Kinoa, tek yıllık bir bitki olup dünyada son 20 yıl, ülkemizde ise son 10 yıl içinde popüler hale gelmiştir. Özellikle insan ve hayvan beslenmesinde kendine yer bulmakta ve üzerinde çok fazla sayıda araştırma yapılmaktadır. Kinoa tarımının ne zaman başladığı tam olarak bilinmemekle birlikte araştırmacılar milattan önce yıllarına dayandığını ve Orta ve Güney Amerika yerlileri tarafından yetiştirildiğini tahmin etmektedir.
Aztek ve İnka uygarlıkları kinoa için ‘tahıl ana’ tanımını kullanmışlardır. Avrupa kinoa tarımı ile ’li yıllarda tanışmıştır. Çok sık adı geçen ve kullanılan bir tahıl olsa da kinoa hakkında kişilerin çoğu fikir sahibi değildir. Bazı görüşler kinoanın dünyadaki açlık sorununu çözebilecek bitkilerden birisi olduğunu söylemektedir. Hem besin değeri yüksektir hem de bozkır iklimine uygun olduğundan tarımı için geniş bir alan bulunmaktadır.
Küresel ısınma sonucu pirinç üretiminin azalması kinoa üretimi için bir fırsat doğurmaktadır. Amerika kıtasında milattan önce dahi kullanılan bu bitki Avrupa için son yıllarda önemli derecede kurtarıcı bir besin sayılmaktadır.
Kinoa bitkisinin tohumlarının besleyicilik değeri çok yüksektir. Protein, kalsiyum, demir, E vitamini ve B vitamini için iyi bir kaynaktır. İnsanlarda doku yenilenmesi ve yapımı için gerekli 8 temel aminoasit kinoada bulunmaktadır.
Lisin, sistein ve diğer tahıllarda düşük olan metionin aminoasitleri de kinoa tahılında yüksektir. Bu aminoasitlerin vücutta eksikliğinin hissedilmemesi için karışık tahıl çeşitleri ile beslenme önerilmektedir.
Kinoa buğday, çavdar, yulaf, mısır ve pirinç gibi tahıllardan çok daha yüksek oranda protein içermesi nedeniyle çok iyi bir alternatiftir. Gluten içermediği için de gluten hassasiyeti veya intoleransı olan kişilerde, vegan beslenmede karbonhidrat ihtiyacını karşılayan protein kaynağıdır.
Kinoa bir çok şekilde kullanılmakta, çorba ve ekmek için gıda endüstrisinde geniş bir yer tutmaktadır. Günlük hayatta çorba, salata, pilav olarak kullanılmaktadır. Fonksiyonel beslenme tarzı benimseyen bireyler filizlendirilmiş kinoa tohumlarını tercih etmektedir.
Kinoa bitkisinin tohumu gibi yaprakları da pişirmeye uygundur. Kinoa, %5 yağ, %60 karbonhidrat, %4 lif içermektedir. Çok iyi bir protein kaynağı olan kinoa aynı zamanda A,B,C,D ve K vitaminleri içerir. Kinoa bitkisel bir besin olduğundan kolesterol içermez ve kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum, demir, bakır, manganez, çinko açısından zengindir.
Düşük sodyum içeriği sodyum kısıtlaması olan hastalar için faydalıdır. Kalsiyum açısından bir çok tahıldan zengin olması hayvansal kaynak kullanmadan kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.
Daha fazla yemek tariflerimiz için buraya tıklayınız
Google Play ücretsiz indir :Form Assist
App Store ücretsiz indir :Form Assist
Dyt. Meltem Pınar Yıldırım
Form Assist Diyetisyeni
Kaynaklar
PaylaşFacebook'ta PaylaşTweet atTweeter'da PaylaşPin'leTwitter'da Tweetle
Buğday ve pirinç dünya nüfusunu besleyen 2 temel tahıl türüdür. Vücudun temel protein ihtiyacını karşılayan besinler buğday ve pirinçtir. Pirinç üretimi için oldukça fazla suya ihtiyaç duyulur. Dünya genelindeki su kaynaklarının azalmasıyla ve küresel ısınmayla birlikte pirinç ve buğday üretimi de azalmıştır. Bundan dolayı alternatif bir gıda olarak her türlü topraklarda üretilebilen, su ve gübre problemi olmayan kinoa gündeme gelmiştir.
KİNOANIN FAYDALARI
Birçok farklı gıdadan alınabilen vücut gereksinimlerini tek başına içerisinde barındıran minik kinoa tohumları insan sağlı açısından oldukça faydalıdır.
Yaygın olarak bilinen kinoa faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Tam Protein: Kinoa tohumları tam protein kategorisindedir. Yani vücudun ihtiyaç duyduğu tüm amino asitleri içerir. Tam protein içeren bitkiler oldukça nadirdir ve bu özelliği ile vejetaryenler arasında oldukça popülerdir. Kinoa, kolesterolü yüksek ve yağ içeren hayvansal protein kaynaklarına göre daha sağlıklı bir protein kaynağı olarak görülebilir.
Glüten: Kinoa glüten içermez. Bu nedenle Çölyak hastaları ve glütensiz diyet uygulayanlar için önerilir. Kinoa ile glütensiz ekmekler, çörekler hazırlayabilirsiniz. Kinoa gevrekleri yulaf gevreğine alternatif olarak tüketilebilir.
Kilo Kontrolü: Kinoa kalorisi çok düşük bir tahıl değildir ancak yine de son yıllarda düzenlenen diyet listelerinin pek çoğunda adının geçtiğini görebilirsiniz. Bunun başlıca nedeni kinoanın protein bakımından zengin olması ve yüksek oranda besin lifi içermesidir.
Protein sizi uzun süre tok tutarken besin lifi kan şekeri dalgalanmalarını önleyerek öğünler arasında yaşanabilecek mide kazıntısına engel olur. Ancak fazla kinoa yemek yüksek kalorisi nedeniyle kilo kaybetmenizi zorlaştırabileceği için kontrollü tüketmelisiniz.
Sindirim: Kinoa diğer tahıllardan yaklaşık 2 kat daha fazla besin lifi içerir. Beslenme uzmanları besin lifi bakımından yetersiz beslenmenin yarattığı en büyük sorun olan kabızlığa karşı kinoa öneriliyor. Besin lifi aynı zamanda diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolüne yardımcı oluyor. Kabızlığın tetiklediği bir diğer sorun olan hemoroide karşı daha fazla kiona tüketerek önlem alabilirsiniz.
Demir: Demir minerali bakımından zengin olan kinoa, demir eksikliği anemisi için uygulanan beslenme programlarına eklenebilir. Hücrelere taşınan oksijen miktarında önemli bir rolü olan demir minerali aynı zamanda beyin sağlığı ve zihin açıklığı içinde kritik role sahiptir. Vücut sıcaklığının korunması ve vücudun enerji üretimi demirin metabolizmada kullanıldığı diğer alanlar arasında yer almaktadır.
Riboflavin: B2 (Ribofilavin) içeren kinoa beyin ve kas hücrelerinde enerji metabolizmasına katkıda bulunarak vücudun enerji üretimini destekler ve halsizliğe iyi gelir.
Migren: Kinoa’da yüksek miktarda bulunan magnezyum mineralinin damarları rahatlatan etkisi vardır ve bu özelliği ile kronik migrene karşı önerilen yiyecekler arasındadır. Magnezyum minerali aynı zamanda tip 2 diyabet hastalarında etkili bir kan şekeri kontrolü sağlar.
Antioksidan: Bir antioksidan olan manganez vücudun enerji üretimi sırasında oluşan hücre hasarına karşı koruma sağlar. Kinoa antioksidan etkisiyle, başta kırmızı kan hücreleri olmak üzere tüm hücreleri serbest radikallerin olumsuz etkilerine karşı korumaya yardımcı olur.
Kolesterol: Yapılan araştırmalar düzenli olarak kinoa yemenin total kolesterolü düşürürken HDL (iyi kolesterol) oranını koruduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca kinoada bulunan bazı bileşenler damarları iltihaplı hastalıklara karşı korumaktadır.
NASIL KULLANILIR
kinoa yüksek besin değerine karşılık yağ oranı düşüktür ve kilo aldırmaz. Kolay hazmedilmesi nedeniyle de bebeklerden yaşlılara kadar her yaş grubu için uygun bir besindir. Kinoa’nın kendine has bir aroması vardır ve baskın bir tadıyla baskın bir kokusu yoktur. Kinoa lezzetli ve hafif bir besindir. Bulgur ve pilavın kullanıldığı yemeklerin tamamında kullanılabilir. Kinoa garnitür olarak yemeklere eklenebilir, çorbalarda kullanılabilir ve pilavı yapılabilir. Un haline getirilerek kek, pasta ve kurabiye hamurlarına konulabilir. Yine kinoa nasıl kullanılır sorusunu soranlara haşlanmış kinoanın salatalarda kullanılması iyi bir seçenek olabilir.