Sağlıklı cinsel hayat için en temel gereksinimlerden biri korunmaktır. Güvenli seks için önemli olan prezervatif kullanımı aynı zamanda gebelikten korunma yöntemlerinden de biridir.
Prezervatif Nedir?
Koruyucu kılıf olarak tanımlayabileceğimiz prezervatif kondom ismiyle de bilinir. Koruyucu anlamında gelen “preservative” kelimesinden dilimize uyarlanmıştır. Prezervatif erkek cinsel organı olan penise takılarak kullanılan ince kauçuk bir kılıftır.
Prezervatif yeni gibi algılansa da tarihi belgelerde rastladığımız bir korunma yöntemi. İlk prezervatif örneklerine Antik Mısır’da rastlanmaktadır. Prezervatifin atalarının günümüzden 4000 yıl önceki Çin’e kadar ulaştığı söylenebilir.
Çinliler prezervatif olarak yağlanmış ipek kullanırken Antik Yunan ve Romalılar hayvan derisi kılıflar ile doğum kontrolü sağlıyordu. Prezervatifin kullanılma sebebinin temeli hamilelikten korunma idi. Ancak zaman geçtikçe cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da kullanılmaya başlandı.
Prezervatif Nasıl Takılır?
Prezervatif sertleşmiş durumdaki penise takılarak kullanılan ince kauçuk bir kılıftır. Prezervatiflerin üzerinde kendine ait kayganlaştırıcı madde bulunur ve bu kayganlaştırıcı prezervatifin yırtılmasını önler.
prezervatif kullanımı ile ilgili temel adım prezervatif paketinin makas gibi bir aletle açılmamasıdır. Kesici aletler paket içerisindeki prezervatifin yırtılmasına sebep olabilir. Son kullanma tarihi geçmiş prezervatif kullanmamanız gerektiğini de hatırlatalım.
Prezervatif, sertleşmiş penise takılmalıdır. Penis yeterince sertleşmeden prezervatif takmaya çalışmak hem erkeğe hem de ürüne zarar verebilir. Paketinden kenarları rulo şeklinde çıkan prezervatif penisle arasında fazla hava kalmayacak şekilde takılır. Prezervatif takarken tırnaklarınızla zarar vermemeye özen gösterin.
Prezervatif takmak kadar aldığınız ürünün kalitesi ve saklama koşulları da önemlidir. Prezervatifler serin, karanlık ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Evinizde muhafaza ederken bu konulara dikkat etmeyi ihmal etmeyin.
FalsePrezervatif (kondom) mekanik bir doğum kontrol yöntemidir. Halk arasında prezervatif veya kaput olarak bilinir.
Prezervatifler özel bir lastik ya da plastikten yapılmıştır. Mekanik doğum kontrol yöntemleri arasında en sık kullanılanıdır. Hamileliği önlemesi yanında cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşıda koruma sağlayabilir.
Prezervatifler hızlı ulaşılabilir olması, kullanımının kolay olması ve yüksek koruma oranları nedeniyle yaygın olarak tercih edilir. Bunun yanında cinsel hazzı azaltması, kayabilmesi, beklenmedik bir şekilde yırtılabilmesi ve vajina içine kaçabilmesi gibi dezavantajları da bulunmaktadır.
Prezervatifler 2 çeşit koruma sağlar. Hem hamile kalmayı önlerken hem de cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucudur. Ancak her ikisi içinde koruma yüksek oranlarda olmasına rağmen %100 değildir.
Boyut, kalite ve kullanım şekli açısından doğru tercih edildiğinde ve uygulandığında prezervatif koruma oranı %98 civarındadır. Bunun anlamı prezervatif ile korunmada her 100 kadından 2’si 1 yıl içinde gebe kalacak demektir.
Yağ bazlı nemlendirici ve kayganlaştırıcı bazı ürünler (vazelin ve losyon gibi) kauçuk ve poliizopren prezervatiflere zarar verebilir. Bu da prezervatifin koruma yüzdesini düşürür. Fakat yağ bazlı ürünler poliüretan prezervatiflerde güvenlidir. Su bazlı kayganlaştırıcıların kullanımı ise tümünde güvenlidir.
Prezervatifler vajinal penetrasyondan önce uygulanmalıdır. İlişkinin ortası ya da sonuna yakın kullanılması durumunda prezervatif koruma oranı azalır. Kondomlar erekte haldeki penisin tamamını kaplamalıdır. Bu yüzden kişiye uygun boyutta olanları tercih edilmelidir. Küçük, sıkı ya da bol olması durumunda kayarak çıkabilir. Prezervatifin ucunda meni haznesi denen ufak bir çıkıntı bulunur. Bu çıkıntı meniyi tutarak geriye kaçmasını önler.
Prezervatifler kullanılırken vajina kaygan olmalıdır. Bu ya yeterli ön sevişme ya da kayganlaştırıcılar ile sağlanabilir. Yeterli kayganlık olmadığı taktirde sürtünme kuvvetine bağlı kondom dışarı çıkabilir veya vajinaya düşebilir. Bu da prezervafit koruma oranını düşürür. Vajinaya kaçan kondomlar jinekolojik muayene ile görülüp çıkartılır.
Prezervatiflerden bir kısmı koruyuculuğu artırmak için spermisit denen maddeler içerir. Spermisit spermleri öldüren kimyasal maddelerdir. Spermisitli kayganlaştırıcı içeren prezervatifler gebeliği önlemede daha etkilidir. Bu yüzden spermisitli kondomların koruma oranı daha yüksektir.
Kondomlar HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların (gonore, klamidya ve trikomonas gibi) bu yolla geçişini azaltır. Ancak kondomlar sadece penisi kaplar. Bu yüzden pubik bölgenin cilt cilde temasına karşı korumamaktadır. HPV, HSV, sifiliz ve şarkoid bu bölge teması ile partnere bulaşabilir.
2 çeşit prezervatif vardır. Bunlardan ilki erkeğin kullandığı penise takılan prezervatifler, diğeri ise kadının kullandığı vajina içine yerleştirilen prezervatiflerdir. Biz bu yazıda ilkinden bahsedeceğiz.
Prezervatifler genellikle inceltilmiş yüksek kalite kauçuk (lateks),poliüretan veya poliizoprenden yapılmıştır. Tasarım amacı meninin vajina ve rahme geçmesini engelleyerek hamileliği önlemektir. En iyi prezervatif yapımında kullanılan maddeler şunlardır;
Prezervatifler doğru kullanıldığında koruma oranları (koruyuculuğu) belirgin derecede artar. Gelişigüzel alınan ve kullanılan prezervatiflerde koruyuculuk düşüktür. Bu nedenle kondomun nasıl kullanılacağı bilinmelidir. Prezervatif kullanımı aşamaları şunlardır;
Çoğu prezervatifin kendinde kayganlaştırıcı vardır. Ancak vajinal kuruluk ya da ıslanma sorunu olan kadınlar ek kayganlaştırıcı spreyler kullanabilir. Poliüretan prezervatiflerde her türlü kayganlaştırıcı kullanılabilir. Ancak lateks veya poliizopren prezervatifler vazelin, losyon veya bebe yağı gibi yağ bazlı kayganlaştırıcılar ile kullanılmamalıdır. Yağ bazlı sıvılar bu tür prezervatiflere zarar verebilir. Ayrıca kondomun çıkmasına neden olabilir.
Kondom kullanmanın bazı avantajları vardır;
Prezervatif kullanmanın bazı dezavantajları vardır;
Prezervatif her ne kadar yüksek koruma oranlarına sahipse de doğru kullanılmadığında etkinliği düşmektedir. Prezervatif koruma oranını azaltan nedenler şunlardır;
Günümüzde, kullanım kolaylığı ve pratik olması açısından prezervatifler oldukça sık kullanılmaktadır. “Kondom” olarak da bilinen prezervatiflerin tercih edilmesinin bir diğer nedeni de cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmaktır. Peki, “prezervatif ne kadar koruyucu, prezervatifle hamile kalınır mı, prezervatif kullanırken nelere dikkat etmek gerek”? İşte bu soruların cevabını bu yazımızda bulabileceksiniz.
Çiftler, korunma yöntemleri sayesinde planlı bir şekilde hamileliğin oluşmasını isterler. Bunda da en etkili faktör, hangi yöntem kulanılırsa kullanılsın doğru bir şekilde uygulanmasıdır. Aksi durumda, bütün korunma yöntemlerinde istenmeyen hamileliğin oluşma ihtimali vardır. Yapılan çalışmalarda, zaten hiçbir korunma yönteminin %100 koruyuculuğu gösterilememişken, bir de kullanım hatası varsa istenmeyen gebeliğin oluşması kaçınılmaz olacaktır.
Prezervatifler, bariyer görevi görerek spermin yumurta ile buluşmasını engeller ve böylece gebelikten korumuş olur. Prezervatifin ilişki sırasında kullanım zamanı da önemlidir. Çünkü erkekte ‘Zevk Suyu’ adı verilen salgının ilişkide ne zaman salgılanacağı belli değildir. Ve bu salgıyla az da olsa sperm geçişi olabilmektedir. Prezervatifin koruyuculuğunun %100 olmamasının bir sebebi budur. Ancak doğru ve etkin bir şekilde kullanılırsa, koruyuculuk %98 gibi yüksek bir oranda olacaktır.
Cinsel ilişkide bazı çiftler ön sevişmeyi uzun tutmak ister ve prezervatifi sonlara doğru kullanırlar. Bu da gebelikten korunma oranını düşürebilmektedir. Çünkü erkekte, boşalma dışında da bir miktar sperm geçişi olabilir. Diğer taraftan, erken boşalma sorunu varsa, yine ilişki korunmasız bir şekilde gerçekleşip istenmeyen gebeliğin oluşumuna neden olabilmektedir.
Penis boyuna uygun olmayan prezervatif kullanımı nedeni ile sızıntılar olabilir. Dar prezervatifler çabuk yırtılabilirken, bol prezervatifler penisten çabuk çıkabilir. Bundan dolayı penis boyutuna uygun prezervatif kullanımı da çok önemlidir.
Prezervatifin yırtık olması, tarihi geçmiş kullanım da yapılan diğer yanlışlardır. İlişki öncesi prezervatifin kontrol edilmesi bu noktada çok önemlidir.
İlişki sırasında, yağ bazlı kayganlaştırıcıların kullanması lateks içerikli prezervatife zarar verebilir ve koruyuculuğunu azaltabilir. Bunun yerine su bazlı kayganlaştırıcılar tercih edilmelidir. Boşalma sonrası penis, vajina içerisinde çok bekletilirse prezervatiften sızıntılar olabilir. Diğer yaygın olarak yapılan yanlış da budur.
Hem hijyen hem de yıpranmalara bağlı koruyuculuğun azalmasından dolayı prezervatifler yalnızca bir kez kullanılmalıdır. Prezervatifler lateksten üretilir, su veya sabunla yıkanması yapısına ciddi anlamda zarar verir. Bu da gebelikten koruyuculuğunu azaltır.
Sonuç olarak; günümüzde, hangi korunma yöntemi kullanılırsa kullanılsın koruyuculuğu %100 değildir. Bu oranı daha yükseltecek, iyi hale getirecek olan düzenli ve doğru kullanım şekilleridir. Eğer ki prezervatif; ilişkinin başından itibaren kullanılıyorsa, yırtık veya delik olup olmadığı kontrol ediliyorsa ve yukarıda detaylıca belirttiğimiz konulara dikkat ediliyorsa istenmeyen hamilelik oranları da oldukça düşük olacaktır.