kül bilge kadır han / TAR 122 Karahanlılar-Gazneliler ve Harzemşahlar: Bilge Kül Kadir Han ve Samaniler

Kül Bilge Kadır Han

kül bilge kadır han

Karahanlıların ilk hükümdarı olarak Bilinen Bilge Kül Kadır Han, Maverâünnehir’deki Sâmanî devleti ile mücadelelerde bulundu. Oğullarından Arslan Han ulu hakan olarak Balasagun’da, Oğulcak Kadır Han ise Talas’ta oturdular. Kadır Han 893’te başkenti Kaşgar’a nakletti. Bu dönemde yeğeni Satuk Buğra Han Müslümanlarla temas kurdu ve Karahanlı Devleti’nin başına geçince de İslâmiyet’i resmî din olarak kabul etti (920). Bu tarihten sonra Abdulkerim Satuk Buğra han adıyla anıldı. Ancak Karahanlı sınırları içersindeki halkın tamamiyle İslâmiyet’i seçmesi Satuk Buğra Han ‘ın oğlu Baytaş zamanında gerçekleşmiştir.

Karahanlı Hükümdarı Ebu Nasr Ahmed zamanında, kardeşi İlig Nasr tarafından Samaniler devletine son verildi (999). Ebu Nasr Ahmed Abbasi halifesi tarafından bir İslâm hükümdarı olarak tanınan ilk Karahanlı hanı olmuştur. Karahanlı Devleti’nin sınırları Balasagun, Özkent ve Tarım Havzası’nın batı kısmı ile Karakurum dağları dolaylarına kadar genişlemişti. Güneyde Gazneliler ile komşu oldular ve mücadele ettiler. Ancak hanedan arasında çıkan anlaşmazlık neticesinde devlet Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldı (1042). Doğu Karahanlıların başında Tamgaç Buğra Han; Batı Karahanlıların başında ise Ahmet Arslan Han bulunuyordu.

Doğu Karahanlı Devleti (1042-1211): Doğu Karahanlı Devleti’nin sınırları Kaşgar, Fergana, Balkaş gölü civarına kadar uzanmaktaydı. Devletin merkezi zaman zaman Balasagun, Talas ve Kaşgar şehirleri olmuştur. Doğu Karahanlı Devleti’nin ilk hükümdarı sayılan Tamgaç Buğra Han âdil ve dindar bir kişi olarak tanınmaktaydı. Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig bu hükümdara sunulmuştur. Doğu Karahanlı Devleti 1090 yılında Selçuklulara bağlandı. Devlet 1133 yılında Moğol asıllı Karahıtayların hâkimiyetine girdi. Bu durum 1211’e kadar devam etti. Bölgenin tamamı Cengiz Han tarafından istilâ edildi.

Batı Karahanlı Devleti (1042-1212):Batı Karahanlıların sınırları batıda Aral gölünden doğuda Çimkent ve Özkent’e kadar uzanmaktaydı. Devletin başkenti önceleri Özkent idi. Daha sonra Semerkant ve Buhara devletin merkezleri olmuştur. İlk hükümdarları Ahmet Arslan Han idi.

Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah bir Karahanlı prensesi ile evlenerek iki devlet arasında akrabalık kurdu ve böylece Karahanlıları kendisine bağladı (1089). Selçukluların Katavan Savaşı’nda yenilmesiyle beraber Batı Karahanlılar da Karahitay hâkimiyetine girmişti (1141). Harzemşahlar bölgedeki Moğol hâkimiyetine son vermiş, son Karahanlı hükümdarı Osman Han’ı da ortadan kaldırarak, bu devleti yıkmışlardır (1212).

Bilge Kül Kadir Han ve Samaniler

T’uchüe-Ashina hânedanının yıkılması üzerine (742) bozkırlarda hâkimiyet önce Basmillar’a, ardından Uygurlar’a geçti. Uygur Devleti (Dokuz Oğuzlar) Kırgızlar’ın baskısıyla 840’ta yıkıldı. Bu tarihten itibaren batıya doğru göç ederek Kâşgar bölgesine gelen ve buraları Karluklar’dan alıp kendilerine yurt edinen, daha sonra İli vadisine yayılıp Balasagun’u da ele geçiren Yağmalar’ın hükümdarları han unvanını kullanmaya başladılar. Halbuki o sırada Karluklar yabgu unvanını kullanıyorlardı (Genç, Karahanlı Devlet Teşkilâtı, s. 126).

Karahanlı hânedanının ilk kağanı Bilge Kül Kadır Han’dan sonra büyük oğlu Arslan Han Bezîr’in büyük kağan sıfatıyla Balasagun’da, diğer oğlu Kadır Han’ın Oğulçak, yardımcı kağan sıfatıyla Talas’ta ve Kâşgar’da hüküm sürdüğü kaydedilmektedir. Ancak bu bilgiler Balasagun’un 942 yıllarına kadar Karahanlılar’ın hâkimiyetinde olduğuna dair hiçbir delil olmadığını dikkate alan bazı araştırmacılar tarafından şüpheyle karşılanmıştır (a.g.e., s. 38-39). Büyük kağanlar hakkında X. yüzyılın sonuna kadar hiçbir mâlûmat bulunmamaktadır.

Sâmânîler’den İsmâil b. Ahmed, Muharrem 280’de (Mart-Nisan 893) Doğu Karahanlılar’ın merkezi Talas’ı zaptedince buradaki Türk emîr ve dihkanlarının çoğu müslüman oldu. Kadır Han Oğulçak bu gelişmeler üzerine başşehri Kâşgar’a nakletti. Daha sonra Sâmânîler arasındaki iç çatışmalardan faydalanarak Sâmânî topraklarına saldıran Oğulçak kendisine sığınan bir Sâmânî şehzadesini kabul etti. Bu müslüman şehzadeyle ve Nîşâburlu Ebü’l-Hasan Muhammed b. Süfyân el-Kelemâtî (Sem‘ânî, X, 458-459) gibi âlim ve sûfîlerle karşılaşan Oğulçak’ın yeğeni Karahakan Satuk b. Bezîr (İbnü’l-Esîr, XI, 82) müslüman oldu (308/920 veya 333/945). İbnü’l-Esîr, onun rüyasında gökten inen bir kişinin kendisine Türkçe olarak, “Müslüman ol ki dünya ve âhirette selâmet bulasın” dediğini, bunun üzerine rüyasında İslâmiyet’i kabul ettiğini ve sabah olunca müslüman olduğunu herkese açıkladığını kaydeder (a.g.e., XI, 82).

En son değiştirme: Perşembe, 2 Kasım 2017, 8:44 ÖS

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır