kunduracı göğsü hangi bölüm bakar / Göğüs Kafesi Şekil Bozuklukları (Kunduracı Göğüs ve Güvercin Göğüs) | Güven Hastanesi

Kunduracı Göğsü Hangi Bölüm Bakar

kunduracı göğsü hangi bölüm bakar

Gögüs Kafesi Şekil Bozukluğu Hangi Doktora Gidilir? Gögüs Kafesi Şekline Hangi Bölüm Bakar?

 Göğüs Kafesi Şekil Bozukluğu Hangi Doktora Gidilir?

 Göğüs kafesi şekil bozukluğu olan kişiler, Genel Cerrahi doktoruna gitmelidirler.

 Göğüs Kafesi Şekline Hangi Bölüm Bakar?

 Göğüs Kafesi Şekil Bozukluğuna, hastanelerin Genel Cerrahi poliklinikleri bakmaktadır.

 Göğüs Kafesi Şekil Bozuklukları Nelerdir?

 En sık karşılaşılan göğüs kafesi şekil bozuklukları, Kunduracı göğüs ve Güvercin göğüs hastalıklarıdır.

Kunduracı göğüs, göğüs kafesinin ön tarafının içe dönük olarak çökmesidir.

Güvercin Göğüs, göğüs kafesinin ön tarafının dışa dönük olarak çıkık olmasıdır.

Göğüs Kafesi Şekil Bozukluklarının Belirtileri Nelerdir?

İçe dönük bir göğüs kafesi,

Dışa Dönük bir göğüs kafesi,

Göğüs ağrıları,

Çarpıntı,

Nefes Darlığı,

Kalp ve akciğerlere baskı,

Mitral kapak sarkması.

Göğüs Kafesi Şekil Bozukluğu Tanısı Nasıl Koyulur?

 Göğüs kafesinde oluşan şekil bozukluğu doğumun ilk haftasından fark edilebildiği gibi, ileriki yaşlarda da fark edilebilir. Doktor tarafından yapılan fiziki muayenenin ardından, hastalığa dair tanı hemen konur. Ardından Akciğer ve omurga grafikleri ve temografi çekilir. Devamında solunum fonksiyon testleri ve ekokardiyografi testleri yapılır.

 Göğüs Kafesi Şekil Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?

 Bu tür şekil bozuklukları, cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler kullanılarak tedavi edilir.

Cerrahi Yöntemler: Genellikle Nuss ve Abramson ameliyatları gibi cerrahi yöntemler kullanılır. Kapalı ameliyat şeklinde yapılan bu operasyonda, göğüs kafesinin yan tarafından acıkan küçük kesilerle, göğüs kafesi şekillendirilir.

Cerrahi olmayan yöntemler: Vakum Bell ve Ortez tedavisi yapılır. Kunduracı göğüs için vakum tedavisi çökük olan kısma uygulanır. Güvercin göğüs için ise ortez adı verilen ayarlanır bir çelik korseyle dıştan baskı yapılarak tedavi edilir.

Göğüs Duvarı Deformiteleri

Göğüs çöküklüğü hastalığı doğumsal bir hastalık olup halk arasında Kunduracı Göğsü olarak bilinir.

Pektus Ekskavatum (Kunduracı Göğsü)

Göğüs çöküklüğü hastalığı doğumsal bir hastalık olup halk arasında Kunduracı Göğsü olarak bilinir. Erkeklerde kadınlara göre dört kata kadar daha fazla görülmektedir, oluş sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik faktörler bu yapı bozukluğunda önemli rol oynar yani ailesinde göğüs çöküklüğü olanların bu yapı bozukluğuna yakalanma olasılığı vardır. Pektus Ekskavatum hastalığı çoğunlukla hayatı tehdit edici bir hastalık değildir ve nadiren kısıtlı fonksiyon bozukluklarına neden olur. Bu hastalıkta esas problem, sternumun (iman tahtası kemiği) alt kaburga ve kıkırdakları ile beraber omurga kemiklerine doğru arkaya çökmesidir. En sık görülen göğüs ön duvarı deformitesidir (%80).Göğüs duvarı deformiteleri çok ciddi içe göçmüş göğüs duvarı ile kozmetik olarak çok az belli olan bozukluklardan oluşan geniş bir yelpazeye sahiptir. Bazıları çok az belli olur ve çocuğun klinik bir yakınması olmazsa cerrahi düzeltme gerekmez. Aslında erken çocukluk döneminde hafif bir çöküklük vardır bu yüzden Çocuk Doktorları tarafından çoğu zaman takip edilmesi önerilir. Yaş ilerledikçe bu çöküklüğün derecesi artmaya başlar ve bu sefer de devreye Çocuk Cerrahları girer. Ergenlikte ani ve şiddetli bir artış olabilir.

Göğüs Duvarı Deformiteleri göğüs kafesinin önündeki kemiğin basıklaşmış içe doğru göçmüş halidir. Oldukça sık olmasına rağmen çok hafif formları dikkat çekmediği için aileler doktora başvurmaz. Göğüs duvarı deformiteleri daha ciddi durumlarda göğüs kemiği iç organlara baskı yaparak solunum sırasında akciğerlerin yeteri karda genişlemesine izin vermez ve kalbi baskıya uğratır. Fiziksel aktivite sırasında çocuklarda solunum sıkıntısı olabilir ve çocukların dayanıklılığı azalır. Kısaca bu çocuklarda ki sorunlar;

  • Aerobik sporlarda akranlarını yakalamada zorluk
  • Fasit daire:
  • Aerobik sporlardan uzak durma
  • Egzersiz kapasitesinde azalma
  • Deformitesinden “utanma”dır.
gogus-duvari-deformiteleri-01-b
gogus-duvari-deformiteleri-01-a

Resim 1: Pektus ekskavatumlu hastalarda fiziksel görünüm.

Pektus Karinatum (Güvercin Göğsü)

Göğüs duvarı deformiteleri ve orta göğüs kemiğinde dışa doğru eğiklik ve çıkıntı olması nedeniyle görünümde farklılığa yol açar. Toraks deformitelerinin %6- 16’sını oluşturur. Pektus ekskavatumdaki gibi iç organlara baskı olmadığı için çocukların genellikle fizik aktivite sırasında herhangi bir yakınmaları yoktur. Görünüm dışında sorun yaratmayabilir.

gogus-duvari-deformiteleri-02-b
gogus-duvari-deformiteleri-02-a

Resim 2: Pektus karinatumlu hastaların fiziksel görünümü.

Göğüs Duvarı Deformiteleri

göğüs duvarı deformiteleri, izmir, çocuk cerrahisi uzmanı, en iyi cerrah, göğüs duvarı deformiteleri, yenidoğan sünneti, çocuk cerrahisi, yenidoğan cerrahisi, göğüs duvarı deformiteleri, yenidoğan cerrahı, en iyi hekim, çocuk cerrahı, göğüs duvarı deformiteleri, yenidoğan cerrahı

Göğüs Duvarı Deformiteleri Tedavi Seçenekleri

Bu deformitelerin kendiliğinden düzelme şansı yoktur. Bu nedenle, hastaların özelliklerine göre cerrahi planlama yapılabilir. Şekil bozukluğu olan kaburgaların çıkarıldığı açık cerrahi işlem hem pektus ekskavatumda hem de karinatumda kullanılabilir. Çocuğun boyutlarına göre hazırlanmış bir metal çubuk yardımı ile yapılan Nuss ameliyatı ise seçilmiş Pektus ekskavatum hastalarında kullanılabilir. Nuss ameliyatı daha küçük ameliyat izi taşıması ve daha az ağrılı olması açısından avantajlıdır ancak her hasta için uygun ameliyat seçeneği değildir. Diş tedavisinde olduğu gibi metal çubuk yardımı ile göğüs kafesi içerden dışarı doğru itilerek tekrar şekillenir. Tedavi yaklaşık 2 yıl sürer bu süre boyunca metal çubuk göğüs kafesine yerleştirilen kısımda kalır. Bu işlemler uzmanlaşmış ve bu hastalıklarla ilgilenen Çocuk Cerrahi kliniklerinde yapılmalıdır.

Açık ameliyatlardan başka Pektus Ekskavatum tedavisinde vakum kemeri (vacumbell) denilen bir cihazda kullanılmaktadır. Uygun ölçekli vakum göğüs ön duvarına deformitenin olduğu yere yerleştirdikten sonra uygun basıncı ayarlar. Günde 2 kez 20-30 dakika şeklinde basınç uygulanır. Bunun avantajları, ağrısız olması, alet takılı iken günlük faaliyetlere devam edilebilmesi ve üç ay içerisinde gözle görülebilecek değişikliklerin olmasıdır. Dezavantajları ise, çöküklüğü tam olarak ortadan kaldırmaması, bu aleti kullanırken özellikle göğüs kaslarını güçlendiren hareketlerden kaçınılması gerekliliği ve pahalı maliyeti (yaklaşık 800-1000 Euro civarında). Vakumlama süresi minimum bir yıl olmalıdır ki ancak bu süre içerisinde daha iyi görüntüler elde edilebilsin. Başarı oranı yaklaşık %77’dir, ama bunda deformite’nin ağırlığı çok önemlidir. Bu tedavilerden başka son zamanlarda “Pectus Up” (sternumun yukarı çekilmesi) ve “subkutan silikon enjeksiyonu” gibi tedavilerde kullanılmaktadır.

gogus-duvari-deformiteleri-03

Resim 3: Nuss ameliyatı (çöküklüğün olduğu kısmın altına çelik bar yerleştirilmesi).

gogus-duvari-deformiteleri-04-b
gogus-duvari-deformiteleri-04-a.
gogus-duvari-deformiteleri-04-c

Resim 4: Pektus ekskavatumda vacumbell kullanılması ve sonrasındaki görünüm.

Poland Sendromu

Alfred Poland tarafından 1841 tarihinde tanımlanmıştır. Yaklaşık 30.000 doğumda bir görülür ve sağda daha sık görülür.

Major Bulguları

  • M. pektoralis major agenezisi
  • M. pektoralis minor agenezisi ya da hipogenezisi
  • Meme agenezisi ya da hipogenezisi
  • El anomalisi

Minor Bulguları

  • Deri altı dokusu hipoplazisi
  • 2-5 kosta kıkırdak agenezisi
  • Göğüs ve koltuk altı kıllarında azlık
  • Skapula deformitesi

Tedavi

Bu hastalarda solunum zorluğu (paradoksal solunum) ve estetik kaygısı varsa opere edilirler. Göğüs deformitesi olmadan sadece kot yokluğunda cerrahiye gerek yoktur. Operasyonda çeşitli biyoprostetik ajanlar ile hastanın kendisinden alınan kot, kas ve deri yamaları ile onarım uygulanabilir. Gerekirse meme rekonstrüksiyonu uygulanır.

Göğüs cerrahisi, tıbbın cerrahi branşlarının en yenilerinden biridir. Göğüs ya da toraks boşluğu arasındaki bölgeye uyar. Kalp, akciğerler ve kalbe giren çıkan ana damarların olduğu bu bölgeye hekimler 20. asrın ilk yarısına kadar dokunamamışlardır. Diğer bir deyimle kalp, akciğerler, yemek borusu ve büyük damarların ameliyatları ancak 1940 lardan sonra yapılmaya başlanmıştır. Halk arasında bile ciğere bıçak atılmaz deyimi daha yeni yeni önemini yitirmeye başlamıştır.

GÖĞÜS CERRAHİSİNİN KAPSADIĞI HASTALIKLAR: Bunlar göğüs duvarı dediğimiz kas ve kemik yapıdan yeni kaburgalar ve iman tahtasından oluşan yapı ile göğüs boşluğu içindeki akciğerler ve bunları saran plevra dediğimiz zar, yemek borusu, diyafragma ve nefes borusunun hastalıklarını kapsarlar.

GÖĞÜS DUVARI HASTALIKLARI: Kaburgalar ve sternum denen (iman tahtası) nın doğuştan olma şekil bozuklukları (kunduracı göğsü, güvercin göğüs, vs.), bu kemiklerin yaralanmaları, kırıkları ve tümörleri.

DİYAFRAGMA (karın ve göğüs boşluğunu ayıran kas tabakası) yaralanmaları, fıtıkları ve tümörleri.

AKCİĞER VE AKCİĞER ZARI (PLEVRA)'NIN İLTİHAPLI HASTALIKLARI: Ampiyemler, akciğerin bazı abseleri, bazı tüberküloz şekilleri, paraziter kistler, akciğer ve plevra tümörleri.

Özelikle akciğer kanseri günümüzde erkeklerde en sık ratlanan kanser türüdür. Diğer taraftan trafik kazalarındaki en sık ölüm nedeni göğüs yaralanmalarıdır

ÖZAFAGUS (YEMEK BORUSU) HASTALIKLARI: Yemek borusu hastalıklalıkları en çok yutma güçlüğü ile kendini gösterir. Yemek borusundaki doğuştan darlıklar, yanıcı ve yakıcı madde içenlerde oluşan darlıklar, kanserler, günümüzde çok moda olan reflü hastalığının bazı formları, halk arasında iç fıtık da denilen diyafragma fıtıkları ve özofagusun travma sonucu oluşan delinmeleri göğüs cerrahisinin tedavi alanına girerler.

TRAKEA (NEFES BORUSU): Doğuştan olan anormalliklar, trakeanın tümörleri, cerrahi girişimlerden sonra oluşabilen darlıklar, tümörler.

Tekrarlayan inatçı öksürük, balgamda kan, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları akciğer kanserini, sebepsiz ortaya çıkan ve ilerleyen yutma güçlükleri yemek borusu kanserini hatıra getirmelidir. Bu belirtiler çoğu kez geç belirtiler olduğundan, belli aralıklarla kontrol muayenelerinin önemi aşikardır.

BU BÖLÜMDE HİZMET VEREN DOKTORLARIMIZ

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır