kulak zarı çökmesi neden olur / Kronik Kulak İltihapları | Prof. Dr. Ö. Taşkın Yücel - Kulak Burun Boğaz Uzmanı

Kulak Zarı Çökmesi Neden Olur

kulak zarı çökmesi neden olur

Kulak Zarı Problemleri Nelerdir?

Kulak zarı, ses dalgaları göründüğünde titreşen ince bir zardır. Orta kulak, kulak zarı arkasındaki hava dolu bir alandır. Kulak zarı titreştiğinde, orta kulak boşluğundaki küçük kemikler (örs, üzengi, çekiç) titrer ve sesi iç kulağa iletir. İç kulakta, beyne ses ileten sinirler uyarılır. Orta kulak ile burun arasında, östaki borusu adı verilen küçük bir kanal vardır. Östaki borusunun görevi, orta kulak boşluğundaki hava basıncını, dış ortamdaki atmosferik basınçla eşitlemektir.

Küçük çocuklarda en sık görülen rahatsızlık kulak iltihabıdır. Kulak enfeksiyonlarının çoğu, boğazı kulağa bağlayan kanalın tıkanması sonucu ortaya çıkar. Bu enfeksiyonlar, zamanında tedavi edilmezse ileride tehlikeli olabilir. Kulak zarında rahatsızlık belirtileri; aşırı duyarlılık, anoreksi ve ateştir.

Dış Kulak İltihabı

Kulak kanalının derisinde bir darbe var olduğu zaman iltihap meydana gelir. Çocuğunuz çok uzun süre kulak akma şikayeti içindeyse veya kulağa yabancı bir nesne sokup kulağın zarına zarar verirse, dış kulakta enfeksiyona neden olabilir. Belirtileri; baş ağrısı, kulakta ağrı, kulak kanalında kırmızı noktalar, kulaktan akıntı ve kaşıntı şeklinde görünür.

Orta Kulak İltihabı

Akut otitis media, kulak zarı arkasındaki orta kulak iltihabıdır. Çocuklarda, östaki borusu erişkinlerden daha kısa olduğundan, mikropların burundan orta kulağa ulaşması daha kolaydır. Sonuç olarak, enflamatuar sıvı orta kulakta birikir; sıvı basıncı ağrıya neden olur ve kulak zarı titremez. Bu nedenle, otitis media sırasında bir miktar işitme kaybı meydana gelir. Bakteriler uygun ilaçlarla yok edildiği zaman orta kulaktaki sıvı kaybolur ve işitme iyileşir.

Orta kulak iltihabı, çocuklarda sık görülen bir hastalıktır. 3 yaşın altındaki 2/3 çocukta en az bir otitis media vardır. Akut otitis media tedavisi antibiyotiklerle yapılır. Sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu olan çocuklarda orta kulak iltihabı yaygındır. Bu nedenle özellikle ilk iki yılda soğuk algınlığı ve kulak problemleri daha sık görülür.

Belirtiler Nelerdir?

Daha büyük çocuklar kulakta dolgunluk, ağrı ve işitme kaybı duygularını ifade edebilirler. Küçük çocuklarda kaygı, uyku bozukluğu veya iştahsızlık ilk belirtiler olabilir. Her yaştan çocuklarda ateş olabilir.

Bu semptomlara genellikle burun akıntısı ve öksürük gibi üst solunum yolu enfeksiyonu şikayetleri eşlik eder. Orta kulakta ciddi enfeksiyonlar kulak zarının delinmesine neden olabilir. Sonuç olarak, orta kulaktaki iltihap, kulak kanalından akar, ağrı azalır ve sıcaklık artar. Kulak zarı deliği genellikle tedavi sonucunda kendiliğinden kapanır.

Hastalığın Önlenmesi İçin Neler Yapılabilir?

Yeni doğanlarda anne sütünden geçen maddelerin sağladığı bağışıklık, orta kulak iltihabı gelişimini önler. Beslenme sırasında anne sütünü emen bebeklerin konumu, östaki borusunun normal çalışması için biberonla beslenen bebeklerden daha uygundur. Bu nedenle, orta kulak iltihabı, emzirilen bebeklerde emzirilmeyen bebeklerde olduğundan daha az yaygındır. Bebeğin biberonla beslenmesi gerekiyorsa, oturma pozisyonunda beslemek daha iyidir.

Orta kulağın iyileşme süresi değişken olabilir. Tedavi edilmese bile, 48 saat içinde kendiliğinden iyileşme görülür. Bazen, antibiyotiklerle tedavi edilse bile, sıvı 2 haftadan 2 aya kadar orta kulakta kalır. Bu sıvı genellikle kendiliğinden kaybolur, ancak bu süre zarfında işitme azalır. Orta kulağın iltihabı bulaşıcı değildir, ancak asıl nedeni üst solunum yolları enfeksiyonu olabilir.

Evde Tedavi Mümkün mü?

Orta kulak iltihabı bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Evde uygulanabilecek yöntemler çocuğun durumunu hafifletmek için tasarlanmıştır. Ağrı kesici ve ateş düşürücüler rahat bir uyku sağlayabilir. Kulak akıntısı olan çocuklar yüzmemeli, kulağa su girmemelidir. Doktorunuz size kulak tıkacının nasıl hazırlanacağını söyleyecektir.

Akut Kulak İltihapları

Orta Kulak

Kulak  zarının arkasında bulunan ve normal şartlarda hava ile dolu olan boşluk “ orta kulak ” olarak adlandırılmaktadır. Orta kulaktaki basınç havanın  kulak  mukozası tarafından emilmesine bağlı olarak negatif yönde olma eğilimindedir. Yutkunma sırasında açılan Östaki kanalı yolu ile genizden hava alınarak  orta kulak  basıncı ortam basıncı ile eşitlenir.  Zarın her iki tarafındaki basınç eşitlendiğinde zar sesin en iyi iletildiği tam esnek hale gelir. Orta kulaktaki basınç azaldığında sesin iletilmesinde de sorunlar oluşmaya başlar.

Bu durum genellikle orta kulağı genze bağlayan Östaki kanalının fonksiyonlarında oluşan bozulmaya bağlı olarak gerçekleşir. Östaki kanalının temel fonksiyonları orta  kulak  basıncını kontrol etmek ve  orta kulak  mukozasının salgılarının boşaltımını sağlamaktır. Küçük çocuklarda hem kısa hem de düz olan Östaki kanalının fonksiyonel problemleri daha sık izlenir. Kanal yedi yaşından sonra normal fonksiyonlarını sağlayacak bir anatomiye kavuşuyor.

Normal İşitme

Normal duyma için orta kulak yapıları ve kulak zarının dış kulak kanalından kulak zarına gelen sesleri iç kulağa iletmeleri gerekir. Dışarıdan gelen ses dalgası dış kulak yolundan geçerek elastik bir yapı olan kulak zarına çarptığında zarı titreştirir, orta kulaktaki kemikçikler bu titreşime katılırlar. Böylece ses dalgaları iç kulağa kadar ulaşarak buradaki sinir hücrelerinde elektriksel sinyallere dönüştürülür ve sinirlerle beyindeki işitme merkezlerine iletilirler.r.

Orta Kulak Enfeksiyonu Nedir?

Orta kulak enfeksiyonları kulak zarının arkasında yer alan orta kulak boşluğunda oluşan iltihaplardır. Orta kulakiltihaplarında etken genellikle virüsler ya da bakterilerdir. Orta kulak iltihapları sıklıkla yakın zamanda geçirilmiş bir soğuk algınlığı veya alerjik bir problem nedeni ile orta kulak havalanmasını sağlayan östaki kanalı fonksiyonunun bozulmasını takiben meydana gelir. Tek ya da her iki kulak aynı anda etkilenebilir. Küçük çocuklarda orta kulakanatomik gelişimini tam olarak tamamlamamış olduğundan östaki kanalı fonksiyonlarındaki ve anatomisindeki farklılıkların etkisi ile kulak enfeksiyonu daha sık görülür.

Özellikleri;

  • Beş yaşının altındaki çocuklarda,

  • Erkeklerde

  • Biberonla beslenen bebeklerde,

  • Yuvaya giden çocuklarda,

  • İyi havalanmayan kalabalık ortamlarda bulunan ve sigara dumanına maruz kalan çocuklarda orta kulakenfeksiyonları daha sık görülür.

Orta kulak enfeksiyonları daha az sıklıkta olmakla birlikte, ergenlik çağında ve erişkinlerde de görülmektedir.Çocuklarda en sık görünen orta kulak iltihapları seröz / efüzyonlu otitis media ve akut otitis mediadır.

Seröz Orta Kulak İltihabı (Seröz Otitis Media, Efüzyonlu Otitis Media)

Normal olarak her yutkunmada kısa bir süre açılarak orta kulak basıncını ayarlayan östaki borusu fonksiyonlarının viral, bakteriyel enfeksiyonlar ya da alerjik reaksiyonlar gibi nedenlerle bozulması en önemli sebeptir. Sonuçta orta kulak havalanamaz ve kulak salgılarının birikmesi ve havanın mukozadan emilmesi ile oluşan negatif basınçla dokulardan sıvı çekilmesi sonucu orta kulak sıvı ile dolar (seröz otit). Uzun süren negatif basınca bağlı olarak mukoza salgısının koyulaşması sonucunda ise daha kronik bir tablo olan sekretuar otitis media oluşur.

Kulak zarı bu sıvı yüzünden gerektiği gibi titreyerek ses dalgalarını iletemez ve çocukta işitme kaybı oluşur. Bu hafif işitme kaybı çocuğun davranışlarında çeşitli değişmelere yol açar: Bu problemin kronikleşmesi ise çocuğun zihinsel gelişiminde ve konuşmaya başlamasında gecikmeye yol açabilir. İşitme kaybı olan çocukta gözlemlenen başlıca bulgular şunlardır;

  • Televizyonun sesini çok açar ya da televizyonun çok yakınına oturur.
  • Söylenenlere, tam işitemediği için hemen cevap vermez veya hiç aldırış etmez.
  • Okulda öğretmenin söylediklerine ilgisi azalır, derslerinde başarısızlık başlar.
  • Okuldaki tembel çocuklarda orta kulak sıvısı ve işitme kaybı mutlaka araştırılmalıdır
  • Özellikle “s” “z” gibi sessiz harflerin iyi duyulmamasına bağlı olarak konuşma bozuklukları meydana gelebilir.

Seröz Otitin Sebepleri

  • Geniz etinin büyüyerek genzi doldurması (adenoid hipertrofisi)
  • Burun ve sinüs enfeksiyonları
  • Akut orta kulak iltihapları
  • Alerji, bağışıklık sistemi yetmezliği
  • Daha nadir olarak östaki kanalı fonksiyonunu etkileyen tümörlerdir.

Seröz Otitin Tanısı

Seröz otit sessiz bir hastalık olup genellikle ateş, kusma, ağrı gibi bariz şikayetlerle ortaya çıkmaz. Tanısı sıklıkla geniz etine bağlı şikayetler nedeni ile yapılan muayenelerde ya da işitme kaybından şüphelenilmesi sonucunda muayenede konur.

Kula zarı matlaşmış, kalınlaşmış ve üzerinde damarlanma artmıştır. Problemin süresine bağlı olarak zarda çekilmeler, orta kulak yapılarına doğru yapışmalar, koyu renk değişiklikleri olabilir. Hasatlık sıklıkla iki kulağı birden etkiler. Tek taraflı seröz otitlerde ise işitme kaybı fark edilemeyebilir ancak bu hastalarda denge merkezinin etkilenmesine bağlı olarak dengesizlik, sportif aktivitelerde zorlanma, yürümede zorlanma gibi bulgular görülebilir. Tanıya yardımcı test olarak orta kulak basıncı ölçümü, işitme reflekslerinin ölçümü ve uyum sağlayabilen çocuklarda işitme testleri yapılır. İşitme kaybı iletim tipidir. Nadiren orta kulaktaki mikroorganizmaların salgıladıkları maddelere bağlı sinir tipi kayıp gelişebilir.

Seröz Otitin Tedavisi

Başlangıçta antibiyotik tedavisi uygulanır. Beraberinde mukoza şişliğini azaltan, mukus kıvamını incelten ilaçlar kullanılabilir. Alerji tanısı olan hastalarda anti alerjik tedavi eklenmelidir. Sakız çiğnemek ve balon şişirmek gibi aktiviteler östaki kanalının fonksiyonuna yardımcı olabilir.

Özellikle seröz otit ile beraber sık tekrarlayan akut otit atakları olan ve kreşe gitmekte olan çocukların 1 ay kadar bu ortama gönderilmemesi uygun olabilir. Biberonla beslenen çocuklarda beslenmenin yarı oturur pozisyonda yapılması tavsiye edilmelidir.

Hastalığın sonbahar, kış dönemlerinde artan viral enfeksiyonlara paralel olarak sık görülmesi göz önüne alınarak tedavi planlamasında değişiklikler yapılabilir. Yaz dönemi öncesinde tıbbi tedaviden başarı şansı artarken kış döneminde bu oran azalmaktadır.

Altı sekiz haftada uygulanan tedavilerin başarılı olmaması aynı zamanda 20-25 dB üzerinde işitme kaybı olması durumunda cerrahi tedavi tercih edilir. Kulak zarında incelme, çökme, cepleşme var ise, sinir tipi kayıp oluşmuşsa ya da denge bozukluğu başlamışsa doğrudan cerrahi tedavi seçilebilir.

Cerrahi tedavide kulak zarına havalandırma tüpü takılır, takiben işitme kaybı hemen iyileşir. Ek olarak geniz eti ve lüzumu varsa bademcikler alınabilir. Havalandırma tüpü, çocuklara genel anestezi altında uygulanır, kulak zarında genellikle 6-12 ay kalır ve sonra kendiliğinden düşer ya da doktor tarafından alınır. Bu tedavilerle hastaların büyük bölümü tam olarak iyileşir. Nadiren tekrarlayan tüp uygulamaları ya da kalıcı tüp tatbiki gerekebilmektedir. Özellikle tekrarlayan seröz otit şikâyeti olan çocuklarda alerji, immün sistem fonksiyonları değerlendirilmelidir.

Kulak zarına tüp takılmış çocukların suyun temiz olduğu bölgelerde bir metreden fazla dalış yapmadıkları sürece denize girmelerinde genellikle sakınca yoktur, ancak özellikle yüzme havuzlarında ve sabunlu su ile duş ya da banyo yaparken vazelinli pamuk ya da uygun bir   kulak   tıkacı ile dış   kulak   yolu kapatılarak suyun tüpten orta kulağa girmesi önlenmelidir.

Akut Orta Kulak İltihabı

Akut orta kulak iltihapları genellikle bir bakteri veya bir virüs tarafından oluşturulur. Çocuklarda kısa olan östaki kanalı yoluyla bu ajanlar kolaylıkla boğazdan orta kulağa taşınırlar. Orta kulağa bir kez ulaşan mikroplar burada yerleşir ve ürer bu ise hem orta kulağı döşeyen hem de yakın ilişkide olan östaki kanalının içinde uzanan mukozanın şişmesine yol açar. Bloke olan tüp nedeniyle orta kulak havalanamaz, mevcut havanın emilmesi ile basınç düşer ve kulak zarı içe doğru çekilir. Esnekliğini kaybeden zarın ses iletimi düşer. Diğer taraftan içeride bulunan ya da negatif basınç etkisi ile genizden çekilen mikroorganizmaların neden oldukları iltihaplı sıvı orta kulakta birikerek zarı dışa doğru iter.

Muayenede erken dönemde kulak zarı kırmızı, ödemli veya balon gibi şişmiştir. Orta kulak iltihap doludur. Zar iltihap etkisi ile bir noktadan incelip delinince orta kulaktaki sıvı dışarı akarak kulak akıntısını oluşturur. Bu dönemde ateş ve ağrı şikâyeti nispeten azalır. Uygun tedavinin yapılmaması hastalığın ilerleyerek komplikasyonların görülmesi ile sonuçlanabilir.

Akut Orta Kulak İltihabının Sebepleri

  • Östaki borusu fonksiyonunun bozulması

  • Orta kulakta bakterilerin çoğalması
  • Burun ve sinüslerin hastalıkları
  •  Diğer üst solunum yolu hastalıkları
  • Alerji
  • Bağışıklık sistemindeki yetmezlik
  • Kan yolu ile enfeksiyonun kulağa gelmesi (nadir) olabilir

Hastalığın Tanısı

Orta kulakta hızla başlayıp ilerleyen bir iltihap olayıdır. Kulak ağrısı, ateş, kusma, iştahsızlık, kulak tıkanması, akıntısı veya işitme kaybı, bebeklerde kulaklarını çekiştirme gibi şikayetler görüldüğünde derhal bir kulak burun boğaz uzmanına gitmeniz önerilir.

Böyle bir durumda enfeksiyon tanısı konularak tedaviye mümkün olduğunca erken başlamak önemlidir.

Eğer çocuğunuzun kulağında bir sorun olduğu düşünülüyorsa her iki kulak zarı da muayene edilmeli gerekli testler yapılmalıdır. Tedavi ile ilgili yaklaşım muayene ve testlerin sonuçları ve çocuğunuzun genel sağlık durumuna göre planlanır.

Muayene Bulguları

Bademcikleri büyük olan çocuklarda genellikle östaki kanalının boğaza açılan ağzının hemen etrafına yerleşen geniz eti de büyüktür ve östaki kanalının fonksiyonunu yapmasını olumsuz etkiler. Bazı durumlarda ise havadan gelen mikropların burada tutulması ve östaki kanalı aracılığıyla orta kulağa iletilmesi mümkündür. Geniz etinin kulakiltihaplarında çok önemli yeri vardır. Bir orta kulak probleminden şüphelenildiğinde kulak zarlarının, burun, boğaz ve geniz etinin muayene edilmesi gerekir. Geniz eti muayenesi özellikle sık enfeksiyon geçiren ve kronik burun tıkanıklığı, ağız açık uyuma ya da horlama şikayeti olan çocuklarda önemlidir.

Tedavi

Çoğu çocuk ilk iki yaşında en az bir defa orta kulak enfeksiyonu geçirir. Enfeksiyonun sıklığı ve enfeksiyonların aktif olduğu süre tedavinin belirlenmesinde rol oynar. Akut otit tedavisinde en az 10 gün antibiyotik kullanılmalıdır. Günümüzdeki ilaçlarla antibiyotik öncesi yıllarda iltihabın orta kulaktan komşu organlara yayılması sonucu oluşan yüz felci, işitme kayıpları, kafa içi enfeksiyonlar, menenjit ve beyin apseleri gibi çok ciddi sonuçlar nadiren izlenmektedir

Tedavide uygun bir antibiyotik ile birlikte ateş düşürücü, ağrı kesici, mukoza şişliğini azaltıcı ilaçlar kullanılır. İyileşme süreci takip edilmelidir. Pek çok çocukta ilaçla tedavi ve risk faktörlerinin ortadan kaldırılması tedavi için yeterlidir. Antibiyotik tedavisi ile şikâyetler ilk 24-48 saatte önemli ölçüde azalmalıdır. Orta kulaktaki sıvının boşalarak işitmenin tam olarak düzelmesi çoğu kez 8-12 günde gerçekleşirse de bazen altı haftaya kadar uzayabilir. Eğer biriken sıvı kronikleşirse uzun süreli takip hatta cerrahi müdahale gerekebilir. Çocuklarda orta kulak sıvısının kronikleşmesi (seröz otit, sekretuar otit) riskini artıran başlıca faktörler;

  • Yuva veya kreş gibi kalabalık, havasız ortamlar,
  • Alerjik bünye,
  • Sigara dumanı ile temas
  • Geniz etinin büyümesi
  • Sık üst solunum yolu enfeksiyonları olarak sayılabilir

Cerrahi Tedavi

Bazı durumlarda ilaçla tedavi orta kulak problemlerini kontrol altına almakta yeterli olmayabilir. Eğer orta kulaktaki sıvı ardışık tedavilere rağmen kaybolmuyor ve beraberinde işitme kaybına ve/veya kulak zarında çökmeye neden oluyorsa cerrahi yöntemlere başvurmak gereklidir. Sık tekrarlayan akut orta kulak iltihaplarında ve geçmeyen orta kulaksıvılarında en sık uygulanan cerrahi yöntem kulak zarlarına havalanma tüpü takılmasıdır. Tüpler çocuğunuzun kulağında 6-12 ay kadar kalabilir. Tüplerin kalış süresi çocuğunuzun büyüme süresi ile ilgilidir. Bir büyüme atağını takiben tüpler kendiliğinden düşebilir. Aksi takdirde tüplerin en az 6 ay kalmaları ve düşmemişlerse tercihen yaz dönemi öncesinde alınmaları uygun olur. Tüplerin yerlerinde oluşan delik genellikle 2-3 haftada kendiliğinden kapanır. Eğer tüpler düştükten sonra kulak problemleri yenilenirse tekrar tüp uygulanması gerekebilir.

Tüp uygulaması sırasında geniz etinin (adenoid) değerlendirilmesi ve hikâyesinde sık tekrarlayan bademcik iltihabı ya da muayenesinde aşırı büyük bademcikleri olan çocuklarda bademciklerin de alınması gerekebilir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

bas-donmesi-vertigo

Baş Dönmesi (Vertigo)

“Baş dönmesi” ya da yaygın olarak kullanılan “vertigo” terimi bir hastalık ismi olmayıp farklı nedenlerle oluşabilen bir patolojinin belirtisidir ve hastalar tarafından dengesizlik, sersemlik, gö

Detaylı Bilgi

stapedektomi-orta-kulak-kireclenmesi-ameliyati

Stapedektomi Ameliyatı

“Stapedektomi” ameliyatı ile otoskleroz hastalığı nedeni ile hareketi kısıtlanan üzengi (stapes) kemiği çıkartılarak yerine sesdalgalarını iç kulağa iletecek bir protez konulmaktadır.

Detaylı Bilgi

Op. Dr. Mustafa KuzdereKulak Hastalıkları9315 Okunma
Kulakta Sıvı Birikmesi(kulağa tüp takılması) Nedir?

Kulakta Sıvı Birikmesi(kulağa tüp takılması) Nedir?

                          Kulak zarı arkasında orta kulak boşluğunda iltihapsız sıvı toplanmasına denir. Effüzyonlu otitis media(EOM) ya da Seröz Otitis Media (SOM) diye adlandırılır. İnfesiyon belirtileri yoktur. Kulak ağrısı, akıntısı, ateş, gibi yakınmalar yoktur. Çocuğun az duyması ile ya da yüksek sesli televizyon izlemesi ile dikkat çeker.  Erişkinlerde tek taraflı sıvı birikimi genellikle geniz kanserlerine bağlıdır ve geniz kanserinin ilk belirtisi olabilir. Kulakta sıvı birikimi; hiçbir zaman birincil hastalık olmayıp başka hastalıklar sonucu ikincil olarak ortaya çıkmaktadır bu nedenle sebep araştırılması önemlidir.

 Kulakta sıvı birikmesi nedenleri;

  • Sık geçirilen üst solunum yollu infeksiyonları,
  • Alerjik rinit,
  • Nazofranks bölgesini tıkayan geniz eti, polipler, geniz kanserleri,
  • Prematüre doğum,
  • Yarık dudak, yarık damak,
  • Anne sütünün erken bırakılması,
  • Bağışıklık sisteminin zayıf olması,
  • Kalabalık ortamlarda bulunma.

Kulakta Sıvı Birikmesinin Tanısı;

  • Öncelikle hastanın anamnezi(hikayesi) bilinmelidir,
  • Tam bir kulak burun boğaz fizik ve endoskopik muayenesi,
  • Kulak muayenesinde; kulak zarının  çökme ya da yapışması, zarın arkasındaki sıvının akışkanlığı(içinde hava kabarcıklarının olması), koyuluğu(pelte şeklinde olması) değerlendirilir.
  • Burun muayenesi; konkaların durumu(büyük ve tıkayıcı olması),geniz etinin durumu değerlendirilir
  • Boğazda bademciklerin durumu değerlendirilir( aşırı büyük olması, tıkayıcı tipte solunum problemi yaratması)
  • Kulak ölçüm testleri yapılır(odyogram,timpanogram)
  • Gerekli kan tahlilleri yapılır(sebep araştırmasına yönelik)

Kulakta Sıvı Birikmesinin Tedavisi;     

  • Tedavinin amacı; orta kulak boşluğundaki sıvıyı boşaltmak(zar çizilerek vakumla sıvı boşaltılır, boşalmazsa tüp takılır) ve tekrarlamasının önüne geçmektir.
  • Sebebe yönelik tedavi planmalıdır, öncellikle sebebe yönelik ilaç tedavisi yapılır,
  • Üç ay kadar ilaç tedavisi ve izleme yapılır(teşhis edildiği anda tüp takılmaması),
  • Gözlemde işitme kaybı 20 db den azsa ilaç tedavisine devam edilir,
  • Gözlemde işitme kaybı 40 db den fazla ise ventilasyon(havalandırma) tüpü takılır,
  • Timpanogramda negatif basınç -400 ise ve tıbbi tedaviye cevap vermiyorsa ventilasyon tüpü takılır,
  • Sık sık orta kulak iltihabı geçirenlerde de, tıbbi tedavi ile birlikte havalandırma(ventilsyon) tüpü takılır,

                      Kulak tüpü lokal ve genel anestezi altında tam donanımlı hastane şartlarında takılır. Genellikle tüp takılma esnasında geniz eti (adenoektomi)ameliyatı da yapılır. Aynı gün belirli aralıklarla kontrollere gelmek üzere taburcu edilir. Ventilasyon tüpleri; orta kulak boşluğu havalanmaya başlayınca ve zar çöküklüğü düzelince, üç ay ile bir sene süre zarfında kendiliğinden dış kulak yoluna düşerler. Ventilasyon tüpleri kaldığı süre boyunca kulağa su kaçırılmamalıdır.(deniz ve havuza girilmemelidir) Unutulmamalıdır ki kulağa tüp takmak orta kulak boşluğunda biriken sıvıyı boşaltır, kulakta sıvı birikimine sebep olan hastalıkları tedavi etmez. Bu nedenle esas sebebiyet veren hastalıklar tedavi edilmelidir ki hastalık tekrarlamasın.

Sayfa İçeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.


TEDAVİ ALANLARIKronik Kulak İltihapları

"Bilgilendirme Amaçlıdır."

Kronik orta kulak iltihaplarının çok farklı tipleri mevcuttur. Pratikte en sık karşılaşılan iki tablo bulunmaktadır.

Kulak zarında, akut orta kulak iltihapları, travmalar ya da kulak ameliyatlarına bağlı olarak oluşan ve kendiliğinden ya da basit müdahalelerle kapanmayan delikler en sık karşılaşılan kronik orta kulak hastalıklarıdır. Bu delikten orta kulağa su kaçması veya sinüslerden, burundan, genizden östaki kanalı yoluyla orta kulağa gelen enfeksiyonlara bağlı olarak kulakta ara ara iltihaplı akıntılar oluşabilmekte ve tekrarlayan enfeksiyonlara bağlı olarak işitme zaman içinde giderek kötüleşebilmektedir. Bu grup klinikte daha sık karşılaşılan ve tedavisi nispeten daha kolay, fonksiyonel sonuçları da daha başarılı olan kronik orta kulak problemleridir.

İkinci önemli kronik orta kulak hastalığı ise genellikle östaki kanalının çocukluktan itibaren fonksiyonunun bozuk olmasına bağlı olarak izlenir. Hastalık orta kulakta havalanma bozukluğuna bağlı oluşan negatif basınç sonucunda kulak zarının orta kulağa doğru çekilerek çökmesi ile başlar. Zardaki çökme ve keseleşmeyi takiben dış kulak yolu cildinin orta kulağa ve zamanla arka komşuluktaki mastoid kemik içine doğru ilerlemesi burada kolesteatoma adı verilen iltihaplı kitlenin oluşmasına neden olur. Kulak içlerine ilerleyen kulak kanalı derisinden dökülen hücreleri ve bu ortamda çoğalan bakterileri içeren kolesteatoma kitlesi çevre kemiklerde bası ve iltihap etkisi ile erime yapmakta bu şekilde komşu organlara doğru yayılarak ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir.

Genellikle uzun zamandır olan ve kötüleşen işitme kaybı ve ara ara artan kötü kokulu kulak akıntısı hikâyesi vardır. Hastalar aniden başlayan işitme kaybı, baş dönmesi, yüz felci gibi kulak kaynaklı ya da menenjit, beyin apsesi gibi iltihabın kafa içine yayılması ile oluşan ciddi komplikasyonlarla hastaneye başvurmaktadırlar.

Kolesteatomalı kronik orta kulak iltihaplarının cerrahi tedavisinde amaç öncelikle iltihabı önlemektir. Bu hastalarda işitme fonksiyonunda elde edilen sonuçlar genellikle ilk gurup kadar yüz güldürücü olmamaktadır.

Kronik orta kulak iltihaplarında tanı koymak için bazı tetkikler gerekebilir. Bunun için işitme testleri yapılır ve işitme kaybının derecesi belirlenir.

Orta kulaktaki basıncın arttığı durumlarda basınç ölçümü yapılır. Hastalığın şiddetini ve ameliyat durumunu belirlemek için bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılabilir.

Kronik Orta Kulak İltihabı Nasıl Tedavi Edilir?
Başlangıçta, antibiyotiklerle enfeksiyon çözülebilir. Kulak zarında delinme varsa, topical antibiyotik damla da önerilebilir. Eğer kulak zarı veya kemikçikte çizilme (skar) varsa bu durum sadece antibiyotiklerle çözülemez. Bu durumda, kulak zarını onarmak, orta kulak ve mastoid kemikteki enfekte dokuyu ve izi kaldırmak için cerrahi işlem uygulanır.

Kronik orta kulak cerrahisinin ilk hedefi, enfeksiyonun tekrarlamamasını sağlamak için tüm enfekte dokuyu çıkarmaktır. Cerrahide ikinci hedef ise, sağlam kulak zarı ile orta kulak boşluğunu yeniden oluşturmaktır. Bu işlemler sonunda işitme tekrar sağlanabilir.

İşitmenin son hedef olması garip gelebilir ama ilk iki hedef gerçekleştirilmezse, enfeksiyon tedavi edilmezse, yeni bir enfeksiyonda işitme yine hasara uğrayacaktır ve işitme için yapılacak her şey boşa gidecektir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır