“Korkuyu Beklerken” İstanbul Entropi Sahne’de 30.03.2019 tarihinde saat 20.30’da tiyatro severleri bekliyor. 1 saat 30 dakika süren oyun tek perdeden oluşuyor.
Biraz bile edebiyata merakınız varsa muhakkak okumuşsunuzdur Korkuyu Beklerken’i. Okuyan herkesin önerdiği, Oğuz Atay’ın kendine has dili ile yazılmış öykü, şimdi sahnede.
Korkuyu Beklerken, genç bir adamın öyküsüdür. Şehirden uzak bir yerde yalnız yaşayan bu adam, beklenmedik bir mektup bulması ile rutin hayatının dışına çıkar. Öykü, genç adamın mektubu bulduktan sonra yaşadığı huzursuzluğu, içerisinde dönen çıkmaz düşünceleri, bunalımları ve en önemlisi korkuyu anlatır.
Tiyatro oyununu izlemeye gitmeden önce öyküye tekrar bir göz atmanızı tavsiye ederiz.
1991 yılında dünyaya gelmiştir. Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Oyunculuk bölümü mezunudur. Bremen Mızıkacıları, At, İçerdekiler, Keşanlı Ali, Sığıntılar ve Garaj tiyatro oyunlarında oynamıştır. Korkuyu Beklerken tiyatro oyununun hem yönetmenliğini hem de oyunculuğunu üstlenmiş.
Eser tek kişi (Doğukan Uludağ) tarafından sahnelenir. Belki de öykünün içerisindeki tek kişilik anlatım ve yalnızlığı en iyi bu şekilde yansıtabileceğini düşünmüştür sanatçı. Uludağ uyarlamasında, öyküden bir kısmı çıkarmış. Tek bir kişinin etrafında dönen öyküyü biraz daha yalnızlaştırmış diyebiliriz. Öykünün orijinal halinden eksiltmeler yapılsa da asıl anlatılmak istenenden ve etkileyici konusundan hiçbir şey kaybetmemiş diyebilir.
Korkularından başka silahı olmayan bir adamın, silahları parçalanana kadar mücadele ettiği bir kavga. Bu kavgada anlatılanlar için, aslında bir başka Tutunamayan'ın hikayesidir diyebiliriz. Zaman zaman bir rehber olarak kullanmaya çalıştığı
DEVAMImız Tutunamayanlar'da, Oğuz Atay bu türün (disconnectus erectus) tanımı için şöyle demiş; "Erkekleri, yalnız bırakıldıkları zaman acıklı sesler çıkarırlar. Dişilerini de aynı sesle çağırırlar. Genellikle terkedilmiş yuvalarda yaşarlar. Belirli bir aile düzenleri yoktur. Doğumdan sonra ana, baba ve yavrular ayrı yerlere giderler. Toplu olarak yaşamayı bilmezler ve dış tehlikelere karşı birleştikleri görülmemiştir. Belirli bir beslenme düzenleri yoktur. Başka hayvanlarla birlikte yaşarken onların getirdikleri yiyeceklerle geçinirler. Kendi başlarına kaldıkları zaman genellikle yemek yemeyi unuturlar. Bütün huyları taklit esasına dayandığı için, başka hayvanların yemek yediklerini görmezlerse, acıktıklarını anlamazlar. İçgüdüleri tam gelişmemiştir. Kendilerini korumayı bilmezler. Fakat -gene taklitçikleri nedeniyle- başka hayvanların dövüşmesine özenerek kavgaya girdikleri olur. Şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir hayvanı yendiği görülmemiştir."
DAHA AZ GÖSTER
Oğuz Atay’ın Korkuyu Beklerken adlı hikâyesinden uyarlanan oyun, Doğukan Uludağ yöneticiliği ve oyunculuğunda tek kişilik oyun olarak sahnede.
Korkularından başka silahı olmayan bir adamın, silahları parçalanana kadar mücadele ettiği bu kavgada anlatılanlar için aslında Oğuz Atay’ın bir başka tutunamayan hikâyesidir diyebiliriz. Kahramanımız hayatla baş etme yöntemi olarak savaştığı korkularını aslında kendi yaratıyor. Öyle ki yeni bir korkuyla karşılaştığında eskisi bir anda yok oluyor. İnsanlarla, hayatla, kendisiyle ve tabiatla sürekli yarışan ve bir türlü yenişemeyen bu adamın dikkat çekmek için yaptığı her hamle (şehirden kaçması, insanlardan uzaklaşması, kendisini yalnızlığa mahkûm etmesi) aslında insanlara haykırdığı bir yardım çığlığıdır fakat kimse duymaz. Sanki zamanın boşluğunda asılı kalmış öylece sallanmaktadır.
Oyun 8 Aralık 2018 Cumartesi 20.00’de Kadıköy Theatron’da; 14 Aralık 2018 Cuma 20.00’de Fade Sahne, Ankara’da.
Kaynak: Sabit Fikir (4 Aralık 2018)
Son 46 Adet!
* Detaylar
* Detaylar
Axess, World, Bonus, Maximum ile 1.000 TL üzeri tüm alışverişlerde Peşin Fiyatına 3 Taksit!
* Detaylar
* Detaylar
Axess, World, Bonus, Maximum ile 1.000 TL üzeri tüm alışverişlerde Peşin Fiyatına 3 Taksit!