Sağlıklı ve lezzetli beslenmenin sırrını sizler ile paylaşıyoruz. Işkın yemeği tarifi ile sofralarınıza yepyeni bir tat girecek. Tüm yakınlarınıza sunabileceğiniz bu özel yemek tarifi insan sağlığı için birçok faydaya sahip. Prof. Dr. Canan Karatay tarafından önerilen Işkın yemeği tarifi tam bir C vitamini deposu olmasının yanı sıra kalp dostu bir besin türü olmasıyla da dikkat çekiyor. Işkın yemeği tarifi nedir, Işkın yemeği nasıl yapılır sizler için hazırladık, okumadan geçmeyin.
Işkın yemeği tarifi
Prof.Dr. Canan Karatay’ın kalp dostu olarak önerdiği bir lezzet olan ışkını çiğ bir biçimde tüketmek istemiyorsanız ışkın yemeği tarifimize kesinlikle göz gezdirmelisiniz. Yumurta ile hafifçe kavurarak pişirebileceğiniz ışkın yemeği tarifi, hafif ekşi tadıyla damaklarınızda yeni bir tat bırakacak. İşte çok sevilen ışkın yemeği tarifi…
1.adım: Soğanı yıkadıktan sonra küp küp doğrayın ve yağda kavurun.
2.adım: 4-5 kök ışkını doğrayın ve soğan karışımının içine ekleyin. Bir miktar tuz ekledikten sonra kavurmaya devam edin.
3.adım: Işkınları aşırı derecede kavurmadan üzerine yumurtaları kırın, kısa süre pişirin ve ocağın altını kapatın. Sıcak bir şekilde servis edebilirsiniz.
ensonhaber.com
Manav tezgahlarında yüksek ihtimalle denk gelebileceğiniz ışkın, dış görünüşüyle ve adıyla dikkatleri çekiyor.
Bilimsel ismi “Reun Ribes” olan ışkın otu ayrıca “ışkın”, “uçkun”, “rebez”, “ohçun” isimleriyle de anılır. Anadolu’da ise “yayla muzu” olarak biliniyor.
Besin değerleri ve içerdiği vitaminlerle birçok hastalığa ilaç niyetine tüketilen ışkın otu, denemek isteyenlerin merak konusu oluyor.
Işkın nedir, faydaları nelerdir ve nasıl tüketilir soruları, vatandaşlar tarafından araştırılıyor.
Ekşi bir tada sahip olan ışkının kivi gibi bir aroması vardır.
Kanser ve lösemi hastalığını tedavi etmek için kullanılan bu bitki insan vücudu içerisinde ki hücreleri onararak sürekli olarak yenilemesiyle göz kamaştırır.
Peki ışkın neye iyi gelir, nasıl yenir? İşte ışkın otu hakkında bilgiler...
İlk olarak gaz söktürücü özelliği ile öne çıkan ışkın, sindirim sistemi sorunlarına iyi gelir.
İçerisinde bolca C vitamini bulunduran bu ot aynı zamanda da içerisinde A, B1, B2, E ve K vitaminleri barındırmaktadır.
Kanser çeşitlerinin tedavisinde etkili olan ışkın, hücrelerin sağlıklı yenilenmesini sağlar.
Nefes alıp verme problemi olan kişilere tavsiye edilen ışkın özellikle astım, bronşit ve benzeri solunum yolu için kullanılabilir.
Yaşlanma karşıtı özelliği ile cildin kolajen seviyesinin korunmasını destekler.
En çok taze olarak tüketilmesi tavsiye edilen ışkın otu çiğ olarak da yenebilir.
Işkını en kolay tüketme biçimi kaynatarak suyunu içmektir.
Işkın otundan domates, pirinç, soğan ve zeytinyağı eklenerek hazırlanan ışkın kavurma gibi bazı yemekler yapılmaktadır.
Sağlık
Bilimsel ismi “Reun Ribes” olan ışkın otu ayrıca “ışkın”, “uçkun”, “rebez”, “ohçun” isimleriyle de anılır. Anadolu’da ise “yayla muzu” olarak bilinir. Bu isim ışkının muz gibi soyularak yenme özelliğinden ileri gelir. Kuzukulağı familyasına mensup olan bu bitki son derece ekşimsi tadıyla kiviyi anımsatır. Türkiye’de yetişen ilk yabani ravent türüdür.
Sarımsı ve beyaz çiçekler ile fil kulağını andıran yapraklardan meydana gelir. Üç köşeli, kırmızıya çalan kahverengi kanatlı meyveleri vardır. Işkın otu yapraklarının zehirli olduğu söylenir. Bu nedenle sadece gövdesi ile kökü tüketilir. Bitkinin çiçekleri aynı zamanda güzel kokuludur. Her ne kadar evlerimizde henüz layık olduğu yeri alamasa da ışgın otu aslında içinde barındırdığı olağanüstü faydaları ile tam bir şifa kaynağıdır.
Bugün gördüğü ilginin çok daha fazlasını hak eder. Başta kanser olmak üzere pek çok rahatsızlığa iyi gelen bu sebze doğal bir ilaç niteliği taşır.
Türkiye’nin pek çok şehrinde yetişebildiği gibi yoğunluklu olarak Doğu Anadolu bölgesinde görülür. Bunun sebebi bitkinin, yüksekliği 1000 metre ile 4000 metreyi bulan yüksek dağlık alanlarda yetişmesidir. Karların erimesiyle beraber yüksek yaylalarda ortaya çıkan gövdesi köylüler tarafından kesilerek şehirlere getirilir.
Işgın otu tohumu toprağa bırakıldıktan sonra mayıs ayının ortalarına doğru yeşermeye başlar. Haziran ayının başlarına kadar büyümeye devam eder ve toplanır. Boyu ortalama 50 santimetreye çıkabilen bu bitkinin özellikle Erzurum ve Van çevresinde üretimi yaygındır.
Peki, tüm bu şifalı etkileri ile ortaya çıkan ışkın otu nerede bulunur? Söz konusu şifalı bitkiyi bulmak ne yazık ki o kadar da kolay değildir. Zira örneğin İstanbul pazarlarında bu ürün satılmamaktadır.
Baharla birlikte özellikle Van’da pazarlara düşen bu faydalı bitkiyi o bölgede özellikle çocuklar çok severek tüketmektedir.
İstanbul’da bu ürünün en kolay bulunabileceği yer diğer pek çok bitkisel ürün gibi aktarlar ve bazı marketlerdir.
Bunun için yaşadığınız bölgede taze ürünleri ile bildiğiniz ve güvendiğiniz aktariye malzemeleri satan bir dükkandan ihtiyaç duyduğunuz miktarda alabilir, kuru ve serin bir ortamda uzun süre saklayabilirsiniz. Ayrıca ürüne yine bazı büyük marketlerde paketli olarak da ulaşabilirsiniz. İnternet üzerinden güvenilir adreslerden de bitkiyi sipariş verebilirsiniz.
Her ne kadar ülkemizde henüz pek bilinen ve kullanılan bir bitki olmasa da ışkın otu özellikle İngiltere ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinde bilinen ve kullanılan bir bitkidir. Bitkisel ürünler arasında ışgın otunun özellikle bazı türleri pahalı sayılabilecek fiyatlara satılır. Avrupa’da kimi ışkın otu türleri 30 Euro’ya kadar alıcı bulur. Ülkemizde ise kilo başına ortalama satış fiyatı 10 – 20 TL arasında değişmektedir.
En çok taze olarak tüketilmesi tavsiye edilen ışkın otu çiğ olarak yenebilme özelliğine de sahiptir. Bu bitkiyi en kolay tüketme biçimi onu kaynatarak suyunu içmekten geçer.
Bunun yanında ışkın otu kurusu yoğurt ile karıştırılarak etkili bir krem elde edilebilir. Söz konusu krem cilt yüzeyine sürülerek sivilce, cilt lekeleri gibi problemlerin giderilmesinde kullanılır.
Özellikle gebelikte meydana gelen birtakım lekelerin yok edilmesi bu şifalı ot sayesinde kolaylaşır. Yoğurtla karıştırılarak krem haline getirilip tüketilebilmesinin yanında kabuklarının iç tarafının leke oluşan bölgelere sürülmesi ile de kullanılması mümkündür.
Işgın otu ayrıca tıbbi ilaç yapımında da kullanılan bir bitkidir.
Işgın otunun en çok yetiştirildiği bölge olarak öne çıkan Doğu Anadolu aynı zamanda bitkinin en çok tüketildiği bölgedir. Burada ışkın otu ile ışkın yumurta ve ışkın kapuska gibi çeşitli zeytinyağlı yemekler yapıldığı gibi reçel olarak da yenilir. Ayrıca bu ot salatalara da katılarak lezzet verir. Tadı kiviye benzediği için ürün meyve olarak da tüketilir.
Işkın otundan domates, pirinç, soğan ve zeytinyağı eklenerek hazırlanan ışkın kavurma gibi bazı yemekler İstanbul gibi büyük kentlerde hizmet veren restoranlarda müşterilere sunulmaktadır.
Aslında ışkın mutfaklarınızın baş sebzelerinden biri olmayı hak eder ve onu yemenin pek çok farklı yolu bulunabilir. Örneğin sabahları uyandığınızda güne ışkınlı omletle başlayabilir ve böylece tüm gün kendinizi daha sağlıklı ve zinde hissedebilirsiniz. Bunun yanında bu mucizevi bitkiyi çorba ya da şurup olarak da kolaylıkla tüketmeniz mümkün. Yeter ki isteyin!
Gelelim ışgın otu çayı nasıl hazırlanır sorusuna. Bu çayı hazırlamak son derece kolaydır. 100 gram kadar temizlenip ayıklanmış ışkın otu kökü iki bardak suyun içine bırakılır ve 12 saat bekletilir. Bu sürenin sonunda çay süzgeçten geçirilir. İçine damak tadına göre bir – iki tatlı kaşığı kadar şeker ilave edildikten sonra kaynatılır. Kaynatma işleminin ardından şişelere doldurularak buzdolabında muhafaza edilir ve günlük olarak tüketilmesi önerilir. İçecek hafif mayhoş bir tada sahiptir. Bugüne kadar ortaya çıkan herhangi bir yan etkisi bulunmayan bu çay afiyetle içilir.
Son olarak ışkın otunun sahip olduğu beyaz ve güzel kokulu çiçekleri alkollü ve alkolsüz içecek yapımında da kullanılabilir. Ayrıca İngiliz mutfağının birbirinden leziz tatlı çeşitlerinin muhteviyatında sıklıkla boy gösterir. İster dondurma olsun, ister turta ya da crumble! Sahip olduğu mayhoş tat ışkını tatlılar için ideal bir yardımcı ürün konumuna yükseltir. Belki de İngilizlerin meşhur tatlılarının sırrı ışkın otunda yatar.
Ne dersiniz, sizce de bu bitkiye gerçek değerini en kısa sürede vermeye başlamak ve her türlü şifasını sonuna kadar kullanmak gerekmez mi?