Kivi Kabız Yapar Mı

Kivi, ülkemizin yerli bir meyvesi olmamasına rağmen Karadeniz bölgesinde yetiştirilmeye başlanmasıyla daha uygun fiyata temin edilebildiğinden kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Kivi, zengin C vitamini ve lif içeriğinin yanı sıra polifenoller, karbonhidratlar ve proteaz tipi bir enzim olan aktinidin taşıyor.

İlk olarak ’de yayımlanan bir çalışmada kivinin kabızlık şikayetlerinde bağırsak yumuşatıcı olarak etkili olduğu bulgusunu gördüğümde dikkatimi çekmişti. Az sayıda yaşlı gönüllülerde yürütülen bu araştırmada kivinin yenilmesiyle dışkı miktarını artırdığı, yumuşamasını sağladığı ve çıkışını kolaylaştırdığı bildiriliyordu. Nitekim önerdiğim birkaç kişide kivinin bu bakımdan gerçekten yararlı olabildiğini gözlemledim. Daha sonra, ’de Çinli ve ’da Japon araştırmacılar tarafından yürütülen iki klinik çalışmada da benzer olumlu sonuçlar alınması bu etkinin rastlantısal olmadığını ve doğruluğunu gösteriyor. 

Yeni Zelanda’da yürütülen ve yeni yayımlanan bir bilimsel tasarımlı (randomize, çift-körlü, plasebo kontrollü) klinik çalışma, kivinin bu etkisinden artık ‘besin desteği’ boyutunda yararlanıldığını gösteriyor. Çalışma belirli kriterlere göre seçilen ara sıra kabızlık şikayeti bulunan   yaş arasında 87 sağlıklı gönüllü üzerinde yürütülmüş. Dört hafta boyunca bir gruba dondurularak kurutulmuş ve toz edilmiş kivi (günde gram), plasebo (boş ilaç) grubuna ise aynı miktarda kivi aroması katılmış bir karışım (limon tozu, sitrik asit, früktoz, sükraloz, spirulina) verilmiş. Sonuçlar, haftalık yapılan ölçümlerle başlangıç değerleriyle karşılaştırılarak ve kivi ile plasebo grubu arasındaki ölçüm değerlerinin istatiksel hesaplanmasıyla yorumlanmış.

Sonuç olarak, kivi tozunun dört hafta süreyle düzenli uygulanmasıyla kivi grubunun başlangıç verilerine (kivi verilmeye başlanmadan önceki) ve plasebo grubuna göre belirgin bir gelişme sağlandığı; spontan (kendiliğinden) bağırsak hareketlerinin sıklığının artırılabildiği, karın sancısı ve gaz şikayetlerinin giderilebildiği ve uygulamaya bağlı herhangi bir olumsuz gelişme gözlenmediği bildiriliyor. Özellikle spontan bağırsak hareketliliğindeki artışın ikinci ve üçüncü haftalarda belirginleştiği    görülüyor.

Kivinin bu etkisinin muhtemelen içerisindeki enzim (aktinidin), polifenoller ve liflere bağlı olabileceği düşünülüyor. Boş ilaç grubuna da C vitamini taşıyan limon tozu verilmesi C vitamininin bu konuda pek rolünün bulunmadığını gösteriyor. Kivinin kurutulmasında dondurarak kurutma tekniğinin kullanılmasının amacı ise kurutma sırasında enzimin bozulmasını önlemek.

Sağlık için yararlı ve yenmesi zevkli bir meyve olan kivi, kabızlık şikayeti olan kişilerde sorunun çözümüne katkı sağlayabiliyorsa ne güzel!

Kivi meyvesi ülkemizin yerli bir meyvesi olmamasına rağmen Karadeniz bölgesinde yetiştirilmeye başlanmasıyla daha uygun fiyatla temin edilebildiğinden kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Meyveler zengin C vitamini ve lif içeriğinin yanı sıra polifenoller, karbonhidratlar ve proteaz tipi bir enzim olan aktinidin taşıyor.

İlk olarak yılında yayımlanan bir çalışmada kivi meyvesinin kabızlık şikâyetlerinde bağırsak yumuşatıcı olarak etkili olduğu bulgusunu gördüğümde dikkatimi çekmişti. Az sayıda yaşlı gönüllülerde yürütülen bu araştırmada kivi meyvesinin yenilmesi ile dışkı miktarını artırdığı, yumuşamasını sağladığı ve çıkışını kolaylaştırdığı bildiriliyordu. Nitekim önerdiğim birkaç kişide kivi meyvesinin bu bakımdan gerçekten yararlı olabildiğini gözlemledim. Daha sonra, yılında Çinli ve yılında Japon araştırıcılar tarafından yürütülen iki klinik çalışmada da benzer olumlu sonuçlar alınması bu etkinin rastlantısal olmadığını ve doğruluğunu gösteriyor.   

Yeni Zelanda’da yürütülen ve yeni yayımlanan bir bilimsel tasarımlı (randomize, çift-körlü, plasebo kontrollü) klinik çalışma kivi meyvesinin bu etkisinden artık “besin desteği” boyutunda yararlanıldığını gösteriyor. Çalışma belirli kriterlere göre seçilen ara sıra kabızlık şikâyeti bulunan 18 ile 65 yaş arasında 87 sağlıklı gönüllü üzerinde yürütülmüş. Dört hafta boyunca bir gruba dondurularak kurutulmuş ve toz edilmiş kivi meyvesi (günde 5,5 gram), plasebo (boş ilaç) grubuna ise aynı miktarda kivi aroması katılmış bir karışım (limon tozu, sitrik asit, früktoz, sükraloz, spirulina) verilmiş. Sonuçlar haftalık olarak yapılan ölçümlerle başlangıç değerleri ile karşılaştırılarak ve kivi grubu ile plasebo grubu arasındaki ölçüm değerlerinin istatiksel hesaplanması ile yorumlanmış. 

Sonuç olarak, kivi meyvesi tozunun dört hafta süreyle düzenli uygulanması ile kivi grubunun başlangıç verilerine (kivi verilmeye başlanmadan önceki) ve plasebo grubuna göre belirgin bir gelişme sağlandığı; spontan (kendiliğinden) bağırsak hareketlerinin sıklığının artırılabildiği, karın sancısı ve gaz şikâyetlerinin giderilebildiği ve uygulamaya bağlı herhangi bir olumsuz gelişme gözlenmediği bildiriliyor. Özellikle spontan bağırsak hareketliliğindeki artışın ikinci ve üçüncü haftalarda belirginleştiği görülüyor.

Kivi meyvesinin bu etkisinin muhtemelen içerisindeki enzim (aktinidin), polifenoller ve liflere bağlı olabileceği düşünülüyor. Boş ilaç grubuna da C vitamini taşıyan limon tozu verilmesi C vitamininin etkide pek rolünün bulunmadığını gösteriyor. Kivi meyvesinin kurutulmasında dondurarak kurutma tekniğinin kullanılmasının amacı ise kurutma sırasında enzimin bozulmasını önlemek. Sağlık için yararlı ve yenmesi zevkli bir meyve olan Kivi kabızlık şikâyeti olan kişilerde sorunun çözümüne katkı sağlayabiliyorsa ne güzel!

Rush E., et al., Kiwi fruit promotes laxtation in the elderly. Asia Pacific Journal of Clinical Nutrition 11,

Uebaba K., et al., Mild laxative and QOL-improving effets of kiwi fruit extract in the elderly. Jpn. J. Complement Altern Med. 6,

Chan A., et al., Increasing dietary fiber intake in terms of kiwi fruit improves constipation in Chinese patients. Worl J. Gastroenterol. 13,

Udani JK. & Bloom DW., Effects of kivia powder on gut health in patients with occasional constipation: a randomşzed, double-blind, placebo controlled study. Nutrition J.

Bol diyet lifi sindirim için oldukça önemlidir. Kivi içerisinde bulunan aktinidin adı verilen enzim, proteinleri parçalamaya yardımcı olur ve bu da sindirim sürecini kolaylaştırır. Böylece bağırsak hareketlerini arttırarak kabızlığı önler.

Yapılan araştırmalar bağırsak problemlerine iyi geldiğini destekliyor…
Yaşlı gönüllülerde yürütülen bir araştırmada kivi yenilmesi ile dışkı miktarının arttığı, dışkı yumuşamasının sağlandığı ve dışkı çıkışının kolaylaştırıldığı gözlemlenmiş.

Yeni Zelanda’da ara sıra kabızlık şikayeti bulunan 18 ile 65 arasında 87 sağlıklı gönüllü üzerinde yürütülen bir diğer çalışmada bir gruba dondurularak kurutulmuş ve toz edilmiş kivi meyvesi, diğer gruba ise aynı miktarda kivi aroması katılmış bir karışım verilmiş.

Kivi meyvesi tozunu dört hafta süreyle düzenli uygulayan grupta, kivi aroması verilen gruba göre bağırsak hareketlerinde düzelme yaşanmış. Burada kivinin kurutulmasında dondurarak kurutma tekniği kullanılmış. Böylece kurutma sırasında, bağırsak hareketlerindeki düzelmeyi sağlayan enzimin bozulması engellenmiş.

Kendiliğinden bağırsak hareketlerinin sıklığında artma…

Yapılan klinik araştırmalara da bakıldığında kivi; kendiliğinden bağırsak hareketlerinin sıklığında artma, karın sancısı ve gaz şikayetlerinin giderilmesinde fayda sağlamasıyla oldukça dikkat çekmektedir.

Kivi meyvesinin bu etkisi besin desteği boyutundadır. İçerisindeki aktinidin sayesinde bu etkiyi sağlayan kivi beslenmemizde mutlaka yer almalıdır.