kivi sekeri yukseltir mi / Şeker Hastalığına Ne İyi Gelir? Şifalı Bitkiler - Nefis Yemek Tarifleri

Kivi Sekeri Yukseltir Mi

kivi sekeri yukseltir mi

Kivi şekeri düşürür mü? Kivi ve şeker

Yanıtla: Kivi şekeri düşürür mü? Kivi ve şeker

Kivi, lif ve antioksidanların yanı sıra birçok vitamin ve mineral içeren bir meyvedir. Bazı araştırmalar, kivinin kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.

Çalışmalar, kivinin kan şekeri seviyeleri de dahil olmak üzere metabolik sağlık üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceğini göstermiştir. Tip 2 diyabetli kişilerde yapılan bir araştırma, 12 hafta boyunca günde iki kivi yemenin kan şekeri seviyelerinde azalmaya ve fonksiyonel iyileşmeye yol açtığını buldu. pankreas.

Başka bir çalışma, yemekten önce kivi yemenin, yemekten sonra kan şekeri ani yükselmelerini azaltmaya yardımcı olduğunu gösterdi.

Kivi kan şekeri seviyeleri üzerinde faydalı bir etkiye sahip olsa da diyabet tedavisi olarak görülmemelidir. Şeker hastalığı olan kişiler diyet ve tedavi konusunda doktor ve diyetisyenlerinin tavsiyelerine uymalıdır.

Başkan bir soruyu yanıtladı Mart 5 2023

Gebelik Şekeri

GEBELİK ŞEKERİ, BELİRTİLERİ VE BESLENMESİ
(GESTASYONEL DİYABET)

Gebelik şekeri nedir, neden olur ve gebelik şekeri kimlerde görülür ?
Toplum tarafından gebelerimizin ya da gebe kalmak isteyen kişilerin araştırdığı ve en çok merak ettiği konulardandır gebelik şekeri.

Gestasyonel diyabet yani gebelik şekeri, ilk defa hamilelikte rastlanan kan şekeri yüksekliği demektir. Bebeğin plasentası tarafından salgılanan hormonlardan dolayı gerçekleşmektedir. Gebelerin yaklaşık 24 haftasından sonra %5’inde görülmektedir. Hiçbir riski olmayan gebelerde de görülmektedir.

RİSK ALTINDA OLAN GEBELER; genelde ailesinde şeker hastalığı olan kişiler olabiliyor. Özellikle fazla kilolu olanlar, polikistik over hastalığı bulunanlar, ileri yaş gebeler, hipertansiyon hastası olanlar, daha önce yüksek kilolu bebek doğurmuş olanlar, önceki gebeliklerinde düşük yaşayanların gebelik şekerine yakalanma riskleri daha yüksektir.

Gebelerden ilk istenen kan tahlillerinin içinde mutlaka kan şekeri kontrolleri bulunur. Yüksek riskli grupta bulunmayan gebelere özellikle yükleme testi yapılır 24-28 haftalar arasında. 50, 75 ya da 100 gr şeker ile testler yapılır.

Bu çıkan kan tahlil sonuçlarına göre gebelere gerekli diyet, egzersiz ya da çok fazla yükseklik var ise doktor kontrolü ve onayı ile insülin kullanımı olabilmektedir.

EĞER; beden kitle indeksiniz 25’in altında ise, ailenizde şeker öyküsü yok ise genetik olarak ya da yaşınız 25’in altında ise düşük risk grubundasınız demektir.

Gebelik şekeri olan anne adaylarının özellikle dikkat etmesi gerekenler;
Hem bebeğinizin, hem de siz değerli gebelerimizin hamilelik sürecini sağlıklı geçirebilmeniz ve ilerde yaşayacağınız risklerin önüne geçebilmeniz için yaşam tarzınıza ve beslenmenize büyük önem vermeniz gerekmektedir. Mutlaka bir diyetisyen kontrolü ile gebelik şekeri takibiniz ve beslenme programınızın düzenlenmesi gerekmektedir.

GESTASYONEL DİYABET OLAN GEBELER;
Düzenli olarak günde 2.5-3 litre su içmeye özen göstermelisiniz.
Şeker içeren besinlerden, şekerli içeceklerden, basit karbonhidrat içeren patates, pirinç, makarna, kek, börek, çikolata gibi yüksek şeker içeren besinlerden uzak durmalısınız.
Glisemik indeksi yüksek olan besinler yerine glisemik indeksi düşük olan besinleri tercih etmelisiniz. Bunlar genel olarak basit karbonhidrat yerine tam tahıllı karbonhidrat grubunu tercih etmelisiniz. Kestane, patlamış mısır, kraker gibi atıştırmalıklardan uzak durup onun yerine tam tahıllı ürünleri tercih etmelisiniz. Elma, armut, kivi, mandalin gibi taze mevsim meyvelerini tercih edip kuru incir, kuru üzüm, muz ya da kavun gibi glisemik indeksi yüksek olan besinleri tercih etmemelisiniz.

Gestasyonel diyabette kilonuz çok önemlidir. Günlük kalori dengenize çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Kilo artışı asla istenmeyene bir durumdur. Bebeğin obezite olma riskini bile sizin beslenmeniz etkileyecektir.
Öğün atlamayıp sık sık az az beslenmelisiniz. Ara öğünlerinizde mutlaka süt ürünlerini yani süt, yoğurt, ayran grubunu beslenmenize eklemelisiniz.

Yağlı, baharatlı ve şekeri bir anda yükseltip bir anda düşürecek yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Basit karbonhidrat türleri dediğimiz hamur işi, patates, pasta, börek, meyve suyu, bal, reçel gibi besinler şekerinizi aniden yükselteceği için bu tür besinlerden uzak durulmalıdır.

 

Gebelik Boyunca Almanız Gereken Ortalama Kilo
18,5 altı ise Gebeliğe zayıf başladınız. Gebelik boyunca 17-22 kg ağırlık kazanmanız normal.
18,6 – 24,9 arasında ise Gebeliğe normal kiloda başladınız. Gebelik boyunca 9-12 kg ağırlık kazanmanız normal.
25,0 – 29,9 arasında ise Gebeliğe fazla kiloda başladınız. Gebelik boyunca 7-8 kg ağırlık kazanmanız normal.
30 ve üzeri ise Gebeliğe obez olarak başladınız. Gebelik boyunca 6.5-7 kg’dan fazla
ağırlık kazanmamalısınız.

Normal kilolu bir bireyin 1900 kalorilik ortalama gestasyonel diyabet diyeti örneği

KAHVALTI
1 adet haşlanmış yumurta
1 dilim az yağlı beyaz peynir
2 dilim tam tahıllı ekmek
Bol yeşillik-domates-salatalık-biber
2 tam ceviz
ARA ÖĞÜN
1 su bardağı yoğurt + 1 küçük boy elma
ÖĞLE YEMEĞİ
1 dilim tam tahıllı ekmek
EL BÜYÜKLÜĞÜNDE IZGARA ET-TAVUK-BALIK-HİNDİ ETİ
4 yemek kaşığı yoğurt
Bol yeşillikli salata az yağlı

ARA ÖĞÜN
1 su bardağı tarçınlı süt + 3 adet kuru erik

ARA ÖĞÜN-2
2 adet kepekli etimek + 2 yemek kaşığı çökelek + 2 adet salatalık
AKŞAM YEMEĞİ
1 kepçe çorba
8 yemek kaşığı az yağlı zeytinyağlı sebze yemeği
4 yemek kaşığı bulgur pilavı yada 4 yemek kaşığı haşlanmış kuru baklagil salatası
1 su bardağı kefir
Bol salata
GECE ÖĞÜNÜ
1 küçük boy armut + 1 su bardağı ayran

Stres ve diyabet hastalarının şifa kaynağı kivi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rüstem Cangi, kivide bulunan serotonin maddesinin stresi azalttığını, inositolinin ise depresyona iyi geldiğini belirterek, diyabet hastalarının şeker oranlarını düzenlemede de pozitif yönde etkili olduğunu bildirdi.

Kivinin faydaları ve Türkiye'deki tüketimi hakkında bilgi veren Doç Dr. Cangi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu mucize meyvenin dünyada tüketilen yaş meyveler içerisinde içerik bakımından en zengin özelliğe sahip olduğunu söyledi.

Özellikle C ve E vitamini ile yüksek potasyum ve magnezyum içerdiğini belirten Cangi, kivinin vücudun ihtiyacı olan besin maddelerini karşılama bakımından eşsiz bir meyve olduğunu vurguladı.

Türkiye'de tüketicilerin kivinin tüketimi konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ifade eden Cangi, dünyada kivi üretimin arttığını belirterek, şunları söyledi:

''Son 40 yılda dünyada kivi üretiminin 600 kat artarak yaklaşık 1 milyon 300 bin tona ulaşması, tüketicilerin bu meyveye ilgisini göstermektedir. Kivi özellikle havaların soğuması ile birlikte astım, solunum darlığı, grip gibi rahatsızlıklarda ihtiyaç olan C vitamini ihtiyacını karşılamada bire bir meyvedir. Kivi doğal laksatif özelliği nedeniyle başta yatalak hastaların hem dirençlerini artırmak, hem de kabızlık sorununa önlem amacıyla önerilecek meyvelerin başında gelmektedir.''

Kivi tüketiminin faydalarını anlatan Cangi, sözlerine şöyle devam etti:

''Yapılan son araştırmalarda günde 2 kivi tüketmenin vücutta kötü kolesterol (LDL) seviyesini azalttığı, iyi kolesterol (HDL) seviyesini ise artırdığı, özellikle aspirinin yan etkisine maruz kalan kalp hastaları için kivi önerilmektedir. Düşük kalorisi sayesinde kilo almaksızın formun korunmasında, spor sonrası veya sıcakta terleme ile kaybedilen elektrolitlerin karşılanmasında sıkça tüketilen bir meyvedir. Kivide bulunan serotonin maddesinin stresi azalttığı, inositolinin ise depresyona iyi geldiği ve diyabet hastalarının şeker oranını düzenlemede de pozitif yönde etkili olduğu saptanmıştır.''

-KİVİNİN NASIL TÜKETİLECEĞİ BİLİNMİYOR-

Türkiye'de yaklaşık 20 yıl öncesine dayanan kivi tüketimiyle ile ilgili vatandaşların hala yeterince bilgi sahibi olmadığını ifade eden Cangi, ''Kivi meyvesi özelliği itibariyle daldan koparıldığı zaman hemen tüketilebilecek bir meyve değildir. Kivi manav, pazar veya marketlerde sert veya yenebilecek olgunluğa ulaşmış (yumuşamış) durumda satışa sunulmaktadır. Düzenli kivi tüketen vatandaşların mümkünse sert durumda kivileri satın alarak, evde kendilerinin yeme olgunluğuna getirmeleri daha uygun olacaktır. Yaklaşık 10 adet sert kivi, orta irilikte 2 elma ile birlikte ağzı sıkıca kapatılacak bir poşet içerisinde 4-5 gün oda sıcaklığında bekletilmeli, kiviler bu ortamda yenilmeye uygun hale gelecektir'' dedi.

Yemeye uygun hale gelen kivilerin serin yerde muhafaza edilerek 10 gün içerisinde tüketilmesinin uygun olacağını belirten Cangi, şöyle devam etti:

''Eğer tüketiciler yemeye uygun hale gelmiş kivi satın alacaklarsa, limon yumuşaklığında olan meyveleri almaları, yaralı ve özellikle fazla yumuşamış kivileri satın almamaları gerekir. Zira aşırı yumuşamış kiviler hem lezzetlerini yitirmiş hem de tüketici sağlığı için olumsuz etki yapabilirler. Kivide bulunan actinidin enzimi bazı tüketicilerde alerjik etki yapmaktadır. Dudaklarda şişme, kaşınma, burunda ve gözde kaşıntı görülebilir. İleri vakalarda boğazda tahriş, nefes alma zorluğu olmaktadır. Kivi tüketirken bu durumlarla karşılaşan tüketicilerin, mutlaka bir sağlık kuruluşuna giderek alerji testi yaptırmalıdır.''

AA

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır