k., Mangub kz.:
Marsinde m., Yalta k., Mangub kz.:
Mescid-i Ahmed-Fakīh m., Kal‘a-iHāk, Kefe nf.:
Mescid-i Ahmed-Hayyāt m., Kal‘a-iHāk, Kefe nf.:
Mescid-i Akbaş m., Kal‘a-i Bīrūn,Kefe nf.:
Mescid-i Balat m., Frenk-hisārı [kl.],Kefe nf.:
Mescid-i Beñli-Hāfız m., Kal‘a-i Hāk,Kefe nf.:
Mescid-i Bül-Kemāl veled-i Şerīf m.,Kal‘a-i Hāk, Kefe nf
Mescid-i Çatçat m., Kal‘a-i Bīrūn,Kefe nf.:
Mescid-i Çinelü m., Frenk-hisārı kl.], Kefe nf.:
Mescid-i Hācī-Kişver m., Frenkhisārı Kefe nf.:
Mescid-i Halīl-Yeñiçerī m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Hasan-Rubāh m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Hātūn m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Hayrü&#;d-dīn m., Kal‘a-iBīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Hoca-Ca‘fer m., Frenkhisārı [kl.], Kefe nf.:
Mescid-i Hoca-Ca‘fer m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Hoca-Hasan m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Hoca-Seydī m., Mangub nf.:
Mescid-i Hoca-Şa‘bān m., Frenkhisārı Kefe nf.:
Mescid-i Hoca-Velī m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Kādī m., Mangub nf.:
Mescid-i Kātib-Sinān-Fakīh m.,- Kal‘a-i Hāk, Kefe nf.:
Mescid-i Mahmūd-Etci m., Frenkhisārı Kefe nf.:  &#;Mahalle-i Çatçat
nām-ı diğer Üveys-Yeñiçerī&#; şeklindedir.
“Mahalle-i Mescid-i Merhūm Hasan-Rubāh nām-ı diğer HācīBekir”
şeklindedir “Mahalle-i Hayrü&#;ddīn-Ördek
nām-ı diğer MustafāDānişmend”
şeklindedir.
Mescid-i Mehmed-Ser-bāzār m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Mercān-Ağa m., Frenkhisārı Kefe nf.:
Mescid-i Mercān-Ağa m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Musallā m., Frenk-hisār Kefe nf.:
Mescid-i Nasūh-Re’īs m., Frenkhisārı Kefe nf.:
Mescid-i Seyyid-Balak m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Seyyid-Yahyā m., Kal‘a-i Hāk, Kefe nf.:
Mescid-i Sinān-Ağa m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i Sinān-Ağa m., Kal‘a-i Hāk, Kefe nf.:
Mescid-i Sinān-Bevvāb m., Kal‘a-i Bīrūn, Soğudak nf.:
Mescid-i Şīrvānī m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Mescid-i ‘Uryan-Dede m., Kal‘a-i Hāk, Kefe nf.:
Mescid-i Vā‘iz-i Siyāh m., Kal‘a-i Bīrūn, Kefe nf.:
Misihor k., Mangub kz.:
Muskomya-i Büzürk k., Mangub kz.:
Muskomya-i Küçük k., Mangub kz.:
Nehor k., Mangub kz.: ,
Nogay:
Oturac dalyanı:
Oturaç:
Otuzlar k., Kefe kz.: ,
Öte-yaka: , ,
Papa-Agap m., Soğudak nf.:
Papa-Aleksi m., Mangub nf.:
Papa-Anderye m., Soğudak nf.:
Papa-Dimitri m., Soğudak nf.:
Papa-Harrac m., İn-kirman nf.,
Mangub kz.:
Papa-Hristodolu m., Mangub nf.:
Papa-İşilyanos (?) m., İn-kirman nf.,
Mangub kz.:
Papa-Kaluyan m., Soğudak nf.:
Papa-Kirekos-Ramanoş [PapaKiryakos-Ermenos] m., Soğudak
“Mahalle-i Mescid-i Serbāzār” şeklindedir’de geçen bu mahalle
Kal‘a-i Bīrūn’da yer alañ mahallelerin içindedir ve nām-ı diğeri “SeyyidMehmed”dir. “Karye-i
Nehora nām-ı diğer Kādī” şeklindedir.
[Papa-Kiryakos veled-i Paşa m.], bk.
Papa-Kiryakoş-Paşa m., Soğudak nf.
[Papa-Kiryakos-Ermenos m.], bk.
Papa-Kirekos-Ramanoş m., Soğudak nf.
Papa-Kiryakoş-Paşa [Papa-Kiryakos veled-i Paşa] m., Soğudak nf.:
Papa-Kostandin m., Balıklağu nf., Mangub kz.:
Papa-Kostandin m., Soğudak nf.:
Papa-Kutlu-Bey m., Soğudak nf.:
Papa-Mihal m., Balıklağu nf., Mangub kz.:
Papa-Mihal m., İn-kirman nf., Mangub kz.:
Papa-Mihal m., Soğudak nf.:
Papa-Nidazi (?) m., İn-kirman nf., Mangub kz.:
Papa-Nikite m., Balıklağu nf.,Mangub kz.:
Papa-Nikola m., Balıklağu nf.,Mangub kz.:
Papa-Nikola m., Soğudak nf.:
[Papa-Nikola m.], bk. Papa-Renkola kirman nf., Mangub kz.
Papa-Petka m., Soğudak nf.:
Papa-Renkola [Papa-Nikola] m., İnkirman Mangub kz.:
Papa-Sultān m., İn-kirman nf., Mangub kz.:
Papa-Todor m., Mangub nf.:
Papa-Todor m., Mangub nf.:
Papa-Todor m., Soğudak nf.:
Papa-Vasil m., İn-kirman nf., Mangub kz.:
Papa-Vasil m., Mangub nf.:
Papa-Yani m., Balıklağu nf., Mangub
Papa-Yorgi m., Mangub nf.:
Papa-Yorgi m., Soğudak nf.:
Pote:
Sahtik k., Mangub kz.:
Saru-göl çr., Kefe kz.:
Saru-göl sazluğu:
Saru-Kirman çf., Mangub kz.:
Savatike k., Mangub kz.:
Skete k., Mangub kz.:
Soğudak kl.: ,
Soğudak kz.:
Soğudak [kz.]:
Soğudak nf.:
Sohum vt.:
[Sohum vt.], bk. Somum vt.,

Sohum: ,
Somum [Sohum] vt.:
Sotire k., Mangub kz.:
Sultān-salası çf., Mangub kz.:
Süren k., Mangub kz.:
Şima k., Soğudak kz.:
Şimbos k., Mangub kz.:
Şulu k., Mangub kz.:
Tamam [Taman]
Taman: ,
[Taman], bk. Tamam
Taman adası:
Taman kl.: , , ,
Taman kz.:
Taman nf.:

Taş-iskele k., Mangub kz.:
Taşlu k., Soğudak kz.:
Tatar:
Tatarān bābı, [Kefe nf.]
Tatarān m., Saru-göl çr., Kefe:
Tat-ili: , ,
Tat-ili vilāyeti:
Tay-Bey k., Kefe kz.:
Temruk:
Temruk kl.:
Tokluk k., Soğudak kz.:
Toli k., Mangub kz.:
Toprak-kal‘a:
Trabzon: , ,
Uğrı-kusta k., Mangub kz.:  &#;Bu mahalle &#;Cemā‘at-i
müslimānān, mütemekkin-i Çayır-ı Saru-göl, der-kurb-i Kefe&#; şeklindedir.
Ulu-Uzan k., Soğudak kz.:
Uppi k., Mangub kz.:
Üsküt k., Soğudak kz.:
Venedik kl., Azak nf.:
Viğne k., Mangub kz.:
Vorin k., Soğudak kz.:
Vorin-eri k., Soğudak kz.:
Yahūdiyān m., Balıklağu nf., Mangub kz.:
Yahūdiyān m., Mangub nf.:
Yalta k., Mangub kz. :
Yanco k., Mangub kz.:
Yeñi-Sala k., Mangub kz.:  &#;Karye-i Ulu-uzun&#;
şeklindedir&#;. nām-ı diğer  Papa-Yalnız” şeklindedir.

* * *

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır