Harnup adıyla da bilinen keçiboynuzu meyvesi, içerdiği doğal şeker ve faydalı bileşenlerle hem lezzet hem de takviye edici besin alternatifi arayanların ortak noktası…
Bereketli Anadolu toprakları, dünyaca ilgi ve değer gören pek çok bitkisel kaynağa ev sahipliği yapıyor. Öyle ki bu besinler, farklı ülkelerde özel olarak yetiştirilirken Anadolu’da yabani olarak kendiliğinden bile yetişebiliyor. Keçiboynuzu ağacı ise kuşkusuz, bu konuda kendimizi en şanslı hissetmemizi sağlayan bitki çeşitlerinden biri… Bunu atalarımız da biliyor olacak ki bu değerli meyve, onların mirasıyla geçmiş yüzyıllardan günümüze mutfağımızda hala önemli bir yer tutuyor.
Peki, keçiboynuzu meyvesi geleneksel tüketim yollarının haricinde bugün hangi farklı şekillerde kullanılıyor olabilir? Gelin, bu sorunun ve çok daha fazlasının yanıtlarını birlikte inceleyelim!
Keçiboynuzu, baklagiller familyasına ait, tatlı ve oldukça sert bir bitki çeşidini oluşturuyor. Yetişme koşulları ve yapısı itibarıyla meyve sınıfında yer alan bu bitki, Türkiye’de ağırlıklı olarak Anadolu’nun güney kesimlerinde yetişiyor. Akdeniz Bölgesi’nde keçiboynuzu bitkisine çalı veya ağaç formuyla yabani koşullarda da rastlanabiliyor. İçerdiği güçlü bileşenler ve çok yönlü kullanım imkanlarıyla bu meyve, bilhassa da ekonomik gelir amaçlı tarımda büyük bir değer taşıyor.
Keçiboynuzu meyvesi toplanıp kurutularak çiğ halde tüketilebiliyor. Fakat sert yapısından dolayı zor çiğnendiğinden bu meyve, geleneksel Türk mutfağında daha çok pekmez yapımında tercih ediliyor. Yüksek oranda doğal şeker bileşeni içeren keçiboynuzu, pekmezi yapıldığında kolay tüketilebilen tatlı bir besine dönüşüyor. Ancak keçiboynuzu içerdiği bileşenlerin korunması bakımından ısıl işlem görmediğinde çok daha fazla etki sağlıyor. Bu nedenle de günümüzde, gelişen üretim imkanları doğrultusunda farklı şekillerde de yaygın olarak kullanılıyor.
Keçiboynuzu meyvesinden pekmez haricinde öz, un, toz ve kapsül gibi ürünler de yapılıyor. Her biri farklı işleme metotları gerektiren bu ürün çeşitleri, keçiboynuzu faydalarının maksimum oranda korunması önceliğiyle üretiliyor. Keçiboynuzunun kullanım alanları, elbette sadece yararlı tüketim amacı ile sınırlı kalmıyor. Baskın fakat hoş aromasıyla bu bitki, yeni nesil tariflerin de gözde lezzetleri arasında yer alıyor.
Keçiboynuzu özü, görünüm olarak pekmeze benzese de üretim tekniği bakımından bu geleneksel gıdadan ayrılıyor. Meyveler çiğ haldeyken soğuk sıkım yoluyla üretilen bu besin, faydalı bileşenlerini daha yüksek oranda koruyabiliyor.
Keçiboynuzu tozu adıyla da bilinen keçiboynuzu unu, meyvelerin kurutulup öğütülmesiyle elde ediliyor. Diğer alternatif un çeşitlerine kıyasla tatlı olan bu gıda, genellikle içeceklerde, hamur işi tariflerinde veya bebek maması yapımında kullanılıyor.
Keçiboynuzu kapsülleri, keçiboynuzu tozu ve ekstraktının (bitki özü) bir araya getirilip sıkıştırılmasıyla elde ediliyor. Hap benzeri bir görünüme sahip olan bu kapsüller, doğal kökenli günlük takviye edici gıda olarak satışa sunuluyor.
Keçiboynuzu çayı, çiğ keçiboynuzu meyvelerinin bölünerek suda kaynatılması yoluyla yapılıyor. Kolay tüketim imkanı sunan bu kullanım şekli, pekmezde olduğu gibi meyvenin besin değerlerinin kaybolmasına yol açabiliyor. Bu nedenle meyvelerin kaynayıp dinlenmiş suya eklenmesi daha uygun bir yöntem oluyor.
Ballı keçiboynuzu kürünün yapımı için önce, keçiboynuzu meyveleri sıcak suda bekletilip yumuşatılıyor. Bekleme süresinin sonunda meyveler sudan çıkarılarak bal ile karıştırılıyor. Bu tarifi evinizde hazırlamak isterseniz, elde ettiğiniz karışımın yüzde 100 doğal olduğundan emin olmak için seçiminizi Balparmak bal çeşitlerinden yana yapabilirsiniz.
Keçiboynuzu, doğal bir tatlandırıcı alternatifi olmasının yanı sıra, yukarıda da değindiğimiz üzere koruyucu/destekleyici gıda olarak da sıkça tercih ediliyor. Keçiboynuzunun tercih edilmesindeki en yaygın nedenleri ise şunlar oluşturuyor:
Tatlandırma amacıyla kullanıldığında rafine şekere nazaran daha güvenli bir tüketim sağlıyor.
Vücudun günlük bileşen ihtiyacının karşılanması için güçlü bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Şekersiz tariflerde kullanım için lezzetli ve hafif bir doğal malzeme alternatifi sunuyor.
Ek gıdaya başlayan bebeklerin beslenmesinde gönül rahatlığıyla tercih edilebiliyor.
Bilhassa da özü ve unu, farklı doğal malzemelerle karıştırılarak doğal yüz maskesi yapımında kullanılabiliyor.
Keçiboynuzu, içerdiği doğal şeker bileşenlerinden dolayı ideal bir karbonhidrat kaynağı olma özelliği taşıyor. Meyvenin içeriğinde protein, yağ ve pek çok vitamin-mineral çeşidi de bulunuyor. Bu bileşenler arasında A, C, E ve B vitaminleri ile potasyum, demir, magnezyum, sodyum, fosfor ve çinko mineralleri öne çıkıyor. Keçiboynuzunun süte kıyasla üç kat daha fazla kalsiyum içermesi ise en dikkat çekici nitelikleri arasında yer alıyor.
Keçiboynuzu, insan vücudunun günlük ihtiyaç duyduğu pek çok faydalı bileşenin aynı anda karşılanmasına yardımcı oluyor. Vücudun enerji gereksinimi için güçlü ve güvenilir bir alternatif sunan bu meyve, içerdiği bileşenler sayesinde düzenli tüketildiğinde vücuttaki sistemlerin ideal düzeydeki işleyişlerini sürdürmelerine destek sağlıyor. Keçiboynuzu tüketimi, halk arasında bu nedenle tamamlayıcı ve koruyucu bir tedavi yöntemi olarak da görülüyor.
Keçiboynuzu tüketim şekilleri, üründen ürüne şu şekilde değişkenlik gösteriyor:
Çiğ meyve: Çiğnenerek doğrudan tüketilebiliyor.
Pekmez: Kahvaltılık ve tatlandırıcı olarak daha uygun bir tüketim sağlıyor.
Öz: Kahvaltılık, tatlandırıcı ve günlük takviye edici gıda olarak kullanılabiliyor.
Toz/Un: Süt, smoothie, milkshake vb. içeceklerde ya da glutensiz ve şekersiz tariflerde tercih edilebiliyor.
Kapsül: Suyla birlikte yutularak tüketiliyor.
Çay: Suda kaynatılarak veya kaynatılmış sıcak suda demlenerek hazırlanabiliyor.
Ballı Kür: Her sabah aç karna ve yatmadan önce bir tatlı kaşığı tüketiliyor.
Keçiboynuzunun bilinen yaygın bir yan etkisi olmamasına rağmen uzmanlar, bu bitkinin günlük sınırlı miktarda tüketilmesini öneriyor. Çünkü meyvenin içerdiği yüksek etkili bileşenler, gerekenden fazla tüketildiğinde pek çok doğal besin gibi istenmeyen etkilere yol açabiliyor. Bu nedenle keçiboynuzu meyvesinin günlük tüketimini iki ila üç adet ile sınırlamak daha uygun oluyor. Diğer keçiboynuzu ürün çeşitlerinin ideal tüketim miktarı için ise ambalajlı ürün etiketlerindeki uyarıları dikkate almak gerekiyor.
100 gram keçiboynuzu meyvesinin kalori değeri 220 ila 230 arasında değişkenlik gösteriyor. Keçiboynuzu, içerdiği enerjinin önemli bir kısmını karbonhidratlardan alıyor. Dolayısıyla kilo vermek isteyenlerin bu meyveyi mutlaka günlük sınırlı miktarda tüketmesi gerekiyor. Kilo alma amacıyla keçiboynuzu tüketenlerin ise herhangi bir yan etkiyle karşılaşmamak adına yine, önerilen miktarları aşmaması büyük önem taşıyor.
Peki, mucizevi özelliklerine rağmen keçiboynuzunu siz hala kış rutininize eklemediniz mi?
Akdeniz ikliminin egemen olduğu yerlerde yetişen keçiboynuzu, baklagiller familyasına ait bir bitki çeşididir. Sağlık açısından pek çok faydası bulunan bu bitki Akdeniz kıyılarının yanı sıra Kıbrıs, Libya ve Kaliforniya'da yetiştirilir.
Antik Yunan'dan günümüze kadar gelen keçiboynuzu, aynı zamanda kakaonun alternatifi olarak da tüketilir. Fakat, keçiboynuzunda migreni tetikleyen kafenoidler bulunmaz. Keçiboynuzu, bu yönüyle de masum bir çikolata olarak görülebilir.
Koyu kahverengi renkte bir bezelyeye benzeyen keçiboynuzu iyi bir lif ve antioksidan kaynağı olarak bilinir. Yaklaşık 6 gramlık bir keçiboynuzu tanesinde ortalama 14 kalori vardır. Peki mucizevi bir bitki olan keçiboynuzu nasıl yenir, faydaları nelerdir? İşte, bu soruların cevapları:
Anadolu'da harnup adıyla da bilinen keçiboynuzu, genelde öz ya da pekmez halinde tüketilir. Sindirim sistemi için faydalı olduğu söylenen besin, ishal ve kabızlık problemlerinin giderilmesinde çiğ olarak tüketilir.
Keçiboynuzu meyvesi, aynı zamanda kurutulup kavrulur ve toz halinde de tüketilir. Keçiboynuzu tozu asırlar önce tatlı ve hamur yapımında kullanılan bir bitkidir. Bu nedenle, tatlı ve kek yapımında keçiboynuzu tozu tatlandırıcı olarak rahatlıkla kullanılabilir.
Keçiboynuzu çiğ olarak tüketilebilen bir yiyecektir. Ancak çiğ olarak tüketilmesi uzmanlar tarafından çok fazla önerilmez. Bunun yerine pekmez ya da toz halinde tüketilmesi tavsiye edilir.
Keçiboynuzu kurusu, kurutulmuş meyveleri seviyorsanız sizin için en uygun tüketim şekli olabilir. Kurutulan keçiboynuzu meyveleri, lezzetinin yanı sıra besin değerlerinden hiçbir şey kaybetmeden sunulur.
Keçiboynuzu daha çok pekmez yapılarak tüketilir. Keçiboynuzu pekmezinin kansızlığı giderme, bağışıklığı güçlendirme, cinsel gücü arttırma, balgam ve öksürüğü giderme gibi pek çok faydası olduğu söylenir.
Geceleri uyumadan 1 saat önce keçiboynuzu pekmezi tüketmek bronşların açılması, öksürük ve balgamın giderilmesi bakımından etkili olabilir.
Keçiboynuzu tozu; kurabiye, tatlı ve kek gibi hamur işi tariflerde geleneksel olarak kullanılan unlara alternatif olarak rahatlıkla tercih edilebilir. Yüzyıllar öncesinden beri ekmek ve tatlı yapımında kullanılan bu muhteşem yiyeceği günümüzde kolayca bulmak ve sofralara taşımak mümkündür.
Keçiboynuzu, çekirdekleri ile birlikte preslenerek öz haline getirilebilir. Çeşitli gıdaların üretiminde stabilize edici madde olarak kullanılan keçiboynuzu özü, aynı zamanda çikolata aroması elde etmek için de tercih edilir.
Keçiboynuzu özü, harnup özü adıyla da bulunabilir. Pekmezine kıyasla daha konsantre ve daha kıvamlı bir yapıya sahiptir, aynı zamanda farklı tarifler için sulandırılarak kullanılması da mümkündür.
Keçiboynuzu kürü pek çok rahatsızlığın önlenmesi ve tedavisi için kullanılabilir. Bazı keçiboynuzu kürü örnekleri şunlardır:
1 bardak sıcak keçi sütü içerisine 2 tatlı kaşığı keçiboynuzu tozu eklenerek elde edilen kür, kan şekerini dengelemek için kullanılabilir. Bu kür sabah ya da akşam içilerek tüketilebilir.
1 tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi içerisine birkaç damla kadar limon suyu eklenerek öksürük için kür elde edilebilir. Bu kür her sabah aç karnına tüketilebilir.
Peki “keçiboynuzu içilir mi?” diye de merak edenlerden misiniz? Evet, yukarıdaki tüketim yollarına ek olarak keçiboynuzunu çay halinde de tüketebilirsiniz. Özellikle tatlı ihtiyacı hissettiğiniz anlarda muhteşem bir alternatif olan keçiboynuzu çayını hazırlamak ise oldukça kolay.
Keçiboynuzu çayı yapmak için yarım litre kaynar su içerisine 4-5 adet keçiboynuzu meyvesi küçük parçalara bölünerek atılır. Meyveler kapağı açık haldeki bir tencerede 5-6 dakika kadar kaynatılır.
Kaynayan çay biraz ılıdıktan sonra keçiboynuzu parçaları süzülür. Süzülen keçiboynuzu suyu aynı gün ve sonrasında 2 ay süreyle, günde 1 bardak olmak üzere içilebilir.
Keçiboynuzu günde en fazla 2-3 adet tüketilmelidir. Fakat, çiğ tüketmek yerine pekmez ya da kür halinde tüketmek sağlık açısından daha faydalı olabilir.
Keçiboynuzunun sağlık açısından birçok önemli faydası olduğu bilinir. Üst solunum yolu hastalıklarından cilt sağlığına kadar keçiboynuzunun faydaları aşağıdaki gibi listelenebilir:
Keçiboynuzunu beslenme rutininize dahil ederek sağlığınız açısından faydalı bir tercih yapabilirsiniz. Farklı şekillerde tüketilebilen bu besini diyet programlarınıza uygun olacak şekilde ve mutlaka bir uzmana danışarak günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz.
Siz de keçiboynuzunun lezzet dolu dünyasıyla tanışmak isterseniz hemen şimdi toptan kuruyemişin adresi Kuruyemiş Borsası üzerinden ürünleri inceleyebilir ve kolay bir şekilde sipariş verebilirsiniz. Dilerseniz kuru incir, kuru üzüm, kuru kayısı gibi diğer besleyici ve lezzetli kuru meyvelere de göz atabilir, sofralarınıza sağlık getirebilirsiniz.
Önceki yazıSonraki yazı