Kibar Taksi

DOĞUMEVİ TAKSİ

Ankara’nın en &#;ok İstanbul’a d&#;n&#;ş&#;n&#; değil taksilerini seviyorum

Anadolu Ajansı Görsel Haberler Yayın Yönetmeni Fırat Yurdakul da taksilerle ilgili paylaşımında “Neden Ankara?” sorusunu sordu ve şu yanıtları verdi:

“-Ankara’da en fazla 2 dakika taksi beklersin

-Çoğunda kredi kartı geçer

-Mesafe sorgulamaz

-Hastaysan, elin doluysa yardım eder

-İki güzergah varsa “hangisinden gideyim” diye sorar

-Müşteri baştacıdır, huzurla gideceğin yere varırsın.”

‘HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN İYİ TAKSİCİLER ANKARA’DA’

Taksi meselesi açılınca Ankaralılar ve Ankara’ya gelip gidenler de yaşadıkları olumlu taksi deneyimlerini paylaştı. İşte onlardan bir kaçı.

Gökçe Uygun: “Kesinlikle Ankara taksicileri şaşırtıcı derecede hakkaniyetli, kibar. Ben de bir kere yoldan çevirdim. Adam durdu gideceğim yeri söyledim. ‘Abla dedi karşıya geç bin. Burdan ben seni alırsam çok yazar.’ Ben şok.”

Özgen Beşli: “Yıllardır sürekli Güvenpark’ta havaalanı servisinden inip taksi ile eve kısa bir mesafe yapıyorum hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadım.”

Gül Demirbaş: “Hatta mahallenizin taksisiyse gece yarısı acil bir yere gidecekseniz parasını sonra alırım diyen de olur, siz binanın kapısından girene kadar güvenliğiniz için bekleyen de olur”

Gizem Gümüş: “Gerçekten. Ankara gezimizde her yere taksiyle gittik ve her taksici mi kibar olur? Yolu uzatmadan götürüşleri, kısa yol için sinirlenmeyişleri İlk tesadüf sandık değilmiş. Her taksiciye de teşekkür edip indik.”

İdil Gemici: “Hayatımda gördüğüm en iyi taksiciler Ankara’da. Bir tanesi param yetmeyeceği için erken inmek istediğimde ‘olur mu canım öyle şey’ diyerek beni gara kadar bırakmıştı. Bir keresinde de pos cihazı çalışmayınca ‘bir paket sigara alırsın köşeden’ demişti abi öyle ödeşmiştik.”

Burcu Arslan: “Ben doğma büyüme bir Ankaralı olarak evlenip İstanbul’a geldiğimde taksi çağrı düğmesi aramıştım etrafta. Bir gün de İstanbul’da taksiyi durdurdum elimde valiz bekliyorum inip bagaja koyacak diye. Camı açtı ‘abla karar ver binecek misin’ diye. Alışmışız Ankara’daki naifliğe tabi.”

Gökçen Ziyagil: “Gece 4’te Ümitköy Köprüsü’nde otobüsten indim. Civarda taksi bulamayınca Eryaman taksi durağını aradım 10 dakika içinde gelip beni aldılar. Adam gelirken taksimetre de açmamıştı.”

AŞTİ’DEN BİNERSEN SENİ İSTANBUL’DA HİSSETTİREBİLİRLER

Güzel tecrübelerini yazanlar kadar sıkıntı yaşayanlar da var tabii. İşte onların paylaşımlarından bazıları.

Necdet Tunaç: “AŞTİ içinden binersen seni İstanbul’da hissettirebilirler.”

Aysun Kızıl: Hepsi öyle değil tabii ki. Oturmuş semt taksileri ve Kızılay taksileri iyi. Diğerleri tırt.”

Nural Demirseren: “Kar yağdığında da taksici ‘ben çalışmıyorum’ der Ankara’da.”

Serhat Güneş: “Ankara’da 2 defa adres sordum taksiciye iki kez tarif etmek yerine, takip et adrese götüreyim dediler(araç kullanırken) kaldı mı sizin gibiler diyecekken ‘taksimetre açıyoruz abi’ dediler. Çok ilginç bulmuştum bu durumu.”

İbrahim Sipahi: “Ayda en az bin turist gelirse Ankara Ankara kalır mı acaba?!”

Uğur Bilgin: “AŞTİ’den binince pek öyle olmuyordu. Kısa mesafe diye almadıklarını, Konya Yolu’na kadar yürüdüğümü çok bilirim. Hala öyle midir bilmem.”

İshak Karabulut: “Benim de başıma şöyle bir olay geldi adam taksimetreyi açmadı ‘80 TL tutuyor’ dedi ‘ben seni 60 TL’ye götüreceğim’ dedi tamam dedim. Aradan 1 ay geçti ve aynı güzergâhta yine taksi kullandım taksimetre 30 TL yazdı. Evet Ankara’da oldu.”

‘BU BİR LÜKS DEĞİL OLMASI GEREKEN’

Peki Ankara’da neden taksi sıkıntısı yok?

Bu sorunun yanıtını da hem Ankara Büyükşehir Belediyesi hem de Çankaya Belediyesi’nde uzun süre görev yapan şu anda ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olan Buğra Gökçe, sosyal medya hesabından verdi:

“Ankara ya da İzmir’e giden tüm İstanbullu dostlarımız şaşkına dönüyor. Neden? Çünkü rahatça taksi buluyorlar, genel olarak iyi, nitelikli ve güvenli hizmet alıyorlar. Bu bir “lüks” değil. Olması gereken. Peki neden oralarda oluyor da İstanbul’da olmuyor? Birkaç temel nedeni var. Birincisi ve en önemlisi: Ankara nüfusu 5,5 milyon. Buna karşın ’e yakın taksi var. Yani arz-talep dengesi uygun durumda. Talep eden müşteriler kolaylıkla taksi bulabiliyor ve seyahat ediyor. Taksi plaka sahipleri de tercih edilmek için nitelikli hizmet sunmaya çalışıyor. İkinci konu Ankara ve İzmir’de taksiciler hala esnaf. Plaka sahipleri araçlarını çoğunlukla kendi kullanıyor, aracına yıllık kiraya verilecek bir mal değil dükkânı olarak bakıyor, müşteri ile hala irtibatları var. İstanbul’da ne yazık ki çoğunlukla plaka sahibi müşteriyi görmüyor. Bir arkadaşım Ankara’da taksiye bindiğinde taksici diyor ki: “Bizimle Uber bile yarışamaz.” Neden? “Çünkü” diyor “Abi biz seni biliriz, mahalleyi biliriz, yaşlının market alışverişini yaparız, çocuğu güvenle okula bırakırız, paran olmasa gene taşırız, nasıl rekabet edecek?” Haklı. Üçüncü önemli konu arz-talep dengesi bozulmadığı için müşteri ve araç sahibi arasında sağlıklı ilişki kuruluyor. Hizmet sunan değil hizmeti alan tercih yapıyor. Dolayısıyla mesafe veya müşteri seçme sorunu da yaşanmıyor. Ankara ve İzmir’de de aynı insan var, İstanbul’da da. Burada yaşadığımız sorun insan kaynaklı değil, sistem kaynaklı. Sistemi düzeltmek için çalışmaya, sağlıklı hale getirmek için çözüm üretmeye devam edeceğiz.”

***

Yahya Kemal Beyatlı’nın yıllar önce söylediği, “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü seviyorum” sözü Ankaralı taksiciler sayesinde artık “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü değil taksilerini seviyorum” diye değişmiş gibi görünüyor