korona kuluçka döneminde bulaşır mı / Psikoloji - Coronavirüs Kuluçka Dönemi Ne Kadar Sürüyor? - DoktorTakvimi.com

Korona Kuluçka Döneminde Bulaşır Mı

korona kuluçka döneminde bulaşır mı

Enfeksiyon, kuluçka, semptomlar ve iyileşme: Covid'e yakalandıktan sonra vücudunuza ne oluyor?

covid hastasıGetty Images

Koronavirüs pandemisi başladıktan iki buçuk yıl sonra, Covid enfeksiyonları dünyanın çeşitli yerlerinde yeniden artmaya başladı.

Omicron'un hızla yayılan iki yeni alt varyantı (BA.4 ve BA.5) ve önlemlerin gevşetilmesi, vaka sayılarındaki artışta etkili oluyor.

Ancak, koronavirüsün bulaşması ve vücudumuzdaki etkileri hakkında yeni sorular gündeme geldi.

Covid'in vücudunuza ne yaptığına ve patojenle, yani hastalığa neden olan maddeyle ilk temastan sonra her gün neler olduğuna bir göz atalım.

Aşağıdaki zaman çizelgesinin, uluslararası sağlık kuruluşları tarafından incelenen bilimsel çalışmalarda yayımlanan bilgilere dayanan, ortalama veriler olduğunu ve belli durumlarda değişebileceğini belirtmek gerekiyor.

0. GÜN: ENFEKSİYON

Enfeksiyon, koronavirüs bulaşmış biriyle yakın temastan sonra başlar.

Bir kişi konuştuğunda, şarkı söylediğinde, öksürdüğünde veya hapşırdığında, Covid parçacıkları taşıyan tükürük damlacıkları etrafa salınır. Virüs miktarı duruma göre değişiklik gösterir.

Sao Paulo Üniversitesi Tropikal Tıp Enstitüsü'nde araştırmacı olan Virolog José Eduardo Levi, "Bazı kişilerin dağıttığı miktar daha düşüktür, bir mililitre tükürük başına yaklaşık 10 bin viral kopya düşer" diyor ve ekliyor: "Ancak ortalama yük 10 bin ila bir milyon parçacık arasında değişiyor ve bazı insanların mililitrede bir milyara kadar viral kopya taşıdığını gördük".

Bu küçük enfekte damlacıklar ya doğrudan yüzümüze temas edebilir ya da havada asılı kalarak dakikalarca hatta saatlerce "gezer".

Bu, bir odada asılı kalan sigara dumanını andırıyor. Hava dolaşımına bağlı olarak, insanlar bu damlacıkları nefes alırken soluyabilirler.

Bu, enfeksiyon sürecinin gerçekten başladığı zamandır. Sars-CoV-2; burun, ağız ve gözlerin mukus zarlarındaki hücre reseptörlerine bağlanmak için Covid virüsünün dış yüzeyini kaplayan diken proteinini kullanır.

Koronavirüs ve hücre reseptörlerini gösteren görsel.Getty Images

Bu andan itibaren virüs hücreyi istila eder ve hücrenin biyolojik mekanizmasını tekrar tekrar kendisinin yeni kopyalarını oluşturmak için kullanır.

Levi, "Bu çoğaltma işlemi, tek bir hücrede 100 ila 1000 yeni virüs üretir. Bu sayı o kadar fazla ki hücre onunla baş edemez. Hücre patlayıp öldükten sonra bu virüsler salınır ve komşu hücrelerde aynı işlemi tekrarlar" şeklinde anlatıyor.

Bu çoğaltma, yeni varyantların artmasında etkili. Tüm kopyalar aynı değil ve bazılarında önemli genetik mutasyonlar olabiliyor. Genomdaki bu değişiklik şu anda bilinen alfa, beta, gama, delta ve omikron varyantları gibi yeni türlere kapı açılıyor.

1., 2. VE 3. GÜN: KULUÇKA

Sars-CoV-2 vücudumuzun ilk hücrelerini istila etmeyi başardıktan sonraki adım, etki alanını genişletmek.

İstila edilen her hücre binlerce kopya saldıkça, virüs organizmada daha çok ilerliyor. Virüsün varlığının tespit edilemediği bu sessiz evrim dönemi kuluçka olarak biliniyor.

Brezilya'daki Todos pela Saude Enstitüsü'nde bilimsel araştırmacı olan Virolog Anderson F. Brito, "Yeni varyantların kuluçka süresinin azaldığını fark ettik" diyor.

İngiltere Sağlık Güvenliği Kurumu raporuna göre, Alfa varyantının kuluçka süresi ortalama beş ila altı gündü. Delta'da bu dört güne düştü.

Omicron ile viral yayılmayla semptomların başlangıcı arasındaki ortalama süre üç gün oldu.

Başka bir deyişle, normalde Covid belirtilerinin ortaya çıkması neredeyse bir hafta sürerken şimdi bir gecede de ortaya çıkabiliyor. Ancak kuluçka süresi değişebilir. Bazı durumlarda semptomlar virüsle ilk temastan 14 gün sonra ortaya çıkar.

4. VE 14. GÜN: SEMPTOMLARIN BAŞLANGICI VE GELİŞMESİ

Virüs üst solunum yollarında, yani burun, ağız ve boğazda ilerlerken, sonunda ona karşı saldırı başlatan bağışıklık sistemimiyle karşılaşır.

İlk savunma hattı, Çin'deki Zhejiang Üniversite Hastanesi'nde iki araştırmacı tarafından 2021'de yayımlanan bir makalede detaylandırıldığı gibi nötrofiller, monositler ve "doğal öldürücüler" olarak adlandırılan hücreleri içerir.

Zamanla, viral istilaya daha organize şekilde karşılık veren T lenfositleri ve antikorları serbest bırakan B lenfositleri gibi diğer bağışıklık birimleri devreye girer.

Covid semptomları bazı insanlarda tam da bu bağışıklık reaksiyonu sonucunda ortaya çıkıyor. Burun akıntısı, öksürük, ateş ve boğaz ağrısı, aynı anda virüsü vücuttan atmaya yönelik girişimlerin ve bu kadar çok hücrenin aralıksız çalışmasının bir etkisi.

Fakat bu belirtiler ne kadar sürüyor?

Sao Paulo Üniversitesi'nden bulaşıcı hastalık uzmanı, Virolog Prof. Nancy Bellei, "Bu kişiye bağlı. Birkaç semptomu olan ve dört ya da beş gün sonra iyileşen insanlar var. Diğerleri içinse daha uzun sürüyor" diyor.

Aynı zamanda Brezilya Bulaşıcı Hastalıklar Derneği'nin (SBI) üyesi olan Bellei, "Genel olarak boğaz ağrısı ve ateş gibi en kötü belirtiler yaklaşık üç gün sürüyor" diyor ve ekliyor: "Bu dönemden sonra burun akıntısı ve öksürük gibi daha hafif etkiler yedi ila on gün sürebilir".

Bu aşamada, evde kalmak ve başkalarıyla teması mümkün olduğunca azaltmak çok önemli. Dışarı çıkmak veya başkalarıyla etkileşime geçmek gerekiyorsa, iyi bir maske virüsü yaymanızı engelleyebilir.

Hapşıran adamGetty Images

Vücudun iyileşmesi için dinlenmek çok önemli. Ağrı kesici ve ateş düşürücüler de yardımcı olabilir.

Bellei, "Semptomların başlamasından 72 saat sonra nefes darlığınız varsa veya ateşiniz devam ederse, tıbbi yardım almanız öneriliyor" diyor.

Bu, özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar veya bağışıklık sistemi zayıf kişiler için daha da önemli.

15. GÜN VE SONRASI: BİTİŞ (VEYA UZUN SÜRELİ COVİD SEMPTOMLARININ BAŞLANGICI)

Koronavirüs ile ilk temastan yaklaşık iki hafta sonra, bağışıklık sistemi genellikle "savaşı kazanır".

Aşılar buna yardımcı oluyor, çünkü vücudun savunma mekanizmasının patojenle temas etmeden önce bile onunla savaşmak için "eğitilmesini" sağlar.

Bazı durumlarda ise, virüs akciğer gibi hayati organlara ulaşmayı başararak ciddi iltihabi durumlara yol açar. Bu durumlar genellikle acil müdahale gerekir ve ölüm riski yükselir.

Acil servisteki hastaGetty Images

Bununla birlikte, iyileşen hastalar için bile semptomların aylarca, hatta yıllarca sürdüğü uzun süreli Covid riski var.

Bu durum hala belirsiz olsa da, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), koronavirüslü kişilerin yüzde 13,3'ünün semptomlarının bir ay veya daha uzun süre devam ettiğini tahmin ediyor.

Ayrıca CDC'ye göre, hastaneye gitmesi gereken Covid hastalarının yüzde 30'undan fazlası altı ay sonra hala yorgunluk ve nefes alma sorunlarından kaygı ve eklem ağrısına kadar çeşitli rahatsızlıklar yaşıyor.


BBC Türkçe

Covid-19Covid-19 aşısıkoronavirüsenfeksiyon

Kuluçka 2 Gün Kadar Kısa 14 Gün Kadar Uzun Olabiliyor!

Dünyada ve ülkemizde bir salgın halini alan Koronavirüsle mücadelede en önemli konunun doğru bilgilendirme olduğuna dikkat çeken uzmanlar, yetkili isimlerin dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, çok farklı konuşmalar ve bilgiler arasında kafası karışanlar için Sağlık Bakanlığı’nın rehberleri kapsamında doğru bilgilendirme yapmanın önemine dikkat çekti. Koronavirüste kuluçka dönemi 2 gün kadar kısa 14 gün kadar uzun olabileceğine dikkat çeken Dr. Songül Özer, birinci ve en önemli kuralın el yıkamak olduğunu söyledi. Özer; “El yıkamada da bir sınır var, burada önemli olan her dakika el yıkamak değildir. Kapalı bir yere girdik, otobüse bindik, evimize geldiğimizde elimizi normal su ve normal sabunla yıkayalım” uyarısında bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Songül Özer, Koronavirüsün hayatımızda uzun süredir olduğunu belirterek salgınla mücadelede en önemli konunun bilgilenme olduğunu söyledi.

Grip belirtileri ile başlıyor!

Koronavirüs’ün grip gibi belirtilerle başladığını belirten Dr. Songül Özer; “Bu belirtiler burun akıntısı, kuru öksürük, hafif bir baş ağrısı gibi olabilir ama en önemli belirti 38 dereceyi aşan ve çok uzun süren bir ateş. Sonra kuru öksürük ya da süratle tipik olan solunum sıkıntısı bulgusu, nefes alamama oluyor. En tipik belirti budur. Gripten bir farkı hasta çok daha hızlı kötüleşiyor. İkincisi de gripte kas-eklem ağrısı, halsizlik, yatağa düşme belirtisi çoktur ama grip çok nadiren zatürre yapar ama bu koronavirüs başlangıçta çok hafif oluyor, sonrasında derhal zatürre yapıyor” dedi.

Nasıl bulaşır? Virüsün kuluçka dönemi nedir?

Özellikle sosyal medya kanallarında doğru olduğu söylenen ama aslında yanlış olan ifadeler dolaştığına dikkat çeken Dr. Songül Özer Koronavirüs’ün bulaşma ve kuluçka dönemi hakkında şunları vurguluyor: “Sosyal medyada çok fazla şey söyleniyor ama bunların bir kısmı yanlış. Bulaşma durumu ile ilgili diyelim ki virüsü kaptık, bunun 2 ile 14 gün arasında kuluçka dönemi bulunuyor. Bugüne kadar olan vakalara baktığımızda çoğunlukla beş ya da altı gün sürdüğünü görüyoruz. Kuluçka dönemi iki gün kadar kısa 14 gün kadar uzun olabilir. Kuluçka dönemi nedir dersek; virüsü aldıktan sonra ilk belirtileri kendinizde görmeye başlayana kadar geçen süre demektir. Hapşırma, öksürme, göz yaşarması ve yüksek ateş ilk belirtilerdir. Tabi ki solunum yolu enfeksiyonu olduğu için solunum salgılarıyla bulaşıyor. Kan yoluyla, idrar yoluyla, yediğimiz içtiğimiz gıdalar yoluyla bulaşmıyor, bu kesinleşti. Mutlaka virüs taşıyan solunum çıktılarının hapşırık veya öksürükle dışarıya saçılması lazım. Bunlarla sağlam kişiyle aramızda bir metreden daha yakın bir mesafe olduğunda ya onun direkt yüzüne karşı hapşırıp öksürmemiz lazım ya da bizim solunum salgılarımızın cansız bir yüzeye bulaşması ve o yüzeyin temizlenmeden bir başka kişinin çıplak eliyle değmesi ve elini de yıkamadan ağzına, gözüne, burnuna değmesi gerekiyor. Yani mutlaka bir solunum salgısı, virüs taşıyan bir solunum salgısı olması gerekiyor. Burada Sağlık Bakanlığının rehberinde de yayınlandığı gibi şu çok önemli: Bir metreden yakın mesafe ve on beş dakikadan uzun süreli temas. Bu iki cümlenin unutulmaması gerekiyor. Kuluçka dönemindeki bir kişi veya belirtileri hafif seyreden bir insanın da bulaştırıcı olabileceğini unutmamamız gerekiyor.”

Koronavirüs kapan herkes ölüyor mu?

Koronavirüs ile ilgili çok rehavete kapılmadan ama çok panik de yapmadan gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Songül Özer; “Uçlarda olmadan tedbirimizi almamız gerekiyor. Ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmek ama korkmadan doğru hareket etmek gerekiyor. Çok rehavet içinde olmak ‘abartılıyor, normal bir grip, geliyor ve geçiyor, öldürmüyor’ demek çok yanlış. Dünyadaki ölüm sayısı yüksek rakamlara ulaşmış durumda ancak çok panik yapmak da yanlış. Çok panik olmak aşırı dezenfektan tüketimi ve aşırı el yıkama gibi eylemler insanın psikolojisini bozabilir. Önlemleri almak gerekiyor. Bazı kişiler daha riskli, bu hastalık geçtiğinde belirtileri çok daha ağır seyrediyor. Bu nedenle yaşamını kaybeden insanlar o riskli gruptakiler oluyor. Bunlar 65 yaş üstündeki büyüklerimiz. Beraberinde başka bir hastalığı olanlar, kalp yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği, akciğer hastalığı olanlar riskli grup oluyor. Bunlardan en önemlisi KOAH hastaları dediğimiz solunum sıkıntısı çekenler. Vücudunun her hangi bir yerinde kanser teşhisi konulmuş olanlar, yine aynı şekilde kemoterapi, radyoterapi alanlar, organ nakli yapılmış olanlar. Bu kişiler birçok hastalık gibi Koronavirüs enfeksiyonuna karşı da riskli gruplardır” dedi.

Pandemi ile mücadelede önlemler basamak basamak alınır

Sağlık Bakanlığı’nın çalışmalarının önemine dikkat çeken Dr. Songül Özer; “Alınan tedbirlerin hepsinin neden bir arada yapılmadığı ile ilgili soru işaretleri var. Şunu belirtmek isterim ki pandemi ile mücadelede önlemler basamak basamak alınır. Vakaları izliyoruz, hastalığın gelişimine bakıyoruz, tedbir seviyesini bir derece daha sıkılaştırıyoruz. Bu basamak halinde olmazsa bu sefer sosyal hayat sıfırlanır. Panik yapmayın deyip diğer yandan bütün önemleri tek bir anda alırsak çok fazla paniğe neden olursunuz. Tedbirli olmak, izlemek, tedbiri sıkılaştırmak biz uzmanların işidir. O nedenle uzmanların, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun söylediklerini uygulamak gerektiğini vurguluyoruz. En önemli mücadele budur” dedi.

Koronavirüs için birinci ve en önemli kuralı el yıkamak

Koronavirüs’te birinci ve en önemli kuralın el yıkamak olduğunu vurgulayan Dr. Songül Özer; “El yıkamada da bir sınır var, burada önemli olan her dakika el yıkamak değildir. Kapalı bir yere girdik, otobüse bindik vs. evimize geldiğimizde elimizi normal su ve normal sabunla yıkayalım. İllaki anti bakteriyel sabunlara ihtiyacımız yok. Normal sabun ve normal çeşme suyu bizim için yeterli. Suyun ısısı da önemli. Ellerimizi normal oda ısısındaki su ile yıkamalıyız. Aşırı derecede sıcak su cildinizde tahrişe ve gözeneklerde açılmaya neden olur, gözenekler açılınca da Koronavirüs değil ama başka mikro organizmaların girişi kolaylaşır. Normal suyla ve normal sabunla elinizi yirmi saniye kadar bir süreyle yıkamanız yeterlidir. Su bulamadığımızda alkol bazlı dezenfektan mı kullanacağız? Alkol bazlı dezenfektanın elinizdeki kiri gidermediğini, temizlemediğini bilin. Aksine fikse eder yani kalıcılaştırır. Alkol bazlı dezenfektan temiz olanın temiz kalmasını sağlar. Yani elinizi kirliyse normal su ve sabunla yıkayacaksınız ondan sonra gerekirse dezenfektanı kullanacaksınız. Esas olan su ve sabundur” dedi.

Kimler nasıl maske kullanmalı?

Açık havada tek başına ya da arada bir metreden fazla mesafe olan insanların bulunduğu bir yerde maskeye ihtiyaç olmadığını söyleyen Dr. Songül Özer, “Bir metrelik mesafe on beş dakikadan uzun süre temas konusunda dikkat etmek gerekiyor. Bu cümleyi neden hep söylüyoruz biraz düşünmemiz lazım. 15 beş dakikadan uzun bir süre kapalı bir ortamda bir metreden yakın temas ne demek? Restorana girdiniz, çok sıkışık bir yer. İlla girmek zorundaysanız birileriyle iletişim kurmak zorundaysanız maskenizi takın. Bilmiyorsunuz çünkü karşınızdaki insanın ne olduğunu. Ama normal şartlarda panik bir halde her yere de maskeyle gitmenize gerek yok. Özellikle açık havada yürürken takmak yanlış. Ama metrobüse binmek zorundasınız, sıkışık bir ortam orada tabi ki maskenizi takın. Sadece korona için değil. Şu gerçeği unutmayalım; bugün için Türkiye’nin ve dünyanın Koronavirüs’ten sonraki ikinci gerçeği influenzadır. Yani mevsimsel grip. O nedenle dikkat etmek gerekiyor” dedi.

Nasıl bir maske kullanmak gerekiyor?

Hastaları muayene ederken bile normal maske taktığını ifade eden Dr. Songül Özer; “Piyasada bir sürü maske bulunuyor. Mesela ben hastayı muayene ederken belli bir mesafedeyim. Ama ne zaman ki hastanın boğazından örnek almam gerekiyor ya da ağzının içini muayene etmem gerekiyor o zaman N95 tipi maske takıyorum. Bizi koruduğunu düşündüğümüz maskenin aslında bir bulaşma yolu olduğunu unutmayalım. Maske takılıyor, onu suratındayken elliyor ve elledikten sonra da ellerinizi yıkamıyorsanız bu yanlış. Maskelerin hiçbirinde mikrobu önleyici kimyasal madde yoktur. Maske bir filtredir. Maske gelen mikro organizmayı üzerinde tutar. Bir maskeyi 4-6 saatten daha uzun bir süre takmamalıyız. Bu süreyi doldurduktan sonra maskeyi kulak kısmından tutarak çıkartıp, kapaklı bir çöp kutusuna atmak ve elleri su ve sabunla yıkamak gerekiyor” dedi.

Yurt dışından gelenler ne yapacak?

Kesin vaka ile temas edenlere şüpheli vaka dediklerini söyleyen Dr. Songül Özer; “Şüpheli vaka dediğimiz kişilerin laboratuvarda testi pozitif çıkmış olan kişiyle 1 metreden yakın ve 15 dakikadan uzun bir süre temas etmiş olması lazım. Şüpheli vaka, boğazından ve burnundan sürüntü örneği alınarak laboratuvara gönderilip, test çalışılıp pozitif çıkana kadar şüpheli vakadır. Eğer testin sonucu negatif gelirse şüpheli vaka kesin vakaya dönüşmez. Bir süre için şüphe ortadan kalkar. İzlemeye devam edilir. Kesin vaka olabilmesi için laboratuvardan pozitif sonucun gelmesi lazım. Şüpheli vakayla temas edene de yakın temas diyoruz. Sağlık Bakanlığının bu durumda önerisi evde karantina. Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Mümkünse ayrı bir odada yatacaksınız, ortak eşyalarınızı ayıracaksınız. Bulunduğunuz odayı sık sık havalandıracaksınız. Evdeki ortak alanlara geçerken maske takmalı ve tabi ki el yıkama kurallarına da uymalısınız. Çamaşırlar 60-90 derecede normal deterjanla yıkanması önemli. Normal tabak bardak çatal kullanabilir ama bulaşık makinasında yıkanmasını tavsiye ediyoruz” dedi.

Gebeler kendilerini daha sık korumalılar

Koronavirüs’ün solunum salgılarıyla geçtiğini belirten Dr. Songül Özer; “6 ay ve üzerindeki gebeleri izlediğimizde gördük ki, Koronavirüs’ün kan yoluyla veya plasentayla geçişi bulunmuyor. Virüs taşıyan anneler çocuklarını emzirebilirler. Süte geçmiyor. Virüs daha yeni olduğu için 1 ve 2’nci trimesterdaki anneleri izleyemedik. Onlar henüz doğum yapmadılar çünkü. Ama bu tür bulaşıcı hastalıkların özellikle ilk üç ay içerisindeki gebelere etkili olduklarını da biliyoruz. Yani ilk üç aydaki gebeler kendilerini diğer insanlara göre daha sık korumalılar” dedi.

Kalabalık ortamlarda bulunmamak lazım!

Sağlık Bakanlığının açıklamalarına dikkat çeken Dr. Songül Özer; “ Herkes üzerine düşen tedbirleri almalı. Okullar gezmek için tatil edilmedi. Bunun bilincine varalım. Akraba ziyaretlerini bir süre gerçekleştirmeyelim. Mümkün olduğunca insanların arasına karışmayalım. Bağışıklık sistemimiz çok önemli. Bu hastalığın ilacı yok demek, elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz demek değildir. Denenen ilaçlar var. Sadece tam olarak şu ilaç diyemiyoruz. Bu hastalık antijenik yapı olarak SARS’a çok benziyor. SARS’ı yok etmeyi başardık. O yüzden çok da paniğe kapılmamak lazım. Ama birebir spesifik ilacı henüz yok. Aşı da geliştiriliyor ama en az 1 yılı var” dedi.

Koronavirüs hiçbir belirti göstermediği kuluçka döneminde de bulaşıcı

Çin Sağlık Komisyonu Bakanı Ma Xiaowei, koronavirüsün kuluçka döneminin 1 ila 14 gün arasında olduğunu ve hiçbir belirti göstermeyeceği bu süreçte de bulaşıcı olduğunu açıkladı.

Xiaowei, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkarak dünyada birçok ülkeye yayılan yeni koronavirüse ilişkin  pazar günü basın açıklaması yaptı.

Sağlık Bakanı, virüsün yayılışının hızlanmasının ve salgının devam etmesinin beklendiğini söyledi.

Xiaowei'in "kuluçka döneminin 1 ila 14 gün arasında değiştiği ve bu süreçte de bulaştığını" belirttiği yeni koronavirüs, bu yönüyle bir önceki koronavirüs SARS'tan ayrılıyor.

2002 - 2003 yılları arasında yine Çin'de ortaya çıkan SARS, iki yılda 800 kişinin ölümüne neden olmuştu. SARS, kuluçka döneminde insandan insana bulaşmıyordu.

Xiaowei ayrıca, ülkede hastalığın yayılmasını önlemeye karşı alınan tedbirlerin sıkılaştırılacağını ifade etti. Şimdiye kadar birçok kentte toplu taşıma araçlarını askıya alma, seyahat yasakları ve büyük etkinliklerin iptal edilmesi gibi önlemler alınmıştı.

Koronavirüs nedeniyle en az 56 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı'nın açıklamaları, virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 56'ya ulaştığı pazar günü geldi. Şu ana kadar virüsten en az 2 bin kişinin etkilendiği düşünülüyor.

Yeni koronavirüsün, yasa dışı olarak egzotik hayvanları da satan Vuhan kentindeki bir balık pazarında ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Virüs, Çin'de Pekin ve Şangay kentleri de dahil olmak üzere pek çok kente yayıldı.

Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Tayland, Avustralya'nın da aralarında bulunduğu en az 14 ülkede koronavirüs vakalarına rastlandı.

Çin pazar günü ayrıca, pazar, restoran ve çevrim içi ticaret platformlarında vahşi hayvanların satışını yasakladığını duyurdu.

Video Galeri

Koronavirüse Karşı Toplu Taşımada Ne Gibi Önemler Alabiliriz?

Öksürük, hapşırık, yüksek ateş gibi, özellikle üst solunum yolunu ilgilendiren şikayetleri olan kişilerin sadece koronavirüs açısından değil, diğer üst solunum yolları hastalıkları açısından da metro gibi kapalı toplu taşıma araçlarında bulaştırıcı olabilme ihtimalleri vardır.

Ancak toplu taşımayı kullanan sağlıklı bireyler, elbette aynı ortamı paylaştıkları kişilerin hasta olup olmadığını bilemezler. Bu nedenle, çok gerekli olmadıkça toplu taşıma araçlarını özellikle bu dönemde kullanmamak, kullanmak zorunda kalınırsa da yüzeylere çok fazla dokunmamak, dokunduğumuz yüzey sayısını çok fazla artırmamak koronavirüs hastalığı olmak üzere diğer pekçok hastalığın bulaşı açısından bir önlem olacaktır.

Ellerimizi yıkamadan ya da temizlemeden toplu taşımadayken veya indikten sonra ağıza, buruna veya göze temas etmemek yerinde olacaktır. Yine, toplu taşıma kullanmak zorunda kalındığında olabildiğince tenha araçların seçilmesi, kalabalık bir araca binilirse de diğer kişilerle çok fazla yüz yüze gelmeden, mümkünse farklı yönlere bakarak seyahat etmek bir anlamda koruyuculuk sağlayacaktır.

Koronavirüsle (Covid-19) İlgili Sosyal Medya Bizi Korkutuyor Mu?

Sosyal Medya çağımızın önemli bir iletişim ve haber alma aracı; ancak özellikle bu gibi durumlarda sosyal medyada olabilecek bilgi kirliliği ve bunun yaratacağı endişeye karşı da dikkatli olmak gerekiyor. Henüz araştırma aşamasında olan veya sadece fikir olarak ortaya konmuş yazılar, sosyal medya üzerinde, tıpkı kulaktan kulağa oyununda olduğu gibi, uzmanlar tarafından tavsiye edilen bilgiler olduğu yönünde yansıtılabiliyor.

Bu durum, insanların aslında koruma yöntemi olmayan bir takım davranışlarda bulunabilmek amacıyla dikkatlerinin gerçek ve kanıtlanmış tedbirlerden dağılmasına ve hatta kanıta dayalı tedbirlerin alınmaması sonucunda hasta olabilmelerine yol açıyor.

İşte bu noktada, en doğru olanın resmi veya doğruluğu bilimsel olarak teyit edilebilecek, bilimsel sorumluluğu bulunan kaynakları dikkate alarak bunların tavsiyelerini uygulamak, gerek korku ve endişenin dinmesi, gerekse doğru ve yerinde tedbirleri almak adına büyük önem taşıyor.

Koronavirüsten Korunmak İçin Tuzlu Su ile Gargara Yapmak Yararlı Mıdır?

Sadece koronavirüs değil, üst solunum yollarıyla bulaşan bütün virüsler tuzlu su tarafından olumsuz etkilenmekte ve bulaşıcılıkları azalmaktadır. Bu özellikle virüsü alıp hasta olmuş insanlarda gerek boğazdaki ağrıyı gerek o bölgedeki sorunu hafifletmek için kullanılır.

Bazı durumlarda da özellikle mantar enfeksiyonlarında da karbonatlı su kullanımı yarar sağlamaktadır. Ancak bunların oranları çok düşüktür. 200 mm su içerisine 1 veya 1,5 gr lık tuz atmak yardımcı olacaktır. Bunun fazlasını kullanmak boğazda ciddi tahrişe yol açar ve birçok mikrobun da işini kolaylaştırabilir.

Bu nedenlerle her hastanın, hasta olduğunda hekime sorarak kendisi için uygun olan tedavi ve korunma yöntemlerini kullanması yerinde olacaktır. Gün içerisinde birkaç kere yoğun tuzlu suyla gargara yapmak, hiçbir zaman hastaların toplumdan ayrı bir yerde takip edilmesi veya ellerin sabun veya alkollü dezenzektanlarla temizlenmesi kadar etkili olmayacaktır.

Koronavirüse Yakalanmış Bir Kişi Ne Zaman Çevresi İçin Risk Haline Gelir?

Bilim dünyasının özellikle Çin ve İtalya örneklerinden edindiği tecrübe, her ne kadar semptomlar ortaya çıkmadan önce kişinin potansiyel olarak bulaştırıcı olabileceğini gösterse de, bu dönemde hasta olan kişi öksürük veya hapşırık gibi damlacık yaratabilecek semptomlara sahip olmadığı için bulaştırıcılığının minimum olduğunu göstermektedir.

Yeni Koronavirüs ile İlgili Kişilerde Panik Söz Konusu Mu?

Hastalar özellikle sosyal medyada yayılan ve kanıtlanmamış birçok bilgi nedeniyle korkuyor ve panik halindeler. Bu süreç içerisinde birçok bilginin gerek istatiksel, gerek korunma yöntemleri ve gerek tedaviyle ilgili bilgilerin hiçbir dayanağı olmadığı görülmektedir.

Hekimlerin, Dünya Sağlık Örgütü’nün, Sağlık Bakanlığı’nın ve uzmanlık derneklerinin web sayfalarının veya bunların sosyal medya hesaplarının takip edilmesi doğru bilgiye ulaşılabilmenin önemli bir yolu. Doğru bilginin edinilmesi ile panik durumu yerini tedbirli davranmaya bırakacaktır.

Maske ya da Eldiven Kullanmak Sağlıklı Kişileri Koronavirüse Karşı Korur Mu?

Sağlıklı kişilerin maske ya da eldiven takmalarına gerek yoktur. Maske ve eldiven takıldığında oluşabilecek gereksiz güven hissi nedeniyle hastalığın bulaşması kolaylaşabilir. Özellikle maskeler bir süre sonra nemlendikleri için normalde insana ulaşsa bile hastalığa yol açmayacak miktarda virüs bulunan damlacıklar, bu nemli alanlarda birleşerek daha fazla enfeksiyon yapma riskine neden olabilmektedir.

Ayrıca maskelerin çıkarılması sırasında elin maskenin ön yüzüne teması bu işi daha da kolaylaştıracaktır. Eldivende de aynı durum söz konusudur. Eldiven taktığında kendini güvende hisseden kişi sağa, sola daha fazla dokunacak ve bu dokunmalar sonrasında da ağzına, burnuna, gözüne elini daha fazla götürecektir.

Bütün dünyadaki bilim adamlarının da gözlemleri bu yöndedir. Bu yüzden maske hasta kişilere ve bunlara bakan sağlık personeline, eldiven ise sadece hasta olan kişilere bakan sağlık personeline takılması önerilen, sağlıklı kişilerin ya da çocukların kullanması önerilmeyen önlemlerdendir.

Koronavirüs Maske Kullanımı

Islak Mendik Kullanmak Yeni Koronavirüsün Bulaşmasını Engeller Mi?

Koronavirüs el ve zeminde bir süre yaşamını sürdürebilmektedir. Islak mendille bu alanların temizlenmesi belirli bir temizliği sağlasa da, ıslak mendilin içinde alkol bulunmaması halinde koronavirüsü öldürmesi bugüne kadar yapılan çalışmalarda gösterilmemiştir. Bu yüzden ıslak mendille el ve zeminin temizlemesi, alkol veya deterjan içermiyorsa koronavirüsü öldürmek için yeterli değildir.

Yeni Koronavirüsün Yaygınlaşması Mutasyon Geçirmesini Hızlandırır Mı?

Virüsler sürekli mutasyon geçirirler, bunların birçoğu virüsün aleyhine olan hatalı mutasyonlardır. Bunlar akıllı değildir, genetik bilgiyi yani RNA’yı ve DNA’yı kopyalayan enzimler, bu kopyalamayı yaparken sık sık hatalar yaparlar. Bu hatalar, hata yapan virüsün çoğalamamasına yani ölümüne yol açarlar.

Bu kadar çok virüs çoğalırken, nadir olarak da yapılan bir hata virüsü daha kolay hastalık yapıcı hale getirebilir. Virüsün lehine bir mutasyon olduğu ve bu hata oluştuktan sonra ortaya çıkan mutant denilen yeni virüs diğerlerinden daha hızlı çoğalabilme veya doğal şartlara daha dirençli olabilme gibi özelliklere sahip olursa diğerlerinden daha avantajlı olduğu için toplumda daha kolay yayılmaya başlar.

Özetle, mutasyon akıllı bir süreç değildir, rastgele olan bir durumdur. Çoğunluğu virüse zarar verir. Virüsün doğada kalmasını, çoğalmasını daha iyi hale getirecek mutasyonlar ise doğal olarak virüsün lehine olduğu için virüsü korur.

Bu tür değişiklikler ne sıklıklar görülür?

Örneğin koronavirüslerde 5 ila 10 yılda bir böyle önemli bir değişikliğe rastlanmaktadır. Bunlar tamamen olasılık meselesidir. Bu tabi ki mevcut pandemiden kurtulduğumuz zaman bir daha bu tür virüslerle karşılaşmayacağız gibi anlama gelmez. Mevcut durum aşılsa dahi, bu ve bunun gibi hastalıklar için aşı çalışmaları, tedavi çalışmaları ve tekrarı halinde alınabilecek tedbirler açısından hazırlıklar mutlaka devam edecektir.

20. Yüzyılda Pandemi Yapan Virüsler Hangileridir?

Epidemi bir bölgede olan salgınlara verilen isimdir. Eğer bu salgın hastalık bütün dünyayı etkisi altına alacak olursa buna da pandemi adı veriliyor. Dünyada virüslerle veya başka enfeksiyon etkenleriyle zaman zaman böyle salgınlar görülebiliyor.

Virüs hastalıkları içerisinde pandemilere yol açan en önemli etken influenza yani grip virüsleridir. Virüsler, dünyada birçok kez bu şekilde pandemilere yol açmıştır. Bir virüs birçok kez pandemilere yol açmaya başladığı zaman toplumsal duyarlılıkta azalma görülmektedir.

Örneğin grip, pandemi yapmamasına rağmen yeni koronavirüsten çok daha fazla insanın hastalanmasına ve ölmesine neden olmaktadır. Son yıllarda grip aşısnın geliştirilmesi önemli bir gelişme olmuştur ve buna daha hazırlıklı olunduğu için bazı ilaçlar yine grip enfeksiyonlarında kullanılabilir hale gelmiştir.

Birden bire yine yeni bir virüs ortaya çıktığında ise, bunun yapacağı pandemiler daha korkutucu olmaktadır. Hastalığın nasıl seyredeceği, kimi ne kadar etkileyeceği ve ne kadar öldürücü olacağını baştan kestirmek mümkün olmamaktadır.

Yeni Koronavirüs (Covid-19) Nedir?

İlk olarak Çin’in Wuhan bölgesinde, 2019 yılı Aralık ayının başında görülüp, bu bölgedeki yetkililer tarafından tanımlandığı için gayri resmi Wuhan koronavirüsü adıyla da bilinen yeni koronavirüs solunum yolu enfeksiyonuna neden olan ve insandan insana geçebilen bulaşıcı bir virüstür.

Koronavirüs Nasıl Bulaşır?

Virüsün insandan insana damlacık yoluyla ve doğrudan temas ile geçebildiği bilinmektedir. Öte yandan öksürük gibi yollarla yüzeylere yayılabilecek solunum damlacıklarının da bir süre bulaşıcılık özelliği taşıdığı gösterilmiştir.

Koronavirüs Tanısı Nasıl Konulur?

Yeni koronavirüsün tanısı için laboratuvar ortamında test yapılması gereklidir. Koronavirüsün kesin tanısı moleküler testler ile gerçekleştirilir.

Koronavisür Tedavisi Nasıl Yapılır?

SARS-CoV-2 Akut Solunum Yolu Hastalığıiçin şu anda belirli bir kesin tedavi yolu mevcut değildir. Gerçekleştirilen tedavi ateş, kuru öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerin hafifletilmesine odaklanır.

Mevcut zatürre tedavilerinin, bu hastalık için etkin olup olmadığı yönünde araştırmalar sürmektedir. Hastalık virüs temelli olduğu için antibiyotikler etkili değildir.

Koronavirüs (COVID-19) hastalığının teşhis edilmesinin ardından hastalığın belirtilerini kontrol etmek için doktor kontrolünde ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir.

Koronavirüs Kuluçka Süresi Kaç Gündür?

Koronavirüs belirtileri kişinin bağışıklık sistemi ve yaşına bağlı olarak da değişiklik gösterebilir. Fakat elde edilen verilere göre kuluçka süresinin, genellikle hastanın enfekte olmasından sonraki 2 ila 14 gün içerisinde gerçekleştiği yönündedir.

Koronavirüsten Kimler Daha Fazla Etkilenir?

Koronavirüs genç hastalar ve çocuklar üzerinde hafif semptomlarla atlatılırken, 65 yaş üstü kişiler, akciğer, şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları olan kişileri daha fazla etkilemektedir.

Koronavirüs Aşısı Var mıdır?

Wuhan Koronavirüsü olarak da anlılan Yeni Koronavirüs Hastalığı’nın Çin tarafından yayınlanan genomu temel alınarak bir aşı oluşturulması çalışmalarına uluslararası düzeyde başlanmıştır. ABD, Avustralya, Çin, İngiltere ve Kanada’da çeşitli üniversiteler ile özel kuruluşlar klinik testlere başlama aşamasına oldukça yaklaştıklarını açıklamaktadır.

Koronavirüse Karşı Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?

COVID-19 ‘u engellemek için alınacak en önemli önlemlerden ilki elleri sık sık sabun ve suyla yıkamaktır. Özellikle halka açık bir yerdeyken burnunuzu sildikten, öksürdükten veya hapşırdıktan sonra elleri en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkamak gereklidir. Su ve sabunun bulunamadığı zamanlarda eller alkol bazlı el antiseptiği ile temizlenmelidir.

Koronavirüs Hamileleri de Etkiler mi?

Yeni Koronavirüs Hastalığı’nın sağlık açısından risk oluşturabileceği gruplar arasında hamileler de yer almaktadır. Hamilelerin hormonal değişikliklerinden dolayı hem yapısal olarak, hem de bağışıklık sistemlerinde meydana gelen değişimler nedeniyle solunum hastalıklarına yakalanma riskleri bulunmaktadır.

Koronavirüsün Çocuklar Üzerinde Etkisi Var Mıdır?

Verilen istatikler doğrultusunda çocuklarda ve gençlerde (10 ila 39 yaş grubunun) koronavirüs nedeniyle ölüm oranlarının en az grup olduğu gözlemlenmektedir.

Koronavirüse Karşı Ev Temizliği Nasıl Yapılmalıdır?

Sirkenin, koronavirüs ya da diğer virüslere yönelik öldürücü etkisi yoktur. Çamaşır suyu ise alkali bir ürün olup temizlikte kullanıldığında, koronavirüs başta olmak üzere virüslerin ölümüne yardımcı olacaktır. Virüslerin alandan temizlenmesini sağlayacaktır.

Ani ölümlere neden olur mu?

Hastalanan kişilerle ilgili yayımlanmış verilere göre hastalık nispeten yavaş bir seyir göstermektedir. İlk birkaç gün daha hafif şikayetler (ateş, boğaz ağrısı, halsizlik gibi) görülmekte sonrasında öksürük, nefes darlığı gibi belirtiler eklenmektedir. Hastalar genellikle 7 günden sonra hastaneye başvuracak kadar ağırlaşmaktadır. Dolayısı ile sosyal medyada yer alan, birden bire yere düşüp hastalanan veya ölen hastalarla ilgili videolar gerçeği yansıtmamaktadır.

Yurt dışından kargo ile gelen ürünlerde bulaşma riski var mıdır?

Genel olarak bu virüsler yüzeylerde kısa süre canlı kalabildikleri için paket veya kargo ile bulaşma olması beklenmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konuda kısıtlaması yoktur.

Evcil hayvanlarda korona riski var mı?

Evde bakılan kedi/köpek gibi evcil hayvanların Yeni Koronavirüsla (COVID-19) enfekte olması beklenmemektedir. Ancak evcil hayvanlarla temas sonrası her zaman için ellerin su ve sabunla yıkanması gereklidir. Böylece hayvanlardan bulaşabilecek diğer enfeksiyonlara karşı korunma sağlanacaktır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır