kimlik hırsızı sendromu / Makaleler – milda

Kimlik Hırsızı Sendromu

kimlik hırsızı sendromu

Patriyarkada Kadın Olma Sendromu

Genç bir doktora öğrencisi olduğum zamanlar ‘taç sendromu’ diye birşey duymuştum. Kadınların, eğer işlerini çok iyi yaparlarsa farkedileceklerini ve başlarına bir taç konulacağını düşünmesi diye açıklıyor bu terimin ismini koyanlar. Bunu doktora hocam Ann Nelson ile paylaştığımda Ann kısa ve öz bir tepki vermişti: Kadınların erkek egemen ortamlarda önlerinin kesilmesine verilen bir sürü şaşalı isim var. 

 

Bu süslü isimlerden bazıları: kimlik hırsızı sendromu, taç sendromu, cam tavan (sendromu), … Bunlardan cam tavan “sendromu” hakkında Evrim Ağacı adlı bilim haberciliği sitesinde bir yazı çıktı. Cam tavan kadınların kariyer basamaklarını tırmandıkça önlerine çıkan ‘görünmez’ bir bariyer. Görünmezi tırnak içine aldım. Belki size yasalar ‘kadın fizik profesörü olamaz’ demiyor, ama siz bakıyorsunuz ki çalıştığınız bölümde hiç kadın profesör olmamış şimdiye kadar, tam olacak kadınlar bırakıp gitmiş. O zaman ‘Ben de olamam’ diye düşünüyorsunuz. Yani aslında engelin varlığı gözlemlediğiniz bir olay. O engelin nedenleri de çoğu zaman biliniyor ama seslendirilmiyor. 

 

Evrim Ağacı’ndaki yazının başlığında ve içeriğinde ilk başta “sendrom” kelimesi geçiyordu. Yazının beni en çok kızdıran kısmı ise bu ‘sendrom’dan kurtulmak için, ya da cam tavanları yıkmak için, kadınlara verilen tavsiyelerdi. Mesela bu tavsiyelerden biri “Tartışmaya yer bırakmayacak kadar yüksek başarılar elde edin”! Aklıma geldikçe sinirlerim bozuluyor. Yazıya yaptığım eleştirilerden sonra Evrim Ağacı birçok değişiklik yaptı. Ne yazık ki bu değişiklikleri listelemedikleri için ilk versiyonu ile nokta nokta farkını görmek zor. Fakat değiştirdikleri noktalardan biri ‘sendrom’ kelimesini çıkarıp onun yerine ‘ayrımcılık’ demeleri.  

 

Bu sendrom/ayrımcılık olayından sonra kadınlar olarak hayatımıza sokulan diğer sendromları da düşünmeye başladım. Mesela kimlik hırsızı (impostor) sendromuna bakalım. Bulunduğunuz konuma kendi emeklerinizle değil de şans eseri geldiğinizi, işiniz için yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadığınızı düşünmek, bir gün geldiğiniz yeri hakeden biri olmadığınızın farkedileceğinden korkmak gibi duyguları anlatıyor. Bu kavram ilk olarak 1978 yılında iki psikolog tarafından ‘Yüksek Başarılı Kadınlarda Kimlik Hırsızı Fenomeni: Dinamikleri ve Terapötik Müdahale’ başlıklı bir makale ile ortaya atıldı. Her ne kadar bu ilk kaynakta sendrom değil de fenomen denmiş olsa da yaklaşım açık: bu kadınlarda olan psikolojik bir sorun. Kullanılan dilde semptomlar ve tedavi gibi kavramlar çıkıyor karşımıza. 

 

Bunları yanyana koyunca karşımıza bir tema çıkıyor: Kadınların patriyarkada hayatta kalmak ve başarılı olmak için, onlara dayatılan engellerle günbegün başa çıkmak için geliştirdiği yöntem ve tepkilere patolojik gözle bakıyoruz. Bu konularda kullandığımız dilin düşüncelerimizi yansıttığına inanıyorum. Bu milattan öncelere dayanan bir gelenek: Kadınlar antik Mısır döneminden daha düne kadar, güya yerinde rahat duramayan rahimlerinden dolayı ‘histerik’ olarak tanımlanıyorlardı. Evlenmeyi istememek gibi gayet doğal bir olay histeri semptomu olarak görülüyordu. 

 

Halbuki hastalık-semptom ikilisi sebep-sonuç ikilisinden farklı olmalı. Biri sizin yemek yemenizi engellerse acıkırsınız. Burda açlığa semptom der miyiz? Lisanstan beri elde ettiğiniz her başarıda birileri ‘kadın kontenjanından kazandın tabii ki’ diyorsa neden kendiniz hakkında şüpheleriniz olmasın? Sizinle beraber bir şirkette çalışan diğer kadınların terfi almasının önünün kesildiğini yüz kere gördükten sonra ‘Bana vermezler o koltuğu’ demek gerçekçi bir analiz değil mi? Bunlar patriyarkadan başka neyin semptomu oluyor? Burada sendrom tam olarak ne? 

 

Bu olayları sendrom diye adlandırdıktan sonra çözümlere de ‘tedavi’ olarak bakıyoruz. Peki tedavi edilmesi gerekenler kim? Kullanılan dile bakarsak tedavi ihtiyacı olan, sendromu yaşayan kadınlar. Sonra gelsin kadınlara özgüven aşılayıcı seminerler gitsin girl power twit zincirleri. Belki de bu zırvalığı tepetaklak edip şöyle düşünmemiz gerekiyor: Cam tavan sendromu erkeklerin kontrolsüz ve anlamsız bir şekilde kadınların başarılarına karşı kör olması ve onları aşağılama durumudur. Kimlik hırsızlığı sendromu erkeklerin, kadınların başarılı olabileceğine inanamama sendromudur. Sonrasında da erkeklerin bu davranışlardan kurtulmak için neler yapmaları gerek, ne gibi destek grupları kurmaları gerek onları tartışırız, iyi olmaz mı?

 

 

 

 

Görsel: Nancy Spero

 

 

Kimlik Hırsızlığı Sendromu: Yeterlik Güvensizliğe Yol Açtığında

3 dakika

Kimlik Hırsızlığı Sendromu: Yeterlik Güvensizliğe Yol Açtığında

Özellikle yeni, zorlu bir durumda olduğunuzda, güvensiz hissetmek, belli bir dereceye kadar normaldir. Zamanla, duruma biraz daha alışkın bir hale geldiğinizde, hata yaparsınız, hatalarınızdan öğrenirsiniz, büyürsünüz ve daha güvenli hissedersiniz. Ardından bu konuda uzmanlaştığınızı bildiğiniz bir noktaya gelirsiniz.

Ancak bu, kimlik hırsızlığı sendromu olan insanlar için geçerli değildir.Konu hakkında gerçekten bir uzman oldukları zaman ve ceplerinde çok fazla başarı taşıyor olsalar bile, kendilerini güvensiz hissederler. Arkadaşları tarafından çok saygı görseler bile, güvensizlik devam etmektedir.

Bu insanlar, başarılarının kendi zekalarının bir ürünü olduğunu ve bunu gerçekten hak ettiklerini kabul edemezler. Her şeyin şans ya da dış etkenlerden dolayı olduğuna inanırlar.

Bu bir yanlış alçakgönüllülük durumu değildir – gerçekten kendilerini bu şekilde görmezler. Aslında, birçoğu, müşterilerini veya hastalarını tıpkı bir sahtekar gibi aldattıklarını düşünüyor. Bütün kanıtlar tersine işaret etse de, yeteneklerine inanmazlar veya yetkin hissetmezler.

Kimlik hırsızlığı sendromunun kökeni nedir?

stresli bir kadın

Bazı insanların neden başarısızlık hissettiğini açıklayan birkaç zemin hazırlayıcı faktör var gibi görünüyor. Konuyla ilgili bir uzman olan Dr. Valeria Young, aşağıdakileri olası nedenler olarak ortaya koymaktadır:

Aile dinamiği veya yetiştirilme şekli

Ebeveynler çocuklarına en iyi dereceleri almaları için baskı yaptıklarında veya diğerler ile karşılaştırdıklarında, çocukları kendilerini yetersiz hisseder. Gerçekte tabiki değillerdir. Ayrıca, şu anda bulundukları yeri aşma ihtiyacını hissedebilirler.

Cinsiyet yargıları

Bugün, toplumsal cinsiyetle ilgili basmakalıp düşüncelerin hem erkekleri hem de kadınları etkilediğini biliyoruz, ancak birkaç yıl önce insanlar bunun sadece kadınlarda olduğunu düşünüyordu. Ne olursa olsun, erkeklere başarı mesajları yollanırken, kadınlara başarısızlık mesajları yollanıyordu. Toplum, kadınları mükemmel olmaya ve aynı zamanda çok fazla rol oynamasına zorlar, hatalara yer olmadığı konusunda baskı yapar.

Kadınlar neredeyse başarılı olma hakları yok gibi hissetmektedir, çünkü bu yer, erkekler için ayrılmıştır.

Maaş farklılıkları

İşyerinde finansal olarak destek görmeyen veya adil bir maaş almayan bir kişi, gerektiği kadar yetkin olmadıkları için bunun olduğunu düşünmeye eğilimlidirler ve ödüllendirilmiyor olmalarının sebebinin bu olduğunu düşünürler.

Özellikle kadınlar, cinsiyetler arasındaki ücret farkını göz önünde bulundurur. Bu da, onlar üzerinde, profesyonel olarak ne kadar değersiz oldukları konusunda bir yanılsama yaratır.

işi beğenmeyen kadın

Yüksek beklentiler ve kendilerinden beklentileri

Kimlik hırsızlığı sendromu olan insanlar, kendilerinden çok fazla şey bekleyen mükemmeliyetçilerdir. Kendilerine, herkes için çok yüksek ve zorlu olan hedefler koyarlar. Ne kadar yetkin olup olmadıkları önemli değildir.

Bu nedenle, kendilerini hep vasat olarak görürler ama bu sadece gerçekleri çarpıtmaktır. Son derece yetkin ve yeteneklidirler, ancak mükemmel değildirler ve gerçekçi hedefler koymazlar.

Bu yüksek beklenti ve talepler, düşük benlik saygısı ve zayıf benlik imajından gelmektedir. Bu faktörler, okulda ve işte kurban oldukları kıskançlık ve aşağılayıcı ifadeler ile de güçlenmektedir.

Kimlik hırsızlığı sendromunun üstesinden nasıl gelinir?

Kimlik hırsızlığı sendromu, bir güvensizlik meselesidir. Kişi, başarılarını, övgülerini ve ulaştığı şeyleri yaşamaması gerektiğini ve bunları etmediğini hissediyor. Ne kadar beceriksiz olduğunu diğer insanlar fark ederse, kendisine bir sahtekar olarak etiket takacaklarını düşünür.

Dunning-Kruger etkisinde tam tersini görürür, cahil insanlar kendi cehaletlerinin farkında değildirler.

İlginçtir çünkü aşırı mükemmeliyetçiliğinden kaynaklanan güvensizlik tam olarak korktukları şeye yol açabilir: başarısızlık. Yine de onlardan daha az yetkin olan insanlar çok şey yapabilirler çünkü o kişiler kendilerine inanırlar ve daha emin görünürler.

Kendinize inanmakla başlayın

Impostor sendromunun üstesinden gelmek için atılacak ilk adım, kendinize inanmaya başlamaktır. Kendinizi iyi tanıyın: neler verebileceğinizi ve sınırlarınızın nerede olduğunu bilin. O zaman bolca hata yapacağınızı bilerek kendinize güvenirsiniz.

Bu hataları en aza indirmek yerine, bunları kabul etmek, başarılarınızın ve ulaştığınız şeylerin tadını çıkarmaya başlamak gereklidir. Yaptığınız şey için kendinize değer vermiyorsanız, diğer insanların size değer vermesi de çok zor olacaktır.

Her övgü aldığınızda, karşınızdakine teşekkür edin ve bunun sizin için geleceğe yönelik bir motivasyon ve kuvvet olmasına izin verin.

mutlu kadın

Son olarak, ertelemeyi bırakın. Kimlik hırsızlığı sendromundan muzdarip insanlar çoğu zaman bir şeyleri erteler çünkü en başından beri başarısız olacaklarından korkarlar.

Bunun bir sonucu olarak, çalışmalarından asla memnun kalmazlar ve bu tatminsizlik de motivasyon eksikliğine yol açar. Bazen anksiyete ve depresyon bile, birikmiş, ertelenmiş olan tüm sorumluluklardan kaynaklanır.

Gördüğünüz gibi, en başarılı insanlardan bazıları bile çoğu zaman yetersiz kalır ve onlar da kendi içlerinde çok fazla güvensizlik barındırır. Anahtar, başarmaktan vazgeçmek değil, koşulsuz olarak kendinizi kabul etmektir.

Gitmek istediğiniz yere ulaşmanın tek yolu budur ve eğer bunu yapmıyorsanız, neden yapmadığınızı, bunun sebeplerini anlayın.

İlginizi çekebilir ...

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır