İltihaplı Sivilce Neden Olur?
Enflamatuar sivilceden kaynaklanan komedonlar, iltihapla dolu oldukları için sarımsı görünebilir veya mini kistlere dönüşenler için şişmiş bir görünüm olabilir. Yanağınızda yalnızca bir tane iltihaplı sivilce varsa, buna gerçekten iltihaplı sivilce denemez. Bu tip sivilce, sivilcelerin çok sayıda olmasına, yüzün çeşitli bölgelerine dağılmasına neden olur.
En iyi çabalarınıza rağmen iltihaplı sivilcenizin geçmediğini düşünüyorsanız, bunun nedeni doğru tedaviyi almamanız olabilir. Aslında, bu çok özel sivilce türü hedeflenen bakımla tedavi edilmelidir. Hafif sivilceyi tedavi ederken onu hafifletmeyi ummak imkansız.
Enflamatuar sivilceler mutlaka doğru bakımı ve doğru tedaviyi reçete edecek bir dermatolog tarafından yapılmalıdır. Evde ayrıca, kişiye özel bir rutin benimsemelisiniz. Sabah ve akşam cildinizi, arındırıcı ve sebum düzenleyici tedavilerle (örneğin çinko, salisilik asit, asit glikolik içerir ) tedbirli bir şekilde temizleyin.
İltihaplı Sivilce Nasıl Geçer?
Sebum üretimini düzenleyerek cildi matlaştırarak parlak görünümü sınırlandırır. Ayrıca, hasar görmüş cildin kendini korumak için daha fazla sebum üretme riski altında kurutmamak için epiderminizi iyice nemlendirmeyi unutmayın. Sebum, yağ bezleri adı verilen saç köklerine bağlı bezlerin ürettiği yağlı bir maddedir.
Akneli kişilerde bu bezler ölü deri hücreleriyle karışan ve folikülleri tıkayan bir tıkaç oluşturan fazla sebum üretir. Hormon aktivitesi, akne oluşumuna veya lezyon sayısında artışa neden olabilir. Ergenlik hormonları, yağ bezleri tarafından sebumun büyümesini ve üretimini güçlü bir şekilde uyarır. Yağ bezleri hormonal değişikliklere son derece duyarlıdır. Yağ bezleri üzerinde en belirgin etkiye sahip olan hormonlar, androjenik erkek hormonlarıdır. Erkekler ve kadınlar tarafından salgılanırlar ancak erkek vücudunda seviyeleri daha yüksektir.
İltihaplı Sivilceye Ne İyi Gelir?
Sivilce teşhisi lezyonların özelliklerine göre konur. Doktorunuz bu lezyonlar için diğer olası açıklamaları ekarte etmek için bir fizik muayene yapabilir ve tıbbi ve kişisel bir geçmiş alabilir.
İltihaplı Sivilce Belirtileri Nelerdir?
Sivilce belirtileri kişiden kişiye değişir, şu şekilde kendini gösterebilir:
Derin sivilce sıklıkla sırtta ve göğüste görülür. Genellikle tedavisi en zor akne şeklidir ve yara izine eğilimlidir. Derin sivilce, çoğunlukla cilt yüzeyinde veya bazen cildin daha derin katmanlarında görülen püstül ve kistlere sahiptir. Kırılırsa, salınan irin başka lezyonların oluşmasına neden olur.
Derin sivilce iz kalmasına neden olabilir. Derin sivilcelerden kadınlara göre daha sık etkilendikleri için erkekler daha sık yara izleri yaşar.
Folikülit kıl kökünün iltihabıdır. Vücudun kıl barındıran herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Kılı çevreleyen ağrılı ve irinli şişlik olarak görülür. Sıklıkla kendiliğinden ya da basit bir tedavi ile iyileşir. Sık görülen bir deri hastalığıdır. Kıl kökünün sürtünme ya da basıya bağlı olarak hasarlanması sonrasında o bölgede mikroorganizmaların çoğalarak iltihap oluşturmalarına bağlı gelişir. En sık boyun, kasıklar, sakal bölgesi ve genital bölgede görülür. Sıklıkla etken bakterilerdir, bununla birlikte mantarlar ve virüsler de folikülit yapabilir.
Kılı çevreleyen ağrılı, irinli ve kırmızı şişlik olarak görülür. Kaşıntı ve hassasiyet eşlik edebilir. İlerleyen günlerde irinli şişliğin açılması ile kabuklanma gözlenebilir. Kıl kökünden derine ilerleyen folikülit, fronkül (çıban) adını alır. İltihap derinleştikçe şişlik ve hassasiyet artar.
Folikülite en sık neden olan mikroorganizma stafilokok isimli bakteridir. Bunun dışında virüsler, mantarlar ve parazitler de folikülit etkeni olabilmektedir. Kılın deri yüzeyine çıkamadan geriye dönerek içeriye uzaması durumuna kıl dönmesi denilir ve herhangi bir mikroorganizma olmaksızın bu durumda da iltihap gelişebilmektedir.
Folikülit oluşumunu kolaylaştıran faktörler şunlardır;
Genellikle deri muayenesi tanı koymak için yeterlidir. Bazen mikroorganizmanın tespiti ve hangi ilaçların etkili olacağını anlamaya yönelik kültür antibiyogram adı verilen inceleme yapılması gerekebilir. Bu amaçla irin dolu kesecik içeriğinden örnek alıp laboratuvarda inceleme yapılır.
Vajina dış dudaklar genital bölgenin kıl folikülleri, yağ ve ter bezleri içeren iç dudakları çevreleyen kısmıdır. Alerji, enfeksiyonlar, kıl batması, kistler, sivilce benzeri şişlikler ve yağ doku büyümeleri bu bölgenin oldukça yaygın rastlanan rahatsızlıklarıdır.
Çoğu hastalık doktorun görmesi ve muayenesi ile teşhis edilebilirken bazen ultrason ve MR ile ileri görüntüleme yapmak gerekebilir. Bu yazımızda vajina dış dudakta sivilce benzeri şişlikler ve diğer bazı olası hastalıklardan bahsedeceğiz.
Vajina dış dudakta sivilce benzeri şişlik oluşmasının en sık nedeni folikülit dediğimiz kıl kökü iltihaplarıdır. Bu lezyonlar birkaç milimetreden 1,5 cm boyuta kadar olabilir. Kızarık ve ağrılıdır.
Folikülit vücudun her yerinde olabildiği gibi vajina dış dudaklarda da sık görülür. Kıl kökleri dışa doğru uzaması gerekirken bazen cilde doğru batık olarak uzar.
Genital bölgeye ağda yapmak, genital bölge traşı ya da iç çamaşırın sürtmesi gibi nedenlere bağlı kıl kökü batması ve iltihabı meydana gelebilir. Kıl kökü iltihaplarının çoğu küçüktür ve kendiliğinden geçer.
Kıl kökü iltihaplarının çoğu stafilokok denen bir bakteri tarafından meydana gelir. Tedavi edilmeyen leyonlar büyüyerek ciltte deformasyon ve tahribata yol açar.
Genital bölge temizliğine dikkat edilmesi, tüylerin makasla temizlenmesi, bol kıyafet giymek ve genital bölgeye sıcak su torbası uygulamak hem iltihap riskini azaltır hem de iyileşme sürecine katkı sağlar.
Yeni lezyon çıkmaması için genital bölgeye ağda yapılmaması, gerekirse lazer tedavisi ile kıl köklerinin zayıflatılıp yok edilmesi önerilir.
Kendiliğinden geçmeyen kıl kökü iltihaplarının tedavisinde doktor antibiyotik reçete edebilir. Eğer ciltte apseleşme varsa boşaltılarak drene edilmelidir. Bu lezyonlar genital bölgede derin izler bırakabilir.
Yağ bezeleri (lipom) genellikle sırt, bel bölgesi ve kafa derisi altında görülen iyi huylu cilt altı yağ doku büyümeleridir. Daha az oranda omuzlar, kol, bacaklar ve genital bölgede görülür.
Vajina dış dudaktaki yağ bezeleri yağ doku hücrelerinin lokalize bir alanda hacim artışı göstermesi ya da ince kapsüllü bir doku içinde sınırlı çoğalması sonucu oluşur.
Yağ bezeleri 5 mm’den 5-10 cm’ye kadar çok farklı boyutlarda olabilir. Tek ya da birden fazla sayıda bulunabilir.
Fizik muayenede yumuşak sınırlı cilt altı şişlik şeklinde bulgu verir. Ağrı ve rahatsızlık hissi vermediği sürece alınmasına gerek yoktur. Bazen estetik sorunlara yol açar. Yağ bezeleri fizik muayene, ultrason ve gereği halinde MR görüntüleme kullanarak kolaylıkla teşhis edilebilir.
Ağrı yapması, büyümesi, rahatsızlık oluşturması ya da estetik kaygılara neden olması durumunda cerrahi olarak çıkartılır.
Vajina dış dudakta görülen en sık kist türlerinden biri epidermoid kistlerdir. Bu kistler yağ kistleri ile karışabilir. Ancak içleri keratin denen bir materyal ile doludur.
Epidermoid kistler ciltten kabarık, bir yumru şeklinde ortaya çıkar. Bazılarında ortasında nokta şeklinde siyah bir açıklık bulunur. Boyutları genellikle 0.5-2.5 cm arasında değişir. Epidermoid kistler iyi huyludur.
Bir diğer keratin içeren kist türü ise pilar veya trikolemmal kistlerdir. Bunlar genellikle orta yaş kadınlarda saçlı deride görülür. Çok nadiren vajina dış dudakta da izlenebilir. Kistin patlaması sonucu ağrı olabilir.
Epidermoid ve pilar kistler genellikle belirti vermez. Ancak kist boyutunun artması, patlaması ya da enfekte olması durumunda ağrıyabilir. Bu durumda tedavi gerekir.
Vajina dış dudakta görülen kistlerin bir kısmı yağ bezi (sebase kist) kistleridir. Sebase kist ciltte sarı beyaz yumru şeklinde görülen yağ kistleridir. Yağ kistleri zararsızdır. Ancak enfekte olursa ağrı, şişlik ve kızarıklık yapabilir.
Yağ bezi kistleri tüm vücutta görülebildiği gibi vajina dış dudaklarında da olabilir. Yağ bezi kistleri özellikle saçlı ve tüylü alanlarda meydana gelir. Bazı kistler kendiliğinden kaybolurken bazıları büyüyebilir.