korkuyu yenmek için ilaç / İnanın, Adım Atın: Korkuları Yenmek İçin 5 Öneri - MAPFRE Blog

Korkuyu Yenmek Için Ilaç

korkuyu yenmek için ilaç

Anksiyete Canına Tak Edenlere İlaç Gibi Gelecek 10 Uzman Onaylı Yöntem

Haberler

Magazin

Ünlüler Dosyası

Anksiyete Canına Tak Edenlere İlaç Gibi Gelecek 10 Uzman Onaylı Yöntem

Kaygı bozukluğu, diğer ismiyle anksiyete özellikle son yıllarda birçok kişinin canını sıkan bir rahatsızlık haline geldi. Panik atak kadar ciddi olmasa da insanın hayat kalitesini ciddi anlamda etkileyen bu sorun hakkında Huffington Post'tan oldukça faydalı bazı tüyolar derledik.

Kaynak:monash.pw

1. Anksiyetenize soğuk uygulayın!

1. Anksiyetenize soğuk uygulayın!

2. Yumruklarınızı sıkın!

2. Yumruklarınızı sıkın!

3. Size kendinizi rahatlatacak bir cümleyi içinizden tekrar edin.

3. Size kendinizi rahatlatacak bir cümleyi içinizden tekrar edin.

4. Panik halindeyseniz buna izin verin, kendinizi daha da strese sokmayın.

4. Panik halindeyseniz buna izin verin, kendinizi daha da strese sokmayın.

5. Ağlamanız gerekiyorsa, mutlaka ağlayın!

5. Ağlamanız gerekiyorsa, mutlaka ağlayın!

6. Sosyal medya uygulamarınızı bir süreliğine kapatın!

6. Sosyal medya uygulamarınızı bir süreliğine kapatın!

7. Çevrenize bakın, renkleri, eşyaları ya da diğer nesneleri bir bir sayın!

7. Çevrenize bakın, renkleri, eşyaları ya da diğer nesneleri bir bir sayın!

8. Hislerinizi bir kağıda dökün!

8. Hislerinizi bir kağıda dökün!

9. Anksiyetenize veya panikataklarınıza sebep olan asıl sebebi araştırın!

9. Anksiyetenize veya panikataklarınıza sebep olan asıl sebebi araştırın!

Unutmayın bu tür sorunlar hafife almaya gelmez. Eğer şikayetlerinizle başa çıkamayacağınızı düşünüyorsanız kendinizi zorlamayın ve bir profesyonelden yardım alın!

 Unutmayın bu tür sorunlar hafife almaya gelmez. Eğer şikayetlerinizle başa çıkamayacağınızı düşünüyorsanız kendinizi zorlamayın ve bir profesyonelden yardım alın!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Anksiyete Tedavisinde Anksiyolitik İlaçlar

Anksiyete psikiyatride en sık karşılaşılan sorunlardandır. Kaygı olarak da isimlendirilen anksiyetenin özgül olarak ortadan kaldırılmasını sağlayan ilaçlar anksiyolitik olarak bilinir.

Anksiyete tedavisinde psikoterapi uygulamaları yanında anksiyolitik ilaçlardan da yararlanılır. Antidepresan ilaçlar anksiyete bozukluklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi olarak bu yazımızda anksiyete tedavisinde antidepresanlar haricinde diğer anksiyolitik (kaygı giderici) ilaçlardan söz edeceğiz. Antidepresan ilaçlarla ilgili bilgilere (monash.pw), (monash.pw) ve (monash.pw) web sitelerimizdeki makalelerden ulaşabilirsiniz.

Anksiyolitik (kaygı giderici) ilaçları şu şekilde gruplandırabiliriz.

  1. Barbitüratlar
  2. Benzodiazepinler
  3. Antihistaminikler
  4. Beta blokerler
  5. Buspiron
  6. Sınıflandırılmayan diğer anksiyolitikler

Barbitüratlar:

Barbitüratlar ilk olarak ’lı yıllarda bulunmuştur. Ansiyolitik etkileri yanında sedatif ve hipnotik özellikleri vardır. Huzursuzluk, endişe, korku, emosyonel gerginlik durumlarında kullanılabilirler.

Ağızdan kolaylıkla emilen barbitüratlar, barbiturik asitten üretilirler. Büyük ölçüde merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olsalar da karaciğer ve kardiyopulmoner sisteme de etkileri vardır. Solunum depresyonu, kalpte ritm bozuklukları yapabilirler.

Küçük dozlarda sedatif, büyük dozlarda hipnotik (uyku ilacı olarak) olarak kullanılabilirlerken, aşırı dozda genel anestezi ve komaya neden olabilirler. GABA reseptörlerini etkileyerek, GABA’nın sinir sistemindeki kendi reseptörlerine bağlanmasını arttırırlar. Ayrıca retiküler aktive edici sistemi bloke ederler.

Allobarbital, fenobarbital, amobarbital, sekobarbital, tiyopental gibi barbitüratlar bir zamanlar yoğun biçimde kullanılsa da bugün antiepileptik olarak kullanılan fenobarbital ve anestezide kullanılan bazı barbitüratlar güncelliğini korumaktadır.

Barbitüratların tolerans ve bağımlılık geliştirme, yoksunluk belirtileri gösterme potansiyelleri yüksektir. Birçok hasta tarafından suistimal edilerek kötüye kullanılmıştır. Benzodiazepinlerin geliştirilmesiyle barbitüratlar yukarıda söz ettiğimiz sorunlardan dolayı artık eskisi gibi kullanılmamaktadır.

Benzodiazepinler:

Anksiyolitik, kas gevşetici, antikonvülzan ve hipnotik etki sahibi olan bezodiazepin grubu ilaçlar psikiyatride yaygın olarak kullanılır.

GABA reseptör kompleksinin aktivasyonu, noradrenerjik aktivitenin inhibisyonu ve adenozin geri alımının inhibisyonu ile etki gösteren benzodiazepinlerin dünyada kırkın üzerinde farklı molekülü bulunmuştur. Bu moleküllerin yapıları farklı da olsa etkileri birbirine yakındır.

Yağda çözünen benzodiazepinler daha hızlı emildiklerinden, etkileri çabuk başlar. Bu yönden diazepam en avantajlısıdır. Klorazepat dışında sindirim sisteminden değişmeden emilirler. Diazepamın kas içine enjeksiyonunda emilim yavaş ve düzensizdir. Bu nedenle damar içine verilmesi daha uygundur, ancak solunum depresyonu yapabileceği unutulmamalıdır.

Benzodiazepin grubu ilaçların çoğu idrarla atılır. İdrar tahlili ile bu ilaçların kullanılıp kullanılmadığı tespit edilebilir.

Lorazepam, alprazolam, oksazepam, bromazepam kısa etkili benzodiazepinlerdendir. Lorazepam (Ativan) ve alprazolam (Xanax) ülkemizde bilinen preparatlarıdır.

Klonazepam, flunitrazepam, klotiazepam ve medazepam orta etkilidir. Klonazepam (Rivotril), flunitrazepam (Rohypnol), medazepam (Trankobuskas) ülkemizde bilinen preparatlarıdır.

Diazepam, klorazepat dipotasyum, klordiazepoksit, prazepam, flurazepam gibi moleküllerden ülkemizde diazepam (Diazem), klorazepat dipotasyum (Tranxilene), klordiazepoksit (Klipaks) en çok bilinenleridir.

Benzodiazepinlerin anksiyolitik etkileri oldukça güçlü olup kaygı, inhibisyon ve kaçınma davranışını engellerler. Bağımlılık oluşturma potansiyelleri nedeniyle kontrollü kullanılmalı, zaman zaman tedaviye ara verilmeli, uzun süreli kullanımda aniden kesilmemeli, doz kademeli olarak düşürülerek kesilmelidir.

Benzodiazepinlerin hipnotik etkilerinden uyku bozukluğu tedavisinde yararlanılır. Total uyku süresini arttırırlar, uykuya dalma süresini kısaltırlar ve gece uyanmalarını azaltırlar. Uyku ilaçları bir aydan fazla kullanılmamalıdır. Tolerans ve bağımlılık yapabilirler.

Benzodiazepinler alkol bağımlılığı tedavisi, eksitasyonların bastırılması, psikosomatik bozukluklar, epilepsi nöbetlerinin durdurulması ve obsesyonların giderilmesinde de kullanılırlar.

Alkolle alınmaları uygun değildir. Araç ve iş makinesi kullanmak benzodiazepin alındığında tehlikelidir. Kas içine enjeksiyonlar yavaş ve düzensiz emilim nedeniyle fazla tercih edilmez.

Kesilme belirtileri özellikle kısa etkililerde görülür. İlaç ani bırakıldığında anksiyete artabilir. Uykusuzluk, bilinç sislenmesi, kasılma nöbetleri, ellerde titreme, halüsinasyonlar, çarpıntı, terleme, kusma görülebilir.

Antihistaminikler:

Difenhidramin, hidroksizin hidroklorür (Atarax), prometazin, siproheptadin (Prakten) gibi H1 reseptör antagonisti olan birinci nesil antihistaminik ilaçlar psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılabilmektedir.

Hidroksizin hidroklorür kaygı gidericidir.

Siproheptadin anoreksi tedavisinde ve SSRI ilaçlarla inhibe olan kadın ve erkek orgazmının tedavisinde kullanılır.

Birinci nesil antihistaminik ilaçlar sedasyon yaparlar.

Beta Blokerler:

Adrenerjik reseptör aktivitesini inhibe edip azaltarak işlev görürler. Psikiyatride performans anksiyetesinin giderilmesinde, lityuma bağlı tremor tedavisinde, nöroleptiklerle oluşan akatizide ve agresif davranışın kontrolünde kullanılırlar.

Anksiyolitik olarak en fazla propranolol kullanılır. Sosyal fobi tedavisinde oldukça etkilidir. Lityumla oluşan tremorda titremeyi kesebilir.

Pindolol ise antidepresan tedaviyi güçlendirmede tercih edilen bir beta blokerdir.

Buspiron:

Sedatif, hipnotik, kas gevşetici ve antikonvülzan etkileri olmayan, bağımlılık yapmayan, anksiyete tedavisi için geliştirilmiş azapiron sınıfı ilaçtır.

Kızgınlık, hostilite ve anksiyetenin psişik belirtilerinin giderilmesinde oldukça etkilidir. İlacın etkisi ortalama haftada ortaya çıkar.

Major depresyon ve OKB’de antidepresan ilaç etkisini güçlendirmek için kullanılabilir.

Bunların dışında pregabalin, zolpidem, zopiklon (İmovan) gibi anksiyeteyi giderici ve uyku sağlayıcı ilaçlarda psikiyatride kullanılmaktadır.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.

Anksiyete Tedavisi İçin Hangi İlaçlar Kullanılır?

Kaygı bozukluğu adıyla da bilinen anksiyete, toplumda en sık görülen psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Yaşam içinde zaman zaman herkesin belirli olaylar karşısında kaygı duyması her ne kadar olağan bir durum olsa da bu durumun süreklilik kazanması ve aşırı halle gelmesi psikolojik bir rahatsızlık yaşandığının göstergesi olabilir.

Şiddetli kaygı, yaptığınız her şeye hakim olan ve günlük hayatın akışın etkileyen bir durum olabilir. Uygun terapi ve kaygı bozukluğu tedavisi olmadan, bunalmış hissetmeye ve kaygınızla baş edememeye başlayabilirsiniz. Şiddetli kaygının etkileri günlük yaşamınızın her alanında görülmeye başlayabilir.

Hepimiz hayatın bir noktasında bir dereceye kadar kaygı yaşarken, bu kaygının tüm dünyanızı ele geçirmeye başlaması normal değildir. Durumun böyle olduğunu fark ederseniz, belki de anksiyete tedavisini düşünmeye başlamanın ve psikiyatristle ya da psikolog ile görüşmenin zamanı gelmiştir. Yaşadığınız durumu daha iyi analiz edebilmek için “Anksiyete Yaşayanların Anlayabileceği 8 İlginç Gerçek” içeriğimize göz atabilirsiniz…

Anksiyete hayatı zorlaştıran bir rahatsızlık olsa da doğru tedavi ile sorun olmaktan çıkacaktır. Kaygı bozukluğu ile ilgili yazımızı okuduktan sonra istediğiniz her an alanında uzman isimlerden online psikolog desteği alabilirsiniz.  Platformumuz üzerinden ilk görüşmeyi her zaman ücretsiz olarak gerçekleştirebilirsiniz.

Anksiyete için en iyi ilaçlar, herhangi bir karar vermeden önce sormanız gerekenler ve kaygıyla nasıl başa çıkılacağı hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin…

Anksiyete Tedavisinde Kullanılan İlaç Türleri

Tıbbi tedaviyi düşünüyorsanız veya tek başına terapi endişenizi azaltmak için yeterli gelmiyorsa, araştırmaya değer olabilecek bazı iyi bilinen anksiyete ilaçları vardır. Anksiyete üzerinde çeşitli ilaç türlerinin etkili olduğu bulunmuştur:

Antidepresanlar

Antidepresanlar genellikle anksiyete bozukluğu olanlar için ilk tedavi seçeneğidir. Anksiyete tedavisinde en etkili görünen iki antidepresan ilaç alt grubu vardır;

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar)

Bunlar anksiyete için en sık reçete edilen antidepresanlardır. Beyninizin daha fazla serotonin üretmesine yardımcı olarak çalışırlar ve ruh halini düzenlemeye ve iyileştirmeye yardımcı olan bir nörotransmitter olarak bilinirler.

Anksiyeteyi tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan bazı SSRI'lar şunları içerir:

Anksiyete tedavisinde kullanılan SSRI'ların olası yan etkileri:

  • Endişeli hissetmek
  • Hazımsızlık
  • Titreme ve baş dönmesi
  • İshal veya kabızlık
  • Bulanık görme
  • İştah kaybı
  • Kilo kaybı

Serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler)

Bu ilaçlar, kaygıyı artırabilen veya uyarabilen bazı beyin kimyasallarının yeniden emilimini engeller. SSRI'lar yalnızca serotonin üzerinde çalışırken, SNRI'ler, her ikisi de ruh halini etkileyen düşük serotonin ve norepinefrin seviyeleriyle mücadele edebilir.

Anksiyete tedavisinde SNRI'lerin olası yan etkileri:

  • Ağız kuruluğu
  • Mide bulantısı
  • Baş ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Aşırı terleme

SSRI'lar ve SNRI'lere ek olarak anksiyete semptomlarına yardımcı olabilecek birkaç antidepresan daha vardır ve bupropion içerirler: Anksiyete tedavisinde bupropionun olası yan etkileri:

  • Kilo kaybı
  • Baş ağrısı
  • Ağız kuruluğu
  • Mide bulantısı
  • Uykusuzluk
  • Baş dönmesi
  • Hızlı kalp atış hızı
  • Kabızlık
  • Boğaz ağrısı

Trisiklik antidepresanlar (TCA'lar)

Trisiklik antidepresanlar, beyninizdeki serotonin ve norepinefrin nörotransmitterleri dengelemeye çalıştıkları için anksiyete veya depresyon tedavisinde kullanılır. Bu kimyasalların çok fazlası endişeye neden olabilir. TCA'lar, yaygın olmayan ve bazı yeni ilaç seçeneklerinden daha fazla yan etkiye sahip olabilen eski ilaçlardır.

Anksiyete tedavisinde trisiklik antidepresanların olası yan etkileri:

  • Hafif bulanık görme
  • Ağız kuruluğu
  • Kabızlık
  • Baş dönmesi
  • Uyuşukluk
  • Kilo alma
  • İdrar yapma zorluğu
  • Aşırı terleme (özellikle geceleri)

Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI'ler)

MAOI'ler, kaygı için etiket dışı bir tedavi olarak kullanılabilecek başka bir antidepresan türüdür. Etiket dışı tedavi, sizinki dışındaki bir durum için onaylanmış bir tedavinin kullanılması anlamına gelse de, bu, birçok koşulun tedavi edilmesinin yasal ve yaygın bir yoludur. MAOI'ler tipik olarak sosyal fobileri veya panik bozukluğu tedavi etmek için reçete edilir ve ruh halinizi düzenlemek için çalışan vericilerin sayısını artırır. MAOI'lerin anksiyete tedavisinde olası yan etkileri:

  • Mide bulantısı
  • Kuru ağız
  • İshal veya kabızlık
  • Uyuşukluk
  • Baş ağrısı
  • Uykusuzluk
  • Baş dönmesi

Buspiron

Buspiron genellikle bir antidepresana ek olarak reçete edilir. Genel anksiyete bozukluğunu tedavi ederken kullanılabilir. Buspironun neden veya nasıl çalıştığı tam olarak anlaşılmasa da, beyindeki ruh halini düzenlemeye yardımcı olan bazı kimyasalları etkilediği düşünülmektedir.

Anksiyeteyi tedavi etmek için kullanılan buspironun olası yan etkileri:

  • Mide bulantısı
  • Baş dönmesi
  • Baş ağrısı
  • Uyuşukluk
  • Sinirlilik
  • Baş dönmesi
  • Yorgun hissetme
  • Bulanık görme

Hidroksizin

Hidroksizin, kaygıyı tedavi etmek için onaylanmış bir antihistamindir. Merkezi sinir sistemindeki aktivitenin bir kısmını azaltarak çalışır, bu nedenle gerginlik ve kaygıyı tedavi edebilen bir yatıştırıcı görevi görür. Bununla birlikte, uyku hali ile de ilişkilidir ve uykusuzluk için kullanılır, bu nedenle herkeste işe yaramayabilir. Anksiyete tedavisinde hidroksizinin olası yan etkileri:

  • Uyuşukluk
  • Baş dönmesi
  • Tükenmişlik
  • Bulanık görme
  • Kuru ağız
  • Bilinç bulanıklığı
  • Baş ağrısı
  • Sinirlilik

Benzodiazepinler

Benzodiazepinler hızlı hareket ederler ve gevşemiş, yatıştırıcı bir etkiye sahip olan nörotransmitter aktivitesini artırarak kaygıyı azalttıkları bilinmektedir. Genellikle yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu veya panik bozukluğu olan kişiler için reçete edilir.

Benzodiazepinler için dikkat edilmesi gereken nokta, insanların bunlara karşı kolayca tolerans geliştirebilmeleri ve bağımlılık yapmalarıdır. Genellikle uzun bir süre için reçete edilmezler. Bunlar diğer ilaçlarla birlikte reçete edilir ve nadiren tek ilaç olarak kullanılır. Anksiyete tedavisinde benzodiazepinlerin olası yan etkileri:

  • Bilinç bulanıklığı
  • Uyuşukluk
  • Baş dönmesi
  • Kararsızlık
  • Konuşma bozukluğu
  • Hafıza sorunları
  • Kas güçsüzlüğü

Beta Blokerler

Beta blokerler, kalp rahatsızlıkları için yaygın olarak bilinen bir tedavi olsa da aynı zamanda kaygı için etiket dışı bir seçenektir. Beta blokerler, sosyal fobiler, sahne veya konuşma korkusu gibi kısa süreli anksiyete için işe yarayabilir. Bunların, hızlı kalp atış hızı veya terleme gibi belirli anksiyete bozukluklarında fiziksel semptomların azaltılmasına potansiyel olarak yardımcı oldukları bilinmektedir. Anksiyete tedavisinde beta blokerlerin olası yan etkileri:

  • Baş dönmesi
  • Yorgun hissetme
  • Uyumakta zorluk çekme
  • Kabuslar görme
  • Soğuk parmaklar
  • Hasta hissetme

Anksiyete İlaçları Nasıl Alınır?

Anti-anksiyete ilaçları kullanmanız gerektiğini düşünüyorsanız bunun asla tek başınıza verebileceğiniz bir karar olmadığını hatırlamanız gerekir. Her şeyden önce bu durumla ilgili doktorunuzla konuşmalısınız. Birlikte, kaygınızı yönetmenize yardımcı olacak en etkili tedavi yöntemini bulabilirsiniz.

Ayrıca, tedavi muhtemelen ilaçtan daha fazlasını içerecektir. Konuşma terapisi (psikoterapi), tek başına veya anksiyete ilaçları ile birlikte sıklıkla kullanılan başka bir etkili tedavi tekniğidir.

Anksiyete ilacı almak için aşağıdaki adımlar atılmalıdır:

  • Anksiyete teşhisi alın: Teşhis için psikolojik bir değerlendirmeden geçmeniz gerekir.
  • Terapiye veya tedaviye başlayın: Terapi, kaygınızı yönetmede önemli bir unsur olabilir.
  • İlaç seçeneklerinizi düşünün: Her türün artılarını ve eksilerini bir profesyonelle gözden geçirin.
  • Reçete yazma yetkisi olan bir uzmanla görüşün: Ancak, psikiyatristiniz anksiyete için ilaç yazabilir.

Unutulmamalıdır ki bu ilaçlar sadece bir uzman psikiyatrist reçetesi ile kullanılabilir. Çevrenizdeki kişilerin tavsiyesi ile ilaç kullanımına başlamak son derece tehlikelidir.  İlaca sadece başlarken değil, kullanım süreci boyunca da doktorla iletişimde olunması ve yönlendirmelerine uyulması gerekir. Bu ilaçların, kısa dönem kullanımdan sonra etki etmediği düşünülerek bırakılmaması gerekir. Tedaviyi bitirirken de hekim yönlendirmesiyle hareket etmek çok önemlidir.

Anksiyete İlaçla Tedavi Edilebilir mi?

Bir ruh sağlığı sorununu ilaçla -kaygı dahil- tedavi etmeye karar verdiğinizde, tüm seçenekleri anladığınızdan emin olmak istersiniz. Tedavi planınızı bir psikiyatrist ile tartışmak için zaman ayırmanız gerekir. İlaçlarda hangi alternatiflerin olduğu ve ayrıca bazı ilaçların sahip olabileceği potansiyel faydalar ve dezavantajlar da dahil olmak üzere seçenekleriniz hakkında daha fazla bilgi edinmeniz önemlidir. Bu ilaçları kullanmaya karar vermeden önce ilacın sizin için ne anlama gelebileceği konusunda samimi bir konuşma yaptığınızdan emin olun.

Anksiyete için ilaç tedavisine başlamadan önce doktorunuza sormanız gereken sorular:

Anksiyete ilacı düşünmeli miyim?

Doktorunuzdan, kaygı bozukluğunu için herhangi bir ilacın yararlarını ve dezavantajlarını tartmanıza yardımcı olmasını isteyin.

Bu ilacın olası yan etkileri nelerdir?

Potansiyel yan etkileri bilmek en iyi kararı vermenize yardımcı olabilir. Hangi ilacı faydalı bulacağınıza dair anlayışınıza güvenebilirsiniz.

Tedaviyi anti-anksiyete ilaçları ile birlikte düşünmeli miyim?

Herhangi bir sağlık durumu için ilaca başlama kararı verdiğinizde, başka ne yapmanız gerekebileceğini anladığınızdan emin olmak istersiniz. Örneğin, ilaca ek olarak konuşma terapisini düşünmeli misiniz? Doktorunuz bu kararı vermenize yardımcı olabilir.

Deneyebileceğim bütünsel veya kendi kendine yardım teknikleri var mı?

Yoğun kaygıyı yönetmenize yardımcı olmak için uygulayabileceğiniz bir dizi bütünsel ve kendi kendine yardım tekniği vardır. Meditasyon, günlük yazma, egzersiz, sağlıklı beslenme ve tutarlı, düzenli uyku alışkanlığı, kaygıyı kontrol etmede önemli olabilir. “Kaygıyla Başa Çıkmanın Yolları” içeriğimiz bu konuda size yol gösterebilir…

İlaç tedavisine ek olarak terapiyi düşünmeli miyim?

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) türleri gibi belirli konuşma terapisi biçimlerinin kaygıyla başa çıkmada üretken ve etkili olduğu bilinmektedir. BDT hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için “Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir? Nasıl Uygulanır?” içeriğimize göz atabilirsiniz…

Kaygı bozukluğunun yol açabileceği başka sorunlarla karşılaşma ihtimalim var mı?

Anksiyete, diğer birçok zihinsel ve fiziksel durumla ilgilidir. Tedavi edilmezse, depresyon, madde kötüye kullanımı, uykusuzluk, sindirim sorunları ve baş ağrıları, bağırsak sorunları veya migren gibi durumlara yol açabilir veya bunları kötüleştirebilir.

Unutmamak gerekir ki anksiyete gibi psikolojik sorunlarda kişinin sürecini yönetmesini kolaylaştıracak psikolojik destek çok önemlidir. Alanında uzman ve deneyimli kadrosuyla Psikologofisi, daha sağlıklı günler için hep yanınızdadır. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuz her an, uzman psikologlarımızdan online terapi olabilir, alanında uzman isimlerle birlikte sağlıklı ve mutlu günlerinize tekrardan kavuşabilirsiniz.

Tarih :
Yazar :

İnanın, Adım Atın: Korkuları Yenmek İçin 5 Öneri

Gün içerisinde birçok farklı duygu durumuna maruz kalıyoruz. Bu duyguların bazıları kendimizi iyi hissetmemizi sağlasa da bazıları hareket alanınızı kısıtlayıp pek çok güzel deneyimi ertelememize neden olabiliyor. Korkular da çoğu zaman hayatınızı olumsuz etkileyen, hareket alanınızı kısıtlayan duygulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Korkularla yaşamak istemediğinizin ve bu durumdan kurtulmak için yollar aradığınızın farkındayız. O zaman size korkularınızı yenmenize yardımcı olabilecek önerilerimizi sıralamaya başlayalım.

Korku Nedir?


Korku, temel olarak  bir tehlike ya da tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü olarak tanımlanıyor. Fakat daha derinlemesine incelersek korku aslında beyinde yaratılan ve kötü sonuçlar doğuracağı düşünüldüğü için hareket alanınızı kısıtlayan, bazen de güzel deneyimler yaşamanızın önünde engel oluşturabilen bir olgu. Hissedilen korkuya göre fiziksel ve psikolojik olabilen bu hareket kısıtlaması ise farkında olunsa da olunmasa da özgürlüğü kısıtlayan bir şey. Peki, özgür olmak mı, yoksa korkularınızın yarattığı sınırlar içinde mi yaşamak istersiniz? Özgür olmak istediğinizi biliyoruz. Kim korkularına esir olmak ister ki?

Korkunun Belirtileri Nelerdir?

Korktuğunuz şeyleri “korku” olarak adlandırabilmek oldukça önemli. Bunun için de korkunun belirtilerini bilmekte fayda var. Korktuğunuz şey ile karşılaştığınızda ya da yaşadığınızda bu belirtileri kendinizde gözlemleyebilirsiniz:

  • Kalp atışının hızlanması,
  • Nefes almada zorluk çekme,
  • Endişe ve panik hali,
  • Terleme,
  • Bayılacak gibi hissetme,
  • Güçsüz hissetme,
  • Ortamdan kaçmayı isteme.

Peki, korkuları yenmek için neler yapabilirsiniz? 5 öneri ile açıklayalım.

Korkunun Belirtileri Nelerdir?

1. Korkunun Nedenini Düşünün

“Korkular nasıl yenilir?” sorusunun cevaplarına geçmeden önce korkuların nasıl oluştuğunu kabaca incelemekte  fayda var. Çünkü bu nokta, korkularınızı yenmeniz konusunda oldukça önemli. Korkunuzun kaynağını keşfettiğiniz durumda, korkunuzla daha iyi bir şekilde savaşabilir ve onu yenmek için önemli bir adım atabilirsiniz.

Korkular, genellikle korktulan şeyin başınıza gelmesiyle kötü bir sonla karşılılaşılacakmış gibi düşünülmesinden kaynaklanıyor. Bu sonu yaratmanıza ise okuduklarınız, başkalarından dinlediğiniz deneyimler ve belki de geçmişte yaşadığınız bir travmatik olay neden olabiliyor. Hatta ailenizin anlattığı bir olay bile korkunuzun kaynağı olabilir. Bu nedenle eğer bir çocuğunuz varsa onunla hangi konuları nasıl paylaştığınıza dikkat etmelisiniz.

Korkularınızı yenmeye karar verdiyseniz unutmamanız gereken bir şey var: Korkunuzla karşılaştığınızda düşündüğünüz senaryoyu yaşayacaksınız diye bir durum yok. Hayatta pek çok olasılık var ve en kötüsünü düşünüp hayatı kendinize neden zindan edesiniz ki? Korkunuzu kabul edin, sorgulayın ve sonrasında korkularla yüzleşmek ve yenmek için atmanız gereken adımları atın.

Korkulara Sahip Olmanın Normal Olduğunu Kabul Edin

2. Korkulara Sahip Olmanın Normal Olduğunu Kabul Edin

Korkularınız olduğunu biliyorsunuz ve korkularınızın kaynağını düşündünüz. Bu aşamadan sonra korku duygusunun sevmek ya da sevmemek gibi normal bir duygu olduğunu kabul etmelisiniz. Herhangi bir korkuya sahip olmanın normal olmadığını düşünmek yavaş yavaş korkunun hayatınızı ele geçirmesine neden olabilir. Bu nedenle bu aşamada öncelikle kendi korkunuz ne olursa olsun onu kabul etmeli ve “iyi” ya da “kötü” olarak adlandırmamalısınız. Korku sadece korkudur. Ayrıca dünyadaki hemen herkesin korktuğu bir şey olduğunu düşünmek de korku duygusunu zihninizde daha basite indirgemenize yardımcı olabilir. Korku duygusunu ve korkuları basitleştirmek ise korkuları yenmenin yollarından biridir.

3. Korkularınızın Hayatınızda Nasıl Bir Etkisi Olduğunu Düşünün

Hayaliniz Doğu Asya ülkelerini keşfetmek, ama uçağa binmekten korkuyorsunuz. Bu korku da pek çok güzel deneyimi yaşamanızın ve hayalinizi gerçekleştirmenizin önünde engel oluşturuyor. Yüksekten korkuyorsunuz ve bu durum, şehir manzaralarını büyüleyici bir şekilde görmenizi ya da yamaç paraşütü yapmanızı engelliyor. Bu örneklerde de bahsettiğimiz gibi her korkunun, hayatınıza sınırlar çizmenize neden olduğu doğru. Peki ya bu korkuyu aşmayı başarabilseydiniz?

Bu aşamada yapmanız gereken, korkunun hayatınızı tam olarak nasıl etkilediğini düşünmek. Korkularınızı yendiğinizde hayatınızın daha keyifli bir hale geleceğinden emin olabilirsiniz. İşte bu etki, korkularınızı yenmeniz konusunda size yardımcı olabilir.

Korkularınızla Yüzleştiğinizi ve Onları Yendiğinizi Hayal Edin

4. Korkularınızla Yüzleştiğinizi ve Onları Yendiğinizi Hayal Edin

Pek çok kişisel gelişim kitabı “Hayal edebiliyorsan gerçek kılabilirsin.” der. Bu çoğu zaman doğrudur! Çünkü aslında konu ne olursa olsun, o konu hakkında başarıya giden yol zihninizden geçiyor. Bu nedenle öncelikle kendinizi korkunuzu yenebileceğinize inandırmalısınız. Evet, bunu yapmak o kadar da kolay değil; ama kendinize zaman vermeli, sabırlı olmalısınız.

Korkularınızın nedenlerinden biri olan kötü senaryoları zihninizden uzaklaştırın ve gözlerinizi kapatıp korkularınızla yüzleştiğinizi hayal edin. Fakat burada bir kez hayal etmekten bahsetmiyoruz. Sık sık bunu yapmalı ve böylece korkunuzla nasıl baş etmeniz gerektiğini öğrenmelisiniz. Örneğin köpeklerden korkuyorsanız sahil kenarında bir parkta oldukça mutlu bir şekilde kendinizi hayal edin. Etrafınızda çimenlerde mutlu bir şekilde koşuşturan, birbirleriyle oynayan tatlı mı tatlı köpekler var ve size hiç zarar vermiyorlar. Hatta ileriki dönemlerde o köpekleri sevdiğinizi bile hayal edebilirsiniz. İşte, bu hayaller kendisine korku hissettiğiniz olgu her neyse onu değiştirebilir. Önemli olan, korkunuza karşı tutumunuzu değiştirebilmeniz!

5. Korkularınızla Kademeli Bir Şekilde Yüzleşin

Tüm önerilerimizi uyguladınız. O halde bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz: Korkunuzla gerçekten karşı karşıya gelmek! Eğer korkularınızla karşı karşıya geldiğiniz o anda kendinizi kötü hissedeceğinizi düşünüyorsanız hayal etme aşaması üzerinde biraz daha çalışmanız gerektiğini belirtelim. Korkularla yüzleşme fikri sizi çok gergin hissettirmemeli.

Tabii ki korkunuzla ilk kez yüzleşeceğiniz o anda, korkularınızdan tamamen sıyrılmayı beklememelisiniz. Bu kademeli bir şekilde olacak bir durum. Örneğin yükseklik korkunuz varsa ilk olarak yüksek bir dairede oturan arkadaşınızın evini ziyaret edebilirsiniz. Belki sonrasında bir lunaparka gider ve dönme dolaba binersiniz. Bir zaman sonra ise nasıl bir deneyim olduğunu merak ettiğiniz yamaç paraşütünü bile deneyebilirsiniz!

Korkularınızla Kademeli Bir Şekilde Yüzleşin

Eğer korkularınıza tek başınıza karşı koyamayacağınızı düşünüyorsanız bu konuda uzmanlardan yardım alabilirsiniz. Örneğin uçak korkunuz varsa uçak simülasyonu ve çeşitli terapiler sayesinde bu korkunuzu yenmenizi sağlayan etkinliklere katılabilirsiniz.

Korkularınızı yenmek için çalışın, onlarla yüzleşin. Korkularınızı yendikten sonra kazanacağınız yepyeni deneyimler ile hayatınızı daha güzel kıldığınızı göreceksiniz!

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır