kuranı kerim in yazılışı / Kur'an-ı Kerim Arapça | Huzur Sayfası / İslami bilgi kaynağınız

Kuranı Kerim In Yazılışı

kuranı kerim in yazılışı

kaynağı değiştir]

Aşirete dayalı Arap toplum düzeninde kan davaları veya savaşların önlenmesi için kullanılan bir çözümleme aracıydı. Kısas toplumsal denklik üzerinden yürütülür, öldürülen kişinin kadın, erkek, köle-hür insan, seçkin ya da sıradan olması göz önüne alınarak katilin aşiretinden öldürülene denk birisi infaz edilirdi. Örneğin köleye karşılık ancak bir köle, kadına karşılık bir kadın öldürülebilirdi.[126][127][128] Eski toplumlarda suçun şahsiliği ilkesi bulunmamakta, çoğu zaman müessir fiilin kasdi bir eylem olup olmadığı da göz ardı edilerek, bir bakıma bir cinayet, karşı cinayet işlenerek cezalandırılırdı.[128]

"Öldürülen insanlar konusunda size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, esire karşı esir, kadına karşı bir kadın. Kim, öldürülenin kardeşi tarafından bir bedel karşılığı bağışlanırsa, örfe uysun ve bedeli güzelce ödesin."(Bakara 2/178)

Ayette geçen "kadına kadın" ifadesinin neshedilmesi ve ayette geçmediği halde Müslüman birisinin Müslüman olmayan bir kişiyi öldürdüğünde kısas uygulanıp uygulanmayacağı konuları tartışmalıdır.[129][130] Şeriat yasalarına göre köle bir insan hür bir insanı öldürdüğünde kısas yapılır, ancak hür bir insan bir köleyi öldürdüğünde kısas yapılamaz.[131]Abdülaziz Bayındır'a göre ilgili ayet ile Tevrat hükümlerinden dişe diş, göze göz, kulağa kulak, buruna burun ve yaralamalarda misliyle karşılık verme gibi kısas hükümleri kaldırılmıştır.[132]

Kadın[değiştir

Kur'an

"Kuran" buraya yönlendirilmektedir. Diğer kullanımlar için Kuran (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.

Kur'an
القرآن
Qur'an and Rehal.jpg
Bilgi
Dinİslam
Dil Klasik Arapça
Periyody. 610 – 632
Bölümler 114 (liste)

Kur'an (Arapça: القرآن / el-Kur'an) veya yaygın kullanılan adıyla Kur'an-ı Kerim, Müslümanlara göre, yaklaşık 23 yıllık bir süreçte ayetleriAllah tarafından Cebrâil adındaki melek aracılığıyla Muhammed'e parça parça vahiyler hâlinde indirilen bir kutsal kitaptır.[1][2][3]İslam inancına göre Kur'an, Muhammed'in gerçek bir peygamber olduğunu kanıtlayan en önemli ve en büyük mucizedir.[4][5][6]Müslümanlar, namaz başta olmak üzere belli başlı ibadetlerinde Kur'an'dan çeşitli bölümler okurlar.[7]

Müslümanlar, Kur'an'ın Allah tarafından son peygamber kabul edilen Muhammed'e baş melek Cebrâil[8][9] aracılığıyla, Ramazan ayından başlayarak yaklaşık 23 yıllık bir süre boyunca kademeli olarak vahyedildiğine inanırlar.[10] Bu vahiyler 610 yılında, Muhammed yaklaşık 40 yaşındayken başlamış ve ölüm yılı olan 632'de sona ermiştir. Kur'an sözcüğü metnin kendisinde 70 kez geçmektedir ve metinde yer alan diğer bazı isim ve kelimelerin de Kur'an'a atıfta bulunduğu düşünülmektedir.[11]

Kur'an'ın, Müslümanlar tarafından Tanrı'nın gerçek ve nihai sözü olduğuna inanılır.[12][13][14] İnanca göre Muhammed, okuma ve yazmayı bilmediği için bu metni yazmadı ve geleneğe göre, Muhammed'in birkaç arkadaşı, vahiyleri kaydeden kâtip olarak görev yaptı.[15] Kur'an, Peygamber'in 632'deki ölümünden kısa bir süre sonra, Ebû Bekir'in hâlifeliği döneminde (632–634), bazı kısımlarını yazan veya ezberleyen sahabeler tarafından derlendi.[16]Osman bin Affan, kendi hâlifeliği döneminde (644–656 arası), günümüzde genelde Kur'an'ın bilinen ilk örneği olarak kabul edilen bir versiyon oluşturdu.[15]

Kur'an, İncil'deki ve diğer İbranî kutsal metinlerindeki kıssalara aşinadır. Kur'an, bu anlatıların bazılarını özetlemekte, bazılarının üzerinde uzun uzadıya bir şekilde durmakta, bazılarının da alternatif açıklamalarını ve yorumlarını sunmaktadır.[17][18] Kur'an'ın büyük bir bölümü uyarma, itaate sevk etme, ibret verme amaçlı olan bu dini hikâyelerden oluşmaktadır. Kur'an, kendisini insanlık için bir hidayet kitabı olarak tanımlamakta, bazen belirli tarihsel olayların ayrıntılı açıklamalarını sunmakta ve genellikle bir olayın anlatımı üzerinden ahlaki ve ibretlik önemini vurgulamaktadır.[19]İslam'ın çoğu mezhebinde, Muhammed'in sözleri olduğuna inanılan hadislerin, İslamî hukukun temelini oluşturan hükümler için Kur'an'ı açıklamalarla desteklediğine inanılır.

Kur'an'ın tamamını ezberleyen kişiye hâfız denir. Bazen Kur'an'dan bir ayet, tecvid adı verilen ve bu amaç için ayrılmış özel bir hitabetle okunur. Ramazan ayında bazı Müslümanlar, dinî bir ritüel olarak tüm Kur'an'ı baştan sona okurlar. Kur'an, namazlarda sadece Arapça okunmaktadır.[20] Ayrıca Müslümanlar, belirli bir Kur'an ayetinin anlamını tahmin etmek için, metnin doğrudan çevirisinden ziyade tefsirlere güvenirler.[21]

Etimoloji[değiştir kaynağı değiştir]

İslam geleneğine göre, daha sonraları Kur'an'ı oluşturmak üzere derlenen vahiyler, Muhammed'e 610 yılında, Ramazan ayının Kadir Gecesi'nde, Mekke yakınlarındaki Nur Dağı'nda bulunan Hira Mağarası'nda, inzivada iken inmeye başlamıştır. Vahiylerin 13 yılı Mekke, 10 yılı da Medine döneminde olmak üzere 23 yıl sürer.[24][25] Buna göre Mekke'de gelen vahiyler "Mekkî", Medine'de gelen vahiyler ise "Medenî" olarak isimlendirilir. İnanca göre Muhammed'e inen ilk vahiy, Kur'an'ın 96. suresi olan Alak Suresi'nin ilk beş ayetidir.

Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir. (Alak Suresi: 1–5)

Alman yazar en:Theodor Nöldeke, Kur'an'daki sureleri sınıflandırırken Mekkî surelerden Medenî surelere geçişte, kitabın üslubunun kısa ve şiirsel anlatımlardan daha uzun ifadeler içeren "nesir" diline evrilmesini esas almıştır.[26]

Mekke dönemi (610–622)[değiştir kaynağı değiştir]

Ana madde: Muhammed'in Mekke dönemi

Kur'an'ın günümüze ulaşan en eski nüshası olan Birminghammushafı el yazmasında yazılı olduğu şekliyle besmele.

Mekke vahiyleri, hacimsel olarak Kur'an'ın 2/3 kısmını oluşturur. Bu dönemde vahiyler sözlü olarak ezberlenmiş, daha sonraki hicrete yakın birkaç yıl ile Medine dönemi olarak ifade edilen yazım döneminde kayda geçirilmişlerdir.[24][25]

İçerik: Mekkî âyet ve sureler İslam inanç ve ahlâkı ile ilgili konuları kapsar; Allah'ın birliğine, meleklere, peygambere, kitaplara ve Âhiret Günü'ne iman gibi konular işlenir, Allah ile eş tutulan putlar reddedilir, İman, ölüm, hayat, kıyamet, âhiret, cennet, cehennem gibi konular eski kavimlerin başlarına gelenler üzerinden şiirsel bir dille işlenir. O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de bir şeriat kıldı" ayetiyle Kur’ân'ın Âdem'den itibaren devam eden tevhid dini ve vahiy zincirinin devamı olduğu vurgulanmıştır. (Şura: 13)

Medine dönemi (622–632)[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.