kunduracı göğsü hastalığı / Göğüs Duvarı Deformiteleri Tanı ve Tedavisi | Özel Başarı Hastanesi

Kunduracı Göğsü Hastalığı

kunduracı göğsü hastalığı

Göğüs Duvarı Şekil Bozuklukları

Göğüs duvarı şekil bozuklukları; göğüs kafesi çökmesi, kunduracı göğüs ve güvercin göğüsü olarak halk arasında yaygın olarak bilinmektedir. Genel olarak her doğumdan birinde görülmektedir.

Göğüs duvarı şekil bozuklukları; Göğüs kafesi çökmesi neden olur? Kunduracı göğsü nasıl düzelir? Güvercin göğsü ameliyatsız tedavi nasıl yapılır? Kunduracı göğsü nelere sebep olur? Güvercin göğsü tedavi edilmezse ne olur? Kaburga çöküklüğü ne demek? Kunduracı göğsü tehlikeli midir?

Prof. Dr. Serdar Han

Kunduracı Göğüs Pektus Ekskavatum Deformitesi Nedir?

Güvercin Göğsü Pektus Karinatum Nedir?

En sık bilineni halk arasında da kunduracı göğüs denilen pektus ekskavatum deformitesidir. Diğer en sık görülen şekil bozukluğu yine halk arasında güvercin göğüsü denilen pektus karinatum dur.

Bunların dışında da göğüs duvarı şekil bozuklukları vardır. Ama görülme sıklığı diğerlerine göre daha azdırlar. Bazen de göğüs ön duvarına ait şekil bozukluğuna , arkada vertebra (omurga) dediğimiz yapıların şekil bozuklukları da eşlik etmektedirler.

Bunlar genelde ya skolyoz veya kifoz olarak adlandırılmaktadır. Göğüs duvarı şekil bozuklukları çoğunlukla doğumdan itibaren görülmektedirler ve zamanla ilerleme gösterirler. Bazen aileler bunu daha geç fark edebilirler.

Bu şekil bozuklukları çoğunlukla hayatı olumsuz etkilemezler. Estetik olarak kötü gözükebilirler. Bazı durumlarda bu göğüs duvarı şekil bozukluklarına kalp ve akciğer bozuklukları da eşlik edebilir. Bu nedenle hastalar incelenirken mutlaka kalp ve akciğerlerinin de değerlendirilmesi gereklidir. Değerlendirme de omurgalar da dahil edilmelidir. Ailelerin en merak ettiği konu bu şekil bozukluklarının sağlığa bir zararı var mı? Veya ileride tehlikesi olabilir mi? Eğer çocukta aktif yaşamında arkadaşlarından geri kalan bir durumu yoksa, kalp ve akciğerde bir rahatsızlık tespit edilmemişse, bu şekil bozukluğunun sağlığa bir zararı yoktur diyebiliriz.

Beraberinde omurga şekil bozukluğu varsa onun ilerlemesini artırabilir. Diğer bir deyişle omurgada ki eğrilik göğüs ön duvarında ki şekil bozukluğunu da olumsuz yönde etkileyebilir.

Göğüs duvarı şekil bozukluklarında, erken yaşlarda anne ve babaları endişelendirir. Onların en büyük korkusu sağlığa zarar verip vermeyeceğidir.

Yaş ilerledikçe görünüm nedeniyle çocuk rahatsız olmaya başlar. En büyük sorun onun için görüntüsüdür artık. Bu nedenle tedavisi için doktora başvuranların sayısı gün geçtikçe daha çok artmaktadır.

Göğüs duvarı şekil bozukluklarında tedavi iki şekildedir. Bunlardan biri cerrahi tedavi, diğeri herhangi bir şey yapmadan gözlemlemek ve hastaya gerekli bilgiler vermektir. Cerrahi dışı olan hasta grubunda genelde şekil bozukluğu çok hafiftir.

Cerrahi işlem yapmaya gerek yoktur. Bu durumu hastaya iyi anlatmak lazımdır. Ciddi boyutta ki şekil bozukluklarına cerrahi tedavi uygulamak uygundur. Her şekil bozukluğu olanın cerrahi anlamda tedavi olması sakıncalıdır. Hasta içinse sıkıntılıdır. Bu nedenle şekil bozukluğunu iyi değerlendirilmesi gereklidir.

Cerrahi dışında şekil bozukluğunu düzeltmenin şu an için herhangi bir yolu yoktur. Ancak çalışmalar devam etmektedir. Şu an bilinen iki yöntem vardır. Uzun yıllar önce başlayan ve bu dönem içinde kendi yenileyen ravich yöntemi ( açık cerrahi), diğeri yaklaşık 10 yıldan beri bilinen son yıllarda sık uygulanan nuss yöntemidir (kapalı cerrahi).

Bu iki yöntemin cerrahi başarı sonuçları birbirine çok yakındır. Temel farkı açık cerrahide bozuk olan kemik ve kıkırdakların cerrah tarafından şekil verilerek düzeltilmesi, buna karşın kapalı cerrahi de herhangi bir kemik veya kıkırdak rezeke edilmeden destek bir çubukla eğriliğin düzeltilmesi yöntemidir. Her ikisi de başarılı olarak yurdumuzda yaygın olarak uygulanmaktadır.

Göğüs Kafesi Şekil Bozuklukları (Kunduracı Göğüs ve Güvercin Göğüs)

İçindekiler

Kunduracı göğsü ve güvercin göğüs nedir?

Hayati önem taşıyan göğüs kafesi, kalp ve akciğer gibi organlarımızı koruyan, kemik ve kıkırdak yapılardan oluşan bir zırh olarak tanımlanabilir. Bu zırhın ön tarafını kaburgalar ve sternum yani iman tahtası olarak adlandırılan yassı kemik oluşturmaktadır.

Kaburgaların iman tahtasına tutunduğu kısımlar kıkırdaktır. Bu kıkırdaklardaki büyüme problemi nedeniyle iman tahtası öne veya arkaya doğru yer değiştirir. Göğüs duvarı deformiteleri çok geniş bir yelpazede incelenir ve psikososyal kozmetik sorunlardan başlayarak hayatı tehdit edici durumlara yol açabilir. Güvercin göğüs ve kunduracı göğüs iki ana şekil bozukluğudur.

Kunduracı Göğüs (Pektus Ekskavatum) göğüs kafesinin ön kısmının içeri doğru çökmesidir. Güvercin Göğüs (Pektus Karinatum) ise göğüs kafesinin ön kısmının dışarı doğru çıkık olmasıdır.

Kunduracı ve güvercin göğüs nedenleri nelerdir?

Göğüs kafesindeki deformitenin oluş nedeni konusundaki güncel varsayım, kolajen metabolizmasındaki bozukluktur. Bu durum kaburgaların kıkırdak bölümlerinde aşırı büyümeye neden olur ve göğüs kafesinde deformite meydana gelir. Tek başına olabileceği gibi genetik bir sendromun parçası da olabilen deformite, ailesel (kalıtsal) geçişten de kaynaklanabilir.

Kunduracı ve güvercin göğüs hangi yaşlarda fark edilir? Genellikle kimlerde görülür?

Yaklaşık doğumdan birinde rastlanan “kunduracı göğüs” erkeklerde 5 kat fazla görülmekte ve vakaların yüzde 80’i iki yaşına kadar tanı almaktadır. Yüzde 40 ailesel yatkınlıktan kaynaklanan kunduracı göğsü aynı zamanda en sık görülen göğüs deformitesidir.

Doğumların yüzde ’sında görülen güvercin göğüs ise ikinci sıklıkta yer alır ve erkeklerde 4 kat fazla görülür. Yüzde 25 ailesel geçişli olan kunduracı göğsü, herhangi bir yaşta fark edilebilir.

 

Belirtileri nelerdir?

Göğüs kafesi şekil bozukluklarında hastalar, doktora sadece şekil bozukluğu ile gelebildiği gibi bozukluğun derecesine bağlı olarak göğüs ağrıları, nefes darlığı, çarpıntı gibi belirtilerle de başvurabilirler. Bu semptomlar kalp ve akciğerlere bası sonucunda oluşur. Ayrıca hastaların bir kısmında deformite kaynaklı psikolojik sorunlar da yaşanmaktadır.

Kunduracı göğsü hastalarının yüzde 17’sinde mitral kapak sarkması, yüzde 15’inde aritmiler, yüzde 2’sinde önemli konjenital kalp anomalileri ve skolyoz gibi iskelet sistemi anomalileri görülebilir. Güvercin göğüs hastalarının yüzde 12’sinde ise skolyoz saptanır.

Tanısı nasıl konulur?

Göğüs kafesi deformitesi doğuştan fark edilebildiği gibi yaşın ilerlemesiyle de fark edilebilir. Fizik muayene ile göğüs kafesi şekil bozukları tanısı rahatlıkla konulur. Akciğer, omurga grafileri ve tomografi çekilebilir, solunum fonksiyon testleri yapılabilir. Ekokardiyografi ise eşlik eden olası kapak hastalıklarının tanımlanması için oldukça önemlidir.

Nasıl tedavi edilir?

Kunduracı ve güvercin göğüs tedavisinde cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler bulunmaktadır. En iyi tedavi yönteminin seçilmesi için özel indekslerle hesaplanan deformite şiddeti ölçülmelidir. Her iki bozuklukta da postürün düzeltilmesi, normal gelişimin sağlanması ve psikolojik sorunların önlenmesi amaçlanır. Aynı zamanda kunduracı göğsü tedavisinde amaç, kalp ve akciğere olan basıyı ortadan kaldırmaktır.

Günümüzde cerrahi yöntem olarak genellikle Nuss ve Abramson ameliyatlarına başvurulmaktadır. Kapalı olarak adlandırılan bu yöntemlerde göğüs kafesinin yan kısımlarına küçük kesiler atılır ve göğüs kafesi bir bar yardımıyla şekillendirilir. Kompleks deformitelerde ise açık girişimler veya hibrit ameliyatlar gerekmektedir. Ayrıca kunduracı göğsü cerrahisinde yaşları müdahale için en ideal yaştır.

Özellikle pandemi döneminde kunduracı ve güvercin göğüs tedavisinde cerrahi dışı yöntem olan vakum bell ve ortez tedavisi önem kazanmıştır. Kunduracı göğsü için başvurulan vakum tedavisinde göğüs kafesinin çökük olan kısmına uygulanan ve her hasta için farklı boyutlarda tasarlanan cihazlar bulunmaktadır. Güvercin göğüste ise ortez olarak adlandırılan ayarlı bir çelik korse ile göğüs kafesine dıştan bası yapılmaktadır. Her iki cihaz da evde hasta veya yakınları tarafından uygulanabilmektedir. Bu iki tedavinin süresi ve cihazların kullanım şekilleri göğüs cerrahları tarafından detaylı olarak anlatılmaktadır. Ayrıca postür ve kas kuvvetini artırmaya yönelik fizik rehabilitasyon programları da tedaviye eklenir.

Kunduracı ve güvercin göğüs cerrahisi riskli midir?

Her girişimde olduğu gibi göğüs kafesi şekil bozukluklarına bağlı cerrahi müdahalelerde de risk vardır. Nuss ameliyatında komplikasyon oranı yüzde 4, barın yer değiştirme oranı yüzde 12 olarak bildirilmiştir. Açık ameliyatlara göre daha kısa süren Nuss ve Abramson ameliyatlarında barın, yaklaşık iki sene sonra çıkarılması gerekir. Kapalı ameliyatlar sonrasında rahatsızlığın tekrar nüks etmesi açık ameliyatlara oranla çok daha azdır. Ayrıca dört yaşından küçüklere cerrahi tedavi önerilmemektedir.

Ameliyat sonrası nelere dikkat edilmeli?

Hastalar, yaklaşık günlük bir yatış dönemi sonrasında taburcu olabilir. Ağrının giderilmesi ve yara bakımı oldukça önemlidir. Ameliyat sonrası kas güçsüzlüğü ve duruş bozukluğu nedeniyle fiziksel rehabilitasyon gereklidir. Özellikle biceps, deltoid ve karın kasları güçlendirilmelidir. En az sekiz hafta ağırlık kaldırmamalı, hafta sonra hafif egzersizler yapılmalı ve kademeli olarak üç aya kadar artırılmalıdır. Cerrahi sonrası yakın dövüş sporları uzun bir süre yasaklanmalıdır.

Tedavi edilmemesi hangi sorunlara yol açabilir?

Kunduracı ve güvercin göğüs rahatsızlıklarının tedavi edilmemesi sonucunda kardiyopulmoner bozukluklar giderek artabilir ve psikososyal stres problemi hayat boyu devam eder.

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü ameliyatları nasıl yapılır?

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü hastalıkları, göğüs duvarında görülen bir şekil bozukluğudur. Kunduracı tipi göğüste, toplumda ‘iman tahtası’ olarak da bilinen göğsün önündeki sternum kemiğinin olduğu yerde içe doğru çöküklük oluyor. Kısaca söyleyecek olursak göğsün ön duvarında bir çukurluk oluşuyor. Güvercin göğsünde ise bu görüntünün tam tersi olarak göğüs ön kısmında öne doğru bir çıkıntı görülüyor.

Doğuştan gelen kunduracı göğsü ve güvercin göğsü gibi şekil bozuklukları çok hafif şekil bozukluğundan çok ağır formlara kadar her hastada farklı şiddette ortaya çıkabiliyor. Nedeni ise göğüs kafesindeki kaburga kemiklerinin de büyümesinden sorumlu kartilaj kısmının aşırı, kontrolsüz büyümesinden kaynaklanıyor. Bu büyüme, öndeki sternum kemiğini arkaya çekerek çukurlaşma yani kunduracı göğsü ya da öne iterek bir çıkıntı oluşmasına yani güvercin göğsüne sebep oluyor.


Ailede kunduracı göğsü ve güvercin göğsü öyküsü varsa&#x;

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü hastalıkları doğuştan gelen hastalık grubuna giriyor. Bu grup hastalarda yapılan araştırmalarda ailesel bir geçiş, yani genetik bir yatkınlık olduğu, yaklaşık üç hastanın birinde gösterilmiş. Eğer ailede göğüs duvarında görülen bir şekil bozukluğu hikâyesi varsa risk artıyor. Kunduracı göğsü genellikle yaşamın ilk yıllarında görülüyor. Güvercin göğsü ise yaşamın ilk yıllarında görülmekle birlikte genellikle daha sonraki yıllarda, özellikle ergenlik döneminde daha belirgin hale geliyor ve saptanıyor. Genellikle çocuklarda hareketle artan, oyun sırasında hissettiklerini tarif ettikleri nefes darlığı ve göğüs ön duvarda ağrı gibi şikayetler görülüyor.

Kunduracı göğsünde vakum tedavisi

Göğüs deformitesinin çocuklarda ne kadar sorun oluşturduğu, deformitenin derecesine yani şiddetine göre değişiyor. Bu nedenle her çocukta semptomlar da farklı olabiliyor. Deformitesi hafif olanlarda özellikle erken yaşta vakum aletiyle dışarıdan kuvvet uygulanarak düzeltme sağlanabiliyor. Bu, uzun zaman alacak ve konfor açısından yaşam kalitesini de etkileyebilecek bir tedavi şekli. Diğer taraftan cilt altına yerleştirilebilen silikon gibi çeşitli yöntemler de şekil bozukluğunu düzeltmede kullanılıyor. Deformitesi fazla olanlarda ise mutlaka tedavi cerrahi düşünülmesi gerekiyor.

Göğüs deformitelerinin tedavisi gerekli hallerde erken dönemde de uygulanabiliyor. Eğer çocukta çok ciddi semptomlar varsa, deformite çok derinse, önemli hastalıklara neden oluyorsa ameliyat 1 - 2 yaşında dahi yapılabiliyor. Ancak bu yaş dönemi çok da tercih edilmiyor. Ameliyat genellikle okul çağında olan 7 - 8 yaşındaki çocuklara yapılıyor. Çünkü bu tür bir deformasyona sahip çocuklar, arkadaşları arasında alay konusu olabiliyor. Dolayısıyla beden eğitimi dersine girmek, yüzmek istemeyebiliyor. Bu noktada onların özgüvenini düzeltmek, toplumla barışık olmasını sağlamak ve sosyal hayata adapte sosyal bireyler olmaları için cerrahi operasyon yapılması gerekiyor.

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü ameliyatı nasıl yapılıyor?

Günümüzdegöğüs deformitelerinde en çok tercih edilen yöntem, minimal invaziv teknik ile uygulanan Nuss yöntemi. Bu yöntemle göğüs kafesi kapalı teknikle, yani kamera eşliğinde düzeltiliyor. Bu düzeltme ameliyatı ağrının giderilmesi için damar içine veya omurga boşluğuna yerleştirilen kataterin ardından, genel anestezi altında yapılıyor. Ameliyatta sırasında sadece yaklaşık cm’lik kesiler söz konusu oluyor. Hastalara özel hazırlanmış nikel - çelik barlar yerleştirilerek şekil bozukluğu düzeltiliyor. Bu yöntemde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor ve kanama yok denecek kadar az oluyor. Bu operasyonun avantajlarını kısaca sıralarsak:

  • Kısa operasyon süresi,
  • Hastanede kısa kalış süresi,
  • Kanamanın yok denecek kadar az olması,
  • Günlük aktiviteye erken başlayabilme,
  • Uzun dönemde göğüs kas gücü, göğüs kafesi gelişimi, esnekliği ve büyümenin engellenmemesi,
  • Başarılı estetik sonuçlar.

İkinci sıklıkta görülen güvercin göğsü deformitesi için de son yıllarda gelişmiş minimal invazif yöntem olan Abramson tekniği uygulanıyor. Bu yöntemle de açık ameliyata gerek kalmadan bu şekil bozukluğu da daha minimal bir girişimle düzeltilebiliyor ve hemen hemen aynı avantajlara sahip bir ameliyat tekniği uygulanıyor.

Bu grup hastalarda ameliyatın amacı; göğüs kafesindeki doğuştan gelen yapısal baskıyı azaltmak, aynı zamanda göğüs kafesinin normal gelişimine izin vermek, çok nadir olmakla birlikte akciğer ve kalpte oluşabilecek sorunları engellemeye çalışmak, hastanın duruşunu düzeltmek  ve ileride gelişebilecek psikolojik problemleri ortadan kaldırmaktır. Ameliyatla tedavi sonuçları çok iyi oluyor. Başarı şansı yüzde seviyelerinde bulunuyor. Bu nedenle tek ameliyat genelikle yeterli oluyor. Daha önce açık yapılan ameliyatlar sonrası oluşan problemlerde bile kapalı ameliyatlar tekrar yapılarak başarılı sonuçlar alınıyor.

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü ameliyatı sonrası dönem

Ameliyat sonrası görülen sorunlardan biri yerleştirilen çelik barın yer değiştirmesi yani kaymasıdır. Bu sorunla karşılaştırıldığında ufak bir düzeltme ve sabitleme operasyonu ile problem gideriliyor. Hastalığın tekrarlaması durumunda ki azda olsa bu durum mümkün, kapalı ameliyatların sağladığı avantajlar sayesinde tekrar düzeltme operasyonları kolayca yapılabiliyor. Nadiren de çelik barın enfeksiyonu ile karşılaşılabiliyor.

İki ay spor ve ağır kaldırmak yasak

Kunduracı göğsu ve güvercin göğsü ameliyatı sonrası hastalar ortalama iki gün hastanede yatıyorlar  ve ilk planda ağrıları dindiriliyor. Erken hareketlenme, yürüme ve gerekli solunum egzersizleri yaptırılıyor. İlk 6 hafta iyileşme sürecinde en önemli zamandır. Hastaların operasyon sonrası yaklaşık iki ay süre ile spor yapmaları ve ağır kaldırmaları yasaklanıyor. Yürüyüş ve düz koşu egzersizleri öneriliyor. İkinci aydan itibaren göğüs kafesi kaslarını güçlendirecek ve geliştirecek egzersizler öneriliyor. Spor yapmaları ve özellikle yüzmeleri isteniyor. Temas sporlarına (futbol ve basketbol gibi) ise 6 ay sonra başlanabiliyor.  Operasyon sonrası belli sürelerde hastaların kontrolleri gerekiyor.

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü tedavi edilmezse&#x;

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü vakalarında göğüs deformitesinin çocuklarda ne kadar sorun oluşturduğu, deformitenin derecesine göre değişiyor. Bu nedenle her çocukta farklı semptomlar olabiliyor. En sık karşılaşılan şikayetler; hareketle, yani oyun sırasında koşarken, spor yaparken veya sonrasında dinlenirken kalbin önünde ağrı, çarpıntı hatta nadiren de olsa nefes darlığı oluşuyor. Yine bu grup hastalıkta çocuklarda beraberinde astım gibi bozukluklara ve sık tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonlarına da rastlanabiliyor. Hastalık bazen kalpte ritim bozukluklarına da yol açabiliyor. Eğer çocukta çok ciddi semptomlar varsa, kunduracı göğsü ya da güvercin göğsü deformitesi çok derinse, önemli hastalıklara neden oluyorsa ameliyat kaçınılmaz hale geliyor. Diğer taraftan kunduracı göğüs ve güvercin göğüs gibi çeşitleri olan “göğüs duvarı deformitesi, sonuç itibari ile bir şekil bozukluğu ve çocukları arkadaşlarından uzaklaştırıyor. Deniz ve havuz onlar için uzak durmaları gereken yerler oluyor. Beden eğitimi derslerine girmek istemiyorlar. Fiziksel gelişimleri de etkileniyor. Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü tedavisinde en önemli konu onların özgüvenini düzeltmek, toplumla barışık, sosyal hayata adapte olmuş ve tabi ki sosyal bireyler olmaları için uygun bir tedavi planı oluşturulmasıdır. Çocuklarımızı geleceğe hazırlarken bedenen ve ruhen bir bütün olduklarını unutmamamız önemli.

Ameliyat geç yaşlarda da yapılabiliyor

Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü tedavisi için erken yaşlarda yapılan düzeltme, göğüs kafesi iskeletinin doğal gelişimini bozmuyor ve gelişmenin normal olmasını sağlıyor. Temelde kozmetik bir problem olduğu için bu hastalık grubunda geç yaşta da bu düzeltme ameliyatları yapılabiliyor. Erken yaşta olsun geç yaşta olsun aynı teknik ile ameliyatlar yapılıyor. Geç yaşta vakum gibi diğer tedavi seçenekleri etkisini kaybediyor. Kemik gelişim tamamlanması sonrası yapılan ameliyatlarda bazı sorunlarla karşılaşmakla birlikte kapalı ameliyatların yine de başarı şansı yüksek oluyor.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır