Kirpik dibi iltihabı ya da tıbbi ismi ile blefarit çok sık görülen bir durumdur. Hasta konforunu bozan, kızarık kirpik diplerine ve yanma batma gibi belirtilere neden olur.
Kirpik dibi iltihabı tedavisi oldukça güçtür. Kronik bir durumdur. Tam tedavi edilmesi mümkün olmasa da düzenli tedavi ile sakinleşir, belirtiler azalır.
Kirpik dibi dediğimiz alan göz kapağının kenarıdır. Bu bölgede önde deri ile arkadan gelen konjunktiva mukozası birleşir. Kirpikler buradan çıkarlar. Ayrıca bu bölgede uçları yani gözenekleri bulunan meibomian bezler bulunur.
Bu bezlerin salgıladıkları yağ salgısı göz yüzeyini kayganlaştırıp ve göz yaşının buharlaşmasını yavaşlatır. Kirpik dibi iltihabı bu bölgedeki sorunların ortak adıdır. Ayrıca demodex adı verilen ve bu bölgede yaşayan mikroskobik parazitlerde bu iltihabı artıran canlılardır.
Kirpik dibi iltihabının çeşitli tipleri vardır. Kirpik diplerinin kepeklenmesi ve kirpik dökülmesi ağırlıklı giden seboreik form, göz kapaklarının içinde yer alan meibomian bezlerin iyi çalışmadığı, yani göz yaşının yağ tabakasının salgılanmasının bozulduğu türleri de vardır.
Kirpik dibi iltihabı olarak adlandırılan bu durumlar bir birilerinden farklı belirtiler verebilirler. Genelde ortak noktaları, göz yüzeyinin yeterince ıslanmasının engellenmesi ve kirpik dibi iltihabına bağlı göz kuruluğunun ortaya çıkmasıdır.
Kirpik dibi iltihabının belirtileri arasında göz kuruluğu nedeniyle ortaya çıkan
Ayrıca kirpik dibi iltihabına bağlı olarak gözlerde ağrı, kapaklarda şişlik, kapaklarda dolgunluk, kızarıklık kirpik diplerinde kepekler oluşması, kirpik dibi kaşıntısı, kirpik kaybı, kirpiklerde beyazlanma sayılabilir.
Özellikle meibomian bezlerin iyi çalışmadığı meibomian bez disfonksiyonu denilen kirpik dibi iltihabı durumu, genç bireylerin ve bilgisayarda çalışanların yaşadığı yanma batma sulanma göz yorgunluğunun en temel sebebidir.
Bu bezlerin salgısı göz kuruluğu açısından çok önemlidir, çünkü kirpik dibi iltihabında, bu bezlerin uçları tıkanmakta salgıları ve yeterince olmadığında gözyaşı hızla buharlaşarak göz yüzeyi kurur ve ayrıca kayganlıkta kaybolur. Hem de kuru yüzeyde kaymayan kapaklar göz yüzeyini tahriş ederek yanma batma sulanma şikayetlerini arttırırlar.
Gözümüzün konforlu olması bu bezlerin salgılarının yeterince ve düzgün şekilde göz yüzeyini salgılanmasına bağlıdır. Bu bezlerin uçlarında oluşan tıkanıklıklar en basit haliyle göz kuruluğu şikayetlerini arttırıp yanma, batma, sulanma sebebi olurken tam tıkanan yağ bezleri arpacık yani şalazyon oluşmasına sebep olurlar.
Alt kapakta 20 üst kapakta 40 tane bulunan bu bezlerin yıllar içinde uçları tıklanarak tahrip olmaları durumunda ileri yaşta çok ciddiye göz kuruluğu şikayetleri ortaya çıkar. Daha fazla bilgi için göz kuruluğu sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Gözlerimizin sağlıklı ve konforlu olması için kirpik dibi bölgesinin temiz ve sağlıklı olması gereklidir. Sebepleri farklı olsa da temelde tüm kirpik dibi iltihaplarında ve meibomian bez problemlerinde benzer tedaviler uygulanır. Kortizon göz damlaları geçici rahatlık sağlasalar da asıl tedavide pek yerleri yoktur, kalıcı tedavi sağlamazlar ve çok ciddi yan etkileri vardır.
Kirpik dibi iltihabının tedavisi meibomian bez ağızlarının açılmasına ve kirpik dibi bölgesinin temizlenmesine, ek olarak da varsa demodex parazitinin kontrol altın alınmasına dayanır.
Kirpik dibinin iltihaptan kurtarılması için aynı dişlerimizin fırçalanması gibi bakıma ihtiyaçları vardır, çünkü yüzümüzü yıkarken bunların uçlarını çok temizlemek mümkün olmaz. Meibomian bezlerin düzgün çalışması ve kirpik dibi iltihabînın engellenmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz.
Kirpik dibi iltihabında ve meibomian bez disfonkisyonun da uygulanacaklar;
İlk olarak meibomian bezlerin salgılarının kirpik dibine çıkabilmesi için uçlarının açık olması gerekmektedir, bu bölgeye gelen yağ salgısı çeşitli metabolik ve dış etkilerle kurumakta tıkaçlar oluşmaktadır.
Bizim yapmamız gereken kapakları 40 derece civarına ısıtarak tıkaç oluşmasını engellemek amacı ile yağlarını eritmek (aynı tereyağının sıcak tavada erimesi gibi) ve arkasından kapaklara masaj ve baskı yaparak burada oluşmuş tıkaçların dışa atılmasını sağlamaktır.
Daha sonra buraları temizlemek amacıyla çeşitli göz şampuanları ya da pamuklu kulak çubukları kullanmaktır. Kısaca özetlersek kirpik dibi iltihabında yapılması gerekenler ısıt, bastır, temizledir. Bu amaçla üretilmiş çeşitli ürünler vardır. (Örneğin Blefaro-STOP).
Bu ürünler çoğu zaman kirpik diplerindeki yağları yumuşatmak için kapakları 45 dakika 40 43° ısıda 5 dakika kadar ısıtırlar, (sıcak havlularla kompreslerle ya da çay poşetleri ile de bunu yapabilirsek de genellikle bunlar çok çabuk soğumaktadır). Kapakları yaklaşık beş dakika sıcak tutmaya ihtiyacımız vardır. Haldeki yağların erimesi için 5 dakikalık 1 ısıtmaya ihtiyacımız vardır.
Daha sonra kirpik diplerine masaj yaparak, bastırarak bu bezleri boşaltmak çok önemlidir. Son olarak da kirpik diplerini ucu pamuklu çubukla ve göz şampuanları ya da ürünlerin içinden çıkan ilaçlı mendillerle temizleyerek daha iyi çalışmalarını sağlamamız gerekmektedir.
Yukarıda tedavisini anlattığımız kirpik dibi iltihabında ek olarak yağ salgısını düzenleyen omega-3 iyi gelir, bu amaçla bol omega-3 içeren somon benzeri balıkları tüketmek ya da omega-3 tabletleri almak işe yarar. Ayrıca kirpik dibi temizliği amaçlı ürünlerden yararlanabiliriz. Bunlar arasında Befarostop hem ısıtıp hem temizlemek için güzel bir üründür.
Çay bitkisinin yağı demodex parazitini öldürür ancak aktardaki hali gözü yakıp kör edebilir. Bu nedenle Blefarostop ve diğer göz şampuanlarında çay yağı sulandırılmış halde bulunur. Tek başına aktardan alınıp kullanılması çok tehlikelidir.
Gözlerinizin kaşınması, yanması veya kızarması çok rahatsız edici ve sıkıntılı olabilir. Konjonktivit, arpacık ve göz kapağı yangısı gibi göz enfeksiyonları düşündüğünüzden daha sıktır ve çeşitli olası nedenleri vardır. BETTER VISION açıklıyor: En sık görülen göz enfeksiyonları nelerdir? Bir enfeksiyon nasıl gelişir? Enfeksiyonların nedenleri nelerdir, hangi tedaviler mevcuttur ve bunları önlemenin en iyi yolu nedir?
Doğru tedaviyle çoğu göz enfeksiyonu çok kısa süre içinde tedavi edilebilir. Ancak gözlerimiz ve yüzümüz hassas olduğundan bir göz enfeksiyonunun yanma veya kaşıntı gibi en hafif belirtileri bile çok rahatsız edici olabilir. Buradaki iyi haber en sık görülen göz enfeksiyonlarının çok kolay önlenebildiğidir. Size bunun nasıl yapılabileceğini anlatacağız.
Konjonktivitin belirtileri:
Konjonktivitin belirtileri arasında göz kızarıklığı, göz yanması, kaşıntı, konjonktivada şişme, gözlerde basınç, şiddetli ışık hassasiyeti ve/veya göz kapaklarının salgılar nedeniyle birbirlerine yapışması vardır.
Konjonktivitin nedenleri:
Konjonktivitin nedeni bakteriler (klamidya, Haemophilus influenzae, pnömokoklar, gonokoklar, stafilokoklar, virüsler (herpes, Adenovirüs, kızamık, rubella ve su çiçeği), parazitler (sinek larvaları, solucanlar), alerjiler (rinokonjonktivit, normalde saman nezlesiyle ilişkilidir) ve dış uyarılar olabilir. Bulaşıcı olmayan nedenler arasında yanıcı maddeler, gözde yabancı cisimler ve yaralanmalar ve ayrıca duman, UV ışığı, toz veya rüzgar vardır. Gözyaşı kanallarını etkileyen bir hastalık konjonktiviti de tetikleyebilir. Konjonktivit en sık rastlanan göz enfeksiyonlarından biridir.
Tedavi konjonktivitin nedenine göre değişir. Bakteriyel, viral ve alerjik konjonktivit arasında ayrım yapılır. Enfeksiyon geçinceye kadar kontak lens kullanımına ara vermek önerilir.
Konjonktivitin önlenmesi:
Viral veya bakteriyel konjonktiviti önlemenin pek yolu yoktur. Konjonktivit dış uyarılarla tetikleniyorsa (duman, rüzgar, UV radyasyonu) en iyi yaklaşım bunlara temas etmekten kaçınmak olur. Görmeyi koruyan spor gözlükleri veya güneş gözlükleri kullanmaya çalışın.
Arpacığı olan kişiler etkilenen bölgede ağrı ve basınçtan yakınır. Bu durum hangi bez enfekte olursa olsun hem üst hem alt kapakları etkileyebilir. Ayrıca iç ve dış arpacık arasında ayrım yapılır: İç arpacık (Hordeolum internum) göz kapağının içinde bulunur. Sıklıkla görünmezdir ama çok kızarmış ve şişmiş bir göz kapağıyla sonuçlanır. Dış arpacığı (Hordeolum externum) ise görmek kolaydır.
Arpacık göz kapağındaki bezlerin bakteriyel enfeksiyonla (genelde stafilokok ve nadiren A grubu streptokok) tetiklenen bir iltihabıdır. Apse küçük bir pirinç tanesi gibidir ve bu nedenle Latincede "arpa" anlamına gelen hordeum adını alır. Bir enfeksiyonun hijyen eksikliği gibi çeşitli olası nedenleri olabilir. Birçok risk faktörü bir arpacığa neden olabilir. Bunlar arasında diabetes mellitus veya bozuk bir bağışıklık sistemi vardır. Her iki durumda bezler gerektiği gibi çalışmazlar ve bakteriler böylece daha kolay çoğalabilir.
Hastalar arpacığı parmaklarıyla sıkmamalıdır yoksa çıkan iltihap enfeksiyonun yayılmasına neden olur. Arpacıklar genel olarak kendiliğinden iyileşir ve özel bir tedavi gerekmez. Ancak bir ısı lambasıyla ısı uygulama, antiseptik göz merhemleri ve antibiyotikli göz damlaları iyileşme sürecine yardımcı olabilir. Bir arpacık birkaç günden sonra küçülmediyse bir göz doktorunu görmeniz gerekecektir.
Arpacık bakteriyel bir enfeksiyondur yani iyi hijyen ve göz bakımı enfeksiyon riskini azaltabilir. Bu nedenle özellikle gözlerinize dokunmadan önce olmak üzere ellerinizi düzenli olarak yıkayın. Bozuk bir bağışıklık sistemi başka bir risk faktörüdür. Aslında tüm önleyici tedbirler geçerlidir, örn. dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz yapma.
Göz kapağı enfeksiyonlarının belirtileri:
Kızarık, çapaklı, şiş, kaşınan ve/veya yanan göz kapakları normalde bir göz kapağı enfeksiyonuna işaret eder. Ayrıca gözde yabancı cisim hissi, parlak göz kapağı kenarları, kirpiklerin dibinde kepeklenme ve kirpiklerin dökülmesi veya birbirine yapışmasının tümü olası blefarit bulgularıdır.
Göz kapağı enfeksiyonlarının nedenleri:
Göz kapağı enfeksiyonları göz kapakları içindeki yağ bezleri tıkanınca oluşur. Bunun nedeni bir tahriş, bir enfeksiyon veya fazla yağ üretimi olabilir. Kirpiklerin dibindeki bu özel bezler her göz kırptığımızda gözlere yayılan ve göz kapaklarının gözün üzerinde kolayca kaymasını sağlayan yağ salarlar. Bu yağ çok fazla üretilirse bezler birbirine yapışır. Göz doktorları buna bulaşıcı olmayan göz kapağı yangısı veya Seborre der. Sıklıkla bir göz kapağı enfeksiyonunun çeşitli nedenleri vardır. "Üç S sendromu" doktorların bu sürece verdiği addır ve bir göz kapağı enfeksiyonu ve seborre stafilokok enfeksiyonu ve göz kuruluğu (Sikka sendromu) ile birlikte görülür. Toz, duman ve rüzgar da blefarite neden olabilir.
Göz kapağı enfeksiyonlarının tedavisi:
Enfeksiyonun tanısı göz kapağının içini ve korneayı inceleyip göz kapağı kenarından bir yayma alarak konabilir. Göz doktoru sonra normalde antibiyotikli merhem veya tablet yazar. Gözyaşı tabakası olumsuz etkilenmişse gözyaşı yerini alacak bir madde (örn. göz damlaları) yazmak iyi olabilir. Hastalar iyileşme sürecini göz kapaklarını temizlerken daha dikkatli olarak hızlandırabilir. Bezlerde biriken inatçı salgıları çözmeye yardımcı olmak üzere gözlere her gün on dakikaya kadar ılık, nemli kompresler uygulayın. Sonra kapakları kirpiklere doğru silmek ve sıvılaşmış maddeyi gidermek için pamuklu bir çubuk kullanın.
Göz kapağı enfeksiyonlarını önleme:
Bir göz kapağı enfeksiyonunu buna neden olan dış uyarılardan kaçınarak önleyebilirsiniz. Bunlar arasında toz ve duman gibi tahriş ediciler ve ayrıca havadaki diğer saf olmayan kısımlar vardır. Rüzgardan kaçınmak da akut blefariti önlemeye yardımcı olur. Kronik bir göz kapağı enfeksiyonunuz varsa göz kapaklarınızı her gün temizleyerek belirtileri azaltabilirsiniz.
Kornea enfeksiyonlarının belirtileri:
Kornea enfeksiyonlarının belirtileri başladıkları yere ve nedene göre değişir. Konjonktivada sıklıkla rahatsız olduğundan (konjonktivit) kornea enfeksiyonu olan kişilerde genellikle sulu veya iltihap gibi bir madde salgılayan kızarık gözler ve göz sulanması görülür. Normal korneada enfeksiyon genellikle korneanın yüzeyinde kalır. Yüzeysel enfeksiyon durumunda korneanın sadece dış tabakası (epitel) biraz bulanık hale gelir. Ancak altındaki kornea tabakası (stroma) olaya katılırsa, (örn. bir yaralanma sonucunda) bu durum beyaz bir nokta halinde önemli ölçüde bulanıklaşmaya neden olur. En iç tabaka (endotel) olaya katılırsa kornea şişebilir. Keratit sıklıkla şiddetli ağrıya neden olur ve görmeyi önemli ölçüde azaltır.
Kornea enfeksiyonlarının nedenleri:
Temel neden bir bakteriyel enfeksiyondur ve örneğin kontak lenslerinizin bakımını düzgün yapmamanız nedeniyle oluşabilir. Tipik mikroplar arasında pnömokoklar, stafilokoklar ve streptokoklar vardır. Diabetes mellitus ve bozulmuş bir bağışıklık sistemi gibi hastalıklar bakteriyel kornea iltihabı riskini arttırır. Virüsler de bir enfeksiyonu tetikleyebilir. En sık görülenler adenovirüs, herpes simpleks virüsü ve varisella zoster virüsüdür (su çiçeği virüsü). Çok nadir durumlarda kornea enfeksiyonlarının nedeni bir mantar (Candida albicans) olabilir. Bu mikroplar genellikle göze yabancı cisimlerle veya kirli sularla (örneğin havuz suyu veya kontak lens bakım ürünleri) girerler.
Bulaşıcı olmayan tetikleyenler arasında mekanik tahriş ediciler (yaralanmalar, kontak lensler, kirpikler ve diğer yabancı cisimler), alkol alışkanlığı, bilgisayarda çok uzun süreler çalışma ve yetersiz gözyaşı filmi vardır. Gözyaşı kanalları yeterli gözyaşı sıvısı üretmiyorsa veya gözyaşı filminin kalitesi yeterli değilse bu durum kronik göz kuruluğuna ve böylece kornea yüzeyinin kabalaşmasına yol açabilir. Bu durumu ayrıca göz kapağı şekil bozuklukları arttırabilir çünkü bu durumda gözyaşı filmi gözün üzerine uygun şekilde dağıtılmayacaktır.
Kornea enfeksiyonlarının tedavisi:
Bir kornea enfeksiyonunun nedenine bağlı olarak çeşitli tedavi yöntemleri kullanılabilir.
Bir kornea enfeksiyonunu önleme:
Bir bakteriyel kornea enfeksiyonunun en sık görülen nedeni kontak lensleri takarken, çıkarırken veya saklarken hijyenin iyi olmamasıdır. Kontak lens kullanıcıları kontak lenslerine uygun şekilde bakarak bakteriyel keratitten kaçınabilir. Bu durum şunları içerir:
ZEISS Online Görme Kontrolü Kontrast ve rengi ne kadar iyi görüyorsunuz? Görmenizi hızlı ve kolay bir şekilde buradan kontrol edin!
Görme Testini Şimdi Başlatın!
Üveit belirtileri göz kızarıklığı, gözyaşında artma, daha fazla parlama, bulanık görme ve göze basınç uygulandığında ağrıdır. Hastalar sıklıkla küçük parçacıklar görmekten yakınırlar.
Üveit gözün içini etkileyen ve uvea kısımlarında yangı oluşmasına neden olan çeşitli hastalıklar için genel bir terimdir. Birçok neden olduğundan bunların hepsine burada ayrıntılı olarak yer veremeyeceğiz. Göz doktorları ön (anterior), santral (orta) ve arka (posterior) üveiti birbirinden ayırır.
Üveit tipine bağlı olarak çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Üveit tedavisi belirtileri azaltmak üzere gözdeki yangıyla mücadele eder. Bu nedenle göz bebeklerini büyütmek için göz damlaları (Atropin, Skopolamin ve Tropikamid) ve yangı önleyici maddeler içeren damlalar kullanılır. Üveitin nedeni bir enfeksiyonsa antibiyotikler veya antiviral ilaçlar yardımcı olabilir.
Şu anda üveiti önlemenin bir yolu yoktur.
Göz enfeksiyonlarının belirtileri:
Bir enfeksiyonun belirtileri nedenlerine göre oluşur. Bir göz enfeksiyonunun birçok olası nedeni olduğundan standart bir belirti yoktur. Ancak birçok göz enfeksiyonunda konjonktiva yangılı bir hal alır, hasta hafif veya şiddetli yanma hisseder ve sulu, yapışkan veya iltihaplı bir akıntı vardır. Bakteri enfeksiyonları genellikle gözlerin kızarmasına neden olurken virüs enfeksiyonları pembeleşmelerine neden olur.
Göz enfeksiyonlarının nedenleri:
Bir göz enfeksiyonunun nedeni virüsler, bakteriler, parazitler veya mantarlar olabilir. Alerjiler de göz enfeksiyonlarına yol açabilir. Bir göz enfeksiyonunun en sık nedeni virüslerdir ve bunlar normalde göz kapağının içi veya göz yüzeyini tutarlar. Histoplasmosis ve herpes virüsü göz enfeksiyonlarının çok sık nedenlerindendir ve klamidya ve gonorre ile oluşan cinsel yolla bulaşan hastalıklar için de durum böyledir.
Göz enfeksiyonlarının tedavisi:
Bir enfeksiyon nedenine bağlı olarak tedavi edilir. Enfeksiyonun şiddetine göre antibiyotiklerle veya göz damlalarıyla tedavi edilmesi mümkündür. Bu tedavi seçeneği eğer belirtiler üç gün içinde geçmezse düşünülür. Bakteriyel ve birçok viral enfeksiyon normalde tedavisiz geçer. Akut belirtileri olan hastalar genellikle soğutma yoluyla rahatlar. Göz otu (damlalar veya çay olarak bulunabilir) gibi ev çözümleri belirtileri azaltabilir. Hastada alerjik bir göz enfeksiyonu varsa alerji antihistaminiklerle tedavi edilebilir. Bunlar vücuttaki kaşıntı ve hapşırma gibi alerjik tepkileri önemli ölçüde azaltacaktır.
Göz enfeksiyonlarını önleme:
Göz enfeksiyonları genelde gözlerinize kirli ellerle dokunma sonucu oluşur. Bu durumda önlemenin en etkili şekli uygun hijyen ve bakımdır. Enfekte olmuş bir kişiye veya enfekte olabilecek nesnelere temas ederseniz ellerinizi düzenli olarak yıkamalı ve yüzünüze dokunmamalı veya gözlerinizi ovalamamalısınız.
Lütfen dikkat: Bu belirtilerin çoğu zararsız gibi olsa da ciddi bir hastalığa işaret edebilirler. Şüphe durumunda veya belirtiler kötüye giderse lütfen hemen bir doktora gidin. Bu durum özellikle belirtilerinizin nedenini belirleyemiyorsanız çok önemlidir. Bir doktor tıbbi öykünüzü alarak kesin bir tanı koyabilecektir.
Yakınınızdaki ZEISS Gözlükçüsünü Bulun
Gözlüğümü nasıl dezenfekte edebilirim ve yüzümde maske varken gözlük camlarımın buğulanmasını nasıl önleyebilirim?
Sağlıklı gözler için 10 öneri Kuru gözler ve göz yorgunluğunu önleme.
Glokom – körlüğün ikinci en sık nedeni hakkında bilmeniz gereken her şey. Glokom göz tansiyonunu etkileyen ciddi bir göz hastalığıdır.
Çocuk gözlükleri neden en iyi UV korumayı sağlamalıdır? Bütün ebeveynlerin çocukların gözlerini zararlı Ultraviyole Radyasyonundan (UVR) koruma hakkında bilmesi gerekenler.
Progresif Gözlük Camları: her mesafede yeniden iyi görmenin tadını çıkarın.
Daha fazla bilgiDijital Gözlük Camları – dijital yaşam tarzı için tüm gün kullanılabilecek mükemmel gözlük camları.
Daha fazla bilgiTek odaklı gözlük camları – en çok kullanılan gözlük camlarıdır.
Daha fazla bilgiGöz kuruluğu, gözyaşı miktarının azalmasına bağlı olarak ortaya çıkar ve gözlerde batma, yanma ve kaşınmayla kendini gösterir. Gözyaşı miktarı ve kalitesinin yeterli düzeyde olmaması gözleri enfeksiyonlara karşı daha açık hale getirir. Bu nedenle, bu rahatsızlık tedavi edilmediğinde görme kaybı gibi çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Tedavinin gecikmemesi için göz kuruluğu belirtileri görüldüğünde mutlaka alanında uzman bir doktora danışılmalıdır.
Göz kuruluğu; oküler yüzeye hasar verme riski bulunan, gözde yangı, batma ve kaşıntı şeklinde belirti gösteren ve pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Göz kuruluğunun en temel nedeni gözyaşının yeterli miktarda salgılanamamasıdır. Gözyaşı korneayı besleyerek yüzey epitelini nemlendirir. Böylece, kornea pürüzsüz bir optik yüzey haline gelir.
Göz sağlığının korunması için gözyaşının biyokimyasal içerik açısından istenilen kalitede olması gerekir. Gözyaşı; yağ, su ve mukus olmak üzere üç katmandan oluşur. Her bileşen gözün ön yüzeyini korur ve besler. Üç bileşenden herhangi birinde görülen eksiklik, gözyaşının çok hızlı buharlaşmasına neden olabilir. Bu durum ise gözyaşının korneaya eşit şekilde yayılmasını engelleyerek göz kuruluğuna yol açar.
Göz kuruluğu kişilerin yaşam tarzına ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilen bir sorundur. Vitamin eksikliğinden otoimmün hastalıklara kadar birçok sebebi olabilir. En yaygın görülen nedenleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Yaşlanma
Göz kuruluğu, doğal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul edilir. İlerleyen yaşlarda gözyaşı üretimi azalır. Bu nedenle, özellikle 50 yaşından sonra göz kuruluğu belirtilerinin daha yaygın olarak görüldüğü söylenebilir.
A vitamini eksikliği
A vitamini gözün sağlıklı yapısını korumasını sağlayan önemli bir vitamindir. Eksikliğinde göz kuruluğunun yanı sıra, gece körlüğü ve kornea yumuşaması gibi çeşitli göz rahatsızlıkları ortaya çıkabilir.
Düzenli kullanılan ilaçlar
Gözyaşının biyokimyasal yapısında yağ, su ve mukus bulunur. Ancak, bazı ilaçlar mukus üretimini azaltarak göz kuruluğuna neden olabilir. Bu ilaçlar arasında antihistaminikler, bazı antidepresanlar ve beta blokerler yer alır. Düzenli kullanılan ilaçların göz kuruluğuna yol açtığı düşünülüyorsa, mutlaka uzman bir doktora danışılmalıdır. Doktorunuz gerekli incelemelerin ardından ilaç dozunu tekrar ayarlayabilir ya da ilacınızı değiştirebilir.
Teknolojik ürünlerin uzun süreli kullanımı
Gün içinde cep telefonu ve bilgisayar gibi cihazların uzun süreli kullanımı, göz kuruluğunun en yaygın görülen nedenleri arasında yer alır. Bilgisayarda çalışırken farkında olmasak da göz kırpma sayısı ciddi oranda azalır. Göz kırpma sıklığının azalması gözün nemlenmesini engelleyerek göz kuruluğuna neden olur. Gün içinde gözlerin belli aralıklarla dinlendirilmesi, belirtilerin hafifletilmesi açısından oldukça önemlidir.
Sjögren sendromu
Sjögren sendromu, lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin dış salgı bezlerine saldırması sonucu ortaya çıkan otoimmün bir hastalıktır. Lenfositlerin salgı bezlerine zarar vermesi gözyaşı üretimini azaltarak göz kuruluğuna yol açar.
Göz kapağı iltihabı
Blefarit olarak da bilinen göz kapağı iltihabı, kirpiklerin iç ve dış kısmında bulunan yağ bezelerinin tıkanarak iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Göz kapağında gelişen enflamasyon çoğu durumda göz kuruluğuyla birlikte seyreder. Göz kapağı iltihabının tedavi edilmesi çoğunlukla göz kuruluğu belirtilerini de ortadan kaldırır.
Yetersiz su tüketimi
Özellikle yaz aylarında hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte gözyaşı daha hızlı buharlaşır. Gün içinde yeterli miktarda su tüketilerek göz kuruluğu belirtileri hafifletilebilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir.
İklim Koşulları
Rüzgârın çok sert estiği soğuk iklimlerde göz kuruluğu görülme sıklığı daha yüksektir. Düzenli olarak rüzgâra maruz kalmak, gözyaşının hızlı bir şekilde buharlaşmasına yol açar. Bu durum da kronik göz kuruluğuna neden olur.
Kontakt Lens
Göz kuruluğunda en önemli risk faktörlerinden biri de kontakt lenslerin yanlış kullanımıdır. Bazı lensler korneaya giden oksijeni engelleyebilir. Korneaya yeterli oksijenin ulaşmaması, gözyaşı bileşeninde bulunan yağ miktarında azalmaya neden olur. Bunun sonucunda da göz kuruluğu meydana gelir. Son yıllarda oksijen geçirgenliği daha yüksek olan lenslerin üretilmesiyle birlikte, bu durumun daha az görüldüğü söylenebilir. Yanlış lens kullanımı kaynaklı göz kuruluğunuz varsa, doktorunuz, gerekli incelemelerin ardından size en uygun lens tipine karar verecektir.
Göz kuruluğu; gözde yanma, batma ve kaşınmayla karakterize edilen bir hastalıktır. Belirtiler; çevresel faktörler, yaş ve nadiren de olsa cinsiyete göre değişkenlik gösterir. Göz kuruluğunun en yaygın belirtileri şu şekildedir:
Göz kuruluğu tanısı için hastanın belirtileri ve klinik bulguları kapsamlı bir şekilde değerlendirilir. Hastanın klinik bulgularından önce belirtilerin derecelendirilmesi için çeşitli anketler aracılığıyla veri toplanır. Semptom anketleri arasında en yaygın kullanılan anket Oküler Yüzey Hastalık İndeksi (OSDI) adı verilen ankettir. Daha sonrasında, göz kapağı yapısı ve göz kırpma dinamikleri dahil olmak üzere gözün dış yapısı incelenir. Göz muayenesinin ardından göz kuruluğunun tanısı için birtakım testlere başvurulabilir. Göz kuruluğu tanısında sıkça kullanılan testler şunlardır:
Söz konusu bu testler gözyaşı miktarı ve kalitesini ölçmek amacıyla yapılır. Göz kuruluğu tanısı için bu testlerin tamamı uygulanmaz. Doktorlar, hastaların belirtilerini değerlendirerek hangi testin yapılacağına karar verirler. Test sonuçlarına göre eğer hastaya göz kuruluğu tanısı konmuşsa, tedavi seçenekleri değerlendirilmeye başlanır.
Göz kuruluğu tedavisinde temel amaç; gözde oluşan hasarı onarmak, belirtileri hafifletmek ve gözü eski sağlığına kavuşturmaktır. Göz kuruluğu tedavi yöntemleri; medikal, punktum oklüzyonu ve cerrahi tedavi olmak üzere üç başlık altında incelenebilir. Çoğunlukla medikal tedavinin ilk basamağını yapay gözyaşı damlaları oluşturur. Göz kuruluğu tedavisi için jel ve damla olmak üzere pek çok yapay gözyaşı seçeneği bulunur. Enfeksiyon kaynaklı göz kuruluğu vakalarında antibiyotikli solüsyonların kullanılması gerekebilir. Ancak, doktor önerisi olmadan yapay gözyaşı kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Medikal tedavinin yeterli olmadığı durumlarda, gözyaşının alt kapakta emildiği küçük açıklığın kapatılması amacıyla punktum oklüzyonu adı verilen yönteme başvurulabilir. Punktum düzeyde oluşan tıkanıklıklarda tedavi süreci hasta için son derece kolay ve rahattır. Son olarak, çok nadir olarak görülse de medikal ve punktum tedavi yöntemlerinin yeterli olmadığı durumlarda, cerrahi müdahaleyle göz kuruluğu tedavi edilebilir.
Göz kuruluğu kişilerin günlük hayatını etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Yaşam tarzında yapılacak ufak değişikliklerle belirtileri hafifletmek mümkündür. Bu kapsamda alınacak önlemler şu şekilde sıralanabilir: