kurbanın önemi kısaca / Kurban Bayramı Nedir, Nasıl Ortaya Çıktı? Anlamı, Önemi - Nefis Yemek Tarifleri

Kurbanın Önemi Kısaca

kurbanın önemi kısaca

Kurban Bayramı

&#;&#; Kurban Bayramı
1 Animal sacrifice at Eid at monash.pw

İspanya'da kurban kesilirken

Resmî adı Kurban Bayramı
Diğer adıArapça:&#;عيد الأضحى
‘Īdu l-’Adhā
Kutlayanlar Müslümanlar
Türüİslami
Başlama 10 Zilhicce
Bitiş 13 Zilhicce
TörenlerBayram Namazı
Yoksullara dağıtmak için inek, keçi, manda, koyun ya da deve kurban etme
Gelenekler Çocuklara bayram harçlığı verme
Bayramlık kıyafetler giyinme
Aile büyüklerini ve arkadaşları ziyaret etme
Mezarlık ziyareti
Bağlantılı günlerRamazan Bayramı

Kurban Bayramı (Arapça: عيد الأضحى; ʿĪd al-Adhā, Farsça: عید قربان; Eyd-e Qorbān), Müslümanlar tarafından Hicrî takvime göre Zilhicce ayının gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan dinî bir bayramdır. Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günlerine 'Eyyâm-ı nahr' (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arefe denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.

Kurban Bayramı, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan birçok ülkede dinî bayram olmasının yanı sıra resmî tatil ilan edilir. Ramazan Bayramı ile beraber İslam dinindeki en önemli iki bayramdan biridir.

Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden gün kısadır. Bu nedenle Kurban Bayramı her sene gün daha erken kutlanır. Yaklaşık 33 senede bir bayram aynı tarihlere tekabül eder.

Kurban'ın anlamı[değiştir

Kurban Bayramı Neden Kutlanır? Tarihçesi

Bizler bu yazımızda Kurban kesiminin ve kurban bayramının neden kutlandığını sizlere biraz detay açık şekilde aktaracağız. Sözlükte yaklaşmak, Allâh’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. İşte Kurban Bayramını kutlamamızın sebepleri;

Kurban Bayramı Neden Kutlanır?

Kurban Bayramı, Allah için yapılan bir ibadet olan kurban kesimi ile birlikte kutlanmaktadır. Bu sorunun cevabını verirken, “Kurban bayramı Allah için kutlanır” diyebiliriz ama bu cevap çok genel bir anlam içerecektir.

Müslümanların en büyük bayramı olan kurban bayramı, Arap aylarında Zilhiccenin günleri arası olmak üzere, 4 gün kutlanır. Müslümanların kullandığı Hicri takvim Ay esasına dayandığı için bir yıl gündü. Günümüzde güneş yılı esas olarak bakıldığı için bir yıl gün kabul edilir. Bunun için Kurban Bayramı her yıl 10 günlük değişiklik gösterir. Bu diğer dini bayramlarımız ve günlerimiz için de geçerlidir.

Kurban kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir ve anlam olarak “Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir.” Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

Kurban Bayramı Tarihçesi

Kurban Bayramı

Hz. İbrahim’in Eşi Sare’den bir çocuğu olmuyordu (bazı rivayetlere göre yıl). Yaşlanmalarına rağmen bir çocuk sahibi olamadıklarından dolayı Sare Hatun Hz. İbrahim'i Hacer ile evlenmesi için ikna etti. Hacer ile evlenen Hz. İbrahim'in bir oğlu oldu ve adını İsmail koydu. İsmail biraz büyüdükten sonra Hz. İbrahim oğlu ve eşi Hacer'i alarak Kabe'nin olduğu yere götürdü. Bir çadır kurarak oğlu ve eşinin artık orada yaşamasını söyleyerek yanlarından uzaklaştı.

Çölün ortasında kalan Hacer ve İsmail'in suları bir süre sonra bitince, Hatice Safa ile Merve arasında su bulmak için 7 kere gidip geldi. Su bulmayan Hacer hüzünlü bir şekilde çocuğunun öldüğünü düşünerek çadıra döndü fakat Allah onlara yer altından çıkan zemzem suyunu ikram etmiş ve çocuğu yaşıyordu. 

İsmail büyüyüp genç delikanlı olunca babası Hz İbrahim bir kaç gün üst üstte oğlunu kurban ettiğini gördü ve bunun Allah tarafından gönderilen bir emir olduğunu anladı. Hz. İbrahim oğlu İsmail'i yanına alarak kurban edeceği yere doğru yürümeye başladılar. Yürürken Hz. İbrahim, '' Ey Oğulcuğum! Doğrusu ben uykuda iken seni boğazladığımı görüyorum, bir düşün ne dersin?'' dedi. (Saffat Ayet) Oğlu İsmail ise '' Ey Babacığım! Ne ile emrolundunsa yap, Allah dilerse sabredenlerden olduğumu göreceksin'' dedi. (Saffat Ayet)

Bunun üzerine Hz. İbrahim İsmail'i bir kayanın üzerine yatırarak kurban vermek için bıçağı oğlunun boğazına sürttü fakat bıçak kesmemişti. Bu esnada bir ses '' Ey İbrahim rüyayı gerçekleştirdin biz iyileri böyle mükafatlandırırız. Bu gerçekten çok açık bir imtihandır.'' ( Saffat Suresi Ayet) dedi. Hemen ardından Allah Cebrail ile birlikte bir koç gönderdi ve onu kurban etti. Bu imtihandan sonra tüm inananlar Allaha şükretmek ve Hz. İsmail'in kurtuluşunu kutlamak için Zilhicce ayının günü kurban kesti.

Kimler Kurban Kesmelidir?

Kurban Bayramı

Kurban vaciptir. Durumu yeten kadın ya da erkek fark etmeksizin herkes kurban kesebilir.

Parası olmayan borç para alarak kurban kesemez.

 Kişinin durumu iyi olmalı ve kestiği kurbanı fakirlere dağıtmalıdır. Kurban bayramında her fakirin evine belki de yılda bir defa da olsa et girebilmektedir. Kestiğiniz kurbanın hayrını almak istiyorsanız gönül ferahlığıyla fakir insanlara dağıtmalısınız, dolapta saklayarak kurbanın sevabını azaltmayın.

Kurban; dinimizin bir buyruğudur. İlkel zamanlardan beri kurban geleneği söz konusuydu. O çağlarda isteklerini yerine getirmek için adak kurbanı adarlar ve bu uğurda hayvanları, hatta çocuklarını keserlerdi. Hz. İbrahim’de oğlu İsmail’i kurban olarak adamış, bu girişimde bulunurken o sırada bir koyun inmiş, böylelikle insan kanı dökmek sona ermiştir. Artık insan yerine koyun ve danalar kurban edilmeye başlanmıştır. Tavuk gibi küçük baş hayvanlar kurban kategorisinde yer almaz.

Kurban Bayramı Hangi Tarihte Kutlanır?

Kurban Bayramı

Kurban Bayramı, İslam dininin en önemli bayramlarından biridir ve her yıl İslam takvimine göre Dünya genelinde Müslümanlar tarafından kutlanır. Kurban Bayramı, her yıl Zilhicce ayının gününde başlayıp, 4 gün süren bir bayramdır.

İslam takvimi, hicri yıl hesabı ile çalışır ve Kâbe'nin inşa edildiği yıl olan yılı baz alınarak hesaplanır. Hicri yıl, ay takvimine göre hesaplanır ve İslam'ın ilk ayı olan Muharrem ayından başlar.

Kurban Bayramı ise, İslam takviminde Zilhicce ayının gününde başlar ve bu tarih, Hicri takvime göre belirlenir. Zilhicce ayı, İslam takviminin son ayıdır ve Hac ibadeti de bu ayda gerçekleştirilir.

Kurban Bayramı, her yıl Hicri takvime göre kutlanır ve Miladi takvimde her yıl farklı bir tarihe denk gelir. Miladi takvimde, Kurban Bayramı tarihi Hicri takvime göre değişiklik gösterir, ancak genellikle Ağustos sonu veya Eylül başına denk gelir.

Özetle, Kurban Bayramı her yıl İslam takviminde Zilhicce ayının gününde başlayıp, 4 gün süren bir bayramdır. Bu tarih, Hicri takvime göre belirlenir ve Miladi takvimde her yıl farklı bir tarihe denk gelir. Kurban Bayramı, İslam dininin önemli bayramlarından biridir ve tüm Müslümanlar tarafından büyük bir coşku ile kutlanır.

Kurban Bayramı'nda Hangi Hayvanlar Kesilir?

Kurban Bayramı

Kurban Bayramı, Müslümanlar tarafından önemli bir dini bayramdır ve bayramın en önemli ritüellerinden biri kurban kesimidir. Kurban kesimi, bir hayvanın Allah'ın adı anılarak kesilmesi ve etinin yoksullarla paylaşılması anlamına gelir. Peki, Kurban Bayramı'nda hangi hayvanlar kesilir?

Kurban Bayramı'nda kesilebilecek hayvanlar sadece belirli türlerdir ve İslam dininin kurallarına uygun olmalıdır. Bu hayvanlar genellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardır. Büyükbaş hayvanlar arasında sığır, manda, deve gibi hayvanlar yer alırken, küçükbaş hayvanlar ise koyun, keçi, gibi hayvanlardır.

İslam dini, kurban kesiminde belirli kurallara uyulmasını şart koşar. Kurbanlık hayvanın sağlıklı, güçlü ve belli bir yaşa gelmiş olması gerekmektedir. Hayvanın kesim işlemi, yetkili bir kasap tarafından gerçekleştirilmelidir. Kesim esnasında hayvanın acı çekmemesi için kesim işlemi hızlı ve keskin bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

Kurban Bayramı'nda, her Müslümanın bir hayvan kurban etmesi beklenir. Ancak, hayvan kesmek için gerekli koşulları sağlamayanlar, para yardımı yaparak yoksulların da kurban kesiminden faydalanmasını sağlayabilirler.

Kurban Bayramı'nın Anlamı Nedir?

Kurban Bayramı

Kurban Bayramı, İslam dininin en önemli bayramlarından biridir ve Hz. İbrahim'in Allah'ın emriyle oğlu Hz. İsmail'i kurban etmek üzere götürdüğü anı anmak için kutlanır. İslam dininde, Kurban Bayramı'nın anlamı ve önemi oldukça büyüktür.

Kurban Bayramı, birçok insanın hayatında önemli bir dönüm noktasıdır. Bu bayram, İslam dininin temel prensiplerinden biri olan fedakarlık ruhunu yansıtır. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'i Allah'a kurban etmek üzere götürdüğü anı anmak, İslam inancının en önemli ritüellerinden biridir.

Kurban kesmek, Müslümanların inancına göre Allah'a yakınlaşmak ve O'na sadakatlerini göstermek için yapılan bir ibadettir. Kurban kesimi sırasında, hayvanın Allah'ın adını anarak kesilmesi, etinin yoksullarla paylaşılması ve aynı zamanda akrabalık bağlarının güçlendirilmesi gibi anlamlar taşır.

Kurban Bayramı, aynı zamanda dayanışma, paylaşma ve yardımlaşma gibi önemli değerleri de vurgular. Kurban kesimi sonrasında, etler fakirlere, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Bu da bayramın birlik ve beraberlik duygularının pekiştirilmesine yardımcı olur.

Sonuç olarak, Kurban Bayramı'nın anlamı, İslam inancına göre Allah'a yakınlaşmak ve O'na sadakat göstermek için yapılan bir ibadettir. Bu bayram aynı zamanda dayanışma, paylaşma ve yardımlaşma gibi önemli değerleri de içinde barındırır. Kurban kesimi, Hz. İbrahim'in Allah'a olan sadakati ve fedakarlığı hatırlatırken, insanları bir araya getirerek toplumsal dayanışmayı güçlendirir.

Kurban Bayramı ne zaman kutlanır?

Kurban Bayramı, İslam takvimine göre Zilhicce ayının günü başlar ve dört gün sürer. Miladi takvime göre her yıl farklı bir tarihe denk gelir.

Kurban Bayramı neden kutlanır?

Kurban Bayramı, Hz. İbrahim'in Allah'ın emriyle oğlu Hz. İsmail'i kurban etmek üzere götürdüğü anı anmak için kutlanır. İslam dininde, Kurban Bayramı'nın anlamı ve önemi oldukça büyüktür.

Kurban Bayramı'nda hangi hayvanlar kesilir?

Kurban Bayramı'nda genellikle koyun, keçi, sığır veya deve kesilir. Kesilecek hayvanın belli bir yaşa ve sağlıklı olmasına dikkat edilir.

Kurban Bayramı'nda neden hayvan kesilir?

Kurban kesmek, Müslümanların inancına göre Allah'a yakınlaşmak ve O'na sadakatlerini göstermek için yapılan bir ibadettir. Kurban kesimi sırasında, hayvanın Allah'ın adını anarak kesilmesi, etinin yoksullarla paylaşılması ve aynı zamanda akrabalık bağlarının güçlendirilmesi gibi anlamlar taşır.

Kurban Bayramı'nda neler yapılır?

Kurban Bayramı'nda, öncelikle bayram namazı kılınır. Daha sonra kurban kesimi yapılır ve kesilen hayvanın eti, fakirlere, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Bayramın diğer günlerinde ise aile ziyaretleri yapılır, sevdiklerle bir araya gelinir ve birlikte yemek yenir.

Kurban Bayramı'nda hangi yiyecekler tercih edilir?

Kurban Bayramı'nda genellikle et yemekleri tercih edilir. Farklı yörelere göre değişmekle birlikte, kuzu, keçi veya sığır eti, etli pilav, çorba, börek, tatlılar ve çeşitli mezeler gibi geleneksel yemekler sıkça tüketilir.

Kurban Bayramı'nın toplumsal önemi nedir?

Kurban Bayramı, dayanışma, paylaşma ve yardımlaşma gibi önemli değerleri vurgulayan bir bayramdır. Kurban kesimi sonrasında, etler fakirlere, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine yardım edilir.

Kurban Nedir? Kurbanın Önemi, Hikmeti ve Faydaları Nelerdir?

Kurban nedir, niçin kesilir? Kurban kesmek farz mı? Kurban kesmenin hükmü nedir? Kurban duası nasıl yapılır? Kurbanın İslam’daki yeri ve önemi nedir? Peygamberimiz nasıl kurban keserdi? Kurban ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Kurban kesmenin önemi, hikmeti ve faydaları

Kurbanla ilgili hadisler ve hadislerin açıklaması

1. Hz. Âişe vâlidemizden rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuştur:

“Âdemoğlunun, Kurban Bayramı’nın birinci günü yaptığı işlerin Allah’a en sevimli olanı, (kurban) kanı akıtmaktır, (O gün Allah katında bundan daha sevimli bir amel yoktur.) Kıyâmet günü o kurban, boynuzları, tırnakları ve kıllarıyla gelir. Kurbanın kanı da, henüz yere düşmeden Allah’ın rızâsına nâil olur ve kabul edilir. O hâlde, kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu ile kesin!”(İbn-i Mâce, Edâhî, 3; Tirmizî, Edâhî, 1/)

2. Ebû Hüreyre’den (r.a) rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:

 “Kim imkânı olduğu hâlde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2; Ahmed, II, )

HADİSLERİN AÇIKLAMASI

Kurbân, yaklaşmak ve Allah’a yakınlık sağlamaya vesîle kılınan şey mânâlarına gelir. Mal ve candan fedâkârlık mânâsı taşıdığından, Allah’a yaklaşmanın en mühim vâsıtalarındandır.

Hicretin ikinci senesinde emredilmiştir. Ebû Hanîfe’ye göre Kurban günlerinde 20 miskâl (96 gr) altın veya dirhem ( gr) gümüşe mâlik olan kimselerin kurban kesmeleri, vâciptir. Bu nisabın üzerinden bir sene geç­mesi şart değildir.

Âlimlerin ekseriyetine göre ise, kurban kesmek, müekked sünnettir. Bir kısım âlimler, şu âyetlerin kurbana delâlet ettiğini bildirirler:

“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine O’nun adını anarak kurban kesmeyi meşrû kıldık…” (Hac 22/34, 67)

“Rabbin için namaz kıl ve (kurban) kes!” (Kevser /2)

“Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik.” (Sâffât 37/)

Allah Resûlü, emredildikten sonra kurban kesmeyi hiç terk etmemiş,[1] hatta yolculukta bile kesmiş[2] ve şöyle buyurmuştur:

“Ey insanlar! Her sene her bir ev halkına kurban kesmek vâciptir.” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2; Tirmizî, Edâhî, 18/)

KURBAN GÜNLERİNİN FAZİLETİ

Resûlullah kurban günlerinin faziletine dâir şöyle buyurur:

“Allah indinde günlerin en büyüğü, Kurban Bayramı günüdür, bunu, fazilette yevmü’l-karr (bayramın ikinci günü) takib eder.”(Ebu Davud, Menasık, 18/) Yine Efendimiz:

“Sâlih amellerin Allah’a en ziyade sevimli olduğu günler, Zilhicce’nin ilk on günüdür!”buyurmuştu. Cemaatten bazıları:

“–Allah yolundaki cihaddan da mı?” diye sordu. Allah Resûlü:

“–Cihaddan da![3] Ancak canı ve malıyla cihâda çıkıp hiçbir şeyle dönmeyen (yani malı ve canını fedâ ederek şehid düşen) kişi müstesnâ!” karşılığını verdi. (Buhârî, Iydeyn, 11; Ebû Dâvûd, Savm, 61/; Tirmizî, Savm, 52/)

Böylesine faziletli günlerde, Allah’a yaklaşma gayreti içinde olmak îcâb eder. Birinci hadisimiz, o günlerde yapılacak en sevimli amelin, kurban olduğunu haber vermektedir. Çünkü kurbanın her şeyi, kıyâmet günü sahibi için sevap olarak gelecektir.

Kurban, maddî fedâkârlığı ve her yönüyle vermeyi gerektiren bir ibadet olduğu için, insan nefsine zor gelir. Bu sebeple Allah Resûlü Müslümanlara, yaptıkları amelin fazilet ve sevabını düşünerek müsterih olmalarını tavsiye etmektedir.

Hadisimizde “kan akıtmaktan” ve “kanı henüz yere düşmeden” ifadelerine yer verilmek sûretiyle, kurbandan maksadın “kan akıtmak” olduğu gösterilmiştir. Kan akıtmaktan maksat da, mü’minin Allah’a itaat, teslîmiyet ve rağbetini arz etmesidir. Yoksa Allah’ın, ete ve kana ihtiyacı yoktur. Nitekim âyet-i kerimede:

“Allah’a, kestiğiniz kurbanların ne etleri ne de kanları ulaşır. O’na ancak sizin takvânız ulaşır…” buyrulmaktadır. (Hac 22/37)

Hz. Âdem’in oğlu Kâbil’in gönülsüz takdim ettiği kurbanı kabul edilmeyince, kıskançlığa kapılarak kardeşine, «Andolsun seni öldüreceğim» demişti. O zaman Hâbil’in ona verdiği cevap çok mânidardır:

“…Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder.” (Mâide 5/27)

Demek ki kurban ile takvâ arasında çok sıkı bir bağ bulunmaktadır. Kurbanı ancak, takvâ ehli kimseler gönül huzûru ile kesebilir. Diğer taraftan, kurban keserken takvâ duygularıyla hareket edilmelidir. Bunun yanında kurban, sahibini takvâ duygularıyla tezyîn ederek Allah’a yaklaştırmaktadır. Allah katında en değerli insan da, en fazla takvâ sahibi olan kişidir. (Hucurât 49/13)

Diğer taraftan Allah, sırf kendi emrine imtisâlen ve rızâsı için kesilen kurbanı kabul etmektedir. Bunun için Resûlullah Efendimiz:

“Kestiğini Allah’tan başkası adına kesene, Allah lânet etsin”buyurmuştur. (Müslim, Edâhî, ; Nesâî, Dahâyâ, 34)

İkinci hadisimizde, imkânı olduğu hâlde kurban kesmeyen kimseler, ağır bir dille îkaz edilmiştir. Burada, kurban kesmeden namazın sahih olmayacağı kastedilmiyor. Ancak kurban kesmeyen kişiye bir ceza veriliyor ve onun hayırlı insanlardan uzaklaştığına, böylece büyük bir kayıp içinde olduğuna işaret ediliyor. Efendimiz, bu şekilde ümmetini kurban kesmeye teşvik ederek, hepsinin de sevap kazanıp kurtuluşa nâil olmasını istemektedir. Âyet-i kerimede:

“Biz, (kurbanlık olarak seçtiğiniz) büyükbaş hayvanları da Allah’ın şeâirinden (O’nu hatırlatan nişânelerden) kıldık” buyrulmuştur. (Hac 22/36)

KURBAN EDİLMELERİ CAİZ OLMAYAN DÖRT HAYVAN

Bu sebeple kurbana ve kurbanlık hayvanlara Allah için hürmetkâr olmak îcâb eder. Bütün ibadetlerde olduğu gibi, kurbanda da aslolan, tâzîm ve takvâ hisleridir. Bunun bir gereği olarak, kesilecek hayvanın sağlam ve besili olması lâzımdır. Hadis-i şerifte şöyle buyrulur:

“Kurban edilmeleri câiz olmayan dört hayvan vardır:

a) Körlüğü açıkça belli olan tek gözlü,

b) Hastalığı açıkça belli olan hasta,

c) Topallığı açık olan topal ve,

d) İlikleri kurumuş zayıf hayvan.” (Ebû Dâvud, Edâhî, /; Tirmizî, Edâhî, 5/)

Urve (r.a) bir gün evlâtlarına şöyle demiştir:

“Evlâtlarım! Sakın biriniz, bir büyüğe hediye edince utanacağı bir şeyi Allah için kurban olarak takdim etmesin! Zîra Allah, büyüklerin büyüğüdür ve O, her şeyin en seçkinine ve en kıymetlisine herkesten ziyâde lâyıktır.” (Muvatta’, Hacc, )

KURBAN NASIL KESİLİR?

Kurban keserken çok hassas davranılmalı, hayvanın gözü iyice bağlanmalı ve bir çukura iki kurban kesilmemelidir. Yine bir hayvanı, diğerinin gözü önünde kurban etmemeye îtinâ gösterilmelidir. Hayvanı kesileceği yere itip kakarak sürüklemek, uygun bir davranış değildir. Şayet küçükbaş bir hayvan ise, onu kucağa alıp rıfk ve mülâyemetle götürmek en güzelidir. Büyükbaş hayvanı da yine güzel bir şekilde kesim mahalline götürmelidir. Kurbanın yönü kıbleye döndürülmeli, kesecek olan kişi besmele çekip tekbir getirmeli ve mümkünse bizzat kendi eliyle kesmelidir.[4] Bu mümkün değilse vekâlet vermeli, ancak kesilirken, kurbanın yanında bulunmaya gayret etmelidir.

Resûlullah Efendimiz, bıçakların bilenerek hayvanlardan gizlenmesini emretmiş ve şu tenbihte bulunmuştur:

“Biriniz hayvanını keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!” (İbn-i Mâce, Zebâih, 3)

“Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir. Öldürdüğünüzde bile en güzel tarzda öldürünüz! Kestiğiniz zaman da kesmeyi en iyi şekilde yapı­nız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!”(Müslim, Sayd, 57; Tirmizî, Diyât, 14/; Ebû Dâvud, Edâhî, /)

Burada hayvanı rahatlatmaktan maksat, bıçağı bileyerek hayvanın boğazına sür’atle sürüp kesimi çabuk yapmak ve hayvanı okşamak gibi şeylerdir.

KURBAN KESME EDEBİ

Allah Resûlü, koyun kesen birini görmüştü. Adam, kesmek üzere koyunu yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye çalışıyordu. Bu katı ve duygusuz davranış karşısında, Resûl-i Ekrem Efendimiz şu îkazda bulundu:

“–Hayvanı defalarca mı öldürmek istiyorsun? Bıçağını, onu yere yatırmadan önce bilesen olmaz mıydı?”(Hâkim, IV, , /)

Resûlullah, derisini ve boğazının bir kısmını kesip bırakarak hayvanı ölünceye kadar bu şekilde terk etmeyi yasaklamıştır.[5] Boğazın iki tarafındaki şah damarları ile yemek ve nefes boruları iyice kesilmelidir. Hayvanı kestikten sonra biraz bekleyerek, vücûdundaki kanın iyice boşalması sağlanmalı ve hayvan can çekişirken hemen yüzmeye başlanmamalıdır.

Kurban kesilirken oturmayıp, kan tamamen akıncaya kadar hürmeten ayakta beklemek de sâlihlerin âdetlerindendir.

Câbir (r.a), Allah Resûlü’nün kurban kesmesini şöyle anlatır:

“Resûlullah, kurban günü alacalı ve boynuzlu iki koç kesti. Onları (yatırıp kıbleye) yöneltince:

«Ben Hanîf olarak (Allah’ı bir tanıyarak), yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim ve ben müşriklerden değilim» (En’âm 6/79)

«De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim»[6] âyetlerini okudu ve:

«Ey Rabbim! (Bu kurban bize) sendendir ve senin için kesiyoruz. Muhammed (s.a.v.) ve ümmeti adına kesiyorum. Bismillahi vallâhu ekber!» deyip koçu kesti.” (Ebu Dâvud, Edâhî, /; İbn-i Mâce, Edâhî, 1)

KURBAN DUASI

Yine Câbir (r.a.) şöyle anlatır:

“Bir Kurban Bayramı’nda, Allah Resûlü ile musallâda/namazgâhta hazır bulundum. Hutbesini tamamlayınca minberinden indi. Kurbanlık bir koç getirildi. Resûlullah onu kendi eliyle kesti. Keserken de şöyle buyurdu:

«Bismillahi vallâhu ekber. Bu, benim adıma ve ümmetimden kurban kesemeyenler adınadır!»”(Tirmizî, Edâhî, 20/)

Bu hadislerin ifade ettiği hüküm Allah Resûlü’ne hastır. Bizim kestiğimiz bir kurban birden fazla kişinin yerine geçmez. Bu rivâyetlerde aynı zamanda, Fahr-i Kâinât Efendimiz’in ümmetine ne kadar düşkün olduğu da görülmektedir.

Abdullâh bin Kurt (r.a.) şöyle anlatır:

Resûlullah, Efendimiz’e beş veya altı tane kurbanlık deve getiril­mişti. Develer, hangimizden başlayacak diye Peygamber Efendimiz’e yaklaşmaya başladılar.[7] Develer kesilip yanları ve başları yere düşünce Rasûlullah Efendimiz hafif sesle bir şey söyledi, ancak anlayamadım. (Önümdeki şahsa):

“−Ne buyurdu?” diye sordum:

“−«İsteyen bu kurbandan kesip alabilir» buyuruyor” dedi. (Ebû Dâvûd, Menâsık, 19/; Hâkim, IV, /)

İhramda bulunan hacılar kurbanlarını kesmedikçe, tıraş olup ihramdan çıkamadıkları gibi, memleketlerinde kurban kesecek müslümanların da Zilhicce ayının hilâli görüldükten sonra kurbanlarını kesinceye kadar saç ve tırnaklarını kestirmemeleri uygun olur.[8]

Bu davranış, hacılara benzemek ve müslümanlar arasındaki inanç birliğinin, mümkün mertebe cihanşümûl karakterde davranış birliğine dönüşmesine katkıda bulunmak içindir.

Böyle davranmanın diğer bir hikmeti de, kurban kesen kişinin bütün hücreleriyle birlikte cehennemden âzâd olmasını sağlamaktır. Çünkü Cenâb-ı Hak, kurban edilen hayvanın her bir âzâsına mukabil, kurban kesen kulunun o uzvunu cehennemden âzâd etmektedir.

Kurban, usûlünce kesilip parçalandıktan sonra etinden yemeli ve başkalarına da ikrâm etmelidir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

“…Artık ondan, hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin!.” (Hac 22/28, 36)

Müstehap olan, kurbanı üçe taksim edip bir kısmını evde yemek, bir kısmını eşe dosta ikrâm etmek, bir kısmını da fukaraya dağıtmaktır. (Ebû Dâvud, Edâhî, /)

Cemiyet içinde ihtiyaç olduğunda kurban etlerinin bir an evvel infâk edilmesi teşvik edilmiştir. Bir defâsında Resûlullâh Efendimiz (bayram hutbesinde):

“‒Sizden kim kurban keserse, bayramın üçüncü gününden sonra evinde kurban etinden bir şey kalmasın!”buyurmuşlardı. Ertesi sene gelince sahâbîler:

“‒Yâ Resûlallâh! Yine geçen sene yaptığımız gibi mi yapalım?” diye sordular. Resûlullâh Efendimiz şöyle cevap verdiler:

“‒Bu sene kendiniz yiyiniz, başkalarına yediriniz ve daha sonra yemek için saklayınız! Geçen sene insanlar geçim sıkıntısı çekiyorlardı. Bu sebeble onlara bu hususta yardımcı olmanızı istemiştim.”(Buhârî, Edâhî, 16)

KURBAN NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?

Ashâb-ı Kiram’ın İslâmî hassâsiyetini gösteren şu hâdise de ibretle zikredilmeye şâyândır:

Ebû Saîd bin Mâlik el-Hudrî (r.a) bir seferden gelmişti. Âilesi kendisine kurban etlerinden takdîm ettiler. Ebû Saîd (r.a):

“‒Ben bunun hükmünü sormadıkça yemeyeceğim” de­di. Akabinde Bedir’de hazır bulunmuş olan ana-bir kardeşi Katâde bin Numan’a gidip ona bu mes’eleyi sordu. O da:

“‒Sen gittikten sonra, kurban etlerini üç günden sonra yemeyi yasaklayan hüküm kaldırıldı” dedi. (Buhârî, Meğâzî, 12)

Kurbanın derisini ve istifâde edilen diğer kısımlarını evde kullanmak câiz ise de, satıp parasını almak câiz değildir. Satıldığı takdirde, kıymetinin tasadduk edilmesi lâzımdır. Yine kurbanlık hayvanın kesilmeden evvel sütünden, yününden istifâde edilmesi hoş görülmemiş, şayet kullanıldıysa bedelinin fakirlere verilmesi istenmiştir.

Kurbanın kesilip parçalanması esnâsında temizliğe ve sıhhî şartlara âzamî derecede dikkat etmek lâzımdır. Sokakları ve çevreyi kirleterek çirkin koku ve manzaralara meydan verilmemelidir.

KURBANIN HİKMET VE FAYDALARI

Kurbanın bazı fayda ve hikmetlerini kısaca hatırlamak gerekirse şunlar söylenebilir:

Kurban bize, Hz. İbrahim ve İsmail’in teslimiyetini ve kulluktaki üstün hâllerini hatırlatır. Allah’ın her şeyi insanlara musahhar kıldığını fiilen gösterip bunlardan usûlünce istifâde ve infak etmeyi öğretir. Zira, Allah’ın emrimize verdiği nîmetlerden faydalanmamak doğru olmadığı gibi, onları israf etmek de son derece yanlıştır. Bunun için İslâm kurbanı emretmiş, ancak diğer taraftan da isrâfı ve hayvanlara eziyeti yasaklamış, hatta belli bir yaş sınırı koymuştur.

CİMRİLİK VE MAL SEVGİSİNDEN KURTARAN İBADET

Kurban, insanı cimrilik ve mal sevgisinden kurtarır. Toplumdaki kardeşlik, yardımlaşma, paylaşma ve fukarayı sevindirme duygularını geliştirir. İnsanları muhabbet ve merhametle birbirine bağlar. Allah’ın nîmetlerinden bütün kullarının istifâde etmesini sağlar. Toplum hâlinde yerine getirilen ferdî ve ictimâî ibadetlerle Allah’ın rızâsını kazanmaya ve O’na yaklaşmaya vesîle olur.

Dipnotlar:

[1] Tirmizî, Edâhî, 11/ Hatta Efendimiz vefâtından sonra da kendisi adına kurban kesilmesini istemiştir. Haneş (r.a.), Hz. Ali’yi iki tâne koç kurban ederken görmüş ve niçin böyle yaptığını sormuştu. Hz. Ali şu cevâbı verdi:

“–Resûlullah, bana (vefâtından sonra) kendisi için de kurban kesmemi vasiyet buyurmuştu. Bunlardan birini onun adına kesiyorum ve bunu da hiçbir zaman terk etmeyeceğim!” dedi. (Ebû Dâvûd, Edâhî, /; Tirmizî, Edâhî, 3/; Ahmed, I, ) [2] Müslim, Hac, ; Ebû Dâvûd, Edâhî, /; Tirmizî, Edâhî, 8/ Ancak kesme ve dağıtmanın zorluğu sebebiyle, yolculara bu hususta ruhsat tanınmıştır. Yani seferî/yolcu olan kişi, isterse kurban keser istemezse kesmeyebilir. [3] Buradaki “Cihât”dan maksadın, hac ibadetine mânî olacağı için sadece o günlerde yapılan cihat olması muhtemeldir. Çünkü Allah Resûlü muhtelif hadislerinde, en üstün ibadetin “Allah yolunda cihât” olduğunu haber vermiştir. [4] Müslim, Edâhî,  [5] Ebû Dâvud, Edâhî, / [6] En’âm 6/ [7] Develerin, Resûl-i Ek­rem Efendimiz’in mübarek elleriyle kurban edilmek için yarış etmeleri, O’nun mucizelerinden biridir. Karşılığında dünyevî veya uhrevî bir mükâfata erişmeyecekleri halde Resûl-i Ekrem Efendimiz’e itaat ve teslimiyette hayvanlar bile böyle yarışa girerlerken dünyevî ve uhrevî saadetleri O’na itaat etmeye bağlı olan insanların, Allâh Resûlü’ne teslim olmaya bir türlü yanaşmayışları, doğ­rusu akıl sahiplerini fevkalâde hayrete ve dehşete düşürecek bir hâdisedir. [8] Müslim, Edâhî, ; Ebû Dâvûd, Edâhî, / 

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Efendimiz’den Hayat Ölçüleri, Erkam Yayınları

KURBAN İLE İLGİLİ AYETLER

KURBAN NEDİR? KURBANIN TARİHİ

KURBAN KESMENİN HÜKMÜ NEDİR? KİMLER KURBAN KESEBİLİR?

İslam ve İhsan

Kurban Nedir?

Kurban Keserken Okunacak Dua

PAYLAŞ:                
kaynağı değiştir]

Tanah'a göre İbrahim'in eşi Sare'den bir çocuğu olmuyordu ve İbrahim Sare'den bir çocuğu olması durumunda bunu Allah'a Kurban olarak adadı. Allah, "İshak'ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git" dedi, "Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun.", İbrahim, "Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak" dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler. Allah'ın kendisine belirttiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak'ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı. Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı. Ama Rab'bin meleği göklerden, "İbrahim, İbrahim!" diye seslendi. İbrahim, "İşte buradayım!" diye karşılık verdi. Melek, "Çocuğa dokunma" dedi, "Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Allah'tan korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin." İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sundu."(Yaratılış: )[4]

Kur'an metinlerinde bahsi geçen çocuğun "yumuşak huylu, uslu bir erkek çocuk" olmasından bahsedilip ismi belirtilmemiştir (Sâffât Sûresi: ). Fakat İbrahim'in ilk çocuğu İsmail olduğu ve ayetin devamında İshak müjdelendiği için İsmail olarak tefsir edilir ve müslümanlar çocuğun İsmail olduğuna inanırlar.[5] Diğer İslami kaynaklara göre, İbrahim Peygamberin eşinin kısır olması nedeni ile bir çocuğu olmayınca (bazı rivayetlere göre yıl)[kaynak belirtilmeli] Allah'a yalvarır, dua eder. Kendisinin ve eşinin yaşlı olduğu bir zamanda mucizevi bir şekilde oğlu olur.[6] Çocuk biraz büyüdüğünde, İbrahim peygamber rüyasında onu kurban etmesi gerektiğini görür. Oğluna "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?” dedi. O da, “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın” der.[7] Peygamberlerin rüyaları normal insanların rüyalarından farklı olduğundan bu bir emir olarak kabul edilmiş ve İbrahim peygamber oğlunu kurban etmeye götürmüştür. Ancak Allah'ın emriyle bıçak çocuğu kesmez. Bu esnada Cebrail kucağında bir koç ile gelir.[8][9] Bu imtihan başarı ile geçildikten sonra tüm İbrahimi dinlerde Zilhicce ayının günü aynı şekilde kurban kesilerek kutlanan bayram olmuştur.[10] İslam peygamberi, Hac gibi terk edilen İbrahim geleneği, tekrar hayata geçirmiştir.

Bayram namazı[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.