korunma iğnesinin yan etkileri / One moment, please...

Korunma Iğnesinin Yan Etkileri

korunma iğnesinin yan etkileri

Doğum Kontrolü- İğneler

Üreme çağında ve cinsel yönden aktif olan her kadının en büyük korkularından birisi de istemeden gebe kalmaktır. Böyle bir durumda ya bebeği doğurmak zorunda kalacak ya da kürtaj olacaktır. Her iki olasılık da plansız gebe kalan kadın için ciddi psikolojik travma yaratır. Öte yandan pekçok kadın gebelikten korunma yöntemleri hakkında yeterince bilgiye sahip değildir. Pekçok kadın hangi yöntemi seçeceğine karar veremez. Etraftan duyduğu yalan yanlış bilgiler nedeni ile kendisine uygun olan yöntemleri dahi kullanamaz. Hap almayı sevmediği ya da unutkan olduğu için doğum kontrol hapı kullanmayan yüzbinlerce kadın vardır. Spirali eşi ilişki esnasında rahatsız olur diye istemeyen kadınların sayısı zannedilenden çok daha fazladır. Değişik nedenler ile kendine uygun ve kolay doğum kontrol yöntemi bulamayanlar için etkli ve bir o kadar da kolay olan bir yöntem uzun etkili iğnelerdir. Bunlardan en çok kullanılanı da 3 aylık iğne olarak bilinen depo-provera’dır.

 

Depo-provera nasıl bir yöntemdir ?
Depo-provera medroksiprogesteron asetat içeren bir preparattır. İçerdiği madde sadece progesteron içeren doğum kontrol hapları olan minipill’ler ile aynıdır. Overlerde yumurta hücresi gelişimi ve yumurtlamayı engeller. Ortada yumurta olmayınca gebelik de olmaz. Koruyuculuğu %99 civarındadır. 13 haftada bir kas içine yapılan enjeksiyon şeklinde uygulanır. Endometrium yapısını ve tüplerin hareket kabiliyetini de değiştirdiğinden yumrtlama meydana gelip döllenme olsa bile bu gebelik ürünü rahime yerleşemez. Uzun etkili bir yöntem olduğundan kişi gebe kalma stresi yaşamaz. Hergün hap almayı hatırlama sorunu olmadığından pekçok kadın bu yöntemi denemek istemektedir. Enjeksiyona son verildiğinde en geç 18 ay içinde gebelik elde edilebilir. Uygulanması özel bir teknik ya da beceri gerektirmez. Cerrahi bir müdahale ile takılmaz.

Yan etkileri nelerdir ?
Depo-provera özellikle kullanımın ilk yılında ciddi derecede kanama bozukluğu yapabilir. Bu bozukluklar arasında en sık ara kanamalar ve lekelenmeler görülür. Uzun süreli adet görmeme ortaya çıkabilir. Tek bir enjeksiyondan sonra 12 ay adet görmeyen vakalar mevcuttur, ya da tam tersi şekilde 3 ay süreyle sürekli kanaması olan hastalar da vardır. Sürekli kanama durumunda kanamayı kesmek için dışarıdan hormon verilmesi hatta bazen kürtaj yapilması gerekli olabilir. Bazı vakalarda arda arda birden fazla kez kürtaj gerekli olabilmektedir. 35 yaşın altında olan kadınlarda depo-provera kullanımına bağlı hafif kemik erimesi saptanabilir. Yine uzun süre kullanımda meme kanseri görülme sıklığında hafif bir artış bildiren yayınlar olmasına rağmen bu konu hala daha tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Diğer yan etkiler arasında başağrısı, hafif kilo artışı, anksiyete, mide ağrısı ve karın krampları, başdönmesi ile cinsel istek kaybı sayılabilir. Tüplerin hareketini yavaşlattığı için gebelik olduğunda bunun dış gebelik olma olasılığı yüksektir.
Yapılan çalışmalarda ilk kez depo-provera kullanan kadınların %50’sinin yan etkiler nedeni ile kullanımı bıraktığı ve başka bir yöntemi tercih ettiği, buna gerekçe olarak da en çok yakındıkları yan etkinin kanama bozukluğu olduğu saptanmıştır.

Kontraendikasyonları
Gebe olduğundan şüphe duyulan kadınlar aksi ispatlanana kadar depo-provera kullanmamalıdırlar. Yine özgeçmişinde meme kanseri bulunanlar, inme geçirenler, damar hastalığı olanlar, karaciğer hastalığı bulunanların kullanması önerilmez. Tanı konmamış anormal vajinal kanaması olan kadınlarda da bu kanamanın sebebi açıklığa kavuşturulana kadar enjeksiyonlar ertelenmelidir. Kullanımda yakın takip gerekiren durumlar ise:

  • Daha önce çekilen meme filmide patoloji varlığı
  • Fibrokistik meme hastalığı
  • Meme başından kanlı akıntı
  • Böbrek hastalığı
  • Hipertansiyon
  • Migren
  • Astım
  • Epilepsi (sara hastalığı)
  • Diabet
  • Ailede diabet öyküsü
  • Depresyon ya da depresyon öyküsü

Ne zaman yapılmalı
Eğer depo-provera’nın sizin için uygun bir yöntem olduğunu düşünüyorsanız ve jinekoloğunuz da bu yöntemi size öneriyor ise bundan sonraki aşama adet döneminin hangi zamanında yapılması gerektiğini öğrenmektir. İlk kez yapılacak olan depo-provera adet kanamasının ilk 5 günü içinde yapılmalıdır. Eğer doğum sonrası uygulamaya başlanacaksa ve anne emzirmeyi düşünmüyorsa doğumdan sonraki ilk 5 gün içinde yapılabilir. Emziren annelerde ise doğum takiben 6 hafta sonra ilk enjeksiyon yapılabilir. Daha sonraki tekrarlar etkili bir koruma sağlamak için her 13 haftada bir yapılmalıdır.

Depo-proveranın sadece başka yöntem kullanamayan kişilerce kullanılması, gebelikten korunmada ilk tercih olarak düşünülmemesi önerilmektedir.

Doğum kontrol iğneleri %100 gebelikten koruyor mu?

Haberin Devamı

DOĞUM KONTROL İĞNELERİ NASIL KULLANILIR?

Doğum kontrol iğnelerinin aylık ve 3 aylık olarak iki farklı seçeneği bulunmaktadır. Genellikle 3 ayda 1 kez yapılan depo formları kullanılmaktadır. Bu iğneler, adet dönemi başlangıcından itibaren ilk 5 gün içinde uygulanmaktadır. 3 aylık doğum kontrol iğneleri, saf progesteron içeriği ile gebelik oluşumunu üç ay süreyle engellemektedir.

DOĞUM KONTROL İĞNELERİ %100 KORUMA SAĞLAR MI?

Bu iğneler genellikle günlük doğum kontrol hapı almayı unutanlar ve uzun süre koruma sağlamayı isteyenler için uygundur. Her iki iğne de kalça, omuz ya da uyluk alanında kas içine uygulanmakla birlikte, etki süresi boyunca %99 oranda koruma sağlamaktadır. Oldukça güvenilir yöntemlerdir.

DOĞUM KONTROL İĞNELERİNİN OLUMLU YÖNLERİ NELERDİR?

Doğum kontrol iğneleri, gebeliği engellemede %99 oranında başarı sağlamaktadır. Bununla birlikte sağladığı kullanım kolaylığı, iğneleri pek çok kadının tercihi yapmıştır. Adet dönemi öncesi gerginliği azaltması, dış gebeliği ve rahim ve tüplerde iltihap oluşmasını engellemesi, doğum kontrol iğnelerinin sağladığı diğer avantajlardır. Günlük hap yutma gereksinimini ortadan kaldırması en büyük avantajıdır.

Haberin Devamı

Doğum kontrol iğneleri kimler için uygun değildir?

Doğum kontrol iğnelerinin kullanılması, halihazırda gebe olanlar ve gebe olma olasılığı bulunanlar için uygun değildir. Bunun yanında daha önce meme kanseri tedavisi görenler ve şeker hastası olan kadınlar için doğum kontrol iğneleri önerilmemektedir. Ayrıca bazı kadınlarda östrojen hormonu alımı sakıncalı olabileceği için, östrojenli iğneler kullanılmadan önce mutlaka gerekli tahliller yapılmalıdır.

DOĞUM KONTROL İĞNELERİNİN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Doğum kontrol iğneleri kullanan kadınların en çok karşılaştığı sorun adet düzensizlikleridir. Bu düzensizlikler kendini ara kanama, kesinti ve aşırı kanama şeklinde gösterebilir. Bununla birlikte mide bulantısı, ciltte yağlanmanın artması ve sivilcelenme gibi etkiler, doğum kontrol iğnesi kullanan kadınların karşılaştığı diğer olumsuzluklardır.

Haberin Devamı

İĞNELER BIRAKILDIKTAN NE KADAR SONRA HAMİLE KALINABİLİR?

Doğum kontrol iğneleri bırakıldıktan sonra gebe kalma durumu kadınlarda farklılık göstermektedir. Bazı kadınlar iğneyi bıraktıktan birkaç gün sonra hamile kalabilirken, bazılarında ise bu süreç 3 ila 6 ayı bulabilmektedir. İğneler bırakıldıktan ilk bir yıl sonraki süreçte gebe kalma oranının %80 olduğu söylenebilir.

#Doğum Kontrol İğneleri#Doğum Kontrol İğnesi 0 Korur Mu#Doğum Kontrol İğnesi Nedir

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Aile Planlaması

Aile planlaması, tüm bireylerin ve çiftlerin istenen sayıda, istenilen zamanda ve doğru zaman aralıklarında, maddi ve manevi sorumluluğu üstlenebilecekleri kadar çocuk sahibi olmalarına olanak sağlayan yöntemlerdir. Aile planlamasının amacı çocuk sayısını kısıtlamaktan ziyade bireylerin ve çiftlerin beklentilerine göre bebek sahibi olmasını sağlamaktır. Bu noktada başvurulan jinekolog, kişilerin beklentilerine uygun doğum kontrol yöntemlerinin ve ilaçların belirlenmesinde danışmanlık yapar ve gerekli uygulamaların gerçekleştirilmesini sağlar.

Kadınlarda doğum kontrolü sağlamak için kullanılan en yaygın modern yöntemler doğum kontrol hapları, cilt altı implant ve rahim içi spiraldir. Bunların yanı sıra aylık veya 3 aylık iğne, spermleri öldüren tablet ya da fitiller ve tüp ligasyou olarak adlandırılan kadının eşey tüplerinin bağlanması yöntemleri de aile planlamasında etkili bir şekilde kullanılır. Erkeklerde ise prezervatifler ve vazektomi olarak adlandırılan kanalların bağlanması uygulaması başvurulan doğum kontrol yöntemlerindendir. Aile planlaması hakkında daha fazla bilgi almak ve merak ettiklerinizi danışmak için Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.

Aile Planlamasında Kullanılan Doğal Yöntemler Nelerdir?

Doğal aile planlaması yöntemleri, adet döngüsünü doğurgan veya doğurgan olmayan kısımlarında doğal belirtilerin gözlemlenmesi yoluyla gebeliğin planlanması ya da doğurgan dönem boyunca cinsel ilişkiden kaçınarak gebeliğin engellenmesi olarak tanımlanır.

Takvim Yönetimi

Bir diğer ismi ritim yöntemi olan bu metod, kadınların doğal doğum kontrol yöntemleri içinde en sık başvurulanlardan biridir. Adet döngüsü takip edilerek uygulanan bu yöntemde kadınlar yumurtlama döneminde cinsel ilişkiye girmezler. Takvim yöntemi, gebelikten korunmada %45-88 oranında başarı gösterir.

Emzirme

Emzirme dönemi, adet döngüsünün yaklaşık altı ay gecikmesine sebep olur. Tam emzirme uygulandığı takdirde altı aylık süreç boyunca yaklaşık %97 koruyuculuğu vardır. Etkili bir aile planlama yöntemi seçilene kadar olan sürede, bu yönteme başvurulmadan önceden bazı koşullara dikkat edilmelidir. Bu koşullar annenin adet görmemesi, bebeğin altı aydan küçük olması, bebeğin beslenmesinin anne sütüyle sağlanmasıdır.

Koitus Interruptus (Geri Çekilme)

Geri çekilme yöntemi, boşalmadan önce penisin vajinadan çekilerek dışarı boşalmasını gerektirir. Ancak deneyim, motivasyon, kontrol ve konsantrasyon gerektiren bu yöntem mükemmel kullanıldığında bile başarısızlığa ve güvensizliğe neden olabilir. Gebeliği %30-70 oranında engeller. Geri çekilme cinsel yolla bulaşan hastalıkları engellemez, koruyucu değildir.

Aile Planlamasında Kullanılan Bariyer Yöntemler Nelerdir?

Kondom (Prezervatif, Kılıf, Kaput)

Erkeklerin kullandığı doğum kontrol yöntemlerinden en yaygın olanı kondomlar cinsel ilişki öncesinde sertleşmiş penise takılır. Kauçuk ve plastik karışımı olan lateksten yapılır. Meniyle dışarı atılmış spermlerin vajinaya oradan da rahme ulaşmalarını önler. Gebeliği engelleyen kondomlarda her ilişkide yenisinin kullanılmasına, yırtık veya delik olduğu fark edildiğinde ikincil bir doğum kontrol yöntemi kullanılmasına dikkat edilmelidir. Başarı oranı %88’dir.

Diyafram

Kubbeye benzer bir şekle sahip lastikten yapılan bir doğum kontrol aracıdır. Cinsel ilişki öncesinde vajinaya yerleştirilir ve diyafram rahim ağzını kapatır. İç kısmına sperm yok edici jel (spermisid) sürülür. Böylelikle, meniyle birlikte vajinaya gelen spermler rahme giremeden canlılık özelliklerini kaybeder, yumurtaya ulaşamaz. Diyaframdan fayda sağlanabilmesi için her cinsel ilişki sırasında kullanılması gerekir. Her ilişki sonrası en erken 6 saat, en geç 24 saat içinde çıkarılmalıdır. Diyafram vücut içindeyken kişi; duş alabilir, tuvalete gidebilir veya yüzebilir. Ancak her kullanım sonrası su ve sabunla temizlenip kurulanmalıdır. Tek başlarına kullanıldığında %82 oranında başarı gösterirler. Kullanım zorluğu ve pratik olmaması nedeniyle diyafram kullanmayı deneyen kadınların devam etme oranı düşüktür.

Spermisidler (Sperm Yok Edici Jeller, Fitiller, Kremler ve Köpüren Tabletler)

Spermisidler tek başına veya prezervatif, diyafram gibi diğer bariyer yöntemleriyle birlikte kullanılır. Spermleri yok edici etkisi olan kimyasal maddelerdir. Meninin atılmasından sonra vajinada kalan spermlerin yapılarını bozar ve işlevlerini kaybetmelerine sebep olur. Farklı çeşitleri olan spermesidler arasından krem ve jeller, kondom ve diyaframın etkilerini arttırmak amacıyla tercih edilebilir. Tek başına kullanıldığında %79 oranında başarı gösterirler.

Aile Planlaması

Aile Planlamasında Kullanılan Hormonal Yöntemler Nelerdir?

Doğum Kontrol Hapları (Kombine oral kontraseptifler)

Kombine oral kontraseptifler, diğer bir deyişle doğum kontrol hapları östrojen ve progesteron içeren, her gün aynı saatte alındığında %99 oranında gebelik önleyici başarısı olan ilaçlardır. Kadının yumurtalıklarında yumurta hücrelerinin gelişimini engeller, rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırır. Koyulaşan sıvı spermin rahim içine ulaşmasını engeller. Doğum kontrol hapı kullanımı bırakıldığında gebe kalınabilir. Rahim ve yumurtalık kanserine karşı koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Adet ağrısının ve kanama miktarını azaltır ve adet döngüsünü düzenli hale getirir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir. Gebelik durumunda zararlı olabileceğinden dolayı doğum kontrol hapına başlamadan önce gebelik testi yapılmalıdır.

Doğum Kontrol Haplarının Yan Etkileri Nelerdir?

Ancak kişinin vücudu bu yeni düzene alışana kadar (ortalama 3 aylık bir süreç) bulantı, kilo artışı, ara kanamalar veya lekenme, baş ağrısı gözlemlenebilir. Doğum kontrol hapı kullanılmaya başlandığı zaman görülen mide bulantısının çözümü için, hapın uyku öncesi kullanılması önerilir. Ara kanamalar ise çoğu durumda kişideki östrojen seviyesinin düşük olduğu durumlarda meydana gelir. Ara kanamalar yaşanıyorsa ilaç kullanımı bırakılmamalı, düzenli kullanıma devam edilmelidir. Hastanın şikayeti kilo alımıysa daha düşük dozda bir ilaca geçilerek bu sorun ortadan kaldırılabilir. Eğer şikayetler azalmazsa doktora danışılması ve ilacın değiştirilmesi gerekebilir.

Doğum kontrol ilaçları 21’lik ya da 28’lik paketler halindedir. Adetin ilk 5 gününde kullanılmaya başlanmalıdır bu yüzden ek bir korunma yöntemi kullanmaya gerek yoktur. Eğer ilaç 21’lik paketlerdeyse, ilk 21 gün kullanılır ve 7 gün ara verilip yeni bir pakete başlanır. Eğer 28’lik paketlerdeyse paket bittiğinde ara verilmeksizin yeni pakete geçilir. Paketteki son ilaçların kullanıldığı sırada adet kanaması başlar.

Kimler Doğum Kontrol Hapı Kullanmamalıdır?

Minihaplar

Kadın hormonlarından biri olan progesteronu içeren doğum kontrol haplarıdır. Rahim ağzındaki sıvıyı koyulaşturarak spermin rahim içine geçişisini engeller. Düzenli kullanımında %98 oranında başarı sağlayan minihaplar her gün aynı saatte alınmalıdır. Emziren annelerin kullanması için uygun olup sütün kalitesini düşürmez. Östrojen kullanımı sakıncalı olan kadınlar için önemli bir avantaj sağlar.

Ertesi gün hapları

Bir diğer ismi acil kontrasepsiyon hapları olan ertesi gün hapları, korunmasız cinsel birliktelik sonrası acil doğum kontrol yöntemi olarak kullanılır. Birincil doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmamalı ve yalnızca acil durumlarda başvurulmalıdır. İçeriğindeki hormonlardan dolayı kanamalara ve adet düzensizliğine neden olabilir. Korunmasız cinsel birlikteliktelikten sonra ilk 120 saat içinde alınmalıdır ancak 24 saat geçtiği takdirde koruyucu etkisinde azalma görülür.

Doğum Kontrol İğneleri ve Flasterler

Aylık iğneler

Düzenli olarak ayda bir kez uygulanan iğneler östrojen ve progesteron içerir. Yumurtlamayı engeller ve rahim ağzındaki sıvıyı koyulaştırarak rahim içine sperm alımını önler. Düzenli kullanımında başarı oranı %99’dur. Kullanılmaya başlandıktan sonraki ilk aylarda ara kanama, baş ağrısı, baş dönmesi, kilo alımına sebebiyet verebilir. Anne sütünün kalitesini bozabilir bu yüzden emziren kadınların kullanması tavsiye edilmez.

Üç Aylık iğneler

Sadece sentetik progestin hormonu içeren iğneler gebeliği önlemek için kullanılan bir diğer yöntemdir. İçeriği doğum kontrol haplarına benzer. Yumurtlamayı engelleyerek rahim ağzı sıvısını koyulaştırır. Bu şekilde rahim içine spermin girmesini engeller. Düzenli kullanımında etkili bir yöntemdir. Ara kanamalar diğer yöntemlere nazaran daha sık gözlemlenebilir.

Doğum kontrol flasterleri

Gebelik önleyici ince, bej, yapışkan bantlardır. Östrojen ve progesteron içeren bantlar yumurtlamayı engeller ve spermin rahim ağzına ulaşmasını zorlaştırır. Bir kutu içinde bulunan 3 bandı her hafta bir tanesi kullanılacak şekilde kola, bacağa veya kalçaya yapıştırarak uygulanır. En yaygın karşılaşılan şikayet düzensiz kanamalardır. Flasterin 24 saatten uzun süre cilde temas etmediği durumda yeni kutuya başlanmalı ve ek bir korunma yöntemine başvurulmalıdır.

Vajinal Halka

Vajinal halka ince ve esnek bir formda olup plastikten yapılmıştır. Östrojen ve progesteron içeren vajinal halka diğer hormonal korunma yöntemlerinde olduğu gibi spermin rahim içine ulaşmasını engeller. Hormon içeriği düşük olup etkinliği yüksektir. Ara kanama daha seyrek gözlemlenir. Vajen bölgeye yerleştirilen bu halkalar 3 hafta süresince kullanılır, adet dönemine girildiğinde 7 gün boyunca kullanılmaz. 7 gün sonunda kanama devam etse bile yeni bir halkanın takılması gerekir.

RİA (Spiral) Nedir?

Rahim içine yerleştirilen küçük, plastikten yapılan araçlardır. Hormon ve bakır içeren iki çeşidi vardır. Kadın üreme hücresi olan yumurtanın sperm tarafından döllenip rahim içine yerleşmesini önler. %98 başarı oranına sahiptir. Bir kez uygulandığı takdirde uzun süre başka bir koruma yöntemine gerek kalmaz. Çıkartıldığında gebelik hemen gerçekleşebilir. Bir sağlık kuruluşunda gerçekleştirilmesi gereken spiral uygulaması ve çıkartılma işlemi, hafif anestezi ile yapılırsa oldukça konforludur. Kullanılmaya başlandığı ilk aylarda kasıklarda ağrı, adet miktarında artma, lekelenme veya adet süresinin uzaması gibi etkiler gözlemlenebilir. Bakırlı RİA, kanamaları arttırabilirken, hormon içeren RİA (Mirena), düzensiz kanamaların tedavisinde kullanılır ve kanamaları azaltır.

Cilt Altı İmplant

Deri altı implant, silastik bir tüp olup, kan dolaşımına progesteron hormonu verilmesini sağlayıp yumurtlamayı engeller ve servikal mukusu koyulaştırır. Yaklaşık 3.5 cm uzunluğunda ve 2.4 mm kalınlığında bir aparat, üst kolun iç kısmında cilt altına yerleştirilir. İşlem, lokal anestezi ile yapılır ve 3 dakika sürer. En az 3 yıl boyunca etkilidir. Etkinliği %99’un üzerindedir.

Doğum Kontrolünde Kullanılan Cerrahi Yöntemler Nelerdir?

Tüplerin Bağlanması

Kadınlarda yumurtayı taşıyan tüplerin ameliyatla bağlanması işlemidir. Yaklaşık olarak %100 başarı gösteren bu yöntemde hamilelik riski yok denecek kadar olup kalıcı bir yöntemdir. Laparoskopi ile yaklaşık 15 dakikalık bir cerrahi işlem gerçekleştirilir. İşlemden 6 saat sonra eve taburculuk mümkündür. Kişinin cinsel isteğinde, vücut yapısında ve adet düzeninde değişiklikler meydana gelmez. Anne sütüne zarar vermez. Geri dönüşü mümkün olan ama laparoskopik cerrahi gerektiren bir yöntemdir. Ancak cinsel yolla bulaşan hastalıklar için koruyuculuk etkisi yoktur. Ek bir korunma yöntemi kullanılması gerekebilir.

Vazektomi

Erkeklerde bulunan sperm kanallarının bağlanması, kesilmesi veya mühürlenmesi ile gerçekleştirilen cerrahi bir yöntemdir. Bu yöntem sonucunda boşalma sırasında gelen sıvının görünümünde herhangi bir farklılık olmaz. Yalnızca sıvı artık sperm hücresi içermez, bu yüzden de gebeliğe karşi %100’e yakın bir koruma sağlar. Geri dönüşü oldukça zor olan bir uygulamadır.

Aile planlaması hakkında daha fazla bilgi almak ve merak ettiklerinizi sormak için, Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.


Aylık Korunma İğneleri

Paylaşın:

Aylık doğum kontrol iğneleri, östrojen ve progestin hormonları içermektedir. Bu iki hormon tıpkı doğum kontrol haplarında olduğu gibi overlerde yumurta hücresi üretimi ve salınımını engelleyerek etki göstermektedir.

Ayrıca rahim ağzı salgısında değişikliklere neden olarak spermlerin geçişini de bozmaktadır.

Genel olarak bu tür doğum kontrol yönteminin güvenli olduğu söylenebilir. Önemli yan etki görülme olasılığının son derece düşüktür.

Kimler İçin Uygun Değildir?


Etkinliği ne kadar yüksektir ?
Aylık enjeksiyon ile doğum kontrolü etkinliği son derece yüksek olan bir yöntemdir.

Yapılan araştırmalarda uygun şekilde kullanıldığı taktirde hamile kalma olasılığının %1'den daha düşük olduğu saptanmıştır. Bu oran diğer tüm etkin yöntemler ile hemen hemen benzerdir.

Ne şekilde uygulanmalıdır ?
İlk kez aylık iğne kullanacaklarda adetin başlangıcından itibaren ilk 5 gün içinde tedaviye başlanmalıdır. Benzer şekilde düşük veya kürtajdan sonra ilk 5 gün içinde ilk enjeksiyon yapılmış olmalıdır.

Doğum sonrası emziren annelerde ilk enjeksiyon için 6 hafta beklenmelidir. Eğer anne emzirmiyorsa doğumdan 4 hafta sonra tedaviye başlanabilir.

İğneler; omuz, uyluk veya kalça bölgesindeki kas içine (intramusküler) yapılabilir.

Yan etkileri nelerdir ?
En önemli ve en sık karşılaşılan yan etki adet düzensizliği oluşturmasıdır.  Aylık iğne kullanan kadınların yaklaşık %60'ı özellikle kullanımın ilk 3-6 ayında düzensiz, sık aralıklı veya fazla miktarda kanama olduğunu bildirmektedirler. Ancak bir yıllık kullanımın sonunda % 70 kadında adetler normale dönmektedir.

Diğer yan etkiler arasında kilo artışı, memelerde hassasiyet, aknede artış ve mide bulantısı sayılabilir.
Yapılan klinik çalışmalarda yaklaşık %6 oranında kadının kilo artışı nedeniyle uygulamadan vazgeçtiği saptanmıştır. Çok nadiren bazı kadınlarda kilo kaybına da neden olabilir.

İğnenin etkisi ne kadar sürer ?
Aylık doğum kontrol iğnesi gebelikten yaklaşık 1 ay süreyle korumaktadır. Bir sonraki enjeksiyon için en uygun zaman 28-30 gün sonrasıdır. Ancak çeşitli nedenler ile bu mümkün olmadığında 23-33 gün sonra diğer enjeksiyonun yapılması önerilir. Eğer iki uygulama arasındaki süre daha uzun ise enjeksiyon yapılmadan önce gebelik testi yapılması gerekir.

Bir sonraki uygulama tarihini unutmamak son derece önemlidir. Bunun için uygulama tarihini not almayı unutmayın!.
Son derece güvenli ve yüksek etkili olmasının yanında yalnızca ayda bir defa iğnenin yapıldığı için hasta uyuncu son derece yüksektir.

Uygulamayı bıraktıktan ne kadar sonra hamile kalınabilir ?
Enjeksiyon içindeki hormonlar 60-90 gün içinde vücuttan tamamen atılırlar. Kadınların %82'sinin enjeksiyon uygulamasını bıraktıktan sonra 1 yıl içinde hamile kaldıklarını gösterilmiştir. Bu oran hiç doğum kontrol yöntemi kullanmayan kadınlar ile benzerdir.

Aylık ve üç aylık korunma iğnelerine başlamadan önce size uygunluğu konusunda doktorunuza mutlaka danışınız.  Aşağıdaki tabloda aylık ve üç aylık korunma iğneleri kıyaslanmıştır. 

Aylık iğneler                 Üç aylık iğneler



İçeriği nedir?



Vücutta doğal olarak bulunana iki kadınlık hormonu (estrojen ve
progesteron)



Vücutta doğal olarak bulunan bir kadınlık hormonu (Progesteron)



Ne zaman uygulanır?


Adet kanamasının ilk 5 günü içinde veya gebe olunmadığına emin olunan herhangi bir zamanda


Adet kanamasının ilk 5 günü içinde veya gebe olunmadığına emin olunan herhangi bir zamanda


Ne sıklıkla uygulanır?


            Ayda bir


3 ayda bir



Tekrar gebelik ne zaman oluşabilir?



İğneler kesildikten sonra ortalama 2 ay içinde



İğneler kesildikten sonra ortalama 9 ay içinde


Düşük yaptıktan sonra kullanılabilir mi?


Evet. Hemen veya ilk 7 gün içinde


Evet. Hemen veya ilk 7 gün içinde



Doğum sonrası ne zaman kullanılabilir?


Emzirenlerde doğumdan 6 ay sonra, emzirmeyenlerde doğumdan 3-4 hafta sonra


Emzirenlerde doğumdan 6 hafta sonra, emzirmeyenlerde doğumdan hemen sonra



Adet değişikliği



İlk aylarda ara kanamaları olabilir


Ara kanamaları uzun ve lekelenme tarzı olabilir. Kullanım sırasında adetler tamamen kesilebilir

İlgili Linkler:

Üç Aylık Korunma İğnesi (Depo-provera) >>>
Doğum Kontrol Hapları   >>>
Spiral (RİA) kullanımı >>>

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır