kemoterapinin göze yan etkileri / One moment, please...

Kemoterapinin Göze Yan Etkileri

kemoterapinin göze yan etkileri

Kemoterapi Nedir? Tedavisi ve Yan Etkileri

Bu makale Prof. Dr. Şeref Kömürcü, Prof. Dr. Serdar Turhal ve Doç. Dr. Yeşim Yıldırım tarafından kemoterapi hakkında genel bilgi ve sıkça sorulan sorulara cevap verme niteliğinde oluşturulmuştur.

Kemoterapi hangi durumlar için kullanılır?

  • Kanserin primer tedavisi olarak tek başına verilmesi
  • Cerrahi tedaviden sonra kalan kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması
  • Hastanın tümörünün küçültülüp cerrahi ve radyoterapiye hazırlanması
  • İleri evre kanser hastalarında kanser belirtilerinin azaltılıp hastanın yaşam kalitesinin artırılması (palyatif tedavi).

Kemoterapi nasıl etki eder?

  1. Kanser hücrelerini tamamen yok edebilir.
  2. Kanserin büyümesini yavaşlatıp yayılmasına engel olabilir.
  3. İleri evre kanser hastalarında tümörün yarattığı ağrı ve basınç hissini ortadan kaldırabilir.

Kemoterapi verilme süresi ve sıklığı ne kadardır?

Kemoterapide ilaçların dozları, uygulama şekilleri ve uygulama süreleri hastalığın tipine göre farklılık göstermektedir. Ayrıca hastanın yaşı, genel sağlık durumu, hastalığın yaygınlık derecesi ve hastalık dışı sağlık problemlerine göre de tedavi süresi ve sıklığı değişebilir. Bu nedenle aynı teşhisi olan hastalarda bile farklı tedavi şemaları uygulanabilmektedir. Kemoterapi protokollerinde genellikle bir tedavi dönemini bir dinlenme dönemi takip eder. Bu faktörler göz önünde tutularak, tedaviler hergün, haftada bir, 14 günde bir, 21 veya 28 günde bir uygulanabilir.

Kemoterapi nasıl yapılır? Nasıl uygulanır?

Hastanın kemoterapiye hazırlanması:

  1. Kemoterapi ilaçlarının çoğunluğu damar yoluyla verilir. Hastada her seferinde damar yolu açmak problem olacaksa hastaya bir katater takılabilir veya boyun damarlarından birine bir port yerleştirilebilir. 
  2. Kemoterapiden önce hastanın karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testleri ve tam kan sayımı yapılır. Hastanın kalp fonksiyonlarını değerlendirmeye yönelik tetkikler de yapılır.
  3. Kemoterapi başlamadan önce diş hekimine görünüp, diş enfeksiyonu varsa tedavisinin yapılması uygun olur. Çünkü kemoterapi ilaçları vücudun enfeksiyonlarla mücadelesini zayıflatabilir.
  4. Kemoterapinin olası yan etkileri hastaya anlatılır. İleride çocuk sahibi olmak isteyenler yumurta veya spermlerini dondurtabilirler. Saç dökülmesine karşı hazırlık yapabilirler.
  5. Kemoterapi aldıktan sonra hastanın işe devam edip etmeyeceği ve evde yardıma ihtiyacı olup olmayacağı önceden konuşulur.

Kemoterapi nasıl uygulanır?

  1. İnfüzyon şeklinde: İlaçlar bir serumun içine koyulur ve bir pompaya bağlanarak damar yoluyla verilir.
  2. Ağızdan: Kapsül veya tablet şeklinde ağızdan kullanılabilir. 
  3. Cilt altına iğne şeklinde uygulanabilir.
  4. Kemoterapi ilaçları tümörün olduğu bölgeye doğrudan uygulanabilir. Örneğin karın boşluğuna, akciğerleri saran plevral zar boşluğuna, omurgaların arasından, veya idrar kesesi içine. 
  5. Kemoterapi ilaçları tümörü besleyen damarlara direkt olarak uygulanabilir. 

Kemoterapi tedavisi nerede verilir?

Kemoterapi uygulaması hastanelerde ve kemoterapi ünitelerinde uygulanmalıdır. Evde uygulanması uygun değildir.

Doktorlar kemoterapi ilaçlarını nasıl belirlerler?

Kemoterapi ilacı seçerken birinci kural kanserin türüdür. Bazı kemoterapi ilaçları pek çok kanser türünde etkilidir. Bazı kanser ilaçları ise tek kanser türüne özeldir. İkinci kural hastanın daha önceden aldığı kemoterapi ilaçlarıdır. Buna göre hekim ilaç tedavisini belirler. Sonuncusu ise; hastanın genel durumu, organ fonksiyonları uygunluğunun değerlendirilmesi, ayrıca şeker hastalığı, kalp hastalığı ve karaciğer hastalığı gibi bir hastalığının olup olmadığıdır. Kemoterapi ilaçlarını medikal onkologlar belirler.

Kemoterapi sırasında başka ilaç kullanılır mı?

Kemoterapi sırasında ilaçların yan etkilerini azaltmak için önerilecek destek tedavi ilaçları olacaktır. Bunlardan başka tansiyon yüksekliği, kalp hastalığı, şeker veya enfeksiyon hastalıkları gibi nedenlerle kullanılan ilaçların büyük bir kısmının kemoterapi üzerine olumsuz bir etkisi yoktur, hasta bunlara devam edebilir. Ancak bazı ilaçlar kemoterapi ilaçları ile etkileşebilirler, ilaçların olumlu etkileri azalabilir veya yan etkileri artabilir. Bu nedenle kullanılan tüm ilaçlar mutlaka kemoterapi planlayacak onkoloğa bildirilmelidir.

Kemoterapinin yan etkileri nelerdir?

En yaygın görülen yan etkiler şunlardır:

  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • İshal
  • Saç dökülmesi
  • İştah kaybı
  • Yorgunluk
  • Ateş
  • Ağız yaraları
  • Ağrı
  • Kabızlık
  • Ciltte morlukların oluşması
  • Kanama

Daha nadir olan yan etkiler ise şöyledir:

  • Akciğer dokusunda hasar
  • Kalp sorunları
  • Kısırlık
  • Böbrek sorunları
  • Sinir hasarı (periferik nöropati)
  • İkinci bir kanser gelişme riski

Kemoterapi tedavisi sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

  1. Kemotarapi sırasında ve sonrasında beslenme:

Kemoterapi kanser hücrelerini öldürürken sağlıklı hücrelere de zarar verir. Kemoterapi esnasında ve kemoterapi sonrasında hastalarda sıklıkla beslenme ile ilgili bazı problemler oluşur. En yaygın görülen beslenme problemleri şunlardır:

  1. İştah kaybı
  2. Ağızda tad duyusunun bozulması, yiyeceklerin kokusunu algılayamama
  3. Kabızlık
  4. İshal
  5. Ağızda kuruma
  6. Laktoz intoleransı (süt ve süt ürünlerine karşı sonradan gelişen tahammülsüzlük)
  7. Bulantı hissi, kusma
  8. Kilo kaybı
  9. Boğazda şişme, yutma güçlüğü
  10. Anormal kilo alma

Kemoterapi alan hastalarda beslenme önerileri:

  • Dolabınızda sağlıklı yiyecek ve içecekler bulundurun.
  • Kemoterapiden sonra bulantınız oluyorsa kraker yiyebilirsiniz. Zencefilli gazoz, zencefil çayı, limon, limonlu çay ve nane midenizi yatıştırabilir.
  • İştah kaybı yaşıyorsanız günde 3 yerine 5-6 defa küçük öğünler şeklinde besin tüketin.
  • Yemek kokularından dolayı yemek pişirmek istemiyorsanız bir yardımcı bulun.
  • Gün boyu yudum yudum sıvı besinler tüketmeye çalışın. Ancak yemek öncesi çok sıvı almak iştahınızı kapatabilir, dikkatli olun. 
  • Yeteri kadar protein almaya dikkat edin.
  • Kuru yemiş yiyin.
  • Bol taze sebze ve meyve tüketin.
  • Zeytinyağına ağırlık verin.
  • Yemek saatlerini keyifli zamanlara dönüştürmeye çalışın. Güzel, iştah açıcı sofralar hazırlayın ve sevdiklerinizle bir arada olun. Yemek esnasında olumsuz düşünceleri beyninizden uzaklaştırın. 
  • Tat duyusundaki değişikliklere karşı yemekleri farklı tarzda hazırlamaya çalışın. 
  • Suyun tadı değiştiyse maden suyu içebilirsiniz ya da suyunuza limon ilave edebilirsiniz.
  • Kemoterapiden sonra kabızlık geliştiyse bol lifli beslenin. Hareket edin.
  • Kilo alma eğiliminiz ortaya çıktıysa yiyeceklerdeki yağı azaltın.
  • İlaçlara bağlı ishal oluyorsanız muz ve patatese ağırlık verin, bol su için.
  • Kemoterapiden sonra ağız yaralarınız oluyorsa baharatlı yiyeceklerden uzak durun. Yemeklerden sonra ağzınızı tuzlu su ile çalkalayın.
  • Aşırı kafein tüketiminden kaçının.
  • Hekiminize danışmadan vitamin ve bitkisel takviye kullanmayın. 
  • Kırmızı eti, balık eti ve hindi etini dengeli tüketebilirsiniz.
  • Şekerli gıdalardan mümkün olduğunca kaçınmak uygun olur.

Kanser hastalarında kemoterapi sonrası ağrılar nasıl giderilir?

Bazen kemoterapiden sonra hastalarda kas ve eklemlerde ağrılar olur. Kemoterapinin kas - iskelet sistemi üzerine yan etkileri olabilir. Tedaviden sonra kaslarda güçsüzlük, kol ve bacaklarda uyuşma şeklinde yan etkiler de görülebilir. Bu durumda hekiminizin önerdiği ağrı kesicileri kullanabilir, ılık duş alabilirsiniz. Yürürken ağrıdan dolayı dengeniz bozuluyorsa geçici olarak baston kullanabilirsiniz.

Kemoterapiye bağlı saç dökülmesi ne zaman başlar? 

Genellikle kemoterapiden 2-3 hafta sonra saç dökülmeye başlar. Kemoterapi tamamlandıktan 1-2 ay sonra saçlar tekrar çıkar. Saç dökülme miktarı ilaca göre ve hastaya göre değişkenlik gösterebilir. Bazı ilaçlarda hiç dökülmez, bazı ilaçlarda ise tam saç kaybı görülebilir. Saç dökülmesi için bone, eşarp veya peruk gibi malzemeler kullanabilirsiniz.

Kemoterapi alan hastalar genel olarak nelere dikkat etmelidir?

  • Kemoterapi alan her hasta evde ateş ölçmeyi bilmelidir. Ateş, enfeksiyonu gösterir ve doktora gitmeyi gerektirir. 
  • Kemoterapi hastaları çevrelerindeki insanlarla yakın temas kurmamalı ve enfeksiyonlu insanlarda uzak durmalıdırlar.
  • Sigara içiyorlarsa bırakmalı; sigara dumanı olan, tozlu ve havasız ortamlardan kaçınmalıdırlar.
  • Tüketecekleri meyve ve sebzeler güzelce yıkanmalıdır. İçme suyu temiz ve sağlıklı olmalıdır. Süt iyice kaynatılmalı ve yemekler iyi pişirilmelidir.
  • Çok bol sıvı tüketmeye özen gösterilmelidir.
  • Mümkünse dışarıdaki restoranlarda yemek yememelidirler.
  • Kemoterapi esnasında tırnaklar kesilirken ciltte kesi olursa kanama uzun sürebilir. Tıraş olurken jilet kullanılmaması ve tırnakların çok kısa kesilmemesi tavsiye edilir.
  • Kemoterapi esnasında diş çekilecekse mutlaka hekimin haberi olmalıdır.

Kanser tedavilerinde “alternatif tıp”, “doğal yöntemler” veya “bitkisel çözümler” gibi yollara başvurmak ne kadar doğru? Tedaviye ek olarak önerdiğiniz yöntemler var mı?

Kanser tedavisi süreci strese, tükenmişliğe neden olabilir veya çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizi, duygusal yaşantınızı etkileyebilir. Bu sorunları kontrol edebilmede destek alabileceğiniz çeşitli programlar ve yöntemler vardır. Uygulamak istediğiniz herhangi bir rahatlama programını doktorunuzla paylaşarak ve sizin için bir sakıncası olup olmadığını öğrenerek, bu yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Bu tür uygulamalara örnek olarak masaj terapisi, biyofeedback, fiziksel veya nefes egzersizi, yoga verilebilir. Ayrıca aile, yakın çevre ve hasta grupları ile paylaşımlar da çok önemlidir. 

Çevrenizdeki pek çok kişi tarafından size tıp dışı çeşitli tedavi yöntemleri önerilecektir. Tüm bu önerilen yöntemlerin bilimsel dayanağını doktorunuzdan öğrenmeden kullanmamanızı öneririz. Çünkü çok masum olduğunu varsayarak kullandığınız yöntemler, gerçek tedavinizin etkinliğini azaltabilir veya organ fonksiyonlarınızı bozabilir.

Kemoterapi sürecinde çalışmak mümkün müdür?

Bazı hastalar kemoterapi aldıkları dönemde çalışabilirler ancak uygulanan tedavinin çeşidi, oluşabilecek yan etkiler, çalışma ortamın durumu gibi faktörler farklılık göstereceği için hastaların hekimleri ile konuşarak bu sürece karar vermesi gerekir. 

Kemoterapi sürecinde tatil yapılabilir mi? 

Kemoterapi sırasında tatil bazen mümkün olabilir ancak bu durum kemoterapilerin yan etki profiline, veriliş sıklığına göre, hastanın ek hastalıklarına göre değişkenlik gösterebilir. 

Kemoterapi sürecinde hamile kalınabilir mi? Hamileyken tümör tespit edildiğinde kemoterapi görülebilir mi? 

Genellikle kemoterapi alan hastalarda yumurtalık fonksiyonları baskılanmakta adetler durabilmekte ya da gecikmeler olabilmektedir. Buna rağmen hastaların hamile kalma riski vardır. Bu nedenle kemoterapi alan hastalarda doğum kontrolü yapılmasını önermekteyiz; aksi halde oluşacak fetüs toksik ajanlara maruz kalacağı için gebeliğin sonlandırılması gerekir. 

Kemoterapi gören kadın emzirebilir mi? 

Hamilelik esnasında kanser tanısı konulabilmektedir. Bu durumda kanserin evresi, tümörün tipi, kişinin gebeliği devam ettirip ettirmeme isteği sürece karar vermede başlıca etkenlerdir. Hamileliğin ilk üç ayında fetüsün organ oluşumları henüz tam tamamlanmadığı için kemoterapi kesinlikle uygulanmaz. 2. trimestirden sonra ise bazı kemoterapi ilaçları verilebilir. Genel yaklaşım olarak gebeliğin ilk 3-4 ayında kanser gelişmişse ve acil tedavi gerekiyorsa sonlandırılması tercih edilir, son 1-2 ayda ise hastalığın durumuna göre fetüsün gelişimi hızlandırılıp doğumun erkene alınması sonrası tedaviye geçilebilir. Diğer aylarda yine hastalığın yaygınlığı ve tedavinin aciliyetine göre aile ile birlikte karar verilmesi gerekir. Kemoterapi alan hastalara emzirme önerilmez.

Kanserin gözlere etkisine dikkat

Dış dünyayı anlama ve etkileşim kurma konusundaki en önemli organ olan gözlerde oluşabilecek kanser türlerinin ihmal edilmesi, görmede ciddi kayıplara yol açabilecek sorunlar ile karşı karşıya kalınmasına sebep olabiliyor. Ülkemizde ise, kanser ile yaşamlarını sürdürenlerin sayısı her geçen yıl artmaya devam ediyor.

RUTİN GÖZ MUAYENELERİ İLE ERKEN TEŞHİS MÜMKÜN

Dünyaya açılan penceremiz olan gözlerimiz, pek çok farklı kanser türünün ipuçlarını da içlerinde barındırıyor. 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde halkın bu konuda bilinçlenmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Samuray Tuncer, göz dibinde gözlemlenen lezyonların, gözde oluşabilecek kanserlerin yanı sıra, sistematik kanser türlerinin parçası da olabileceğini belirtiyor. Rutin göz muayeneleri sayesinde; lenf, meme, cilt, prostat ve akciğer gibi kanser türlerinin yanı sıra, gözde oluşan melanom tümörünün de kolaylıkla teşhis edilebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Samuray Tuncer, bu muayeneler sayesinde pek çok hastanın hayatının dahi kurtulduğuna dikkat çekiyor. Özellikle çocukluk ve bebeklik döneminde, rutin muayeneler sayesinde retinoblastom gibi göz içinde görülen kanserlerin erken teşhis ile tedavisine başlanması, hastalığın elimine edilebilmesi ve görme yetisinin korunması açısından büyük önem taşıyor.

BELİRTİLERİ DİKKATE ALMAK HAYAT KURTARABİLİYOR

Yetişkinlerde en sık görülen göz içi kanseri türünün koroid melanomu olduğunu belirten Prof. Dr. Samuray Tuncer, “Koroid melanomu, görmede azalma ve bulanma, gözün görünümünde değişimler, ışık çakmaları, siyah gölgeler ve eğri görme gibi belirtiler ile kendisini gösteriyor. Bu belirtilere ek olarak, gözün iris bölümünde oluşan ve giderek büyüyen kara noktalar, gözde iritasyon, kızarıklık ve görüş açısının daralması da gözde kanserin habercisi olabilir. Bu belirtileri dikkate almak ve hızlıca göz dibi muayenelerinin gerçekleştirilmesi, pek çok farklı kanser türünün de teşhisinde yardımcı olmasının yanı sıra, kimi hastalar için yaşam ile ölüm arasındaki farkı yaratabiliyor. Ancak kimi durumlardaki hastalarda, göz içinde melanom oluşmasına rağmen yukarıda bahsedilen belirtilerin hiçbiri gözlemlenmiyor. İşte bu noktada hastalığın farkına varılması, rutin göz muayenelerini düzenli olarak gerçekleştirmeyen bir kişi için imkânsız hale geliyor” diyor.

DOĞRU TEDAVİ SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ

Doğru tedavi yönteminin seçilmesi sürecinde hastanın yaşı, göz kanserinin pozisyonu, genel sağlık durumu ve kanserin yayılmış olup olmadığının göz önünde bulundurulduğunu belirten Prof. Dr. Samuray Tuncer, “Göz kanserinin tedavisinde; cerrahi müdahale, lazer tedavisi, radyasyon tedavisi, kriyoterapi, monoklonar antikorlar ve kemoterapi gibi pek çok farklı tedavi yöntemi kullanılabiliyor. Hastalığın ortadan kaldırılması ve hastanın genel sağlığının korunması adına, doğru tedavi yönteminin seçilmesi ise çok büyük önem taşıyor. Bu noktada, göz ve göz çevresi muayenesini yapan doktorun uzmanlığı ve tecrübesi belirleyici olacaktır. Özellikle erken teşhis edilmiş ve küçük çaplı göz kanserlerinde, gözde hiçbir şekil ve fonksiyon kaybına yol açmadan müdahalede bulunulabiliyor. Bu sebepten dolayı, gözlerinde rahatsızlık veren herhangi bir belirti fark eden kişilerin hızlıca muayeneye yönelmeleri ve gerekli önlemleri almasını, bir hekim olarak tavsiye ediyorum” diyerek sözlerini tamamlıyor.

OLASI GÖZ KANSERİ BELİRTİLERİ

Bulanık görüş
Ani görüş kayıpları
Görüş alanında ortaya çıkan hareketli nokta veya çizgiler, ışık parlamaları
Görme alanı kaybı
Gözün renkli kısmında ortaya çıkan koyu nokta veya leke
Gözbebeğinin şeklinde veya büyüklüğünde değişim
Gözün göz yuvasındaki doğal konumundan kayması veya dışarı doğru çıkması
Gözde kızarma veya ışığa karşı hassasiyet

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır