2013 - 2023
islamveihsan.com altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَاهُ حُكْمًا عَرَبِيًّاۜ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَٓاءَهُمْ بَعْدَ مَا جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِۙ مَا لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا وَاقٍ۟
Böylece biz Kur’an’ı Arapça dilinde nihâî bir hüküm ve hikmet kaynağı olarak indirdik. Şâyet, sana İlim’den gelen bu kadar gerçekten sonra onların arzu ve isteklerine uyarsan, seni Allah’ın azabından kurtaracak ne bir dost bulabilirsin, ne de bir koruyucu.
Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri
وَلَقَدْ نَعْلَمُ اَنَّهُمْ يَقُولُونَ اِنَّمَا يُعَلِّمُهُ بَشَرٌۜ لِسَانُ الَّذ۪ي يُلْحِدُونَ اِلَيْهِ اَعْجَمِيٌّ وَهٰذَا لِسَانٌ عَرَبِيٌّ مُب۪ينٌ
Senin hakkında kâfirlerin: “Ona Kur’an’ı kesinlikle bir insan öğretiyor” dediklerini elbette biliyoruz. Kaldı ki, Kur’an’ı sana öğrettiğini iddia ettikleri kişinin dili yabancıdır, Kur’an ise açık ve anlaşılır bir Arapçadır.
Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri
وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَاهُ قُرْاٰنًا عَرَبِيًّا وَصَرَّفْنَا ف۪يهِ مِنَ الْوَع۪يدِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ اَوْ يُحْدِثُ لَهُمْ ذِكْرًا
Rasûlüm! İşte biz kitabı Arapça bir Kur’an olarak indiriyor ve onda tehdit ve uyarılarımızı çeşitli açılardan farklı üsluplarla açıklıyoruz. Umulur ki onlar bu sâyede günahlardan sakınırlar, yahut Kur’an onlarda her defasında yepyeni bir şuur ve idrak uyanıklığı meydana getirir.
Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri
قُرْاٰنًا عَرَبِيًّا غَيْرَ ذ۪ي عِوَجٍ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
Onu her türlü çelişkiden ve gerçeğe aykırı bütün unsurlardan uzak, dosdoğru Arapça bir Kur’an olarak indirdik; belki gittikleri yolun yanlışlığını anlayıp Allah’a karşı gelmekten sakınırlar diye.
Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri
كِتَابٌ فُصِّلَتْ اٰيَاتُهُ قُرْاٰنًا عَرَبِيًّا لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَۙ
O, doğrunun ve güzelin kıymetini bilen bir toplum için âyetleri Arapça okunup rahatlıkla anlaşılan bir metin olarak iyice açıklanmış ve belli bir sistem dâhilinde dizilmiş bir kitaptır.
Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri
وَكَذٰلِكَ اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ قُرْاٰنًا عَرَبِيًّا لِتُنْذِرَ اُمَّ الْقُرٰى وَمَنْ حَوْلَهَا وَتُنْذِرَ يَوْمَ الْجَمْعِ لَا رَيْبَ ف۪يهِۜ فَر۪يقٌ فِي الْجَنَّةِ وَفَر۪يقٌ فِي السَّع۪يرِ
Şehirlerin anası Mekke halkı ile onun çevresindekileri uyarman ve geleceğinde şüphe bulunmayan toplanma gününün dehşetinden sakındırman için sana böylece Arapça bir Kur’an vahyediyoruz. O gün geldiğinde insanlardan bir kısmı cennette, bir kısmı ise çılgın alevli cehennemde olacaktır.
Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri
وَمِنْ قَبْلِه۪ كِتَابُ مُوسٰٓى اِمَامًا وَرَحْمَةًۜ وَهٰذَا كِتَابٌ مُصَدِّقٌ لِسَانًا عَرَبِيًّا لِيُنْذِرَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُواۗ وَبُشْرٰى لِلْمُحْسِن۪ينَ
Oysa Kur’an’dan önce de bir rehber ve rahmet olarak Mûsâ’nın kitabı vardı. Kur’an ise, zulmedenleri uyarmak ve iyi ve makbul işler yapanları müjdelemek üzere Arap diliyle indirilmiş, kendisinden öncekileri doğrulayan bir kitaptır.
Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri
Tebbet sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 5 âyettir. İsmini, birinci âyetteki “kurudu/kurusun” mânasındaki تَبَّتْ (tebbet) kelimesinden alır. Ayrıca اَ ...
Deve, sözlükte “geviş getiren memelilerden, sırtı bir veya iki hörgüçlü, eti yenip sütü içilen, bacakları ve boynu çok uzun yük ve binek hayvanı” şekl ...
Kâfirûn sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 6 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kâfirler” mânasına gelen اَلْكَافِرُونَ (kâfirûn) kelimesinden alı ...
Copyright © 2019 Kuran ve Meali. Hiçbir ticari kaygısı yoktur.
kuranvemali.com altında yayınlanan içeriklerin tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi içeriklerin tamamı izinsiz kullanılamaz.
Araf Suresi 10. Ayet şükür ile alakalı bir ayet olarak biliniyor. Diyanet TV geçtiğimiz yıllarda ayetin okunuşu ve anlamı ile ilgili detayları paylaşmıştı. İşte detaylar…
Araf Suresi 10. Ayet Arapça yazılışı, okunuşu
وَلَقَدْ مَكَّنَّاكُمْ فِي الْاَرْضِ وَجَعَلْنَا لَكُمْ فٖيهَا مَعَايِشَؕ قَلٖيلاً مَا تَشْكُرُونَࣖ ﴿١٠
Ve lekad mekkennakum fil ardı ve cealna lekum fiha maayiş', kalilen ma teşkurun.
Araf Suresi 10. Ayet tefsiri, Türkçe anlamı
Doğrusu sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!
Araf Suresi 10. Ayet fazileti, tefsiri
Bir mekâna koyma, yerleştirme” anlamına gelen âyet metnindeki temkîn kavramı mecazi olarak “birine tasarruf gücü ve yetkisi verme” mânasında da kullanılır. Buna göre âyette bütün insanlara hitaben “Sizi dünyaya yerleştirdik; orayı işleyip mâmur etmeye, dünyadaki diğer varlıklar üzerinde tasarrufta bulunmaya muktedir kıldık” buyurulmuştur. Kuşkusuz bu iktidar da akıl ve düşünme melekelerinin bir sonucudur. “Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” ifadesi, Allah’ın anılan lutuflarına muhatap oldukları halde şükür borcunda kusur eden herkese yönelik bir itham ve sitemdir.