kırık hayatlar romanı pdf indir / Halid Ziya Usakligil Kirik Hayatlar | PDF

Kırık Hayatlar Romanı Pdf Indir

kırık hayatlar romanı pdf indir

Benzer KonularKonu BaşlığıBaşlatanYanıtlarGörüntüSon Mesajİhtiyar Dost - Halit Ziya Uşaklıgil
Kitaplar Hakkında Bilgi ve ÖzetlerxxRuzqaRxx 3 1487 Son Mesaj Kasım 05, 2009, 10:07:17 ÖS
Gönderen : FurkanKırık Hayatlar - Halit Ziya Uşaklıgil« 12 »
Kitaplar Hakkında Bilgi ve ÖzetlerxxRuzqaRxx 10 4065 Son Mesaj Eylül 03, 2010, 03:19:41 ÖS
Gönderen : HephaestusNemide - Halit Ziya Uşaklıgil
Kitaplar Hakkında Bilgi ve ÖzetlerBy.CeZa 1 1417 Son Mesaj Kasım 05, 2009, 10:18:05 ÖS
Gönderen : FurkanAşk-ı Memnu - Halit Ziya Uşaklıgil
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler*GeLinCiKk 0 1176 Son Mesaj Ağustos 10, 2008, 11:38:34 ÖS
Gönderen : *GeLinCiKkIzmir Hikayeleri - Halit Ziya Uşaklıgil
Kitaplar Hakkında Bilgi ve ÖzetlerYalnızHayat53 3 1684 Son Mesaj Ağustos 14, 2010, 05:44:07 ÖS
Gönderen : Doktor Ahmet

Yalınlaştırmak için pek çok yorgunluğa katlandım. Dil bakımından bugün Kırık Hayatlar, kuşkusuz çok daha iyi olmuştur. Bir yazar, kendi yapıtları üzerine açık bir düşünce söyleyemez. Bununla birlikte, yüreklenerek diyeceğim ki, Kırık Hayatlar, gerek dil, gerek yapı bakımmdan bundan önce yazılan ve nasılsa yazın tarihimizde özel bir onura değer görülen Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu romanlarından çok üstündür. Eleştiriciler nasıl bir yargıya varır, bunu bilemiyorum. Ancak bu savı öne sürerken hiç bir öğünme isteğine kapılmadan söylemek isterim: Bu kitap, yazarının en olgun döneminin ürünüdür. Kuşkusuz, bu yargıyı, “Yapıt, her türlü eleştiriye yol açacak eksikliklerden uzaktır” anlamına almak doğru olmaz.» • «Kırık Hayatlar» 1901 yılında «Servet-i Fünun» da yayımlanırken,* sansürün baskısıyle yarıda kaldı. 1901, baskılı yönetimin aydınlara en soluk aldırmadığı bir yıla raslar. Daha sonra roman, 1924’de kitap olarak yayımlandı, bunu 1944 ve 1968 baskıları izledi. Uşaklıgil, «Kırık Hayatlar» ı 35 yaşında yazdı. Sayın Cemil Yener’in bir incelemesine göre, Uşaklıgil’in tüm erkek kahramanları, aşağı yukarı, onun romanlarını yazdığı zamanki yaşlardadır. «Kırık Hayatlar» daki Ömer Behiç’in 30 – 35 yaşları arasmda olduğu gibi… Romanlarının büyük bir bölümünü «İstibdat Devri» denilen baskılı yönetim zamanında yazan Halid Ziya Uşaklıgil’in sosyal konulara genişlikle el atamamasını çok doğal karşılayan kimi eleştirmenler, yine de onun ölçülü davranmayı elden bırakmadan çeşitli toplum sorunlarıyle ilgilendiğini belirtir. Yazarın üstünde en çok dur- (*) Serveti Fiinun, mayıs – şubat (1901 -1902), cilt 22 – 23, no. 532 – 565 KIRIK HAYATLAR 7 duğu sosyal kurum, «Aile» dir.

Bunu da «Kırık Hayatlar» da en yüksek düzeye çıkarmıştır. «Kırık Hayatlar» da her zaman çevremizde Taslayabildiğimiz aile yaşamındaki aksaklıklar ve nedenler vardır. Yazar, bu romanında yalnız kendi toplumsal yaşamımızı ilgilendiren aile sorununu ele almamış, aile yaş* minin yıkıntılarıyle nedenlerini başka toplumlarda da görmek olanağını verecek biçimde göstermiştir. Yapıtın en ilginç yanlarından biri, baskılı yönetime karşın Uşaklıgil’in aile hukukunu yüreklilikle eleştirmesi… Uşaklıgil’de yaşadığı dönemin yasalarını eleştirdiği pek görülmediği için roman, bu yönüyle de ilgi çekicidir. Örneğin, yasaların, kocalarından ayrılmak isteyen kadınlara ezici güçlükler çıkarması kötülenir; mahkeme koridorlarından insanlık acılarım dile getiren görünümler çizilir. Evlenme yöntemleri ve gelenekleri eleştirilir, eş seçme hakkının yalnız gençlere bırakılması savunulur. Anne ve babaların bulduğu eşlerle evlenen gençlerin’nasıl mutsuz olduğunu da anlatan yazar, evlenmek için onların yaşama yetecek kadar yetiştirilmesini ister. Bir bakıma «Kırık Hayatlar», evlenmeyi savunan bir romandır. Evlenmeyenlerin yalnızlığın acısına nasıl düştüğünü öykülendiren Uşaklıgil, evlenmek için iki öğeyi koşul olarak öne sürer: Sevmek ve beğenmek… Evlendikten sonra da çok duyarlı, çok ölçülü davranılmasını, insanın tüm varlığıyle kendini yuvasına vermesi gereğini .olaylarla gösterir. «Kırık Hayatlar», aile mutluluğunu sessizlikte arar. «Yuvaya uzak yakın hiç bir akraba katılmamalıdır, katılırsa çok kez mutluluk ve sessizlik bozulur» der. Mutlu aile, ona göre, karı koca ve çocuklardan oluşabilir ancak*. 8 KIRIK HAYATLAR Roman, yazarın genellikle başlıca yapıtlarında görülmeyen özellikler de taşır : Mahalle ve konu komşu yaşamından izler gibi… Doğa betimlemeleri hiç görülmez… Dil, büyük ölçüde yalmlaşmıştır, ama yine de yazar, kimi alışkanlıklardan kurtulamaz! Yapıt, geniş ölçüde gerçekleri de yansıtır. Çok gerçek ve unutulamayacak tipler de vardır, «Kırık Hayatlar» da… «Andelip Bacı», bunların başında gelir.

Uşaklıgil’in romanlarında karşılaşılan kişilerin en canlısı, en başarılı tipi, bir bakıma, Andelip Bacı’dır. Romanda eş konuda ve çok sayıda değişik olaylar, kişiler vardır. Başka bir deyimle, bir olaylar bolluğudur, «Kırık Hayatlar». Uşaklıgil’in romanlarının konu bakı-‘mından en karışığıdır. Ama yazar, bunları okuyucuya bıktırmadan izletir. Bu, düzenli bir çalışmanın sonucudur. Sayın Dr. Olcay Önertoy’a göre, çeşitli kişilerin yaşayışlarına ilişkin olaylar birbirine karıştırılmadan verilmiştir. Özellikle romanın plan düzeni, okuyucuya «Kırık Hayatlar» ı güçlük çekmeden izleme olanağını sağlar. Şimdi, «Kırık Hayatlar» a geçmeden önce, romanın baskılı yönetim yıllarında geçirdiği serüveni Uşaklıgil’in kaleminden dinleyelim. N.K. BİR ROMANIN ÖYKÜSÜ Halid Ziya UŞAKLIGÎL I YİRMİ BEŞ yıllık bir aradan sonra geriye bir dönüşle geçmişe bakınca, o zaman «Serveti Fünun» çevresinde oluşan yazın akımım daha açık çizgilerle çemberlenmiş görüyorum. Bu akımda her şeyden çok ayırt edilen nitelik, şuydu: O, bir özel düzen içinde, onu oluşturanların enikonu siyasal bir gidiş yolu saptamak için önceden düşünüp tasarladıkları, benimsenmiş ilkelerin üstüne kurdukları, bir görüşme ve anlaşma sonucu ortaya çıkardıkları bir olay değildi. Üstelik, onda —eksiksiz anlamıyle— bir birleşme bile yoktu.

Ancak bir raslantmın ürünüydü. Şurada, kendi evrenlerinde, kendi alınlarına yazılı şansı izleyerek ilk deneme aşamalarından geçmiş kalem ustalarından birkaçı, üstelik önce pek iyi tanışmadan, pek sıkı görüşmeden, nasılsa esivermiş bir yel soluğuyle yine o basımevinin çatısı altında toplanmışlar, yine o derginin yapraklarına sanat sevgisinden başka bir şeyle duygulanmadan, yazılarını getirmişlerdi. Aralarında bağlaşma yoktu, ama buna karşılık uyum vardı. Birbirleriyle buluştukça sanatla ilgili düşüncelerinin birörnek olduğunu öğrenen ve belki birbirine yakın yaşamakla birbirinden aşılanan bu insanlarda eşdeğer konularda, eşdeğer duygularla karşılaşmaktan, yine o 10 KIRIK HAYATLAR ufuklarda, yine o uçuş biçimine yaratılıştan yetenek taşımaktan doğan bir uyum oluşmuştu. Bu uyum da, aralarında dayanışma ve birlik duygularını az çok bereleyebilecek nitelikte ne varsa, onları bütünüyle çabucak bir yana atmaya doğal olarak gerek gören bir sevgi ve içtenlik doğurmuştu. Ne çevre, ne sınıf, ne orun, ne yaş ayrımları, onların arasında esen sıcak arkadaşlık havasına soğuk soluğunu üfürmeye elverişli ortam bulamadı. Çevre, ne kadar olabilirse o kadar karşı öğeler ve zor koşullarla doluyken, her adımda bir çekince olasılığı kendilerini beklerken, tüm o bezginlik, bıkkınlık verecek şeylere karşı güç alabilecekleri tek ruhsal kaynak, işte ancak aralarında varlığı gereken bu sevgiydi. Bu nedenle de, doğal olarak, uzun uzun düşünme gereği bile duymadan, yalnız birbirine sokulmak gereksinliğinin sürüklemesiyle bu kalem ustaları, sevişmek için içlerinde ne kadar güç varsa, o kadar sevişmişlerdi. Ve her türlü yoksunlukların, tatsızlıkların; hak edilmemiş saldırılara, aşağılamalara uğramaktan doğan acıların, her düzmece nedenle tanınmayan, aşağılanan sanatlarına ilişkin mutsuzlukların, yorgunlukların biricik giderilme yolu, işte bu sevişmeydi. Bununla mutlu, bununla kıvançlıydılar; bununla her şeye üstün geldiler. Yalnız bir şeye yenik düştüler: Başlarının üstünde gözdağı verircesine duran bir kaza yumruğu, sonunda bir gün bu topluluğun ortasına düştü ve onları çökerterek dağıttı. Topluluk, doğal olarak, o dönemdeki yönetimin kuruntularını uyandırmaktan geri kalmıyordu. Bundan uzak olsaydı bile, çervesinde kaynayan çekemezliğin dürtücü sesi, kuruntuyu uyandırmak için gereken bozgunculuk görevini fazlasıyle yapıyordu. Her gün bu topluluk, kuruntuları ne ölçüde uyandırdığının bir kanıtını görürdü. Ve her gün ona ilişkin ko- KIRIK HAYATLAR 11 runma yollarının uygulanmasında daha çok sertlik isteyen bir gereksinmeye kurban olurdu.

Yılmadı. öldürmek için boğazında giderek daha sıkışan zincir, her gün biraz daha soluk alınacak yeri, darlaştırırken o, böylece soluyabileceğini, yaşamakta direneceğini sandı. Sonunda bir gün zincir, birdenbire bütün bütün sıkıştı: «Artık soluğunu kes!» dedi. İşte ancak o zaman kalemleri kırmak, bir köşeye çekilmek ve yıllarca, giderek yıpranan, giderek kendi yeteneklerini unutan bu gençler için sanatı eskimiş bir eşya gibi bir dolabın karanlıklarında ve tozlarında uyutmak zorunlu oldu. Bu sıralarda topluluğun en sonunda, başlanmış bir romanla ben kaldım. Bu roman, «Kırık Hayatlar.» di. Bu yapıtımda, önceki kitaplarımda kullanılan şiir ve düş öğelerinden ayrı bir yol izlemek istiyordum. Bunda, yalnızca yaşam olacaktı. Ülkenin gerçek yaşamından bir görünüm… Onda gözleri oyalayacak, düşü okşayacak süslerden hiç bir iz bulunmayacaktı. Balzac’ın, Stendhal’ın, Bourget’nin kullandıkları yöntemde bir roman… Bu ustaların adlarını anımsarken onlara yetişmek saygısızlığını düşünmemekle birlikte, romanın kendine özgü, kendi de-ğerince o türün küçük bir örneği olmasını istiyordum. Roman için o kadar acımasız olmıyan zaman, bu romanın niteliği üstüne çabucak çengellerini çıkardı ve onu didiklemeye, delik deşik etmeye başladı. İlk önce kopan, çengellere takılarak giden parçalara karşılık yine de sürebileceğini sandım; ama o, artık yargıya varmıştı. Ne olursa olsun, topluluğun son kalemini kırmak ve bu çevrede uyanan kımıldanışın son titreyişini de söndürmek için kesin kararı vardı. Sonunda bir gün… Bundan sonrasını, o günlerde yazılarak bir yana atı- KIRIK HAYATLAR 13 12 KIRIK HAYATLAR lan ve bugün yeniden ortaya çıkan şu yapraklarda görmek olanağı vardır: «19 aralık 1901, cuma sabahı «^ Bugün yazımasamın başına çok acı bir zorunluk-la oturuyorum: En sonunda yazmayı bırakmak gerekiyor.

Yazmak! Yaşamımın yarısından çoğunu avutup oyalıyan bir eğlence, tüm bezginliklerine, yorgunluklarına, boş çıkan umutlarına karşı bilinemez nasıl belirsiz bir avutmayla, işte ta çocukluktan bugüne dek beni aldatan bir eğlence… Evet, sonunda bu eğlenceyi de bırakmak, artık yaşamını bitirip de mirasçılarını düşünen aile babaları gibi, yazımasamın başında, öldükten sonra yapılmasını istediğim şeyleri yazmak gerekiyor. Çünkü bundan sonra bir , şey yazma olanağı yok. İki gün önce basımevinin minimini dizgicisi, daha on dört yaşlarında güzel bir çocuk, elinde dört sütunluk basılı yazıyle yanıma geldi. Bunlar, basın sansüründen geçerek zavallı sanat yavrusunun kan-larıyle bulanmış bir kalemle, acımasız, kıyıcı, yaban bir kalemle, kanlar içinde bırakıldıktan sonra yüzüme atılan romanımın parçalarıydı. Onları nasıl bir elle aldığımı, nasıl gözlerle baktığımı anlamak için, çeşitli çabalardan sonra ortaya çıkmış bir yapıtın *K* bir dakika içinde bir tekmeyle paramparça edildiğine, hiç bir şey yapmaksızın ,elden hiç bir şey gelmeksizin, uyuşuk bir tanık olan bir sanat sahibi olmak gerekir.

.

Halid Ziya Usakligil Kirik Hayatlar

com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta [email protected] [email protected] [email protected] [email protected] Halid Ziya Uaklgil _ Krk Hayatlar KIRIK HAYATLAR Sadeletiren : NEVZAT KIZILCAN SEBVETt FONUN YKLER / ROMANLARI Krk Hayatlar, ilk kez 1901 ylnda istanbul'da yaymlanmtr. NKILP ve AKA BASIMEV Caalolu, Cemalnadir So. N. 24 STANBUL HALD ZYA UAKLIGL KIRIK HAYATLAR (Roman) STANBUL NKILAP ve AKA KTABEVLER Koli. ti. Ankara Caddesi No. 95 istanbul 6 KIRIK HAYATLAR Yalnlatrmak iin pek ok yorgunlua katlandm. Dil bakmndan bugn Krk Hayatlar, kukusuz ok daha iyi olmutur. Bir yazar, kendi yaptlar zerine ak bir dnce syleyemez. Bununla birlikte, yreklenerek diyeceim ki, Krk Hayatlar, gerek dil, gerek yap

bakmmdan bundan nce yazlan ve naslsa yazn tarihimizde zel bir onura deer grlen Mai ve Siyah ile Ak- Memnu romanlarndan ok stndr. Eletiriciler nasl bir yargya varr, bunu bilemiyorum. Ancak bu sav ne srerken hi bir nme isteine kaplmadan sylemek isterim: Bu kitap, yazarnn en olgun dneminin rndr. Kukusuz, bu yargy, "Yapt, her trl eletiriye yol aacak eksikliklerden uzaktr" anlamna almak doru olmaz. Krk Hayatlar 1901 ylnda Servet-i Fnun da yaymlanrken,* sansrn basksyle yarda kald. 1901, baskl ynetimin aydnlara en soluk aldrmad bir yla raslar. Daha sonra roman, 1924'de kitap olarak yaymland, bunu 1944 ve 1968 basklar izledi. Uaklgil, Krk Hayatlar 35 yanda yazd. Sayn Cemil Yener'in bir incelemesine gre, Uaklgil'in tm erkek kahramanlar, aa yukar, onun romanlarn yazd zamanki yalardadr. Krk Hayatlar daki mer Behi'in 30 - 35 yalar arasmda olduu gibi... Romanlarnn byk bir blmn stibdat Devri denilen baskl ynetim zamannda yazan Halid Ziya Uaklgil'in sosyal konulara genilikle el atamamasn ok doal karlayan kimi eletirmenler, yine de onun ll davranmay elden brakmadan eitli toplum sorun-laryle ilgilendiini belirtir. Yazarn stnde en ok dur(*) Serveti Fiinun, mays - ubat (1901 -1902), cilt 22 - 23, no. 532 - 565 KIRIK HAYATLAR 7 duu sosyal kurum, Aile dir. Bunu da Krk Hayatlar da en yksek dzeye karmtr. Krk Hayatlar da her zaman evremizde Taslayabildiimiz aile yaamndaki aksaklklar ve nedenler vardr. Yazar, bu romannda yalnz kendi toplumsal yaammz ilgilendiren aile sorununu ele almam, aile ya* minin ykntlaryle nedenlerini baka toplumlarda da grmek olanan verecek biimde gstermitir. Yaptn en ilgin yanlarndan biri, baskl ynetime karn Uaklgil'in aile hukukunu yreklilikle eletirmesi... Uaklgil'de yaad dnemin yasalarn eletirdii pek grlmedii iin roman, bu ynyle de ilgi ekicidir. rnein, yasalarn, kocalarndan ayrlmak isteyen kadnlara ezici glkler karmas ktlenir; mahkeme koridorlarndan insanlk aclarm dile getiren grnmler izilir. Evlenme yntemleri ve gelenekleri eletirilir, e seme hakknn yalnz genlere braklmas savunulur. Anne ve babalarn bulduu elerle evlenen genlerin'nasl mutsuz olduunu da anlatan yazar, evlenmek iin onlarn yaama yetecek kadar yetitirilmesini ister. Bir bakma Krk Hayatlar, evlenmeyi savunan bir romandr. Evlenmeyenlerin yalnzln acsna nasl dtn yklendiren Uaklgil, evlenmek iin iki eyi koul olarak ne srer: Sevmek ve beenmek... Evlendikten sonra da ok duyarl, ok ll davranlmasn, insann tm varlyle kendini yuvasna vermesi gereini .olaylarla gsterir. Krk Hayatlar, aile mutluluunu sessizlikte arar. Yuvaya uzak yakn hi bir akraba katlmamaldr, katlrsa ok kez mutluluk ve sessizlik bozulur der. Mutlu aile, ona gre, kar koca ve ocuklardan oluabilir ancak*. 8 KIRIK HAYATLAR Roman, yazarn genellikle balca yaptlarnda grlmeyen zellikler de tar : Mahalle ve konu komu yaamndan izler gibi... Doa betimlemeleri hi grlmez... Dil, byk lde yalmlamtr, ama yine de yazar, kimi alkanlklardan kurtulamaz! Yapt, geni lde gerekleri de yanstr. ok gerek ve unutulamayacak tipler de vardr, Krk Hayatlar da... Andelip Bac, bunlarn banda gelir. Uaklgil'in romanlarnda karlalan kiilerin en canls, en baarl tipi, bir bakma, Andelip Bac'dr. Romanda e konuda ve ok sayda deiik olaylar, kiiler vardr. Baka bir deyimle, bir olaylar bolluudur, Krk Hayatlar. Uaklgil'in romanlarnn konu bak-'mndan en kardr. Ama yazar, bunlar okuyucuya bktrmadan izletir. Bu, dzenli bir almann sonucudur. Sayn Dr. Olcay nertoy'a gre, eitli kiilerin yaaylarna ilikin olaylar birbirine kartrlmadan

verilmitir. zellikle romann plan dzeni, okuyucuya Krk Hayatlar glk ekmeden izleme olanan salar. imdi, Krk Hayatlar a gemeden nce, romann baskl ynetim yllarnda geirdii serveni Uaklgil'in kaleminden dinleyelim. N.K. BR ROMANIN YKS Halid Ziya UAKLIGL I YRM BE yllk bir aradan sonra geriye bir dnle gemie baknca, o zaman Serveti Fnun evresinde oluan yazn akmm daha ak izgilerle emberlenmi gryorum. Bu akmda her eyden ok ayrt edilen nitelik, uydu: O, bir zel dzen iinde, onu oluturanlarn enikonu siyasal bir gidi yolu saptamak iin nceden dnp tasarladklar, benimsenmi ilkelerin stne kurduklar, bir grme ve anlama sonucu ortaya kardklar bir olay deildi. stelik, onda eksiksiz anlamyle bir birleme bile yoktu. Ancak bir raslantmn rnyd. urada, kendi evrenlerinde, kendi alnlarna yazl ans izleyerek ilk deneme aamalarndan gemi kalem ustalarndan birka, stelik nce pek iyi tanmadan, pek sk grmeden, naslsa esivermi bir yel soluuyle yine o basmevinin ats altnda toplanmlar, yine o derginin yapraklarna sanat sevgisinden baka bir eyle duygulanmadan, yazlarn getirmilerdi. Aralarnda balama yoktu, ama buna karlk uyum vard. Birbirleriyle bulutuka sanatla ilgili dncelerinin birrnek olduunu renen ve belki birbirine yakn yaamakla birbirinden alanan bu insanlarda edeer konularda, edeer duygularla karlamaktan, yine o 10 KIRIK HAYATLAR ufuklarda, yine o uu biimine yaratltan yetenek tamaktan doan bir uyum olumutu. Bu uyum da, aralarnda dayanma ve birlik duygularn az ok bereleyebilecek nitelikte ne varsa, onlar btnyle abucak bir yana atmaya doal olarak gerek gren bir sevgi ve itenlik dourmutu. Ne evre, ne snf, ne orun, ne ya ayrmlar, onlarn arasnda esen scak arkadalk havasna souk soluunu frmeye elverili ortam bulamad. evre, ne kadar olabilirse o kadar kar eler ve zor koullarla doluyken, her admda bir ekince olasl kendilerini beklerken, tm o bezginlik, bkknlk verecek eylere kar g alabilecekleri tek ruhsal kaynak, ite ancak aralarnda varl gereken bu sevgiydi. Bu nedenle de, doal olarak, uzun uzun dnme gerei bile duymadan, yalnz birbirine sokulmak gereksinliinin srklemesiyle bu kalem ustalar, sevimek iin ilerinde ne kadar g varsa, o kadar sevimilerdi. Ve her trl yoksunluklarn, tatszlklarn; hak edilmemi saldrlara, aalamalara uramaktan doan aclarn, her dzmece nedenle tannmayan, aalanan sanatlarna ilikin mutsuzluklarn, yorgunluklarn biricik giderilme yolu, ite bu sevimeydi. Bununla mutlu, bununla kvanlydlar; bununla her eye stn geldiler. Yalnz bir eye yenik dtler: Balarnn stnde gzda verircesine duran bir kaza yumruu, sonunda bir gn bu topluluun ortasna dt ve onlar kerterek datt. Topluluk, doal olarak, o dnemdeki ynetimin kuruntularn uyandrmaktan geri kalmyordu. Bundan uzak olsayd bile, ervesinde kaynayan ekemezliin drtc sesi, kuruntuyu uyandrmak iin gereken bozgunculuk grevini fazlasyle yapyordu. Her gn bu topluluk, kuruntular ne lde uyandrdnn bir kantn grrd. Ve her gn ona ilikin koKIRIK HAYATLAR 11 runma yollarnn uygulanmasnda daha ok sertlik isteyen bir gereksinmeye kurban olurdu. Ylmad. ldrmek iin boaznda giderek daha skan zincir, her gn biraz daha soluk alnacak yeri, darlatrrken o, bylece soluyabileceini, yaamakta direneceini sand. Sonunda bir gn zincir, birdenbire btn btn skt: Artk soluunu kes! dedi.

te ancak o zaman kalemleri krmak, bir keye ekilmek ve yllarca, giderek ypranan, giderek kendi yeteneklerini unutan bu genler iin sanat eskimi bir eya gibi bir dolabn karanlklarnda ve tozlarnda uyutmak zorunlu oldu. Bu sralarda topluluun en sonunda, balanm bir romanla ben kaldm. .Bu roman, Krk Hayatlar. di. Bu yaptmda, nceki kitaplarmda kullanlan iir ve d elerinden ayr bir yol izlemek istiyordum. Bunda, yalnzca yaam olacakt. lkenin gerek yaamndan bir grnm... Onda gzleri oyalayacak, d okayacak sslerden hi bir iz bulunmayacakt. Balzac'n, Stendhal'n, Bourget'nin kullandklar yntemde bir roman... Bu ustalarn adlarn anmsarken onlara yetimek saygszln dnmemekle birlikte, romann kendine zg, kendi deerince o trn kk bir rnei olmasn istiyordum. Roman iin o kadar acmasz olmyan zaman, bu romann nitelii stne abucak engellerini kard ve onu didiklemeye, delik deik etmeye balad. lk nce kopan, engellere taklarak giden paralara karlk yine de srebileceini sandm; ama o, artk yargya varmt. Ne olursa olsun, topluluun son kalemini krmak ve bu evrede uyanan kmldann son titreyiini de sndrmek iin kesin karar vard. Sonunda bir gn... Bundan sonrasn, o gnlerde yazlarak bir yana atKIRIK HAYATLAR 13 12 KIRIK HAYATLAR lan ve bugn yeniden ortaya kan u yapraklarda grmek olana vardr: 19 aralk 1901, cuma sabah ^ Bugn yazmasamn bana ok ac bir zorunluk-la oturuyorum: En sonunda yazmay brakmak gerekiyor. Yazmak! Yaammn yarsndan ounu avutup oyalyan bir elence, tm bezginliklerine, yorgunluklarna, bo kan umutlarna kar bilinemez nasl belirsiz bir avutmayla, ite ta ocukluktan bugne dek beni aldatan bir elence... Evet, sonunda bu elenceyi de brakmak, artk yaamn bitirip de miraslarn dnen aile babalar gibi, yazmasamn banda, ldkten sonra yaplmasn istediim eyleri yazmak gerekiyor. nk bundan sonra bir , ey yazma olana yok. ki gn nce basmevinin minimini dizgicisi, daha on drt yalarnda gzel bir ocuk, elinde drt stunluk basl yazyle yanma geldi. Bunlar, basn sansrnden geerek zavall sanat yavrusunun kan-laryle bulanm bir kalemle, acmasz, kyc, yaban bir kalemle, kanlar iinde brakldktan sonra yzme atlan romanmn paralaryd. Onlar nasl bir elle aldm, nasl gzlerle baktm anlamak iin, eitli abalardan sonra ortaya km bir yaptn *K* bir dakika iinde bir tekmeyle parampara edildiine, hi bir ey yapmakszn ,elden hi bir ey gelmeksizin, uyuuk bir tank olan bir sanat sahibi olmak gerekir. Neler karlm, neler izilmi, nasl tertemiz dncelerin grtlaklar sklarak boulmu! 'Sonra bunu yapan kalem o kadar dnceden yoksun, o kadar mantktan uzak ki, birounun niin bu kalemin acmaszlndan kurtulamadklarn anlamak olanan bile bulamadm. Bir yapt dnlsn ki, daha ok canllkla titrer grnen paralar, daha ok bir eye benzeyen dnceleri, mantk deil, stelik dil bilgisi ve sz dizimi balarna baklmadan kaldrlsn; sonra bu tesinden berisinden blk blk yaralanm yapt, ilgisiz bir arkadan zenden uzak dzeltmelerinden geerek mantk balarnn, dil bozukluklarnn, dizgi yanllklarnn tm plaklyle ortaya atlsn... Oh! ite artk bunu onaylayamayacam. Ben, krmz kalemin yargsna yenilenler iinde, sanrm, sonuncu kaldm. Btn arkadalarm birer birer ekildiler, ortaya yalnz ben vardm. Aka syleyeyim ki, onun hakszlna en az ben uradm. Kk yklerimde, Mai ve Siyah ta, Ak Memnu da byle kurban edilmi eyler ok azd. Bunun nemli bir nedeni var: Bunlar, her eyden nce, btn btn iire ve de dayal gibiydi. Yaamn aclklarna dokunduka bunlar hep sslerdim, ama sonunda sslenemeyecek aclklar, Krk Hayatlar' yazmak istedim. Ve o zaman krmz kalemle savamak geFekti.

te alt aydr bu savama iinde kk ve kayglym, alt ay onda yorulmaz bir kyn, bende yorulmaz bir inat, savatk. Bu sava arasnda mutsuz yapt, Krk Hayatlar, birer birer paraland. Artk anlyorum, daha teye gitmek olana yok. Bugne kadar yaptn en dokunulamayacak yerleri dergide yaymlanyordu. Bundan sonra balayacak blmn yine byle bir boumayla kurtarmak olana yok. Ya da sanat kaygsn bir yana brakarak, yapttan el ekerek, alakalem bir yazar olmaya katlanmal.. imdiye dek bunlardan biri olmadma belki yakksz bir duyguyla o kadar mutluyum ki, bugnden sonra da kalem zgrlm deitirmeye gerek grmyorum. Bundan sonra, yaymlamak iin yazlamayacak eylerin cn, yaymlamamak iin yazmakla alabilecek miyim, acaba?. Gn gnne, zaman bulduka, yaamn acmasz yorgunluu ve ilerinden on dakika alabildike gelip u yazmasasnn banda yaamdan, evremde kaynaan bir amur maya-lanyle, ne yazk! kirli yaamdan duygulanmalarm belirtmek, duyulduklar gibi sssz, gsterisiz, sanki gecelik giysileriyle yaammn mutsuz hastalkl 'yavrusunu dank kt paralarnn stne atmak, ne byk bir avunma olurdu! Bylece Krk Hayatlar kalm, ama bunlardan belki daha ac, daha baka trl bir aclkla ac bir baka krk hayat km olurdu. Hi sanmak istemiyorum ki, Baskl Ynetim* diye anlan yllarda bir yandan Denetleme ve Yoklama Kurulu**nun, bir yandan Basn-Yaym Genel Mdrl***nn yazlanlar inceleme konusunda gnden gne artarak sonunda kuruntunun delilie ok benzeyen bir trne dnen ikillii, gerekte Padiah'tan esinlenmi olsun. Bu, daha ok, evresinin ar abasyle, sanki birbirine kar ballk rnei verme isteinin bir yarma iinde gittike artan bir katla ynelmesine balanmaldr. * stibdat Devri. ** Tefti ve Mu'ayene Encmeni. *** Matbu'at tdresi. Az ok siyasal yanllklara dm olmasna, ara sra ruhsal durumlar nedeniyle yaratlnn kuruntulara ar eilimi yznden, bata bulunduu srece birtakm ynetim bozukluklar gstermesine karlk ok yksek bir zekya sahiplii tarihin tanklyle kantlanan Abdlhamit'in bu kadar kk eyleri onaylamyacan benimsemek, daha yerinde olur, inancndaym. Bu nedenle, imdi o dnemin konuyla ilgili olaylarn anmsarken, vicdanmn paylamasn; devlet ynetimi dilisinin asl kt yere deil, onun dn biimine dorulur gryorum. Aada grlecek rneklerle, sanrm, btnyle belirecektir, bu gibi eyleri izmek yntemini benimseyen kalemlerde tek drtc, yine kendi benliklerinin dokusunda saatten saate dileri daha derinlere inen kuruntu kurtlarndan baka bir ey deildir. lerin zorlamalara gereinden olacak, bu konuda o zaman hep byle dnrdk. O dnemden bugne dek de bu dnce biimini yanl karacak bir kanta raslanmad. stelik, bizleri byle dnmenin doruluuna daha ok inandracak olaylar bile grld: Sansr grevlilerinin yaymlanmasn uygun bulmadklar yle yazlarla karlald ki,' yazarlar daha yksek grevlerin adamlar olduu iin, gidip yasaklanan yazlarn Padiah'n izniyle karttlar. Bu tr olaylar neredeyse her gn yeniden denetim grevilerinin akn burunlarna uzatan becerili bir ocak vard: Baba Tahir'-in Ma'lmat Matba'as*... lgi duyanlardan bir aratrmac ksa .da, sansr grevlilerince izilen eyleri, eer imdi de duruyorsa, ba* Baba Tahir'in Malmat Matbaas: Ma'lmat Matbaas'nn (Bilgiler Basmevi) ilk sahibi Artin'di. Artin, Ma'lmat adl haftalk bir edebiyat dergisi de kard (22 ubat 1894). 48 say -LO smevlerinden toplanarak bunlardan seilmi rneklerle bir kitap yapsa ve bunu, szgelimi Ma'lmat Matba'a-snm rahata yaymladklarndan seileceklerle kar-latrsa, ok ilgin bir yapt ortaya koyar. Sz edilen Krk Hayatlardan karlan eyleri o zaman basn belgelerindeki asllarndan alarak saklamadma bugn kendi hesabma ok yazklanyorum.

Yalnz, elde, bu znty biraz hafifletecek bir kt kalabilmi: O da romann son kan blmlerine ilikin izili paralarn kk bir rnei.. Bunlar uzun yllardan sonra gzden geirmek ve Acaba u szck, bu birka tmcelik sz neden sakncal grlerek karlm? diye dnmek, olduka ilgi ekici bir elence saylr. Bu elenceden romann bugnk okuyucularna da bir pay ayrmak istedim. Dorusunu syleyeyim, greceiniz eylerden bir blnn niin izildiine ben de iyice akl erdiremedim! karlan szckler ve tmceler, ayra iine alnanlardr: * * * ...hep kafamn iinde (gizli gizli yaayan) dakikalar... ...dul! (Bu szcn anlamn renecekti. Bu szcn anlam dsz, ksz bir geceydi. Nasl getii sezilemeyen bir umut dnemi ve mutlulukla nasl gelecei bilinemeyen kuru bir gelecein arasnda uzun bir bekleyi...) ktktan sonra dergi kapand ve ikinci kez Baba Tahir tarafndan yaymland (23 mays 1895). Bu tarihlerde yaymlanan Serveti Fnun dergisiyle Ma'lmat arasnda uzun sre edebiyat tartmalar oldu. Serveti Fnun yeni edebiyat, Mal'mat eski edebiyat geleneini srdrmek isteyenleri savundu. Bu szlerden birincisinde gizli gizli yaayan deyiminden Abdlhamit'in kendisine, ikincisindeki dul tanmndan o srada Padiah soyundan bir boanma iinin belirtildii kuruntusuna kapnlm olacak. Fazla olarak, Kayg verici bir gelecekten de sz ediliyor. * * * ...alann gznde (kardelerinin artk kskanlklar yaratmaktan, didimeyi brakan acmaya benzer sevgilerinde...) .. .sz verirdi. (Kimbilir?. Evet, bu kimbilirlerle ne ka-dar gzya kurutulacak, ne kadar aarm sa telleri ko-parlacakt?..) Bu tmcelerin karlma nedeni, ok aktr. * * * .. .bir dolasalar, (bu, yerden bitercesine fkran kenti bir grseler...) Bu, Yerden fkran kent, Feriky ve ili'ydi. Ama, belki Yldz yaplan anlalabilir diye, karlmas uygun grlm. * * * Krk Hayatlar F. 2 18 KIRIK HAYATLAR {Damadn) kutluyordu. O srada Mahmut Cellettin Paa* ve Kemalettin Paa olaylar kmt. Bu nedenle damat szcn Trk dilinden uzak tutmak gerekiyordu! * * * ...cebine koydu. (Mademki her zaman bir kahkahann yannda bir yas iniltisi vard, yaam byle benimsemeliydi...) Bunun nedenini iyice anlayamyorum. Belki neeyi bozacak ackl bir dnce ileri srlmesi, yerinde grlmemitir. * * * ...abucak (inklp) ederdi... nklp szc, kullanlmas yasaklanm szcklerdendi. Nasl olmutu da, o kadar deneylerden sonra, yine bo bulunup bu szc kullanmtm? * * * ...yaslanmak gerekince, (babasndan ayrarak) annesine ynetiyordu. (Doann dorudan doruya yargsna bal olan davranlarda babalk, annelie oranla ne kadar yabanc kalyordu?) * Mahmud Celleddin Paa (1853-1903): Abdlmecid'in kzlarndan Seniha Sultan'la evliydi. Adalet Bakanl da yapt. Ab-dlhamid II ynetimini eletirdii iin grevinden alnnca Avrupa'ya kat. Eletirilerini srdrnce de idama mahkm edildi. Avrupa'da yokluk iinde yaarken ld. Cenazesi, daha sonra olu Prens Sabahaddin tarafndan yurda getirildi. ...o, (erkek, baba,) annesine... ...sz geirtemeyen (tepkisiz erkee), kocasna... Bu tmcelerde izilen deyimler, aklanmaya ge-reksinli deildir. Biraz dnmekle bile denetleme! grevlisinin kuruntusunda ne kadar hastalkl bir* keskinlik olutuu abucak anlalyor. * * *

.. .bir sevecenliin (ycelik ve grkemi, derin bir gnl tokluunun iir ve kutsall) somutlam ulu bir ant, (ayann yce tozuna yzler srnerek vgler sylenecek kutsal bir put paras) olurdu. Bugnn diline gre gln bir gsterile dolu grnen bu szlerde izilen birinci parann nedeni, pek anlalamyor. Usa en yakn gelen olaslk, u: Denetim grevlisi, sevecenliin ycelik ve grkemini, zellikle bundan sonra gelen Gnl tokluu deyimini kullanarak kendi gnl tokluunun anlamn ve kutsalln romanna koyma yrekliliini gsteren bir yazarda ok ykseklere ulamak isteyen siyasal bir kyn grm olacak. kinci parada da, Padiah'a bir dokundurma bulunmasndan ekinmi. * * * ...bu, sonunda, (bozgunculua ok yatkn), hasta... Nedeni ortada.. O zaman bozgunculua ok yatkn bir yin, stelik bir romanda yalnz duygular belirtmek ynnden de olsa, varlna izin verilemezdi. * * * ...dmemeliydi... (Ben, yalnz sizi tutmak, siz de yalnz tutunmak iin birbirimizin elini skalm. Sizi kurtaraym, kurtarc bir aabeyiniz olaym. Bana yle gnl borcu duyun ki, bundan mutlu olaym) demeliydi. Pek aka anlayamyorum. Acaba, Padiah ailesi arasndaki bir iliki iin mi, yoksa devlet bykleri ve Padiah'a yakn olanlar arasnda bir kimse iin mi ya da Almanya mparatoru'yle olan kardelik gsterileri iin mi, her nedense, eitli anlamalara srklenebilecek bu dolak szler, denetim grevlisinin esenlik iinde uyumak isteyen ruhunu zecek nitelikte grlm ve krmz kalemle lm yargsna varlm. * * * ...ocuklar olmam. (Behet Efendi karsnn stne evleneceine, Nesime Hanm da Fenerbahe'de arabalara, stnde gvercin gagasnda mektup resmiyle ak arlar frlatacana) birer... Ben de bugn kafam yorarak bu szlerde eitli nedenlerle iliilebilecek dnceler ve szckler buluyorum. stnde durulursa anlalr. Kukusuz, susmay ve bunlar bulma tadn arayacaklara brakmay yeliyorum. * * * ...szn kesenler (onu sinirli bir syleyile gevezeliinde zgr brakarak)... Az ok anlalyor. * * * KIRIK HAYATLAR 21 .bir masal (kimbilir nasl kimselere) anlatyordu... Anlayamadm. * * * .bir (el ekmek)... Belli. * * * ..duyulmayan (bu gizli yalnzln arasnda).. Padiah'n srd yaaya dokunur dncesiyle kaldrlm. III te, bu gsterilen rneklerle Krk Hayatlar romannn nasl, hrpaland anlalabilir. Yirmi yl durduktan sonra roman, Vakit "gazetesi yaz kurulunun araclyle yeniden canlanyor. Yazarna kalsayd, onu unutulmaya yargl brakmay daha uygun grrd. Krk Hayatlar yeniden diriltme cmertliini gsterenler mi yerinde davrand, yoksa onu bsbtn bir kede brakmak dncesinde olan yazar m usa yakn bir davran iindeydi; bunu saptamak yetkisine bugn artk sahip deilim. EDDE! Vedide! Daha perdeleri taklmam evde kendini biraz da sokakta sanan gen kadn, salarnn stne geliigzel dolanm ince rtsn bandan karmaya zaman bulamadan, kocasnn sesine kotu. Onun gl vurularla amaya alt boyalar kurumam ii yeil, d beyaza yakn mavi pancurun yanma yaklat. mer Behi, bu dolgun ve gen kadn bedenine, sekiz yldan beri yaamnn tm duygularna her zaman bir arkada olan bu deerli ee, u mutluluk dakikasnda

daha fazla yakn olmak istedi. Onu omuzundan tuttu, hafife gsne ekti. Sonunda amay baard pencereden eli. ni uzatarak: Bak, ne grnm, deil mi?.. te geni ovalar, ite ak ufuklara karan dalar.. Biraz aasz, biraz yeillik-siz ama, dzlklerin yabans grn, birdenbire beliren ini klar burasn aalardan, yeilliklerden daha ok sslyor. Ya gne! Aka syle: Gne, burada daha baka trl parlamyor mu? Bak, tm yaldzl, sanki gneten daha saydam bir gm alayan akyor; havalarda, krlarda beyaz bir alev kaynyor. Karsn biraz daha kendine ekti. Dudaklar, rtsnn kysndan sarkarak hafif hafif titreyen salarna srnrken, sanki bu mutluluu bakalarndan esirgemek isteyen bir sesle ekledi: Bilsen, ne kadar mutluyum! Ne derin bir mutlulukla mutluyum. Hep senin yannda,, anlyor musun Vedide ,se24 KIRIK HAYATLAR nin yannda. te byle, omuz omuza, soluun soluumu okayarak, ellerin ellerimi skarak, her gn byle, her gn birlikte... Sanki ona daha yakn, onunla daha i ie olmak isteyerek, karsn biraz daha kendine doru ekti. Sonra rtsn yavaa aarak, dudaklanyle salarnn arasndan boynunu aratrd: Sen, sen! dedi, Yaammn gerek ve biricik mutluluu! Vedide, biraz darlm gibi, gzlerini ili'nin mays gnei altnda byk bir idoygunluuyla gsleri kabara kabara taze bir yaam iinde uyuduu sanlan topraklarndan ayrmadan sordu: Selma ile Leyl'y unutuyor musun?.. mer Behi, duraksamadan karlk verdi: Ama onlar, onlar da sen! Onlar, bence, senden baka birey deil ki... Senin bedeninden ayrlm, senin ruhundan km, senin soluklarnla bym eyler! Onlar daha ok, senin ocuklarn olduu iin seviyorum. Babasnn szlerini yinelermi gibi, daha hi bir eyin yerine konamad bu yeni evde, bir ucu pencerenin demirine, bir ucu kapnn topuzuna balanarak geici bir yataa dntrlen hamaktan, gndz uykusundan yeni kalkan Leyl'nn sesi duyuldu: Anneni, seviyo; bebabac, seviyo; abaci sevi yo; epi-sini, seviyo... Vedide, kotu: Ah! Sen tmn m seviyorsun? Anneni, beybabac-n ,ablacn; hepsini, hepsini mi seviyorsun? Bu minimini yrek, herkes iin bir eyler mi duyuyor? Hamaa eilerek, yavrusunun pembe yanaklarndan, terlemi tombul ellerinden pyordu. inden tap gelen bir mutluluk sevinciyle ocuu hrpalayarak, bu kk ince eyi sanki yorarak, onu bir pck yamuru iinde bo. KIRIK HAYATLAR 25 uyordu. Leyl, ister hrpalanarak, ister yorularak sevilmekten, plmekten holanm, kesik kesik soluuyle, saanan arasnda zaman bulmaya alarak, szlerini yineliyordu: Anneni, seviyo; bebabac seviyo;abac seviyo; epi-sini, seviyo... Yaklaan mer Behi, dudaklarnda geni bir mutluluk glmsemesi, bu grnme bakyordu. Aman Tanrm! Ne kadar mutluydu!.. Yaamnda hi bir zaman byle mutlu olmamt. te, sonunda kendisini karsyle, ocuklaryle evinde, kendi evinde gryordu. Bu ev, onun btn yaamnda amalarn zetleyen bir dt, ite, sonunda gereklemiti. imdiye dek ilk olarak tmgnn kendi evinde geiriyordu. O kadar beklenen, o kadar sslenip bezenilen mutluluk saati, ite buydu. Kendi evi!.. Anlarn ne zaman' yaamnn en uzak zamanlarna yneltse, hep bu d bulurdu. Daha okuldayken, sonra tp renimi iin yabanc kentlerden birinde, yoksul renci odasnda d kurmaya zaman bulduka, hep bunu dnr, bu yaam beklerdi. Her delikanl gibi, biraz kadnlarn kollar arasnda yuvarlanarak, biraz elenerek geen genliinde gerek bir akla hi karlamamt. ocukluk yllarna ilikin bir ak ans vard, yalnz onu dnrken belki o zaman k

olduunu sanrd. Ama bu, o kadar uzak ve uzaklyle o kadar silik bir anyd ki, doru bir yargya varlacak kadar ayrnty anmsya-mazd. Tm ak ve heyecan, evliliine brakmt. Karsna bozulmam ve temiz bir ruh armaan edecekti. Ak mutluluunu byle bir evlenmede bulacana inanyordu. Bu yzden, istanbul'a dndkten sonra, yeni yeni bir tandk evresi edinirken, ilerinin yolunda gittiini grr grmez, ilk kan uygun evlenme ortamlarndan birini yakalad. 26 KIRIK HAYATLAR Vedide'yi, kk bir souk algnlna tutulduu srada grm ve kendi kendine ilk sz, te, beni mutlu edecek bir kadn! olmutu. Sand eyde hi yanlmam ve karsn, genliinin o zamana dek hi bir yere harcanmayan, tutulup bir yere zorla kapatlan tm ak gcyle sevmiti. Evlenme, onun iin, ateli bir genliin kvlcmlar sndrlecek bir durgunluk dnemi deil, tm sevgi gereksinliinin bir parlama a olmutu. Sonra ocuklar: Selma ile Leyl... Hemen ilk yl Sel-ma, alt yl arayla Leyl... Bu ikincisi bir olan olsayd, belki daha ok sevinecekti. Ama mutluluunun parltsna toz kondurabilecek eyleri usundan abucak silmek iin yaratlndan geen bir eilimi vard. kinci ocuunu da kz dourmaktan biraz utanm grnen karsn abucak perek: Ne zarar var? demiti, Bunlar abuk gelin edersek, oullarmz da olur... Hem, ben sana bir ey syleyeyim mi? Bu, senin iin daha iyi! Damatlar iin ok iyi anne olan kadnlar, gelinleri iin... Szn btnlememi, sa gzn krparak kesik bir glle ne demek istediini anlatmt. Bu akasndan yle sevinmiti ki, artk bir erkek ocuu olmas konusunu dnmedi bile... nc ocuu ikisi de istemiyordu; onlarn nc ocuklar evleri olacakt. Mutluluklarnn istek ve amalarnn gerekleip btnlemesi iin bir bu kalmt. kisi de sekiz yl bu ev d'ne gebe olmu, onu ruhlarnn gizliliinde sekiz yl beslemilerdi. Bugn ili'nin byk caddesinde beyaz ta yzyle glmseyen bu minimini ev, bu kvan dolu mutlu yuva; onlarn iinde yava yava, her paras ayr ayr, en ince, en kk ayrnt ve paralara kadar birer birer, nokta nokta domu, beslenmi, bymt. KIRIK HAYATLAR 27 .%. Bu d, ta ilk gecelerden balad. Az bulunur damatlardan biri olan mer Behi, karsnn babasn, sa koluyla baca hafife inmeli bu emekli askeri, sevmemi deildi. stelik, karsnn annesini de seviyordu. Aralarndaki uzaklk gittike artan ablasndan baka dnyada kimsesi olmad iin, buraya abucak snmt. Ama einin ailesiyle kolayca kaynaabilmesi de, onu yalnz kendisinin olan bir aile yaam dnden alkoyamyordu. mer Behi'in gznde bir ev, yaam denilen eyi bir konukluk biiminden kararak onunla kendisi arasndaki ilikiyi perinletirecek bir gt. Bu, benimdir, benim, yalnz benim! diyebilecek bir avu topraa sahip olmak, onun gznde yle tatl bir duygu, ylesine snrsz bir mutluluktu ki, gereklemeyecek olursa yaamn eksik kalm bir d, sakat domu bir yavru zavalllna indirecekti. Ve sekiz yl, gittike salamlaan nnn kazanlarn, lmnden sonra yaknlarna saklayan elisk bir baba gibi, hep o istein gereklemesi iin biriktirerek, yaamda kendisinin olacak o bir avu topra aram, orada kurulacak yuvay kafasnda canlandrmt. Ev daha ortada yoktu, dnde onun bir varl, bir biimi ve grn vard. Gzlerini kapaynca; ince, ho, kttan oyulmu gibi ince balkonuyle, beyaz tatan yzyle, parmaklktan geildikten sonra yapnn nnde ilemeli bir hal paras gibi duran minimini bahecikten* kvrlarak trmanm mermer merdiveniyle kendi evini grrd. ili'de o bir avu topra edindikten sonra, ara sra nnden gelip geerken, dnde bu kadar aklk ve gle var olan eyi orada gremeyince kk bir aknla urard.

Tm bir evde saklanacak eyleri, mermer merdivenin bir yanndan alan kapsyle en alt kata yerletiriyor; sonra asl evin kapsndan girince kendisini geni bir holj de buluyordu. Buraya gzel sakslar iinde iekler, yap28 KIRIK HAYATLAR raklar yacak; yer yer yeillikler iine saklanm kafeslerle kular, zellikle kanaryalar koyacakt. Her gn yaamn aclaryle ezilip hrpalandktan sonra evine gelince burada kendisine koan karsnn; boynuna sarlan, dizlerine trmanan Selma'snn, Leyl'snn arasnda, ldrc aclarla gemi bir gnn szlarn dinlendiren bir hasta sevinci iinde, kanaryalarn bann stnden yaan ezgileriyle; ieklerin, yapraklarn yzn, salarn okayan pckleriyle dinlenecekti. Ruhunda acl insanln sert davranlarndan kalan lekeler de, bu mutlu ve neeli evrenin temiz havasyle ykanacakt. Evine, asl o zaman, burada arndktan sonra girmi olacakt. alma odas; btn o tpla ilgili deerli, grkemli grnleriyle evreye byk bir arballk havas serpen kitaplar; temiz, parlak, ince ama insan ten ara gereleriyle birlikte bu ilk katn n yznde bulunacakt. Yemek odas; evin arka yzn boydan boya kaplayacak ve buradan caml bir kapyla, st yeilliklerle sarlan ssl kk bir ardaktan sonra baheye inile-ekti. Vedide'ye, Btn yaz orada yemek yeriz! derdi. Sonra kar koca, bu d saraynn geni, aydnlk merdiveninden karlard. Burada, evin tm n yznde, konuklar iin bir oda yaplyordu. Konuk odas, ikisinin de yaratma becerisine sonsuz aklklar kazandran konumalara yol aard. Buray yeniden deyeceklerdi. Kanepeler, koltuklar, tabureler, markizler, kapsz dolaplar, ayakl kk masalar yyorlar; duvarlar bin trl eski eylerle, tablolarla, allarla, minimini sanat yaptlaryle, ipek ve ok ender raslanan seccadelerle, gzleri artan, dnceleri bunaltan anlalmaz ufak tefeklerle rtyorlard. kisinin de dkknlarn, maazalarn nlerinde uzun uzun durduklar olurdu. Byle, urada grp de ilerinden almay tasarladklar eyler vard. Sonra bir gn nce beenilmi, szgelimi bir bibloyu yerinde grmeyince biraz tasalanrlard. nemli bir olaym gibi de biri brne bildirirdi: Sorma! Bizim bibloyu armlar! Bu arlan eyler iin o belirsiz alcya kar gizli bir dmanlk duyarlard. Arada bir isteklerini yenemez-ler ve evin anaparasna kk kk delikler aarlard. Onlarn byle birer birer alnm, gerek yerlerine konmak zamann bekleyerek saklanm birok ufak tefekleri vard. steklerine en ok yenilen, mer Behi'ti. Bu konuda daha salam, szn geirmesini bilen Vedide'den korkar; stelik, fiyatlar konusunda syledii yalanlar yznden sululuk bile duyard. br sorunlarda aralarnda bir dnce birliine varamamlard: Bu katn arka yznde biri kk, teki byke, aralarnda bir ara kaps olan iki odayla yukar katn n ve arka yanlarnda yine byle ikier oda bulunacakt. Ya yatak odalar nasl dzenlenecekti?.. mer Behi: ocuklar, Andelip* Bac ile yukarda yatarlar diyordu. Vedide, bunu onaylamyordu: Dnyada olmaz! Yanmzdaki kk odada onlar yatar, ara kapy kaldrrz. Bac'nn ocuk bakacak gc var m? O da bir ocuk olmu artk.. Bu iin zmn evin yaplp bitmesinden sonraya brakmlard. Sonra, bir gn nasl oldu bilinemez, yapnn balamasn uygun grdler. Birikmi paralarnn bu ie yeteceine gvenemediklerinden, bir yl daha beklemeyi yerinde bulmulard. Ama bir gn, iin bir yldan faz* Andelip (Andelp) : Blbl (genellikle kadm ad). la srecei anlalnca, o zamana dek duyduklar dayanma gc birden snvermiti. mer Behi: Yava yava yaparz! diyordu, Para yetimezse o zaman bekleriz. Bu dnce ok ekiciydi; Vedide, yaratlnn btn dayanmn yitirerek, sonunda, ok uzun srecek bekleme dnemini bir yl azaltmann tad karsnda yenik dvermiti.

Bundan sonra mer Behi iin byk bir kouma balamt. Mimarlara gidip geliyor, saatlerce ev resimlerinin karsnda dalyor, gzel grnl bir yapyla karlamak umuduyla Moda'ya, Tarabya'ya, Bykada'ya yolculuklar yapyordu. Ayrca, ev yaptrm dostlarn saatlerce sorguya ekiyor ve srekli, sk duraksamalardan, kukulardan sonra o bakt resimleri, karlat yaplar bir yana atarak, kendi dnn yz beyaz ial evine, o kttan oyulmu kadar ince, ho oyaya dnyordu. Karsndan sz almt: O izin vermedike Vedide, gidip yapy grmeyecekti. Gerek amac, ev bsbtn bittikten, stelik eya tanp dendikten sonra Vedide'yi, Selma ile Leyl'y bir arabaya bindirip oraya gtrmek ve te evimiz! demekti. Yapnn ilk gnlerinde bile Vedide'ye bilgi vermemek iin, onun soruturan gzlerinin karsnda kendi dayankllna pek gvenemeyerek, dudaklarn skard. Sonra yap ykselmeye, o d biimlenmeye balaynca dayanamad. Tozlara batm olarak eve dndke, daha ykanmaya zaman bulamadan, o gn nc ocuklarnn ne kadar bydn anlatr, en kk ayrnty bile unutmazd. Kn yamurlu gnleri gelmeden at rtlmt. Ama para azaldka yaplacak eylerin bykl yrekliliklerini kryordu. Aralk ve ocak aylarn yapy durdurtarak geirdiler. Sonra, ubatn, ara sra yaklaan baharn mjdesini getiren gneli gnleri; bu nc ocuun damarlarnda taze kan dolamn hzlandrd; onda bir bymek, serpilmek istei uyandrd. mer Behi, kararm unutarak bir gn karsn oraya gtrd. Birlikte iki hesap uzman arballyle yaplacak eyleri dndler, paralarn saydlar. Sonra Vedide zveriyle, eer para yetimezse teden beri hi houna gitmeyen zm salkm biimindeki ie yaramaz, ktnn kts kpesini satacan syledi. Gen kadn, biraz utanarak bayle Hayr diyen kocasn kandrmak iin: te, hi olmazsa yz elli lira! diyordu, Sonra sen buna rem olarak elli lira eklersin, tek tal bir kpe alrz. Bu koulla mer Behi, boyun emi grnd. Karar verildi. Vedide'nin annesiyle babas Erenky'e tanrken, onlar da evlerine geeceklerdi. Nisann son haftasnda mer Behi, bir gn nemli bir bildiriyle geldi: On be gn sonra eve tanyoruz! O zaman nasl tanacaklarn dndler. mer Be-? hi, dzenli bir yol tutmak istiyordu. Son ivi akldktan, son fra vurulduktan sonra evi sildirecek, temizletecek, muambalarla kilimler ve hallar serilecek, mutfak ara gereleri yerletirilecek ve sonunda... Burada kahkahadan krlarak Vedide, kocasn durdururdu: Hangi perdeler, hangi kilimlerle hallar, hangi mutfak ara gereleri, yalvarrm?.. Onlarda bu saylan eyadan neredeyse hi biri yoktu. Vedide'nin gelin olduu sralarda babas, zamanndan nce grevinden ekilmek zorunda kalarak emekli albay ay-lyle ailesine ancak rahatla yakn bir geim verebiliyordu. Bu eski askerin bandan ok, Beikta'ta babadan kalma, altnda dkknla bir evi; Erenky'de geni bir ba iinde kk bir kk bulunan annesinin bana dayanlarak bir gelin odasyle bir yatak odasndan, birka para mcevherle gmten baka bir ey verilmemiti. Sekiz yllk evlilik dneminde de bunlara birok gereksiz, yararsz eylerden baka bir ey katlamamt. yleyse yeni evleri bo kalacak, her ey yeniden yaplacakt. mer Behi, isteklerini eksiksiz demeden, eski ve az bulunur eyaya kadar genileterek, elde edilebilecek eylerden ayrlmyor, ama btn alnabileceklerin de gzel ve sekin olmasn istiyordu. Beyolu'nda grlm mutfak eyalarndan, bir yerde bulunmu yemek takmlarndan, Baker'in kilim demelerinden sz ayor; karsna en kk eyaya kadar alnacak bir yer gsteriyordu. O zaman Vedide, salk ve mutluluk dolu yzn sevinle rten bir glmsemeyle: Ah! derdi, Satlacak birka salkm kpem daha olsa... mer Behi, abucak karlk verirdi: Hayr hayr.. Bunlar hep yava yava, birer birer alnacak, yaplacak... Tezcanl davranmaya artk hi bir neden yoktu. imdi bir evleri vard, nemil olan da buydu. Ev; ister duvarlar plak, odalar bo, merdivenleri kilimsiz,

pencereleri perdesiz olsun... Evet, imdi kendi evlerinin bacasndan minimini bir duman ttecek ve bu kentin yaamnda varlnn tankln izerek evreye duyuracakt: urackta mutlu bir ailenin kendi evlerinde, kendi ocaklarnda eri yollara saplmadan kazanlm tenceresi kaynyor... nemli olan, gerekte buydu. mer Behi, bu konuda yorulmaz bir konumacyd. Ona gre en byk mutluluk, insann kendi evinin kapsn kapayp kilitledikten sonra yaamn dardan, evreKIRIK HAYATLAR 33 nin tm patrdsndan elik bir engelle ayrlm grebilmekti. Ve bu, ancak insann kendi evinde, benliinden, varlndan bir para olan kendi evreninin kesinde gerekleebilirdi. Evi; yaamla kendi yaam arasnda, birinin bayalklar, kayglan, aclar; brnn nee ve mutluluunu, esenlik ve sessizliini, temizlik ve inceliini gelip bozamyacak kadar ayrc bir izgi izecekti. Tm insan yaamnn aclar, her zaman ayakta bir kaya salamlyle duran bu evi sert vurularla sarsmak ve ykmak istedike, onun daha eiinde; gten dm bitik, beceriksiz, daha ileriye gidemeyerek, yeniden bir saldr iin g bulamayarak, dp snecekti. Ve mer Behi; scak, rahat bir odann penceresinden kt bir k gnnn kar frtnasna bakarcasna; kendi evinin scak ve esenlik veren kucanda, sokan ilgisiz bir izleyicisi olacakt. Bu, biraz da yalnz kendini dnmekti. mer Behi, bunu saklamayarak dudaklarn kvrr, kk bir dnce duraklamasndan sonra eklerdi: Evet, ama gerekli de bu.. Bencillik ya kukusuz, doru... Ama her gn, her dakika tm doktorluk yaammda yreimi alayan acl insanlardan sonra yalnz evimde geecek birka saati kapsayan bu bencillik, bir eit ila deil midir? Tpk hastalara verilen, onlarn aclarn yattran ilalar gibi bir ey; bir sre, birka saat uyutan, uyuturan, insan aclarndan ayrarak bir zaman beikte sallayp uyutan bir ila... Sonra, pek beenerek; tm yaamnn akn gzlerinde toplayan bir bakla karsn sararak: te derdi, O ila, sizler; sen, ocuklar ve ev... Onun doktorluk yaamnda nasl hasta bir duyarlkla her gn eve bitkin dndn gren Vedide, kadnla Knk Hayatlar F. 3 34 KIRIK HAYATLAR zg bir sevecenliin yardmyle, kendisinin de kocas iin bir doktor olmas gerektiini anlamt. mer Behi'in alkanlyd: Her gn daha soyunurken hastalarn anlatmaya balard. Onlarla birlikte hastalanarak, onlarla birlikte onulmaz aclara srklenerek, azndan dklen kesik kesik tmcelerle, birbirini koval-yan, saldran szcklerle, yaamn ar glkleri iin boaznda derin bir i eki; bu yoksulluu yattrmaktan ve avutmaktan uzak bilim iin fkeli bir sesle, tm grdklerini anlatrd. Sonra onu bu hastalklarn, bu yoksulluklarn stnde baka bir ey, daha nemli, daha korkun bir hastalk, daha al, daha kt bir yoksulluk; evlilik dnyas ve ev geimsizlikleri, takn bir sinir duyarlyle ldrtrd. O zaman kendini yitirir, doktorluk yaamnda ister istemez renilen toplumun btn o ok ackl gizleriyle rperirdi. Onda bylece, yava yava, iki kiilik; bedene ve ruha ilikin hastaliklara alayan iki doktor kimlii gelimiti, i gerei yolunun stne yaralarn sererek geen bu iki tr hastalk iinde sakatlanarak, bir ey yapamamaktan, iki yanna avu avu salk ve esenlik serpememekten ileri gelen bakaldrmayla hrpalanm, yorulmu olarak karsna gelirdi. Ve onu gen, gl kadnlnn, mutlu eliinin iinde; yanaklar salkla dalgal, gzleri mutlulukla glmser grdke karanlk bir geceden sonra parlak bir sabah izlemenin tadn duyard. Vedide, dinleye dinleye; onun grdklerini tanr gibiydi. Sanki ortak bir ba kurulmu dostlara ilikin bilgileri alrcasma kocasna sorular sorar, una buna dein haberler isterdi. stelik, adm adm izlenmi ykler, servenler vard;

ikisi de zel bir incelikle, bu aile olaylarnn daha sonraki durumunu aratrrlard. evresinde byle birok, trl aclaryle, zntleriyKIRIK HAYATLAR 35 le, saysz gzyalaryle, iniltileriyle KIRIK HAYATLAR, yardmsz, hasta, kimi iyileemeyecek yaralarla kemiri-len, kimi bilinmedik alarla gizli gizli ryen yaamlar vard. Onlar, bu krk yaamlarn arasnda kendi aile yaantlarnn diri ve gl mutluluunu daha belirgin duyarak, kendilerini dnen bir tatla, mutluluklarn is-teklendirici bir iki yudumlarcasna, damla damla, sze sze, kendilerinden gemi, baygn yayorlard . En sonra, iste mutluluklarnn geni bir glmseme parlts gibi beyaz yzyle evleri, nnden geenlere glmseyen evleri, bu eksiksiz aile yaamnn ycelik ve deerine tanklk edercesine ykselmiti. Sabahtan beri ilk kez evlerinde olmalarna karn sevinten, aknlktan, biraz da becerisizlikten; bir trl yerleemiyor, yerlemeye bile balayamyorlard. Vedide'nin babas Mansur Bey, inne geldiinden beri birdenbire doan dnceleri, abucak alnveren ve tmne benimsettirilen yarglar arasnda, maysn parlak gnlerini grr grmez, Erenky'e tanmak istemiti. Erenky'e gidecek aile bireyleriyle ili'nin yeni ev sahipleri ayn gnde Beikta'tan ayrlmlard. mer Be-hi, btn bir perembeyi eyay gndermekle, ili ve Beikta arasnda birka kez gelip gitmekle geirdikten sonra, cuma sabah eyann son kalanlaryle Vedide'sini, Selma ve Leyl'sn bir arabaya bindirmi; arkalarndan Andelip Bac'y, a Sabriye Kadn'm kz smet'i tayan ikinci bir arabayla yeni evin tm kiilerini getirip yeni yuvaya koymutu. Evdekilerin hepsi, balarnda mer Behi, hi bir ie yaramayarak, hi bir eyi alp yerine koyamayarak; karm kafalaryle, evin kesine bucana almam ayak-laryle, uraya buraya ylan eyalarn arasnda dolayorlard. Yar alm bir dengin iinden alnmaya balanan yatak takmlarnn, ipleri zldkten sonra alp 36 KIRIK HAYATLAR fk.JLKJ.fk. JlAIJllLAA. boaltlmaya zaman bulunamayan sandklarn stne ilierek, hi bir i grmeden yorulan bacaklarn dinlendiriyorlard. Yukarya karlrken, Hayr, aada kalacak! denilerek merdiven ayaklarna braklm iskemleler, bohalar; hamallarn yanll sonucu en st kata kadar karlan, iinde kimbilir ne kark eylerle dolu amar sepetleri, evde baslacak yer; stelik komakszn duramayan Sema'ya iki metrelik bir yer bile brakmamt. Bu nedenle Selma da Beikta'ta, bykbabasndan gizlice, smet'in yardmyle toplanp el sepetinin iinde byk bir zenle getirilen glleri yeni evin daha topraklar apalanmam bahesine dikmek gibi bir yalanla, saatlerden beri ieri girmiyor; Sabriye Kadn'n elinde dolu gelip leyin boalan sefertasnm bir gzyle topraklarn stne yatrlvermi gllere bol bol su tayordu, smet kar ktka ocuk: Greceksin bak, yle tutacak ki, bir hafta sonra benim boyumda olacak! diyordu. Sonra da orada beliren amur glnn iine baygn yapraklarn salveren zgn, buruk, boynu bkk glleri; bir hafta sonra boyunca bir fidan olabilmek umudunu paylaamayarak gittike balar den iekleri annesine gstermek iin baryordu: Anne! Baheyi grmyorsun ki! Bykbabam aacak, bizim bahenin gllerine... Evde tmnden ok Sabriye Kadn alm, her yerden nce mutfak yerlemiti. Bu arada mer Behi, kimseye bir ey sylemeden, tasarlarndan hi olmazsa mutfakla ilikin olann uygulamt. Vedide'nin, Hi dnmyoruz, yemek nerede piecek? sorularn, Hele bir kez tanlsn da... gibi belirsiz bir karlkla geitirdikten sonra, yeni eve gelir gelmez karsn elinden tutmu; mutfan bir kysnda duran sandkla bir kfeyi gstererek: tte! demiti, Yemeklerin nerede pieceinden kayglanyordun. Bunlarda piecek...

* * * Vedide, Leyl'y hamaktan indirmi, parmaklanyle ocuun terden slanm, yzne yapm salarn tarayarak kocasna: Yatak iini bugn bitiremezseniz ocuklar geceyi de hamakta geirecekler diyordu. O, dolgun bedenli insanlara zg bir engelikle, ar ileri her zaman kocasna brakrd. mer Behi, arkasnda yalnz bir gmlek, en sonunda yukar katta yapmay uygun grdkleri yatak odasn hazrlamak iin saatlerce uram, ara kapy ak brakarak her zaman gz nnde bulunduracaklar kk odaya ocuklarn yataklarn yerletirmiti. Gc, daha fazlasna yetmiyordu. Bedeni almaya almamlara zg bir geveklikle ilk alma saatleri getikten sonra karsnn yannda oyalanyor, alacak denklere uzaktan bakarak: Fazla bir ey kalmad, ilteleri karp serersek en nemli i bitmi olur diyordu. Leyl, annesinden kendisini kurtararak babasna komutu. Minimini kollanyle onu bacaklarndan kavrayarak pantalonunu pyor, evrenin sevincinden, taze cierlerini iiren bu mutluluk havasndan doan bir sevgi glmse-inesiyle: Bebabac! Bebabac!.. diyordu. Bu balangtan sonra da babasn kandrmak iin ancak ensesine kadar dklen dz siyah salarn dalgalandran bir ba silkiiyle sordu: Abac nede?.. Baede?.. Ben de gidecem... I Sarlmasn srdryor, babasn eke eke srklemek istiyordu. Peltek konumasyle, onu kandrmak iin glmseyen parlak siyah gzleriyle, btn bu kk var-hyle yle sokulgan, yle sevgili bir grn vard ki, mer Behi onu iki koltuundan yakalyarak kaldrd ve tombul yanaklarna durmadan pckler kondurarak tat: Ah, nine kadn! Nine kadn! Babasnn ninesi, minimini ninesi.. Onu hep byle severdi. Biraz fazla tombulluuyle, biraz ge yrm olmaktan ileri gelen ve ancak sezilebi-len paytaklyle, biraz karka sesine tatllk veren peltekliiyle, stelik her yapmak istedii ey iin ban sallayarak yabans bir inatla brndkten sonra kararl kararl, Yapacam, gidecem, koacam deyiinde yle bir hava vard ki... Hele, Ismet'in eline geen her eyden yapverdii bebekleri arbal bir davranla tutup sallayarak, yine smet'ten kapma bir azla, Benim gzma ninni diyerek ninni syleyiinde; bu ninelie yaraan, ona taptaze minik bir nine grnm veren hava-syle bu Nine szc babasnn diline kendiliinden gelmi, Leyl'ya yalnz babasmca kullanlan zel bir ad olmutu. Eve girer girmez ona seslenirdi: Nine?.. Neredesin, Nine? , bouk ve peltek sesiyle karlk verirdi: Buada! Annecin yannda! Anneciinin yanndan ayrlmazd. Hep koan, oyunlarn hep dolaarak, oradan oraya rpnarak seme alkanlnda olan Selma'nm tersine, Leyl hep sessiz oyunlar bulurdu. Kendisine annesinin yanndan, onun evresindeki havadan ayrmayacak elenceler dzenler ve yreinin sonu gelmeyen bir sevgi cokusuyle ikide birde onun kucana atlr; boynundan, yanaklarndan, salarndan I per perdi. Sonra kendisini srayla yznn her yanndan ptrr ve Vedide, onu doymak bilmeyen pcklere boarken Leyl, kendinden geer, duyduu tattan gzleri szlrd. Babas, ocuktaki bu sokulma gereksinliinin, onu bir yandayken az daha ellerinden alverecek zatrreden ileri geldiini sanyordu. Bu, ne korkun bir anyd! Bir gn ocuk, stnineriin lsz davran sonucu, bir gezinti srasnda birdenbire kan dondurucu bir mart esintisinde bir saat kaldktan sonra eve getirilmi ve hemen o gece hastalk balamt. Onuncu gn kan koca, Leyl'larnn baygn, bitik, can ekimeye benzeyen tutuk soluunun iinde boula boula ldn grmee dayanamayarak pmler, onunla esenlemiler, son grevi artk bakalarna brakarak uzak bir odaya kamlard. Orada birbirlerini avutmaya g bulamayarak, birden, balarna indirilen bu ok

acl yumruun sersemliiyle zntlerinden saatlerce kvranm-lard. . Hi konumadan, evin en kk bir yaam titreiminden anlamlar kararak duruyorlard. Ara sra alan bir kap, yavaa merdivenlerden inen bir ayak, sokak kapsnn ekingen ngra birer zel anlatm kazanyordu. Bir aralk odalarnn kapsn hafif bir el am ve Vedi. de'nin annesi Salime Hanm, ban uzatarak: Gelsenize demiti, ocuk kendine geliyor. O byk acdan sonra bu, ne sonsuz bir sevin olmutu! Hastaln artmasndan beri Leylsm iyiletirmeye g bulamayan ve onu arkadalarndan birinin bakmna brakan Dr. mer Behi, bu dakikadan sonra btn gcyle uyuukluktan kurtulmu, yine ayaa kalkm; yine babal, doktorluunun nnde silinmiti. yileme dnemi ok iyi gitmi, o gnden sonra srekli zenlerle bir bakm dnemi balamt. En kk nedenler gocukta ok byk geyler dourabilirdi. stelik mer Behi, bir aralk ocuun eski tom-balakha dnmesinin geciktiini grerek raitizm hastalna tutulmasndan korkmutu. O zamandan sonra Leyl, ufak tefek nezleden, ksrklerden baka hastalk ge-irmemiken bile babas, imdi de onun tombulluuna bsbtn gvenemiyordu. Bu nedenle ocuk, iki yldr trl salk nlemleriyle sarlyd. evresindekilerin stne titremesinden, ne zaman souk olsa evde tmnden nce onun dnlmesinden, yediine itiine, stelik her zaman hastalndan konuulan bykbabasndan fazla kendisine zen gsterilmesinden ileri gelen bir baylanlk ve bu kadar kaygya yol amasnn armaann drtbir yanndakileri sevmekle deyebilecei yargsna varan ocuk mantyLe oluan bu sokulganlk, Leyl'nn balca zellii olmutu. ocuk, evdekilere hep birer ci eklerdi: Bebaaci! Anneci! Abaci! Yalnz Bac'ya eklenecek bir ey bulamamt. Onu hatr iin sevdii, disiz kk enesiyle pmesine gcenmesin diye kar koymad belliydi. Ara sra kendisini tutamyarak Andelip Bac'dan kaar, ama sonra onun, Aaa, baksana Hanm'm, benden kat! deyiine dayanamayarak kendini zorlar, azn olabildii kadar uzak tutarak yanan Bac'nm kk enesine uzatrd. Babas imdi onu byle, bugnn mutluluundan daha ok taan bir sevgiyle sanki emerek, smrerek perken, aadan Sabriye Kadn'n Selma'ya kan sesi duyuldu. Sabriye Kadn'n Selma'yla aras hi iyi deildi. Bugn ieklere su tamak iin ieri dar durmadan girip kan Selma, en sonunda mutfan inilerini o kadar amura bulamt ki... nce yumuak bir dille homurdanmakla yetinen Sabriye Kadn; ince, kara. kuru bedeninden nasl ktna alacak iri, kaln sesiyle ocuun yaramazlklarn babasyle annesine duyurmak iin barmaya balamt: Artk yaptklarn yetiir! Gl gibi talar batrdn kardn. Nasl ocuksun, bilmem ki! Sabahtan akama dek didindim. stn ban annen grmesin! Selma'nn, ince, yava sesiyle onu yattrmaya alt anlalyordu. Ama Sabriye Kadn, sesini daha ok ykselterek ekliyordu: Hi olmazsa smet'e rahat ver de kzcaz i yapsn. Senin yznden yine benden dayak yiyecek.. Annesinin en olmayacak sudan nedenlerle her sinirine dokunan eyin fkesini kendisini dizlerinin arasnda kskvrak tutarak yumruklamakla kardn her gn deneyen ismet on drt yanda, annesine benzer, kara kuru; babasnn bir gn Bursa'nm bir kynden getirerek istanbul'da alkla para kazanp yine kendisine yardm iin gnderen Sabriye Kadn'n bana atverdii bu clz kz u dakikada kimbilir evin neresinde bzlm, sinmiti? Selma, yavaa silinerek merdivenleri ar ar kyor, amurlanm giysisiyle birdenbire annesinin yanna girmeye yreklenemeyerek dzmece bir neden aryordu. O dzmece nedeni holde buldu. mer Behi, tamlr. ken en son akla gelen eyi kendi eliyle bir kat parasna sararak Andelip Bac'nn koltuuna sktrmt. Selma, onu alarak odaya girdi, annesine bakmadan sz babasna yneltti: Beybaba, bunu ne zaman yerine koyacaksnz?

mer Behi, birdenbire aklna gelmedii iin, sordu: O nedir, kzm?.. Nereden kardn? Leyl, ablasna yaklam, ellerini uzatarak kad amaya alyordu. Biraz sonra, sokak kapsnn yanma 42 js.ik.ijv taklacak san, ho bir Levha kt. mer Behi, onu ocuklarn elinden ald, bir daha bakt: MER BEHt hastalklar Uzman Evet, ev bununla btnlenmi olacakt. Onu, hazrlanan yeni yerine kendi eliyle koyacakt. Karsna: te her eyden nce yaplacak bir i! diyordu. Sonra ocuklarna: Haydi dedi, Siz de nme dn, bana yardm edersiniz. Bu levha onun tm yaamnn z, varlnn kant yerindeydi. Adnn altna o yarm satrlk tmceyi yazabilmek iin nasl yorucu, ypratc yaam aamalarndan gemi; ara sra umutlar krlarak, artk almaya g bulamayarak aylarca sren bitkinliklerden sonra yeniden ura*mak, almak, bu bo yaam bir ey olmakla doldurmak iin uyanan isteklerinden meydana gelen o uzun ural yllar dizisini nasl sknt ve eziyetlere gs gererek srklemiti! mer Behi, kk bir memurun oluydu; ocukluunda renimi dzgn gememiti. Babas, her mevsimi istanbul'un baka bir yerinde geiren kiraclardan biriydi. Bu nedenle de ocuk, kentte ev deitike okul deitirirdi. Olduka bym bir yaa kadar babasnn her dediine ses karmadan peki diyen mer Behi, bir meslek seme zaman gelince kendi isteinden baka bir eyi dinlemez olmutu. O zamana kadar boyun een ve uysal yaratlndan baka bir eyini bilmedikleri bu ocuun birdenbire kiilii ortaya kvermiti. Doktor olacakt. Babas, tandk bir devlet memurunun yardmyle onu ilerine ya da Maliye'ye yerletirmeyi dnmt. mer Behi'e devlet rgtlerindeki btn ilerleme olaslklar, ok parlak dlerin ekiciliiyle birok kez anlatlmt. Babas konuurken o, hep somurtarak dinler dinler, sonunda artk kandrldna inandklar bir srada ban kaldrarak karlk verirdi : Ben, doktor olacam! Bir gn eve hi umulmayan bir haberle geldi: Ben, okula girdim!.. Tm ararak yzne bakmt. Evet, evdekilerin hi birine bildirmeden kendi iini kendi grm, en sonunda tp fakltesine girmeyi baarmt. Enitesi kendisinden drt ya byk olan ablasnn kocas o zaman Maliye Bakanl'nda bir yazmanken imdi Anadolu'da hesap uzman olarak dolaan akir Bey; ocuu korumu, sonunda mer Behi'in bu oldu bit-tiden sonra artk bir doktor olmas benimsenmiti. Babasnn oradan oraya ev deitirmek tutkusuna uyarak Saryer'den, Paabahe'den, Haydarpaa'dan, K-skl'dan, Fener'den,^stelik Horhor'dan, Vefa'dan, Samat-ya'dan yllarca Glhane'ye tanmt. Giyiminden, yiyeceinden ksarak, harlndan artrlan paralarla Bey-olu'ndan tp kitaplar alarak, geceleri bunlarn stnde uyumay bile brakmt. evresi; deerli saatleri tavla, dama banda, Gala-ta'nn ad sylenemeyecek sokaklarnda geirenlerle doluydu. mer Behi, ne zaman zendirmelere yenilerek onlarla arkadalk etse, yanl davrannn hemen arkasndan onu aylarca yinelemekten koruyan bir acnmak duyard. Sonunda okulu birincilikle bitirip Avrupa'ya gnderilecekler arasna alnnca, okulda da, evde de kimse buna amad. Yalnz annesinde bu baar, sevinten ok, znt uyandrmt. Bu zntnn kkeninde derin bir yas anlam vard ki, mer Behi'in de sevincine bir aclk vermiti. Daha ilk ylda ok az arayla annesiyle babasn yitirince, annesinin o yas anlam aklk kazanm oldu. 44 KIRIK HAYATLAR Yoksul odasnda, kimsesizliinin iinde kendisini bsbtn anasz babasz bularak ne kadar ok alamt! Artk onun ruhuna g verecek, varln

destekleyecek kimse kalmamt. Onlarn lmnden sonra da Anadolu'da bir memurluk bularak istanbul'dan ayrlan enitesinden, ablasndan seyrek mektuplarla daha seyrek kk kk yardmlar geliyordu. Bu ilk yldan sonra yaam; kimsesizliinin yokluk aclar iinde, byk kentin elenceleriyle bile giderilemeyen bir can skntsna gmlmt. stelik bir k, onu bir hafta yatran hastal srasnda uzaktan bile olsa, sevgisiyle kendisini sanp iyiletirecek bir annenin artk bulunmadn dnerek, saatlerce sren gzya bunalmlar geirdi. Yaamnn yalnzlklarn, bir d evreni yaratarak, neelendirir gibi olmutu. Kitaplarnn stne kapanr, uyuklayarak dnrd: Burada renimini bitirdikten sonra istanbul'a dnecekti. Orada yava yava, fazla tez-canl olmadan bir yer tutmaya alacakt. Sonunda iinin ona ekmek verebilecei kansna varnca, bir aile yaam kurmay gerekli grecekti. Bu d ssleyerek gelecekteki karsn, ocuklarn, evini kafasnda canlandrr, kalp ve dnde onlara birer yaam verirdi. Bu d, kimsesizliinin buzlarn eriten iyiletirici scak bir soluk gibi ona g ve avunma verirdi. Ta o zamandan beri kesinleen bir dle kapnn kysnda, kendi adyla o yarm satrlk sar levhay grrd. Biraz nce onu Selma'yla Leyl'nn elinden alnca bir saniye iinde, imdi uzak kalan o didinme yllarnn aclarn ansd. Bu anda yine annesini dnd. Babasnn ansna da ball vard, ama zntl ya da sevinli zamanlarnda, elinde olmayarak, ruhunun bir atlyle annesinin kucana koard. Annesizlik acsndan hi bir zaKIRIK HAYATLAR 45 inan kurtulamamt. Hele imdi onu, iinin ta derinliklerinde szlayarak anmsyordu. Ne olurdu, o da bu ailenin mutluluunu grseydi, ne olurdu... Gzlerinden dklen sevin yalar bu yeni yuvann havasna tanrsal bir yamur ve esenlik gibi serpilseydi?.. Nine kadn! Elimi brakma, deceksin.. Selma nde, Leyl yannda inerken, merdivenin yu-karsndan Vedide, Sabriye Kadn'a sesleniyordu: Ismet'le birlikte gelseniz de biraz i yaplsa! Sonra birden aklna Andelip Bac geldi: Bac nerede?.. Yine kendine uyuyacak bir yer bulmu olmal... Onu unutmulard. Sonunda ele geirdii tsmet'i nne katarak merdivenden kmaya balayan Sabriye Kadn: Bac, ka saattir yukarda! diyordu, Ben de onu sizin yannzda sanyordum. Vedide, yukar kotu; bo evin iinde yanklar yaparak genileyen sesiyle, kimbilir nerelerde uyuyup kalan Bac'y aryordu: Bac! Neredesin, Bac? Vedide, onu, kendisine ayrlan kk odada, hi yanndan ayrmad yemeni seccadesinin stne kvrlarak, belki le namazndan sonra bandan karlmaya zaman bulunamam rtsyle uyurken yakalad. Bac, sanki odasnn kullanm yetkisine uzun bir uykuyla balamak istemiti. Vedide'nin kahkahalanyle alan gzlerini ovuturarak, ne yapacan ararak, seccadesinin stnde topland: Ah, hanmm, ayplama.. Yorulmuum da... Eee, ne de olsa yallk! Artk Bac'dan i beklenir mi? Ayp ettim, deil mi, hanmm? Bugn hi uyunacak gn m? 46 KIRIK HAYATLAR KIRIK HAYATLAR 47 t O, her yaptnn ayp olmasndan her zaman kukulanrd. Yalln bunaklndan ileri gelen bir ene dknlyle kafasnda kurduu ayplarn balattrmak iin bitmez tkenmez konumalarla, artk zmlenip bitmi konulardan sonra, durup durup ayp olmadklarnda hep birlikte karar verilmi eylere yeniden dnd olurdu. Ona, Aa, hi ayp deil, niin ayp olsun, Bac? denirdi. Artk akl yatar, susard. Sonra bir saat arayla, birdenbire yine anmsyarak, Aa, dorusu ayp ettim, hanmm! Siz, bile isteye yle sylediniz derdi.

Vedide, bu uyku aybnn onlar akama kadar uratracan birdenbire anlad. Bac'nm konumalarn nlemek iin yar arbal, yar akak bir davranla: Aa, kukusuz! dedi, Saatlerden beri ie balamak iin hep seni bekliyoruz. Bac, davrand. Krpk, knal salarnn arasnda daha sar grnen yznde pek aka olduuna gveneme-dii bu szlerden byk bir kayg duydu; srtarak Sabriye Kadn'a sordu: Hanmm benimle eleniyor, deil mi? Bac'nm ie artk ne yardm olur?.. Amma Bac'nm bu durumuna bakp da ayplamamak. Onun bir zamanlar tek bana koca konaklar ynettiini bilirler. Byk kadnm size bir anlatsa da... Byk kadn, Vedide'nin annesiydi. Bac, Salime Hanm'm doduu zaman alnm, evlendii zaman rak karlmt*. O zaman ad yalnzca Andelip olan Bac'nm on yl sren bir evlilik yaamndan sonra bir gn birdenbire, eve dnd grlmt. Ta genliinden beri * rak karmak: Eskiden saray ve konaklarda yllarca hizmet eden kiilerin geimi salanarak zgr- braklmas. Bunlar genellikle odalklar, erkek ve kadn hizmetilerdi. yle meyva vermez kavrulmu bir aa grnm vard ki, uzun sre bekledikten sonra kocas: Sana bir ey syleyeyim mi? demiti, Gerekte ben ocuk iin evlendim. Seninse ocuk douracan yok. Ya brakrsn stne evlenirim ya da... Andelip, dnmeye gerek grmeden ikinci neriyi yelemiti. Evine baka bir kadn gelecek, belki de onun kocasna veremedii eyi verecekti, yle mi? Bu dnceye bakaldrm, kimseye danmadan abucak o gn bo-anarak adam evden atmt. Salime Hanm: Ne yapalm? demiti, Evini kiraya verirsin, baka aday kncaya dek Vedide'ye baclk edersin. Andelip'in baclk san bylece balamt. Yrein-deki gizli bir umutla, kukusuz bir gn dulluk yaamna son verecek adayn kmasn bekleyerek, kafasnda ikinci kocasna da bir ocuk veremeyerek yine ayrlmak korkusunun kurduyla, dadlktan bacla kendini tutarak, boyun eerek geivermiti. nce, yaplacak ileri olduunu syleyerek bir hafta ortada gzkmemiti. Dnd zaman syledi: Evi kiralanmt bile.. Yalnz bir odasna en deerli eyalarn, rak karlrken ona verilen, o zamandan beri dokunulmaya kyl amayarak yeil tahta sandnda zenle saklanan eyizini, hele Salime Hanm'm gelinliinden kalarak Andelip'le birlikte kan ksa kadife krkn, sar stne ieklerle donanm uzun etekli mantin* giysiyi, btn hizmetilik yaamnda bir karnca tutumuyla toplanp biriktirilen, ortalk sprldkten sonra faran iinden ayklanarak, Gerekir dncesiyle saklanan dkntlere, krpntlara kadar tmn; ikinci evliliine brakarak yerletirmiti. mantin: Kaln ve parlak ipekli kuma. 48 KIRIK HAYATLAR Bakr takm, ot minderlerle yastklarn, kurban derilerinden biriktirilerek byk bir minder oluturan ynlerini, yataklaryle yorganlarn; Hanm'm, Vedide iin ocuk dourduunda ilettirdii mavi dalgal yorgan, sar sinisiyle pirin mangal hep birer birer dzenleyerek ym, stlerini rtmt. Farelere kar da ortaya su dolu bir ukur tabakla bir keye iinde bir para peynir bulunan bir kapan kurduktan sonra anahtar, Acyan ve esirgeyen Tanr'nn adiyle iki kez evirerek al kuana balam, koltuunun altnda bir bohayla eve dnmt. Andelip, o anahtar kuandan ayrmazd. Haftada, on be gnde bir Kpr'ye iner, oradan Eyp'e kadar gider, Balclar Yokuu'na trmanarak evine girerdi. Kiraclar komuya gitmise kapnn eiine melerek yaknmadan bekler, kmrlkten tavana dek bu buuk odal ykk kmesinin her yann inceden inceye gzden geirirdi. Merdivene damlam bir zeytinya lekesinden, bir ubuu yerinden oynad iin bir bez parasyle tutturulmu kafesten balayarak kiraclara epeyce ktktan sonra, yreinde bir tapmaa girercesine derin bir saygyla tm zenginliinin gmsn, hi unutulmayan Acyan ve esirgeyen Tanr'nn adiyle aard. Anahtar yeniden -rarak kaps ierden kilitler ve burada saatlerce kalrd. Andelip Bac, acaba ierde ne yapard?.. Sk sk deien kiraclardan hi biri bu gizi renememiti. Bir kez Andelip, kapnn bir yerinde merakl bir gze yetecek kadar kk bir delik grnce kapy

abucak kilitlemi ve bu delii aan kiracya artk gveni kal-myarak onu hemen karmt. Bir insan ldrme kadar nem verdii bu olay, bir uyarma olarak, her yeni gelen kiracya anlatmak, artk bir kural olmutu. Kiraclar, saatlerce sren bu geli srasnda yalnz derinden bir an sesi duyarlard. Yeil tahta sandn kilitine zg bu ustaln ne olduunu bulup karamaya-rak soran bir kiracsna. Andelip, anlaml bir glmsemeyle: Aa, anlayamadn m? demiti, Hrsz dokunmasn diye odaya tuzak kurdurdum. Bu, kiracsna sanki gzda olacakt. Trl ar abartmalarla o gn mahallede bu sz byyerek yaylmt: Ne dersiniz, Andelip Hanm'a?.. Odasna by yaptrm... Oday ap kaparken hep bir eyler okurmu. Uzaktan uzaa kulana alman bu sylentiye Andelip kzmam, yalanlamaya gerek grmemi, stelik o zamandan sonra tahta yeil sandn kilitini daha fazla ttrmeye almt. Eyasn birer birer elden geirip silkeledikten, tozlarn aldktan sonra, girip karken odasn yabanc gzlere gzetleme olana brakmadan, ukur anan suyunu deitirir; kapann inesine, gelirken mahale bakkalndan, Ver bakalm, benim taynm! akasyle ald peynir parasn takard. Sonra da, ikinci koca adaynn kma kadar uyuyacak olan bu zavall eyalarla derin bir gs geirmesiyle esenleerek kapsn kilitler; kendi kendine mrldanarak. Artk Tanr'ya braktm! der, kiraclara her zaman yinelenen: Evimi teiniz tutun, sonra karmam, haaa! uyar-syle giderdi. Bu i bitince Andelip'in gezmesi balard. Tm eski komularn dolar; kimiyle be dakika, kimiyle bir saat, dnen dedikodularn nemine gre, gecikirdi. Sonunda bir haftalk, on be gnlk elencesinin yorgunluuyle ve kmas umudu hep gelecee ertelenen ikinci adayn gecikmesinden doan bezginlikle her dnnde boyu biraz daha bklerek, sular kararmadan eve dnerdi. Krk Hayatlar F. 4 "1 Yllar o kadar abuk geti ,o boy yava yava kvrla kvnla o kadar erilip gkt k, sonunda Andelip, kmamakta anlalmaz bir direnme gsteren bu ikinci kocadan artk umut kesmenin gerektiini, yreinde buzlar aktan bir rpermeyle, anlad. Yalnz bir kez, o lm umuda taze bir yaam, o kk boya yeni bir g verecek bir olay geti. Bir gn Andelip'i grmek iin ta Eyp'ten Beikta'a bir kadn geldi. Bu, nasl yaad kukulu bir kadnd; mahallede Fakihe Hocanm diye tanlyordu. Yaamnn bilinmemesinden, hocalk sanndan ve ona mahalle kadnlnn stnde bir grn veren arballndan ileri gelen bir saygyla, her eye uzanmaktan ekinmeyen mahallenin en keskin dilleri bile; Fakihe Hocanm dan sz alnca, azlarda birka kez dndkten sonra konuurlard. O, Eyp'n kimi saygn aile ocuklarna ders verir, hastalar iyiletirmek iin okuyup flerdi. Mevlid de okur, dnlerde yeni gelinlerle gveylere en gizli hizmetlerini gsterir, pek skk durumlarda gizlice ebelik yapar ve zellikle ke bucakta unutulmu kzlarla dullarn mutluluuna alrd. Hoca Fakihe Hanm' her eyden ok bu son becerisiyle tanyan Andelip'in yrei, onu grr grmez, hop-lamt. O gn evde Andelip, hi kabna samad. Fakihe Ho. canm' nasl arlayacan bilemedi. Onu kimsenin bulunmad bir odaya kapad. Ancak yarm saatlik bir grme, yanaklarna sanki taze bir yaamn kann getirmiti. Konuunu kahvalt ettirmeden brakmak istemedi. Sonunda, kapdan uurlarken, szde pmek iin elini alarak, avucuna bir ey bile sktrd. Evde bu geliin nitelii abucak anlald. O zaman bir ocuk olan Vedide, bacsnn boynuna atlarak: Dn ne zaman? diyordu. Mansur Bey: Andelip'in bana yine ku kondu. Ama bu kez greyim seni, Andelip; bir tosun karmal! akasyle askerce kahkahalarn salveriyordu.

O gnden sonra Andelip'in sk sk Eyp'e gittii, gnlerce gelmedii grld. Evindeki odasna, eyalarna nem vermez oldu. Yalnz oraya gider, yeil tahta sandn aar, yine tezcanllkla koltuunda bir eyle kard. Mahallede Fakihe Hoca'ya saygdan, yalnz fiskosla: Andelip, elindeki tm eyalar kaptnyormu, ayol! Hi olmazsa asl ksa!.. deniliyordu. Bu iin gerek olup olmadna bir trl karar verilemedi. Bir gn Fakihe Hocanm, gizlice ebelik yaparken korkun bir yanllk sonucu hem ocuun, hem annenin yaamn tehlikede brakarak korkusundan svm, evine girer girmez avlunun ortasna boylu boyunca uzanver-miti. Andelip, Eyp'e gelip de Fahike Hanm'n ldn daha yokuun banda duyar duymaz kemiklerinin balan birdenbire zlvermicesine hemen oraya kvermi ve ilkin alayamayarak kuru gzlerle bu kara haberi veren kadna akn akn bakakalmt. Andelip, o gn Beikta'a dnnce ba omuzlarnn arasndan biraz daha ne doru kaym, boyu biraz daha eilmi grnd. Bu yumruun altndan kendisini canl bir soru iaretine dntren bir biimde kalkmt. Bu grnmyle, anstan, u ikinci koca adaynn elinden alnmasnn nedenini bugn de soruyor gibidir. Bu olup bitenden sonra Andelip, hafif bir hastalk geirdi. Eyp'e aylarca gitmedi. Acaba kendisini bsbtn dul brakmay m uygun grmt?.. Bu, imdi bile anlalm deildi. Vedide'nin kk erkek kardei, gelecek yl kurmay snfna gemesi beklenen Sadettin, tm tatil gecelerini Andelip Bac'nn evlenmesine ilikin uydurulmu oyunlarla geirirdi. Sonra herkes bu oyunlardan Andelip'in sanld kadar cannn sklmadn anlad. Sadettin, ara sra bu kavrulmu bedeni kollarnn arasnda skarak: Benim minimini karcm! diyerek onu pmeye alrd. Andelip, sanki sinirli bir erdemlik korkusuyle o prsk yanaklarn karmaya alr ve ciyak ciyak bararak: Ayp, ayp! Ben senin anneni elimde byttm. Hi insan bacsna byle eyler syler mi? derdi. Onun bu savunmalar, bu oyunlarn btn btn aka olduuna inanmadn kesinlikle ortaya koyar gibiydi. stelik Sadettin, onu biraz rahat brakp oyunlarn savsatr grnse Andelip, dzmece nedenler bularak srnar: Artk Kk Bey'imi evlendirmeli! diyerek konuyu delikanlnn aklna getirirdi. Sadettin, bugn Beikta'ta ondan ayrlrken: Artk yeni eve tanld, gelecek hafta orada gvey girerim! demiti. Andelip, yzn kaparak lk atmt: Aaa, ayp ayp! . Ve evresindekileri tank gstererek eklemiti: Bakn, bacsna neler sylyor!.. Dnyada en byk kaygs, Aypt! Hizmetilik yaamnda her uydurma nedenle kafasna sokulan bu szck, en sonunda orada yle derin bir iz brakarak kaznmt ki, beynine yazlanlarn iinde en ok onun canll ve gc vard. Szcn anlam gittike byyen bir kapsamla genileye genileye Andelip, artk tm yaam ve evreni bu szcn arasndan grr gibiydi. Evren, onun KIRIK HAYATLAR 53 gznde ayp olan eylerle ayp olmayan eylerden oluan bir toplamd ve kukusuz, bu toplam meydana getiren u iki eden birincisi, ikincisinden kimbilir ne kadar fazlayd! stelik, biraz nceki uyku ayb, yreinin stnde, bir insan ldrme arliyle duruyordu. Vedide, sonunda, Sabriye Kadn'la smet'in kldan dokunmu byk uvaldan kararak getirdikleri ilteleri yataklklara koyup yerletirirken Bac, o korkun ayb balatmak iin araflarn ucundan tutarak, yastklarn yzlerini dzelterek, ne yapacan arm, yardm etmeye, yararl olmaya yelteniyordu. * * *

mer Behi, derin bir gnl yatknlyle hafife glmseyerek sar levhaya bakt. Selma'yla Leyl bahe kapsnn parmaklklarna tutunarak birbirini kovalayan tramvaylara, bu yeni yaam evresinin yeni elencesine bakarken mer Behi, levhay yerine takmt. Artk ev, bununla btnlenmi oluyordu. Uzun bir ey okuyormucasma sessiz, gzlerinin harfler stnde geciken durmalanyle bu iki satr yeni batan okuyordu. Bu iki satr byyerek, uzayarak, gelip geenlere avunma verircesine, Geliniz diyordu, Geliniz, siz, tm kar yolu olmayanlar, dknler; hasta ocuklarnn iyilemesini dileyerek dolaan analar; cierlerini kemiren yara iin ila arayan genler; yatakta, hasta, belki yarn ocuklarnz a brakacak babalar iin daha yaam bekleyen kadnlar; yaamn tm onulmaz aclarn yenik, yoksul, kaygl, akn srkleyen zavalllar; siz tmnz buraya geliniz. Buradan bir para umut, gzyalannza biraz dinme verecek bir avunma, belki de kimbilir, iyiletirici bir eyler bulacaksnz; burada fazla bir eyler bulacanza inanabilirsiniz: Zavall, insanlk iin bitmez t. kenmez bir acnma ve sevecenlik... 54 KIRIK HAYATLAR Ne yazk! Onun btn o alayan, inleyen insanlara verilecek baka nesi vard? ite, yzyllardan beri yenmek, btn olamaz eyleri krp paralamak, aa vurulmamak iin direnen btn gizi kafasna tutsak etmek isteyen, uramaktan, her gn tazelenen bir bkmayan kesin kararla savamaktan yorulmayan bilim, zavall insanlarn o zavall bilimi, en sonunda, azn aarak ateten kavrulan cierlerine bir salk damlas serpilmesini bekleyen insan aclarna dzmece umutlardan, yalan avutmalardan baka ne verebiliyordu? Bilim, insanln gelecekteki bu grkemli gnei, gsnden tm yaam zavalllnn stne stp dirilten, yakp temizleyen atelerinin korkun ya boalacak olan o gne, ne kadar gsz, ne kadar beceriksizdi! Tanrm! Doktorluk yaamnda kk bir nezlenin, inat bir ksrn karsnda ellerini ovuturmaktan baka bir ey yapamadka bilimden kukulanm, bilimin tkeneceine inanr gibi olmutu. Ama sonra gvenine dadanan bu geici sarsntnn arkasndan umut yeniden ye-erdi. Bu beceriksizlik ve gszlkle birlikte bilimin bulular ve zaferleri ne parlak bir baar dizisi oluturuyordu. Bilimin gzleriyle ne kadar karanlk gizler aklk kazanm, yaamn ne kadar karanlk gizlilikleri akla kavumutu!.. Kukusuz, bugn ancak ilk aydnl grlen bir gn mutluluk gnei doacak, onun ve scakl altnda baka bir mutlu insanlk yetiip yaayacakt. imdiki bilim, hi kuku yok, b beklenen gne deildi. Ama bu karanlklar iinde olabildii kadar dmeden yrmek, onun parlakl ufuklar tututuruncaya dek ilerleyebilmek iin bu, yol gsteren bir alevdi. Onu tayanlar, yani bizler, yorulmamal, durmamal, yrmeli, her zaman yrmeli derdi. Ne zarar var? Biraz sendelemekten, arada bir dmekten ne zarar . KIRIK HAYATLAR 55 kar? Yeter ki, dtmz yerde kalmayalm. Leyl, artk tramvaylara bakmaktan bkmt, ablasnn gllerini grmek istiyordu. Babasnn eline aslarak: Bebabaci, aydi! diyordu, Baae gidecem. Selma, sonunda bahesine sra geldiini grerek sevinle nlerine dt. Yeni eve tanma haberi ktktan sonra Selma, btn konuma gcyle babasn kandrmaya balamt: Yeni evin bahe bakcs o olacakt. Babas ona bir apa, bir kova alacakt. Annesinden de bahe iin bir nlk istiyordu. Sonra daysyle birlikte iek Paza-r'na gidecekler, oradan tahta kutular iinde iekler getireceklerdi. Bahede babasna gstererek: Buraya bir erik aac, uraya bir dut, bir de ide ekeriz, olmaz m beybaba? diyordu. Selma, evde, ieklerden sonra, yemi aac sevgisiyle tannmt. Babasnn doktorluuyle hi de uyuama-yan bu ilgi, neredeyse her gn ikisinin arasnda, Sel-ma'nm gzyalaryle son bulan konumalara yol a.ard. Onun bu sevgisinde bykbabasyle bykannesi, balca etken olmulard. mer Behi, kznn tasarlarna birdenbire kar koydu:

Baheye istediin kadar iek dik: Gller, karanfiller, ortancalar, menekeler, ebboylar, yaseminler... Tm iek Pazau'm buraya getirebilirsin. Ama meyva aac yok. Hele eriklerden, hani senin ceplerinde bularak .attm yeil eriklerden, bir tane bile bu eve girmeyecek. Sonra bu nemli konumasn ocuu sevindirecek bir sonla bitirmek iin ekledi: Hele i bitsin, eve bir kez yerleilsin de ben sana bahe bakcs da getirtirim. Sana, stelik Leyl'ya bire.r kk apa, azlarnda minimini szgeleriyle birer kova... 56 KIRIK HAYATLAR Birden sustu. Kap m alnmt?.. Evet, Selma da yle sanmt. Yeni evlerinin kapsnn ilk kez alndn duyuyorlard. Bu, nemli bir olay niteliini kazand. Yukardan Vedide'nin sesi geldi: Bey! Kap m alnd? ocuklar arm, stelik biraz korkmu, babalarnn yzne bakyorlard. Kap ikinci kez, hem de serte, yerleilmemi evin iinde fazla bir sesle terek, alnd. Bu, nc ocuklarnn yaam sesi gibiydi. Yukardan Vedide'nin sesi ekledi: Aman, kapmzn ne gzel sesi varm! Sonunda Selma komu, kapy amt. mer Behi, ilk bakta, giren kadn tanyamad, sonra kucandaki ocuktan anlad: Aa, sen misin, Suzidil*? Vedide, gelenin kim olduunu bir an nce anlamak isteyerek merdivenin yukarsndan bakyordu. Kadn, bir eliyle peesini aarak kucandan ocuunu indirdi ve etekleyerek** karlk verdi: Bugn Beikta'a inmitim de.. Tandnz orada bildirdiler de... Daha hizmetileri yoktur, gideyim yardm edeyim, dedim... Siyaha yakn koyu yeil soluk arafnn altndan gzlerini kaldrmadan konuuyordu. Vedide de yukardan inmiti. Suzidil, sonunda ocuu yere brakt, Vedide'nin eteini pt: Tanr kutsasn, kk hanm! dedi, Ev, ok gzel olmu. Tanr dilerse, nice nice konaklar yaptrrsnz. Vedide: Ne iyi ettin de geldin, Suzidil! dedi, Biz de ne yapacamz bilemiyorduk. Sabriye Kadn mutfaktan knca bsbtn aryor. * Suzidil: Gnl yakan (kadn ad) ** eteklemek: Birinin eteini pmek ya da per gibi yapmak. KIRIK HAYATLAR 57 Sonra kocasna dnd: Gerekten, Bey! Her eyden nce hizmeti sorununa bir kar yol bulalm. Bu i, mer Behi'in en byk uralarndan biriydi, yice gereksinme duyulmadan eve erkek hizmeti sokmamak, balca ilkelerinden biriydi. Bu nedenle bir kadn hizmetinin tutulmasna gerek vard: Hem erkek konuklara grnebilsin, hem de sokakta ocuklarla birlikte bulunabilsin.. Bu ilke benimsenmiti ama. uygulamada, zellikle eve alnacak bu yeni kimse iin iyi bir ansla karlamakta yle zorluklar aklna geliyordu ki, kendisine bildirilen hizmeti kurumlarna bavurmaya yreklenememiti. Bunlar grmeden nasl olabileceklerini biliyordu. Fistanlarnn* etekleri sokaklarn amurlaryle nasl kirlenmi, alnm bir gmlek ya da berber kalfas bir sevgili iin kapsndan kovularak koltuunda bir gazete parasna sarl buuk kirli amaryle kurumun krk sandalyesinde onu bu amur dnyasndan ekip gtrecek alcnn kmasn bekleyen bu dknleri gzlerinin nnde grerek imdiden tiksiniyordu. Bir koluyle Selma'y, bir koluyle Leyl'y ekerek pen Suzidil'e sordu: Ferit, nasl?. Yine gs tyor mu? Gel bakaym, Ferit... ki yan gemiken on admdan fazla yrmek istemeyen kansz, anasnn stnden yoksun edildikten sonra sade suya pirin lapasndan baka bir eyle beslenmedii iin clz, sska kalan ocuk; hep nezleye tutulur, gs eski bir krk hltsyle ter dururdu.

* fistan: Eski zaman modasnda kadnlarn giydikleri eitli biimde krmal ve ssl giysi. 58 KIRIK HAYATLAR Ferit, Selma'nm eskisinden kltlerek yaplm bir ceket bozuntusunun iinde bzld. Fesinin stnden yznn yansn rterek balanm sar yemeni arasnda daha san, sanki yeil grnen yzne yoksulluun ve zavallln trl yoksunluklaryle solgun, hastalkl, daha iki yanda derin bir acyla kapl bu yze dokunakl bir pnlt, sanki bir gzellik veren uzun kirpiklerle glgeli iri, parlak siyah gzlerini mer Behi'e dikti ve korkarak bir adm geri ekildi. mer Behi, ocuu ne zaman grse alr, soyarak uzun uzun gsn dinler, bu gsz bedene bir para g ve salk sunacak ilalar verir, annesine trl uyar ve uyarmalarla izlenecek yolu anlatrd. Suzidil, bunlar ya-kmmasz dinler, gs geirerek: Peki efendim, yapanz! derdi. Bu Yapanz karl nasl bir yaknma iniltisiyle kard! Evet, yapmal! Kukusuz yapmak isterdi, ama nasl? O, ocuuna her sabah iki taze yumurta, her gn bir kilo st, biraz orba iirmek istemez miydi ? Btn bir k kuru brlceyle, pastrmayla, lahana kapuskasyle geirmilerdi. ocua efendilerinin iyilikseverliiyle alnan ilalar yinelenemiyor, uzun aralar veriliyordu. Sonra bu yaplamayan eylerin zntsyle yaplabilecek eyler de artk savsaklanarak yoksulluun bu susuz kurban, byyecek yerde, gnden gne klyordu. ocuun bacaklarnda gittike kendini belli eden bir arpklk, omuzlarnda ban ieri ekiyor sanlan bir kklk vard. mer Behi'in acnma ve sevecenlik dolu gzleri, bu zavall yoksul grnn stnde epeyce durdu. Hastalkl ocuk, btn o doyacak kadar yiyemeyen, meyecek kadar giyenemeyen, dm, aalanm, iren; yoksulluk kelerinde; rk, korunaksz ykntlarda; slak, pis KIRIK HAYATLAR 59 kokulu, kan alayan, kemikleri rten konutlarda bir ey getirmeyen yaamlanm, sonunda gtrlp bir ukura atlacak bir yk arlyle srkleyen o mutsuz snfn bir rnei gibiydi. Gen adam, ocuun rktn grerek, stnde fazla durmad. Vedide, Suzidil'e sordu: Seninkiyle naslsnz? ki aydr bize gelmeyiinden, adamn biraz yola girdii sonucuna vanyordum. Hafif bir glmseme, Suzid'in dudaklann at, kendi kendine konuur gibi, hafif bir sesle: Her zaman rahatsz edilir mi? dedi. Sonra gzleri, bilinemez nasl bir duygu akntsna kaplarak, dileriyle parman kemiren, rkek bakn yine mer Behi'ten ayrmayan Ferit'e evirdi ve iri iki damla kirpiklerinin ucundan szlerek, hzla yuvarland. mer Behi'le Vedide bakt. kisinin de yreini, bu mutlu gnn cokulu sevinci arasnda birdenbire zorlu bir el skmt. Yaamn acl onlar izlemi ve bu gler yzl beyaz evin kapsn aarak, bu mutluluk kesine kadar sokularak, yal gzleriyle, Beni unutmaynz! demiti. kisinden de souk bir titreyi geti. Sanki bu iki damla ya, mutluluklarnn stne dt. kisinin de kvancn kran bir ey oldu. Vedide, mer Behi'in her zaman duyarln koruyan anneliiyle, konumann srmesini nlemek istedi; kocasna: ocuklara Bac baksn da biz Suzid'le biraz i yapalm! dedi. mer Behi, kansmn bu zc konuyu hemen kapatmak isteine uyarak: Selma'y bana braknz dedi, Babana yardm edeceksin, deil mi Selma? Seninle, bakalm kitaplan yerletirebilecek miyiz? Bu, Selma iin bir bayram oldu. Babasnn kitaplan 60 KIRIK HAYATLAR

arasnda bir gezinti yapabilmek, onun pek az eriebildii tadna doyulmaz bir elenceydi. Yardm etmekten ok karkla yol aarak, sanki onun almasndan pek sevinli grnen babasna iki kitap uzattktan sonra bir derginin fotoraflarna dalp saatlerce gecikerek, bitmez tkenmez sorularyle, yaramaz bir kedi gibi oradan oraya aras kesilmeyen gidi geliiyle, artk karlk vermekten yorulan babasnn ilgisini ekmek iin trl dzencilikleriyle Selma; alma odasnn yerletirilmesinde yararl olmaktan ok, zararl oldu. Ama onun varl mer Behi'e bir elence gibi geliyor, sanki ocuun takn neesinden btn o arbal kitap ciltlerinin stne kahkahalar serpiliyordu. mer Behi'in donuk cevizden* iki byk dolab vard; aralarna ancak kk yazmasasyle maun sandalyesine yetecek kadar yer braktktan sonra odann yan duvarn bsbtn doldurmu gibiydi. Gen adam, kitaplara ayrlan birini hemen bitirdikten sonra ikincisine balamak amacyle, iinde ara gerelerin bulunduu sand amaya alrken, Selma'dan uslu duraca yolunda sz almay zorunlu gryordu: Bak, bunlar kitaplara benzemez, kzm! diyordu, Bir tanesine dokunup kracak olursan, Beybaba'yla klahlar deiirsin! Selma, saatlerden beri yaramazlktan, rpnmaktan ileri gelen yorgunlukla, artk uslu oturacana sz veriyor gibiydi. Sonra da, kendisine yeni bir oyun iin uygun bir ortam ktndan umutlanarak, evresine bakma bakma, babasna sordu: Hangi klahlar, Beybaba?...* * donuk cevizden dolap: Parlakl olmayan ceviz kerestesinden yaplm dolap. W EDDE'nin sesi duyuldu: * Bey! Bey! Kounuz, grlecek eyler var burada! Artk bsbtn yorularak odann kar duvarn kaplayan geni sedirin stnde bitkin yatan Selma, uyuukluundan silkinerek, babasndan nce frlad. mer Behi, iini bitirmeden ayrlmak istemedii iin: Ne var, Vedide? Nasl grlecek eyler bunlar? diye sordu. Kthane dn! abuk., abuk geliniz. mer Behi, birden-anlayamad. Kthane dn?.. Bunu hi dnmemiti. Gerekten, btn bir mevsim, cumalarla pazarlar*, evlerinin n, istanbul'un bir toplumuna, en grlmeye deer, en ilgi ekici insanlara bir geit yeri olacakt. kt.. Vedide, konuk odasnn balkonunda, dardan grnmemeye alarak, pancurl^r kapamaa urayordu. Kocasna: Ne gzel! dedi, Evimizin penceresinden btn Kthane'yi greceiz, demek.. Selma, annesinin byk bir heyecanla belirttii bu grlmeye deer eylerin ne olduunu anlamak iin pencereden bir kez baktktan sonra, balarnn stndeki odada tepinen Leyl ile arkadalarnn oyunlarn grmeyi daha ilgi ekici bularak yavaa svt. * cumalarla pazarlar: Romann yazld yllarda Mslmanlar cuma, aznlklar pazar gn hafta tatili yaparlard. Kar koca, balkonda, pancurun arkasndan bakyorlard. evreye sisler dken serin bir esinti km, dn daha yeni balamt. Kpr'y geeceklerle erken dnmek zorunluunda olanlar hzl bir akla birbirini kova-lyarak geiyorlard. Sonra caddenin tesinde berisinde ikier er arabadan oluan seyrek ynlar, kukusuz tez davrandklarna zlerek, kyya ekilmi bekliyorlard. Mevsimin gzel gnlerinden biri olan bu cumada kira arabalar ok azd. Bugnn halk, konaklarnda geirdikleri souk mevsimi drt be Kthane gezintisiyle btnledikten sonra yazlklarna ekilen sekin snftan olumutu. Vedide, birden, iinden gelen bir lkla: Oh! Ne gzel atlar! dedi. Onun en byk tutkusu, bir ift hayvanla ho ve gzel bir arabayd. Evlerinden sonra bir de arabalar olacakt. Bundan sonra istek duyulacak bir ey kalmyordu artk. mer Behi, yalnzca: ok gzel! dedi. Sonra karsna, Beyolu ahrlarndan olduu arabacsnn giyiminden anlalan bir lando* gsterdi: Kim olduklarn bilebilir misin? Vedide, eilerek bakt, istanbul yaamnda daha unutulmam bir giyim biiminin en sekin rnekleri ilgisini ekti. Krkl binek arabasnn iinde gsleri ak, yakalar geni boncuklu sslerle bezenmi, yavru az, ikisi bir rnek bir ift ferace**,

sonra arabann yrmesi arasnda bir imek hzyle geiveren, salarn topuzuna * lando: Drt tekerlekli, ift krkl, geni binek arabas. ** ferace: Eskiden kadnlarn sokakta yamakla birlikte giydikleri st giyecei. eitli biimleri vard. uygun olarak ilitirilmi ince yamaklar* grd. st kapal arabann iindekiler, kadndan ok kz sanlan iki gen yzd. Vedide: Ne gzel giysiler!. Nasl yapyorlar, bilinmez ki... iki ineyle byle gzel eyler yaratmak?.. Kimlerdi bunlar? Veli Bey'in kzlar!.. Bu ad, Vedide'yi ok artt, istanbul'un bir zamanlar ok nl bir ailesinin son ocuklar olan bu iki kz, annelerinin elinde kalan kk zenginlik krntlarn terzilerle arabaclara verdikten sonra, ilikileri ancak bir bahar mevsimi sren nianllarn bir incelii olarak, Beyolu ahrlarndan salanan arabalarla gezinti yerlerini dolamakla tannmlard. Vedide: Ne yazk!.. dedi. Gen kadn, onlar iin uzaktan bir acnma duyard. ounlukla bu yaamn nasl ynetilemeyen, nne geilemeyen, balangcnda tertemiz sanlarak ekinceli bir sonuca varaca hesaplanamakszm akn deitirmeye gerek grlememi olaylardan, zmlemeden kaacak kadar kk kk nedenlerin sonunda artk gcne kar konamayacak birikiminden ileri gelmi acnmaya deer dkn bir yaam olduuna; kurbanlar, naslsa nem verilmeyerek en sonunda iyiletirilemeyecek kadar kor-kunlaan hastalklara yakalanm insanlar gibi, savunmaya gereksinli zavalllar olduklarna; o canl bir namusu andran kadnlnn gzel yreiyle yargya vararak, ikiyzl knamalarla Tann'nm ba ve acmasndan uzak tutulan bu mutsuzlara kalbini szlatan derin bir duyarlkla acrd. * yamak: Kadnlarn, eskiden yzlerine tutturduklar ince, beyaz tlbentten rt. Bir yukardan, bir aadan gelerek gzlerin nnde biraz aralk braklan iki paradan oluurdu. o* Artk arabalar sklayor, halkalar gittike birbirine yaklaan ar bir zincir oluyordu. Ara sra bu zincirden ayrlan tek tk arabalar, kylardaki kmelere karyorlard. Kar koca, btn geenleri iyice izleyemiyorlard. Bir zaman oldu ki, gelip geenler, gzlerini bulandran, balarn dndren dalgal bir akntya benzedi. Renkler, yzler birbirine karyor; giysilerin gzleri okayan renkleri, byk bir demetin birdenbire dalvererek bir kasrga iinde yuvarlanan iekleri gibi akp gidiyordu. Ara sra bu akta bir duraklama oluyor, teden bir araba diziden ayrlarak bir kam akrtsyle hzla szlp gidiyordu. Az grlen krkl binek arabalar, biraz daha kk, ancak iki kiilik kupalar*, faytonlar, urada burada arabalarn arasndan yol bulmaya alan atllar, bu sekin halk topluluunun iinde yoksul grnmleriyle kendilerini yalnz bulan kira arabalar; tm bu ar, tez-canl yaam ve kprdan alayan, ili'nin geni caddesini doldurarak, neredeyse taacak, kabara kabara evreye dklecek bir sel gibi, stnde tozdan bir bulut, akp gidiyordu. mer Behi, ara sra, tannm bir yz gsteriyor, anlarnda bir yk uyandran adlar yineleniyordu. Kar kocann, birlikte okuduklar birtakm yklerin imdi resimlerine baklyor gibiydi, istanbul'un neredeyse tm soylu evresinin servenleri, allmam ak ilikileri; bu byk kente glmsemeler, kahkahalar serpen hava fiei gibi birdenbire bir keden frlam yabans olaylar canlanarak, birer biim ve yze dnerek, geiyordu. Sonra bunlarn yannda Kthane gezisinin ilgisiz kiileri, adlarnn evresinde anlatlacak ykler, arabalarnn arkasnda pencereden frlatlmak iin uygun zaman * kupa: Kapal ve yalnz arkada oturulacak yeri olan drt tekerlekli araba. KIRIK HAYATLAR 65

arayan ktlar, arbal yzlerine ancak sayg ve ballkla baklabilecek soylu, saygn ve deerli snf, dirsek dirsee birlikte gezilen br snftan kilometrelerce uzak-mcasna, rahat ve sessiz geiyorlard. mer Behi, peeleri kapal iki siyah arafl kadn gstererek: Vedide, bak! dedi, ekure Hanm'la annesi... Arabaclarndan tandm. Kukusuz, kocasn izliyor! Sonra birdenbire, teki yolun kysnda iki arabadan oluan bir kmecie parman uzatarak: ite ite!.. Gryor musun? Karda, siyah atlarla, yannda kira arabas var. Kukusuz, ak lgn Rafet'in arabas.. Ah, mutsuz ekure! Sessiz ve uysal kadn! Kukusuz, Ferruh, karsnn arabasn gitmi sanyor; bu mutsuz melein burada can ekitiini bilmiyor. O srada kar koca, cierlerini paralayacak bir eye tank oldular. ekure Hanm'la annesinin arabas, onlarn balkonuna yakn bir yerde, br arabalarn arkasnda saklanmt; yalnz karda o iki arabadan oluan kk kmeyi grebilecek bir durumdayd. mer Behi'le Vedide, Ferruh Bey'in arabasnn iinden yar grnen yzn seiyorlard. Rafet'in arabas biraz daha ilerledi, iki araba neredeyse pencere pencereye geldi; ancak bir dakika sren bir konuma oldu. Bu srada karda, yz st braklm zavall karsnn bu aldatl olayn grmek, daha iyi grmek, grerek lmek isteiyle ekure'nin ban uzatt, eilerek bakt; sonra artk o iki araba arasnda sylenecek drt szck bitip de Rafet'in arabas szlerek diziye katlnca, ekure'nin krlm, ezilmi bir bozgunla ban ekerek arabasnn iine yasland grld. O zaman annesinin sarkarak, kaygyla arabacya buyruk verdiini anladlar. Artk ekure, gezintisini sona erdirmiti. Krk Hayatlar F. 5 66 J&.1K1&. AIA1LAK. Vedide, gzlerinde belirmeye hazr iki damlayla: Ah, bu erkekler! dedi. mer Behi, dudaklarnn arasndan ekledi: Ara sra da kadnlar.. Daha dorusu, genellikle hem erkekler, hem kadnlar... Vedide, ekure Hanm'n yksn kocasnn azndan dinlemiti. Bir yl nce de istanbul'da byk olay yaratan dnne bile giderek onu bir kz grnmne girmi bir iek gibi, yakndan grmt. Dnden ancak sekiz ay sonra bir akam mer Behi, eve dnnde: Biliyor musun demiti, Bugn ekure Hanim'dan geliyorum. Hani senin dnne gidip de inceliinden, gzelliinden konua konua bitiremediin kz... Sonra, ban sallayarak eklemiti: Korkarm, bir yl sonra o grkemli dn, ac bir an olarak kalacak. Ve yle de olmutu. ki gnde bir mer Behi, ekure Hanm'la ilgili ac bir haberle geliyordu. Hastalk nasl balamt, bunu kestiremiyordu, ama korkun bir ykm gcyle, bir adm gerileme bilmeden, yryordu. Ortada yama bana uymayan hafiflikler yapan, uaklar elinde eitilmi, en byk beeniyi Kthane'de, Gksu'da arabalar, sandallar izlemekte bulan, tm yaamnda hayat arkada kadnn, szgelimi, bir mevsim tandktan sonra bir keye atlarak unutulacak bir boyunba inesinden daha fazla nem tayacan hi bir zaman dnmemi bir kocayla, bir Raf et; aile mutluluklarn dilerinin acmasz bir vuruuyla krp paralayan kk canavarlardan biri vard. Bunu btn ev, stelik biraz da dardakiler, biliyordu. ekure'nin babas, kzn ldren bu olay duyunca Ferruh'u pis, uursuz bir kedi gibi kulandan tutarak sokaa frlatmak istemiti. Ama gen kadn, Olmaz diyordu. Bir yaknma szcne bile gerek grmeyerek, zavall yaral yreinin bir lm Dile fazla sayarak, kocasnn kendiliinden ellerine sarjhp balanma isteyeceini yorulmak bilmeyen bir umutla, ama her gn bir para daha lerek, bekliyordu. ekure, kocasnn aldatn nasl renmiti?.. Bunu kimse bilmiyor, kendi de aklamyordu. stelik yaknma-sz bekleyiine, her eyi Tanr'ya brakmasna yar dargn gzle bakanlar elden geldiince bu konuya kartrmamak iin gzyalarn kurutarak, yreinin tamak isteyen ln yutkunarak, hi bir eyi bilmeyen bir glge sessizliiyle, her gn bir para daha eriyen, sararp szlen ackl grnmyle dolayordu.

ekure, her eye dayanrken, yalnz bir eye dayanma gc bulamyordu: Hastalanmak... Yalnz hasta olmaya, yatmaya, lmeye dayanamyor; yalnz bunu istemiyordu. Artk onu saatlerce saran korkun ateler arasnda soyup yatrmak iin steleyen annesinin szn dinlemeyerek, hep yeni gelin zenleriyJe srtna geirilmi ekici giysilerinin iinde bir kanepeye kvrlr, dudaklar kavrulmu, gzlerinde siyah bir yangn, solgun yanaklarnn stnde krmz birer el; kendisinin ackl bir glmsemeyle Stma dedii bu ateli titremeleri geirirdi. lmemek, yaamak, kendisine byle ac bir armaan brakan yaama aslmak iin onda hastalkla savaan, ne olursa olsun yenilmek istemeyen elikten bir gllk vard. Bahar gelince ekure'de bir gezme istei uyand. Birden, havann en kk uygunluundan yararlanarak, ufack bir ocuk marklyle annesine yalvarr; arabay hazrlatarak kar, hi konumadan, siyah peesinin altndan gzleri bir eyler ararcasma saatlerce dolard. ekure, bir ey mi arard? Onu byle sokak sokak dolatran, gzlerini yaam ve canllkla doldurma isteinden baka bir ey miydi? Kthane mevsiminin balangcnda ekure orasn istedi, kocasyle orada karlat. Birbirlerine glmsediler. Akam dnnce Ferruh, ona sordu: Bugn Kthane'yi beendinia mi? O, karlk verdi: Fazla elenemedim, bir daha gitmeyeceim. Az kald ekleyecekti: Rafet orada myd?.. Oh! Bilseniz, onu grmeyi ne ok istiyorum!.. Onu, stelik, kocasiyle birlikte grmek istiyordu. imdi ekure'de yalnz bu istek vard. Nedenini bilmeksizin, bu istekle bedeninde fazla bir g bularak kocasnn giyinmesine yardm edip onu uurladktan sonra, artk bir daha gitmeyeceini syledii Kthane'ye, ite haftadr, her cuma, her pazar gidiyor; uzaktan onlar izliyordu. lkin, Kthane'ye inmeden yukarda dn beklemi, onlar bu srada grmt. Evde Ferruh'a hi bir ey sylemedi. Gerekte, aralarnda hi bir zaman buna ilikin bir sz gememiti. Evde, bu gezinti isteinin gerek nedeni anlalmamt. Yalnz bugn annesi, ekure'nin artk ac soluunu tutarak arabann iine yar baygn serildiini grnce, birden her eyi anlamt. Vedide, btn dncelerini topluca belirten bir bakla gzlerini kocasna evirdi ve yineledi: Ah, bu erkekler!.. mer Behi, bu kez dorudan doruya karlk vermeyerek, karsna baka bir araba gsterdi: Bak, ite Kamer! Sana, 'Ah, bu erkekler!' sznn karln vermek iin geiyor. 'Ah, bu erkekler!' demek ne kadar doruysa, 'Ah, bu kadnlar!' demek de o kadar dorudur. nsanlar, kadn erkek, hep birbirine benzer. Aile yaamnda bu iki eye ayrlacak sorumluluk ve ondan den su pay, sanmam ki eit olmasn.. Karsn aldatan bir Ferruh'un karsnda, kocasn aldatan bir Kamer vardr. Karsnn ballna krkrne bir gvenle; KIRIK HAYATLAR 69 onun sslenmelerine, araba giderlerine, trl lgn harcamalarna para yetitirmek iin alarak, her hafta bir sevgili deitiren bu kadn doyurmak iin yaamn veren bu koca, ekure kadar acnacak bir insandr. Vedide, dudaklarnn arasndan: Sanmam! dedi, Aldatlan bir kadnn gszlne, yoksunluuna, zavalllna karlk; aldatlan bir erkekte yle bir g, yle bir salamlk, yle bir egemenlik grevi var sayarm ki, alakln altnda baya ve dkn srklenen Kamer'in kocasna benzer erkeklerin aklanmasna kaygszln bile yarar dokunamaz. Syleiye zaman yoktu. Dn hzlanmt. Tepeden balayarak urada burada toplanan ynlar artk yerlerinden oynayarak tm Kthane halknn arta kalan birden taan bir gidile akyor ve cadde; birden eriyen donmu bir akarsuyun dalgalanyle yuvarlanyordu.

Kan kocann gznden bir boanma davas, bir kaynana yks, bir metres konusu, daha sonra eler arasnda karlkl anlamayla kurulmu yabanl bir serven geti. Bunlar geerken btn duyulup renilmi servenler yalnz birer adla anlarnda canlanyordu. mer Behi, srayla: te Mrvvet Hanm! diyordu, Kocasndan yllardr ayrlacak... Bak bak, Talat Bey'in annesine bak! Korkun kadn, gelinini evden dar attktan sonra imdi Kthane'de oluna baka bir e aryor olmal... stte, haremaasyle sar tekerlekli arabay gryor musun? Tayyar Efendi'nin metresi!.. On be yanda ya var ya yok. Kim anlatyordu bilmem; geen yla kadar Tayyar Efendi'ye kz, 'Efendi baba!' dermi... Kukusuz, u siyah atl ak arabadaki kellifelli adam tanmadn: Behet Efendi... Vedide, sordu: Yannda oluyla?. 70 KIRIK HAYATLAR mer Behi, karsnn sorusundaki tertemiz bilmezlii dzeltecek szckler kullanmayarak, ama onun tersini belirten bir karlkla: alacak ey dedi, Kars, Nesime; hizmetisiyle bugn Kthane'ye gelmemi... Vedide, anlamt. Kalbinde bir irenme duygusu, daha fazla bakmak istemeyerek, pencereden biraz ekildi. Bu grntlerden, elenmekten ok, tiksinmiti. Tm bu az ok kirli, az ok ac, daha bilinmemi, duyulmam; byk kentin kimbilir hangi kelerinde yitirilmi eylerin varln tasarlattrarak gznde aile yaamn hep aldatlardan olumu, ok ac gizlerle dolu, uursuz korkun bir olay kertesine getiriyordu. Demek, gznn nnden btn bu aile yaamnn trl ackl olaylarn ve kirlerini anlatarak geen topluluk, birbirine dost ve bal kalmak iin birok neden varken, tersine, aralarna aldatma ve ktlk uurumlar koyan btn bu evli kadn ve erkekler; kafasnda ar bir genilik kazanarak ac ve tasayla serilen, saylamaz, ounun korkunluunu dne sdramaz, ykk, eski evlerden olumu, sonsuz bir sknt ve kle uzanp giden kara bir tablo iziyordu. Bu siyah tabloda yklm, ykntsnn iine gmlm, son ykk paralar topraklarnn dilerinde kemiri-len l evler... Sonra bunlarn yannda daha lmemi, daha ban krp drecek yumruu yememi, ama can ekimesinden kemiklerini atrdatan sarsntlarla kvra-* narak sonunda eklemlerini krp paralayacak dakikaya hazr can ekien evler... Daha sonra ssl grnler altnda gzlerden saklanmak isteyen gizli bozukluklarla sakat, damarlarnn zehirleyen kanlaryle gizli gizli, iin iin ryp ypranan hasta evler vard. Ve tm bu korkun grnmn arasnda, ykntlarda dolatklar kuruntusu veren glgelerin belirsizliiyle VeKIRIK HAYATLAR 71 dide; uzaklarda, bu dkn evlerin ykk duvarlar kysnda, sallanan atlar altnda krk yaamlarnn yaslarn tutan depreme uram bir kent halk danklyle aptal aptal dolaan glgeler gryordu. imdi o 'souk akam esintisi, donmu bir yokluk soluunun acmaszliyle, biraz nce burada kaynaan yaam ve canllktan, topraklarn derinliklerinden birdenbire alvermi bir uuruma kp yiten btn o grltl topluluktan sonra karanlk ve sessizlik saarak, bu bitkin grnmn zgn ufuklarna gittike siyah sisler yarak kara bir kefenle her eyi rtmek istiyordu. Vedide, arkasnda dncelere dalm kocasna bakmadan, karanlklaan odaya gz gezdirdi. Kalbinde belirsiz bir soru vard: Kendi evi, kendi yeni evleri ne olacakt ? evresinde sallanp yklan yaplarn arasnda bu ev beyaz yznde her gn taze bir mutluluk ve sevin parlt-syle tutuarak, hep' esenliinin neesiyle glmseyecek miydi? imdi oda o kadar karanlkt ki, sorusunun bilinmezliine daha ok bir kuku katlyormu gibi bundath rkt:' Karanlk! dedi, Onu hi dnmedik. Evimizde ilk geceyi karanlkta geirmek, hi de ho deil.

mer Behi,. ayaa kalkt; Vedide, gzleriyle onun gidiini izledi. Dalgn dalgn, kocasnn merdivenlerden inen ayak seslerini dinledi. Sonra bedenini kaplayan byk br geveklikle iskemlesinin stnde, ba pencerenin kysna dayanm, dnd. Bu, dnmeden ok;" bir uyuukluk, tm duygularn ve dncelerini birbirine kartran, bir kendinden geiti. Bu mutlu gn birdenbire byle dokunakl bir sonla bitivermiti. Byk sevinleri izleyen skmtyle Vedide, kafasnda zgn olmak iin bir neden bulmadan, u dakiKa-da anlalmaz bir kayg isteine kendisini brakyordu. 72 KIRIK HAYATLAR KIRIK HAYATLAR 73 Yaamnn mutluluunda srekli bir tasa vard ki, onu en sevinli saatlerinin arasnda bile arayp bularak izlerdi: Bu mutluluun srememesi; bir gn en beklenmedik, en umulmadk bir dakika bir olayn bu mutluluu krp yokedivermesi dncesi... Ve uzakta, belirsiz bir ufkun kesinden le dolu irkin bir glle bu olaslk, srp paralamaya hazr dilerini gcrdatarak onu, iinin derinliklerine kadar titre-tirdi. Bu; gizli bir dmann, onlarn byle mutlu olmalarn ekemeyen nitelii belirsiz soyut bir dmann gzda veren, almak iin her zaman elverili ortam bekleyen yzyd. Bu yz, Vedide'nin mutluluuyle elenerek, ona uzaktan, Mutlu kadn! Bunun byle sonsuza dek sreceine inanyor musun? demek isteyen ktcl bir anlamla bakard. Gen kadn, bu grntnn acmasz izlemesinden hi kurtulamad. te, bugn de onu karsnda buluyordu. zellikle, artk tm mutluluk istekleri son aamasna vararak biraz daha mutlu olmak iin baka bir ey aramaya gerek yokken, o korkutan ey daha ok belirginlik kazanyor; o dman .yz, mutluluun bu eksiksiz yengisinden bsbtn taan gizli bir dmanlkla dakikasn daha fazla ertelemeyerek, kudurmu bir alkla bakyordu. Ka kez kocasna bu korkusundan sz etmi, bir gn mutluluklarn ykacak bu belirsiz dmann kendisini bir trl koruyamad davranndan kurtulmak iin bir ocuk gibi ona sokularak dnce esenliini mer Behi'-in sevgi dolu szlerinde aramt. O, karsn bir pckle, bir szckle yattrrd: ocuk! derdi, Siz kadnlar, tmnz, az ok ocuksunuz. Bir kaygya, yreinizde sizi kemirecek bir kurda her zaman yer verirsiniz. Bu, yle sinirsel bir tkenitir ki, tek yattrc gzyalar dr. Mutluluk kvancnz salkl tutmak iin kk kk dzmece nedenler bularak alatmal sizi.. Kadnlar alayamazsa, mutluluklarnn esenliini bozacak eyler yaratrlar; kafalarnda kurduklar onulmaz ykmlarla kendilerini alarlar, biraz mutsuz olmak iin ne yapp yapp nedenler bulurlar. ounlukla da bu, o kadar ekinceli, o kadar zararl olur ki, bir gn artk kendileri de sezmeden, bir daha mutlulua erimemek zere, mutsuzlarlar. Ve glerek eklerdi: Haydi, Vedide! Biraz ala! Ka kez kocas ona, Haydi! Biraz ala! derken Vedide, hem kesik kesik glm, hem alamt. mer Be-hi, onu brakr, Gzyalaryle iyiletirme adn verdii bu yntemle karsn be dakika kendine getirmeye altktan sonra, sorard: imdi bitti mi ? Artj.k on gn btnyle mutlu olabiliriz. Deil mi ki, o kskan ansa borcumuzu dedik... Vedide, kocasna aka sylemiti: En ok ondan, mer Behi'ten korkuyordu: Beni sevdiinize ya da sonsuza dek seveceinize inanamyorum! derdi. Kocas, onun bu konudaki sorularndan birer akayla kurtulurdu: Dorusu, bundan ben de kukuluyum! mer Behi'in buna benzer bir akas yznden Vedide, bir gece sabaha kadar dargn durmu, stelik kocasnn gnl esenlii iinde uyumas sinirlerini daha ok bozarak yatanda saatlerce alamt. Evet, en ok ondan, kocasnn baka kadnlarla kendisini aldatmasndan korkard. Tm kar koca olaylarn dinlerken kafasnda hep kendi mutluluunu rkten o korku vard. O korkun aile servenleri, bu korkunun arasnda grnr, ona byk lde etkiler ve Vedide, kendisine, kendi mutluluunun yklp yok olmas dn-

74 KIRIK HAYATLAR KIRIK HAYATLAR 75 cesine zlrd. l bir ocuun karsnda kendi ocuunun da lebileceim ansyarak alayan annelerin sezgisine benzer bir duyguyla gen kadn, bu yklm mutluluklar karsnda yle dnrd: Bir gn kendi kocas da, ite btn o karayazgl e-kre'leri ldren acmasz Ferruh'larn yaamna benzer bir aldatla, ona artk bir daha altndan kalklamayacak, artk yaamak iin bir soluk daha almaa g brakmayacak .kemiklerini para para ederek hemen oraya yk-verecek bir yumruk indirecekti. O zaman Vedide, beli krlm, kazaya uram bir kedi, bir ana kedi zntsyle, evresinde baran yavrularn ekerek, srklenerek topraklarn iinde bulana bulana, bu krk bedene sessiz bir lm kesi bulmak iin, bir duvarn kysnda yklp kalacakt. Selma ile Leyl'y evresinde yal gzlerle grd. Onlar, tertemiz gzlerinin anlayamayan baklaryle, yalarnn bulutlar arasndan, can ekien annelerine bakarak: Ne oldu?,diyeceklerdi, Bizler ok en, ok mutluyduk. imdi niin byle bir duvar dibinde braklarak can ekiiyoruz? D'nn bu ac grnm karsnda gzleri dolar, arada bir bol yalarla taarak alar, sonunda ocuklat-n dnerek gzya denizinden kesik kesik kahkahalarla syrlrd. Sonra dnn bu ac grnmn yalanlayacak ak bir kant bulmak gereksinliiyle, gzlri kzarm, dudaklarnda utandn belirten bir glmseme, kocasnn yanna gider, sokulur, ban omuzuna koyarak gzlerini arar: Gzyalaryle iyilemeden geliyorum! derdi. Kocasna o kadar byk bir gveni, ona ilikin yle iyi dnceleri vard ki, aldatlaca varsaymna kapldka utanr, kendi kendini knard. stelik, kendini ona r kar bir gnah ilemi olmakla sulayarak, bu gnahn balanmas iin ona daha ok sokulur, daha fazla gsterilerle sever, bu ilgisine daha ok analk zeni katarak; balanmay bunlarda arard. ii; salkl bir evrenin havasnda, hasta tohumlarn etkisinden uzak bir toprakta yetimi beyaz bir iek kadar tertemizdi. Evlenmesine kadar yaam; onun iin okunmas ekinceli, uzakta, daha el srlmeye, sayfalar evrilmeye yreklenilememi kapal bir kitap gibi dururdu. Kocasndan, ocuklarndan, evinden baka ilgilenecek bir eyin varlna inanmayan bir annenin kzyd. Ailesi; sokaklardan, amurlardan kirlenmemek iin eteklerini toplayarak ekingen ve ll duran o az bulunur ailelerden biriydi. Evde baba ok sevilecek, en kk isteklerine kutsal bir buyruk saygsyle uyulacak, egemenlik ve yneticilii insanln stnde, bir baka trl varlk gibiydi. Anne ve ocuklar, onunla biraz yava, gsz ve buyruk altnda olduklarn aka belirtircesine alak gnll bir sesle konuurlard. O fkelendike balarnn stnde bir frtna duyan bzlm kular gibi sinerler, glmek iin dudaklarnda bir glmseme beklerlerdi. stelik bu boyun ei ve ballk, ilerini tatla doldurur, tmn mutlu ederdi. Bir gn mer Behi iin Vedide'ye, Baban seni, eer istersen, ona verecek! dedikleri zaman gen kz kpkrmz olmu, karlk verememiti. Haftalarca babasnn, annesinin yannda gzleri yerde gezmiti. Andelip Bac, araya biraz akaclk kor, anne baba ve kz arasnda ili dllk yaratmak iin akalar bulurdu. Sonra Vedide'yi kzarm, odadan frlayarak kam grnce: Ah, Hanm'm ayp sanyor derdi, Ayp deil ki... Niin ayp olsun sanki? 76 KIRIK HAYATLAR i Andelip'in kafasnda bu, yaamn ayp olmayan pek az eylerinden biriydi. lk gece kocasnn yzne baka-mayan Vedide'yi bir aralk dzmece bir nedenle odadan

karm : Niin yle duruyorsun, Hanm'm? demiti, ok ayp.. Sonra, 'Ne psrk kzlar varm' derler! Vedide, kocasna kar bu psrklktan yllarca kurtulamamt. Onu herkesten, stelik kendisinden yle yksek bulmutu ki, mer Behi'in yannda ocuklar; yanl bir ey yapmak, bsbtn ocuk grnmek korkusuy-le; konuurken, bir i grrken birden kendisini artan utangalklar iinde bunalrd. nceleri, sevdiini bilmiyordu. lk gnlerde kocas, sayg duyulacak, korkuyla tapnlacak bir varlk gibiydi. Sonra arada, dalgmlaarak stnde uzun uzun saatler geirilen br beik meydana knca, buna bir itenlik anlam katlm oldu. Vedide, kocasna saygdan baka bir duyguyla da balln o zaman anlad. Bu duygu, her saat biraz daha glenerek, varln biraz daha duyurmutu. Gen kadn, kendisini hi bir zaman, hi bir eyde onunla eit bulamazd. Arada bir kocasnn yannda be-liriveren kk bilgisizliklerinden gzlerinin beyazna kadar kzarrd. Onu dinlerken btn kafa gcn zorlayarak onun bilgisine yetimeye alr, ikide birde aralarnda geen konumalarda kocasnn sz syleme ve insan inandrma gcne kar pek de beceriksiz kalmamak iin urard. Ve gcn aan bu uramalar arasnda onun yksek dnce katlarnda dolaan anlan, en sradan sorunlar byleyici bir havayla aydnlatan ve deerlendiren konumasn yle ulalamayacak aamada bulurdu ki... Sonunda yenik, dank ama pek beenmi ve tut-kunlam, onu o kadar yksek bulduu, yle gzel konutuu iin daha ok sayg ve sevgiye deer grmekten mutlu olarak, her eyde byle kocasnn altnda bulunmaktan ve bunu duymaktan doan yabanl bir tatla, gzlerinde mutluluk sevinci, susard. Vedide'nin, aralarndaki bilgi uurumunu ok fazla bularak umutsuzlua kapld da olurdu. Kocasnn tand, her gn grd kiilerin arasnda kimbilir ne kadar iyi yetimi, bilgili kadnlarn varln, mer Behi'in onlardan sonra kendisini kimbilir ne kadar kk grerek payna sradan bir kadnn dmesine yakndn dnerek yrei derin bir acyle szlar; uzaktan uzaa kendisine stnlklerini sezdii, zellikle kocasnn tanmlarken yceltir gibi olduu kadnlar iin gizli bir dmanlk duyard. Ona yle geliyordu ki mer Behi, kendisini bir iyilik ve acma duygusuyle seviyordu. Bunu, biraz da sadakaya benzer bir sevgi tr sayar, stelik kendisini hi gzel bulmazd. Biraz uzunca boyuyle gen kzlk dneminde ince ve hoken, imdi gittike artan bir dolgunlukla kaln. layor, bu da onu davranlarnda daha az zgr, yrynde daha ar yapyordu. yice anlamt: mer Behi, hep ince, ho, yaamlarnda hep gen kz kalan kadnlar gzel buluyordu. Vedide, sokakta, eldivenlerinin iinde bir ocuk eli kadar kk duran elleriyle eteklerini kaldrarak kaldrmlarn stnde ancak ayaklarnn hafif bir dokunuuyle sanki uarak uyumlu ve ezgili yryen kadnlarla karlatka byle olmadna zlem duyar; kendi dolgunluu, arl gznde arlk kazanarak yreinde derin bir acyle o ince ve ho kadnlar kskanrd. mer Behi, orta boyu ile, retingotunun iinde belinin incelii btn btn beliren ve hi bir zaman imanlamayacak sinirden bedeniyle; enesinde biraz uzuri braklm krkk sakalyle; ince ipek kaytan kulann stnden dolanm gzlnn altnda tatl tatl glmsyor sanlan koyu sar gzleriyle; giyiminde, yrynde, konuuunda hi aldanmayan olaanst beenisiy-le o kadar k, o kadar inceydi ki, Vedide'nin onunla birlikteyken aralarndaki ayrcaln geniliini gereinden fazla byk grerek titredii dakikalar olurdu. O, ocuklar iin iyi bir anne, evi iin eksiksiz an-lamyle bir kadn, kocas iin biraz da analk eden bir e olduuna inanyordu. Ancak, evini kahkahalarnn nee ve hayatiyle canlandran, ipek eteklerinin hrtl mziiyle evresinin havasn dolduran, evresindekileri durmadan gldrecek, elendirecek ocuka davranlariyle, akrak-lklariyle nerede bulunsalar orada kesinlikle bir sevincin dalgalar iinde yuvarlanlan kadnlardan deildi. Kocasnn uzun okuma saatleri arasnda ocuklarn uyutup elinde ky bastrlacak bir mendil ya da ilikleri onarlacak bir gmlekle geldikten sonra

koltuklardan birine gmlr; biri kitaplaryle, br iiyle, uykuya benzer bir sessizlik iinde susarlard. Ara sra Vedide'nin elinden ii kayarak dizlerinin stne der, gzleri kocasna evrilir, uzun uzun ona bakar, sonra byle uzak durmak istemeyerek, kendisini yenik dren bir sokulganlkla bir glge kadar hafif, yanna gider, otururdu. Elini uzatarak, onu bu kadar uratran sayfann stne kapar ve ban abucak oraya, kitabn yanma koyarak, Biraz ben! demek isteyen bir anlamla durur, tm korkularnn giderilmesini onun bir pcnden beklerdi. Bu akam da urada, artk oday btnyle kaplayan ..karanlkta, benliini birden kavrayan sknt iinde ona sokulmak, kollarna atlmak ve: Beni, hep beni seveceksin, deil mi? Biz, biraz nce geenlerden olmayacaz, deil mi? demek isteiyle yanyordu. Merdivenlerden inen ocuklarn grltsyle uyuguk-luundan silkindi; Bc'nn Leyl'ya, Kk Hanm'm tp tp merdivenlerden iniyor diyen sesini duydu. smet, Suzidil'e baryordu: Teyze! Mumu buraya getirsene! Feride kucamda, karanlkta ikimiz de deceiz! Grlt uzaklayordu. Kocas nerede kalmt? Caml kapda hafif bir n titrediini, sonra elinde bir mumla Suzidil'in getiini grd. Seslendi: Suzidil! Suzidil, kapy at: Siz burada mydnz, Kk Hanm? Ben de sizi aryordum. Beyefendi, sizin iin, 'Karanlkta kalmasn' dedi de... Sonra mumu tahtann stne brakarak, abucak oraya, Vedide'nin ayaklar dibine diz kt ve ekledi: Tanr daha iyi etsin, kk hanim. Sizi byle grdke ne kadar vnyorum, bilseniz.. Beyefendi, hep sizi dnyor. imdi de aafda Sabriye Kadm'la birlikte size yemek leni hazrlyor. Suzidil, gzlerini indirdi; sylenecek eyi arar gibiydi. Vedide: Kar koca, siz naslsnz, Suzidil? diye sordu, Yine grnnde bir bakalk var. Suzidil, birden karlk vermedi, boazn tkayan bir ey vard. Sonra gzlerini kaldrmadan: Biz ne zaman iyi olduk ki?.. dedi. Szn btnleyemeyerek boand. Gzyalar hzla, pr pr damlayarak, dizlerinin stnde kilitlenmi kuru, clz ellerini slatyordu. Boularak ekledi: Kovulduk da ondan geldik. Sizler olmasa, sokaklarda kalacaz. Gznden durmadan yalar akarak, artk her eyi sylemek, tmn anlatmak isteyen bir cokuyle konumasn srdrd: 80 K1KJIJS. Neler ektiimi anlatamam ki... Nasl dayandma ayorum. Ne de kmaz canm varm! Sabahtan akama kadar o cad anasnn szlerini duy. Aman ne aza alnmaz szler, Kk Hanm'cm! Neler neler sylemiyor? Acaba yeryznde benden aalk, benden kt bir kadn var mym?.. ldracak oluyorum. Gnl, ya bu kadnn grtlandan yakala sk ya da kendini Ferit'inle birlikte kaldr kuyuya at, diyor. Sonra gece, yatslardan sonra ykla ykla zil zurna eve gelir. O gn ne kazanmsa, ikili yerlere vermitir. Yeleinin cebinde ya unutulmu birka kuru, ya ikili yerlerde srlememi bir silik eyrek* bulunursa onu gizlice almal da, ertesi gne yiyecek bir eyler almal. Yreklenirsen az a da bir sz syle. O zaman tokat hazr. Tokat., imdiye dek yediim tokatlar saysz... lk nce armtm. Kzlmda karlarn dven erkekleri duyardm da inanmazdm. Bu ykler bana uydurma gelirdi. Sonra bir gn, imdi nedenini bilmiyorum, olmayacak bir ey iin onun ilk tokatn yiyince ardm. Gerekten vurmam da bir yanllk olmu sandm. Aptal aptal bakyordum. O, yaptndan biraz utanarak, glyordu. O zaman bakm cadyle karlat. Gzlerinde, 'Oh olsun!' diyen bir sevin vard. Kaynanam yle grnce alamaya baladm.

Bu ilk tokattan sonra artk kural oldu, ikide birde tokat.. Ferit hasta olur, tokat; cad tencereyi atete brakr, komuya savuur, yemein dibi tutmu diye tokat; 'Baheye bartsz kmsn!' der, tokat; tokat!.. To-katsz sz sylemez oldu. Ben artk alamay braktm. Niin alayaym? Ne yaran olacak? Gzmde artk ya kalmad ki... KIRIK HAYATLAR 81 * eyrek: Eskiden gm mecidiyenin drtte biri deerinde olan para.. Vedide sessiz, yreinde bir elin acmasz trnaklany-le, bu dkn yaamn szlanmalarn dinliyordu. Suzidil donutuka fkeleniyor, gzlerinde yalar; uzun aralarla durarak azndan szckler birbirini kovalarcasna dklyordu: En sonunda benden usand. Artk diline Ferit'i dolamt. Yine hep o cadnn kkrtmas! Beni ldrecek yolu ararken aklna Ferit gelmiti. Olunu ikide birde bir keye ekip, 'Ferit unu yapt, Ferit bunu yapt' diye doldurur doldurur.. Sonunda bugn... Gzyalar yeniden boand. Suzidil, artk konuam-yordu. Bir dakika nce gzlerinde ya kalmadn belirten mutsuz kadn, imdi gzyalarnn arasnda boulur gibiydi. Vedide, bir ey sylemek gereini duymuyordu. Neden sylenecekti? Avutmak iin mi? Suzidil, z derin bir kendinden verme duygusuyle yorulmu bir insand. Hizmetilik yllarnda bakalan-nm isteklerine gre davranmaktan oluan yle uzun bir dnem geirmiti ki, ona kendinden verii ve daha baka bir yaamn varln unutturmutu. Bu, onda, kendisinden ok bakalan iin yaadn kurallatracak kadar hastalkl bir yaratla dnmt. Ayaklarnn altna bir fra verirler, Tahtalar silinecek derlerdi. O da clz bacaklannn stnde, kirli sular iinde, byk sprgenin kanlm sopasna tutuna tutuna, fra grltsnden zaman bulabilen sesinin mnl-tlaryle yorgunluklarn uyuturarak tahtalar silerdi Sonra nne bir kk da kadar amar yarlar, Ykanacak derlerdi. Yine o bitmez tkenmez ses karmama erdeminin gcyle teknenin nne melir, ellerinin derileri yzlerek, parmaklannn kemikleri kmlarak, ne kadar uzak olduu bilinmeyen bir yannn gizli umutlanKnk Hayatlar F. 6 82 KIRIK HAYATLAR n kaynar sularn bulutlarnda sezmeye alan dyle amar ykard. Bu; her gn, her saat byleydi. ocuu elendirir, evin btn hastalarna bakar, gezmeye gidilirken eer tanlacak boha yoksa ev beklettirilir, sonunda pek seyrek bir raslantmm iyiliiyle artk buyrulacak bir i yoksa, artk yorgun bacaklarn uzatarak dinlenmeye zaman brakacak bo iki saat kalrsa, eline bir diki tututurularak, Al kz, unu dikiver! denilirdi. O; sessiz, yaknmasz; hi bir zaman yaptklarndan mutlu olmayan azarlayc gzlerden duyduu derin ac altnda ezilerek, silinerek, kuruyup dklen bedenini bir su saklarcasna, daha az yer kaplamak, daha az gze arpmak iin daha klterek, karayazgsmm karsnda her eyi Tann'ya brakp eilerek, gzleri yerlerde srnerek, mutsuz ve yoksun yaamnn kimsesizliiyle evde keden keye, aadan yukarya dolar, en sonunda soluk alacak bir yer arard. Yaamnn en byk mutluluklar, bayramdan bayrama yaplan basma giysilerle ylda bir kez yenilenen mercan terliklerdi.* Ama btn bu geen yorgunluk ve sknt yllarna karlk Suzidil'in ruhunu taze tutan bir umut, o bilinemeyen yarnn umut verici d vard ki, onu yeterli bulurdu. Sonunda o kadar beklenilen umudun gerekleme zaman gelince, at. Bu kadar abuk geleceini hi sanmamt. Yaam ve almann en ie yarayan blmnn artk geri dnmemek zere gittiini unutmutu. Bu saatin bir mr karlnda kazanlan bir yi-' kklk belgesi olduunu da dnmek istememiti. Vedide'nin dul teyzesinin lmnden sonra, Hanm'n * mercan terlikler: Topuu kavrayan, arka blm olmayan kesiz terlik. KIRIK HAYATLAR 83

vasiyetiyle tavan ivisi inesi*nin satlarak kendisinin gelin edilecei sylenince ocuka sevindi. Bu, yle beklenmedik bir armaand ki, gznde yaamnn btn aci' larn birden sildi. Uzun sren bir aday bekleyiinden sonra, en sonunda Suzid'i isteyen biri kt. Onun iin, Elinden her i gelir, ekmeini tatan karr bir adam deniliyordu. Yalnz bir annesi vard. Gmen mahallesindeki evleri pek kt deildi. Babas, bir zamanlar Rusuk'ta deeri bilinen bir adamm. Kendisi de Suzidil'e baklarak ekleniyordu yakkl bir adamd. Daha ilk akam kocas, Suzid'i uyard: Bak, sana syleyeyim dedi, Annemin sznden dar kmayacaksn. O ne derse, o olacak! Ve yaamnda ilk kez buyuran bir adamn vncyle ttn kesesini Suzidil'in nne frlatarak: Bana sigara sar, bakalm! demiti. Yllardan beri beslenen mutluluk dnden gerein bu sert arpyle uyan, Suzidil iin ok ac oldu. Kaynana, Suzidil'e gre, tm yaam grkem ve varlk iinde gemi bir hanmefendiydi; kentinin masalms bir kesinde braklan iftliinin, konann grkemli ansyle gelinini egemenlii altna almak istiyor, btn buyurucu isteklerini onun kavrulmu varlnda deniyordu. Kaynanas, daha ilk gnlerde sylemiti: steyerek, bilerek kul trnden gelin aradm ben.. Yoksa, oluma kar m yok? Elimi sallasam ellisi, bam sallasam ba tellisi.. O zaman Suzidil iin baka bir acl dnem balad. Bu kez buyurucular, yle kolayca gnlleri yaplamayacak, ne kadar kendinden verilse hi bir zaman sevindiri* tavan ivisi inesi: Divanhane ivisi adiyle tanlan kaln, yuvarlak elmas yzk.. ok deerli bir takdr, imdi antika deeri de vardr. 84 KIRIK HAYATLAR lemeyecek trdendi. O da yava yava, hizmetilik yaamnda, hi ses karmadan boyun ei olarak benimsedii terbiye anlayn bozdu; onun da sesi ykselmeye, kerte kerte artmaya balad. Sonunda Suzidil, kaynanasnn gelini olmutu! kisinin arasnda yaam, bir urayd. Sabahleyin kaynana, gelininin evresinde dolanmakla ie balyor, bundan nceki btn gnlerin acsn karacak bir saldr nedeni aryordu. Gelin, sezmiyormucasna, kk bir trnak ucu grse tm gcyle saldrmaya hazr, yoksul yaamnn birikmi aclaryle hrn, yaklaan kavgann fkesiyle titreyerek, zamanndan nce balamamak iin dudaklar kslm, evresinde dolaan dman grm-yormu gibi bakmadan, ya Ferit'e lapasn yedirir, ya kocasnn bir skn dikerdi. Sonra birden, kimin neden olduu anlalamadan, kavga balard. Bu, saatlerce toplanm bulutlarn birden patlayan grltsyle, korkun bir saanak gibi taard. Sonra ikisi de yorgun, ypranm sinirlerle krk, susarlard. Kavga, uzun aralarla yinelenirdi. kisi de ayr ayr kelerde, uzaktan uzaa ufuklar dolaan gk grltleri gibi ayr ayr homurtularla gizli dmanlklarnn kavga srasnda sylenenemi alarn boaltrlard. Ara sra bir kvlcm neden olur, yeniden imekler tutuurdu. Yine iki dman, aralarnda korkusundan baran Ferit'le, birbirlerine sokulurlard. Gzleri gzlerinde, yumruklar sklm, dileri kilitlenmi, birbirini paralamaya hazr iki canavar yabanlyle yeniden bouacaklar sanlrd. Bir sreden beri Suzidil, bu kavgalardan yenik kyordu. Yzne barlrken artk frlatlacak bir szck bulamayarak birdenbire boazna bir ey tkanyor, sinirleri boanyor, sonra elleriyle enelerini kilitleyerek, kollan uzanarak kaskat dp seriliyordu. KIRIK HAYATLAR 85 Kadn, kocasndan, sonunda tkenen dayanma gcne biraz avunma verecek bir sz, bir acnma ve sevecenlik dolu bir szck tale duyamyordu. Mehmet Ali; hrn, baruttan yaratlm kadar tutumaya elverili, toplumda payna den aa snf cn evdeki clz varlklardan karmak isteyen canavarlar gibi sertti. arpan,

sokan tyr acmaszd; kendi kkln, bakalarn daha kk-letirmek, daha fazla aalamakla unutmak isterdi. Evlenmesine kadar annesine bir dakika soluk aldrmayan ok acmasz biriydi. Sonra kabaln hep bir insann stnde toplamaktan, acmasz buyrukuluk gereksinliini hep bir yere harcamaktan yorulmu, baka birini aramt. Onu evlenmeye srkleyen, hayvanlnn derinliinde gml bir sevginin belirmesinden ok, tm zorbalk isteklerine daha fazla ba eecek birine sahip olmak gereksinliiydi. Mehmet Ali, bir gn bir kavgada krmz kuann arasndan hi eksik olmayan kk ban ekecek kadar fkesine yenildikten sonra Feriky Biraevi'nden kovulmu, o gnden sonra unun bunun arabalarnda gndelikle almaya balamt. Akam saat altdan balayarak, arabay ahra ekinceye dek iki saat iinde yoluna raslayan ikili yerlerden ayakta abucak- alman kadehlerle ttslendikten sonra, eer o gece kendisiyle birlikte ikievinde gecikecek bir iki arkadala karlama-msa, eve gelir; eksik kalan elencesini Suzidil'e aclar vererek btnlerdi. Suzidil, onun elinde, acmasz bir ocuun avucuna dm mutsuz bir bcek gibiydi. Yava yava bir baca, sonra bir kanad koparlr, elden geldiince ldrme zaman geciktirilir, ancak iin tadn karmak iin dayanlmaz aclara sokulurdu. O, tm gn Ferit'in hastalklanyle, yaramazlklaryle uratktan; bir zamanlar kocasndan, son zamanlarda tla olundan ektiklerinin acsn gelininden karmak iste86 KIRIK HAYATLAR yen kaynanasyle savatktan; bir kk sevin sz bile beklemeden bu korkun savan arasnda bulabildii zamanlar amar ykayarak, tahta silerek, ortal sp-rerek, diki dikerek geirdikten sonra ancak oturmaya zaman bulur; yorgun, donuk bir kafayla dnmeksizin kocasn beklerdi. Onu sevip sevmediini kendi kendine hi sormamt. Bunu bilmiyordu. Suzidil'de yalnz diileri erkeklerine balayan hayvansal bir boyun eme vard ve bu, onu btn hakszlklarna, acmaszlklarna bir yaknma szc bile karmadan hep dkn, hep yalvaran bir yklla varln; diliyle erkeinin yelesini kayan bir dii uy-sallyle kocasna srklerdi. Yreinde byle dayanlmaz aclar iinde yaamaktan tatl bir ann yabans ta_ . dini duyarak gzlerinden yalar akarken bir keye bzlr; kocasnn, Haydi bakalm, ok naz istemez! szyle nne att ttn kutusunu alarak, ona sigara sarard. Suzidil'in yalnz bir konuda kocasna ba kaldracan renmilerdi: Ferit... Ana oul, onu ayaklandrarak daha ok ac vermek iin, imdi Ferit'le urayorlard. Bu, nce, Ferit'le ilgili uydurma bir nedenle Suzidil'e saldr biiminde balamt. Sonra yava yava, kaynanann geline dmanl, tersine bir akla, daha ok Ferit'e ynelmiti. Bir gn kaynanas, salarn boyad knay dolaptan ekerek dken Ferit'i, Suzidil'in orada bulunmayndan yararlanarak, iki bacann arasna sktrm ve zavall ocuun kavruk clz ellerine ine batrmt. Yavrusunun lklarna koan Suzidil, lgn bir ana fkesiyle yal kadnn salarn yakalam: Cad! Ben san demet demet koparaym da-, sonra sen kna yakacak ey ara! diye barmt. O gn ilk kez komular ie karmlard.- Tm de kaynanasna hak veriyordu. Oysa, Suzidil'e gerekli olan hak deildi; onun istedii yavrusuna dokunulmamasyd. Bu olay baka bir savaa yol at. Artk sava alan, Ferit'in srekli hastalklarla rm sska bedeni, zavall gsz varlyd. Suzidil, szlerini srdryordu: Yavrucak, imdi evde bucak bucak kayor. Dnn bir kez, Kk Hanm'm! Bu ocua insan nasl acmadan vurur? Onun yumruk yiyecek durumu mu var? Dokunsanz yklacak... Dn cad ne yapt, ne syledi yine, bilmem ki.. Sanrm, biraz fazla karmt. Onu yemee bekliyorduk. ocuk ackm, alyordu. Ama nce doyurup yatrmama izin vermiyorlard artk. Babasyle birlikte yemeliymi. Oysa, babasndan yumruk yiyecek, deil mi? Gelir gelmez ona att: 'Sus! Pi!

imdi gebertirim!' diye stne yrd. Ben, ses karmamalydm. Karnca ldryor nk.. ocuun arkasna ite o zaman yle bir yumruk att ki... Alamaktan konuamyor, szckler boaznda dmleniyordu: Ben de azmla eline yaptm .srdm! Ellerim kilitlenmiti, elini kurtaramyordu. O gece de Suzidil'i, ocuunu kucana vererek, kovmulard. Gen kadn komulara snmt. Saatlerce belirsiz bir umutla hep kocasnn gelip kendisini aramasn bekleyerek komu evinde gecikmiti. Sonra aklna Vedide'lerin evi, o ikide birde gidilip gzyalaryle snlan yer gelmiti. Suzidil, yksne son vererek: te byle, Kk Hanm! dedi. Kadn, iinin onulmaz aclarn dktkten sonra btn btn gcn tketerek oraya, Vedide'nin ayaklarnn dibine, plak tahtalarn stne kt; ban iki eli88 KIRIK HAYATLAR nin arasna alarak yzn kapad. Uursuz yaamn biraz olsun deitirecek soyut bir sman iyilik dolu eiine tm alarn dkercesine ta't. Bu, alamak deildi; bir inilti, btn varln szlatan aclarn uzun, souk yaknma iniltileriyle dolu bir uluyutu. Ak pencereden giren esinti mumun n fryor, bir anda yzlerce resim biimine giren rpntlarla kvranyor, uzanyordu. Bu hafif k paras, kendisiyle oynayan esintinin her davranna, her isteine uyuyor, arada bir kopmu, snm sanlrken yeni bir yaam umuduyla yeniden canlanarak rpnyordu. Sonra yalnz bir saniye rahat bir solukla dinleniyor; artk durgun, mutlu yaayacak sanlrken esinti yine sert bir solukla onu isteine uyduruyor, sanki bura bura kvryor, uzatyor, eke eke koparyor, hi bir zaman doymayan gizli bir dmanlkla izleyerek, onulmaz aclar iinde sarsyordu. Ve evresinde karanlklar, bu onulmaz aclar grnmnden korkuyla titrerken, mutsuz k paras, esintinin elimsiz oyunca; biraz tede uluyan Suzidil'i yknerek, daha acmasz bir esintinin bu daha elimsiz oyuncana bir dert orta olarak, ar damlalarla yava yava alyordu. Vedide, dalgn gzleriyle bu yar karanlk odada rpman a bakarak, kafasnn iinde tm dncelerini korkun bir karklkla dndren bir kasrga, sanki uzaklardan, o biraz nce dnde izilen zgn kara tablonun ykk evlerinden geliyor gibi, Suzidil'in uluyuunu dinliyordu. Kendi kendine de: Bunda su kimin? Kim sorumlu? diye soruyordu. Biraz nce gznn nnden geen yaamn tm korkun olaylar; Veli Bey'in kzlar, Ferruh'la ekure, stelik Rafet, sonra Kamer, onun mutsuz, temiz, aklsz kocas; daha sonra tekiler, daha bilinmeyen karayazgllar; ite u Suzidil... Bunlar nasl nlenemez, nasl ynetilemez bir gcn kurbanlar; ne korunma yolu bulunabilenine iyiletirme yolu ortaya konabilen onulmaz hastalklarn eline dm zavalllard ? Byle olmamas iin ne yapmalyd?.. Hi! Hi!.. Bu szck, souk bir dle, orada yardm bekleyen, inleyen Suzidil'in bana iniyor gibiydi. Yaplacak hi, hi bir ey yoktu. Veli Bey'in kzlar yava yava, ilkin se-zeneyerek, iyice sezince de artk geri dnme olana kalmad kansna vararak, bu d mutlu saydklarna kendilerini de inandrmak isteyen bir glmsemeyle gittike daha ok amura gmleceklerdi. ekure, Ferruh iin lecekti; Suzidil, byle her zaman uluyacakt, gerekte birbirlerini sevmek zorunda olanlar, tersine, tr-malaacaklar, bouacaklard. O zaman yeniden kendini dnd; bir saniye kendisini de byle yerlere kapanm ulurken grd. Kocasnn sesiyle silkindi: Vedide! Ne yapyorsun-yukarda?.. A RTIK yerlemilerdi. Konuk odasn dnmeyi son-** raya brakarak evlerinin en gerekli eylerini btnle-milerdi. mer Behi'in karsndan saklam ufak tefek borlar bile vard. Vedide, ara sra ona taklyordu: Kulaklarmn delikleri tkanacak! mer Behi, buna kar bir yol bulurdu: Birer kk sprge p sokarsn, alr! Bir aralk, yine kocasnn gelip kendisini arayacan umut eden Suzid'le Sabriye Kadn' evde brakarak, ocuklar ve Andelip'le birlikte Erenky'e konuk gitmiler, gece kalmlard. Bu hafta iinde de onlar bekliyorlard.

mer Behi, bu pazar sabah, aadaki odasnda Selma'ya ilk kez abece retmeye balatmt. Ders, J ye kadar ok iyi gidiyor, oraya gelince konuma balyordu: Kzm, kt okuyorsun. Z deil. Bak, iyice kulak ver: J. Selma sklyor, babasna kzyordu: Aman, Beybaba! te sylyorum ya: Z.. Z... mer Behi, dayanma gcn yitirmemeye alarak rnek bulmaya alyordu: Erenky'deki komumuzun ad neydi? Hani, pembe evin hanm?.. Selma, duraksamadan karlk veriyordu: Menize! Menize deil, kzm.. Menije, Menije.. Je..^ K.1K1K. HAYATLAR 91 Kap alnd. Selma, daha ilk derste balayan bu dayanlmaz skntdan kurtulmak iin frlad. mer Behi'in zel hasta bakmevine gelen mektuplarla birtakm ktlar getirilmiti. Cuma ve pazar gnleri almazd. Bu mektuplarla ktlar, Selma iin, raslantmm zel bir armaan oldu; azndan bir saat ders yaplmayacakt. mer Behi'in gzne nce krmz bir kt arpt: Bir telgraf... At ve sapsar oldu. Bu srada odaya giren Vedide, elinde krmz ktla kocasn o kadar sararm grd ki, birden kt bir eyin souk soluunu duyarak: Neyiniz var? diye sordu, ok sarardnz! mer Behi, karlk olarak karsna telgraf uzatt. Vedide, bu bir satrlk eyi okuduktan sonra sylenecek eyi aratrrken kocas, dncesini belirtti: Ablamn dayanma gcne inanrm; eer enitemin durumu kt olmasayd, kaygya gerek grmezdi. Sorun yine kalptense, artk kurtulacan hi sanmam. Bu, yle cana kyan acmasz bir hastalktr ki, ok az balar. Vedide, dudaklarnn arasndan: Zavall Mveddet Hanm! dedi, Bu byk acya nasl dayanacak? Vedide, grmcesini tanmazd; kocasyle grev gerei il il dolatklarndan, yllarca sren aralarla istanbul'a gelirlerdi. mer Behi'in evlenmesinden sonra onlar istanbul'a ekecek bir konu da kmamt. Bu bakmdan Vedide grmcesiyle kocasn iyice tanyamamt. mer Behi de onlardan ok az sz aard. Doktor, enitesini sevmemek iin hakl nedenler bulamazd. Ama bu adamn bir gn birdenbire ailenin iine girerek evde babasndan sonra egemenlii ele alan; yaamda en yumuak ve duygulu ilk sevgiyi, kz karde sevgisini abucak yabanclatran, artk lm, soumu bir sevgi ansna dntrveren o enitelik sann bala92 KIRIK HAYATLAR KIRIK HAYATLAR 93 yamayarak, onu btn btn sevmeyi de baaramamt. Biraz da ablasna dmanlk besliyordu. renimini bitirdikten sonra, babasyle annesinin anlarna birlikte alamak gereksinlii, onu ablasna srklemiti. Kk bir gezi yaparak, on be gn onlarda konuk kalmt. Bu ksa buluma srasnda ablasn, babasyle annesinin ansndan ve kendinden o kadar uzak, kocasna ise o kadar yakn, onunla o kadar yakndan ilgilenir, ona o kadar benliini ve yaamn vermi grd ki... Byk bir ac duyarak, bu karde yreinin artk bir daha kendisine dnmeyecei kansna varm, gerekte o zaman yaamda yalnzln tm karamsarlk ve zntsyle cierlerinden bir damar daha koparak, yanlarndan kamt. mer Behi, onlarn, ellerinden geldii kadar kendisiyle az kalmak istediklerini; stelik on be gn iinde birbirine sk ballklarn en kk bir aksaklktan kskan bir zenle-kanmak iin nleyemedikleri, gizleyeme. dikleri bir gereksinme duyduklarn anlad. Ayrca, onun yanndayken, onunla konuurken ablasnn kendisinden uzak durduunu; gzleriyle, gzlerinde uan tm benliiyle tekine, eniteye sezilmemesi olanaksz yaknln grd. Btn

bunlar, gen adama kskanlk, gizli dmanlk gibi bir incinmeyle ac ektirmiti. mer Behi, bir de onlarda derin, ancak kendilerini dnen bir benlik bulmutu. Evlilik yaamlar ocuksuz geiyordu. Birbirlerine o kadar yetiyorlard ki, bu rn-sz evlilikten mutlu gibiydiler. Bitmez tkenmez bir esirgemezlik, bir zveri, bir baka varlk iin yaamak; yalnz onun iin soluk alma yaam demek olan baba ve analk duygular, ikisinin de kalbine yabancyd. Tm harcanmam sevgi ve ballk duygular kendilerine dnm; yreklerinin stnde, evreye taamayarak gittike kabaran bir gl birikintisi gibi kalmt. Bu bakmdan, pek seyrek birbirlerine gnderdikleri mektuplarda bile bir yabanclk vard. mer Behi'te de, yalnz kendi evresi iinde kapal kalmak, dla elden geldiince az ilgilenmek tutkusu, sezilemeyen bir ilerlemeyle, iyice yerlemiti. Ancak Vedide, kocasna bal bir ee yarar dnceyle, o kadnn kocasn yitirmeye nasl dayanabileceini sorarken mer Behi,. birdenbire ablasn gzleri yalarla dolu, ocuksuz, kocasz, kimsesiz; dulluun tm acla-ryle, tm yalnzlyle grr gibi oldu: Evet dedi, Zavall kadn! stelik hi kimsesi yok, yapayalnz, tek bana... Vedide, birden atld: Niin? dedi, Siz yok musunuz? Ben, ben onun iin bir karde deil miyim? Birlikte onu avutur, aramzda iyiletiririz. Bu, o kadar kendiliinden, iyi kadn yreinden fkran bir avutmayd ki. mer Behi ayaa kalkt; karsnn yanma giderek iki elini tuttu: Benim, melekler kadar iyi, melekler kadar gzel karcm! dedi, Bu yapmak istediin eyin yceliini bil-sen! Bir evde bir baka beden, bir nc kalp, bir grmce; evet, bir grmce; ne ar bir eydir! Ama sen o kadar iyi, o kadar gzel bir kalbe sahipsin, beni de o kadar ok seviyorsun ki... Karsn salarndan, yznden, gzlerinden kk .kk pcklerle pyor, ona teekkrlerini bu pcklerle demek istiyordu. Bir aralk ekledi: Kimbilir, belki de bu acya hazrlanmakta tez davrandk! Sonra biraz durularak yazmasasna oturdu, mektuplar amaya balad. Kk bir zarf yrttktan sonra glmsedi; gzlerini kaldrarak yabans bir anlamla karsna bakt. Vedide: 94 KIRIK HAYATLAR Ne oluyorsunuz, yalvarrm? Neden bana yle yabans yabans bakyorsunuz? diye sordu. mer Behi, yine glyordu: Kt haber, Vedide! diye karlk verdi, Kskanlacak bir ey daha kt sana. Veli Bey'in ei zatrreden yatyormu. Doktor Bekir Servet, yarn sabah geerken beni almak istiyor. Anlyor musun? Kk hanmlar... Vedide, nem vermiyor grnerek: Onlar evli ve ocuklu bir adam ne yapsnlar? Bekir Servet beyleri var ya.. mer Behi, bu konuda karsn zmek isteine yenilerek: Kimbilir? dedi, Onlar iin tm erkekler araba alacak, giysi yaptracak, parmaklarnn o saysz yzklerine yenilerini ekleyecek yaratklardr. Sonra, biraz da benden korkulur! Gen kadn, nem vermeme oyununu srdrerek, birden atld: Evet, pek de korkulmaz deil! Bu szler Vedide'nin azndan, ruhunun yle cokulu bir itenliiyle kmt ki, mer Behi'in gzlerinden aka anlam silindi. Karsna bakt, dudaklarnn arasndan: Anlalmazsn, Vedide! szckleri kt yalnz.. Sonra oturdu, hangisini alacan bilemeyen elleriyle yeni gelen gazetelerin, dergilerin kuaklarn zmeye balad. Vedide, gerekten anlalmaz bir kadn myd? mer Behi'in kendisinde de bu korku vard. Evliliin grltsz ballyle tm tutku ve ak isteklerini uyutabilmi uslu bir koca sannn arasndan, arada bir byle bakaldrmalar olurdu. Byle zamanlarda bir baka mer Behi; birdenbire esen ateli bir yelle kan tutumu, btn sinirleri alevler iinde agzl, baygn, anlalmaz bir KIRIK HAYATLAR 95 T lgnln korlaryle akl bandan gitmi bir mer Behi kard.

Bu Uslu koca sannn; gerek benliinin zyle badamadna, bu elerden birincisinin ikincisini, o hi bir zaman kapanmayan yaray yalnz rtmekten baka bir eye yaramayan etkisiz bir yakdan*, onu her zaman az ok szlamaktan, az ok kanamaktan kurtaramayan, en kk bir nedenle demeye, sonunda o hastalkl noktay olanca irkinligiyle ak brakmaya hazr deersiz ve yararsz bir iltan baka bir ey olmad yargsna vardracak gsz dakikalar olurdu. En sonunda onu dzmece ve aldatc bularak karp atacak kadar yenilmekten korkard. Gmleine el uzatlsa da biraz alsa, o iren yarann iyileemeyecei grlecekti. in iin szlayarak gsn kemiren bu sakat noktay kapatmak, uyuturmak ve unutmak istiyordu. Bu iki eyin; birbiriyle hi badaamayarak, biri brn boup ldrmeye her zaman elverili bir ortam arayan bu iki zn bitmez tkenmez ekimeleri arasnda; hi bir zaman varlna kesinlikle sz geirtemeyerek, hi bir zaman dndn yapacana inanamayarak ortaya kacak szde nedenlerin tutsa, azgn bir selin gsz ve dayanksz p paras, doru giderken birdenbire lgncasna evresine rpnarak, batp karak, ama hep yuvarlana yuvarlana, hep srklene srklene akp gidiyordu. mer Behi, gs duvarlar arasndan gizli hastalklar sezip bulmak sanatiyle incelegmi, keskinlemi bir zmleme duygusuyle kendini de inceler; sanki kulan, bu hastann da trl gizli belirtilerle sakat gsne koyarak dinlerdi. Zavall gsnn iinde yle hastalklar, y* yak: Tedavi amacyle bedene yaptrlan herhangi bir madde... KIRIK HAYATLAR 96 Ae korkun belirtiler bulurdu ki, kendi kendisinden korkard. Bu hastalklar, kemirdikleri bedenleri yle acmaszca kavrayarak onlar davranlarndan sorumlu tutulamayacak bir biimde ynetecek eylerdi ki, btn yaamlarnda yanl davranlarda bulunanlar; artk onun gznde az ok yargl, kendiliklerinden bir ey yapma konusunda gsz, hastalklarnn durumuna gre kendilerini yneten gcn istemine az ok bal, ayplanmaktan ok acnacak bir sr mutsuzlard. Bu konuda doktorun dnce biimine derin bir kukuculuk dadanmaya balamt. Bu kukuculuk, gerekte bakalarn ayplarken, en kk eyleri cezalandrmakta tezcanllk gsterirken kendisi de btnyle bilemeden, elbette kendi itenliinin aldatlarna kaplarak, yarglarnda elinde olmadan ar gittiini bilerek balamt. Gsz saatleri aklna geldike, yarglarnda saknlacak noktalar aratrma zorunlu duyard. Kendi yaratt hafifletici nedenlerle buluncuna kar duyduu susuzluu, e suu bakalarnda cezalandrarak pekletirmeye alan, bakalarn knarken kendi gszl iin ahlk mahkemesine zarar demi dalgn bir insan olmaktan korkard. Sonra birden kendini susuz grmek gereksinliiyle: Ben, bu gsz anlarma yenilmediime gre, yenilenlerle aramzda byk bir ayrlk var.. te, btn nem bu ayrlktadr derdi. Gerek dalgnlar, aymazlar; ona gre, yenik dp de bulunlarn susturacak kadar kendilerini aldatanlard. Kukusuz, imdi Perruh'a sorulsayd, o da kendisini sulu grmeyecekti. Onun da buluncunun knayan sesini susturacak kendine gre bir aklanma kant vard. yleyse, bugn ekure'yi ldren, toplumun tm e-kure'lerini ldren bu su kimindi? Ahlk konusunda bu dnce biiminin nasl korkun bir evrinti, insann baKIRIK HAYATLAR 97 n dndrecek, yarglamasn kasrgalar iinde evirecek, gr alann her saniye baka bir noktaya kaydrarak her eyi bir baka biim ve rnekte gsterecek ldrc bir durum olduunu biliyordu. Ve usavurumlar-nn nnde, korkulu bir soruyla bir uurumun kysna yaklatn sezince karlk vermek iin daha ok gecikmek istemeyerek dnerdi: Yaam byle olduuna ve byle olmasn hi bir g nleyemeyeceine gre, bunu byle grmeye katlanmal derdi.

Dncelerini evlenmesinden ncelere dndrdke, gszlklerine yenilgilerinden sonra bakaldran, kendi kendinden irenen mer Behi'i grrd. yleyse, onda temiz bir insann z vard; knamaya, kaamaklara dayanamayan, erdemlik kurallanyle yargya varmaya hazr bir temizlik z... Ancak onun yannda, bir de bu sakat durum vard. Evet, derin derin szlayan bir yaras olduunu ok iyi, ok ak sezerdi. Ve bu yara arada bir dayanma gcn kracak yle aclarla szlard ki, onu ldrtrd. O zaman kendi kendinden korkar, kendisini byle sakat ve yenik bir raslantya, bir gszlk dakikasna kaplr grmekten utanarak yaamdan kamak istercesine yalnz kalmak gereksinliiyle evine gelir; Vedide'ye koar, onun scak sevecenlik havasnda ruhsal bir iyileme dnemi geirirdi. O zaman kukuculuunun yerini bir baka dnce biiminin, kurtulu ve esenlik veren bir dnce biiminin anl ve temizlii alrd. Kendi kendine: te, insan erdemi! derdi, ekinceyi grdnzde kamak, kartnza, ocuklannza, evinize snmak ve orada, bu snlan yerin temiz ve i ac kucanda uyuyarak iyilemek... Tehlike, kk bir gzn sizi eken miKrk Hayatlar F. 7 98 KIRIK HAYATLAR KIRIK HAYATLAR 99 ninnini bir glmseme alevindedir. Bu alev, glmsemenin ekici bys altnda sizi karnzla, ocuklarnzla, yaamnzn mutluluuyle birlikte yakacak, yutacak bir yangn saklyor. Kurtulu, ondan kamaktadr. Yeter ki, ondan her zaman kamak olana bulunsun. Ve kaard. Ka kez kamak iin harcad gcn yor-gunluuyle ezilmi, hastalanm bir durumda, onu birka saat iinde aylarca savam kadar yorup kran bir bozgunlukla, kalan eyin yokluk acs cierlerini yorarak, bakm bekleyen bir hasta ykmyle evine gelir, birden balayan bir alma ateiyle odasna kapanarak; karsnda Vedide, uzakta Selma ile Leyl'nn grltleri, alrd. mer Behi, yalnz iinin iinde bu ekinceden uzakt. Hastalarnn iinde onu hastalklarndan baka bir nedenle uratran olmamt. Doktorluu, kendinden, insanlndan ayrlarak soyut bir kimlikle grnrd. O zaman bu mer Behi, yalnz hastalarn aclaryle inleyen, onlar ldrc szlardan kurtarmak iin insanlkst bir acnma ve sevecenlik simgesi olurdu. Onu ykan toplum yaamyd. Sanatnn bo saatleri ne zaman onu toplum yaamna yneltse, kendinde br Behi'in tm ak ve lgmliyle, varlnn her noktasnda ateten bir kadn istei yanan yaratn azdn duyar ve bu kiilii; brn yle korkun bir zorlamayla isteklerine yenik drmek, sonunda tamak isteyen bu zorla bastrlm ak tutkularyle birlikte yle bir kasrga iine atmak isterdi ki, bu boumadan hrpalanm kard. Yenik dt anlar da olmutu. Kendi kendine, evlilie byle bsbtn bal kalmasn eletirerek: Aptal! derdi, Bu evlilik mademki onun ak isteine karlk veremiyor; yleyse evlilik, aktan baka bir ey.. Onlar birbirinden ayrmal. kincisinden birincisine zarar vermemenin yolunu bulmak da, erdendik" kaygsmdaki vicdan susturmak bakmndan yeterli olmal. Bu yarglamann eksik yanlarm abucak grerek gler ve eklerdi: te, btn ktlk yapanlarn kulland 'nce vicdan aldatmak' kuraln ben de uygulamaya balyorum! Ama, elence evrelerinde geirilen gecelerin, o en, aklanamaz isteklerin, gereklemesi en olanaksz gl ereklerinin yak dokunulanyle insan hrpalan saatlerin atelerine kar ne yapmalyd ?.. Byle zamanlarda ne anlatlamaz byk aclar olurdu! nce, kendisini oyalayan birka insan yz bulunurdu. Birinin plak omuzlar, brnn giysisi, tekinin gzlerinde sezilen derin bir anlam, bir drdncsnn geerken duyulmu sesi... Btn bu ayr ayr eyler, onun ayr ayr damarlarn actarak titretirdi. mer Behi, birdenbire stnden atamad bir zntyle dolar; evreden yaan klarn prlts arasnda kapkara bir adam kesilirdi.

O plak omuzlar, dudaklarnn nnden, mermer antlarn soukluuyle geecek; o ipek giysinin hrts kulaklarnda bir alay sl brakarak uzaklaacak; o byl gzler gizinden bir ey sylemeden yitecek; u ses, biraz nce iini etkileyen u ezgili ses, ona, yalnz kendisine iki szck fsldamayacakt. nk btn bu arkalarndan titrenen, lnen eyler, sizin iin yabancyd! Onlarn tmnn sizin olmasn istemenize karlk, biri bile sizin olmayacakt. Onlar bakalarnnd, her biri bir bakasnn... Sonra onlar da, o bakalar da sizin kadar yoksundu. Onlarn da yreklerini yoran baka plak omuzlar, hrtl etekler, aldatc gzler, alayc sesler vard. mer Behi, byle elence toplantlarnda karanlk bir glge skntsyle dolard. Sonra bir yze, ruhunu kavrayveren bir bedene raslard. Bu, gen adamn tm 100 KIRIK HAYATLAR KIRIK HAYATLAR 101 I1 isteklerini, yoksunluklarn, belirtilememi duygularn, bir biim alamam dlerini ksaca toplayp bir araya getiren bir grnt z; bu grntnn evresindekiler de giderek snen bir ayla kesilirdi. Uzaktan ona bakar, sanki ruhu eriyerek onda emilir, yreinde derin bir znt duyar; birka saat can ekiir gibi olurdu. Bir kez, byk bir gece elencesinde, byle bir yzle karlamt. Bu, bir gen kzd. Biraz szlm yznn solgun rengiyle, iri gzleriyle, hafife ak duran ince soluk dudaklaryle hasta bir iee benziyordu. Sonra bu hasta grnyle elien yle cokulu, yle ocuksu bir neesi vard ki, herkesi evresine topluyordu. mer Behi, bu ondaki needen anlalmaz bir znt duyuyordu. Gen kz kaygl, topluluun ilgisini ekmemi, bir kyda unutulmu; kendisinden baka hi kimsece sezilmemi grmek isterdi. O, btn bu evresindekilere nedenini bilemedii gizli bir dmanlk duyuyor; gen kz elendirdikleri, onu oyalayabildikleri iin btn erkeklere kinleniyordu. mer Behi, onu yalnz kendismin grmesini istiyordu. Bu dans kasrgas, bu k alayan iinde onunla kalabaln arasnda kar karya, yapyalnz ancak ikisi kalmalyd. Ve o, herkese nem verilmezken, yalnz bir ruhun kendisi iin eridiini, szlp yok olduunu sezerek mutlulua erimeliydi. O gece bu gen kzn karsnda hayalinin kanatlan-masyla bir d kurmutu: Bir gece, bilinemez nasl bir raslantyle, onunla yalnz olacakt. O kadar yalnz bulunmak istiyordu ki o gece; kapkaranlk, tm evreni saklayan bir gece olacakt. Onlar bile birbirlerini gremeyecek, yalnz sezeceklerdi. O; kk, ince elleriyle mer Behi'in ban kendine ekecek, dizlerinin stne yatracak, bu siyah gecenin bilinmezlerle dolu gsnden geldii sanlan fltl bir sesle: Hani o akam? diyecekti, ok eleniyor grn-yordum. Bu, bir yaland, anlyor musunuz? Tersine, ok sklyordum: Tm evredekilerden, danstan, mzikten, elenceden; her eyden, her eyden... Yalnz bir kiiyi gryor ve onunla ite byle siyah bir gecede, her eyden uzak, yalnz onunla birlikte, ban dizlerimin stne alarak, parmaklarmla salarn tarayarak bunlar kendisine sylemek istiyordum. mer Behi, karlk vermeyecekti. O konuurken, bu geceyi kendisine sunduu iin gen kzn yalnz dizlerini pecekti. Bu gece hi bitmeyecek, hep byle srecekti. Gen adam bu dleri kurarken bir dostu onu dalgnlktan kard: Ne dnyorsunuz? Hi! Hi mi? Buna gerekten inanyor musunuz?.. Geliniz, sizinle tantrlacak biri var! Ve dostu, gen adam elinden ekerek tantrlacak kiiye doru yrmt. mer Behi, eer elinde olsayd, abucak geri dnerdi. Korkun bir ey yapmak zerey-

mi gibi rkyor; aznn kuruduunu seziyordu. Gen kzla konuamayacan, ba dnerek olduu yere yl-vereceini sand. Gen kz, mer Behi'i birden arlaan bir yzle karlad; sonra evresindekilere oynak bir glmsemeyle: Niin duruyoruz? diye sordu. Dostu, mer Behi'in kulana: Bu vals sras benim dedi, Yansn size vermemi ister misiniz? Be dakika sonra yeni bir vals balarken gen kz, mer Behi'in kollar arasndayd. kisi de arbal dav. ranyordu. Ancak birka szck konutular. Gen kz, 102 KIRIK HAYATLAR mer Behi'e, Biraz nce dndklerinizi ben de eksiksiz anlyordum, uzaktan... der gibiydi. Gen adam, birdenbire, onu dostunun yanna brakma zamannn geldiini dnd. Durdular. mer Behi, onu, koarak gelen arkadann yannda brakrken gen kz, kendisinden nce davrand: Saolun, efendim! dedi. Ve bir saniyelik aradan sonra ekledi: Yine grrz... Gen kz, imdi arkadann kollar arasnda o kadar neeli, cokulu, kendisini dansn byl dalgalarna brakarak byle akp gitmekte o kadar mutlu grnyordu ki mer Behi, ac bir incinmeyle abucak geree dnd. Bu gen kzn ruhu ondan, onun dnden ne kadar, ne kadar uzakt, Tanrm? Aralarnda ne bitmez tkenmez uzaklklar vard! Belki de, imdi onu kollarnn arasnda dndren adama yakn bir gelecekte ocuklar douracak, birdenbire yaamn somutluu iine decekti. Bu gen kzda bir gecenin u yarm saatlik dnden hi bir ey kalmayacak ve o, mer Behi iin, bir gece elencesinde karlalm, be dakika birlikte dans edilmi yabanc, snk bir yzden baka bir ey olmayacakt. Tm byleydi. Btn o sokaklarda, bahelerde, tede beride karlalm, size yaamnzn en prltl birka dakikasn geirten yzler; gzlerinizi anca sona eren dlerin uuculuuyle, saptanamayarak, anlalamayarak uup yok olan imeklerdi. Bunlar, sizi bir saniye parltl ve hi olmam bir evrende yaattktan sonra karanlklara boulup silinecekti. Ama, neden Yine grrz? demiti?.. Mademki yaam byleydi, mademki bu sonusuz bir dten baka bir ey olamazd, mademki dler hep byle kalacaklard; yeniden grmekten, ve bir daha zehirlenmekten ne kaakt?.. Gen kz, btn gece mer Behi'ten kk bir bakn bile esirgeyerek, bu be dakikalk tanmadan belleinde bir glge bile kalmam; danstan, mzikten mutlu, ara sra uzakta iftlerin arasnda yiterek, ara sra nnden geerek gidiyordu. Gen adam, bunald. Bu topluluk, onu boan bir skmatan baka bir ey deildi. inde, buradan kamak iin nne geilmez bir istek vard. Kendisini sokakta bulunca, k gecesinin souk havasndan byk bir esenlik duydu. Arabalarn arasndan syrlarak, emsiyesi koltuunda,, elleri paltosunun ceplerinde, hi bir yerde durmadan, fenerlerin sisli camlan arasndan kayarak, sokan slak talar stnde titreyen ctiz klarn karanla yakn aydnlnda byle uzun uzun yrmekten gelen yaban bir tatla, Taksim'e kadar kt. Kaldrmn kysnda bekleyen bir araba grnce eve dnmek aklna geldi. -Bu insan alayan dler ancak orada, evde yoktu. Ruh ve dnn bu gereksinme duyduu bakaldrmalarndan sonra kendisini Vedide'ye kar soyut bir su ilemi grerek ona daha fazla sokulur, onun yannda daha uzun saatler geirmek iin yollar bulur, suunun balanmasn onu daha fazla sevmekte arard. Hayalinin bu l domu iirlerinden, bu d gerek-sinliinden, baka bir eyle hrpalanrd. Bu, bedeninin birdenbire oluan bir cokusuydu. Bu, kann tututuran, btn sinirlerini sarsan yle ateli bir yel olurdu ki, onu hi bir eyi dnmeye zaman brakmayan bir hz ve gle ekip srklemek isterdi. Byle dakikalarda mer Behi, belirtilemeyen bir d iin ak ve sevime vgleri yazan bir ozan deil, yalnzlk yaamna uzaktan gelen .bir solukla sarholam erkek bir canavar olurdu. Byle zamanlarda i ekimesi 1U4

JSJ.K1JS. JtlAIAlJ-AK. yle ac, yenilie yle yakn sonularn ekincesindeydi ki, ok kez kendinden korkar, irenirdi. O zaman bedeninde bir sinir bozukluu olabileceini dnerek kendi kendisini, yaamnn btn ak ayrntlarn, eletirici gzle zmlemeye alrd. Evleninceye kadar yaamnda ak, hemen hemen hi bir rol oynamamt. Yaamnn gerek ak, evliliiydi, Vedide'siydi. Elencelerinde, bir gececik sren ilikilerinde, ele avuca smaz olmaktan ok, uslu bir gen diye tannrd. stelik, bu elencelerden, onu haftalarca byle yerlere gitmekten alkoyan bir irenme duygusuyle ayrlrd. mer Behi'te yle bir i temizlii vard ki, kendisine en az sahip olduu zamanlarda bile kiiliini knamaktan geri kalmazd. Gen adam, bu ekimelerden birinde yenilse, evlilik yaamn kk bir aldatmayla olsun kirletse, bunun kirinin her zaman kendisini izleyeceini; onu her zaman kendisiyle mutluluunun arasnda bulacan dnrd. Ve byle bakaldrma zamanlarnda, bir hastay iyiletirmeye alrcasna, kendi kendine: Hastalk ateini andran bu dnemleri atlatmak iin biraz direnmeli! derdi. * * * mer Behi, bir sre sessiz durduktan sonra gzlerini kaldrmadan karsna sordu: Gerekten, gitmemi istemiyorsan, onlardan zr dileyeyim, Vedide! Kocasnn byle bir szyle Vedide'nin btn kayglar yok olurdu. Biraz nce azndan lsz kaan o tmceden yle utand ki, kocasnn kafasnda beliren kukuyu yapmack bir dargnlk yaratarak gidermeye almak iin: Aa!. Siz de! dedi, Hi aka yapmayalm m? Artk size bir sz sylemeye de gelmiyor. KIRIK HAYATLAR 105 Sabahleyin mer Behi'i almak iin eve urayan Doktor Bekir Servet, yaya getikleri caddeden Nianta'na saparken, arkadan birden durdurdu; giysisinin dmesinden tutarak: Sana bir ey sylesem inanr msn? dedi, Seni armay onlar dnd. mer Behi, anlayamad; arkadana bakt. Bekir Servet, ekledi: Hastann ikinci bir doktor armay gerektirecek hi bir eyi yok. Nezle, gsne inmi, o kadar... nce baka bir doktora danmay, sonra da seni, kk Neyyir dnd. Eer neri Nebile'den olsayd., anlyor musun? mer Behi, gld: Hayr, hi anlamyorum. Yrmeye balayan Bekir Servet: Kurnazlk ediyorsun dedi, Eer seni Nebile d-nseydi, o zaman ben de" dnecektim. Neyyir'i nerede grmtn, dostum? Her yerde ya da hi bir yerde.. Veli Bey'in kzlarn herkes ne kadar tanrsa, ben de o kadar tanrm. stelik, Neyyir Hanm'n beni dnm olmasna ok ardm. Bekir Servet, hep alay eden tutumuyle karlk verdi : Ben hi amam. Bu, olsa olsa, kn beeni sahibi olduunu gsterir. mer Behi, holanmad bu konumay kesin bir karlkla bitirmek istedi: Beeni konusunda ablasndan pek geri kalmam sanrm. Bekir Servet, mer Behi'in en eski okul arkadala-nndand. Her eyiyle bir mahalle ocuu olan Bekir Servet, sokaklarn amurlarnda yetimi bir bitki kirliliiyle bym, yapraklarn amurlardan btn btne temizleyememiti. Cami avlularnda, ykk yerlerde birdirbir106 KIRIK HAYATLAR le, uzuneekle balayan okul kaakl, yava yava ders kitaplarnn ranl ekercinin tepsisine ya da mahalle mescidindeki mezzinin odasna sonra alnmak zere braklarak, Aksaray'dan kiralanm atlarla kale dnda gezintilere ya da Kumkap'dan tutulmu bir sandalla denize almaya kadar ilerlemiti. Arkadalar arasnda onun bambaka bir zellii vard: Tmnden kk olmakla birlikte tmne szn geirtmek... Ona, Pi Bekir derlerdi. nsan eken zelliinin nitelii bilinemezdi. Kar durulamaz szgeerlii-ne boyun een

tm arkadalar, mahallede hep birer takma ad tayan o Ategz Osmanlar, Bilya Hasanlar, Yenge Sleymanlar, Vurkzmaz Cemiller; Pi Bekir'. in kafasnda doan btn dncelerin birer oyuncayd. Ksa, kk, clz, fareyi andran bir grnm vard ve kprdakl, eviklii, taklganl, yapt ktl belli etmeyen ele avuca smazl o kk yapsna yle bir anlam katard ki, nce evde babasyle annesinden balayan Pilik san pencerelerden sokaa tam, btn ocuklarn azna dm; muhallebiciden bakkala, kavun karpuz sergisinden okula kadar yaylarak Bekir'in bir fotoraf gibi benimsenmiti. Bekir denilince bu adn uyandrd biim belirsiz kalrd. rnein, mam Efendi, gzn kapayarak mahallenin yazl defterinde Bekir adnda birinin bulunup bulunmad sorulunca, uzun uzun aramaya balard. Soran, bir ara eklerdi: Pi Bekir! O zaman mam Efendi, aramaya gerek grmeyerek gzlerini aar: Byle syleseniz ya! Pi Bekir, evet.. Ne yapm yine? derdi. Bu tanmla Bekir, belirginleirdi. KIRIK HAYATLAR 107 mam Efendi'ye arkasndan dilini karan; okulda falakann altndan kalkar kalkmaz bir gzn krparak arkadalarna srtan; Vurkzmaz Cemilin iki krek kemii arasna yumruu yaptrdktan sonra birden dnerek duvardaki rmcei izliyormueasma sessiz duran; nndeki ocuun kulana sprge pn soktuktan sonra gzlerini kapayarak, kendinden geerek tatl tatl ensesini kayan Bekir, ancak Pi Bekir denilince belir-leirdi. Ondan herkes yaknmaya bir neden bulur, ama, yine de onu severdi. Bir gln szckle, herkesin yaratlna gre dzenlenmi elendirici bir davranla btn tanyanlarn dostluunu kazanrd. Mahallede kzgnlyle n yapan mam Efendi'yi bile tek yumuatan yine oydu. Bir gn, mescidin duvarndan bir para sva drmek suuyle mam Efendi'nin yanma arlmt. Kzgnlndan kpren imam, sormutu: Mescidin svasndan ne istedin, bakalm? O, eksiksiz bir arballkla, aldr etmeden karlk verdi: Gerekti de onun iin, mam Efendi. ' Sonra aklamt: Bizim komu hanma, bakkaln karsna gtrecektim., biraz kendisine dzgn yapsn diye... Parmak kalnlndaki dzgnyle birlikte Kara Aye sanndan kurtulamayan bakkaln kars, mahallenin en byk yzkarasyd. mam Efendi, bu akaya o kadar glmt ki, suluyu cezalandrmaya gc kalmamt, Bekir'in bu konudaki akasn uzaktan uzaa duyan bakkal, onu dkknnn nnden geerken yakalam, kulan ekmiti: Svay kime gtrecektin, kime?.. Hele bir daha syle! 108 KIRIK HAYATLAR K-IK1K. HAYATLAR 109 Bekir, hi sesini karmam, cannn acmasndan ya-knmamt. nk, bakkalla iyi geinmek zorundayd; Ramazan yaknd, sonra denmek zere karagz takm alacakt. Bakkal, ocuun kulan ekti ekti, brakt. Bekir, abucak ban yana evirerek br kulan uzatt: Bunu da, kuzum, Tanr iin, lmlerinin can iin dedi, Biri uzun, biri ksa kalmasn! Annesi ona kznca kt yakarlara balard: Gzlerin kr olsun, baka bir eycikler dilemem, Yce Tanr'mdan!.. Boyun devrilsin, e mi? Seni teneirlerde uzanm greyim! Bann stnden bu karglar yaarken Bekir, uzaklarda dolar, frtnann gemesini beklerdi. Be on dakika sonra da eve dner, yavaa sokulur, Git, istemem! diye baran annesinin dizine ban koyar, yaltaklanrd: lrsem sen ne yaparsn sonra? Ben, senin tekne kazntn deil miyim? Senin onulmaz aclarnn orta, kara maan, pten minaren, austos bcein deil miyim? Ben lrsem o adam sonra seni ne yapar?

Kadnn yrei yufkalar, zellikle O adam konusunda bsbtn yenik derdi. Evet, Bekir, onulmaz aclarnn ortayd. Babasndan, o adamdan ektikleri, hep bu austos bceinin sevgisi iin deil miydi? Ne zaman gzleri yaarmaya balasa Bekir frlar, ayaa kalkar: Bas yirmilii! derdi. Aa! Bende be para yok, yirmilik ne gezer? Sonra karmam! Ana yakar bu.. Belki tutuverir de lrsem, br dnyada iki elim yakandadr! Bekir, bu szleri davranlaryle o kadar glnle. tirirdi ki, annesi yar alayarak; belki Tanr'ya yakar-yle benimsenip lverecek ocuun kursana bir para tavukgs indirecek yirmilii basard. O zaman" Bekir, parmaklarn akrdatarak ve bir havaya uydurarak, sevinten ldrm, ark sylerdi: Mangiz de, mangiz de, mangiz!.. Sokak kapsndan karken de, sokakta da annesi, olunun ark syleyen sesini dinlerdi: Mangiz de, mangiz de, mangiz! Ve dudaklarnn arasndan on dakika nce kan kar. gl szlerinin gcn azaltmak amacyle mrldanrd: Tanrm, sen onu koru! Ahrkap okuluna Bekir Servet adiyle geldi. Okula yazlrken, baka bir ad daha bularak, o eski sannn yinelenmesini engellemek gereini duymutu. Ancak bu, bo bir nlemdi. Bir gn kendiliinden, yeniden; mahalle yo-luyle deil, ancak ona yakt, onun yapsna, davranlarna, yaratlna bir kalp kadar uyduu iin o san yine meydana kt. Dersliin havasnda Pi BekiT ad utu ve herkes, stelik kendisi, bundan o kadar kvan duydu ki, artk Bekir Servet ad, ona yalnz dolabndan karlarak fralanp tlendikten sonra bir iki saatine giyilecek bir tren giysisi gibi, yabanc kald. Yeni adnn ssllne uygun bir arballk taslarken; gerek san ortaya ktktan sonra kendisini; asl kimlii, o her zamanki alaycl, an neesi ve yakksz davranlaryle birlikte sevilen mahalle ocukluiyle gstermekten ekinmemiti. Bu durumuyla tanmca da btn arkadalarn evresinde toplayan bir odak oluverdi. Dzenlenecek elenceler hep onun kafasndan kar ve o, elencelerin ruhu olurdu. Kt eylere yaratl bakmndan eilimi bulunduundan, bu elencelere ancak kulaktan kulaa fsltlarla anlatlabilen eitler de katard. P Bekirin en byk becerisi, bir erdemlik. sorunu yaparak bu elencelere katlmayanlar, zellikle mer Behi'i, kandrmakta grlrd. Onu bir keye sktrr, yan kafa tutarak, yar gldrerek: 'E 110 KIRIK HAYATLAR Aval, sen de! diye balard, Hep byle miskin miskin otur ite! Sonra yaplacak eyin kt bir ey olmadna yarayacak kantlar en gln biimde sralard. Sonunda mer Behi'i o kadar gldrrd ki, onun bayle belli belirsiz karg koymasn bsbtn kran bir tutumla: Artk ekinilecek bir ey kalmad derdi. Sonra da, sanki onun gnl kanisiyle birden bir beenme duymu gibi, cokuyla mer Behi'in ellerini tutar, olanca gcyle sarsarak eklerdi: Grndn kadar hmbl deilsin sen! Bekir, yava yava mer Behi'i yle etkilemiti ki, onun temiz kanna karm ktlk mikrobu gibi damarlarnda dolard. Ve mer Behi; irkin, kt bir ey nasl sevilirse, o tutkunlua benzer bir gereksinmeyle onu sevdi. Okulu bitirdikten sonra birbirlerinden ayrlmlard. Bekir Servet, istanbul dndaki kk devlet hastanelerinden birinde asistanlk buldu. mer Behi, Avrupa dn onunla istanbul'da karlat. Tek gzlyle, Macar biimi kvrlm byklaryle*, kl rengindeki eldiven-leriyle birlikte kavranm tpla ilgili bir sr dergilerle bu mahalle ocuuna raslaynca armt. Bekir Servet, bu eski arkadan nce arbal, stelik souk karlamt. Sonunda istanbul'a yerletim. Oh! Byk baar! Gnde bo iki saatim bile yok!

Sonra ,eski ilikilere ballk duyan ve yararl olmay amalayan bir itenlikle eklemiti: Dostum, balang her zaman gtr. Denemelerimle . her zaman sana yardma hazrm, inan. Byle souk balayan yeni iliki, birok raslantyla Macar biimi byk: Dolgun, dudaklarn yanlarnda incelip dzleen zamann nl bir byk modas. I KIRIK HAYATLAR canlandrla canfandrila bulutlardan syrlarak parlama, ya balayan uzak anlar gibi, yeniden g ve zellik kazanan bir dostlua dnmt. Bekir Servet'in Beyolu'nn yan sokaklarndan birinde bir odas vard. mer Behi'le ilk karlamasnda gnde iki saatlik bo zaman bile olmadndan yakman bu gencin Taksim Bahesi'nde, Tepeba'nda; elenilen ve zellikle kadn bulunan btn yerlerde geirilecek uzun zamanlar oluyordu. Beikta'a inmek iin ounlukla Beyolu'ndan geen mer Behi, onunla sk sk karlar ve yarm saatini arkadann yeni bir baarsna ilikin yksn dinlemekle geirirdi. Bir gn Beyolu'nda bir yerde otururlarken Bekir Servet, birden ayaa kalkm ve ona: zr dilerim, dostum demiti, Kayorum! Bir dakika nce Veli Bey'in kzlar gemiti. Yeniden karlamalarnda mer Behi: O gn kimi izliyordun? diye sordu. Bekir Servet, birden gerei syleyememiti. Ama sonra arkadann renmek iin stelememesinden sklarak kendi anlatt. lk gn, yle byle dnmeye meydan brakmayacak biimde balad: Yalnzca aile doktorlarym, anlyor musun? Hi sanldklar gibi deiller. Yakndan tanan, aarsn. Gerei, sylentilerle o kadar elikili bulacaksn ki... Bir kez de bu sylediklerini unutarak: Mutluyum demiti, Yaammn en byk ak Nebile, benim iin ldryor. Tanr'dan, biraz uslu davranyorum da., yle olmasa... mer Behi, arkadann szn yarda braktrarak: Evlenme kesin! demiti. Bekir Servet, evrende her eye olabilir gzyle bakaryalnz buna olaslk vermiyordu: Evlenme, hi bir zaman! Her ey olabilir yalnz o di 112 KIRIK HAYATLAR olmaz.. Evlenmek iin az ok sana benzemeliyim. Sen, ta okuldan beri bir para, nasl diyeyim?.. mer Behi, glerek, bu bulunamayan deyimin zorluundan arkadan kurtarmt: Hmblcaydm! * * * Sahire Hanm'm yannda, ince bir bartsyle omuzlarna yle athvermi ho bir yeldirmeyle yalnz Nebile vard. mer Behi, Bekir Servet'in gerekli grd bir gevezelikle hastaya ilikin dncelerini dinledikten ve hastay yokladktan sonra, yeil gzlerinin iinde kendisini yine gzel gstermek isteyen bir kadn glmsemesiy-le bakan Sahire Hanm'a: Nezleniz hafiflemi dedi, Arkadamn yntemlerine eksiksiz katlrm. ksrklere gelince: Onlar iin yaknma deil, sevin belirtmelisiniz. ksrmek kadar gs temizlemeye yarayan bir ila olamaz. stelik, yaknmalarnza bakmadan Bekir Servet Bey, uruplarnza sizi ksrtecek eyler koyarak dzencilik yapyor... Grdn m, Nebile? Ben sylemiyor muydum? Bu uruptan kullandka ksrklerim bsbtn kabaryor, diye.. Saolun, beyefendi, beni aydnlattnz. Bundan sonra Nebile bana urup iirtebilirse... Nebile, ilk kez mer Behi'e dorudan doruya sz yneltti:

Bilmezsiniz, efendim; annem ne kadar ocukluklar yapyor? Bir kak urup iirtmek iin saatlerde yalvarmak gerekiyor. nce ve akyan bir sesi vard; bunlar sylerken ocuka bir yaknmayla titriyordu. mer Behi, ancak bu birka szc konutuu srece bakt ona. Yeille sardan hangisine daha yakn olduu pek kestirilemeyen gzlerinin, sesindeki ezgili yaknmay glendiren kaygh ve scak bir bak vard. Bu bak, biraz szgn gzkapak-lannn arasndan kadifelenerek kayyor ve baygn bir durula akn deitirmekte gecikiyordu. Kanatlar ok titrek ince burnunun, uuk pembe dudaklarnn, koyu bir st mavilikleriyle donuk beyaz teninin arasnda bu rengi bilinemeyen gzlerin dalgalarndan bir panlt uuyor ve onu, gece kibrit yle grlm bir yze benzetiyordu. mer Behi daha karlk vermeden, Nebile; annesinin yatann yannda duran saate bakt ve birden neeli, ocuksu bir abuklukla; dantelelerin arasnda bileklerini ak brakan bir davranla, kollarn kaldrd: Aa! dedi, On dakika geirdik. Akar gibi bir yryle mer Behi'in yanndan geti, yatan yanndaki masaya kadar gitti; arkasna bakmadan: Bekir Beyefendi, bana yardm eder misiniz? dedi, Ben ka tutaym, siz ieyi aln. Sahire Hanm, yatandan: Bu kz beni uruplarla bitkinletirecek diye szlanyordu. Bekir Servet, tek gzln takmt. Omuzu Nebile'-ye hafife dokunuyor, urubu ienin ekerlenmi azndan aktmaya alyordu. mer Behi, onlar arkalarndan yan yana, omuz omuza gryordu. Bekir Servet, dudaklarnn arasndan Nebile'ye bir eyler sylyor gibiydi. Gen kz, onu dinlemiyormu gibi grnerek, ban evirmeden, mer Behi'le konumasn srdrd: Greceksiniz ya, sizin yannzda hi direnmeyecek. * Uslu ocuk olacak, annesinin her szn dinleyen bir ocuk.. Siz bilir misiniz, doktor; ben annemin annesiyim! Deil mi, anne? Sahire Hanm," ka grnce dudaklarn bzd. Zorla aktlacakmcasma azn skyor, ban evirerek, siKnk Hayatlar F. 8 nirli bir glle sarslarak elini sallyor, Gtr! stemem! demek istiyordu. Nebile, bir koluyle, yeldirmesinin bolluklar iinde tm ince ve uzun boy pounun dalgal uyumunu gsteren bir yaslanla annesinin ban kucaklad. Bir yandan da, dklmesin diye eliyle ka uzaktan tutuyordu. Annesinin yabansln mer Behi'e gstermek isteyen bir glmsemeyle, sesi bir ocuu aldatan yaltaklklarla dolu, yalvard: Oh, benim minimini, sz dinleyen ocuum! Annesini hi krmaz. te, imdi azn aacak! Nebile, bu kk gldry yle doal bir beceriyle oynuyor ve bu ocuunu aldatmak isteyen anne oyunu ona o kadar yarayordu ki, mer Behi dalgn, dudaklarnda bir glmseme, ona bakyordu. Sonunda hasta, urubunu itikten sonra, bu yavan eyin tadn unutmak istiyormucasna gzlerini kapayarak ban yastna brakverdi. Nebile, ka el bezine silerek yerine koymaya alyordu. mer Behi, artk burada fazla kalmann yersiz olacan dnd ve Bekir Servet'e gzleriyle, Gidelim! dedi. Arkada da bu dncede olduunu gstermek iin bir iskemlenin stnde duran eldivenlerini ald. mer Behi, izin ister bir durumda ayakta bekliyordu. Bekir Servet, arkasn mer Behi'e vererek Nebile'ye yaklat; yava sesle bir ey syledi. Nebile, mer Behi'in kendisine bakan gzlerinden sklmayarak, tersine, Bekir Servet'e karlk verirken gzleri mer Behi'in gzlerinde, oynak bir kahkaha salverdi: Oldu! dedi, Kadn, alt ay sonra beni de ayrtsn, oluna'baka bir kz arasn.. Ne iyi bir evlenme olurdu!.. Sonra Bekir Servet'i brakarak, gideceklerini yeni sez-micesine, mer Behi'e kotu:

Gidiyor-musunuz, efendim? Bilseniz ne kadar gnl esenlii verdiniz.. Bekir Servet Bey'i, ne yalan syleyeyim, beni biraz aldatyor sanyordum. Sonra, birden baklarna yakar katt: Yine gelirsiniz, deil mi, doktor? mer Behi, artk gitmek, bir daha da buraya hi gelmemek istiyordu. Nasl bir ba olduunu sezmeksizin, bir dakika nce Nebile'yi Bekir Servet'le yle gizli kapakl, yle glyor grmekten, tpk bir gece kendisini bir elenceden karan zntye benzer bir ey duymutu. Bu duyguyla Nebile'ye karlk verdi: Bekir Servet Bey'in beni aratacan sanmyorum. Ama o, gerek grrse... Hasta dalgn yatyordu. Nebile'ye esenlikler dilediler. Bekir Servet nden yryordu. Geerlerken kapnn cicim* perdeleri salland; arkada birden durarak perdenin iki kanad arasndan grnen kvrck sal baa: Vay, siz orada mydnz? dedi, Ben de dnyordum... Bu ba, tpk biraz nce Nebile'nin bakyle Bekir Servet'e karlk verirken mer Behi'e bakarak, gzlerinde burada yakalanmaktan doan ocuka bir sevin dalgasyle, bedeninin bandan aasn perdelerin iinde sk sk saklayarak karlk verdi: Oh! Bir sreden beri buradaym, dinliyordum. Bekir Servet, mer Behi'e dnd ve bir ocuk ban andran bu kvrck sal, glmser gzl ba eliyle gstererek: Size tantraym dedi, Dnyann en ok konuan, en ok glen ye insana en abuk danlan bir kk hancicim: Ensiz olarak dokunmu paralarn yan yana eklenmesiyle meydana gelen, perde ya da rt olarak kullanlan nakl ince kilim. m.. On sekiz yanda diyorlar, ama ben inanmyorum; se-kizden fazla olmadna ant ierim! mer Behi, hafif bir selm verdi. Ba da, bunu glmseyerek karlatktan sonra, birden perdelerin arkasna ekildi. ki arkada, sokakta bir szck bile konumadlar. Sonra mer Behi, birdenbire: karken Nebile Hanm'a bir eyden sz etmitin. Sanrm, bir evlenme sorunuyla ilgiliydi, deil mi? diye sordu. Bekir Servet, aknlkla: Anladn m, dostum? dedi, Sen nerelerdesin, rica ederim? ki aydan beri istanbul'da bundan baka bir ey konuulmuyor. Talat Bey'in annesi, sonunda gelinini bandan att, imdi de oluna Nebile'yi almak istiyor. Bu, mer Behi iin o kadar inanlmaz bir eydi ki, durdu; doru konuup konumadn anlamak iin Bekir Servet'e bakt. Uzaktan uzaa bu yky bilirdi: Ac bir gelin-kay-nana yks.. Gzel, daha ocuk yata bir gelin; yine daha ocuk, daha byklar kmaya balamadan kiilii, mutluluu grlmek istenerek evlendirilmi bir olan.. Sonra bu iki ocuun arasnda, olunun kendisinden baka bir varla balanmasna dayanamayan bir anne... Ne o kzda kocay elinde tutacak kadar bir yetenek, ne o kocada annesinin elinde balmumundan bir oyuncak yu-muaklyle istenilen biime sokulmaktan kendini kurtarabilecek bir g vard. Anne, hi bir zaman yatmayan bir kskanlkla ilk gnden beri gelinine dmanlk duymutu. Zavall gen gelin, bu dmanln bir dakika bile snmemesi, bir kk acmas bile grlmeyen srekli zntsyle saranp solmutu. Sonunda, talihin bir uursuzluuyla bana arpan bu korkun yumruun altnda aran, kendinden geKIRIK HAYATLAR 117 en mutsuz gen kadn, bu daha ocuk kadn, bir gn iki bohayla bir arabaya bindirilerek babasnn evine gnderilmiti. Anne hanm, zaman yitirmeden evreye duyurmutu: Olunu yeniden evlendirecekti. Kadn, Hem de o rfntnn stne! diyordu. Karsyle gizlice haberleen olunu yine onu dnyor grdke de, daha ok parlayan bir kzgnlkla, baka bir gelin aryordu. mer Behi'le Vedide, birka kez Talat Bey'in annesine, gelin arayan gzlerle, Kthane'den dnerken ras-lamlard. Vedide, bu tutuma kar karak: Ama niin annesini dinliyor? Karsn sevdiine gre, onun yanma gitsin demiti.

mer Behi, karsnn temiz dnce biimine smayan bu konuyu bir szckle zmlerdi: Para! Evet; insan, drt yz kuruluk aylkla* evlenirse karsnn kollarna atlamaz, annesinin dizinde yatmak zorunda kalrd. Vedide: yleyse neden evlenirler? diye sordu. mer Behi, karlk verdi: Mutsuz olmak ve bakasyle mutlu olacak bir zavally da birlikte mutsuz etmek iin! Yalvarrm, karcm, sus! Bu konularn bana ne kadar dokunduunu, beni nasl hasta ettiini bilemezsin! Karsna susmay tlerken, kendisi cokuyle konumasn srdrrd: Bu gibi evlilikler toplum yaam iin ne korkun, ne ekinceli bir hastalktr! Sonra, bunun ne kadar umursa* drt yz kuruluk maa: Romann yazld yllarda Osmanl mparatorluunda maalar aln lira zerinden hesaplanrd. Drt yz kuruluk maa, bugnn aa yukar 3 bin 500 lirasdr. 118 KIRIK HAYATLAR maz, temiz duygularla yayldna, snnet edilir, okula balattrlr gibi ana babann ocuklarnn sevinli gnlerini grp mutluluk duymak iin dzenledii evlenmelerin nasl yapld incelenirse, insan aar. Ana baba, bu 'ocuklarnn sevinli gnlerini grp mutluluk duy-ma'nm buna mrvvet diyorlar altnda ne cinayetler saklandn bilseler, titrerlerdi. ocuk, okuldan kar kmaz, stelik kmadan, byklarnn biraz terledii grlse, evre ne yapacan arr: 'Yetiti, byd: artk torunlar okamak zaman geldi' denir. Bu ocuktan bir koca, bir baba yapmak isterler. mer Behi, biraz daha taarak konuurdu: Ancak bundan nce yaplacak bir ey var: Her eyden nce ondan bir adam; kars iin bir koca, ocuklar iin bir baba olabilecek bir adam yaratmak... Bugn evlendirme araclyle mahalleden mahalleye, kapdan kapya srten kadnlarn ellerinden mektuplarla fotoraflar toplansa, ana babaca bu 'Sevinli gnleri grlerek mutluluk duyulacak' mutsuzlardan ne gln, akn; glnl, aknlyle birlikte toplum iin ne ac, korkun bir yn oluurdu. Byklar yeni yeni terlemi ocuklar; kimisi okuldan yeni km, istanbul'a yerlemek iin bir arka aryor; kimisi filan bakanln filan kolunda parasz yeni greve balam, kendisine yarar dokunacak bir iliki kolluyor... Birinin annesi ldkten sonra babas evlenmi, olunu frlatp atacak bir yer aryor; baka birinin, gz almasn diye, bir an nce ba balanmak isteniyor... Bunlar yle ocuklar ki, kendi kendilerini ynetmek iin braklsalar, boulurlar. Sonra onlara, 'te size bir kariyle bir sr ocuk. Yaamda; bu evrin tinin dalgalar iinde, kendinizden baka onlar da kurtaracaksnz!' deniliyor. Bu clz ocuk kollar, doal olarak, byle zor bir grev iin gerekli g4CIRIK HAYATLAR 119 f c bulamyor. O zaman hep birlikte; kendisi, kars, ocuklar yle bouluyor. Vedide, ok kez yalvarrd: Susunuz, sevgilim! ime baygnlk geliyor. Demek, imdi de Talat Bey iin Nebile isteniyordu. mer Behi, aknlndan gzlerini Bekir Servet'ten ayramyordu: Nebile de bu yabans neriye glyordu, yle mi? Bekir Servet .arkadann koluna girdi, dudaklarnda ince bir glmsemeyle karlk verdi: Bak, bu konuda kesin bir kanm yok. Benimle bu ii grrken hep glyor. nk bir gn Bekir Servet Bey'in kars olmak da var! Aka syle: Bu, bir kadn iin o kadar hafife alnacak bir evlenme olmasa gerek, deil mi? Ancak, Bekir Servet^Bey, ok ll.. Nasl anlataym? Yani, ok ekingen, evlenme iinde bir adm bile atmak iin alt aydr kesin bir yargya varamyor. yleyse, ii abuklatrmak. Araya baka bir evlenme olasl koymal; anlyor musun? mer Behi, sesinde saklanamayan bir sertlikle:

Bunu anlyorum dedi, Ama anlalmayan baka bir nokta var. Mutsuz bir kza hi bir zaman gereklemeyecek bir umut verdiine gre... Bekir Servet, abucak szn kesti: zr dilerim, yalnz umut deil, baka eyler de veriyorum. . Elini i cebine sokarak para czdann gsteriyordu: Terzinin faturas burada duruyor. imdi oraya ura-' yacam. Sonra birden sesini deitirdi. nandrmaya alan, arkadann dncesini iyice etkilemek isteyen yava, tatl bir sesle ekledi: Evlenmek, kukusuz, iyi bir ey.. Toplumun nemli 120 KIRIK HAYATLAR bir tresi, varlnn z.. Ama kimi erkeklerle kadnlar iin hi de byle deil. Bugn bir Bekir Servet'ten bir mer Behi yapabilir misin, dostum? Bana, kahvelerin sigara dumanlaryle dolu havas, Beyolu caddesinin kadn kokusuyle akan alayan, bir gazino kesinde iilmi drt kadeh rakdan sonra bulutlu gzlerle, bulutlu bir kafayla gece dolamalar gerek... Beni bu evreden karp da neydi senin ocuklarn adlar? Oh, ok gzel ocuklar, pek tatl, pek ince ocuklarn arasra sokar da, 'Her zaman bunlarn cvltlarn dinleyeceksin!' dersen, Bekir Servet belki bir ay dayanr. Ama sonras iin bir ey diyemem. yle sanyorum ki, bir gn birdenbire yuvasndan kaar ve bir Nebile bulmaya gider. yle az raslanan bir yaratk, bir ince iir ki, trl d arklaryle ilenerek okunacak, gidilip dizlerinin kysnda oturulacak, o minimini, yumuak, beyaz, canl bir iei andran eller plecek.. Onun iin dndnz lgnlklar, ipek eteklerinin ucundan serpilecek; bu d ieklerini onun ince, o avularnzn iinde okaya okaya doyamadnz ayaklarna ineteceksiniz. Sonunda o, artk sklp da tutulamam bir esnemeyle size, 'Yetiir!' deyince ayaa kalkacaksnz; terzinin denmi faturasn masann stne, gstererek ya da gstermeyerek, yavaa braktktan sonra gideceksiniz. imdi Nebile'yi, bu iiri; burnu akan ocuunu emziren bir anne yapabilir misin?.. mer Behi, ayrlmak iin elverili bir durum gzlyordu; arkadana daha fazla konuma olana vermedi: Bilirsin, dedi, Senin bu dnce biiminden ho* lanmam. Bence, burnu akan ocuunu emziren bir anne, gerek bir iirdir. Deeri, terzilere denmi faturalarla deil, elleri plerek ykseltilir. Bu bakmdan, isterim ki, Nebil'e de erdemli bir babaya, senin adlarn unuttuun KIRIK HAYATLAR 121 Selma ve Leyl'ya benzeyen iki ocuk armaan edecek bir anne olsun... nan, bugn ona, ykma uram bir kz kardee acrcasna acdm. Bekir Servet'in elini abucak skt, ama arkada bu eli brakmad: iyi yapmyorsun dedi, Acmak, ok tehlikeli bir eydir, bilir misin? mer Behi, onun ne demek istediini dnmeye gerek grmeden Bekir Servet'ten ayrld. Saatine bakt. Birden, kendisini bekleyen hastalar aklna gelerek mrldand : Ne kadar ge kalmm! mer Behi, akam st evinin nnde tramvaydan atlarken, birka adm tede bir konak arabasnn beklediini grd. Onu byle gelip aldklar ok olurdu. Selma ile Leyl, evin nnde, kk bahede oynuyorlard. Selma, stne atld; yanaklarna yetiemedii iin kolundan pyordu. Gnn nemli olayn da bilirdi: Suzidil, Ferit'le birlikte gitti, baba! Leyl da koup gelmiti: Bana ne getidin, bebaba? Ne getidin?.. mer Behi, Leyl'ya: Bugn eker yok, nine kadn! dedi. Sonra onu susturmak iin, hasta ocuklar kendine sndrmak amacyle cebinden eksik olmayan kk ekerlemelerden bir tane verdi, Ben artk dersimi rendim, beybaba.. Z, z.. deil mi, beybaba? imdi iyi sylyor muyum? diyen Selma'ya sordu: Suzidil nereye gitti, kzm? Kapdan Vedide seslendi:

Bey, imdi Suzidil'i brakn. Sizi ierde bekleyen var. mer Behi ieri girince yava sesle: ekure Hanm, ierde iki saattir sizi bekliyor. Ya122 KIRIK HAYATLAR KIRIK HAYATLAR 123 nna gidiniz, ben artk kendimi tutamayacam dedi. Vedide'nin gzleri dolu doluydu. mer Behi, hasta bakm odasna girdi; ekure'yi, yannda dads, kendisini ayakta beklerken buldu: Bugn ehirde miydiniz, efendim? diye sordu. ekure: Evet dedi. Bu sabah yalnz dadmla birlikte... imdi artk o kadar iyiyim ki, bugn ilk kez istanbul'a iner inmez sizi grmek istedim. Size byk bir teekkr borluyum, deil mi efendim? Beni yle zenle, bir aabey zeniyle iyiletirdiniz ki... Gzlerini indirerek, dizinin stnde arafn kvran parmaklarna bakarak, yava bir sesle ekledi: Ben, ne yalan syleyeyim, yaamak iin o kadar byk bir istek duymuyorum. Ama babamla annem., onlar hep gzmn iine bakyorlar. Tek bir kz., kukusuz haklar var. Yapyalnz kalrlarsa ne yaparlar? Onlarn adna da size teekkr etmeliyim. Gzlerini kaldrd, mer Behi'e bakyordu. Sonra bak, ters bir akla, dadsna dikildi. Ondan, baka bir konuda sze balamasn bekliyor gibiydi. Nasl balang yapacan arm grnyordu. Sonra birdenbire konutu. Szckler, nce azdan, karanlkta tutunarak yryenlere zg bir duraklamayla, hafif teklemelerle kyordu : Sizden kk bir dileimiz var, efendim. Dileyen benim.. Dadm bilmiyor, imdi o da aracak. Kanma gre, kyden imdiye dek beklenen yararlar salanm oldu. Ben. biraz da kuruntuma kaplyorum belki.. Kyde daha fazla oturursak elde edilen btn yararlar yitire-cekmisim gibi geliyor bana... Anlatabilivor muyum, efendim? Dilediim ey, sizin iin o kadar kolay ki... Babama bir iki sznz yeter. " mer Behi, hastalarn bu tr yadrganan isteklerine alm doktorlara zg, bir glmsemeyle: Sizi ok iyi anlyorum dedi, Ky, size fazla alnm bir il etkisi yapyor, biraz tiksiniyorsunuz. ekure, sevindi: Oh, ok iyi buldunuz! Btnyle yle.. Ben bunu bulamyordum. Evet evet, artk kyden; bana iki ay nce verdiiniz, bilmem ka kez de yinelediiniz o ila kadar, tiksiniyorum. mer Behi: zin verir misiniz, sizi ksa bir yoklamadan geireyim? dedi. ekure, doktor yoklamalarna alm bir hasta usta-lyle arafnn stn att, belini gevetti; abucak gmleinin dmelerini at, korsasn bollatrarak ekti, dadsnn kucana att ve- onun rahata soyunmas iin pencereden sokaa bakan mer Behi'e: te efendim! dedi. mer Behi; bu hasta ve bitkin gsn iki omuzun-dan tuttu; onu dikletirerek dorulttu; ekure'nin srtnda kalan ince gmlekleri eliyle svazlayarak dzeltti. Parmaklarnn ucuyle bir noktay, kendince bilinen bir noktay, aryor gibiydi; kulan oraya koydu: Soluk alr msnz?.. Biraz ksrr msnz?.. Biraz daha.. imdi soluk almaynz... Alnz. Biraz daha ksrnz. Ve ekure, doktorun elinde uysal, istendike kollarn indirip kaldran, ban sallayp gzlerini yuman bir bebek gibi soluk alp ksrrken. zavall bitkin cierlerinin iinde soluunu tutmaya alarak yeniden ksrrken mer Behi'in

kulaklar, sanki bu gsz cieri delip geen i keskinliiyle hasta gsn ilerinde geziyor, onu btn sakat yanlaryle gryordu. Ka kez, ka yz kez byle bitkin gslere kulak124 KIRIK HAYATLAR larn yaptrm, Soluk alr msnz?.. Biraz ksrr msnz?.. Biraz daha, biraz daha szlerini yineleyip durmutu. Kula, ona bildirirdi: te burada! Evet, hastalk oradayd. Byle zamanlarda gizli bir canavar bulmu kadar sevinirdi. Ama bu canavarn keskin trnaklar vard, onlar gstererek dmanlk ve fke dolu gzleriyle mer Behi'e bakar; onunla, onun gszlyle alay ederdi. Biraz daha ksrmenizi isteyebilir miyim? ekure, yalandan oyunlar yapyordu. mer Behi, birok hastasnda bu dzencilii grmt. Onlarda, doktorlarna kendilerini biraz daha iyi gstererek, gerekte de biraz daha iyi olmak umudu var denebilirdi. mer Behi, parman gezdirerek vuruyordu: Yine burada bir ar duyuyorsunuz, deil mi? ekure, ksa bir duraklamadan sonra: Eskisi kadar deil, efendim dedi. mer Behi, bu sesi, yalan syleyen bu hasta sesini ok iyi bilirdi. Parman oradan ayrmyor, orada kendisine durmadan alayc gzlerle bakan hastala, te, burada, parmamn altndasn, seni orada gryorum; yalnz skamyorum! der gibiydi. Evet, yalnz skp ldremiyordu. Byle zamanlarda iinin, bilimin, doktorluun gszlne kar byk bir ayaklanma duyarak hastalarnn yzne barmak isterdi: Haydi, gidiniz! Elimden hi, hi bir ey gelmeyecek! Anlyor musunuz; hi hi!.. Sonra, gszlkten doan bu ac ln stne kapanarak; mutsuz insanlk, mutsuz yaam iin byk bir umutsuzlukla alamak isterdi. Yoklamas bittikten sonra gen kadnn karsna geti ; gerek duygular hi bir zaman anlalamayan bir gldr sanats, bir doktor glmsemesiyle: Az kald bana kt bir yanllk yaptracaktnz, efendim dedi. ekure, anlayamayan gzlerle bakyordu. mre Behi, eksilmeyen glmsemesiyle szlerini srdrd: Eer sizi bakp yoklamay dnmeseydim, kyden ehre yerlemek iin gsterdiiniz nedenlere aldanacak-tm. Sizi o kadar iyi, kyden o kadar yararlanm buldum ki, imdi ehre inmenize izin veremeyeceim! ekure, yantlayamad; arafnn stn omuzlarna ald. Sonra karsnda bekleyen mer Behi'e bakmadan, dargn bir sesle: Evet., ama benim iin kyden inme nedenleri var dedi, Size anlatlamayacak nedenler... Son szleri ok yava bir sesle sylemiti. Bir saniye kadar ar bir sessizlik oldu. mer Behi, gzlerini kaldrmayan ekure'ye, yannda bir ey sylememek iin yutkunan dadsna bakyordu. Sonunda dad, kendini daha fazla tutamad, ekure'ye doru eildi: Niin beyefendiye dorusunu sylemiyorsun? ekure, ban kaldrd. Gzlerinde derin bir kararllk, yanaklarnda ateli bir dalga vard: Bakn, efendim dedi, Size dorusunu syleyeyim. Biz kye gittiimizden beri kocam haftada iki gn eve gelmiyor. stelik bir kez btn bir hafta gelmedi. Bu konuda ocuka birok nedenler buluyor. Bunlar ben sylemeden siz bilebilirsiniz: Grevden ge klm da yeti-ilememi ya da deniz biraz ktym de vapura binmeye yreklenilememi gibi... Btn aldatlan kadnlara sylene sylene bellee "kazlm eyler. Ben, hep inanyordum. Bu da ok doal deil mi? 'Hayr yalan sylyorsun, hep onun, Bayan Rafet'in yannda kalmak iin.. diyemezdim ya... Oysa gerei; Rafet'e ehirde bir ev tutulduunu, benim kyde bulunmamdan yararlanarak orada kaldn ok iyi biliyordum. stelik, imdi buraya gelirken, evin nnden getik. Eer ieri

girilebilseydi onlar, ikisini birlikte... ekure, sustu. ok ksa bir sessizlikten sonra gzlerini mer Behi'in gzlerine dikerek: Anlyor musunuz, efendim; kyden niin inmek istiyorum? diye sordu. Karlk beklemeyerek dadsnn kucandan korsa-sm ekti, gzleriyle onu giyebilecek bir ke aryor gibi grnd. Sonra mer Behi'in yazmasasnm stndeki gazeteye uzand: Gerekli mi efendim? Hayr, alabilirsiniz. Korsasn sinirli parmaklarla gazeteye saryor; mer Behi, de dudaklarn srarak, verilmesi gereken karl dnyordu: Bugn konakta msnz? diye sordu. Gen kadn, korsasn dadsna uzatt; gitmek gereini belirtircesine peesini dzeltti: Evet.. Bugn, belki yarn ,belki de her gn... mer Behi, ekure'nin dncesinden hi bir zaman dnmeyeceini anlamt: zin verir misiniz? dedi, Babanzla greyim? ekure, ayaktayd: Kukusuz, efendim. Gerei de syleyebilirsiniz. Vedide, talkta onlar bekliyordu. ekure'yi byle ilk kez yakndan grm, bu mutsuz kadn iin derin acn-mazla kark bir sevgi duymutu. Sarlp pmemek iin kendisini g tutuyordu. Mutlu Vedide ile mutsuz ekure, birbirlerine esenlikler dileyerek ayrldlar. Kar koca yalnz kalnca derin derin baktlar. Vedide, kendini tutamad, birdenbire gzlerinden yalar boand; hemen oraya, talkta bir sandalyeye oturdu. ki eliyle yzn kapayarak, hasta gsyle biraz nce kapdan kan karayazgl kadn iin bolbol; zntsnden titreyen dudaklarla kmldamadan duran kocasnn karsnda, uzun uzun alad. VEDDE, Suzid'in yksne hi amad. Onda, ilk gnlerdeki parlamann yava yava yerini tutan bir durgunluk, kocasyle kaynanasndan yaknmada bir geveklik, pencerelerin nnde uzun uzun durmalar, btn grnnde artk bu dargnln son bulmasn bekleyen bir umut glgesi, sabahleyin mutfakta Sabriye Kadn'a yordurulan dler, daha sonra Andelip, Bac'yle bir bakasnn ayak sesi duyulunca kesiliveren fiskoslar sezmilerdi. Ve tm bu kk eylerin belirttikleriyle kocas, Suzidil'e dnmezse; Suzid'in kocasnn ayana gidecei yargsna varmlard. mer Behi, yalnz: Kadnlar genellikle byledir demiti, Kocalarn bir kez severlerse, sevgilerini yenecek hi bir g yoktur. Kocalarnn acmazl da, irkinlii de, geimsizlii de onlar kendilerini dven, kran eli pmekten, ayaklarnn altnda srklenmekten alkoyamaz. Ama, bir de sevmezlerse... Vedide, Andelip Bac'ya ayor: Hep onun bann altndan km diyordu. Andelip, Suzidil gittikten sonra gizi saklamaya gerek grmemiti: Aa, kukusuz, Hanm'm; koca ekmei bu.. Tanr, kimseciklere baka ekmek vermesin. Ayp deil kadnm, ayp deil. Kocasn kukusuz arar, dvse de arar, svse de arar... Sonra, knal sal ypranm ban nne eerek, birka szckle tm yreini ortaya koymutu: Kocasndan ayrlsa daha m iyi olurdu? Sonra acnacak, dvnecek deil mi? Kukusuz, Andelip Bac, kocasn kartan ilk kzgnlk dneminin yatmasndan sonra acnm, dvnmt! Adam, bir kez deil, kez stne evlenseydi de, yine birlikte olsalard! Ortaklarnn ocuklarna bakard, onlardan bir ikisini stne alrd. akn! O zaman adm banda bir koca var sanm, Biri olmazsa br demiti. Ama nerde koca?.. te, hep bekliyordu. Andelip Bac'nn o birka szcklk dncesinin iinde bunlarn tm vard; kuru, sska gsnn kabarnda, Nerde koca? diyen bir dvnmenin ac i ekii sakl gibiydi. O akam hep mer Behi'in evresinde dolat, onun gzlerini arad. Gen adam, gizlice karsna glerek dargn duruyor, yalandan bir inatla gzlerini Andelip Bac'nn bsbtn klen kambur bedeninin stnde gezdiriyordu. Bac, o kadar

akn, bu dargnlktan yle zgnd ki, gzlerinin, Ayp m ettim, Beyim? Aa, hi ayp deil! diyen yalvarna en sonunda acyan mer Behi: Ee, Bac dedi, Suzidil'i gnderdin, ha? ok kt de olmad, bir bakma, iyi ettin, Bac.. Ayp deil ya, her kadn kocasnn yannda gerek. O zaman Andelip tat: Tanr yaamn uzatsn, Beyim; Tanr, fidanlarn* balasn. Grdnz m, Beyim durumdan nasl anlar?. Sonra, arada ocuklar da var... Gzlerini szerek, ban eerek ekledi: Ee, ayplanmaz! fidan: ocuk anlamnda... Bu Ee.... sz trl deerli anlamlarla uzam, uzamt. Kar koca, kahkahalarn salverdiler. Ne olduunu pek bilmeden, halnn stnde yuvarlanan Selma ile Leyl da bu kahkahalara katldlar. Bu srada evin nnde bir arabann durduu iitildi. mer Behi: Kukusuz, hasta iin... dedi. Doktorluk yaamnda her zaman byle gelip ondan yardm bekleyen, iyilik dilenen bir gereksinme eli, zavall insan acsnn kurtulma umuduyla titreyen bir eli vard ki, her an bu kapnn ngrana basabilirdi. O zaman, sona ermi sanlan bir gnn skntlarna yeniden gmlmek zere, kendisine ayrlm saatlerden geerek, o gn sabahtan akama dek grlen trl hastalklardan, acna acna dinlenen yaknmalardan sonra bir sre avutup dnceleri baka bir mutluluk ve dinlenme ufkuna srkleyen kitaplarn, sevdii eini, ocuklarn, tm bu sessiz, tatl yuvac brakarak, kapsna gelip yardm bekleyen o elin arkasndan gitmek, gidip bakalarnn yaslarna, ykmlarna karmak gerekirdi. Byle zamanlarda kendi beenilerini bir yana brakmaktan derin bir tat duyarak silkinip kalkar, koar; ne zaman dneceini bilmedii iin karsna: Yine uykun kamasn. ocuklar yatr, sonra kendin de ninni yap, olmaz m koca bebeim? derdi. Vedide, sokak kapsnda konuan Sabriye Kadn' dinliyordu. Sonra birden anlayarak, sapsar, kocasna dnd: ekure Hanm'dan... dedi. mer Behi, dilerinin arasndan; Oh! Yazk! diye mrldand. Bugn onu yle bitmi, bitmeye o kadar yakn grmt ki, bir gn byle birdenbire arlacan dnKnk Hayatlar F. 9 xn. n mt. Ama o gnn bu kadar yakn olduunu sanmyordu. mer Behi hazrlanrken Vedide: Ne oldu acaba? diye sordu. Arkasn getiremiyordu Ama bugn ok kt grnmyordu, deil mi? Sonra, kadn duyarlyle birden kafasndan bir imek geti: Yoksa?. Onun.. Rafet'in evine gitti de... Kar koca, birbirlerine baktlar. Bu, olacak bir ey deildi ama, yine de dnceleriyle elimiyordu. mer Behi, karsnn grne Sanmam derken; iinden, Kukusuz, yle olmal diye geiriyordu. Gen doktor, sokakta arabaya binmeden nce arabacya: Kk Hanm bugn ok iyiydi. Buradan doru konaa gitmediniz mi? diye sordu. Arabacdan ald yarm karl kafasnda btnle-yerek dinledi: ekure, oradan ktktan sonra Rafet'in evine uram, dadsn zorlayarak biraz ieri girmilerdi. karken Kk Hanm'n titrediini anlamt. Daha sonra konaa yaklarken birdenbire ekure baylmt. Arabac, ekliyordu: Konakta da kimse yok. Birden, mer Behi'in usuna bir ey geldi; bir doktor olarak deil, bir dost, bir insan olarak yapacakt bunu.. Gen kadn orada lrken, kocasnn, onu ldren erkein baka bir evde, baka bir kadnn kollar arasnda bulunmas akla smaz bir eydi. Dndn doabilecek btn ekincelerine kar uygulamak istedi. Arabacya: nce, o gittiiniz eve urayalm dedi. Evet, hi olmazsa o uar adam alacak, can ekien kadnn yanma gtrecek, kurbannn nnde diz st -

kertecekti. Sonra bir insanlk grevi yapan eliyle adamn ban ee ee ekure'nin ayaklarna indirerek, p! diyecekti, p, bu ayaklan.. Bu mutsuzdan zr dile; hi olmazsa bir lnn son soluuna kk bir avutma armaan ver. Evet, bu gsz doktor, gsz ve zavall bilgisiyle bu gen kadna bir ey verememiti. Hi olmazsa kocasn alp gtrecek; byle aa ve dkn, cinayetinin bu korkun grnm karsnda bir saat iin dje olsa yaptklarndan utandracak, bylece doktorluun fiahtk stnde bir grevi, insanln gereini yerine getirecekti. Eve ilk kez gelen yabanc bir konuun yukar kmasn pek ho karlamayan uaa, mer Behi: ok nemli bir i iin Bey'i grmek istiyorum dedi. Gen adam aadaki yemek odasna aldlar. Daha yemek yenmemiti. ki kiilik gzel bir yemek masas, billur ve gmlerinin prltlanyle tavandan sarkan lambann altnda glmsyordu. u masa, kimbilir, ne ok sevincin, mutlu kahkahalarn tanyd! stelik biraz sonra, tede mutsuz kadnn can ekitiini akla getirmeden yine mutluluk ve neeyle dolacak; evresinde pckler uuacakt. mer Behi'i buraya kadar getiren yreklilii, u birka dakikalk bekleme srasnda sarslmaya balamt. inde kk bir heyecan vard. Bu sulu kocaya ne diyecekti? Ona, Senin u yemek masasnda bir hakkn yok. tede, senin iin len bir karn bulunduuna gre, burada toplanlan pckleri, aranlan mutluluklan brakacaksn. Onun son soluunu verdii yatann bana giderek son saatlerini gzyalannla avutacaksn diyebilecek miydi? Ve bunu sylemeye yetkisi var myd? Belki Rafet de gen adam, Ferruh'u seviyordu; ikisi de mutluydular. Ya o mutsuz kadn, o can ekien kadn?.. O, nasl kt bir raslantnn kurban olmutu da, bu iki insann mutluluu arasnda kvranarak lyordu? Ferruh, mer Behi'in karsna yeil bir yzle kt. Doktor, sormaya gerek brakmadan, dorudan doruya ,hi bir dzencilie, dolambaca sapmadan, geliinin nedenini aka syledi: Bugn ekure Hanm'a baktm. Zavall kadnn daha uzun sre ac ekeceini sanmyorum. Bizden ktktan sonra buraya uradn rendim. imdi de beni aryorlar. Belki bu srada hastann yannda bir doktordan ok, kocasnn bulunmasnda yarar vardr diye dndm. mer Behi, konuurken gen adamn dudaklarnda kk bir titreme seziliyordu. Belki Ferruh'tan kaba bir karlk alacakt. O zaman ne yapard? Bunu hi dnmemiti. Belki de Ferruh hi bir ey yapmayacak, kendisine kk bir sz bile sylemeyecek, doru hastann yanna koacakt. Ferruh, bir saniye sustu. Sonra lm soluu esen odada kendisine yi adam sann geri veren bir duyguyla birden yargya vararak: Gidelim, efendim dedi. Ferruh'u yine beklemesi gerekti. Bu kez mer Behi yerinde duramyordu. Geen dakikalar, bitmez tkenmez bir abartmayla uzuyordu. ekure ne durumdayd? Kocasnn yanndayken ne olacakt? Ona ne diyeceklerdi? mer Behi, kafasnda bir oyun canlandryordu: Ferruh, kendiliinden gelmi olacakt, karsndan zr dilemeye gerek grmt. Evet, bunu birlikte kararlatracaklard. Arabada, nce Ferruh konutu: Kimbilir beni ne ok sulu buluyorsunuz. dedi, Ancak gerei bilseniz, beni o kadar sulayamazsnz. Ferruh, biraz fazla imi grnyordu. Duygularn aklama isteiyle bugnk olay anlatt ekure'nin araKIRIK HAYATLAR 133 bas kapnn nnde durunca pencereden bakm, onu arabadan inerken grmt. Rafet'le birlikte bakmlard. Ne yapacaklard? O zaman gen kadn atlm, daha ne yapacaklarn dnmeden : Bana brak demiti,

Bir saat... Bir saat Ferruh yukarda kvranmt. Bu bir saat iinde, her dakikas bir yzyl kadar uzun gelen bu korkun acl srede iki kadn birbirlerine neler sylemi, neler konumulard?.. ekure, byk bir soukkanllkla Rafet'ten kocasn sormu, gen kadn bir saniye bile gevemeyen bir gle, Ferruh adnda bir kimseyi tanmadna ant imiti. e-kre, buna inanm grnerek gen kadndan zr dilemekle sze balam, sonra bir arkadaa, bir dosta fsldanabilecek yrek yaralarn, onulmaz aclarn, kocas baka bir kadnn kollar arasndayken kendisini fkeden, szdan ldren geceleri anlatmt. Rafet, kadna acm, byle bir nedenle evine geldii iin ona kzacak gc kendinde bulamayarak, yalnz dinlemiti. Sonra da ekure, ac bir glmsemeyle kalkm, Rafet'e: Sizinle grtm iin mutluyum demiti. ekure, kocasni elinden alann bu kadn olmad kanisiyle kyormucasma ondan dosta ayrlmt. Yalnz, ayrlmadan nce, sokak kapsnn yannda Ferruh'un, topuzunda adnn ba harfleri gmten yazl bastonunu alm, gen kadna gzlerini evirmeden, geerken raslan-m ilgin bir ey grmcesine bir dakika bakarak, yine yavaa yerine koymutu. Rafet, olduu yere ylmamak iin duvara dayanm, bunlar Ferruh'a anlatrken de alamt. Ama ne yapabilirdi? Onlarn ne suu vard?.. 134 KIRIK HAYATLAR T KIRIK HAYATLAR 135 Ferruh, kendini temize karmak isteiyle, evlenmesinin yksn de anlatyordu: Rafet'le nce bir evde tanmlar ve abucak birbirlerini sevmilerdi. lk zamanlar hi kimse bu ilikiyi renememiti. Ama sonra araya anneyle baba girmi, ocuklarn kurtarmak iin bir kar yol dnmlerdi: Evlenme! O zaman ekure bulunmutu. Birisini kurtarmak isterken baka birisinin, susuz bir kzn yaamn ekinceye drmekten hi kimse korkmamt. Onlarca ekure bir ara, alnacak bir ila, bavurulacak bir kar yoldu; kendisinden beklenilen yarar salanamazsa, atlabilirdi. Ferruh, kesik kesik, bouk bir sesle bu yky anlatrken mer Behi, bunun eksik yanlarn kafasnda tasarlayp btnlyordu. Ferruh'u, annesiyle babasnn elinde, evlenme giriimlerinin akna kaplm srklenirken gryordu. O, kukusuz, en son dakikada kar gelmeyi uygun bularak o ana dek kendini brakmt. Ancak o son dakikada kendisinde kar koyacak gc bulamamt. Kukusuz, babasyle annesi, evleninceye kadar oullarn Rafet'in elinden kurtarmaya alm; evlendikten sonra da bu grev yalnz ekure'ye, bu ku kadar ince ocua braklmt. Kimbilir, belki bir gn bir dostu gelerek Ferruh'u karsna gtrmek isteseydi, Rafet artk braklmas gereken bir d olacak ve sonunda grev, ak yenecekti. Ferruh, ban ellerinin arasna alm, bir ocuk ta-kmlyle bara bara alyordu. Demek, bu adamda in-^nlk duygular doru yolu gsteren bir sesi duymayacak kadar sarlamamt. Bu da bir hastayd, iyilemek iin zavall sakat ruhuna bakacak bir doktora gerek-sinliydi. Bu doktorluk grevini de, en byk ustal ocuklarna kurban edilecek bir kzcaz bulmakta sanan babayla annesi yapmalyd. , imdi, imdi bunlar nasl iyiletirmeliydi?.. Ortada baklacak iki kii, hayr, kii vard. Belki de tede, o billurlaryle, gmleriyle prl prl yemek masasnda bu gece yalnz yemee katlanmak iin yutkunan gen kadn da acnacak, alanacak bir mutsuzdu. mer Behi, yannda Ferruh hkra hkra alV-ken, kendi kendine, Hangisine acmal, Tanrm? Bu kiiden hangisini kurban etmeli? diyor, sonra usundan bir saniye, abucak arabadan atlamak, kamak, bu insanlar kendi aclarna, kendi balarna brakmak geiyordu. Ferruh'la birlikte arabadan indikten sonra erkek blmnn avlusunda, ikisi de ne yapmalar gerektii konusunda, akn akn birbirlerine baktlar. Sonra iki szckle mer Behi, dndn anlatt. Ferruh, bayla hep onaylyordu. Uak, mer Behi'e: "

Edebiyatımızda Batı tarzı romanın en nitelikli ilk KIRMIZI KEDİ KLASİKLER Halid Ziya Uşaklıgil örneklerini veren Halid Ziya Uşaklıgil’in dikkate şayan eserlerinden biri Kırık Hayatlar. Evli, iki kız çocuğu babası ve ailesine bağlı doktor Ömer Behiç, zamanın Halid Ziya kibar geçinen ailelerinden birinin kızı olan Neyyir’in cazibesine kapılır. Ömer Behiç huzurlu ailesi ile yasak ilişkisi arasında bocalarken, küçük kızı Leyla’nın menenjitten ölmesini ilahi bir uyarı olarak görür ve bu gizli ilişkiyi sonlandırır. Sevgili karısı Vedide ve yuvasına geri döner. Halid Ziya romanında ikinci derecede başka “kırık hayatlar”ı da kısım kısım hikâye ederek dönemin sosyal eleştirilerinden birine imza atıyor. Uşaklıgil “İstiyordum ki bu eserimde ona takaddüm eden yazılarıma ait şiir vesaiti ve hülyadan başka bir usul takip edeyim. Kırık Hayatlar Kırık Hayatlar Bunda sadece hayat olacaktı. Memleketin hakiki hayatından bir levha ki onda gözleri oyalayacak, hayali taltif edecek süslerden hiçbir iz bulunmasın. Balzac’ın, Stendhal’ın, Bourget’nin müracaat ettikleri usulde bir hikâye ki bu üstadların namlarını ihtar ederken onlara yetişmek küstahlığına çıkışmamakla beraber kendi halince, kendi kadrince o nev’in mütevazı bir numunesi olsun.” Halid Ziya Uşaklıgil HAZIRLAYAN: NECATİ TONGA ISBN: 978-605-298-891-6 kirmizikedi.com /kirmizikediyayinevi /krmzkedikitap ¨ 20 /kirmizikediyayinevi KDV muafiyeti uygulanmıştır kirik_hayatlar_kapak.indd 1 15.09.2021 18:22

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır