kilo veremedim şarkısı / Kilo vermeye engel blokajlar açılabilir! - Sağlık Haberleri

Kilo Veremedim Şarkısı

kilo veremedim şarkısı

Bu Sibel Can örneğinde bir albüm-kilo orantısı araştırmasıdır

Sibel Can’ın kilolarına bilim henüz kalıcı bir çözüm bulamadı. Ama geçici bir çözüm var, o da albüm çıkarmak. O diğer zamanlarda muhtemelen ‘Yaşasın, yiyebilirim’ diyor ama her albüm arifesinde derhal diyetisyenine koşuyor. Yepyeni bir diyet ve egzersiz listesi alarak kilolarını itinayla veriyor.Kebap diyetinden (medyanın taktığı alaycı bir isim bu; aslını isterseniz, içinde kebabın da bulunduğu bir diyet programı) karpuz-peynir diyetine, mezoterapiden detoks rejimine, uygulamadığı yöntem kalmadı.Ama bu yöntemlerin gerisindeki asıl motivasyon, yeni bir albüm çıkaracak olması. Kiloyla ses arasında nasıl bir bağlantı olabilir, diye düşünerek, ses konusunda uzman, kulak burun boğaz ve ses hastalıkları uzmanı Dr. İsmail Koçak’ı arıyoruz; sorumuzu duyunca leb demeden leblebiyi anlıyor, ‘Sibel Can’la ilgili bir habermi yapıyorsunuz?’ diye soruyor. Ardından da olayı ciddi boyuta taşıyor: ‘Kilolu olanın sesi daha iyi, zayıf olanın daha kötü gibi bir şey söyleyemeyiz. Ses, vücut yapısından ziyade akciğerlerle, nefesi kullanmayla ilgilidir. Opera şarkıcılarının genelde şişman olması ise belki mide kaslarının diğerlerine göre daha gevşek olmasıyla açıklanabilir. Tabii, sesi korumak için dengeli bir beslenme de şarttır.’Buradan istediğimiz cevabı alamayınca, biraz daha araştırıyoruz. Şu anda 35 yaşında olan Sibel Can’ın aslında hep kilo problemi olduğunu keşfediyoruz. Olayların başlangıcı, Hakan Ural’la yeni evlendiği günlere denk geliyor. O devirde kendisiyle yapılan bir röportajda boyu 1.68 kilosu 54 olarak belirtiliyor. Ama dikkat! Kilo rakamının yanına bir parantez içinde şu cümle eklenmiş: 58 kilodan bu kiloya indi, daha üç dört kilo vermek istiyor.Öyleyse onun durumu, birçok kadında rastlanılan diyet bağımlılığı sorunu mu? Psikiyatr Dr. Arif Verimli böyle sürekli diyet halinde olan kişilerin endişeli bir yapıya sahip olduğunu, hatta depresif olmaya daha yakın durduğunu söylüyor.Ama Sibel Can’ın diyetleri, diğer kadınlar gibi psikolojik yapısıyla değil, çıkardığı albümlerle doğrudan bağlantılı. Yaptığımız araştırma bunu açıkça gösteriyor. Son bir uyarı: Aşağıdaki yazı Sibel Can’ın çeşitli zamanlarda yaptığı diyetlerden örnekler içerse de yönlendirici değildir. Haberin sizi ideal formunuza kavuşturmak gibi bir gayesi yoktur.ŞARKILAR SENDEN YANA (1995)Bu albümün çıkmasına yakın Sibel Can, karpuz-peynir diyetiyle 7 kilo verip 58 kiloya düştüğünü dünya aleme açıklıyor.SİBEL CAN’LA BU DEVİRDE (1997)Bu kez ‘Padişah’ şarkısıyla meşhur olan bu albümüne mezoterapi yöntemiyle hazırlanıyor Sibel Can. Bütün yaz boyunca süren ve gün be gün gazeteler tarafından izlenen diyet, sonunda sonuç veriyor: 65 kilodan 56 kiloya iniyor.DAHA YOLUN BAŞINDAYIM (1999)Sibel Can’ın en acıklı yılı belki... Karagümrük çetesi davası, gözaltına alınma, Hakan Ural’la boşanma. Hepsi bu yıla denk geliyor. Kilonun filan bir önemi yok. Diyet yapılmıyor. Kilolarla yıl sonunda albüm çıkıyor.CANIM BENİM (2001)Bu albüm çıkmadan önce, Hakan Ural’dan ayrılmış, yeni eşi Sulhi Aksüt ise hapistedir. Sibel Can, belki de onu özlediği için bayağı şişman. Ama albüm çıkacak. Mecbur, başlıyor diyete. Bu defa bir obezite danışmanı buluyor. Haluk Saçaklı, bir tıp doktoru değil, ama doktor: Spor Akademisi mezunu, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde ‘Obezitenin egzersiz ve diyet yoluyla giderilmesi’ konusunda yüksek lisans ve doktora yapmış. Sibel Can altı ay sonra haziranda basına açıklıyor: ‘42’den 38 bedene indim. Tam 15 kilo verdim. Şu an 58 kiloyum. 3 kilo daha verdim mi eski formuma kavuşmuş olacağım.’ Temmuzda albüm çıktığında, verdiği kilo toplam 22’yi buluyor.ALBÜMSÜZ VE KİLOLU YIL (2002)Çok kötü bir yıl. Çünkü albüm çıkarmıyor, dolayısıyla kilo da veremiyor. Temmuzda halka şu açıklamayı yapma gereğini hissediyor: ‘İki-üç kilo aldım ama kilo benim için çok önemli değil. Güzel sesli bir sanatçıyım. Önemli olan sağlıklı olmam. 59 kiloyum.’ Ama sonunda önemli olanın kilo olduğunu anlamış olmalı ki, sonbaharda yeniden kolları sıvıyor. Yine Haluk Saçaklı’ya gidiyor.SEN BENİMSİN (2003)Yeni albüm yolda. Diyet hızlanıyor. Bu kez 7 kilo veriyor. Kocasının ve kilosunun izniyle mayolu fotoğraflar da çektiriyor. KANADI KIRIK SEVDA (2004)Nisan ayında ‘Kanadı Kırık Sevda’ adlı şarkısına klip çekmesi gerekiyor. Tabii kamera karşısına geçmeden önce diyetini yapıyor, 6 kilo veriyor.YENİ ALBÜM (Şubat 2005)Önümüzdeki haftalarda yeni albümü çıkacak. Bu kez detoks rejimi uyguluyor Sibel Can, tabii yine Haluk Saçaklı gözetiminde. Geçen hafta, 5 ayda 9 kilo verdiğini açıklıyor. Son rakam: 58 kilo.Diğer albüm-kilo performanslarıCandan Erçetin: Melek albümü öncesi 4-6 kiloEbru Gündeş: Bize Bu Yakışır albümü öncesi 12 kilo.Ata Demirer: Adı henüz belli olmayan albümü için 12 kilo.Işın Karaca: İçinde Aşk Var albümü için 20 kilo.Deniz Seki: Yeni çıkacak albümü için şu anda diyette.HALUK SAÇAKLI (Sibel Can’ın obezite danışmanı)Bana geldiğinde kilosu 80 küsurdu2001’de Sibel Can bana ilk geldiğinde kilosu 80’lerdeydi. Bunu 20 küsur kilo aşağı çekmeyi başardık. Sibel Hanım’ı birkaç yıl göremedim. Son gördüğümde bu kiloların 8’ini geri almıştı. Şimdi yeni diyetle 58’e düşmeyi başardık. Sanatçılar zor bir hayat düzeni içinde oldukları için bu diyet programlarını layıkıyla uygulamayı başaramıyor. Zaten bu beslenme ve egzersiz programını bir yaşam biçimine dönüştüremediğimiz sürece hızla kilo almaya mahkumuz. HADİSE, PAKİZE SUDA’NIN MİŞ MUŞ’LARINDA- Sibel Can 9 kilo vermiş. Ala vere yalama olacak kızcağız.- Sibel Can’ın üç kilo fazlası kalmış. Sibel’in kilo sorunu Kıbrıs sorunuyla başa baş gidiyor.- Sibel Can kebap yiyerek diyet yapacakmış. Zaten epeydir yapıyor, belli. - Sibel Can 7 kilo vermiş. Sibel Can bu... Bugün 9 kilo almış olabilir.

button

Sohbette bile adeta şarkı söyleyen adam

Dört yıl sonra yeni bir albüm çıkaran Yaşar, yakında ikinci klibi çekeceklerini söyledi. Diyet yaparak zayıflayan, iğne ipliğe dönen sanatçı, diyeti bozma pahasına İzmir kumrusu yiyeceğini söyledi.

Sesini, sözlerini, duruşunu, sahnedeki devleşen Yaşar’ı özlemişiz. Dört yıl sonra muhteşem bir albümle geri döndü. ‘Şehir Yalnızlığı’ bizi tam kalbimizden vurdu. Onunla Sevinç Pastanesi Pazar Sohbetleri’nde bir aradaydık. Keyifli pazarlar diliyorum...

- ‘Şehir Yalnızlığı’ albümüne gelen tepkiler nasıl?

Çok olumlu tepkiler geldi. Albüm, Mayıs’ta çıktı. Nasıl geçti anlayamadık. İkinci klibi bile çekmeye yoğunluktan vaktimiz olmadı. Klip çekilmeden bile sevildi şarkılarımız.

- Epey kilo vermişsiniz, özel bir diyet mi uyguluyorsunuz?

Yıllarca çalıştım kilo vermek için ama veremedim. Şimdi sadece çok çalışmaktan dolayı kilo verdim. Tost yiyorum sürekli. Akşam yemeklerini fazla kaçırınca sahnede rahatsızlık yapıyor. Konserden sonra da yiyemiyorum. Ama bugün (İzmir konseri sonrası için) kumru yiyeceğim.

- İki senede bir albüm çıkarırken, bu kez dört yıl ara verdiniz. Bu aranın nedeni Sohbette bile adeta şarkı söyleyen adamneydi?

Evlendiğim için oldu bu büyük ara. Çocuğun varlığı, ilk 3-4 yılın önemi ve onunla ilgilenmek, benim bu arayı vermemin en önemli nedenidir. İkincisi de yoğun çalışmak. 20 yılda 10 albüm yapılmış. O kadar sevilen ve tutan şarkılar var ki, yenileri öğrenmelerine fırsat olmuyor.

‘Doğru işler yaptım’

- Sanat hayatınızın en keyifli dönemindesiniz gibi...

Derler ya, “Balık, deryayı bilmez” diye. Biz de içindeyken anlayamıyoruz gerçekten. Ancak sahnedeyken, şarkı çıktığında daha dünyaya gelmemiş yeni nesil hep bir ağızdan benimle şarkıları söylediğinde işte o zaman anlıyorum ki doğru şeyler yapmışım ve çok seviniyorum.

- Bu dört yıllık arada, müzik piyasasına dışarıdan bakma olanağınız oldu mu?

Pek olmadı açıkçası. Ben müzik piyasasının analiziyle ilgili çok bir şey okumam. Daha çok sinema vs ile ilgilendiğim için bunların dışında kalıyorum ve açıkçası öyle de kalmak istiyorum. Fakat son dönemde bir gelişme var: Meslek birliklerinden bir tanesine beni yönetim kuruluna aldılar. Yıllardır MSG üyesiydim. Orada yönetim kurulunda ki asil üyelerden biri yurtdışına yerleşmiş, devam edemeyeceğini affını isteyerek ayrılmış. Onlar da bana teklif ettiler.

- Peki bu görevle birlikte neyi değiştirmek istersiniz?

Her yaptığım işte ciddi bir adam olduğum için, öncelikle öğrenmem gerek. Orada ki arkadaşlar konuya, terminolojiye çok hakimler. Ben de bir öğrenci gibi, notlar aldım, araştırmalar yaptım. Yavaş yavaş öğreniyorum. Bu soruyu gelecek sene daha iyi cevaplayabilirim.

Herkes dinliyorSohbette bile adeta şarkı söyleyen adam

- Herkes, 18’i de, 80’i de her yaş grubu sizi çok beğeniyor. Bu algı nasıl oluştu sizce?

Birçok yerde bundan bahsediyorum bir de konuşmalarımda ister istemez sanatsal göndermeler yapıyorum. Sosyal medyada da paylaştıklarımı görenler arasında benimle ilgili belli bir algı oluşuyor sanırım. Gerçekten çok kitap okuyorum. Jenerasyon olarak biz hepimiz belli bir eğitim almış, kültüre, sanata meaklıydık. Hala daha arkadaşlarım bu şekildeler. Bir çoğu laik eğitim aldı. Lise arkadaşlarımla halen görüştüklerim var; çok demokratik, okuyan, sorgulayan bir eğitimden geldik. Hem öğretmenlerimiz hem de jenerasyon olarak çok şanslıydık. Her şey elimizin altında, her şeye hemen ulaşıp, tüketmek mümkün. Çok fazla hızlı bir hayat var ve insan yetişemiyor.

İstanbul beni yoruyor

- İstanbul’da yaşamak sizi besliyor mu, yoruyor mu?

Ben İstanbul’a aşık olarak gittim. Çok güzel bir öğrencilik hayatım oldu. Okul bitti arkadaşlarım geri döndüler. Şimdi hepsini çok kıskanıyorum. İstanbul’u öğrenciyken yaşamak varmış, bitince de dönmek gerekirmiş. Şu son dönemlerde İstanbul’u hiç sevmiyorum. Trafiğini, pahalılığını, gökdelenlerini, kalabalığını, güvensizliğini, suç oranının yüksekliğini sevmiyorum. Kentsel dönüşümün oluşturduğu pisliği, görüntüyü sevmiyorum, insanların kabalığını sevmiyorum…

İkili Seçeneklerden

Yürüyüş-Koşu

Sıkılmak-Sabretmek

Susmak-Konuşmak

Dans Etmek-Oturmak

Klasik-Modern

Dobra-Politik

Samimi-Mesafeli : yakın çevreye çok samimi; dışarıya çok mesafeli

Uykucu-Uykusuz

Sakin-Heyecanlı

Kitap-Dergi

Doğa-Konfor

Kedi-Köpek

Güneş-Yağmur

Et-Ot

Düşünceli-Rahat

Unutur-Affetmez

Tatlı-Tuzlu

Çin Yemeği-İtalyan Yemeği

Şarap-Rakı

Esprili-Ciddi

Kilo vermeye engel blokajlar açılabilir!

Diyet ve spor yapmama rağmen neden eskisi gibi zayıflayamıyorum? Bu cümleyi premenopoz ve menopoz sürecinde sıklıkla duyuyoruz. "Eskiden uyguladığım ve çok kısa sürede beni forma kavuşturan diyetim, bugün bende aynı etkiyi yaratmıyor" diyor birçok kişi. Yoğun iş temposu, düzensiz beslenme ve bazen hormonal sebeplerden dolayı günümüzde kilo almak oldukça yaygınlaştı. Premenopoz-menopoz ise kadınlar için en hassas süreçlerden biridir. "Beslenme düzenim değişmedi ancak göbeğim yağlanmaya başladı, sırtımda çizgiler oluşmaya başladı" diyerek bize başvuran danışanların sayısı oldukça fazla. Maalesef günümüzde premenopoz süreci artık çok erken yaşlarda başladığı için bu kişilere mutlaka özel bir program oluşturmak gerekiyor. Standart zayıflama programlarından ziyade tamamen ihtiyaçları doğrultusunda bir program oluşturmak temel kuraldır. İşte tam bu noktada öncelikle metabolik blokajları açan bir program önermekte fayda var.

HANGİ BÖLGELERE UYGULANIR?
Kişinin kilo vermesine engel olan blokajları açma programı, sırt bölgesine uygulanır. Ancak bu yönteme ek olarak uygulanan yağ kırma işlemi ise yağlanma problemi olan her bölgede; karın, göbek, bacak, kol, hatta gıdı bölgesinde dahil uygulanabilir. Yağ kırma işlemi birden fazla bölgede uygulanabilir. Program tamamen kişinin ihtiyaçları doğrultusunda uygulandığı için gerek duyulduğu takdirde karın, göbek, bacak, kol hatta gıdı bölgelerinde aynı anda işlem uygulanabilir.



SAĞLIKLI BESLENME ŞART
Peki bu program esnasında nelere dikkat edilmelidir? Her zayıflama sürecinde olduğu gibi sağlıklı beslenme ve bol su tüketimi olmazsa olmazımızdır. Hatta sağlıklı beslenme, sonuca ulaşana kadar değil sürekli bir yaşam tarzı haline getirilmelidir. Bu arada programa başlamadan önce danışanların bu düzene uyum sağlayabilecek kişiler olmasına dikkat edilmelidir. Görüşme randevusu esnasında detaylı bir şekilde danışanlar bilgilendirilmelidir ve kişinin elektronik ölçüler sayesinde detaylı bir şekilde yağ oranı, yağ kütlesi, kas kütlesi ve iç yağlanması ölçülmelidir. Peki bol su tüketimi neden çok önemli? Çünkü kişinin kırılan yağlarının vücuttan dışarı atılmaması durumunda vücutta bir şişme yani ödem oluşması ihtimali söz konusu. Bu arada işlemler kanser tedavisi görenler, hamileler ve böbrek yetmezliği sorunu olanlar hariç herkese uygulanabilir. Çünkü vakum enjeksiyon ve kimyasalın kullanılmadığı oldukça konforlu işlemlerdir. Öte yandan kilo vermenize engel olan durumları ortadan kaldırırken uzman kişileri ve doğru merkezleri tercih etmenizi önerir, sağlıklı günler dilerim.



METABOLİK BLOKAJ NEDİR?

KİŞİNİN kilo vermesine engel teşkil eden ve kiloyu tutan durumlardır. Bu durumları ortadan kaldırabilmek için son teknolojiyle geliştirilen bir yöntem kullanılmalıdır. Blokaj açma, alanında tek, alternatifi olmayan bir teknolojidir. İşlem, kişinin metabolik blokajlarını tespit eder ve tespit edilen ihtiyaçları doğrultusunda 4 farklı noktadan metaferik dalga göndererek kiloyu tutan blokajları açar. Kişinin ihtiyaçları doğrultusunda uygulanan bu yöntem herkeste çok farklı sonuçlar vermektedir. Çünkü herkesin metabolik blokajları ve yağlanma hikayesi farklıdır. Bu teknoloji, kilo vermeye engel teşkil eden faktörleri ortadan kaldırır. Yani zayıflama sürecine kişiyi hazırlar ve kilo verme sürecini hızlandırıp kolaylaştırır. Blokaj açma programı bir yağ kırma işlemi değildir. Mutlaka bir yağ kırma işlemine ek olarak uygulanmalıdır. Bu işlem bir yandan vücudu kilo vermeye hazırlıyor; diğer taraftan bölgesel fazlalıklarını yağ kırma işlemi sayesinde vücuttan dışarı atıyoruz. Ne yaparsam yapayım asla zayıflayamıyorum diyen danışanlara bile şaşırtıcı sonuçlar veren bu uygulama ilk seans itibariyle, seans öncesi ve sonrasında alınan elektronik ölçümlerde ve kıyafetlerde görülebilecek düzeyde etki gösterir.

UYGULAMA HANGİ SIKLIKLA YAPILIR?
BLOKAJ açma için haftada 1, en fazla 2 seans öneriyoruz. Yağ kırma işlemleri ise mutlaka 15 günde bir uygulanmalıdır. Sebebi ise kırılan yağ miktarının oldukça yüksek oluşudur. Kırılan yağlar vücuttan dışarı atılmadan yeni bir yağ kırma işlemi uygulanmamalıdır. O yüzden bu süreçte bol su tüketimi en önemli faktörlerden biridir.


Hazırlayan: Özlem POSBAŞOĞLU

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır