kürtçe hangi dile benziyor / One moment, please

Kürtçe Hangi Dile Benziyor

kürtçe hangi dile benziyor

kürtçenin avrupa dilleri ile benzer kelimeleri

  • "na" ya da "no" da buna bir örnektir. "hayır" anlamında.

  • mesela yumurta ingilizce'de egg'dir, kürtçe'de heg.

    not: kürtçe yazılışlarında hata olabilir.

  • apo'ya af
    biji pkk
    faşist t.c.

    vs. vs

  • (bkz: bra)
    (bkz: brother)
    (bkz: bro)

  • (bkz: pisika vane)
    (bkz: van kedisi)

  • birkaç örnek

    erd (kürtçe), erde (almanca), earth (ingilizce), eradi (farsça), terra (fransızca), yeryüzü (türkçe).
    stêrk (kürtçe), stern (almanca), star (ingilizce), sitare (farsça), astre (fransızca), yıldız (türkçe).
    du (kürtçe), zwei (almanca), two (ingilizce), do (farsça), deux (fransızca), iki (türkçe).
    hebûn (kürtçe), haben (almanca), have (ingilizce), hestem (farsça), avoir (fransızca), sahip olmak (türkçe).
    tu (kürtçe), du (almanca), you (ingilizce), to (farsça), tu (fransızca), sen (türkçe).
    min (kürtçe), mein (almanca), my (ingilizce), men (farsça), mon (fransızca), benim (türkçe).
    na (kürtçe), nein (almanca), no (ingilizce), ne&#x;kher (farsça), non (fransızca), hayır (türkçe).
    bet (kürtçe), böse (almanca), bad (ingilizce), bed (farsça), mauvais (fransızca), kötü (türkçe).
    nav (kürtçe), name (almanca), name (ingilizce), nam (farsça), nom (fransızca), isim (türkçe).
    nû (kürtçe), neu (almanca), new (ingilizce), nev (farsça), nouveau (fransızca), yeni (türkçe).
    heşt (kürtçe), acht (almanca), eight (ingilizce), haşt (farsça), heut (fransızca), sekiz (türkçe).
    neh (kürtçe), neun (almanca), nine (ingilizce), noh (farsça), neuf (fransızca), dokuz (türkçe).
    mêr (kürtçe), mann (almanca), man (ingilizce), merd (farsça), mâle (fransızca), erkek (türkçe).
    derî (kürtçe), tür (almanca), door (ingilizce), der (farsça), porte (fransızca), kapı (türkçe).

    hint avrupa dillerinde birçok benzer kelime vardır zira hepsi aynı dilden türemiştir, doğal bir şeydir.

  • kürtçe: kî fransızca: qui (ikisi de ki diye okunuyor) türkçe: kim
    kürtçe: mirin fransızca: mourir türkçe: ölmek
    kürtçe: pênc lehçe:piec (penç) türkçe: beş
    kürtçe: şeş lehçe: szesc (şeşt) türkçe: altı
    kürtçe: dinan romanca: dinte türkçe:diş
    kürtçe: ez bulgarca: az türkçe: ben
    kürtçe: nav faroece: nav türkçe: isim
    kürtçe: şerm ingilizce: shame türkçe: utanç
    kürtçe: rast ingilizce: right (her iki dilde de hem sağ hem doğru anlamında kullanılıyor)
    kürtçe: kuda rusça: kuda türkçe: nereye (bu şaibeli)
    kürtçe: şand ingilizce: send türkçe: göndermek
    yazarların illettikleri:
    kürtçe: kurt fransızca: court türkçe: kısa
    kürtçe:leb ingilizce: lip türkçe: dudak
    kürtçe:hat ingilizce: head türkçe: baş
    kürtçe: dem ingilizce: time türkçe: zaman
    kürtçe: hivri ingilizce: hairy türkçe: kıllı
    kürtçe: ling ingilizce: leg türkçe: ayak
    kürtçe: avrêl ingilizce: april türkçe: nisan
    kürtçe: bruw ingilizce: brow türkçe: kaş

    artık hangisi tesadüf (kolpa) hangisi kökteş siz bulun. entarime kürtçe söyleyen fransız ablayla noktayı koyuyorum nokta

    edit : ''türkçelerini yanına niye yazdın kürtçe benzer türkçe değil diye mi anlayamadım?'' insanlar anlasın diye olabilir mi sayın yazar? belki her okuyan fransızca, rusça kürtçe vs. bilmiyor olabilir mi ?

  • doğum yapan canlıların eş denilen zarına kürtçe plazın derler ingilizcede plasenta denir.
    ayrıca heg-egg, four-çar, ster-star, best-best, gıran-grand, kras-dress, erd-earth, pelm-palm , germ-term, kurt-short gibi çok benzer kelime var

  • farsçanın ve farsçaya çok yakın bir dil kürtçenin hint-avrupa dil ailesine mensup olmasından ileri geldiğinden epey fazla olan kelimelerdir. fince, macarca, japonca ve korecenin, türkçe ile ortak kelimeleri olması da aynı dil ailesinden (bkz: ural altay dil ailesi) gelmelerindendir.

    edit: ural altay dil ailesi teorisinin eski bir teori olduğu konusunda epey mesaj alıyorum. güncel bilgiyi edinip entryi düzelteceğim. duyarlı yazarlara teşekkür ediyorum.

    edit: haydaa! bu kez de ural altay dil ailesi teorisinin eski bir teori olmadığına, bilakis bilim çevrelerince kabul görmüş bir teori olduğuna dair mesajlar geliyor. meğer ne tartışmalar saklamış bu teori içinde.

    edit:düzeltme.

  • avrupa dilleri ile çok benzerliği var ama arapça kelimelerle de benziyor. az önce tvdeki programda bir ayet arapça söylendi ve orda deyn kelimesi kullanıldı borç anlamına gelen. deyn kürtçede de borç demek. ara ara dikkatimi çekiyor. zaten karma bir dil olduğundan muhakkak esinlenme olmuştur.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Zazaca ile Kürtçe aynı mı?

Zazaca Kürtçe&#;nin en kadim lehçesidir. Kürtçenin atası sayılan Avesta diline en yakın olan lehçedir. Zaten bu dili Zazaca değil Kürtçe&#;nin Dımli lehçesi olarak adlandırıyoruz.

Zazaca Kürt dili mi?

Evet, apaçık… Yani İrani diller disiplininde iki ayrı dil kabul edilir. Zazaca Kürtçe&#;ye nazaran çok daha arkaik özelliklerini koruyan, yani eski İranca hakkında daha fazla bilgi veren enteresan bir dildir. Kurmanci dili fazlasıyla evrilmişken Zazaca çok daha muhafazakâr ögelerini korumuş olan bir İrani dildir.

Zazalar Kimdir Kürt müdür?

Birçok uzmanın yorumuna göre de bu halk Kürt değildir. Zaza Nereden Gelmedir ve Zazaca Hakkında Bilgiler Nelerdir? Zazalar, Alevi ve Sünni kesimden oluşan bir halktır. Sünni olan Zazalar genel olarak Elazığ, Diyarbakır, Bingöl ve Aksaray civarlarında yaşamaktadırlar.

Zaza hangi ırk?

Zazalar, Hint-Avrupa dil ailesine bağlı bir dil olan Zazaca konuşan İranî bir halktır. Türkiye&#;nin çoğunlukla Doğu Anadolu Bölgesi&#;nde; Bingöl, Elazığ ve Tunceli, Güneydoğu Anadolu Bölgesi&#;nde ise; Diyarbakır, Gerger ve Siverek, Çermik yörelerinde yaşamaktadırlar.

Zazaca hangi dile yakın?

Zazaca dilbilimsel olarak Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran ana grubunun İran koluna aittir. Bir Batı İran dili olan Zazaca bu grubun kuzeybatı koluna mensuptur. Genel görüşe göre Kürtçeden ayrı olarak Gorani diliyle beraber Zaza-Gorani olarak adlandırılan genetik bir alt grubun parçasıdır.

Zazalar Türk mudur?

Diğer taraftan, birçok yazar ve dilbilimci Zazaca&#;nın Türkçenin bir lehçesi olduğunu varsaymakta ve Zazaların Horasan&#;dan gelen bir Türk boyu olduğunu iddia etmektedir. Bu görşŞ sahiplerine göre; gerek töre, gerek gelenek ve görenek bakımından, hiçbir yönden Zazalar Türklerden farklı değillerdir.

Zazaca hangi dile benziyor?

Zazaca dilbilimsel olarak Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran ana grubunun İran koluna aittir. Bir Batı İran dili olan Zazaca bu grubun kuzeybatı koluna mensuptur. Genel görüşe göre Kürtçeden ayrı olarak Gorani diliyle beraber Zaza-Gorani olarak adlandırılan genetik bir alt grubun parçasıdır.

Kürtçe hangi dil ailesine aittir?

Kürt dilleri veya Kürtçe (Kürtçe: Kurdî, کوردی), Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dillerinin Kuzeybatı İran koluna giren ve Türkiye&#;nin doğu ve güneydoğusu, Suriye&#;nin kuzeyi, Irak&#;ın kuzeyi ve kuzeydoğusu ile İran&#;ın batısında yaşayan Kürtler tarafından konuşulan bir dil koludur.

Zazalar hangi boydan gelir?

Türkdoğan, Zazaların Proto Türklerinin Su kavmine mensup olduklarını ileri sürer. Bingölde Suvaran isimli iki köy bulunmaktadır. Birçok başka araştırmacı da, Zazaların Orta Asya&#;dan gelmiş Türk kökenli bir topluluk olduğu üzerinde görüş birliğine varır (RıŞvanoğlu ).

Kürtler kimin soyundan gelir?

Kürtler, geleneksel olarak İranlı ve İrani kökenli olarak kabul edilirler ve İrani bir dil konuştukları için de ağırlıklı olarak Hint-Avrupalı olarak bili- nirler.

Zaza Türk mü?

Türkdoğan, Zazaların Proto Türklerinin Su kavmine mensup olduklarını ileri sürer. Bingölde Suvaran isimli iki köy bulunmaktadır. Birçok başka araştırmacı da, Zazaların Orta Asya&#;dan gelmiş Türk kökenli bir topluluk olduğu üzerinde görüş birliğine varır (RıŞvanoğlu ).

Dadaş Kürt mü?

Erzurum şehir merkezi nüfusu &#;lerin başında ağırlıklı olarak Kürt ve Ermenilerden oluşurdu. Kendisine “dadaş” diyenler asimilasyon politikası sonucu Türkleşen Kürtler&#;dir&#;

Kürtçe hangi dil grubundandır?

Kürt dilleri veya Kürtçe (Kürtçe: Kurdî, کوردی), Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dillerinin Kuzeybatı İran koluna giren ve Türkiye&#;nin doğu ve güneydoğusu, Suriye&#;nin kuzeyi, Irak&#;ın kuzeyi ve kuzeydoğusu ile İran&#;ın batısında yaşayan Kürtler tarafından konuşulan bir dil koludur.

Bingöl Kiğı Kürt mu?

Yayladere, Kiğı, Yedisu ilçelerinde Kürt Alevileri çoğunluktadır. Adaklı&#;da Zaza Alevileri, Kurmanç Alevilerinden nüfus olarak daha fazladır. Karlıova&#;da ise her iki topluluğun nüfusları neredeyse birbirine yakındır. Bu bakımdan Bingöl Alevilerinin çoğunluğu Zaza, bir kısmı ise Kurmançtır.

Zazalar kime inanır?

en tabii yani en doğal olanıdır. Zazaların yarısı Alevi, Yarısı Sünnidir. Sünni Zazalar Hanefi ve Şafi mezheplerinde Alevi Zazalar da bir kısmı gerçekten Hz. Ali&#;nin temsil ettiği anlamda ibadetiyle yaşayışıyla Alevi ve bir diğer kısmı da Desim İtikadı, Kızılbaş Alevi inanç ekollerine mensuptur.

Zaza Dili ile ilgili söyleşi

Prof. Dr. Ludwig Paul İrani dilleri uzmanı olarak Almanya’nın Hamburg Üniversitesi’nde eğitim görevlisidir.

“Günümüz dünyasında dilden yola çıkarak bir ulus veya etnisiteye aidiyeti belirleme konusu karşılık bulmamalıdır.”

 

Dr. Zeynep ARSLAN

Zazacanın İrani diller arasındaki durumu ve konumu nedir?

Zazaca, Hint-Avrupa dil ailesine tekabül eder. Hint-Avrupa dil ailesi farklı gruplara ayrılır. Bunlardan bir tanesi de İrani dil grubudur. İrani dillerinin arasında Zazaca Batı-İrani dil grubuna dahildir. Batı-İrani dil grubuna dahil olan diğer diller ise Farsça, Kürtçe, Beluçça, Talişce, Gilaki monash.pw

Sayın Prof. Dr. Paul, Zazacanın ayrı bir dil olup olmadığı nasıl tespit edilebilir? Diller arasındaki akrabalıklar ve akrabalık dereceleri nasıl ölçülebilir?

İki dilin birbiriyle akraba olup olmadığını tespit etmek için birçok faktörü göz önünde bulundurmak gerekir. Ben şimdilik sadece bunlardan bir kaçına değineceğim. Benim için önemli olan bir unsur, bu çalışmaları yaparken, dil bilim metotlarına hakim olmaktır. Bu konu ile ilgili çok fazla yazı, makale ve kitap var piyasada, ancak yazarlar dilbilimsel açıdan bakıldığında çok temiz çalışmamakta. Birkaç izole sözcük örnek alarak, mesela akrabalık derecesi ölçülen iki dilden birkaç tane kelime seçerek bunların arasındaki benzerlikleri tespit etmeye çalışıyorlar. Bu konu benim için önemli. Bu araştırmaları yapabilmek için bilimsel bazı altyapılara sahip olmak lazım ve dil bilim açısından bir takım metotların bilincinde olmak lazım. Eğer bunlar yoksa, o zaman tam anlamı ile profesyonel bir analiz yapmak mümkün değildir.

Bu noktayı biraz daha detaylandırabilir misiniz?

Bakın, dilbilimsel açıdan dillerin arasındaki akrabalığı ölçebilmek, dil’in düzenli bir tarihi süreçten geçmiş olmasını ve bu süreci takip edebilmeyi gerektiriyor. Mesela “biliyorum” kelimesini ele alalım. Zazacada “ez zana”, Kürtçede “dizanim” ve Farsçada “mīdānam“. Burada Zazaca ve Kürtçede “zan-” kelime kökü var. Farsçada “dān-” kelimenin kökü. Bu kelime bu üç dilin akrabalığını ölçmek için önemli, çünkü Hint-Avrupaca ses kanununa tekabül ediyor. Bir başka örnek ise “üç” kelimesi ile gösterilebilir. Farsçada “se”, Kürtçe de “sê” ve Zazacada “hirê” olarak geçer. Bu kelime önemlidir, çünkü bu kelime de Hint-Avrupaca ses kanununa tekabül ediyor. Bu iki örnekte görülüyor ki Kürtçe dili Farsça ve Zazacanın arasında. Kürtçe, Farsça ile akraba ama Kürtçe ile Zazaca birbirine daha yakın duruyor. Zazaca ile Farsça arasındaki akrabalık ise o kadar da yakın değil.

Aynı şekilde dilbilgisinde de dillerin akraba olup olmadığı araştırmada önemli bir unsurdur. Dillerde tarihi olarak gramatik kategoriler birbirleriyle kıyaslanmalıdır. Önemli olan bir diğer unsur ise tarihi ortak özelliklere bakıldığında yeni oluşumlara da dikkat edilmelidir. Bir zamanlar birçok ortak özelliği hatta aynı özellikleri paylaşan diller bir zaman sonra birbirinden ayrışma süreçlerine girmişlerdir. Burada ortak özelliklerin eski tarihe mi, yoksa yeni tarihe mi tekabül ettiğine bakılmalıdır. Burada siyasal ve sosyal etkilerin önemi büyüktür. Bu araştırmaları yapabilmek için sadece bugünün İrani dillerine değil aynı zamanda eski İrani dillerine, yani Orta Farsça, Partça ve Avesta dillerine de hakim olmak gerekir.

Doğru metotların kullanılması bu araştırmaların yapılmasında önemlidir. Bu gayet çetrefilli bir iştir. Eğer bu metotları kullanma yönünde bir eksiklik varsa, o zaman dilbilimi açısından bilimden uzak bir araştırma yapılmış olunur. Bu durumda akrabalık tespitleri değil, benzerlik tespitleri yapılır ki, benzerlik durumu akraba olup olmama konusunda çok fazla bir şey ifade etmez.

Zazacayla Kürtçe arasındaki bağa dair daha fazla ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?

Zazaca da, Kürtçe, Farsça, Beluçça ve Talişçe gibi diller Batı-İrani dil gurubuna girer. Bu diller çok eski zamanlarda ortak bir köke sahipmişler. Bizler dilbilim açısından ayrışmanın aşağı yukarı üç veya dört bin yıl önce başladığını söyleyebiliriz. Burada Hint-İranca, İranca (İranî), Batı İranca ve Doğu İranca birbirinden ayrılmış. Batı İranca üç ana asıra ayrılır: Eski-İranca, Orta İranca ve Yeni İranca. Yeni İranca dillerinin arasında Kürtçe, Farsça, Beluçça ve Zazaca vardır.

Vermiş olduğum örnekte; “zan-”, “dān-” ve “se”, “sê”, “hirê” kelimelerinde görebiliyoruz ki Zazaca, Farsça ve Kürtçe akraba dillerdir. Aynı zamanda görülüyor ki Farsça Kürtçe ile ve Kürtçe Zazaca ile daha yakındır. Bazı şeyler Kürtçe ve Zazaca arasında, bazı şeyler ise Farsça ve Kürtçe arasında daha yakın duruyor, ama bazen her üç dil de bir unsurda örtüşebiliyor. Bu noktada metodik olarak şu tespitin doğru yapılması gerekir: Birlikte dil genetiği olarak miras alınan unsurlar ve birlikte yeni koşullara uygun geliştirilmiş unsurlar. Dilbilimi ve diyalektoloji (lehçe bilimi) araştırmaları kapsamında bu iki nokta çok önemlidir. Bu üç dilin ortak ses kanunlarının olduğunu iki örnekle gösterdim; “bilmek” ve “üç” kelimeleriyle. Ama örneğin her üç dilde de kelimelerin şimdiki zaman çekimi farklı kurulmaktadır. Mesela Farsçada “mībaram” “götürüyorum”, Kürtçede “ez dibim” ve Zazacada “ez bena“ demektir. Bu örnek her üç dilin de birbirinden ayrıştığını ve bir zaman sonra farklı birer sürece girdiklerini gösteriyor. Ancak burada şu ayrıntıyı da vermeliyim ki, bu örnek ayrışmanın yeni bir gelişim olduğunu gösteriyor. Yaklaşık veya yıl önce böyle bir ayrışım gelişmiş. Yani buradan bakıldığında bu üç dilin akrabalıkları hakkında bu örnek çok fazla bir şey ifade etmiyor.

Söz konusu diller arasındaki akrabalıkları tespit edebilmek için başka bir kanal, bir yöntem var mıdır?

Batı İrani diller, Farsça, Kürtçe, Beluçça, Zazaca ve diğer dillerden oluşur. Burada önemli olan bilgi şudur: Batı İrani dillerin arasındaki akrabalık derecesini söylemek pek mümkün değil; ancak bu gruba mensup olan diller çok erken birbirinden ayrışmışlardır. Bu dillerin arasında bazıları birbirleriyle mesela coğrafik yakınlıktan ötürü daha yakın bir akrabalık gösterebilirler. Örneğin Proto Zazaca ile Proto Farsça veya Proto Beluçça ile Proto Kürtçe çok yakındırlar. Kürtçe ve Zazaca kanımızca çok erken birbirinden ayrılıp farklı süreçlere girdiler. Bu sürecin başlama tarihi aşağı yukarı bin yıl öncesine tekabül eder. Enteresan olan, Zazacanın Kurmanci ile yakınlığını tespit etmek oldu. Şöyle diyebiliriz: Zazaca ve Kürtçe çok eski tarihlerde birbirinden ayrıştılar ve yeni zamana doğru yeniden yakınlaştılar. Burada siyasi ve de coğrafik değişimler de duruma büyük etki yapıyorlar. Bugün Zazaca, Kurmanci’ye çok yakın. Kurmanci ise Sorani’ye. Sorani ise Farsçaya çok benziyor. Ancak bin yıl önce bu böyle değildi. O zamanlarda Proto Zazaca Proto Kürtçeden çok uzaktı.

Bu söylediğinizi hangi bilimsel metoda dayandırabilirsiniz?

Eski Farsça en eski belgeli Batı İrani dildir. Ne yazık ki ne Kürtçenin ne Beluççanın ne de Zazacanın yüzyıl öncesine dayanan yazılı kaynakları yoktur. Bu yüzden bu dillerin akrabalıkları hakkında çok fazla bir şey söyleyemiyoruz. Kürtçe, Beluçça ve Zazaca hakkında elimizde ancak yeni zamandan bilgiler var. Bu dillerin akrabalık özelliklerini araştırmak ve tespit etmek için Orta Farsça ve Eski Farsça dillerine hakim olmak şarttır. Aksi taktirde sağlam dayanağı olan bir bilimsel araştırma yapmak mümkün değildir.

Zazaca ile ilgili konularda, dilin etnisite ile olan alakası da çok tartışılır. Sizin bu soruna bakış açınız nedir?

Dilin ve etnisitenin arasındaki bağlantı ve etkileşimi hakkında şunu söyleyebilirim: Bu zor ve çok kapsamlı bir araştırma konusudur. Etnik aidiyetlik yalnızca dile dayandırılamaz. Kültür, din, ortak tarih, sosyal etkileşim ve diğer sosyal konular gibi birçok başka faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Şunu görebilmek önemlidir, Zazaların ve Kürtlerin dillerinin birbirinden farklı olmalarına karşın, çok fazla da ortak özellikleri vardır. Birçok Zaza, Kürtçe de bilir. Kimi yerlerde Zazaca ve Kürtçe aynı coğrafyayı paylaşıyor. Burada yakın bir bağ söz konusudur.

Zazaca dilbilimsel açıdan ayrı bir dildir. Zazaca konuşan insanların Kürt olup olmadıkları tartışmasını dilbiliminden ayrı ele almak lazım. Toplumbilimi der ki; “İnsanlar kendi etnik aidiyetleri hakkında kendi hür iradeleri ile karar verebilmelidirler.” Her insan şunları söyleyebilme konusunda özgür olabilmelidir. “Ben Alman’ım”, “Ben Türk’üm”, “Ben Kürd’üm”, “Ben Zaza’yım” vs. Bu temel bir insan hakkıdır.

Günümüz dünyasında dilden yola çıkarak bir ulus veya etnisiteye aidiyet belirleme konusu karşılık bulmamalıdır. Türkiye çok etnisiteli, çok dilli, çok dinli, çok kültürlü bir ülkedir. Bu farklılıkların zenginlik olarak algılanması gerekir. Avrupa Birliği’ne dahil olmak isteyen bir Türkiye’de dil-ulus özellikleri üzerinden ulusalcı bağlantıları kurmak kanımca artık bertaraf edilmelidir.

Bir dilbilimci olarak şunu söyleyebilirim: Hiçbir dil, Zazaca da, Kurmanci de unutulmasın, yok olmasın. Burada önemli olan şu sorulara yanıt bulabilmektir: Bu dillerin uzun vadede hayatta kalabilmesi için neler yapılabilir? Burada dayanabileceğimiz temel ne olmalıdır? Bana göre dayanak genç nesildir. Taşıyıcı olan artık metropollerde yaşayan, yani dillerin köklerinden çok uzakta yaşayan artık bambaşka dilleri konuşan bu yeni jenerasyondur. Köylerde bu dilleri konuşan yaşlı insanları bulabiliyoruz. Ancak onlar taşıyıcılık görevini yerine getiremiyorlar artık.

Sizce, yeni neslin köklerinden uzakta yaşadığı dünyada bu dilleri konuşabilmesi ve hayatta tutabilmesi adına neler yapılabilir?

İki şey çok önemli: özgürlük ve saygı. Herkes kendi dilini konuşabilme özgürlüğüne sahip olmalıdır. Herkes istediği lehçeyi kullanabilmelidir ve bunun için de saygı görmelidir. Evet, dili yazılı hale getirmek için standardizasyon konusuna yoğunlaşmak gerekir. Ancak burada şu konuya dikkat edilmeli. Standardize etmek, dili dar alana hapsetmemeli, dili zenginleştirmelidir ve konuşanların karşısına bir kazanç olarak çıkmalıdır. Yani konuşulan lehçeleri içinde barındırmalı ve bir diğerini bir başkasından üstün tutmamalıdır. Dili özgürce ve tüm renkleriyle kullanma özgürlüğünü kısıtlamamalıdır, standardizasyon.

Sizin dili standardize etme konusuna ilişkin kişisel yaklaşımınız nedir?

Bir dilin standardize edilmesi çok zorlu bir iştir. Bu tip çalışmalar çok uzun bir süreci kapsıyabilir ve de çok fazla siyasal desteğe ihtiyaç vardır. Mesela Almancanın standardize edilmesi yüzyılları almıştır. Standardizasyonu zorla dayatmamak gerek. Çalışmalar yapılmalıdır, yapılabilir, ancak lehçelerin de yaşamalarına yaşatılmalarına izin verilmelidir. Zaman içinde ortak paydalar çıkacaktır. Bu süreçte farklılıkların tehdit değil de birer zenginlik unsuru olarak görülmesi önemlidir.

Sayın Paul, son sözünüzü almak isterim, buyurun…

Umarım Zazaca hayatta kalmayı başarır ve geliştirilir. Ancak bu sürecin diğer dillerin ve halkların aleyhine olmaması konusunda da özen gösterilmelidir. Yani Kürtlere karşı, Kürt hareketine karşı yapılmamalıdır bu. Ayni şekilde Kürtlerin de Zaza dilini konuşanlara karşı saygılı ve özverili olmalarını diliyorum. Bence Türklerin, Zazaların ve Kürtlerin hep birlikte o topraklarda konuşulan ve yaşayan bütün dillere sahip çıkmaları lazım. Bu dilleri birer zenginlik olarak görmelidirler. Bence bu konuda ortak bir algı geliştirilmelidir ve farklılıkların hep birlikte eşit değerlerde yaşayabilecekleri ve yaşatılabilecekleri hukuki ve siyasi çerçeve yaratılmalı ve desteklenmelidir.

Prof. Dr. Ludwig Paul’e bana ayırmış olduğu değerli vaktinden ve ilgisinden ötürü teşekkürlerimi sunarım.

Almancadan çeviri: Zeynep Arslan

\n

Öncelikle geçen hafta yaptığım bir hata: Dilbilim, özellikle de Türkçe ve kısmen de Kürtçe ile haşır neşir, ilki bağlamında kitapları da olan Necmiye Alpay'a uyarısı için çok çok teşekkür ederim. Alpay, bana ilettiği notta, Türkçe'nin diğer diller ile ilişkisi bağlamında, Ural-Altay dil grubunda olduğu bilgisinin eski bir sınıflandırmadan ileri geldiğini belirterek artık sadece Altay dil grupları arasında değerlendirildiğini yazmış. Ayrıca Ural ailesi grubunda değerlendirilen Fince ve Macarca ile ilişkisinin de \"çok kuşkulu\" olduğunu vurgulamış.

\n

Alpay'ın bu bağlamda verdiği kaynaklardan Prof. Dr. Talat Tekin (), \"Türk-Çavuş Dilleri, Moğolca, Mançu-Tunguzca, Korece ve belki Japoncayı da içine alan bir Altay dil ailesinin varlığını savunmuştu. Altay Dilleri Teorisi'nin Türkiye'deki en güçlü temsilcisi idi. Altayca temel ses denkliklerini Türkiye Türkolojisine ilk kez tanıtmış, yanısıra, örnekler ile bu denkliklere ve dolayısıyla da Altay Dilleri Teorisi'ne önemli katkılarda bulunmuştu\". (Tekin'in ölümü sonrası derlenen Altayistik Makaleler kitabının tanıtım yazısından.)Makaleler kirin

\n

Kullandığım kaynaklara bu gözle tekrar baktığımda, birincisi Türkçe'ye dair eski bilgimi yenilememiş olduğumu gördüm. İkincisi de, temel kaynağım Ethnologue'un 23'üncü yani baskısında farklı dil ailesi (language family) listelenmiş iken, \"Altayca\", bir \"dil ailesi\" olarak değil tek bir \"dil\" olarak gösterilip, Kuzey ve Güney Altaycası ismi verilen iki \"lehçesi\" olduğu belirtilmiş. Aynı kaynağa göre Altayca, Türki dil ailesinden ve iki lehçesi de Rusya Federasyonu'nda konuşuluyor.

\n

Ezcümle, Ethnologue taksanomisinde Altay ailesi yerine \"Turkic\" ailesi var, ki ben bunu \"Türki Diller Ailesi\" olarak çevirdim. (Çeviri sitesi Tureng, Türki veya Türkçe olarak çevrilebileceğini yazmış.) Ethnologue 'ye göre, Türki Dil Ailesi, Bolgar, Doğu, Kuzey, Güney ve Batı olarak beşe ayrılmış ve 41 farklı dili barındırıyor.

\n

Türkiye'de konuşulan Türkçe, Güney Türki dilleri arasında sınıflandırılmış ve dört farklı dilden oluşuyor: Balkan Gagavuz Türkçesi, Moldova'da konuşulan Gagavuzca, İran'da konuşulan Horosan Türkçesi ve Türkiye Türkçesi.

\n

Şunu da eklemek gerek: Azerbeycan ve İran'da bazı gruplarca konuşulan diller ise Azerbeycani olarak anılıyor ve üçe ayrılıyor: Kuzey (Azerbeycan'da), Güney (İran' da) ve Selçukça (İran' da). Türkmenistan da konuşulan da Türkmence olarak anılıyor.

\n

Dil sınıflandırmaları konusunda en güvenilir demeyim de her yıl yenilenen kaynağın ABD'de, Teksas'ın Dallas kenti merkezli Ethnologue, Languages of the World'un olduğu ve dünya dillerine ait tüm bilgilerin kurumun sitesinde her yıl yeniden gözden geçirilip yayımlandığı açıklanıyor. Kaybolan diller, ölen diller, tartışmalı diller, birbirleri ile akrabalıkları-ilişkileri vs. hepsi mevcut. Dünya yüzündeki dilin tümü burada.

\n

Peki, tüm bunlar mutlak doğrular mı ya da Türkçe için Talat Tekin'in Altay Ailesi dil grubu içinde olduğu sınıflandırması mı mutlak doğru? Hiç sanmıyorum. Hiçbiri mutlak doğru değil. Zaman içinde bunlar da değişecektir kuşkusuz. Bu konuda yeni yazılıp çizilenleri okudukça, dilbilimin de ancak diğer sosyal bilimler kadar \"kesin\" bir bilim olabileceğini daha iyi anlıyorum. (Kaldı ki \"Fizik Bilimi\" bile ne kadar kesin/mutlak? Isaac Newton'ın fizik konusunda ortaya koyduğu bilgileri Albert Einstein'ın Görelilik Kuramı'nın ancak özel bir durumda \"doğru\" olabileceğini gösterdiği çok yazılıp çizilmiştir, örneğin.)

\n

Ethnologue, kâr amacı gütmeyen Teksas merkezli, bünyesinde pek çok dilbilimciyi barındıran SİL isimli bir kuruluş tarafından hazırlanıyormuş. Buna sevindim. Ama ne amaçla kurulduğunu öğrenince biraz tedirgin oldum: \"Tanrı'nın sözünü diğer dillere çevirmek.\" (Bu ifadeyi \"İncil'in çok çeşitli dünya dillerine tercümesi\" olarak anlıyorum.) \"Kadı kızının da bu kadar kusuru olur\" deyip şimdilik geçeceğim, çarnaçar. Ama başka bir zaman ve/ya başka birileri daha fazla irdelemek isteyebilir. Öte yandan mevcut dilbilim ve çeviri standartlarına uygun ise ne beis var?

\n

Kürtçe, buna karşılık, Ethnologue'un dünya dillerini listelediği sayfadaMerkez Kürtçe (Irak'ta konuşulan), Kuzey Kürtçesi (Türkiye'de konuşulan), Güney Kürtçesi (İran'da konuşulan) olarak ayrılmış. Bunlara ek bir de İran'da konuşulan Laki'de bir Kürtçe lehçesi olarak gösterilmiş.

\n

(Tahminim, Ethnologue, hiç olmazsa, Kürtçe konusunda biraz uzman yoksunu, yani, cahil. Bizde bilinen ve geçen hafta saydığım Kürtçe'nin lehçelerinden üçü, Kurmanci, Sorani, Lorani burada yok, yerine daha genel coğrafi tabirler kullanılmış. Öte yandan Zaza Gorani diye grup var ki, Bajelani (Irak), Gurani (Iran), Sarli (Irak), Şabak (Irak), Zazaki -kuzey (Türkiye) ve Zazaki -Güney (Türkiye) dillerini içeriyor.

\n

Bu arada geçen hafta Alpay'ın bana yolladığı e-posta'da Kürtçe bağlamında şu bilgiler de vardı. Bu yazıyı okuyacakları, onlardan yoksun bırakmak istemem:

\n

\" yılından bu yana bu konuda köprülerin altından epey sular aktı, 'anadili' kavramını hemen hemen herkes öğrendi, Kürtler anadilinde eğitim konusunda hatırı sayılır mücadeleler verdiler, Kürt Enstitülerinden başka Kürt Dili ve Edebiyatı kürsüleri kuruldu (kapatıldı, başka adlarla tekrar kuruldu vb.), en önemlisi de, başta Zana Farqînî, Dilawer Zeraq ve Şerif Derince olmak üzere çok sayıda genç Kürt dilbilimci yetişti, sözünü ettiğin Zazaca meseleleri dahil çalışmalar yaptılar, yapıyorlar\"

\n

Artık çok iyi bilindiği/anlaşıldığı üzere Kürtçe'nin Türkçe ile hiçbir kan-bağı-akrabalığı yok; Kürtçe, Hint-Avrupa dilinden bir tanesi. Aynen Ermenice, veya Ermenilerin kullandığı terim ile \"hay\" (İngilizcesi: Hye), gibi. Türkiye'de konuşulan Ermenice, \"Batı Ermenicesi\" olarak biliniyor, Ermenistan'da resmi ve konuşulan dil ise \"Ermenice\" olarak anılıyor. Çeşitli ve farklı lehçeleri ile Ermenice, Ermenistan dışında, Lübnan, Suriye, İran ve Rusya Federasyonu'nda konuşuluyor.

\n

Tarih, kültür ve diller açısından ne kadar zengin bir ülkede/bölgede yaşıyoruz! Keşke, \"güzel günleri\" Karadeniz ve/ya Akdeniz'in berbat fosil yakıtlarında aramak yerine, bu olağanüstü mirası, çok çeşitli kültür-tarih-dil bağlamlarında, arkeolojiden de öte alanlarda sorup araştırabilsek. Yunanistan, o, bu, şu ile sonu nereye varacağı belli olmayan atışma ve kavgalar yerine, bulduklarımızı anlayıp, öğrenip, değerlendirip, koruyup dünyadaki tüm gelecek kuşaklara aktaracak şekilde hazırlayabilsek

\n

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır