külli irade cüzi irade ne demek / Küllî irade ve cüz’i irade ne demektir? | Sorularla İslamiyet

Külli Irade Cüzi Irade Ne Demek

külli irade cüzi irade ne demek

2013 - 2023
islamveihsan.com altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.

Külli ve Cüzi İrade nedir? Külli ve Cüzi İrade arasındaki farklar nelerdir? Cüzi irade nasıl kullanılır?

Külli İrade Allah'u Teala'nın belirlediği, kulun kendi seçmediği ve kader olarak yaşadığı irade olarak açıklanmaktadır. Cüz'i irade ise kaza ve kader sınırları çerçevesinde hareket imkânı tanıyan özgür iradedir. Külli irade nedir? Cüzi irade nedir? Külli irade ile cüzi irade arasındaki farklar nelerdir? Külli irade ne anlamda kullanılmaktadır? Cüzi irade nasıl kullanılır? Kimler cüzi irade sahibidir? Cüzi irade ve külli irade örnekleri nelerdir? İşte detaylar haberimizde...

Külli İrade Allah'u Teala'nın belirlediği, kulun kendi seçmediği ve kader olarak yaşadığı irade olarak açıklanmaktadır. Bu manada Allahu Teala hiçbir kuluna zulüm ve eziyet etmek istememektedir. Kullarını imtihan etmek için bazısını yoksul bazısını zengin var etmektedir. İnsanlar inkar noktasında başlarına gelen her durumu Allah'ın yazdığı kader olarak düşünmektedir. Oysaki kader Allahu Tealanın külli iradesiyle yaşamın ana hatlarını var etmesiyle mümkün olan bir iradedir.

Cüz'i irade, İslam dinine göre (akaid, kelam) insanlara verilmiş olan ve kaza ve kader sınırları çerçevesinde hareket imkânı tanıyan özgür iradedir. Cüz'i kelimesi Arapça ve Osmanlı Türkçesi'nde kısmi anlamına gelir. Buna karşılık Külli irade yani Allahın iradesi herhangi bir sınırla bağlı değildir ve cüz'i iradenin üstünde yer alır.

İnanç teorisyenleri insana seçim hakkının verildiği ve insanların cüz'i irade ismini verdikleri bu seçim hakkından dolayı sorumlu olduklarını ifade ederek sorunu çözmeyi amaçlamışlardır. Teolojik olarak bakıldığında bu durum bir çelişki oluşturmaktadır. Allah'ın sonsuz iradesi insanların sınırlı iradesiyle çelişir. Çünkü insan iradesinin var olduğu bir düşüncede Allah'ın bu iradeye karşı gelememesi gerekir. Gel gör ki kelamcılar cüzi iradeyi Allah'ın insanlara tanıdığı bir ayrıcalık olarak görmektedirler. Zaten İslam dininde Kur'an'da da bahsedildiği gibi Allah dilediğini yoldan çıkarma dilediğini de kendi yoluna sokma hakkı vardır. Kelamcılar bu fikirden yola çıkarak cüzi iradenin Allah'ın denetiminde olan bir hak olarak görürler.

Buna bağlı olarak cüzi irade sadece insanoğluna verilmiştir, diğer mahlûkatta ve Meleklerde irade yoktur. İslam dinine göre insanın sorumluluğu da kendisine cüz'i irade verilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Buna göre cüz'i irade insanın kendi yaptıklarıyla kaderini belirlemesidir. Külli irade ise Allah'ın belirlediği kader olarak ifade edilmektedir.

Cüzi irade, Allah'ın sınırsız iradesinin karşısında insanlara verilen ve sınırlı olan iradeyi ifade eder. İnsanların kendi iradeleri bulunmasına rağmen bu irade sınırlar çerçevesinde bulunan cüzi bir iradedir.

İnsanın yaşantısı içerisinde seçim yaptığı tercihleri bulunur. İnsanın tüm yaşantısı boyunca bazı kararlar alması ve seçimler yapması gerekir. Verilen kararlar arasında ise tercih edilen meslek seçimi, eş seçimi ve arkadaşların seçilmesi gibi konular insanın kendi cüzi iradesini ifade etmek için kullanılır.

Külli irade ise ilahi idareyi ifade etmek için kullanılır. Sonsuz irade ve sonsuz dileyebilme olarak ifade edilen külli irade ise yalnızca Allah'a mahsus olan iradeyi ifade etmektedir. İnsanların ise iradesi sınırlıdır ve sadece cüzi miktarda seçim yapma hakları bulunmaktadır. Cüzi irade kelimesinde kullanılan cüzi kelimesi, Arapça da kısmi anlamında kullanılmaktadır.

Yaratılan canlılar içerisinde sadece insanlara irade verilmiştir. İnsanların kendi yaptıkları seçimler doğrultusunda yaşantılarını yönlendirmeleri cüzi irade olarak ifade edilmektedir. Külli irade ise kader olarak ifade edilebilecek olan sınırsız idareyi ifade etmek için kullanılmaktadır.

Bu konudaki Kur'an ayetleri şöyledir:

"Bir şeyi(n olmasını) dilediği zaman, O'nun emri, ona sâdece "Ol!" demektir, (o da) hemen oluverir." (Yâsin, 82)

"...Şübhesiz ki Allah, ne dilerse hükmeder." (Mâide,1)

"Gökler ve yer durdukça orada ebedî olarak kalıcıdırlar; ancak Rabbinin dilediği müstesnâ.Çünki Rabbin, ne dilerse hakkıyla yapandır." (Hûd, 107)

"Rabbin ise, dilediğini (dilediği gibi) yaratır ve seçer. Onların (o kulların, bu yaratılışta) seçme hakkı yoktur. Allah (onların) ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve pek yücedir."(Kasas, 68)

Külli irade de insanın cüzi iradesinin rolü yoktur.

Mesela, vücudumuzdaki kan dolaşımı ve hücrelerin çoğalıp ölmeleri gibi biyolojik faaliyetler ya da insanın ne zaman ve nerede doğacağı, cinsiyeti , anne-babasının kim olacağı gibi…

Yine insan dışında kainatta olmuş ve olacak olan her şey Cenab-ı Hakk'ın külli iradesinin neticesidir. Kainattaki düzen, mevsimler, samanyolu, galaksiler, mevcudat vs. meydana gelen olaylar Cenab-ı Hakk'ın külli iradesiyle gerçekleşir. Buna "sünnetullah" da denir.

AllahGündemGüncelHaberler

Küllî irade ve cüz’i irade ne demektir?

Değerli kardeşimiz,

Küllî irade, sonsuz işleri birlikte dileyebilen ilâhî iradedir. Cüz’i irade ise, bir anda ancak bir şey dileyebilen, iki şeye birlikte taallûk edemeyen insan iradesidir.

İnsan bedeninde yüz trilyon kadar hücre olduğu söyleniyor. Her hücrenin de nice fonksiyonları var. İnsan, bir anda iki şey irade edemezken, bedenindeki bu sayısız faaliyetleri nasıl izah edecektir? Demek ki, insan kendine malik değil. O bir kuldur. Bedeni, küllî bir irade ile tanzim ve idare ediliyor.

Gafletten kurtulup gerçeği bulan bahtiyar kullar ise şöyle düşünürler:

“Madem ki, hiçbir organım, hiçbir hücrem başıboş değil, öyle ise ben de başıboş olamam! İç âlemimde cereyan eden bütün işler hikmetli ve faydalı. O halde ben, irademi doğru kullanarak ne dünyama ne de âhiretime fayda sağlamayan boş işlerin peşinde koşmamalıyım. Bedenimdeki her hücre, semadaki her yıldız ve kâinattaki her sistem küllî bir irade ile hareket ettiklerine göre, ben de cüz’i irademi o küllî iradeye uygun olarak kullanmalıyım. Kulluk görevimi aksatmamalı, ibadetimi eksiksiz yerine getirmeliyim.”

Sonra, düşüncesini genelleştirir:

"Ben kendi iç âlemime karışamadığım gibi, ağaç da kendi içinde işleyen fabrikanın gerçek sahibi değil. Ve o tezgahın muntazam çalışması onun kendi hüneri değil. Şu ağacı elma, bunu da armut verecek şekilde programlayan bir hikmet, bir kudret, bir ilim var."

"Ve yine, ben kan nehrimde akan alyuvarlardan ve akyuvarlardan habersiz olduğum gibi, deniz de içindeki balıklardan habersiz. Sema da yıldızlarını tanımıyor. Saçımı kendim yapmadığım gibi, ağaçlar da yapraklarını kendileri takmıyorlar. Ormanlar, dağın hüneri değil. Güneş de gezegenlerine sahip çıkamaz."

İşte kâinatta meydana gelen bu sonsuz işler, birlikte nazara alındığında, küllî ve mutlak bir iradeyi açıkça gösterirler.

Şöyle bir düşünelim: Bu âlemde birbirinden farklı ne kadar çok fiil birlikte icra ediliyor! Her an, mikroplar âleminden, bakterilerden, al ve akyuvarlardan, böceklerden, kuşlara, insanlara varıncaya kadar, nice canlılar ölümü birlikte tadıyorlar. Onların yerleri ise, boş kalmıyor. Bir o kadar, hatta daha fazla varlık dünya ile tanışıyor.

Yine sayısını bilemeyeceğimiz kadar çok canlı hastalanırken, aynı anda bir o kadarı da şifâ buluyor. Niceleri izzete doğru tırmanırken, niceleri de zillete düşüyolar.

Kimileri henüz yemeklerini yerken, başkaları açlığa yaklaşıyorlar. Her biri bir ilâhî ismin tecellisini gösteren böyle sonsuz ve birbirinden farklı, hatta çoğu zaman birbirine zıt fiilleri birlikte icra etmek, ancak küllî bir iradenin işidir.

İşte insan o cüz’i iradesini ölçü tutarak ve onun aczine, noksanlığına bakarak bu sonsuz icraatları hayret ve hayranlıkla düşünür; imanı kemâle erer.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır