kortizon iğnesi / Kortizon İğnesi Neden Yapılır? | Kortizon İğnesi Yan Etkileri

Kortizon Iğnesi

kortizon iğnesi

Alerji ve Kortizon Korkusu

Alerji, çevremizde bulunan alerjen adını verdiğimiz ve çoğumuz için zararsız olan maddelere karşı bazı insanların verdiği zararlı bir yanıttır. Bu yanıtta birçok iltihap hücresi yer alır. Bunun anlamı alerjik yanıtın, mikropların yer almadığı bir iltihap ile karakterli olmasıdır. Bu nedenle tedavide iltihabı baskılayıcı ilaçların önemi fazladır. Bu ilaçların başında da kortizon gelmektedir.

Kortizon birçok yan etkisi olan ancak doğru kullanıldığında hayat kurtaran çok etkili bir ilaçtır. Geçmişte yan etkileri dikkate alınmadan gereksiz yere yaygın olarak kullanılmıştır. Hatta, hastalar hekime danışmadan ilacı reçetesiz alıp uzun süre kullanmışlardır. Şimdilerde ise yan etkilerinin herkes tarafından bilinmesi ile kortizona karşı bir korku gelişmiştir. Bu ilaçlar alerjik nezle ve astımda kullanılan en etkili ilaçlardır. Bu ilaçların gereksiz olarak kullanımı ne kadar yanlış ise gerektiği zaman kullanılmaması da o kadar yanlıştır. Her ilaç gibi, doğru durumda ve doğru şekilde kullanılmalıdır.

Alerjik nezlede burun spreyi şeklinde, alerjik astımda ağızdan nefes yolu ile kullanılır. Özellikle bahar aylarında ortaya çıkan alerjik nezlede enjeksiyon tarzında kortizon kullanılmamalıdır. Astımda ise hap veya iğne şeklinde kullanımı çok azalmıştır. Önerdiğimiz şekilde kortizon kullanımının yan etkileri, uzun süreli kullanılsa dahi, kullanılmaması durumunda oluşacak zarara göre son derece azdır. Yine her ilaç gibi, kortizonun da hekim kontrolünde kullanılması gerekmektedir.
Hekim, yazdığı ilaç hakkında hastayı bilgilendirmediğinde, ilacı alıp evine gelen hasta ilacın kağıdını okuyup kortizon olduğunu öğrendiğinde kullanmamayı tercih etmektedir. Bu nedenle hekim yazılan ilaç hakkında bilgi vermeli, hastalar da bunu talep etmelidir.

Kortizon iğnesi nedir, ne işe yarar? Kortizonun yan etkileri ve zararları Nelerdir?

Yapay olarak elde edilen kortizon maddeleri iğne ile hastalara zerk edilmektedir. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kortizon iğnesi özellikle iltihaplı olan ya da enfeksiyon riski taşıyan bölgelere yapılmaktadır. Kortizon yan etkisi bulunan bir ilaçtır ve ancak akut seviyedeki hastalıklarda ve iltihaplı yaralar için kullanılmaktadır.

Kortizon iğnesi hangi hastalıkların tedavisinde kullanılabilir?

Öncelikli olarak vücudunda belli başlı nedenlerden dolayı kortizon seviyesi düşmüş herkes bu iğneleri yaptırmak zorundadır. Bunun hem fiziksel hem de psikolojik nedenleri olabilmektedir. Başta stres ve kaygı olmak üzere olumsuz psikolojik etkiler, çok kısa bir süre içerisinde kortizon alarmı oluşturur.

1- Romatizma hastaları: Romatizma hastalarında birçok farklı bileşen düşük seviyelere düşer. Bunun onarımı için kortizon iğnesi alternatif bir tedavi yöntemi olarak uygulanabilir.

2- Göz hastalıkları: Uzun süreli olmamak şartıyla, daha doğru bir ifadeyle sadece birkaç adet kortizon iğnesi belli başlı göz hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak bu son çözüm olarak değerlendirilmeli, öncelikli olarak söz konusu rahatsızlıkların giderilmesi için ana tedaviler denenmelidir.

3- Alerjik rahatsızlıklar: Çeşitli böcek ve gıda alerjilerinde bu tedavi yöntemi tercih edilebilir. Bununla birlikte kimi durumlarda kurdeşen adıyla da bilinen kurtiker rahatsızlıklarının alternatif tedavisinde de bu iğnelere ihtiyaç duyulabilir. Alerjik reaksiyonların yol açtığı kimi şok durumlarında da acil tedavi olarak kortizona başvurulabilir.

4- Hormonal Hastalıklar: Cinsel fonksiyonları, uyku düzenini ve yaşam kalitesini doğrudan doğruya etkileyen kimi hastalıklarda kortizon iğnesinin yaygın kullanımı mevcuttur. Hormon seviyelerini aşağıya çekerek kronik ağrıların azaltılması hedeflenmektedir.

Kortizonun faydaları nelerdir?

1- Enfeksiyon tedavisinde etkin: İltihapları çok kısa bir süre içerisinde kurutmak kortizon yararları arasında gösteriliyor. Aynı zamanda enfeksiyonun yayılma emareleri gösterdiği bölgelerde de sıklıkla tatbik edilmektedir.

2- Kansızlığa iyi geliyor: Son dönemlerde yapılan çalışmalar ve elde edilen bulgular kortizonun içerisinde yer alan etkin maddelerin kansızlık sorununa da doğrudan iyi geldiğini gözler önüne sermiştir. Anemi hastalar kortizon iğneleri yaptırarak bu alandaki şikayetlerinden kurtulabilir.

3- Tümör tedavileri: Metastaz halinde yayılma riski bulunan tümörlerin risk faktörlerini en aza indirgeyen kortizon çeşitli tümör hastalıklarında da etkin olarak kullanılmaktadır.

Kortizon ve zararları

Özellikle aşırı dozda vücuda zerk edildiğinde bu ilacın ortaya çıkmaktadır. Kişiden kişiye değişmek üzere bu zararlar geçici ve kalıcı ölçeklerde vücudun çeşitli kısımlarında görülebilir.

1- Adet düzensizliği: Kadınlarda en sık rastlanan yan etkilerin başında adet düzensizliği geliyor. Kadın hastalardan bazıları iki üç ay boyunca regl olmazken, bazıları ise 28 gün içerisinde iki kere adet olabiliyor.

2- Sivilce ve kıllanma: Cilt yüzeyinde de zararları ortaya çıkan kortizon özellikle sivilce oluşumunu tetikliyor. Yüz bölgesinin birçok noktasında çıkan kıllar da hastaların genel estetiğini bozmaktadır.

3- Aşırı kilo alımı: En sık rastlanan kortizon zararları arasında kilo almak da bulunuyor. Hastalar birkaç hafta gibi kısa bir süre içerisinde on - on beş kilo birden alabilir.

Kortizon iğnesi sonrası dikkat edilmesi gerekenler

Birçok hastada kortizon iğnesi sonrası çeşitli yan etkiler farklı oranlarda gözlemlenebilir. Bunlar arasında en sık rastlananı küçük kızarıklıklar ve şişliklerdir. Doktorlar duruma göre yatıştırıcı etkilere sahip kremler ve losyonlar yazabilir. Aynı zamanda buz ile kompress yapmak da mevcut şişkinliklerin azaltılmasında etkili olabiliyor.

Toplamda 48 saat boyunca kortizon iğnesi yaptıranlar küvete yatmamalı ve havuza girmemelidir. Ancak ayakta kısa süreliğine duş almak herhangi bir olumsuz reaksiyona yol açmaz. Son olarak iğnenin yapıldığı yere ihtimam gösterilmelidir. Ağır yükler kaldırmak, merdiven çıkmak ve spor yapmak gibi vücudu ekstra yoran hareketlerden kaçınılmalıdır.

İçindekiler:

Kortizon Nedir?

Kortizon iğnesi birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle iltihaplı veya enfeksiyon riski olan bölgelere uygulanır. Diz ağrısının yaygın nedenlerinden biri diz eklemindeki iltihaplanmadır. İltihaplanma, ağrıya neden olur ve vücudunuzun doğal iyileşme tepkisinin de önemli bir parçasıdır. Vücutta iltihabın birikmesini engelleyen kortizon, kortizol (stres hormonu) adı verilen doğal bir hormonun yapay formudur. Kortizon, iltihaplı durumların yanı sıra eklemlerin şişmesini ve ağrıyı azaltmak için kullanılır. Peki Kortizon iğnesi Nedir?  Bir tür kortikosteroid (adrenal bezlerden salgılanan hormonlar) olan kortizon; kireçlenme, tendinit, bursit, eklem iltihaplanması ve gut gibi eklem rahatsızlıklarında enjeksiyon yöntemleriyle uygulanabilir. Kortizon iğnesi, hastalığın altında yatan nedeni tamamen ortadan kaldırmaz. Örneğin, diz kireçlenmesi ve eklem iltihaplanmasında ağrı gibi yakınmaların azalmasına yardımcı olsa da, tamamen iyileşmeyi sağlamaz. Diz ağrılarının çözümü her zaman ameliyat değildir. Diz eklemindeki hasara ve yakınmalarınıza bağlı olarak ameliyat dışında çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Kortizon iğnesi eklem üzerindeki ağrıyı, şişliği, cilt kızarıklığını ve yanma hissini hafifletebilir.

Diz Ağrıları İçin Kortizon İğnesi Etkili Midir?

Kortizon iğnesi, diz ağrısını ve şişliği azaltmak için uygulanan yardımcı bir tedavidir. Ancak, her hastada her zaman aynı etkiyi göstermeyebilir. Kortizon iğnesi sonrasıdiz ağrılarınız geçmeyebilir veya bir süre sonra geri dönebilir. Kortizon iğnesi daha büyük bir tedavi planının parçasıdır ve genellikle geçici bir rahatlama sağlar. Uzun süre boyunca kortizon iğnesi tedavisine devam eden hastalar, diz ağrılarının daha kısa sürede geri dönmeye başladığını fark edebilir. Bu durum, hasta ilaca karşı bir direnç oluşturduğu için değil, eklemdeki hasarın ilerlemesi nedeniyle görülür. Fizik tedavi, fazla kiloları vermek, diz sağlığınız için egzersizler yapmak ve günlük yaşam tarzındaki değişiklikler eklem bozulmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Dize kortizon enjeksiyonu diz ağrılarıiçin, sizin için iyi bir seçenek olabilir, ancak vücuda enjekte edilen ilaçlarla ilgili her zaman riskler vardır. Bu nedenle, doktorunuzla tıbbi geçmişiniz ve bazı yan etkiler hakkında konuşmayı ihmal etmeyin.

Kortizon İğnesi Ne Zaman Etkisini Gösterir?

Diz Ağrıları İçin Kortizon İğnesi Etkili Midir?

Diz ağrıları için kortizon iğnesi ağrıları hafifletme etkisi birkaç haftadan altı aya kadar sürebilir. Bu süre zarfında hastalar dinlenmeye ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınmaya özen göstermelidir. Kortizon iğnesi sonrası dizde iyileşmeler genelde iki hafta içinde zirveye ulaşır ve 24 haftaya kadar devam edebilir. Diz ağrısı geçtikten sonra, hasta hemen günlük hayatına geri dönmek isteyebilir. Ancak, yaralanmalardan kaçınmak veya durumu daha da kötüleştirmemek için, günlük yaşantınıza doğrudan eskisi gibi başlamadan, kademeli olarak devam etmeniz daha uygundur.

Kortizon İğnesi Sonrası Ne Beklenmelidir?

Kortizon iğnesindan sonra 48 saate kadar ağrı ve iltihapta geçici bir alevlenme görülebilir. Ancak daha sonrasında, dizinizdeki ağrı ve iltihaplanma azalır. Dikkat edilmesi gereken ilk şey, bunların kalıcı bir çözüm olarak kabul edilmemesidir. Diz ağrıları için kortizon iğnesi ağrılarda rahatlama sağlayabilir ancak zamanla faydalı etkileri geçecektir. Diz ağrınızın nedeni ne olursa olsun, tedaviye karar vermeden önce kortizon enjeksiyonlarının artılarını ve eksilerini doktorunuzla konuşmalısınız.

Kortizon Yan Etkileri Nelerdir?

Her enjeksiyon yöntemi gibi kortizon iğnesi yan etkileri ve belirli riskler taşır. Çoğu risk hafif veya geçicidir, ancak bazıları ciddi veya uzun süreli olabilir. Enjeksiyon almadan önce doktorunuza kortizon iğnesi yan etkileri ve risklerle ilgili endişelerinizi belirtmeniz önemlidir. kortizon iğnesi yan etkileri ve olası riskler genel olarak şunlardır:

  • Kortizon sonrası enfeksiyon

Nadir olarak görülse bile Kortizon iğnesi sonrası enfeksiyon ciddi bir yan etki haline gelebilir. Her enjeksiyon işleminde enfeksiyon riski vardır, bu nedenle bölgeyi temiz tutmak ve vücudunuzun başka bir yerinde enfeksiyon varsa kortizon enjeksiyonlarından kaçınmak önemlidir. Enfeksiyon bölgesinde kızarıklık, şişme, ağrı ve ateş enfeksiyon belirtileri arasındadır.

  • Kortizon sonrası ağrı ve şişlik

Diz ağrıları için kortizon iğnesi , eklemi ve yumuşak dokuları (tendon, kas, kıkırdak gibi) tahriş edebilir. Bu durum kötü bir ağrı ve iltihaplanmaya neden olur. Bu yan etkiye alevlenme denir. Kortizon iğnesi sonrası alevlenme tipik olarak bir veya iki gün sürer. Bu yan etki, istirahat etme ve bölgeye aralıklı soğuk uygulaması ile tedavi edilebilir.

Kortizon İğnesi Yan Etkileri Nelerdir?
  • Kortizon iğnesi sonrası ciltte renk değişimi

Kortizon enjeksiyonları bazen deride; cilt tonundan daha açık renkli (beyaza yakın) bir bölge oluşmasına neden olabilir. Ciltte meydana gelen bu renk değişikliği birkaç hafta veya ay sürebilir, bazı durumlarda kalıcı olabilir. Herhangi bir zararı olmamakla birlikte bu yan etki hastaların %1 ile %4’ünde görülür.

  • Kortizon iğnesi sonrası yüksek kan şekeri

İltihaplanmayı azaltmanın yanı sıra, kortizon iğnesi kan şekeri seviyelerini yükseltebilir. Kortizon, enjeksiyonla doğrudan kan dolaşımına verilmez, ancak yine de bazı hastalarda kan şekeri seviyelerini etkileyebilir. Bu nedenle kortizon iğnesi, genellikle diyabetli kişilere tavsiye edilmez.

Kortizon iğnesi sonrası yüksek kan şekeri
  • Kortizon sonrası tendon yaralanması

Dize kortizon enjeksiyonu, tendonları zayıflatabilir ve yırtılmaya daha yatkın hale getirebilir. Enjeksiyondan sonra birkaç gün eklemi dinlendirmek ve ardından önerilen germe ve egzersizlerle aktiviteyi kademeli olarak arttırmak tendon yaralanması riskini azaltabilir. Kısa bir süre içinde çok fazla enjeksiyon yapılması da enjeksiyon bölgesindeki tendonlara, bağlara ve eklem kıkırdağına zarar verebilir.

  • Kortizon iğnesi sonrası Alerjik reaksiyon

Nadir de olsa, bazı hastalarda enjeksiyona eklenen lokal anestezik ilaca karşı alerjik reaksiyonlar görülebilir. Kortizonun kendisine alerjik reaksiyonlar nadirdir.

  • Cinsiyetle ilgili kortizon yan etkileri

Yaygın olmasa bile, kadınlarda; adet döneminde düzensizlik, emziriyorsa emzirme döneminde rahatsızlıklar, ciltte kızarıklık gibi belirtiler görülebilir.

Genellikle, deri enfeksiyonu gibi mevcut enfeksiyonu olan hastalara kortizon iğnesi önerilmez. Ayrıca kan sulandırıcı ilaç kullanan veya zayıf kemiklere sahip hastalar kortizon enjeksiyonları için uygun aday olmayabilir. Bazı hastalar soruyorlar, kortizon iğnesi kilo aldırır mı? Kortizon iğnesi kilo alma yalnızca kortizon ilaçlarını uzun süre ağızdan alan hastalarda yaygın görülür. Bu yan etkiler, kortizon ilacı bir ekleme enjekte edildiğinde nadiren ortaya çıkar.

Kortizon İğnesi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kortizon İğnesi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Dize kortizon enjeksiyonu sonraki ilk iki gün dizinizi kullanmaktan kaçınmak önemlidir. Kortizon iğnesi sonrası uzun süre ayakta durmaktan kaçınılmalıdır ve dinlenmeye özen göstermek gerekir. Ayrıca enjeksiyon uygulanan diz bölgesi su ile temas etmemelidir. Kortizon iğnesi sonrası alevlenme görülmezse, diz ağrısı oldukça hızlı bir şekilde azalacaktır.

Kortizon Enjeksiyonu Güvenli Midir?

Kortizon enjeksiyonu genellikle güvenlidir fakat kortizon iğnesi yan etkileri ve uzun vadeli olumsuz etkileri olabilir. Enjeksiyon yaptırmaya karar vermeden önce bu riskler hakkında bilgi edinmek önemlidir. Diz ağrıları için kortizon iğnesi güçlü bir tedavi olsa bile, genellikle enjeksiyondan önce denenebilecek başka tedavi yolları da vardır. Enjeksiyonlar, yılda üç ile dörtten fazla olmayacak şekilde uygulanabilir. Bunun nedeni, kortizon iğnesi yan etkileri ve enjeksiyonlarının çok sık uygulanırsa eklemin kendisine ciddi zararlar verebilir. Kortizon iğnesi yalnızca ağrıyı belli bir süre ortadan kaldırır, hasarı veya yaralanmayı tamamen iyileştirmez.

Attığınız her adım dizinizde ağrıya neden oluyorsa tedavi seçeneklerinizi değerlendirme zamanıdır. Kortizon enjeksiyonları sert ve ağrılı eklemler için yardımcı bir tedavidir. Diz ağrıları için kortizon iğnesi asla tek tedavi yöntemi olmamalıdır. Size ve diz sağlığınıza en uygun tedavi yöntemleri için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Diz kireçlenmeniz varsa ve diz ağrısından muzdaripseniz Diz Ağrınızı Değerlendirme Testini (Oxford) yaparak ilk adımı atabilirsiniz. Diz Ağrınızı Değerlendirme Testi (Oxford) ile eklem fonksiyonunu, diz kireçlenmesi şiddetini ve diz ağrısı tedavi seçeneklerinizi değerlendirebilirsiniz.

Kemik kas eklem sorunlarınız ile ilgili daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçebilir, kemik sağlığınızı korumada ilk adımı atabilirsiniz.

KORTİKOSTEROİD (KORTİZON) TEDAVİSİNİN ETKİLERİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Kortikosteroid Tedavisi ve Etkileri

 

KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ VE ETKİLERİ

Kortikosteroidler (kortizon, prednizon, deksametazon v.b.) vücutta böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormon olan kortizole benzer steroid yapıda ilaçlardır. Çok sayıda tipi geliştirilmiştir, ilk geliştirilen ve halk arasında ismi en bilinen kortizondur.

Kortikosteroidler bazı ciddi hastalıklarda hayat kurtarıcıdır ve bu hastalıkların tedavisinde vazgeçilmezdir. Fakat kortikosteroid tedavisinin çok sayıda yan etki riski vardır. Bu riskler ve bunlara karşı alınabilecek önlemler aşağıda listelenmiştir.

1. Uygun kullanım şekli:Kortikosteroidlerin sabah erken saatlerde alınması vücuttaki hormon dengesinin bozulmaması açısından önemlidir. Kortikosteroid dozunu azaltarak kesmek vücudun hormon dengesini sağlamak için faydalıdır. Bu yüzden yüksek dozda kortikosteroid kullananlarda tedavi aniden kesilmemelidir.

  • Kortikosteroid tedavisi kesildikten sonra, böbrek üstü bezleri baskılanması aylarca devam eder. Bu dönemde stres durumlarında böbrek üstü bezi yetmezliği belirtileri olan iştahsızlık, bulantı, zayıflık, yorgunluk, ve nadiren tansiyon düşüklüğü ve şok ortaya çıkabilir.

    • Bu durumlarda kanda sabah kortizol seviyesi ölçülmeli ve bir endokrinoloji uzmanından görüş alınmalıdır.

    • Genel anestezi ile ameliyat gibi stres yaratan durumlarda dışarıdan kortikosteroid desteği yapılması faydalı olabilir.

2. Mide barsak sistemi üzerine etkileri:Kortikosteroidler mide ülseri riskini ve ülserin kanama ve delinme riskini artırır. Mide üzerine yan etkisini azaltmak için yemekle birlikte alınmalıdır. Ayrıca birlikte antiasit ve mide koruyucu ilaçlar önerilmektedir.

  • Aspirin, ağrı kesici, sigara ve alkol kullananlarda ve eskiden ülseri olanlarda risk daha fazla artar.

  • Kortikosteroidin sindirim sistemi üzerindeki diğer yan etki ve riskleri: bulantı-kusma, reflü, yemek borusunda mantar enfeksiyonu, karaciğerde yağlanma ve kan yağları (trigliseridi) yüksek olan kişilerde pankreas iltihabı

3. Kas iskelet sistemi üzerine etkileri:Kortikosteroid tedavisi sırasında gerekli önlemler alınmazsa hastaların yaklaşık yarısında kemik erimesi (osteoporoz) görülür. Kemik erimesi yıllar içerisinde bulgu verebilir. Ancak en belirgin kaybın tedavinin ilk ayında gelişmekte olduğu akılda tutulmalıdır.

  • En büyük risk fiziksel aktivitede bulunmayan yaşlılar ve menopoz sonrası kadınlardadır.

Kemik erimesini azaltmak için:

  • Sigara bırakılmalıdır, alkol ve kafein kısıtlanmalıdır.

  • Kemik yapımını uyardığı için mümkün olduğunca egzersiz yapılmalıdır, hareketsiz yaşam tarzından kaçınılmalıdır.

  • Yüksek miktarda kalsiyum içeren içeren gıdalar (yağsız süt ve süt ürünleri) tercih edilmelidir.

  • Günde gram kalsiyum, IU D vitamini ile birlikte alınmalıdır.

Kemik erimesi ile ilgili olan ilaçları doktorunuza danışarak ve onun önerisi ile kullanmanız uygun olacaktır.

  • Kemik kaybını değerlendirmek için tedaviye başlarken ve bundan sonra ayda bir kez DEXA ile bel ve kalça bölgesinde kemik yoğunluğunun ölçülmesi faydalıdır.

-Özellikle gençlerde, genellikle en az ay tedavi sonrası uylukta ortaya çıkankemik ölümü (aseptik nekroz) riski mevcuttur.

  • Alkolizm, sigara, karaciğer yağlanması, kanda trigliserid yüksekliği ve travma bu riski artırır.

-Kortikosteroide bağlı kas kaybını engellemek açısından proteinden zengin diyetle beslenilmelidir.

  • Özellikle bacakların uyluk kaslarında ve üst kol kaslarında simetrik, ağrısız, kas güçsüzlüğü (miyopati) gelişebilir. Tedavide kortikosteroidin kademeli olarak azaltılması ile beraber fizik tedavi önerilir.

4. Gözde istenmeyen etkiler:Katarakt ve göz içi basıncı artışıdır. Çocuklar katarakta erişkinlerden daha yatkındır. Kişisel yatkınlık önemlidir, düşük dozlarda da oluşabilir.

  • Kortikosteroid tedavisi sırasında ayda bir göz muayenesi olmak faydalıdır. Doz azaltmak kataraktın ilerlemesini engellemeyebilir ancak tedaviyi kesmek faydalı olabilir.

5. Metabolizma üzerine etkileri: Kortikosteroidlerkan şekerini yükseltir. Bu yüzden mevcut şeker hastalığının kontrolünü daha da zorlaştırır. Yeni şeker hastalığı başlatma enderdir ve çok yüksek dozlarda görülür.

  • Şeker hastalığı olanlarda kan şekeri kortikosteroid tedavisi boyunca daha yakından takip edilmelidir.

  • Çoğu hastada kortikosteroid kesildikten birkaç ay sonra, kan şeker düzeyi tedavi öncesi durumuna döner.

-Kortikosteroidlerkan yağlarını yükselttir.En fazla trigliserid isimli yağlar artar ama LDL (kötü kolesterol) ve HDL (iyi kolesterol) artışı da gözlenebilir.

  • Yağdan (özellikle doymuş-katı yağdan) fakir diyetle beslenilmelidir.

-Kortikosteroidlerin vücutta tuz ve su tutucu etkileri tansiyonu yükseltir. Bu etkiden korunmak için özellikle tuzsuz diyet yapılmalıdır.

  • Kortikosteroidlerin tansiyon yükseltici etkisi genellikle ilk 2 haftadan sonra ortaya çıkar.

  • Hastalara kilo takibi yapılması da önerilir.

  • Kortikosteroidler damar sertliğini hızlandırır, damar tıkanıklığına yatkınlığı artırır (yatağa bağımlılık, sigara ve doğum kontrol hapı ile risk daha da artar).

6. Bağışıklık sistemi üzerine etkileri: Kortikosteroidler bağışıklık sistemini baskıladığı için bulaşıcı hastalıklara yatkınlığı arttırır, bu hastalıkların daha şiddetli geçirilmesini kolaylaştırır.

  • Günde 20mg’dan az kortikosteroid kullananlarda aşılamaya bağışıklık sisteminin yanıtı iyi olur. Fakat özellikle kortikosteroid kullanan çocuklara canlı aşı yapılmamalıdır.

7. Gebelik ve üreme sistemi üzerine etkileri:Gebelikte prednizon isimli kortikosteroid kullanıldığında bebekte çok az bir etki saptanılmıştır. Çünkü prednizon göbek bağında parçalanmaktadır.

  • Buna karşın flor içeren betametazon, dekzametazon gibi kortikosteroidler bebeğe daha fazla oranda geçmektedir.

  • Kortikosteroid tedavisi alan gebelerde yüksek tansiyon ve şeker riski artar.

  • Doğuma yakın yüksek doz kortikosteroid kullanılması bebeğin böbrek üstü bezlerini baskılayabilir.

  • Kortikosteroid anne sütüne bir miktar geçebilse de kortikosteroid kullanan annelerinin bebeklerini emzirmelerine engel değildir. Yine de emzirme ilaç alımını takiben 4 saat geçmesini bekledikten sonra yapılmalıdır.

    • Hamile olmayan kadınlarda, kortikosteroid özellikle kalçadan iğne yapılarak veriliyorsa adet kesilmesine ve yanlış gebelik alarmına sebep olabilir.

    • Kortikosteroid kadınlarda doğurganlığı etkilemez, erkeklerde sperm sayısında azalma bildirilmiştir.

8. Psikolojik etkileri: Doza bağlı olarak hastalarda ruh hali değişikliklerine, endişe bozukluklarına ve uykusuzluğa neden olabilir.

  • Doz düşme döneminde depresyon gelişen hastalar mevcuttur.

  • Yüksek doz, uzun süre kullanım kafa içi basıncını artırıp baş ağrısı, görme bozuklukları (göz dibi ödemi), bulantı ve kusmaya neden olabilir.

9. Derideki istenmeyen etkileri: Kortikosteroidler bağ dokusunu zayıflattığı için deri incelmesi,deri çatlakları, ve kolay morarma deride izlenen başlıca yan etkilerdir.

  • Kortikosteroid yara iyileşmesini geciktirir. Yara iyileşmesini hızlandırmak için C vitamini öneren otoriteler mevcuttur.

  • Yüzde kızarıklık ve şişlik, özellikle gövdede sivilcelenme, ensede kalınlaşma, kıllanma artışı, geçici saç dökülmesi, deri renginde koyulaşma gibi deri yan etkileri olabilir.

Kortikosteroid kullanan hastalara önerilerin özeti:

1. Sigaranın bırakılması, alkol ve kafeinin kısıtlaması.
2. Az tuzlu diyet. Düzenli kan basıncı (tansiyon) ve kilo takibi yapılması.
3. Kalsiyum içeren gıdaların bolca tüketilmesi. (Ek olarak kalsiyum ve D vitamini ilaç desteği).
4. Az yağlı diyet. Özellikle katı ve doymuş yağların tüketilmemesi.
5. Proteinden zengin diyet ve günlük bedensel egzersiz yapılması.
6. Karbonhidrattan (şeker ve şekerli gıdalar) fakir diyet.
7. Yaklaşık ayda bir göz muayenesi olmak ve kemik yoğunluğu (DEXA) ölçümü yapılması.
8. Yukarıdaki riskleri değerlendirmek için doktorunuzun uygun gördüğü sıklıkta kan ve idrar tetkiklerinin yapılması.


 

 


nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır