AKNE NEDİR?
Yüz, boyun, sırt ve gövdede yer alan, yağ bezlerinin aktivitesinden kaynaklanan, ciltten kabarık olarak görülen, zaman zaman içi iltihaplı olabilen sivilcelerdir. Ergenlik döneminde en sık görülen dermatolojik hastalıktır. 12-18 yaşları arasındaki bireylerin yaklaşık @’ında görülür.
AKNENİN OLUŞMASINA NELER NEDEN OLUR?
Oluşumunda bir çok faktör rol oynar. Genetik olarak yatkın kişilerde yağ salgısının deri dışına atıldığı kıl-yağ bezi kanalında kalınlaşma ve buradaki hücrelerin yapışkanlığından dolayı kanalın tıkanmaya meyilli olması önemli bir faktördür. Diğer faktörler ergenlik döneminde artan yağ salgısının (sebum) bu kanalda birikerek komedon adı verilen siyah ya da beyaz noktaları oluşturmasıdır. Gözeneklerin tıkanmasında genetik faktörler kadar fiziksel faktörler de rol oynar. Fiziksel faktörler arasında sürülen yağlı kremler, sıcak hava, terleme artışı, makyaj ve uygun cilt temizleyicilerin kullanılmaması sayılabilir. Akneye yol açan diğer sebepler arasında ise; bu tıkanan gözeneklerdeki sebuma bakterilerin yerleşmesi ve burada bir yangıya yani inflamasyona neden olması gelir. Bu şekilde oluşan aknede cildimizde kızarıklık ve iltihaplanmış sivilceler görülebilir.
BAZI İLAÇLAR AKNENİN ARTIŞINA NEDEN OLABİLİR!
Kortikosteroidler(Kortizon), Hormonlar,Bazı psikiyatri ilaçları,Tüberküloz ilaçları, Epilepsi ilaçları,Vitaminler gibi. Ayrıca kapatıcı fondoten ve benzeri makyaj ürünleri
AKNE TEDAVİSİ NASIL PLANLANMALI?
Tedavi kişiye göre değişir. Aknenin şiddeti önemlidir. Tek bir tedavisi yok & birkaç tedavi birlikte uygulanabilir. Sabır !!!! En az 2-3 aylık tedavi ile ancak etki görülür. Lezyonlar tekrarlayabilir.
DEVAM TEDAVİSİ ÇOK ÖNEMLİ!
Tedavi bittikten sonra haftada 1-2 gün önerilen kreme devam edilmelidir.
AKNE NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Akne gibi çok yaygın görülen bir hastalıkta birçok tedavi alternatifi mevcuttur. Hafif aknelerde sadece yıkama ürünleri ve kremler yeterli olabilirken orta-ağır aknede ve hormonal aknede ağızdan hap kullanımı gerekir. Bu haplar arasında en çok kullanılanlar antibiyotikler, A vitamini türevi ilaçlar ve doğum kontrol ilaçlarıdır, fakat bunlar doktor gözetiminde ve kontrolünde uygulanmalıdır. Bunun dışında lazer, kimyasal cilt soyma (peeling), akne peelingi, deri içine iğneyle ilaç verilmesi de kullanılan yöntemler arasındadır. Unutulmaması gereken her hasta birbirinden farklıdır ve her hastanın tedavisi ayrıdır.
Günümüzde akne tedavisinde başlıca 4 yol izlenmektedir;
1) DESTEKLEYİCİ TEDAVİ: Bu tedavide hastalara deriyi temizleyecek ürünler önerilmektedir.
2) TOPİKAL TEDAVİ: Hafif aknesi olanlarda tek başına kullanılabilir. Etkili olabilmeleri için düzenli kullanılmalı, çoğu kızarıklık, kepeklenme, kaşıntı gibi yan etkilere neden olabilir. Bu etrkiler 2-3 hafta sürer, sonra azalır. BU YAN ETKİLERİ ÖNLEMEK İÇİN BAŞLANGIÇTA 2-3 GECEDE 1 SÜRÜLMELİ, BİRKAÇ SAAT SÜRÜP SONRA YIKANARAK GİDEREK SÜRE ARTTIRILMALI . Gerekirse bir süre ara verilerek tedaviye sonra devam edilmeli. Sadece aknelere değil tüm yağlı cilde sürülmelidir. Bu basamakta komedolitikler (azelaik asit, retinoik asit, benzoil peroksit, salisilik asit vb), antibiyotikler (tetrasiklin, nadifloksasin, klindamisin, sodyum sulfasetamid, azitromisin) veya bunların kombinasyonları doktor gözetiminde önerilmekte ve belli bir süre kullanılmaktadır.
3) SİSTEMİK TEDAVİ: Oral antibiyotikler; Daha şiddetli aknesi olanlarda veya kremlerden fayda görmeyen hastalarda tercih edilir. Tedavi süresi 3-4 ayı geçmemeli. Asla tek kullanılmamalı, hekimin önereceği antibiyotik direncini önleyecek kremle birlikte kullanılmalıdır. YOKSA TÜM ANTİBİYOTİKLERE DİRENÇLİ SÜPERBAKTERİLER GELİŞİR. Bu tedaviler antibiyotikler (azitromisin, tetrasiklin) ve vitamin A derivesi olan izotretinoin tedavisidir. Bu ilaçların da ne kadar kullanılacağına dermatolog karar vermelidir.
İzotretinoin Tedavisi: İzotretinoin (Roaccutane®, Zoretanin®, Aknetrent®) tedavisi piyasada bilinen tüm akne formlarına etkili olan tek tedavidir. Tedaviden sonra pek çok hastada kesin çözüm sağlamakta, daha sonra lezyonların tekrarlamasını azaltmaktadır. Diğer tüm tedavilerden sonra rekürens veya relaps dediğimiz hastalığın tekrarlaması görülürken izotretinoin tedavisinden sonra çok daha az hastada tekrarlamaktadır. Bu tedavi çok etkili olmasına rağmen çeşitli yan etkileri de bulunmaktadır, ancak bu yan etkilerin çoğunluğu tedavi esnasında veya sonrasında kaybolmaktadır. O nedenle mutlaka her türlü şikayetiniz üzerine sizi takip eden hekime başvurmanız gerekmektedir. En önemli yan etkisi deride yaptığı kuruluğa bağlı etkilerdir. Kan yağlarını arttırıp, nadiren karaciğer testlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle genellikle hekiminizin kararıyla belli aralıklarda kan tetkiki yaptırmanız gerekecektir. İlacı kullanırken en önemli nokta kesinlikle gebe kalmamanızdır. Doğurganlık yaşında olan bayanların en az iki korunma yöntemiyle korunmaları önerilmektedir. Tedavi öncesi mutlaka gebelik testi yaptırılmalıdır, tedavi boyunca gebelik testi yapılması istenebilir. Tedaviyi kestikten 2 ay sonra gebe kalınabilir.
4) DİĞER YÖNTEMLER: Akne için özel geliştirilmiş peeling kremi veya kimyasal peeling tedavileri yapılabilir. Ayrıca aknenin güneş maruziyeti sonrası hafiflemesi nedeniyle günümüzde çeşitli ışık tedavileri ve lazer tedavileri kullanılmaya başlanmıştır. Bu amaçla KTP (potassium titanyl phosphate) lazer, 585 ve 595-nm pulsed dye lazer, diod lazer, radyofrekans ve fototerapi ile ilgili yapılan çalışmalar bulunmaktadır. Bu tedavilerin etkinlikleri farklı ve tartışmalı olup maliyetleri de yüksektir. Özellikle akne skarlarının tedavisinde ablatif (deriyi soyarak tedavi eden) ve nonablatif lazerler başarıyla uygulanmaktadır.
5) KOMBİNE TEDAVİ: İlk dört maddede bahsedilen tedavilerin çeşitli kombinasyonları hekim tarafından önerilebilmektedir.
AKNE TEDAVİ EDİLMESE DE OLUR MU?
Akne kronik olması, psikolojik stres oluşturması, tedavi edilmeyince kalıcı izler bırakabilmesi nedeniyle tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Eşlik eden farklı hastalıkların bulunabilmesi, bazı ilaçların akne oluşturması ve piyasada uygunsuz çok sayda ürünün akne tedavisinde denemesi gibi pek çok nedenden dolayı mutlaka bir doktor tarafından tercihen de (özellikle şiddetli olgular) dermatoloji uzmanı tarafından tedavi edilmesi gereken hastalıktır. Tedavi için başvuruda bulunmayan hastalar genellikle hastalığının geçeceğine dair inancını yitiren veya akneyi bir hastalık olarak görmeyip tedavisiz geçeceğini düşünen kişilerdir. Bu yüzden beden ve benlik kaygısının yüksek olduğu ergenlik döneminde görülen, hastaların psikolojisini de etkileyen bu hastalığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu bilmeli ve dermatoloğa başvurarak uygun tedavi yollarını araştırmalıdır. Ayrıca verilen tedavilerin etki göstermesi için en az 2-3 hafta geçmesi beklenmelidir. Bu nedenle tedavide en önemli nokta; sabırlı olmak, hekimle uyumlu olmak, verilen önerilere uymaktır. Hastanın uyumlu olması çok sayıda tedavi seçeneği olan bu hastalıkta istenilen sonuca ulaşılmasını kolaylaştıracaktır.
AKNEYİ NEDEN TEDAVİ EDİYORUZ?
Tedavide Amaçlar
• Mevcut sivilcelerin tedavisi
•Yeni sivilce çıkışının önlenmesi
•Leke ve iz kalma riskinin azaltılması
•İzlerin tedavisi
SİHİR YOK SABIR VAR!!!!!
Magazinsel reklamların peşine düşmemelidir!! Sivilce tedavisi sabır gerektirir ve hekim kontrolünde yapılması gerekmekir.
DEVAM TEDAVİSİ
Retinoid kremler veya benzoil peroksit kremi tercih edilir.Haftada 1-2 kez sürülmeli ve tüm yağlı alanlara uygulanmalıdır.
İZ VE LEKE TEDAVİSİ
Erken evrede lekeler, bazı leke kremleri ve güneşten korunmayla tamamen ve kısa sürede ortadan kalkabilir
İzlerin tedavisi zordur ve sabır gerektirir. Hatta tam olarak yok olmayabilirler. O nedenle akneli kişilerde mümkün olan en erken dönemde tedavi verilerek iz oluşumunu baştan engellemek çok önemlidir
Yüzeyel akne izlerinde: soyucu kremler ve peeling
Daha derin izlerde; derin peeling, dermabrazyon, PRP, dermaroller, lazer uygulamaları veya birkaç tedavi birlikte yapılabilir.
Dermatologa danışmak ve sabırlı olmak gerekir.
İZLER KALMADAN TEDAVİYE BAŞLAMAK ÇOK ÖNEMLİDİR!
AKNEDE DERİ TEMİZLİĞİ
Yüz günde iki kereden fazla yıkanmamalı. Sabun olarak ‘’Sindet" adı verilen normal deri pH’sına yakın (5.5-7), deride tahriş ve kuruluk yapmayan temizleyiciler kullanılmalı. Kozmetik marketlerden alınan ya da Sağlık Bakanlığı onayı olmayan temizleyicilerden uzak durulmalı. Hekiminizin cilt tipinize göre önerdiği ürünleri tercih etmelisiniz.Aşırı yıkama ve ovalama akneyi şiddetlendirebileceği için fırça - lif kullanımından kaçınılmalıdır.
SONUÇ OLARAK
Hekimle hastanın uyumu ve güven ilişkisi Hastanın tedaviye uyumu Akne tedavisine mümkün olduğunca erken başlamak İz gelişmeden tedavi edebilmek Uzun süreli ve düzenli takip ve tedavi önemlidir.
Sivilce birçok kişi için sadece ergenlik döneminde yaşanılan bir sorun değil. Stres, kötü beslenme alışkanlıkları, hormonal düzensizlikler, yanlış kişisel bakım ve enflamasyon gibi faktörler yetişkinlerin cildinde sivilce oluşumuna neden oluyor.
Yapılan araştırmalara göre; beslenme düzenimiz ile cildimizde oluşan sivilceler arasından doğrudan bir ilişki bulunuyor. Peki sivilce yapan besinler neler? Ciltte sivilce oluşumunu önlemek için hangi besinlerden uzak durmak gerekiyor? Tüm bu soruların yanıtları ve çok daha fazlası yazımızın devamında. Hazırsanız, başlıyoruz!
Sivilcelere Evde En Hızlı 15 Kesin Çözüm
Sivilce Kurutucu: Evde En Hızlı 7 Yöntem
Yağlı Ciltler İçin Evde En İyi 7 Doğal Maske Yapımı
Akne Nedir? Tedavisi Nasıl Yapılır? İzleri Nasıl Geçer?
Sivilce İzi Nasıl Geçer? Sivilce İzleri İçin 8 Doğal Maske Tarifi
Özel olarak hazırladığımız bu içeriğimizde sivilce yapan besinler nelerdir? Sivilceye neden olan besinler hangileridir? sorularının yanıtlarını araştırdık ve bu bilgileri sizlerle paylaştık.
Sivilce oluşumunda bir değil birden fazla faktör etkilidir. Sivilcenin çıkması konusunda tüketilen besinler ve yağ oranları ilk sıradadır. Hormonel değişimlerin yanı sıra tüketilen gıdalar da oldukça önemlidir.
Sivilceye neden olan besinler nelerdir?
Hazır gıdalar
Dışarıda tükettiğiniz fast food hazır gıdaları hem sağlığınıza zarar vermekte hem de kilo almanıza neden olmaktadır. Aynı şekilde aynı yağlarla yapılan patates kızartmaları ve köfte gibi atıştırmalıklar sivilceye neden olur.
Şekerli yiyecekler
Çikolata ve şekerli ürünler bağışıklık sisteminizi olumsuz yönde etkiler, güçlüsleştirir.
Kan şekeri değiştiğinden sivilceler meydana gelir. Bu nedenle çikolata, tatlı, dondurma gibi gıdaları çok tüketmemeniz gerekmektedir.
Baharatlı ve acı besinler
Sivilce oluşumu konusunda bir diğer tehlike de acı biber ve baharatlardır. Kırmızıbiber, domates ürünleri ve baharatlı yiyecekleri sık tüketmemek gerekmektedir. Bu gıdalar doğrudan sivilce yapan yiyecekler olmasa da yüzdeki kan akışını arttırdıklarından kızarıklıklara yol açabilmekte.
Asitli içecekler
Şekerin bağışıklık sistemini güçsüz kıldığını bunun da sivilceye neden olduğunu biliyoruz. Şekerli ve asitli içecekler hem bu yönden zarar vermekte hem de bu içecekleri içtiğimiz zaman günlük su tüketimimiz azalmakta. Bu yüzden, bu ürünlerin tüketimini tutabildiğimiz kadar aşağı seviyelerde tutmalıyız.
Genellikle ergenlik döneminde aynaya bakmaktan kaçınırız. ‘Aynalara küsme’mize neden olan sivilcelerdir. Ergenlik döneminde çıkan sivilceler, ileri yaşlarda da görülebilir. Önemsenmediğinde ve tedavi edilmediğinde kalıcı izler bırakabilir. Bu da uzun vadede sosyal ve psikolojik sorunlar yaratabilir. Sivilceler genellikle ergenlik sorunu olarak görülür ve geçiştirilir. Hatta pek çok kişi kulaktan dolma bilgilerle kendi kendine sivilceleri için tedavi yöntemleri seçer; ancak özellikle ileri yaşlarda çıkan sivilceler için mutlaka bir dermatologa başvurulmalıdır. Sivilcelerle ilgili yanlış bilinenler şunlardır:
HAYIR. Sivilcenin kirli olmakla ilgisi yoktur. Böyle düşünerek fazladan cildi temizlemek tahriş olmasını sağlamaktan öteye gitmez. Günde 2 kez uygun temizleyici kullanarak temizlemek yeterlidir.
HAYIR. Sivilce bulaşıcı ve mikrobik bir hastalık değildir. Oluşum mekanizmasında rol oynayan bakteri, zaten doğal olarak derimizde varlığını sürdüren bir bakteridir.
HAYIR. Sivilcenin karaciğer hastalıkları ile ilgisi yoktur. Doktorunuz diğer yakınmalarınızı da dinleyerek sizi muayene ettikten sonra, bazı hormon tahlilleri isteyebilir. Sivilce problemi yaşayan herkesten tetkik istemeye gerek yoktur.
HAYIR. Sivilcenin oluşmasında gıdalarla bağlantısı kanıtlanmamıştır. Kişinin kendisinin sivilcesini arttırdığını özellikle fark ettiği gıda varsa ondan uzaklaşmalıdır. Sağlıklı beslenmek genel vücut sağlığı için zaten önerdiğimiz bir şeydir.
HAYIR. İz bırakabilme özelliğinden ve izlerin sivilce tedavisinin kendisinden daha uzun soluklu ve zor bir süreç olmasından ötürü, sadece kozmetik bir sorun değildir. Ayrıca, kişinin psikolojisini de olumsuz yönde etkileyebilmektedir ve kendine güvenini sarsmaktadır. Günümüzde var olan etkin tedavi yöntemlerinden faydalanarak bu süreci daha kısa sürede ve sıkıntısız atlatmak daha doğrudur
HAYIR. Gece makyajlı yatmamak kaydıyla uygun ürünlerle makyaj yapılabilir. Sadece ağır kalın ve kat kat makyajdan kaçınılmalıdır. Kalın fondöten yerine ince pudra tarzı ürünler tercih edilebilir. Siyah nokta yapmayan türde pudra, allık kullanılabilir.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.