kortizonlu göz damlası ne işe yarar / Kortizonlu damlalar kör edebilir!

Kortizonlu Göz Damlası Ne Işe Yarar

kortizonlu göz damlası ne işe yarar

Üveit Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Üveit, gözün orta tabakası olan uvea tabakasının iltihaplanması rahatsızlığıdır. İltihabın nedeni bazı üveit vakalarında kesin olarak bilinmez. Ancak Behçet hastalığı gibi bağışıklık sistemi rahatsızları bulunan kişilerin birçoğunda üveit rahatsızlığı görülür. Üveite genetik faktörler, virüs ve bakteriler de sebep olabilir. Üveit tedavisi için erken teşhis oldukça önemlidir. Erken tanı sonrası üveit tedavisine ilaçlar ile başlanır. Bu süreçte iltihaplanmaya neden olmuş olabilecek diğer hastalıklar da incelenir. Kızarıklık, bulanık görme ve ağrı semptomları ile ortaya çıkan üveit hastalığı hakkındaki tüm detayları bu yazımızda bulabilirsiniz.

Üveit Nedir?

Gözün destek, damar ve sinir olmak üzere üç tabakası bulunur. Orta kısımda bulunan damar tabakası olan uvea, gözün tüm damarlarının beslenmesinden sorumludur. İris, siliyer cisim ve koroid dokularını içeren uvea tabakasının iltihaplanması ise üveit olarak tanımlanır. Bu iltihaplanma sadece uvea kısmını değil, iç kısımda bulunan sinir tabakasını da etkileyebilir. Üveit, acil müdahale gerektiren ciddi bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmediğinde görme kaybına yol açabilen üveit hastalığının nedeni her hastada tam olarak bilinmediği gibi, Behçet hastalığı gibi bazı bağışıklık sistemini etkileyen rahatsızlıkların üveite neden olduğu bilinmektedir. Türkiye’de yapılan bazı çalışmalarda, göz doktoruna üveit rahatsızlığı ile başvuran kişilerde en sık görülen ek hastalığın %35 oranla Behçet hastalığı olduğu saptanmıştır.

Üveit Çeşitleri

Uveada iltihaplanmanın görüldüğü yere göre üveit farklı sınıflara ayrılır. İrisin veya siliyer cismin ön kısmının iltihaplanması ön üveit (anterior üveit) olarak bilinir ve tedavisi daha kolaydır. İltihaplanmanın koroid tabakaya yakın olan kısımda gerçekleşmesi ise arka üveittir (posterior üveit) ve tedavisi ön üveite göre daha zordur. Retina ve lens arkasındaki kan damarları ile vitre sıvısı iltihaplanmasında ise orta (intermediyer) üveit ortaya çıkar. Uvea tabakasında bulunan her katmanın iltihaplanması ise panüveit olarak adlandırılır.

Üveit Nedenleri

Üveit hastalığının nedeni kesin olarak bilinmemektir. Göze çarpma ve gözde yaralanmalar, göz ameliyatı, virüs, mantar ve parazitler ile üveit hastalığı oluşabilir. Behçet hastalığı, romatoid artrit gibi bazı sistemik rahatsızlıklar sebebiyle de üveit ortaya çıkabilir. Crohn hastalığı, lenfoma gibi kanser türleri; tüberküloz, frengi, HIV enfeksiyonu gibi hastalıklar da üveit nedenleri arasında gösterilir.

Üveit Belirtileri

Üveit hastalığının belirtileri, iltihaplanmanın oluştuğu bölgeye göre farklılıklar gösterir. Ön üveitte gözde kızarıklık, bulanık görme, ağrı, ışığa karşı hassasiyet ve uçuşmalar görülürken; orta üveitte bulanık görme en yaygın belirtidir. Arka üveitte ise dokularda ani olarak gelişen hasar ile görme kaybı meydana gelir. Üveitin diğer belirtileri arasında göz kanlanması, göz sulanması, kamaşması, ani ışık çakması, iriste damarlanma ve ödem, baş ağrısı ve göz bebeğinde küçülme bulunur.

Üveit Tedavisi

Üveit tedavisine erken başlamak oldukça önemlidir. Erken teşhis ile başlanan üveit tedavisiyle hastalıktan kaynaklı oluşabilecek görme kaybının önüne geçmek mümkündür. Üveit belirtileri gösteren kişilerin acilen bir göz doktoruna başvurması gerekir.

Üveit hastalığında ilk olarak ilaç tedavisi uygulanır. Antienflamatuar merhemler ya da göz damlaları; göz enfekte olmuş ise antibiyotik kortizonlu bazı ilaçların kullanıldığı ilaç tedavisine nadiren de olsa cerrahi müdahale eklenebilir.

Eğer üveite neden olan hastalık belirli ise tedavi hem üveit hem de diğer hastalığın tedavisi ile ilerler. Üveit, nükseden bir rahatsızlık olduğu için tedaviden sonra düzenli aralıklarla hasta izlenmeli ve gerekli kontroller yapılmalıdır.

Mümkünse bir ayna önünde durularak uygulanmalıdır. Kendi kendinize damlatıyorsanız ayna size yardımcı olacaktır. Damlanın kapağını açtıktan sonra baş biraz geriye eğilerek yukarı doğru bakılır ve alt kapak hafifçe aşağı doğru çekilerek şişe gözün üzerine getirilir ve bir damla çıkacak kadar şişe çok hafifçe sıkılır.
Damlatma sonrası burun tarafındaki göz kapaklarının birleşme noktasına bir elin baş ve işaret parmaklarıyla 5-10 saniye hafifçe bastırmak sistemik yan etkileri azaltacak ve etkinliği arttıracaktır.
Damlalığı göze ve kirpiklere değmeden kapatmak mikrobik kontaminasyonu azaltır.
Göze birden fazla damla uygulanacaksa aralarında birkaç damla olmasında fayda vardır. Aksi taktirde iki ilacın da etkinliği azalacaktır.

Göz damlaları bakterilerden arınmış steril durumda üretilirler. Kapak açılıncaya kadar steril durum korunur. Şişe açılıp kullanmaya başlanıldığında şişe serin bir yerde ağzı kapalı olarak saklanmalıdır. Bu şekilde kullanıldığında şişelerin açıldıktan sonra 4 hafta süreyle kullanılması mümkündür. Bu süreyi takip etmek için ilacı kullanmaya başladığınız tarihi kutu üzerine yazınız. Eğer ilacın kirlendiğini düşünüyorsanız, bu süreyi daha kısa tutmanız gerekir.

Damlayı uyguladıktan kısa bir süre sonra ağızda değişik bir tat ve burunda akıntı hissedebilirsiniz. Bu doğal bir durumdur ve ilacın göz kanallarından burun içine ulaştığını gösterir.
Bazı damlalar damlatıldıktan hemen sonra kısa bir süre gözde yanma hissi yaratabilir. Bu durum göz kuruluğu olan kişilerde daha fazla olabilir. Nadiren hastalarda göz damlasına karşı uzun süreli hassasiyet ve alerjik reaksiyon izlenebilir. Bu durum hızlıca tedavi eden göz doktoruna iletilmelidir.

Aksi belirtilmedikçe göz damlası kullanırken kontakt lens kullanılmamalıdır. Özellikle koruyucu içeren ilaçlar kontakt lenste depolanabileceğinden kontakt lense ve hastaya zarar verebilir.

Skip back to navigation

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır