kuduz aşısı serumdan sonra kaç doz yapılır / Kuduz Aşısı Nasıl Ve Nereye Yapılır? Kuduz Aşısı Koldan Mı Yapılır - Haberler

Kuduz Aşısı Serumdan Sonra Kaç Doz Yapılır

kuduz aşısı serumdan sonra kaç doz yapılır

kaynağı değiştir]

Kuduz Aşısı

Hayvanlardan insanlara geçen kuduz hastalığı, kuduz aşısı sayesinde önlenebilmektedir. Çünkü oluşan kuduz hastalığının tedavisi yoktur.

Enfekte bir hayvan tarafından ısırıldıktan hemen sonra yapılması ve belli periyotlarla tekrarlanması gereken kuduz aşısı, önlem amaçlı da uygulanabilir. Kurallara ve belirlenen sürelere uygun olarak yapılan aşı tam koruma sağlar.

Kuduz Aşısı Nedir?

Bir hayvan hastalığı olan kuduz, enfekte hayvanların herhangi bir vücut bölgesini ısırması, tırmalaması; enfekte hayvanların salyalarının insan vücudundaki açık yaralara veya göz, ağız, buruna temas etmesi sonucu insanlara geçer. Kuduz aşısı, enfekte olma sonrası oluşabilecek beyin iltihabının önüne geçer. Bu anlamda kuduz aşısı, kuduz virüsüne yakalanma riski olan kişilere koruma amaçlı ya da kuduz hastalığı görüldükten sonra hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanır.

Kuduz virüsünün vücutta yayılma süresi, ısırılan bölgenin beyne yakınlığına göre değişiklik gösterir. Aynı zamanda ısırma şiddeti, kişilerin vücudunda bulunan virüs miktarı ve ısırılan bölgedeki sinir uçlarının sayısı da virüsün yayılma seyrini etkiler.

Kuduz hastalığının inkübasyon dönemi genel olarak 1-3 ay arasıdır. Nadir olarak hastaların 10-20 gün içinde de belirti gösterdiği vakalar da mevcuttur. Kuduz aşısının ve diğer tıbbi önlemlerin erken dönemde yapılmaması durumunda hastalık gelişerek beyin iltihabına ve ölüme neden olur.

Kuduz aşısı 1885 yılında Louis Pasteur tarafından bulunmuştur. Kuduzun önlenmesinde kullanılan aşı kuduz virüsünden elde edilir. Bu ölü virüsün vücuda enjekte edildiğinde hastalığa neden olması söz konusu değildir.

Kuduz Aşısı Nasıl Uygulanır?

Aşı uygulanmadan önce enfekte bir hayvan tarafından ısırılan bölgenin veya enfekte hayvanın tükürüğünün temas ettiği yaranın sabun ve su ile temizlenmesi gerekir. Basit gibi görünen bu yöntem hastalığı büyük oranda engeller. Isırılan bölge beyne yakın bir bölge değilse, kuduz virüsünün vücuda yayılması 72 saate kadar sürer. Enfekte hayvanın ise yakalanması ve ortalama 10 gün süresince kontrol altında tutulması ve takip edilmesi gerekmektedir. Bu 10 günlük süre zarfında hayvanda kuduz hastalığı belirtisi görülüp görülmediği kontrol edilir. Belirti görülmüyorsa ısırılan kişilerde kuduz hastalığı görülme riski yoktur.

Bazı durumlarda ise enfekte olduğu düşünülen hayvan yakalanamadığı için kuduz virüsüne sahip olup olmadığı kontrol edilemeyebilir. Bu durumda, kişilere kuduz için serum verilir ve ısırılan bölgeye pansuman yapılır. Bu işlemlerin ardından kuduz ihtimaline karşı aşı uygulamasına geçilir.

Kuduz Aşısı Ne Zaman Yapılır?

Kuduz hastalığı olan bir hayvan tarafından ısırılan kişilere kuduz aşısının ilk dozu, ısırma ile aynı gün yapılır. İlk dozun verildiği günü takip eden 3. ve 7. günlerde birer doz, 14. ile 28. günler arasında bir doz daha aşı uygulanır. Bu aşılar toplam 4 dozdan oluşur.

Daha önce kuduz aşısı olmuş ve tekrar enfekte olan kişilerde ise doz değişiklik gösterir. İlk doz ısırmanın ardından hemen uygulanır. 3. gün ise ikinci doz yapılır. Bu şekilde iki doz yapılması yeterli olacaktır.

Kuduz Aşısı Önlem Amacıyla Yaptırılır mı?

Kuduz aşısı bazı risk durumlarında önlem amacıyla da yaptırılabilir. Veterinerler, laboratuvar çalışanları, hayvan terbiyecileri, madenciler, arkeologlar, kuduz hastalığıyla ilgili biyolojik madde üretenler ve mağaralarda çalışanlara önlem amacıyla kuduz aşısı uygulanabilir. Aynı zamanda, kuduz riski bulunan bölgelere seyahat edenler de kuduz aşısı yaptırabilir.

Önlem amacıyla yaptırılan kuduz aşısı takvimi, enfekte olmuş kişilere uygulanan takvimden farklılık gösterir. Standart uygulamada enfekte kişilere 4 doz uygulanırken, önlem amacıyla uygulanan kuduz aşısı 3 doz olarak planlanır.

İlk doz istenilen herhangi bir zamanda yapılabilir. Kişiler kuduz virüsünü taşımadığı için ilk tarihin önemi yoktur. İkinci doz, ilk dozun ardından 7. gün; üçüncü doz ise ilk dozdan 21 ya da 28 gün sonra uygulanır.

Kuduz virüsüyle sık sık karşı karşıya kalma riski bulunan kişilerde, belli aralıklarla bağışıklık sisteminin test edilmesi de tavsiye edilir.

Kuduz Aşısının Riskleri Nelerdir?

İlaç kullanımında olduğu gibi aşılar da alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bununla birlikte, özellikle kuduz aşısında herhangi bir komplikasyon ortaya çıkma ihtimali oldukça düşüktür. Genel olarak, hafif alerjik reaksiyonlar dışında hayati tehlike arz eden ciddi komplikasyonlar görülmemektedir.

Kuduz aşısının yapıldığı bölgede hafif şiddette ağrı, kızarıklık, kabartı ve kaşıntı görülmesi normaldir. Nadiren de olsa bazı kişilerde kas ağrıları, mide bulantısı, karın ağrısı, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi belirtiler de görülebilir. En geç 48 saat içinde bu belirtiler yok olur. Bu hafif belirtilerin yanı sıra nadir de olsa orta şiddette belirtiler de ortaya çıkabilir. Orta şiddette görülebilecek belirtilerin arasında yüksek ateş, kurdeşen döküntüleri ve eklem ağrıları sayılabilir.

Ciddi alerjik reaksiyonlar ise çok nadir ortaya çıkar. Düşmeyen yüksek ateş, şiddetli kurdeşen belirtileri, nefes darlığı, boğazda yumru, kalpte çarpıntı, halsizlik ve güçsüzlük, bilinç bulanıklıkları gibi şiddetli belirtiler kuduz aşısı yapıldıktan hemen sonra başlayabilir. Bazı durumlarda ise birkaç saat içinde belirtiler kendini gösterir. Bu şekilde ciddi alerjik belirtiler görülen durumlarda hemen bir sağlık kurumuna başvurmak gereklidir.

 

KUDUZ

 

Konuyu Hazırlayan: Dr.Cemhan Doğrucan

Kuduz; hasta hayvanın ısırması sonucu, enfekte tükürüğün bütünlüğü bozulmuş deri yada mukozalara teması yoluyla bulaşan ve akut beyin iltihabı sonucu ölümle biten bir virus hastalığıdır.

Kuduz Hangi Hayvanlardan Bulaşır?

Kuduz; çakal, kurt, tilki, kokarca, sırtlan, ayı, yarasa gibi doğadaki tüm vahşi memeliler ve eğer aşılanmamışlarsa köpek, kedi, inek, eşek gibi evcil memeli hayvanlar arasında varlığını sürdürür. Bu hayvanlar tarafından ısırılan insanlara bulaşarak hastalık oluşturur. Sanıldığının aksine sincap, sıçan, fare, hamster gibi kemirgen hayvanlar ve tavşanlar taşıyıcı değildir ve bu hayvanlar tarafından ısırılma bir risk oluşturmaz.
Kuş, yılan, balık, kaplumbağa, kertenkele ve böceklerde asla kuduz virüsu bulunmaz. Yarasa hariç bütün hayvanlar enfeksiyonun sonucu olarak ölürler. Kan emici yarasalarda virüs tükürük bezlerine yerleşir ve onları hasta etmez fakat diğer hayvanlara ve insanlara bulaştırabilir.

Kuduz Olan Hayvan Nasıl Anlaşılır?

Hastalığın gidişatına göre üç farklı safhası vardır: prodromal başlangıç dönemi, saldırgan dönem ve felç dönemi. Hastalık belirtileri ortaya çıktıktan 3-7 gün sonra hayvan ölür.

Başlangıç dönemi 2-3 gün sürer. Davranış bozuklukları olur ve beden ısısı artar. Hayvan ısırık bölgesini yavaş yavaş ısırmaya ve tırmalamaya başlar.

Saldırgan dönem 2-4 gün sürer. Kuduz kedi ve köpek başlarda ürkek ve korkak olur, yabancı cisimlere karşı ilgisi artar. Alışık olmadığı gıdaları yeme isteği olur.İştah azalır buna karşın su içme isteğinde belirgin bir artış görülür.Hasta hayvan sık sık idrar yapar, yara yerini kaşır. Gözlerde irileşme ve kızarıklık olur. Hasta hayvanlar loş yerlere saklanmayı sever. Kediler dolap ve kanepe altlarına saklanır.. Bilinç giderek kaybolur ve hırçınlaşarak her şeye karşı olur. Sahibinin emirlerini dinlemez. Her önüne gelen canlıyı bu arada sahibini de ısırır. Köpekler evi terk ederek bir daha geri dönmez. Ağızda bol salya akar. Maksatsız havlama ve miyavlama dikkati çeker. Normalde köpeklerden çok korkan kediler, kuduz hastalığında çekinmeden köpeklere saldırırlar. Tilkilerde korkmadan meskun mahallere gelerek buradaki kedi, köpek ve diğer canlılara saldırarak ısırırlar.

Felç dönemi 2-4 gün sürer. Hastalık ilerledikçe öncelikle ısırılan organdan başlayan ve daha sonra tüm vücutta felçler meydana gelir.Havlaması değişir ve salyası belirgin olarak artar. Hayvan rahat hareket edemez,dengesini kaybeder, zig-zag çizerek yürür ve daha sonra yere düşer. Tam felç gelişmesinden sonraki 1-2 gün içerisinde hayvan ölür.Klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedavisi yoktur.

Kuduza yakalanmış hayvanlar 1 hafta içinde mutlaka ölürler.

Kuduz Hastalığının Bulaşma Şekli?

Virus, vücuda girdiği yerde bulunan sinirler yoluyla beyine gider, yerleşir ve orada çoğalır. Virusun vücuda girmesi ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki süreye Kuluçka Dönemi denir. Genel olarak kuluçka süresi insanlarda 2-8 haftadır Hayvanların virusu bulaştırıcılık süresi de değişkenlik göstermektedir. Kedi ve köpekler klinik semptomların başlamasından 3 ile 10 gün öncesine kadar virusu bulaştırabilirler.

İnsanlarda Klinik Bulgular


Kuluçka süresi, ısırık yerinin beyine yakınlığı, ısırığın şiddeti, ısırık yerinin sinir uçlarından zenginliği ve vücuda giren virus miktarı ile ilgilidir. Beyine yakın, özellikle kafadan ve ağır ısırılmalarda kuluçka süresi kısalırken kol ve bacaklardan ve hafif ısırıklarda uzamaktadır.Bu süre 5 günle 1 yıl arasında değişir genellikle 20-60 gündür.Virüs alındıktan sonra eğer gerekli tedavi zamanında yapılmasa hastalık belirtileri 2 safha olarak görülür:

İnsanlarda başlangıç olarak iştahsızlık, kırgınlık, yorgunluk, ateş görülür.Isırık bölgesinde ağrı ve duyu kaybı görülür ki kuduza özgü ilk belirti budur. Daha sonra huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk, psikiyatrik bozukluklar ve depresyon ve bunlara eşlik eden öksürük, boğaz ağrısı, titreme, karın ağrısı, bulantı-kusma, görülebilir.
Nörolojik bulgular olarak Hiperaktivite, oryantasyon bozukluğu, hayal görmeler, sara krizleri, tuhaf davranışlar, ense sertliği, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artımı ve felçler daha sonra ortaya çıkar.

Hiperaktivite atakları karakteristik olarak 1-5 dakika süreyle ve aralıklı olarak görsel ve işitsel bir uyarı sonucu meydana gelmekte ve kendisini saldırganlık, kendi kendine ve etrafındakilere vurma, koşma, ısırma şeklinde göstermektedir.Hastaların yaklaşık olarak yarısı ataklar döneminde su içmek istemekte ve su içme teşebbüsü sırasında boğaz kaslarının kasılması nedeniyle kişide tıkanma, boğulma hissi ortaya çıkmaktadır ve hastalarda hidrofobi (sudan korkma) gelişmektedir. Ataklar arasındaki dönemde hasta genellikle kendindedir ve bilinci yerindedir.

Nörolojik belirtilerin gelişmesinden 7 gün sonra koma hali gelişir ve sonunda hasta yaşamını kaybeder.

Kuduz Veya Kuduz Şüpheli Bir Hayvan Tarafından Isırılan Bir İnsanda Yapılması Gerekenler

Şüpheli bir hayvan tarafından ısırılan kişinin yarası sabunlu ya da deterjanlı su ile bolca yıkanmalıdır. Çok basit gibi görülen bu uygulamanın özellikle yüzeysel yaralarda riski % 90 oranında azalttığı saptanmıştır. Yaraya bir antiseptik ( %40-70 lik alkol, iyodin v.b ) uygulanmalıdır

Isırık yarasının beyine yakınlığı virusun beyine ulaşması açısından önemlidir. Yara bölgesi beyine yakın ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Diğer bölge ısırıklarında bu süre 0-36 saat en fazla 72 saat olmalıdır.

Sağlıklı bir görünümü olan köpek, kedi veya diğer bir evcil hayvan insanı ısırdığında, o hayvan hemen yakalanmalı ve 10 gün boyunca gözlem altında tutulmalıdır.Bu süre içinde hayvanda kuduz görülmezse, Korkulacak bir şey yok demektir.

Kuduz şüphesi olan hayvan yakalanıp gözlem tında tutulamıyorsa veya yapılan testler pozitif çıkarsa kısa süre içinde tedaviye başlanmalıdır.

Kuduz serumu gerektiren vakalarda sabunla yıkadıktan sonra yara içine ve etrafına hesaplanan dozda immunglobulin yada serumun enjekte edilebilen en fazla miktarı (hatta mümkünse tümü) enjekte edilmelidir. Eğer ısırık çok büyükse ve yaraya dikiş atmak zorunlu ise yara dudakları etrafına mutlaka kuduz serumu ve immunglobulini uygulanarak dikiş atılmalıdır.

Temas sonrası uygulamada yara bakımı ve kuduz serumu uygulamasından sonra aşılamaya geçilmelidir. Aşılamada mutlaka bağışıklama gücü yüksek, uygulaması kolay ve en önemlisi nörolojik yan etkileri olmayan hücre kültürü aşıları kullanılmalıdır. Ülkemizde hücre kültürü aşısı olarak HDCV(Human Diploid Cell Vaccine) ve VERO (Verorab) bulunmaktadır. Her iki aşının da bağışıklama gücü ve yan etki açısından hiçbir farkı yoktur. Üretimlerinde aynı aşı suşu kullanıldığı için birbirlerinin yerine kullanılabilirler ya da zorunlu hallerde aşılamaya birisi ile başlayıp diğeri ile devam edilebilir.

Kuduz aşısı 0., 3., 7., 14., ve 28 günlerde 5 doz olmak üzere intramuskuler yoldan ve mutlaka deltoid adaleden bebeklerde ise uyluğun anterolateral kısmından yapılmalıdır. Aşılama şemasına uygun olarak yapılan aşılama ile % 100 oranında başarı sağlanmaktadır. Bu aşılar ile şimdiye kadar aşılama ve acil müdahale şemasına uygun olarak sürdürülen tedavilerde hayatını kaybeden kuduz olgusuna rastlanmamıştır. Her iki tip aşının uygulanmasında çok nadir olarak aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik, ateş gibi bilinen aşı yan etkileri görülebilir.

Bulaşma Öncesi Aşılama Yapılabilir mi?

Bulaşma öncesi aşılamanın önerildiği risk altındaki kişiler şunlardır; veteriner hekimler, enfeksiyon hastalıkları ile ilgili laboratuar personeli, kuduz vakalarına bakmakla görevli özel bölümlerde ve kornea nakli yapılan bölümlerde çalışan hastane personeli, kuduza hassas evcil hayvanlar ile devamlı teması olanlar.

Bulaşma öncesi aşılama uygulaması için 0., 7., 28. günlerde toplam üç doz aşı uygulanması yeterlidir.Kullanılacak aşıların mutlaka hücre kültürü aşıları olması (HDCV ve Verorab) gerekmektedir.

Bu uygulama, virusla temas halinde kuduz serumu uygulanması gereksinimini ortadan kaldırmakta ve uygulanacak aşı sayısını azaltmaktadır. Temas öncesi şemaya göre aşılanmış bir kişiye virüsle temas olasılığı halinde 0. ve 3. günlerde uygulanacak 2 doz rapel aşı yeterli olacaktır.

Korunmak için Bunlara Dikkat Edin
  • Evcil hayvanlar kontrol altında tutulmalı.Özellikle geceleri serbest bırakmamaya çalışın.
  • Evde beslediğiniz hayvanların kuduz aşılarını zamanında yaptırın.
  • Tanımadığınız hayvanlara yaklaşmayın ve oynamayın.
  • Hasta gibi görünen hayvanlara yardım etmek için dokunmayın.
  • Ölü hayvanlara yaklaşmayın ve dokunmayın.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır