yenicaggazetesi.com
Son Güncellenme Tarihi: 18/02/2023
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgınının belirtilerinin farkında olmak, kendinizi doğru muayene etmeniz açısından çok önemlidir. Günden güne vaka sayısının artmasıyla beraber, salgının baş gösterdiği belirtileri de merak konusu olmaya başlamıştır. Corona virüs belirtileri, grip ve nezle gibi üst solunum yolu hastalıklarının belirtileriyle benzerlik gösterir.
Günümüzde hızla yayılan bu salgının tüm belirtilerine oldukça hassas davranmak gerekir.
Hastalığın başlıca belirtileri nefes darlığı, öksürük ve ateştir. Ancak solunum yoluyla ilgili yaşanan tüm sıkıntıları dikkate almakta da fayda vardır. Çünkü hastalık, kişiden kişiye değişiklik gösteren farklı belirtilerle de ortaya çıkabilir.
Corona virüs belirtileri arasında burun akıntısı, eklem ağrıları ve halsizlik gibi belirtiler de vardır.
Belirtilerin genel olarak 2 ile 14 gün içinde ortaya çıktığı gözlenir. Ancak bazı durumlarda, hastalığın ortaya çıkması daha uzun dönemleri de bulabilir.
Herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan kimselerin, hiçbir belirti göstermeden, taşıyıcı olarak hayatlarını sürdürebilecekleri de gözlemlenmiştir.
Hastalığın ağır bir duruma gelip ilerlemesi sonucunda zatürre gibi ciddi hastalıklara çevrildiği de bilinen olgular arasında yer alır.
Ağırlıklı olarak solunum rahatsızlığı ile ortaya çıkan corona virüs salgınına kapılan kişilerde göz seğirmesi ya da tutukluluğu gibi farklı semptomlar gözlenebilir.
Virüsün damlacık yoluyla göze bulaşma ihtimali vardır. Araştırmalara göre, corona salgınından dolayı hayatını kaybeden ilk sağlık çalışanının göz doktoru olduğu bilinmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının belirttiği tedbirleri dikkate alarak salgının bulaşma olasılığını en az seviyeye indirebilirsiniz.
Ellerin ağız ve yüze olabildiğince az değdirilmesi tavsiye edilir. Sık sık ellerin yıkanması da hastalığa karşı alınabilecek en önemli tedbirler arasında yer alır.
Corona virüsün bulaşma ve yayılma süreci kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Başlangıçta hafif derecede ortaya çıkan belirtiler, zaman içerisinde şiddetlenebilir.
Belirtilerin şiddet derecesi yaş grubuna, kronik hastalıklara ve ortaya çıkma zamanına göre değişebilir. Orta yaş grubuyla ileri yaş grubu arasında gözlemlenen belirtilerin şiddeti birbirinden farklıdır.
Solunum yollarını hedef alan virüsün, ilerleyen dönemlerde ciddi akciğer rahatsızlıklarına neden olduğu bilinir.
COVID-19 salgınının, önceki yıllarda ortaya çıkan diğer Korona virüs vakaları gibi solunum yoluyla bulaştığı bilinmektedir.
Corona virüs belirtileri için bir listeleme yapmak gerekirse
Corona virüs belirtileri olarak bilinen semptomların az şiddette dahi görülmesi durumunda mutlaka dikkate almak gerekir.
Bu süreçte ruh sağlığınızı korumak adına kendinize farklı hobiler edinebilirsiniz.
Özellikle kronik hastalığı bulunan kişilerin psikolojik açıdan olumlu düşüncelere sahip olmaları bu durumda büyük önem taşır.
Ancak unutmamak gerekir ki; corona virüs oldukça tehlikeli bir halde. En ufak belirtilerde dahi özellikle riskli grupta yer alan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşlarına başvurmaları tavsiye edilir.
Genç yaş grubuna sahip olan kişilerde görülen semptomların diğer yaş gruplarına oranla daha rahat atlatıldığı gözlenmiştir.
Genç kişilerde meydana gelen belirtiler bazen kendiliğinden geçer ve tedaviye gerek kalmaz. Corona virüs sürecinde risk taşıyan gruba dahil olan kişilerin dikkatli olmaları önerilir.
Kalp-akciğer hastalığı ya da herhangi bir kronik rahatsızlığı bulunan kişilerde corona virüs belirtileri görülme ihtimali daha yüksektir.
Belirtiler ve alınabilecek tedbirlerle alakalı yeterli bilgiye sahip olunması bu zorlu sürecin daha rahat atlatılmasına olanak tanır.
Şiddetli belirtiler görülen vakalarda sonuç ne yazık ki daha olumsuz olur. Bu vakalar genel olarak Böbrek yetmezliği, ciddi derecede solunum rahatsızlığı ve son olarak ölümle sonuçlanır.
Bu süreçten olumsuz etkilenmemek ve hastalığa yakalanmamak adına yapılan tüm uyarıları ciddiye almak gerekir.
Tedbir almak için hastalığa yakalanmış olmak gerekmez. Hatta tedbirlerin belirtiler öncesi alınması korunma açısından daha önemlidir. Corona virüs salgınına karşı alınabilecek tedbirler şu şekilde sıralanabilir;
Günlük yaşamı etkileyen birçok belirtiyle karşımıza çıkan koronavirüsü kimi hasta hafif, kimisi ağır geçiriyor. Ölümle de sonuçlanabilen bu hastalığın belirtileriyle, koronavirüsü yenen insanlar aradan uzun zaman geçmesine rağmen mücadele etmeye devam ediyor.
Nefes darlığı, tat ve koku kaybı, çarpıntı, baş ağrıları, uyku problemleri, halsizlik, kaşıntı gibi birçok belirtinin koronavirüsü yenen hastalarda uzun süre devam ettiğini söyleyen Medicana Çamlıca Hastanesi?nden alanında uzman doktorlar, hastalara ne yapmaları gerektiği hakkında bilgi verdi.
"Evde atlatmaya çalışmayın"
Uzmanlar, virüsü atlattıktan en fazla 3 hafta sonra belirtiler devam ediyorsa muhakkak doktora başvurulması gerektiğine dikkat çekti. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ofluoğlu, öksürük, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı, hızlı yorulma, nefes nefese kalma gibi belirtilerin virüsü yenen kişilerde kalıcı değil, uzayıcı olabileceğine dikkat çekti.
Ofluoğlu, açıklamasına şöyle devam etti: Koronavirüs geçiren hastalar, hastalığı hafif ya da asemptomatik bulgularla geçirseler dahi özelikle 2-3 hafta sonrasında geçmeyen kuru öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, özellikle kişisel bakımlarını yaparken dahi yorulma gibi şikayetlerle polikliniklere başvuru yapıyorlar.
Bu tür belirtileri evde atlatmaya çalışan hastalarımızın akciğer bulguları ilerledikten sonra mecburen acil servislere gelmek zorunda kalıyorlar. Bu belirtileri gördükleri zaman çok ihmal etmemeleri ve doktora başvurmalarını öneriyoruz.
"Solunum kaslarını zayıflatıyor"
Özellikle sigara içen hastaların mutlaka sigarayı bırakması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Ofluoğlu, şunları söyledi: Sigara ve dumanlı ortamlarda bulunma öksürüğü artıran en önemli faktördür. Düzenli, dengeli ve yeterli beslenme, uyku süresi, istirahat ve egzersize zaman ayırmak gerekiyor.
Hasta kendisini yatağa bağlamamalı. Hastalar hızlı yorulmalar hissediyorlar. Bu nedenle daha çok istirahat ediyorlar. Yatağa bağlı kalmak solunum kaslarının zayıflamasına neden oluyor. Solunum kaslarını çalıştırıcı nefes egzersizleri ya da ev içinde küçük egzersizler faydalı olacaktır.
"3 hafta sonra belirtiler devam ediyorsa..."
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Yalçın ise, "Post-Covid-Sendrom"un genel olarak en çok kalp ve akciğerle ilgili semptomlarla seyrettiğini vurguladı. Yalçın, virüsü yendikten 3 hafta sonrasının önemine dikkat çekerek, şöyle devam etti: Enfeksiyon sırasında kalp tutulumu yaklaşık 5?te 1 oranında gözükebiliyor.
Bunların içerisinde en sık tutulumlar kalp kasının iltihaplanması veya kalp zarının iltihaplanması durumudur. Bu durum hastalığın seyri sırasında daha ağır seyirli hastalık olmasına neden olduğu gibi iyileşme sonrasında da çabuk yorulma, eforla beraber nefes darlığı oluşması, çarpıntı gibi daha uzamış semptomlara da neden olabiliyor.
Hastaların yarısından fazlası 2 ila 3 hafta içinde semptomları iyileşiyor ama hastalığın başlangıcından 3 hafta geçmesine rağmen hala çarpıntı yaşanıyor, nefes darlığı çekiliyor, kas ve eklem ağrıları geçmiyor, konsantrasyon ve hafıza problemi yaşanıyorsa; depresiflik ve mod düşüklüğü söz konusuysa ilgili branşa kontrole gidilmeli.
Uyku bozukluğu arttı
Nöroloji Uzmanı Dr. Selda Özşahin de, nörolojik tutulumların vakaların en az 3?te 1?inden fazlasında görüldüğünü söyledi. Baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma ve tat kayıplarını sık gördüklerini, koku ve tat kaybının da nadir de olsa geriye dönmediğini belirtti.
Özşahin, özellikle bu süreçte uyku bozukluklarının arttığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: Yaşanan belirtiler hastalarda panik ve ?bunlar geçmeyecek mi?? korkusuna neden oluyor. Çoğu geçmekle birlikte eğer bağışıklık sistemimize dikkat edersek D vitamini düzeylerimiz düzgün olursa, uykumuzu iyi uyur, stres faktörlerinden kaçınırsak, yoğun olmayan fiziksel egzersize de devam edersek bu sorunların hepsi doktor kontrolü ile çözülebilir.
Hastalar çok yoğun stres yaşıyorlar. Baş ağrısı ve dönmesi yaşadıkça, kendi hastalanınca başkasını da hasta edince stres faktörü daha çok artıyor. Uyku bozukluğu yaşayan hastalarda ?karanlıkta uyu, pijamalarını giy uyu, kötü şeyler düşünmeden ve strese girmeden uyu? gibi ilaç dışı önlemleri konuşuyoruz ve uyku hijyenini sağlıyoruz. Bir süre sonra hastalar kendiliğinden düzelebiliyor, panik yapmalarına ve endişe etmelerine gerek yok.
"4-6 hafta boyunca aralıklı takip etmek gerekiyor"
Medicana Çamlıca Hastanesi?nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hayriye Belma Siber ise, "4-6 hafta boyunca aralıklı takip olmalarını öneriyorum. Şişkinlik, bulantı, hazımsızlık, halsizlik, bacak ağrıları, kaşıntı, çarpıntı şikâyeti olanlar mutlaka hekime başvurmalı? dedi.
Siber, damar yatağını tutan bir hastalık olduğu için özellikle asemptomatik geçirenlerin yüzde 30?unda vaskülit denilen; bacaklarda kaşıntı, hafif döküntü, alerjik belirtili şikayetlerin olduğunu söyledi.
Kovid-19 enfeksiyonu sonrası en sık karşılaşılan sorunlardan bir tanesinin yaygın kas ve eklem ağrıları olduğuna dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Çapar, kişinin günlük yaşam aktivitesi etkileniyorsa, doktora başvurulması gerektiğini belirtti.
Bu süreçte bol sıvı tüketilmesi gerektiğini ve evde yapılacak egzersizlerin önemli olduğunu ifade eden Çapar, ?Evde yapılacak basit egzersizler için koronavirüs sonrası kişinin nefes darlığının, şiddetli göğüs ağrısının olmaması gerekiyor.
Yapılacak egzersizler kişinin aerobik kapasitesini zorlayacağı için yarardan çok zarara sebep olabilir. Sıcak duş almak kasların, eklemlerin kan akışını hızlandıracağı için yaygın kas ve eklem ağrısında rahatlatıcı etkiye sahiptir? dedi.
Bu egzersizler yapılabilir
Evde yapılabilecek basit egzersizlerle ilgili önerilerde bulunan Çapar, sözlerini şöyle tamamladı: Boynun ve omzun yapabileceği, günlük yaşam aktivitesinde yaptığımız; kolları yukarı kaldırmak, başımızı sağa-sola, yukarı-aşağı çevirmek, başımızı bir elimizle sabit tutarak, sabit tuttuğumuz elimizi sabit tuttuğumuz tarafa doğru ittirmek, bunu sağa-sola, öne-arkaya olacak şekilde 5?er saniye süreyle yapabiliriz.
Belden öne ve yana, sağa, sola ve arkaya esneme hareketleri olabilir. Sırt üstü yatarken dizimizi karnımıza çekme, uzatma, bacaklarımızı yukarı kaldırma ve indirme gibi egzersizler eklem hareket açıklığı egzersizleri olarak geçer. Bunların yapılması hem kaslara esneklik kazandırır hem de eklemlerin hareket açıklığını korur.