Sivilce ya da akne, her ne kadar ergenlikle ilişkilendirilen ve daha çok bu dönemlerde ortaya çıkan bir cilt rahatsızlığı olarak düşünülse de günümüzde her yaştan insan için olağan bir problemdir. Sivilce (akne) izleri bir diğer adı ile sivilce (akne) lekelerin neden oluştuğu hep bir merak konusudur. Bununla ilgili çeşitli bilimsel araştırmalar yapılmaktadır.
Bilimsel araştırmalara göre gençlerin %80’i (1), yetişkin insanların ise %40’ı hayatlarının bir dönemlerinde sivilce (akne) problemini yaşıyor. Fakat hem gençleri hem de yetişkinleri sivilceden (akneden) daha çok korkutan bir şey varsa muhtemelen o da sivilce (akne) izleridir.
Sivilce (akne) izleri, temelde diğer yara izlerine benzer. Nasıl ki derin yaralar, yara izlerine sebep olursa; derin ve iltihaplı sivilceler (akneler) de ciltte sivilce (akne) izlerine neden olabilir. Sivilce (akne) problemi yaşayanların pek çoğu herhangi bir kalıcı leke oluşmadan bu sorundan kurtulsa da orta şiddette veya ağır sivilce (akne) problemi yaşayan bireylerin ortalama %30’unda sivilce (akne) izleri oluşumu görülebilir. (2)
Sivilce izleri (sivilce lekeleri) hakkında detaylara girmeden önce temel olarak bilinmesi gerekenler şöyle:
1) Aynı bölgede sıklıkla sivilce (akne) probleminin görülmesi, tıkanıklık veya bakteri artışı iltihaplanmaya sebep olur. İltihabın deri üzerinde yayılması ise deri altında hasara, bu hasarlar da zaman içerisinde deri bütünlüğünde bozulmaya ve sonrasında da lekelere ve hatta kalıcı derin izlere neden olur.
2) Sivilce (akne) lekelerinin önüne geçmek için kişisel olarak yapabilecekleriniz ise şöyle: cilt bakımınıza dikkat etmek, sivilce (akne) problemi ile karşılaştığınızda sivilceyi (akneyi) sıkmamak ve sivilce (akne) geçtikten sonra kabuk oluşursa eğer kabukla oynamamak(a
3) Son olarak ise, her ne kadar bunun tersi bir inanış olsa da sivilce lekeleri (akne lekeleri) doğru yöntemler ile hem önlenebilir hem de yok edilebilir.
Sivilce (akne), yukarıda da belirtildiği gibi geçici bir sorunken sivilce (akne) izleri kalıcı olabilir. Aslında sivilce (akne) izleri sivilcenin (aknenin) iyileşme sürecinin doğal bir parçasıdır, tabii söz konusu sivilce (akne) iltihaplanarak deriye zarar vermeden veya yaraya dönüşmeden önce.
Sivilce (akne) izleri çoğunlukla papül, püstül veya kist gibi iltihaplı bir lezyonun ürünüdür. Kısaca süreçten bahsetmek gerekirse, gözeneklerin yağ ve hücrelerle tıkanması sonrasında oluşan sivilce (akne) , içerideki bakteriyel artış sebebi ile iltihaplanır. İltihaplanarak kızaran ve şişen sivilce (akne), cildi esneterek folikül duvarlarında yırtılmalara sebep olur. İltihaplı lezyonun boyutuna ve cildin esnekliğine göre bu yırtılmanın boyutu değişir. Eğer meydana gelen yırtılma büyükse ve alt deri (dermis) zarar görmüşse, sivilce (akne) problemi bir başka probleme, yani sivilce (akne) izine dönüşmeye başlamış demektir.
Cildin onarım mekanizmasında, alt deri zarar gördüğünde vücudumuz kolajen salgılar. Kolajen lifli bir proteindir ve deri tarafından oluşturulur. Cildin yırtıklara karşı dayanıklılığını ve esnekliğini sağlayan kolajen, onarma sürecindeki en önemli yapıtaşıdır. İltihaplı sivilceler (akneler) iyileşirken kolajen proteini onarıma başlar. Onarım tamamlandığında, ciltte bazı hasar ve pürüzler görülebilir; bilinen ismi ile sivilce (akne) izleri (3)
Sivilce (akne) izlerinin oluşma ihtimali ve sivilce (akne) izinin türü, kişiden kişiye ve dolayısı ile ciltten cilde değişir. Sivilce (akne) izleri temelde iki çeşittir: Hipertrofik ve atrofik izler.
Cilt, sivilcenin (aknenin) deride oluşturduğu hasarı iyileştirirken bu süreçte bazen çok fazla kolajen üretir. Bu da cildin yüzeyinde sert, kabarık, yığın benzeri bir dokuya, yani izlere sebep olur. Genellikle kırmızı/pembe renkte, yumuşak veya sert şişlikler şeklinde oluşan bu izler, hipertrofik skar veya keloid olarak adlandırılır (4).
Bazı durumlarda ise sivilcenin (aknenin) iyileşme sürecinde, ciltte doku kaybı oluşur. Doku kaybı ise cilt üzerinde atrofik izler olarak adlandırılan izlere sebep olur. Atrofik sivilce (akne) izlerinin, sık görülen 3 çeşidi vardır. Küçük fakat derin çukurluk şeklinde izlere “Icepick”; kenarları dik, genellikle yuvarlak çöküntülere “Boxcar” adı verilir. Üçüncü iz çeşidi olan “Rolling” oluşumu ise ciltte dalgalanma benzeri bir görüntü yaratır.
Sivilce (akne) probleminin arkasından gelen sivilce (akne) izlerinin önüne geçmek ve sivilce (akne) izlerinden kurtulmak için elbette bazı çözüm önerilerinden bahsetmek mümkün. Fakat, burada önemli olan konu tüm bu çözüm önerilerinin uzman bir dermatolog tarafından, size ve cildinize özel olarak onaylanmış olmasıdır.
Sivilce (akne) izlerinin oluşma ihtimalini en aza indirgemenize yardımcı olabilecek bazı öneriler şöyle:
Sivilce (akne) probleminden veya sivilce (akne) sonrası izlerden kurtulmak için kullanılan ürünler, cildin üst katmanını soyduğu için ciltte güneşe karşı hassasiyet meydana gelir. Güneş ışınlarının aktive ettiği melanin pigmenti ise, cilt üzerinde pembe veya kırmızı renkteki sivilce (akne) izlerinin renk değiştirerek, kahverengi veya mor lekelere dönüşmesine sebep olur.
Bu nedenle sivilce (akne) problemine karşı uyguladığınız bakım rutininde, güneş koruyucu yer almalı ve cildinizi güneşe karşı korumalısınız.
Sivilce (akne) izleri ile başa çıkmanın en iyi yolu hiç şüphesiz, izlere sebep olan sivilce (akne) oluşumunun önüne geçmektir. Bu amaçla, karma, yağlı ve sivilce (akne) eğilimli bir cilde sahipseniz, doğru cilt bakım rutinini oluşturmak ve cildinize uygun sivilce (akne) karşıtı ürünleri kullanmak son derece önemlidir.
Sivilceleri (akneleri) patlatmanın zararlı olduğu halen pek çok kişi tarafından anlaşılamamış olsa da sivilceleri (akneleri) sıkmak içindeki iltihabın, bakterilerin ve yağın yayılmasına ve yaranın kötüleşmesine sebep olur. Özellikle nodüller ve kistler gibi derin, iltihaplı sivilceler (akneler) için bu durum geçerlidir ve iyileşme sürecinin uzamasına, kalıcı bir iz kalmasına yol açabilir.
Yapmanız gereken ise oldukça basit, sivilceyi (akneyi) sıkmamak. (5)
Yukarıda anlatıldığı gibi sivilceleri (akneleri) sıkmaktan kaçınmanız sivilce (akne) izlerini önlemekte ne kadar önemli ise, sivilcenin (aknenin) geride bıraktığı yara ile oynamaktan kaçınmanız da en az o kadar önemlidir.
Sivilcenin (aknenin) geçtiği bölgede oluşan kabuk, yara iyileşirken onu koruyan doğal bir bandaj gibidir. Bu bandajı yara iyileşmeden çıkarmak, iyileşme sürecini uzatacak ve yara izi, yani sivilce (akne) izi kalma riskini arttıracaktır.
Sivilcelerin (aknelerin) oluşmasını önlemek ve sivilce (akne) izlerinden nasıl kurtulabileceğiniz konusunda, internette bilimsel yaklaşımdan hayli uzak pek çok kaynağa ulaşabilirsiniz. Fakat, bunların birçoğu muhtemelen sizi tatmin edecek sonuçlar vermenin ötesinde cildinize daha fazla zarar verecek ve problemin daha da derinleşmesine sebep olacaktır. Bu sebeple, bu tip uzman onayından geçmemiş önerilerin çoğu, bir çözüm olarak değerlendirilmemeli ve uygulanmamalıdır.
Eğer cildinizde uzun zamandır bir sivilce (akne) problemi yaşıyorsanız ve bunun da ötesinde bu sivilceler (akneler), sivilce (akne) izlerine de sebep oluyorsa, kendiniz ve cildiniz için yapabileceğiniz en büyük iyilik, bir uzman dermatoloğa başvurmak ve onun yaptığı yönlendirmeler neticesinde çözümler aramaktır.
“Söz konusu içerik yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Lütfen uzman görüşüne başvurunuz”.
Sivilcenin ciltte çukurluk, tümseklik ya da leke olarak kalması sivilce izi olarak adlandırılır. Genellikle akne sonrasında görülen kahverengi lekeler ya da kızarıklıklar akla gelmektedir. Akneye uygulanan tedavi sonrasında kılcal damarlarda oluşan kızarıklıklar geçmektedir. Bunun için önemli olan 3-6 ay süresinde kendini tekrar etmemesidir.
Sivilce izlerinin önüne geçilebilmesi için erken yaşlarda akne tedavisi uygulanmalıdır. Genellikle topikal tedaviler ya da ilaçlar sivilce oluşumunun önüne geçer. Kişinin cildi sivilce izin bırakmaya eğilimli ise siyah nokta karşıtı ürünler komedon oluşmasına engel olabilir.
Sivilce izleri kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bazı bireylerde çukurluklar ya da tümsekler oluşurken bazılarında yalnızca leke olarak kalabilir. Cilt üzerinde kalan izler cildin en alt katmanı olan epidermise kadar etkili olabilir. Bu gibi durumlarda tedavi süresi ve uygulamalar farklılık gösterebilir.
Sivilcenin oluşumu erkeklerde ve kadınlarda bulunan erkeklik hormonunun etkisi ile meydana gelen bir süreçtir. Gözenekler ölü deri ve doğal deride oluşan yağ ile tıkanır. Bu tıkanıkta oluşan bakteriler iltihap oluşturarak sivilce meydana gelir.
Hormonlar bu süreçte yağ üretimini artıran bir etki oluşturarak ilk olarak siyah sonra beyaz noktaları oluşturur. Oluşan durum bakterilerin çoğalması için uygun ortam hazırlar. Tıkanan gözeneklerde meydana gelen parçalanmalar kistleri, iltihaplı ya da iltihapsız kabarıkları meydana getirir.
Sivilce, sıklıkla ergenlik döneminde görülür. Bu dönemdeki gençlerde %85 oranında sivilce oluşumu gözlemlenir. Bu deri hastalığı orta yaşlara kadar etkisini gösterebilir. Bulaşıcı özelliğe sahip olan mikrobik bir rahatsızlık değildir.
Görülme zamanları; kadınların regl dönemi, ergenlik süreci, bazı hormonların vücutta fazla üretilmesi ve stres dönemleri olarak sıralanabilir. Sivilce; iltihaplı, iltihapsız, siyah nokta, beyaz kabarıklık ya da büyük kistler şeklinde oluşabilir.
Aile bireylerinde bu sorunu yaşamış ya da yaşamamış bireylerde sivilce oluşabilir. Aile örüntüsünde iz kalan, ileri düzeyde sivilce problemi yaşayan kişilerde erken yaşlarda görülme ve uzun süre devam etme durumu vardır. Bu bireylerin sivilce tedavisine erken başlanması önemlidir.
Sıklıkla yüz bölgesinde görülen sivilce tedavi edilebilen geçici bir durumdur fakat her sivilce türü aynı yöntem ile tedavi edilmeyebilir. Bu noktada önemli olan tedavinin dermatoloji uzmanı tarafından planlanması ve uygulanmasıdır.
Tedavi planı; kişinin sağlık durumu, yaşı ve sivilcenin şiddetine göre ayarlanır. Kısa süreli bir tedavi değildir, uzun sürebileceğini hasta baştan kabul etmelidir. Tedavi için programsız şekilde kullanılan oral ilaç tedavileri başta olmak üzere etki göstermemektedir.
Sivilceler ciddi bir sağlık problemi olmasa da iz kalması durumunda kişiyi estetik açıdan yetersiz ve güvensiz hissettirebilir. Bu nedenle iz oluşmadan tedaviye erken başlanmalıdır. En çok yüz bölgesinde görülse de omuz, sırt, v-bölgesi, kafa derisi, boyun, göğüs ve üst kollarda meydana gelebilir.
Ciltte oluşan sivilce izi ve lekelerinin tedavisinde cilt soyma içeren işlemler başta olmak üzere dermatoloji kliniğinde uygulanan pek çok müdahale biçimi bulunmaktadır. Sivilce izi kişinin kendisini estetik açıdan yetersiz hissetmesine yol açan bir problem olduğu gibi aynı zamanda sağlık problemidir. Bu problemin çözümü için en sağlıklı yöntemler alanında uzman hekim tarafından sağlık kuruluşlarında uygulanmaktadır. Sıklıkla tercih edilen, dermatolojide kullanılan derin iz geçirme yöntemleri işlemler şu şekildedir:
Bu işlemlere ek olarak vücutta oluşan sivilce izlerinde; mikro iğneleme, fibroblast, PRP ve başka birçok teknik uygulanmaktadır.
Sivilce izlerinde etkili olan farklı uygulamalar bulunur. Bu uygulamalar özel bir çaba isteyen uzun bir tedavi sürecini içerir. Sivilcenin zamanında tedavi edilmemesi zamanla cilt üzerinde sivilce izi olarak görülmesine yol açar. Bu durumda uygulanan leke uygulamalarından bazıları şu şekildedir:
Ciltte lazer tedavisi ile sivilce izi ve lekelerinin giderilmesi ya da görünümünün minimum düzeye çekilmesi mümkündür. Lazer ışınları ile cildin üst tabakalarındaki dokunun hasar alması sağlanır. Leke oluşan bölgedeki hücreler zarar gördüğü için kendini yenileme süreci başlatır. Kolajen üretiminin de tetiklenmesi ile sivilce izleri giderilir.
Lazer tedavinin uygulanabilmesi için hastanın; esmer tene sahip olmaması, sivilcenin aktifliğinin bitmiş olması önemlidir. Bu uygulamanın tarafına uygulanabilirliği için bir hekime başvurmanız gereklidir.
Ayrıca ilgili olarak “Altın İğne Tedavisi Nedir?” yazımıza da göz atmayı unutmayın!
Sivilce izi ciltte en sık görülen problemlerden biridir. Bilinçsiz kullanılan cilt ürünleri derinin hassaslaşmasına, yanlış uygulamalar ise iyileşme sürecinin uzamasına yol açmaktadır. Bu nedenle günlük şu bakımlar uygulanarak izlerin iyileşmesi mümkün olabilir:
Bununla ilgili olarak “Retinol Nedir, Faydaları Neler?” yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Sivilce izlerinin tedavi edilmesi sürecinde cilt kendini yenilemek için kolajen üretimini artırır. Bu cilt üzerinde tümseklik, kızarıklık ya da çukurlaşma olarak gözlemlenir. Sivilce izi tedavi edilirken bireylerin yaptığı yanlış uygulamalar iyileşme sürecini uzatabilir. Bunlar şu şekildedir:
Kişiyi estetik açıdan yetersiz hissettiren bir durum olan kahverengi sivilce lekeleri farklı klinik yöntemler ile giderilmektedir. Uygulanacak olan yöntem; tedavi sürecinde mevsim, hastanın cilt tipi ve yaşı gibi farklı unsurlara bakılarak belirlenmektedir. Hekimler tarafından klinikte uygulanan özel yöntemler şu şekildedir;
Kahverengi sivilce lekeleri iyi bir tedavi planında belirlenen doğru müdahaleler ve teknikler ile geçen bir cilt problemidir. Dermatologlar tarafından tedavide en sık kullanılan yöntem tropikal uygulanan leke kremleridir. Kahverengi lekelerin tedaviye sonuç vermesi ortalama 3-6 ay sürmektedir. Tedaviye ek olarak yüksek faktörlü güneş kremleri de kullanılmaktadır. İleri düzeydeki lekelerde klinik müdahaleler de oldukça etkilidir.
Sivilce lekelerinin ciltten arındırılabilmesi için önemli faktörlerden biri güneş koruyucu kullanımıdır. Bu uygulama tüm leke tedavilerinde önemlidir. Sivilce izi gideren topikal kremler cildin rengini açma ve soyma gibi etkilere sahip olduğundan gece kullanılmalıdır. Koruyucu kremler ise açık havaya çıkmadan yaklaşık 15-20 dakika önce uygulanır. Bu işlemin 2-3 saat aralıklarla tekrarlanması önemlidir. Güneş koruyucu ürün seçerken şu hususlara dikkat edilmesi önemlidir:
Hormonların hamilelik sürecinde değişime uğraması, bazı hamilelerde geçmiş dönem sivilcelerin leke formunda görünmesine ya da sivilcelenmeye yol açabilir. Süreçten dolayı uygulanabilecek olan işlemler kısıtlı olsa da güvenli ve sağlıklı işlemler bulunur. Hamilelik sürecinde hastaya uygulanabilecek leke tedavileri şu şekilde sıralanabilir:
Hekimler tarafından önerilen bazı kozmetik ürünler sivilce lekelerinin giderilmesi için uygundur. Dermokozmetik ismi ile bilinen bu uygulamada içerik bakımından; mineral ve su bazlı, alerji karşıtı olan, yağsız ve hafif dokulu nemlendiriciler ve cilt temizleyiciler kullanılır. Sivilce lekesinin giderilmesi için herhangi bir etkiye sahip olmayan kozmetik ürünler de tercih edilebilir.