kuyruk sokumu iltihaplanması neden olur / Kuyruk sokumumda iltihap oluyor | Dr. Gündüz TEZMEN Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler

Kuyruk Sokumu Iltihaplanması Neden Olur

kuyruk sokumu iltihaplanması neden olur

Kıl Dönmesi

0 Oy

Kıl dönmesi, daha çok erkeklerde ve vücudun kuyruk sokumu bölgesinde vücudun dökülen kıllarının dışarıdan cilt altına girmesiyle oluşan iltihaplı kist oluşumudur. Kıl yapısının, cildin üst tabakasını delerek cilt altı dokusunda ilerleme özelliğine sahip olmasından dolayı bu iltihabi durumu oluşturması, kıl dönmesi olarak tanımlanmaktadır. Cilt altında ilerleme göstermesi sebebiyle kıl dönmesinin iltihap oluşturmadan önce fark edilmesi oldukça zordur. Belirtiler gözlemlenebildiği zaman kist oluşumu cilt altında zaten oluşmuş olacağı için kıl dönmesinin iltihap oluşumu öncesi tanısının gerçekleştirilmesi oldukça zordur. Kıl dönmesi tanısı; ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde gözlemlenebilir deliklerin meydana gelmesiyle konulabilmektedir.

Kıl dönmesi sıklıkla, kuyruk sokumunda intergluteal oluk olarak adlandırılan iki kalça arası oyuntuda gözlemlense de yüz, kasık bölgesi, parmak araları, koltuk altı gibi vücudun farklı noktalarında da meydana gelebilmektedir. Kıl dönmesi, vücudun sırt, ense, saç derisi gibi bölgelerinden dökülen tüy ve kılların, gözenek ya da boşluklar yoluyla derinin içine gömülmesi ve burada kistik bir yapı oluşturmasıyla kendini göstermektedir. Kıl dönmesi, ortaya çıktığı bölgede iltihaplanmaya sebep olarak, şiddetli ağrı, apse, kötü kokulu akıntılar gibi komplikasyonları da beraberinde getirebilmektedir. Bu bakımdan kıl dönmesinin olabildiğince erken teşhisi, başarılı şekilde tedavisi için oldukça gerekli bir unsuru oluşturmaktadır.

Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir?

Kıl dönmesi genel itibariyle sinsi gelişim gösteren ve yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Ancak, kıl ve tüylerin deri altında gelişim göstermesi sırasında vücutta çeşitli sinyaller ortaya çıkabilmektedir. Kıl dönmesinin ilk aşamalarında kişide ciddi rahatsızlık oluşturmayan bu sinyaller, ilerleyen evrelerde dayanılması güç bir hal alabilmektedir.

Bu bakımdan kıl dönmesinin vücutta oluşturduğu sinyalleri ya da belirtilerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Kıl dönmesinin başlangıç aşamasında akıntı ortaya çıkmaktadır. İç çamaşırında nem oluşturan bu akıntı fark edilebilecek niteliktedir, ancak kişi genellikle bu evrede vakadan habersizdir.
  • Kıl dönmesine bağlı olarak gözlemlenen akıntı zamanla bakterilerin etkisi ile o bölgenin iltihaplanması sonucu yeşil hale gelmektedir.
  • Akıntı beraberinde kötü bir kokuya da sebep olmaktadır. -Bazı durumlarda akıntı kanlı da olabilmektedir.
  • Makat bölgesinde , kaşıntı, kızarıklık, şişlik ve ağrı meydana gelebilmektedir.
  • İlerleyen kıl dönmesi durumlarında söz konusu olan ağrı, hastanın günlük aktivitelerini gerçekleştirmesini engelleyecek nitelikte şiddetlenebilmektedir.

Kıl Dönmesi Nasıl Tedavi Edilir?

Kıl dönmesi tedavisinin gerçekleştirilebilmesi için öncelikli olarak bölgenin kıllardan arındırılması gerekir. Eğer olay apse şeklinde başlamışsa apsenin boşaltılması gerekmektedir. Apse boşaltma ve temizleme, çok kısa sürede gerçekleştirilebilen işlemlerdir. Apse, ciltte iz bırakmayan bir kesi yapılarak boşaltılabilmekte ve içi özel bir sıvı ile temizlenerek kapatılabilmektedir. Ancak apsenin tamamen boşaltılması ve tedavisi gerçekleştirildikten 1-2 ay sonra, kıl dönmesinin kalıcı tedavisi gerçekleştirilebilmektedir. Kıl dönmesinin tedavisi, ameliyatsız yöntemlerle gerçekleştirilebildiği gibi, kıl dönmesi ameliyatı uygulanarak da yapılabilmektedir.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi

Kıl dönmesi; lokal anestezi altında kılların girdiği deliklerin genişletilmesi suretiyle kılların boşaltılması, kist duvarının mekanik olarak kürete edilmesi veya buraya kristalize fenol , gümüş nitrat gibi maddeler konularak kist duvarının eritilmesi şeklinde de tedavi edilebilmektedir. Bu tedavi için hastanede yatmaya ve genel anesteziye gerek yoktur. Dolayısiyle kişinin işinden geri kalmasına sebep olmadığı için iş gücü kaybını önlediği gibi, diğer tedavi yöntemlerine göre maliyet açısından da oldukça düşüktür.

Kıl Dönmesi Ameliyatı

Kıl dönmesi durumlarında ameliyatla o bölgenin çıkartılması en etkili ve kalıcı tedavi seçeneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Kıl dönmesi ameliyatları, artık sorunlu bölgede iz bırakmayacak nitelikte küçük bir kesi oluşturularak gerçekleştirilmektedir (Mikrosinüsektomi). Oluşturulan kesi ile, sorunlu bölge titizlikle temizlendikten sonra ameliyat bölgesi dikişlerle kapatılarak cerrahi müdahale tamamlanmaktadır.

Mikro Sinusektomi Nedir?

Mikro en küçük, sinusektomi ise kıl yumağının delikler ve kapsülüyle birlikte çıkarılması anlamına gelmektedir. Mikro sinusektomi, yapılabilecek en küçük kesi ile hastalığın temel sebebini oluşturan giriş deliklerini de içine alacak şekilde doku derinliğindeki kılların oluşturduğu yumağın, sınırlarını belirleyen kapsülü ile birlikte alınması işlemidir. Mikro sinusektomi işlemi ile, kıllar içinde geliştiği yumak kapsülü ile birlikte çıkarılmaktadır, bu sebeple doku altında kıl kalma ihtimali bulunmamaktadır. Klasik bir kıl dönme ameliyatı ortalama 30 dakika ile 2 saat arası sürerken, mikro sinusektomi uygulaması, yaklaşık 8-15 dakika içerisinde gerçekleştirilebilmektedir. Hasta kısa bir dinlenme süresinden sonra gündelik hayatına tekrar dönebilmektedir.

Mikro sinusektomi tedavisi, tanı konulduğu gün uygulanabilen, dolayısıyla klasik kıl dönmesi ameliyatları gibi önceden hazırlık gerektirmeyen uygulamalardır. Lokal anestezi uygulanarak gerçekleştirilen mikro sinusektomi işlemi sırasında çok küçük kesi gerçekleştirilmesi sebebiyle iz kalma ihtimali oluşmamakta ameliyat sonrası iş gücü kaybı yaşanmamaktadır. Klasik kıl dönmesi ameliyatları sonrası, kıl dönmesinin tekrarlama riski %35 oranına kadar çıkabilmektedir. Ancak mikro sinusektomi uygulaması sırasında kıl yumağı içinde gelişim gösterdiği kapsül ile birlikte alındığı için, kıl dönmesinin tekrarlama ihtimali oldukça düşüktür. Kişisel hijyene önem verilmesiyle, tekrar etme riski tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.

Sağlık Rehberi

Daha yaygın olarak kıl dönmesi şeklinde bilinen bu hastalık, oldukça yaygın ve genç nüfusu etkileyen bir hastalıktır. Hastalığın yaygın bilinen ismi olan kıl dönmesi ile tıbbi ismi olan “pilonidal sinüs” neredeyse eş anlamlı isimlerdir. Kuyruk sokumunda sık rastlanan bu hastalık vücudun farklı bölgelerinde olan kıl kökü iltihaplanması ve kılın deri altına doğru büyümesinden farklıdır. Kuyruk sokumu dışında görülebilen bölgeler; el parmaklarının arası ve göbek deliğidir. Kuyruk sokumu dışındaki bölgeler oldukça nadir ve yerleşim yerleri açısından çok daha rahatsızlık vericidir. Kuyruk sokumunda oluşan kıl dönmesi (pilonidal
sinüs) kuyruk sokumu kemiğinin (sakrum) üzerinde yer alması; anal bölgeye olan yakınlığı nedeniyle önemli rahatsızlıklara yol açabilen bir hastalıktır. Birden fazla sinüs ağzı olan ve aşırı rahatsız edici klinik bulguları olan hastalarda, hastalıklı alanın geniş eksizyonu gereklidir. Çeşitli tedavi stratejilerine rağmen hastalığın tekrar etmesi ve hastaların yaşam kalitesini etkilemesi nedeniyle hala kıl dönmesi, hastaların korkulu rüyası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kıl Dönmesi nedir?
Deri altında bit kavite (boşluk) oluşması sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. En sık görüldüğü yer olan kuyruk sokumu kemiğinin üzerinde oluşan kavite içinde kıllar ve vücudun reaksiyonel sıvısı bulunur. Kavite bir veya birden çok ağız ile deriye açılabilir. Kuyruk sokumu oluğunda bulunabilen bu ağızlar, yanlara ve/veya orta hat üzerinde kaviteden uzak farklı ağızlar ile birliktelik gösterebilir. Hastalığın ilerlemesi ile kavite büyür; birden çok komşu ve labirent şeklinde yollar ile (fistül) bağlı kavite oluşur.

Kıl Dönmesi hastalığının sebebi nedir?
Sırt ve baştan dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki kaba et arasında, kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek deri altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi sonucunda kaviteler ve labirentler oluşur. Kaviteler ve açılan labirentler iltihaplanma için uygun ortam yaratır; peşinden labirentlere giren bakterilerin de katkısı ile etrafı iltihaplandırması; iltihaplı veya kanlı, pis kokulu akıntılar ve apseler oluşmasına yol açar.

Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler küçük bir çukurdan büyük ağrılı bir kitleye kadar değişebilir. Berrak, koyu renkli ya da kanlı akıntı olabilir. İltihaplanma ile beraber kuyruk sokumu bölgesi kırmızı, hassas hale gelebilir ve akıntı olabilir. Enfeksiyon şiddetli olursa ateş, halsizlik ve bulantıya da yol açabilir. Hastalık, birçok değişik tablo ile karşımıza çıkabilir. Hastaların tamamına yakınında, akut pilonidal apse süreci diye tanımlayabileceğimiz ileri derecede ağrı, ateş, hassasiyet ile seyreden bir atak olur. Pilonidal abse, kavitenin iltihap (irin) ile dolmasıdır. Apse tedavi edilmez ise kendiliğinden iltihabi akıntıya yol açabilir; akıntı olsun veya olmasın ilerleyen apse ciddi hastalık tablosuna yol açar. Nadiren de olsa üzerinde yerleştiği kemiğe yayılma veya hayatı tehdit oluşturacak ciddi iltihap tablosuna neden olabilir. Kronik hastalık, şişme, ağrı ve akıntı ile seyreden ataklar ile karakterizedir.

Kronik Kıl Dönmesi Hastalığı ve Konservatif Tedavi:
Tekrarlayan enfeksiyon atakları, akıntıya neden olan olgularda genelde ameliyat önerilmektedir. Bazı kliniklerde ameliyat dışı yöntemler uygulanmaktadır.

Sklerozan Madde Enjeksiyonu: Bu yöntemde sinüs ağzı genişletilerek içerisindeki tüm kıllar temizlenir. Daha sonra sağlıklı cilt korunarak sinüs içine ciddi şekilde tahribat yaratan bir madde verilir. Bu yöntem için kullanılan çeşitli maddeler mevcuttur. Son yıllarda tercih edilen fenol solüsyonlarıdır. İşlem birden çok seansta ve anestezi altında uygulanır. Uygulanan maddeye bağlı alerjik reaksiyon veya istenilenden fazla tahribat sonucunda açık yaralar oluşabilir. Gerektiğinde aralıklı olarak tekrarlanabilir. Bu işlem sonrasında nüks oranları cerrahiye göre yüksektir; fakat işlemin tekrarlanması veya cerrahi uygulaması rahatlıkla yapılabilir. Fenolden başka kavitenin koterize edilmesi, kriyoterapi, gümüş nitrat ve %80-90‘lık alkol de bu amaçla kullanılabilir. Her iki yöntemin tedavideki başarısı sınırlıdır. Pek tercih edilen yöntemler değildir. 
Cerrahi Tedavi: 
Kıl kisti kavitesinin (kist, sinüs) bir bütün olarak çıkarılması veya üzerinin tamamen açılması gerekmektedir. Bu bölge açık bırakılabileceği gibi, başka yerden kaydırılan deri (fleple) ile kapatılma yapılabilir. Uygulanan tüm cerrahi yöntemlerin birbirlerine üstünlükleri ve zayıflıkları vardır. Tedavinin başarısını etkileyen en önemli etken uygun cerrahinin seçilebilme olanağı olan bir merkezin seçimidir. Doktorun hastasıyla bu yöntemleri paylaşması gerekir. Böylece hastanın durumuna en uygun yöntem, hasta ile birlikte belirlenerek başarılı bir tedaviye giden yola adım atılmış olur.

Cerrahi yöntemlerin bu hastalık açısından değerlendirilmesinde önemli noktalar:
• Tedavi sonrasında hastalığın tekrarlama oranı nedir?
• Uygulanacak cerrahi nerede ve hangi tip anestezi ile uygulanabilir?
• Cerrahi sonrası erken dönem iyileşme nasıl bir süreçtir? Hastanede kalış gerekli mi? Ne kadar hastanede kalış gerekli midir?
• Cerrahi sonrası normal günlük hayata dönüş ne zaman gerçekleşebilir?
Ortaya konulan birçok yöntemin tıp literatüründe yer bulmasında ülkemizden çok önemli katkılar mevcuttur. Bu yöntemler karşılaştırıldığında; açık bırakma yöntemleri kolay uygulanabilir ve kısa hastanede kalış gerektiren yöntem olarak öne çıkar. İyileşme süreci, sık yapılan pansumanlar ile seyreder; tam iyileşme 45 gün civarındadır. Tam iyileşme gerçekleşene kadar günlük hayat belirgin kötü etkilenmez. Deri kaydırılarak yapılan kapalı yöntemler, genellikle bir gün hastaneden kalış süresi gerektirir. Ameliyat sonrasında açık
yönteme göre enfeksiyon oranı daha yüksektir. Yara yeri sorunları yaşanmadığı takdirde 18 gün civarında tam iyileşme ve normal günlük aktiviteye dönüş görülür. Ameliyat sonrası dönemde deri kaydırma yöntemlerinde gerginlik ve dolayısıyla ağrı daha azdır. Deri kaydırma yöntemleri sonrasında iyileşme sürecinde özen gösterilmesi gereken öneriler vardır.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır