Ahmet Özgür Türenin hazırladığı Köy Enstitüleri Dosyası – Türk Rönesansı, Destek Yayınları etiketi ile okuyucularla buluştu. Bu kitap okuma yazmayla yeni tanışan köylerden büyük yazarlar, ressamlar, müzisyenler çıkartmayı başaran bu benzersiz sistemi anlamak isteyen herkes için bir başvuru kitabı niteliği taşıyor.
Mezunlarına pozitif bilimlerden, sağlık hizmetlerine, tarımcılıktan, inşaat işçiliğine pek çok konuda yetkin olmasını sağlayan bir eğitim veren Köy Enstitüleri çağının ötesinde bir eğitim seferberliğiydi. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlanma yolundaki en önemli adımlarından olan Köy Enstitüleri’ni tüm yönleriyle ele alan Ahmet Özgür Türen’in hazırladığı Köy Enstitüleri Dosyası – Türk Rönesansı Destek Yayınları’ndan çıktı.
|
Yorum
Ahmet Özgür Türen’in hazırladığı Köy Enstitüleri Dosyası – Türk Rönesansı, Destek Yayınları etiketi ile okuyucularla buluştu.
Okuma yazmayla yeni tanışan köylerden büyük yazarlar, ressamlar, müzisyenler çıkartmayı başaran bu benzersiz devrimci atılımın tüm yönleri Ahmet Özgür Türen’in çalışmasında bugüne taşınıyor
Türen, kitap için kaleme aldığı önsözde şunları diyor:
"Köy enstitüleri
Vaktiyle bir umuttu ve güzeldi.
Lakin
Aydınlığı istemediler.
Aliler, Ayşeler, Mehmetler, Fatmalar
Hepsi Atatürk'ün parçaları idi.
Hayatlarında hiç tiyatro izlememiş köy çocukları, Hamlet piyesini oynuyor. Bir müzik aleti çalıyordu. Hepsinin çantalarında bir parça ekmek ve de dünya klasiklerinden bir kitap vardı.
Ve tabii ki Menderes zihniyetinin uykuları kaçmıştı.
Neyse ki "Sovyet tehdidi" imdatlarına yetişti.
Aşık Veysellerin ders verdiği bu okulları komünist ve gayrı milli ilan ettiler.
Halbuki o okullar, Türk olanın en Türk'ü, yerli olanın en yerlisi idi.
Bozkırdaki mucize bitecek miydi?
()
Köy Enstitüleri'ni kapatmakla Türkiye ne mi kaybetti?
Bunun yanıtı cemaatlere teslim edilen varoşlarda.
Terörden dolayı boşaltılan köylerde"
’lı yıllarda Unesco tarafından dünyaya Türk eğitimi model örnek olarak gösterilen köy enstitüleri yurtdışında da geniş yankı bulmuştu
Türen’in çalışmasında o görüşler de kendine yer buluyor.
İşte "Köy Enstitülerinin Yurtdışında Yankıları" başlıklı o bölümde derlenen görüşler:
- Prof. Schwarz Kesler
“Köy enstitülerinde kız ve erkek öğrencilerin oluşturduğu bir müzik topluluğu bize verdikleri Batı müziği konserinde Beethoven ve Mozart parçalarını çaldılar.”
- Prof. H. Wafford
“Türkiye’nin eğitim ve öğretim alanındaki en başarılı hare- ketlerinden birisi köy enstitüleridir.”
- Frederik W. Fernau
“Köy enstitüleri, Kemalist Türkiye’nin kendine özgü ve de özgün buluşudur.”
- Dr. Uriel Heyd
“Köyün sosyal, kültürel ve insani meseleler yönünden kal- kınması yolunda, köy enstitüsü mezunu köy öğretmenleri ta- rafından sarf edilen idealist gayeler bence yalnız memleketimiz için değil, diğer milletler ve bilhassa Türkiye’nin komşuları için büyük bir ehemmiyeti haiz bulunmaktadır”
- George Duhamel
“Dünyanın hiçbir yerinde böylesine yararlı ve anlamlı eğitim kurumları görmedim.”
Prof. Frank Tachau
“Türk Köylerine Öğretmen Yetiştirme” adlı bir yazı yazmış ve enstitülerden şöyle bahsetmiştir:
“Görmüş olduğum Çifteler İlk Öğretmen Okulu, Türkiye gibi bir memlekette, modern şehirler ile geri kalmış köyler arasındaki boşluğu doldurmak için neler yapılmakta olduğunu gösteren iyi bir örnektir. Bu enstitüler, Türk hükümetinin memleketi geliştirme gayretlerinin en çok ileriye çevrili taraflarından biriydi. Bunlar sadece köylerdeki ilkokullara öğretmen yetiştirmek için değil, aynı zamanda öğrencilere modern hayatı mümkün olduğu kadar iyi tanıtmak, böylece onları bütün toplum için yenilik yaratıcı kimseler olarak köylere göndermek amacı ile kurulmuşlardı. Bugün enstitüler Türkiye’nin çeşitli köy ve şehirlerindeki otuz yedi ilk öğretmen okulunun meydana getirdiği sistemin bir parçası olmuşlardır. Artık sadece öğretmen yetiştirmekle sınırlandırıl- mış oldukları için amaçları da nispeten mütevazıdır.”
Prof. John Dewey
“Son yıllarda tasavvurumdaki okullar Türkiye’de kurulmaktadır. Bu okullar köy enstitüleridir.”
Amerikan Kongresi ilk kadın saylavı Miss Jeanette
“Siz demokrasiye ulaşmanın gerçek yolunu bulmuşsunuz. Bu enstitüler tamamıyla mütecanis, muvazeneli ve ahenkli bir cemiyet tipinin birinci garantisidir. Enstitülerinizde memleketin kendi bünyesinden fışkırma, kuvvetli ve sıhhatli bir gençlik buldum.”
Prof. Chares Batman
“Köy enstitüleri, şimdiye kadar eşine rastlamadığım kıymetli öğrenim merkezleridir.”
Prof. Howard A. Reed
“Pek faydalı olmuşlardı. Maalesef uzun müddet devam edemediler.”
Portekizli tanınmış gazeteci Manuel Rodrigues de, “Türkiye’nin köy enstitülerini görmekle elime eğitim alanında işlenecek ve yurduma yararlı olacak çok geniş bir konu ve de örnek geçirmiş oldum” sözleriyle köy enstitülerinin evrensel bir eğitim standardına sahip olduğunu belirtmiştir.
monash.pw
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında eğitimin köylülere ulaştırılabilme sorununu çözmek için girişimlerde bulunulmuştur. Bu amaçla, 17 Nisan yılında “Köy Enstitüleri” resmen kurulmuştur. Köy kökenli çocuklar, köylere öğretmen yetiştirmek amacıyla Enstitülere alınmış ve eğitilmiştir. Enstitülerde karma eğitim uygulanması ve burada gerçekleştiği iddia edilen kız ve erkek öğrenciler arasındaki ahlak dışı ilişkilere dair söylentiler, Enstitülere kız öğrencilerin bulunmasını zorlaştırmıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Enstitülere alınan kız öğrencilerin sayısının zamanla arttığı görülmüştür. Enstitülerde eğitim, iş ve üretim odaklı olarak öğrencilerin kümelere ayrılmasıyla ve imece usulüyle yürütülmüştür. Dersler, “kültür dersleri”, “teknik ders ve çalışmaları” ve “tarım dersleri” şeklinde 44 saat olarak veriliyordu. Kültür ve tarım dersleri kız ve erkek öğrencilerin hep birlikte ortaklaşa yürüttükleri derslerdi. Teknik ders ve çalışmaları ise öğrencilerin yetenekleri ve ilgi alanlarına göre ayrılarak verilmekteydi. Kız öğrencilerin teknik dersleri “köy ev ve el sanatları” kapsamında üç grup şeklinde ayrılmıştır. Bu gruplar; “biçki-dikiş”, “örgü-dokuma” ve “ziraat sanatları” şeklindedir. Köy Enstitülerinden mezun olan kadın öğretmenlerin köylerdeki kadınlara yol gösterdiği, hastalıklara çareler bulmaya çalıştığı, cehaletin neden olduğu her türlü yanlışa karşı durduğu anlatılmıştır. Köy Enstitülerinden mezun olan çoğu kız çocuğu, burada sunulan eğitim olanağı sayesinde bilgili, kendi ayakları üstünde duran, özgür ve aydın Türk kadınları olmuş ve topluma ışık tutmuştur.
Anahtar Kelimeler:
In the first years of the Republic of Turkey, attempts were made to solve the problem of delivering education to the villagers. For this purpose, “Village Institutes” were officially established on April 17, Girls of village origin were enrolled and trained in institutes to be cultivated as teachers for villages. The implementation of coeducation in the institutes and the rumors of the immoral relationships between male and female students allegedly taking place there made it difficult to find female students to train in the institutes. Despite all these negativities, it was observed that the number of female students admitted to institutes increased over time. Education in the institutes was carried out with a focus on work and production, by dividing the students into groups and by collaborating. The courses were given in the form of “cultural courses”, “technical courses and studies” and “agricultural courses” for 44 hours. Cultural and agricultural courses were conducted by male and female students together. Technical courses and studies were given by dividing the students according to their abilities and interests. The technical courses of female students were divided into three groups within the scope of “village, home and handicrafts”. These groups were “tailoring”, “knitting-weaving” and “agricultural arts”. It was explained that the female teachers assigned to the villages after graduating from the institute guided the women in the villages tried to find remedies for diseases, and stood against all kinds of improprieties caused by ignorance. Most of the girls who graduated from village institutes became knowledgeable, self-standing, free and enlightened Turkish women, and shed light on society, thanks to the education opportunity offered by the village institutes.
Keywords:
Tam Metin
APA | ESEN S, AKANDERE O (). KÖY ENSTİTÜLERİNDE KIZ ÖĞRENCİLER(ALINMA SÜREÇLERİ, EĞİTİMLERİ VE MESLEK HAYATLARI). Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, 21(43), - |
Chicago | ESEN Seher,AKANDERE Osman KÖY ENSTİTÜLERİNDE KIZ ÖĞRENCİLER(ALINMA SÜREÇLERİ, EĞİTİMLERİ VE MESLEK HAYATLARI). Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi 21, no (): - |
MLA | ESEN Seher,AKANDERE Osman KÖY ENSTİTÜLERİNDE KIZ ÖĞRENCİLER(ALINMA SÜREÇLERİ, EĞİTİMLERİ VE MESLEK HAYATLARI). Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, vol, no, , ss - |
AMA | ESEN S,AKANDERE O KÖY ENSTİTÜLERİNDE KIZ ÖĞRENCİLER(ALINMA SÜREÇLERİ, EĞİTİMLERİ VE MESLEK HAYATLARI). Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. ; 21(43): - |
Vancouver | ESEN S,AKANDERE O KÖY ENSTİTÜLERİNDE KIZ ÖĞRENCİLER(ALINMA SÜREÇLERİ, EĞİTİMLERİ VE MESLEK HAYATLARI). Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. ; 21(43): - |
IEEE | ESEN S,AKANDERE O "KÖY ENSTİTÜLERİNDE KIZ ÖĞRENCİLER(ALINMA SÜREÇLERİ, EĞİTİMLERİ VE MESLEK HAYATLARI)." Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, 21, ss - , |